"Sağlıkta şiddet" haberlerinin ardı arkası kesilmiyor..Belki duymuşsunuzdur,geçenlerde bir psikiyatr hekim daha sağlıkta şiddetin kurbanı oldu.."Kurbanı oldu" diyorum çünkü,sağlıkta şiddet yüzünden hayatını kaybeden her sağlık personeli aslında bu çarpık sağlık sisteminin birer kurbanları haline gelmiştir..Ve bundan sonra da aynı şekilde kurban olmaya devam edecekler gibi bir durum da var sanki ortamda..
Renkli kodlar,güvenlik ve ceza sistemi sorunu çözümlemiyor..Asıl sorunlar ise gözardı ediliyor..
Sağlıkta şiddetin çözümlenmesi için devlet,sağlık birimlerine "mavi kod,beyaz kod" gibi hemen hemen tüm dünyada da kullanıldığı bildirilen kod merkezli hasta ve hasta yakını savar eylem planı düzenlemiş ve bunu hayata geçirmişti..Yetmemiş bir de sağlık birimlerine polisler,güvenlik birimleri yerleştirmişler ve şiddet uygulayanlara karşı çok ağır cezalar ortaya koymuşlardır..Ancak öyle görülüyor ki bu güvenlik eylem planı da sağlık çalışanlarına kaşı şiddeti çözümlemiyor..Asıl sorun ise göz ardı ediliyor..
Hekim ve sağlık personelleri ile hasta ve hasta yakınları arasında var olan ciddi temel problemlerin çözümlenmesi gerekirken,güvenlik önlemlerinin artırılması,işleri daha da çıkmaz hale getirebiliyor ve bu şekilde sağlık çalışanlarına karşı ölümcül olabilecek ciddi şiddet olaylarının çıkmasına sebep olunabiliyor..
Aslında bu konuda çok detaylı ve kapsamlı bir araştırmalar ve tespitler yapılıp,ona göre hem hekim ve sağlık personellerini hem de hasta ve hasta yakınlarının tatmin edebilecek ciddi çözümlemeler yapılması gerekir..
Tespit yaptım ve anket hazırladım..
Ben şahsen kendimce bazı tespitler yaptım..Ve bu tespitleri sizlerle kısaca paylaşmak istedim..Aslında bu çalışma halen devam ediyor..İlerde ciddi bir şekilde konuyu,blogumda iyice irdelicem ve bunu sizlerle paylaşıcam..
Benim "sağlıkta şiddet" konusunda tespit ettiğim veriler,aslında sanmıyorsam sorunun temel problemlerinden sadece birkaçıdır diyebiliriz..Bu tespitleri sizler de hemen hemen sağlık birimlerinde sıkça karşılaşıyor olmalısınız herhalde..
Sağlıkta şiddetin pek çok sebebi olabilir..Buradaki tespitler ise sadece birkaçıdır..Ve öyle sanıyorum ki bunlar sağlıktaki şiddetin temel problemlerindendir,diyebiliriz herhalde..
Sizlerin görüşleri nelerdir? Bu çok önemli..
Bunları sizlerle de paylaşmak istedim..Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bunları öğrenmek istedim..Aşağıda küçük bir anket hazırladım..Tespit ettiğim bazı sorunları ekledim ankete..
Bu sorunlar konusunda sizler nasıl bir fikir içerisindesiniz? Onaylıyor musunuz,onaylamıyor musunuz? Bunlar önemli şeyler..
Bu ankete cevap vermeden önce,hazırlanılan bilgileri açıklamalarını da yazdım kısaca..Bu açıklamalara göre de ankete katılabilir ve düşüncelerinizi yorum kısmında açıklayabilirsiniz..Ankete katılmak ve yorum yazmak size kalmış..
Sağlıkta şiddetin sebepleri nelerdir,anket bilgileri ve açıklamaları..
1. Sağlık sistemindeki her türlü yetersizlikler (sistemdeki yetersizlikler)
Sağlık birimlerinin uzaklığı,sıra bekleme,randevu alamama,ücretsiz muayene-tetkik ve tedavinin olmaması,ilaç-muayene vb sağlığa ücret ödenmesi,sağlığın ücretli olması,poliklinik ve acil servislerdeki ilgisizlik,iletişimsizlik,hekimlerin iş yüklerinin fazlalığı vs vs..
