Covid-19 aşı sonrası ölümler.. Şimdiye kadar binlerce kişinin öldüğü bildiriliyor.
Deaths after Covid-19 vaccination. Thousands of people are reported to have died so far. (Covid-19 aşı sonrası ölümler...Şimdiye kadar binlerce kişinin öldüğü bildiriliyor.) Pics,(187)
"Bu yeni bir Holokost (soykırım)" - Haim Yativ ve Dr. Seligmann (115)
"Hata Yapmayın - Bu Soykırım" - Dr Vernon Coleman (168)
NOT: Yazıyı okuduktan sonra yanlış bir kanıya varmamanız için en aşağıdaki UYARI kısmınıda okumanızı rica ederiz..Saygılarımla..
Covid-19 aşısı olduktan sonra hayatını kaybedenlerin sayısı bayağı fazla. Çok güvenilen Çin aşıları ile ilgili de ölüm haberleri gelmeye başladı. Sadece ABD'de resmi kayıtlara geçen 5 binden fazla ölüm var. (11,12) Dünyanın geri kalan ülkelerinde ise durum daha da vahim olabilir.. Çünkü, aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar hiçbir şekilde kayıt edilmiyor gibi gözüküyor. Medyaya yansıyan tek tük covid-19 aşı sonrası ölümler ise buzdağının sadece görünen kısmı olabilir.. Daha şimdiden bu "aşı sonrası ölümler" için "soykırım" ifadeleri kullanılmaya başlandı. Çok yakında hükümetler,hekimler ve aşı firmalarına karşı "cinayet,savaş suçları ve tazminat" gibi ciddi hukuk davalarının açılabileceğini tahmin edebiliriz. ABD ve AB ülkelerinde durum hiç iyi gözükmüyor gibi..
Covid-19 aşılanma sonrası ölüm ve yaralanmalar kamuoyundan saklanılıyor mu?
Dünyanın dört bir yanında covid-19 aşılanmaları hızla devam ederken, maalesef aşılanma sonrasında ortaya çıkan onlarca,yüzlerce hatta binlerce ölüm ve yaralanmalar da söz konusu olabiliyor. Ancak buna rağmen ülkeler aşılanma sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları kamuoyuna bildir(e)meyebiliyor.. Aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların kamuoyuna bildiril(e)memesinin amacı /sebebi ne olabilir? Bunun 2 nedeni olabilir;
1) Ülkeler, covid-19 aşı sonrası ölüm ve yaralanmaları bilerek/bilmeyerek kayıt etmiyor olabilir..
Bilmeden yapılan kayıt etmeme durumu, daha çok aşılama sonrası gerçekleşebilen ölüm ve yaralanmalar üzerinde yeterince durulmaması, sistemsizlik vb gibi eksiklikler olabilir.
2) Bunun haricinde kasıtlı olarak (bilerek) yapılabilen kayıt etmeme durumu isedevletlerinve/veya sağlık sistemlerini ellerinde tutan küresel hekimlerin, gerçekleri öğrenen kendi halkından korkması ve/veya küresel sermayeye ve/veya aşı firmalarına hizmet etmesi vb gibi kirli nedenlerden dolayı da olabilir..
Kayıt edip-bunu kamuoyu ile paylaşan ülkelerde mevcut ancak nedense bu kayıtlarda da bazı şüpheler de var gibi gözüküyor. Örneğin buölüm/yaralanma sayılarının az gösterilmesi ve/veya bu ölüm ve yaralanma sebeplerinin hepsinin neredeyse hep "altta yatan bir sebep,anafilaksi" vb gibi nedenlerden dolayı olarak gösterilmesi gibi etkenler de aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların asıl sebeplerinin manipüle edilmiş (gizlenmiş) olabileceği üzerinde endişe ve şüphelerin de ortaya çıkmasına neden olabiliyor.. Dünya genelinde aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar hakkında yeterince şeffaf bir bilgi paylaşılmıyor. Bu durum ülkelerin, "covid-19 aşı sonrası ölüm ve yaralanmaları kamuoyundan saklıyor olabilecekleri" şüphesine yol açıyor ve bu nedenle covid-19 aşı sonrası ölüm ve yaralanmaların daha da fazla olabileceği endişelerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor..
Türkiye'ye de getirtilen Çin aşıları da dahil aşılamalardan sonra gerçekleşen ölüm ve yaralanmalarla ile ilgili haberlerde gelmeye devam ediyor. Çok güvenilir olarak görülen Çin aşıları ile ilgili de ciddi ölüm ve yaralanma haberleri gelmeye başladı.. Diğer aşılarda da durum pek farklı değil.. Bazı ülkeler şeffaflık ilkesi gereği aşı sonrası ölümleri ve çeşitli yaralanmaları (komplikasyonları) yayınlarken, bazı ülkeler de çeşitli nedenlerden dolayı bunu yayınlamayabiliyorlar.. Ayrıca resmi kayıtlara geçen verilerin ne kadar gerçekçi olduğunu da kimse pek bilmiyor. Resmi kayıtlara geç(e)meyen "aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar"da bu hesaba katılırsa, aslında bu verilerin sadece buzdağının görünen kısmı olabileceğini de düşünebiliriz..