2. Hekim ve diğer sağlık personellerin olumsuz tutum ve davranışları (manevi şiddet)
Hekim ve diğer sağlık personellerinin hasta ve hasta yakınlarına karşı, "kaba,sert,soğuk ve keyfi tavırlar içerisinde olması; ilgisizlik,iletişimsizlik vb gibi diğer olumsuz tavır,söz,davranış ve hareketlerin olması..Tüm bunlar "manevi şiddet"in belirtileridir..
Unutulmamalıdır ki; "Manevi şiddet,fiziksel şiddeti doğurabilir.."
Manevi şiddet,bir nevi psikolojik şiddettir..Her aile de ve her ortam da olabilen olumsuz bir durumdur..Aile de ebeveynlerin çocuklara,yaşlılara,hastalara; Okullar da eğitmenlerin öğrencilerine; İş yerlerinde amirlerin,patronların çalışanlarına manevi(psikolojik) şiddet uygulayabilmesi gibi;
Hekim ve diğer sağlık personellerinin de hasta ve hasta yakınlarına ve/veya tam tersi hasta ve hasta yakınlarının hekim ve diğer sağlık personellerine karşı yapmış olabilecekleri manevi(psikolojik) şiddet de söz konusu olabilmektedir..
Hasta ve hasta yakınlarının,hekim ve diğer sağlık personellerine uygulayabilecekleri manevi şiddeti,hasta ve hasta yakınlarının o anki "çaresizlik,bilgisizlik" vb gibi "panik" durumlarına verebiliriz..
Manevi şiddet söz konusu olduğunda burada hekim ve diğer sağlık personellerinin,nasıl davranması gerektiği konusunda iyi bir eğitim görmeleri gerekir..Hasta ve hasta yakınlarının o anki ruh hallerini iyi analiz etmeleri ve ona göre saygı ve hoşgörü çerçevesinde durumu yatıştırmaya ve hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirmeye,onlarla daha iyi bir iletişim içerisinde olmaya çalışmalıdırlar..
Hekim ve diğer sağlık personellerinin,hasta ve hasta yakınlarına uygulamış olabilecekleri manevi şiddet ise çok ayrı bir durumdur..Bu tabii ki normal kabul edilebilen bir durum değildir..Tamam,hekimler de insandır,onlar da kızabilir,bağırabilirler..Ama bu durum onları haklı çıkarmaz..Çünkü,onlar "vatandaşa hizmet için görev yapıyor ve maaşlarını da yine vatandaşın cebinden çıkan vergilerle alıyorlar.."
Dahası her hasta ve hasta yakını,onlar kadar bilgili ve eğitim görmüş olmayabilir..Cahil ve görgüsüz dahi olabilirler..Ama onların bu durumları,onlara hakaret edilmesini,manevi şiddet uygulanmasını haklı çıkaran bir şey değildir..
Şu gerçeği de unutmamalıyız;
"Hekim ve diğer sağlık görevlilerinde ki psikolojik yıpranmalar da manevi (psikolojik) şiddetin nedeni olabilir.."
Ülkemizdeki hekim ve diğer sağlık görevlilerin iş yükü maalesef çok fazla..İş yükünden maksat,hasta sayısının gereğinden fazla olmasıdır..Özellikle de hekimlerin en çok şikayet ettikleri durum da budur,diyebiliriz..Hasta sayısı fazla olan bir hekim,doğal olarak yorgun düşecek ve morali bozuk olabilecektir ki bu tür psikolojik yıpranmalar da,hasta ve hasta yakınlarına karşı manevi(psikolojik) şiddetin doğmasına neden olabilecektir..Hekim ve diğer sağlık personellerinin psikolojik yıpranmalarına da bir çare bulunması yerinde olacaktır..
3. Hekimlerin tıbbi müdahalelerde yetersiz bir bilgi ve beceriye sahip olması,yanlış teşhis ve tedavinin verilmesi (yetersizlik)
Hekimlerin alanında yeterince bir bilgi birikimine sahip olmaması ve yanlış/eksik teşhis ve tedavinin verilmesi gibi durumlar da,hasta ve hasta yakınlarını tatmin etmeyen diğer bir olumsuz durumdur.. Tüm bunların altında yatan nedenlerin başında ise şu 4 neden yatıyor olabilir;
A) Hekimlerin kendilerini yeterince geliştirmemiş olması..Bu durum ülkemizde çok yaygın gibi gözüküyor..Hekimler ve diğer sağlık personellerinin kendilerini geliştirmek için yeterince ciddi bir bilimsel araştırma ve geliştirme yapmadıkları görülüyor..Yerinde sayan hekimlerimizin sayısı maalesef çok ama çok fazla..Tabii bunun nedenlerini de irdelemek gerekir..Siyasal baskı,çevresel baskı,amirlerden gelen baskı,ailesel baskı vs vs..İyi irdelemek ve araştırmak ve ona göre tedbirleri almak gerekir..
B) Hekimlerin yeterince bilgi birikimine sahip olmadığı halde hekimliğe atanması,hekimlik görevini sürdürmesi..Bu genellikle torpilli yerleşen ve torpille hekimlik elde eden hekimlerde daha çok rastlanılıyor..Aynı durum maalesef hiç hak etmedikleri halde hemşire ve diğer sağlık personelleri için de geçerlidir..
Liyakatı olsun olmasın hak etmedikleri halde,kişilerin torpillerle bu önemli yerlere yerleşmesi ve görev yapması demek,sadece insanların hayatlarıyla oynamak değil, buralara hak ettiği halde gelemeyen milyonlarca öğrencilerin,bireylerin (kul) haklarını da yemek demektir..
C) Hekimlerin kendileriyle alakalı tamamen psikolojik nedenlerden dolayı ve/veya "siyasal,çevresel,ailesel,amirlerinden gelen vb baskılar" sonucu görevini sürdüremeyecek derece de psikolojik olarak yıpranmış olması da özellikle de yanlış teşhis ve tedavinin verilmesin de çok büyük etkendir diyebiliriz..
D) Poliklinik ve acil servislerde alanında uzmanlaşmamış, uzman olmayan asistan hekim/ stajyer öğrencilerin görev yapması da ciddi temel problemlerden biridir,diyebiliriz herhalde..Asistan hekimlerin ve/veya stajyer öğrencilerin özellikle acil servislerde görev yapması,son derece düşündürücüdür..
Alanında uzmanlaşmış uzman,doçent ve profesör gibi uzman hekimlerin poliklinik ve acil servislerde yer almaması ve/veya öğrencileri adeta uzaktan kumanda gibi yönetmeleri çok sıkıntılı bir durumdur..Hasta ve hasta yakınlarını memnun etmeyen bir diğer nedende budur diyebiliriz..
Asistan hekimlerin /stajyer öğrencilerin alanlarında bilgi,beceri ve uzmanlaşabilmeleri için poliklinik ve acil servisler de görev yapması gayet normal olarak gözükse de bu durum hasta ve hasta yakınlarını memnun etmemektedir..Üstelik hata yapma olasılığı yüksek olduğundan dolayı hastanelerin poliklinik ve acil servislerinde tek başlarına yalnız bırakılmaları ve onları adeta uzaktan kumanda gibi idare edilmesi de yapılan diğer bir yanlış davranıştır..
Bu durum uzman,doçent ve profesör gibi uzman hekimlerin bu önemli yerleri ciddiye almadıklarının bir göstergesidir de aslında..Ve dahası bu durum bize,bu ünvanlara sahip olan bu uzman hekimlerin,alanında ne kadar uzman olduklarına dair şüphelere de yol açabilmektedir..Alanlarında gerçekten de uzman mıdırlar? Buralara nasıl gelmişlerdir? Bu ünvanlara nasıl ve hak ederek mi sahip olmuşlardır? Tüm bunların araştırılması gerekir kanımca..
4. Sağlık sistemine torpilleşme ile yerleşen hekim ve diğer sağlık personelleri (yetersizlik,kul hakkını yemek)
Yukarıda da yazdık sağlık sistemindeki torpilleşme son derece sıkıntılı bir durum..Sağlık sistemini altüst eden bir mekanizmanın var olması,doğal olarak tıbbi bilimler konusunda yetersiz sağlık personellerinin yetersiz tıbbi müdahaleleriyle milyonlarca insanın hayatlarıyla oyun oynanması demektir..Ki zaten bu "hayat memat oyunu" maalesef yıllardan beri sağlık sisteminde devam ediyor gibi..