Sadece ABD'de aşı olduktan sonra ölenlerin sayısı 5 bini aşmış durumda. Kısa adı CDC olan Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi de bu ölüm sayılarını doğruladı. Ancak CDC, (diğer ülkelerdeki sağlık birimlerinin yaptığı gibi), "bu aşı sonrası ölümlerin aşılarla bağlantılı olmadığını"da bildirdi. Çünkü "bu ölüm sayıları ile ilgili bilgilerin (yine kendisine bağlı olduğu tahmin edilen) resmi statüdeki "Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi" olan VAERS'den geldiğini ve buraya gönderilen verilerin kesin doğru bilgiler olmayabileceği" vb gibi belirten bir bilgileride paylaştı. (11,12)
"COVID-19 aşılamasından sonra ölüm raporları nadirdir .Amerika Birleşik Devletleri'nde 14 Aralık 2020'den 7 Haziran 2021'e kadar 302 milyondan fazla doz COVID-19 aşısı uygulandı. Bu süre zarfında VAERS, COVID-19 alan kişiler arasında 5.208 ölüm (%0.0017) raporu aldı. aşı. FDA, sağlık hizmeti sağlayıcılarının, aşının neden olup olmadığı belirsiz olsa bile, COVID-19 aşısı sonrasında VAERS'a herhangi bir ölümü bildirmelerini şart koşuyor. Ölüm sertifikaları, otopsi ve tıbbi kayıtlar dahil olmak üzere mevcut klinik bilgilerin gözden geçirilmesi, COVID-19 aşılarıyla nedensel bir bağlantı kurmamıştır. Bununla birlikte, son raporlar J&J/Janssen COVID-19 Aşısı ile TTS arasında makul bir nedensel ilişki olduğunu göstermektedir., ölümlere neden olan nadir ve ciddi bir advers olay (düşük trombositli kan pıhtıları)." (11) Güncelleme 13.06.2021
NOT: ABD'deki bu aşı sonrası ölüm sayıları 13.06.2021 tarihi itibari ile elde edilen verilerdir. Aşılamalar devam ettiği için bu ölüm sayılarının da ileriki dönemlerde daha da artabileceğini tahmin edebiliriz.. Çeviri hataları olabilir. Ana kaynağına giderek gerçeğini öğrenebilir ve durum güncellemelerini takip edebilirsiniz..
GUNCELLEME : 13.06.2021 erişim tarihi ile ABD'deki covid-19 aşı sonrası ölümlerin sayısı 5.208 olmuştur.. (11)
GUNCELLEME ;"Avrupa'da 13 Mart 2021 tarihinde yayınlanan bir raporda, Covid-19 aşı sonrası oluşan ölümlerin sayısının 3.964, yaralanmaların sayısının ise 162.610 olarak bildiriliyor..(188,189,190) Ancak Avrupa İlaç Ajansı (/ Avrupa'daki şüpheli ilaç reaksiyonu raporları veritabanı olan EudraVigilance) tarafından oluşturulan veritabanının garip bir şekilde bu aşı sonrası ölüm ve yaralanmaların yer aldığı sayfanın gösterilmediği /kaldırıldığı da bildiriliyor.. (189) Araştırma sonuçlarını değerlendiren bazı önemli sitelerin bilgilerin bir özetini yazı içinde bulabilirsiniz.." ET:15.05.2021
GUNCELLEME ;"Avrupa'da aşı sonrası ölümlerin sayısının 10 bini aştığı bildiriliyor. COVID-19 "Aşıları" için Olumsuz İlaç Reaksiyonları Avrupa Veri Tabanına göre 10,570 Ölü 405,259 Yaralanmalar söz konusu." (191) Detaylı bilgiyi yazı içinde okuyabilirsiniz.." ET:26.05.2021
VAERS'deki aşı sonrası ölümler..
VAERS sadece olası olayların raporlama sistemi olarak biliniyor..Pek güvenilir bir kurum olmasa da buradaki veriler CDC gibi sağlık birimleri tarafından olumlu/olumsuz bir şekilde değerlendirilebiliyor. ABD'deki VAERS sistemine başta resmi yetkili sağlık birimleri(zorunlu) olmak üzere ,hemen her vatandaş da (gönüllü olarak) "aşı sonrası yaşanan ölümleri/komplikasyonları" bildirebiliyor. ABD'deki tüm sağlık birimleri, "aşı sonrası yaşanan tüm komplikasyon ve ölümleri" bu sisteme bildirmekle yükümlü,yani zorunlu. Aşı olan sivil vatandaşların da kendi isteklerine bağlı olarak bu sisteme hem kendileri hem de aileleri ile ilgili (aşı sonrası yaşanan ölümleri ve çeşitli türdeki komplikasyon (yaralanma)) bilgilerini bu sisteme girebiliyorlar.