Bu arada sağlık sisteminde özellikle de üniversitelerde giderek artan torpilleşme iddialarını da ben değil medya söylüyor..İşte bunlardan birkaçı..Ve bunlar sadece medyada görünen kısımları..Buz dağında kim bilir neler var?
Üniversitede aile boyu kadrolaşma!
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/universitede-aile-boyu-kadrolasma_450953
ET:07.10.2018
Aile boyu kadrolaşmaya YÖK neşteri!
Üniversitelerde aile boyu kadrolaşma giderek yayılıyor.
http://halktv.com.tr/aile-boyu-kadrolasma-yok-nesteri-270630
ET:07.10.2018
HRÜ'deki aile boyu kadrolaşma iddiası Başbakan'a soruldu
http://ajansurfa.com/tr-TR/haberler/23168/hrudeki-aile-boyu-kadrolasma-iddiasi-basbakana-soruldu
ET:07.10.2018
Üniversitede akraba saltanatı! İlginç açıklama…
“Taşeron kadro” skandalı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde yaşandı. Başlıktaki savunma ise üniversitenin Genel Sekreteri Hakan Yekbaş’tan geldi.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/adamlar-yakinimiz-diye-ac-mi-kalsin-2221275/
ET:07.10.2018
Kızılay çalışanlarına (kpss puansız , sınavsız) kadro verildi.
https://forum.memurlar.net/konu/898129/
ET:07.10.2018
Rektörden eski rektör hakkında aşırı kadrolaşma ve torpil iddiası
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay döneminde üniversitede ayyuka çıkan yolsuzluk, aşırı kadrolaşma ve torpil iddiaları, ortaya çıkarılıyor
https://www.medimagazin.com.tr/eczaci//tr-rektorden-eski-rektor-hakkinda-asiri-kadrolasma-ve-torpil-iddiasi-4-15-18374.html
ET:07.10.2018
Üniversitede torpil skandalı: Kadro sınavını sadece akrabalar kazandı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi için açılan kadro sınavını öğretim üyelerinin eş ve çocukları kazandı. Üniversite Genel Sekreteri Hakan Yekbaş, “Kayırma söz konusu değil, başarılı olan kazanıyor” dedi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1054803/Universitede_torpil_skandali__Kadro_sinavini_sadece_akrabalar_kazandi.html
ET:07.10.2018
Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde bakan torpilli kadro
https://www.birgun.net/haber-detay/manisa-celal-bayar-universitesi-nde-bakan-torpilli-kadro-201766.html
ET:07.10.2018
Sağlıkta Torpilin Belgesi
AKP’li vekil, işte bu yazıda ismini belirttiği sağlıkçılar için “aracı” oluyor. AKP’li Muzaffer Yurttaş, Meclis’in antetli kağıdına isimlerini yazdığı kişiler için Manisa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri’nden atama istedi…
https://www.kamugundemi.com/gundem/saglikta-torpilin-belgesi-h48541.html
ET:07.10.2018
İşte torpilin belgesi
CHP’li Hasan?Ören “İktidar torpil işini iyice abarttı” diyerek tepki gösterdi
https://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/iste-torpilin-belgesi-2-772108/
ET:07.10.2018
Sağlık Bakanlığında Torpiller Savaşıyor
Sağlık Bakanlığının yeniden yapılanmaya gittiği şu günlerde il sağlık müdürü atamalarının tek tek açıklanması durumu can sıkıyor.Sağlıkta tek çatı altında birleşen bakanlıkta il bazında en güçlü sağlık yöneticisi yine sağlık müdürleri olacak.
https://www.habersaglikcilar.com/saglik-bakanliginda-torpiller-savasiyor.html
ET:07.10.2018
Torpilli Sağlıkçılar Ne Olacak?
https://www.personelsaglikhaber.net/guncel/torpilli-saglikcilar-ne-olacak-h69338.html
ET:07.10.2018
Hemşirelerin 'torpil' isyanı
İzmir’deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hemşireleri, idari kadrolarda yanlı atamalar yapıldığı iddiasıyla protestoda bulundu. Hastane bahçesinde yürüyen hemşireler, eşitlik istediklerini, toplu tayin isteyebileceklerini dile getirdi
http://www.haberekspres.com.tr/izmir/hemsirelerin-torpil-isyani-h37412.html
ET:07.10.2018
Hemşire isyanı
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hemşireleri, yanlı atamalar yapıldığı iddiasıyla bahçede toplanıp yürüdü, “Köle değil, hemşireyiz”, “Hemşireyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganları bağırdı.
http://www.hurriyet.com.tr/ege/hemsire-isyani-21122181
ET:07.10.2018
NOT : Sağlıkta özellikle de üniversiteler de gerçekten de torpilleşme var mıdır yok mudur,orasını tam olarak bilemiyoruz..Ama eğer varsa o zaman,torpilleşmenin olduğu yerlerde çok ciddi sorunların da var olabileceğini düşünmemiz gerekebilir..
Bu torpilleşmeler eğer devletin hazırladığı sınavlar yolu ile yapılıyor ise o zaman hem sağlık hem de üniversite sınavlarının,"şaibeli - hileli" olabileceği yönünde ciddi şüphelerin de doğmasına neden olacaktır ki bu da ilerde çok ciddi problemlerin çıkmasına zemin hazırlayabilecektir..
5. Hasta ve hasta yakınlarından kaynaklanan sorunlar (iletişimsizlik,ilgisizlik,psikolojik)
Eğer yukarıda saydığımız problemler yoksa ve/veya her şey mükemmel ise o zaman sorunun asıl kaynağının hasta ve hasta yakınlarından kaynaklanabileceğini düşünebiliriz..Ancak bana göre bu sorun daha çok "hasta ve hasta yakınlarından kaynaklanan psikolojik bir durum" gibimiş gözükse de aslında altında yatan temel nedenin,hekim ve diğer sağlık personelleri ile hasta ve hasta yakınları arasındaki "ilgisizlik"den kaynaklanan bir "iletişimsizlik" problemlerinin olabileceğini düşünebiliriz,herhalde..
Hastanın,rahatsızlığından dolayı acı çekmesi,acının devam etmesi/tepki vermemesi gibi problemler sonucu hastanın / hasta yakınının yeterince bilgilendirilmemesi vb nedeniyle yaşanan sıkıntılar olabilir..
Buradaki temel problemler herhalde;
Hasta ve hasta yakınının yeterince bilgilendirilmemesi,iletişim halinde olunmaması,ilgisizlik,hasta ve hasta yakınının o anki psikolojik durumunun tahlil edilememesi ve o nedenle sağlık personellerinin nasıl davranacağı konusunda yeterince bir bilgi sahibi olamamasıdır..Daha başka nedenlerde olabilir,bunlar sadece poliklinik ve acil servislerde gördüğümüz temel problemlerdir diyebiliriz..
6. Emin değilim
Kararsız kalma hakkınız vardır tabii ki..🙂
7. Hiçbiri değil
O zaman düşüncenizi yorumda kısaca açıklayabilirsiniz..Tabii size kalmış bişey..
Hadi şimdi testimize başlayalım..
Birden fazla anket soru/bilgilerini işaretleyebilirsiniz..Zaten anket bilgileri birbirini takip eden bilgiler..Bu nedenle 1,den fazla soruyu seçmekte herhangi bir sakınca yoktur..
Anketi tamamladıktan sonra "GÖNDER" diyorsunuz..Karşınıza;
"Önceki yanıtları görüntüleyin" ve "Başka bir yanıt gönder" diye bir sayfa çıkacak..Buradan "Önceki yanıtları görüntüleyin" diyerek,önceki yanıtları görebilirsiniz..
Bakalım,bu anket "sağlıkta şiddet" konusunda ne kadar yardımcı olacak,ülkemize?
Haydi size kolay gelsin..İyi anketler dilerim..
Bunlarda sağlıkla ilgili yazdığımız diğer yazılarımız..
----------------------------------------------------------------------
---------------------
(1) Sağlıkta şiddet, violence in health
ACTIVE SHOOTER
https://www.youtube.com/watch?v=8yWPnbuGNh4
Anket içindeki resim;
The Hard Truth: Bullying and Workplace Violence in Health Care
https://www.youtube.com/watch?v=wCiyp0s2G0o
Eline sağlık arkadaşım, bir dolu kaynakla destekleyerek çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Ben tek bir şıkkı seçmekte zorlandım, hepsini seçmek mümkün olsa hepsi diyeceğim:) Torpil de, kadrolaşma da, bilgizlikler, yetersizlikler de hepsi sebep bir tek naçizane eklemek istediğim şu var: İç savaş yaşayan Orta Doğu ülkelerinde doktorlara şiddet neredeyse gelenek olmuş. Yıllar önce yazıp sonradan tüm siyasi yazılarımı silince sildiğim bir yazımda değinmiştim, özellikle IRAK'ta doktorlar o kadar çok cinayete kurban gitmiş ki, hepsi tası tarağı toplayıp Avrupa'ya kaçmış, anlaşılan hastalar savaşın yıkımından, ABD işgalinden kafayı yemişler ve birini bulalım, hıncımızı alalım diyorlar ve karşılarına doktor çıkıyor, doktor kibar, bilgili, okumuş ve kendileri ya savaş yüzünden, ya parasızlıktan eğitim de almamışlar, aşağılık kompleksine kapılıyorlar doktor karşısında ve en ufak ölüm, ameliyattan çıkamama, vs. de hemen doktoru öldürüyorlar yani cehalet ve aşağılık kompleksi birleşince ölümcül bir bileşim oluyor, o kadar cahiller ki, hem doktor azlığından yakınıyorlar, hem de doktorları öldürerek bu sorunu kendileri yaratıyorlar ve cahillikten bunun da farkında değiller:(
YanıtlaSil4 milyon Suriyeli ile biz de o yöne doğru hızla gidiyoruz...:(
Bir ülke Orta Doğululaşmaya başlayınca ortak belirtiler, semptomlar çıkıyor ki, bir tanesi doktorlara şiddet.
Tekrar elinize sağlık.:)
Ankette de paylaştığım gibi birçok etken nedeniyle sağlıkta şiddet yaşanıyor ülkemizde. Her ne kadar hekimlerden yana olsam da ben de Ankara gibi bir şehirde canımız burnumuzdayken bir doktorun bize sebepsiz yere kötü davranması ve hatta psikolojik şiddet uygulamasına sessiz kalmak zorunda olmam, hala beni çok rahatsız ediyor. O can havliyle nasıl tepki vermedim, ya da hasta ve yakınları neden bu kadar tepkili olabiliyor bence aynı etkiye farklı tepkiler. Bazı doktorların gereğinden fazla umarsız olması rahatsızlık veriyor, bunu da kabul etmek lazım...
YanıtlaSilGörmezden geldiğimiz, hasır altına süpürdüğümüz he rşey, ,hmal edilen ve çürümesine aldırış edilmeyen her değer bir gün dönüp dolaşıp bizi bulacaktı ve bumerang etkisini yapacaktı.
YanıtlaSilBir potansiyel çocuk, geçenlerdeki psikologu hayatından eden, hiç mi fark edilmiyor halleri, tavırları ailesince,okulda, çevrede?
Yazık oluyor.
Bir kere hükümetin sağlık politikasının doğru olduğunu hiç sanmıyorum.Ben 88 senesinden,98 e kadar diyaliz hastası eşimin refakatçiliğini, tam on sene yaptım. Bütün terslikleri yaşadım. Ha, doktorlardan şikayetçi miydim? Genelde hayır. Eşim çok şanslıydı bu konuda. Doktorları hep iyi çıktı. Personelin beni sık sık zor durumlarda bıraktığını hatırlarım. Polikliniklerde sağlık personellerinin yakınları sırayı bozup, yakınını öne geçirirdi ya da doktorun tanıdıkları öne geçerdi. Hepsini gördüm. Azarlayan doktor da gördüm. Yanlış reçete yazan da. Koridorlarda peşlerinden koşardım düzelttirmek için. Ah,ne günlerdi...
YanıtlaSilBir yığın yanlış teşhisler, yanlış ameliyatlar, duymadığımız şeyler değil. Sağlık gibi önemli bir konu hata kabul etmez.
Aslında acillerde deneyimsiz stajyerlerin olması gerçekten çok saçma. Oraya aniden çok ciddi rahatsızlık geçirenler geliyor. Hakiki doktor olması lazım. Düşüncende çok haklısın. Ama devletimiz neyi düşünüyor ki halkı için, bunu düşünsün? Zavallı fakirlere nimet gibi geliyordur ama gerçek öyle değil maalesef. Bir de benim rahmetli kardeşimin safra kesesinden taş alınacaktı, o da ameliyat oldu çıktı. Sonra seneler geçti, batın ultrasonu çektirirken soruyor "safra kesem nasıl görünüyor?"diye. Cevap "Yok ki safra keseniz!" Kardeşim şoklarda tabii. Bilgi bile vermiyorlar organı alırken. Hiç garantide değiliz Ertuğrul kardeşim, hem de hiç :(((
Çok yararlı bir konuya değinmişsin, sorgulamak lazım. Emeğine sağlık.
Anketi cevapladım Ertuğrul 😊
YanıtlaSilŞiddetin olmadığı bir alan yok. Sağlıkta da olması gayet normal oldu artık.
YanıtlaSilBende anketi cevapladım yine yararlı bir paylaşım olmuş,bu arada google plus kapatılıyormuş :)
YanıtlaSil1,2,4,5 tamamen 3 kısmen katılıyorum..Bu arada kaynak araştırmalarınız için ayrıca tebrik ediyorum sizi..
YanıtlaSilBen bu konuda tek taraflı bir tutum sergilenmemesi gerektiğini düşünüyorum.
YanıtlaSilŞiddeti asla onaylayamayız. Sağlık personellerinin ya da doktorların ilgisiz, bilgisiz, saygısız tavırlarını da görmezden gelemeyiz.
Doğru işe doğru insan yerleşmedikçe bu sorunlar hayatımızın her alanında artarak sürecek maalesef. Sanırım önce bu konudaki politikaları değiştirmek gerek.
* Anketi cevapladım
Anketi cevapladım:) Önemli bir konuya değinmişsiniz.Ben de yıllarca sağlık sektöründe çalışmış birisi olarak böyle haberlerden etkileniyorum.En son psikiyatrise de çok yazık oldu maalesef.Bu duruma bircok etken sebep olsa da ,bazı hasta ve yakınlarının agresifligi,tahammülsüz olmaları ise bu tip durumların artmasına neden oluyor bence..Çalışırken de bu tip olaylara şahit olmuştum.İlaç firmasında çalışırken bir psikiyatri hastası klinikte yangın çıkarmış başka bir hasta da boynumu sıkmıştı,neyse ki bişey olmadı bana ama bu tip durumlar oluyor yani olabiliyor.Detaylı bilgilendirmeleriniz için teşekkürler..
YanıtlaSilÜlkemizdeki hekimlerin iş yükü fazla deyince diğer aktif çalışanlar göz ardı edilmiş oluyor.Benim o cümle dikkati çekti.Sadece doktorlar üzerinden gitmez sağlık.Hatta bence Sağlık Bakanı niye illa doktor oluyor,diyetisyen olsun,fizyoterapist olsun,yüksek hemşire arkadaşlardan olsun,olsun da olsun :) Teşekkürler Ertuğrul :)
YanıtlaSilAnketi cevapladım. Sadece sağlıkta değil, her konuda şiddete hayır ama maalesef konuşmayı, anlamayı bilmediğimiz ve sabırsız olduğumuz için oluyor aslında tüm bunlar. Güzel yazıydı. Emeklerine sağlık.
YanıtlaSilsağlikta torpilleşmenin saçma düsünce olduğunu sölemiştim,yorumumu niye sildin? :((
YanıtlaSilalla alla hiç duymadığım bilmediğim bişi eh fikrim de yok ama öğrendim yaniii böyle bir şiddet de var demek ki. valla hep derler bizde doktor az. olanaklar kısıtlı. örneğin, diyelim kan tahlili filan, herkes aynı odada bir anda kan veriyor. amerikada mümkün değil böyle bir şey. gizlilik vardır. bir hastadan kan alınırken başka hiç kimse olamaz filan yani. herhalde bizde her doktora kaç hasta düşüyor ki. hasta olmak da zor doktor olmak da bizde. ah bir kuzey avrupa filan gibi olabilsek yaa :)
YanıtlaSilYazın halam doktora gitmek için üç buçuk saatlik yolu gitmek için ısrar etti.Gittiğimizde doktor o kadar samimi ve kibar bir beydi ki halamın neden yakındaki doktorlara gitmek istemediğini anladım.Yürümekte zorluk çeken yaşlı bir kadın üç buçuk saatlik yolu göze alıyorsa sırf güleryüzlü birini görmek için doktorlarında durup bir düşünmesi lazım bence
YanıtlaSilErtuğrul bey, merhaba.
YanıtlaSilSizi değerli bir blog arkadaşımın yazısının altında yorumunuzu görerek buldum. Blogunuzu merak edip yazılarınızı okurken denk geldim bu yazıya. Ve çok imrendim. Kaynaklarınız, araştırmalarınız, her cümlenizin altına birer delil bırakmanız, bu kadar güçlü, bu kadar sağlam bir yazıyla bizi tanıştırmanız. Öncelikle ellerinize sağlık, gerçekten.
Ayrıca bu konu sizinde belirttiğiniz gibi birbirinin devamını taşıyan bir konu. Yani her alanda ele alınabilir. Hangi başlığı, hangi seçeneği ele alırsanız alın, bir sonraki adım ele almadığınız seçeneği de aldırıyor size. Hayranlıkla okudum aslında yazıyı, zevkle izlemeye aldım sizi. Çok memnun oldum, sevgiler...
Öncelikle emegine saglik.Dolu dolu bilgi icerikli bir yazi olmus.Anketi cevapladim..
YanıtlaSilSiddet hayatimizda her alanda var malesef.Saglikli bir bireyin siddete egilimli olduğunu düşünmuyorum.Mutlaka psikolojik bir hasari olduguna inaniyorum
Ertuğrul,
YanıtlaSilTuhaf bir yorum olacak ama hay ağzın bal yesin yahu ne güzel ne güzel özetlemişsin her birini ve ne önemli detayların altını çizmişsin.
Yaz sen yaz..gitme sakın buralardan
Sevgiler
Hi dear!
YanıtlaSilVery interesting post. :)
If you want to follow each other write me on my blog. <3
https://belyfashionadress.blogspot.com/
Öncelikle anketi yaptım. Bu hassas konuya değindiğiniz için teşekkürler. Aslında konu sadece sağlık sektörü değil. Son yıllarda toplum ayrıştırmalardan dolayı çok gergin. Her sektörde bizimkiler sizinkiler konusunda bir ayrım türedi. Maalesef ülkeyi yönetenler bu ayrışturmadan besleniyor, ancak bu toplumu geriyor. Ardından adam kayırma, bizden işe alın mantığı, liyakat ve mesleki yeterliliklerin gözetilmemesi. Hep vardı ancak hiç bu kadar agresif olmayan bir adam kayırmaca ve torpil durumu var. Diğer önemli etken de geçim sıkıntısının psikolojik etkileri. Adam geçinemiyor, üstelik kendisi ya da yakını hasta. İş bilmez bir personele laf anlatmaya çalışıyor, ki o da gergin belki de. Bir anda kıvılcımlanıyorlar. Bir diğer konu toplum gitgide saygısızlaşıyor ve gelişimini hiç tamamlayamayan kültürel gelişme geriliyor. Okumamış olmanın hiç bir zaman bu kadar kazandığı bir dönem yaşamadık, silahlanma çok doğal. Külhanbeyliği, silah kullanımı günün geçer kuralları haline geldi. Tüm bunlar ve buna benzer etkenler birleşince toplumsal olaylar yaşanıyor. Bizim bir an önce kini değil sevgiyi tesis etmemiz lazım. Ayrıca eğitimli gençler yetiştirmeliyiz, ve tüm atamaları liyakata göre yapmalıyız. Mümkün mü bu ortamda, yarına dair hep bir umut var, olmalı.
YanıtlaSil