Tabii VAERS'e bildirilen bilgilerin doğruluğu konusunda da kimse pek emin değil. Bu sisteme kasıtlı olarak yalan/yanlış bilgi giren kim olursa olsun iser sağlık birimleri ister sivil olsun para ve hapis cezası ile karşı karşıya kalabiliyorlar.. O yüzden kendisini böyle bir ceza sistemi içerisine girmesini sağlayabilecek bir risk nedeniyle, özellikle de sivil vatandaşların vermiş olduğu bilgilerin doğru olabileceğine dair bir fikir yürütülebilir..Sağlık birimlerinden gelen bilgilerin de olduğunu varsayarsak, bu ölüm sayılarının doğru olabileceğini de düşünebiliriz.. Tabii bu veriler, aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların,aşı kaynaklı olduğunu göstermeyebilir. Zaten CDC'de aynı şeyi söylüyor..
Tabii VAERS'deki veriler üzerinde çeşitli oynamalar falan yapılmıyorsa..Oynamalardan kasıt, buraya bildirilen veriler sahte/yanlış olabileceği gibi doğru da olabilir.. Doğru bilgileri sanki sahteymiş gibi göstermek /doğru bilgiyi kamuoyunu yanıltıcı bir şekilde ele alıp-işlemek vb gibi veriler üzerinde oynamalar yapmak yani bir nevi "evrakta sahtecilik" vb gibi olumsuzluklar da olabilir..
"Maalesef resmi belgelerde bu tür hileli oynamalar, özellikle de tıp dünyasında en çok rastlanılan bir durumdur..Örneğin Covid-19 öncesinde yaşanan hem ABD'de hem de dünya genelinde inanılmaz sayıdaki "tıbbi hatalar"ın ve bunlarla ilgili yüzlerce hatta binlerce davaların olması buna en güzel örnektir..Covid-19 öncesindeki tıbbi hatalarla ilgili biraz bilgi almak istiyorsanız, BURADAKİ yazıyı okuyabilirsiniz.."
Aşı sonrası ölümlerde nedensel bilgiler (hep aynı kopyala-yapıştır taktiği gibi) ;"Ölümler, aşılar ile bağlantılı değil.."
Tabii özellikle de bildirilen "aşı sonrası ölüm nedenleri" konusunda henüz tam kesin bilgilerin olduğunu da söyleyemeyiz.. CDC ve diğer sağlık birimlerine göre, "aşı sonrası ölümler, genellikle aşılar ile bağlantılı değil ölen maktülün kendisinde bulunan bir/birden fazla hastalıklardan,altta yatan bilinmeyen rahatsızlıklardan /herhangi bir alerjik reaksiyondan vb gibi çeşitli rahatsızlıklardan olmuş olabileceği yönünde "aşı sonrası ölümlerde nedensel bilgiler" şeklinde yer alabiliyor.. (11,12,18,24,25 vb) CDC'nin (/DSÖ'nün) bu "aşı sonrası ölümler" ile ilgili "nedensel bilgileri", dünyanın hemen her ülkesindeki sağlık birimleri tarafından, adeta kopyala-yapıştır şeklinde, sürekli olarak aynı şekilde tekrarlanıp-durduğunu görebiliyoruz..Aşağıdaki "aşı sonrası ölümler" ile ilgili haberlerde de devletler /sağlık birimleri tarafından yapılan bu tür bilgileri okuyabilmek mümkündür..
DÜŞÜNÜNCE..
"Dünya genelinde milyarlarca insana aşı yapılıyor, bir şekilde ölenler oluyor ancak nedense bir tanesinin dahi ölüm nedeni "aşıdan kaynaklı" olmuyor.. Bu nasıl oluyor? Bu biraz tuhaf değil mi?"
DÜŞÜNELİM BAKALIM BİR KERE; "Şimdi tüm dünyada milyarlarca (yanlış duymadınız MİLYARLARCA) insana covid-19 aşısı yapılıyor. Ve covid-19 aşısı yapıldıktan sonrayüzlerce hatta binlerce insan bir şekilde ölüyor. Ve bu ölen insanların hepsinin "ölüm nedenleri" ise nedense hep "aşı kaynaklı değil, altta yatan bir rahatsızlık" vb gibi sebeplerden dolayı olduğu bildiriliyor.. Ölen binlerce insanın içinden bir tanesinin dahi "aşıdan kaynaklı" olmaması gerçekten çok şüphe verici değil midir?
- Şimdi siz milyarlarca insana (ne idüğü güdüğü belli olmayan) covid-19 aşılarını yapacaksınız ama aşıdan sonra ölenler olunca, bunların bir tanesinin dahi "aşı kaynaklı" olmadığını dünya aleme ilan edeceksiniz. Bu gerçekten çok garip değil midir?"
BİR SORU :
"İlaçlardan kaynaklı yan etkiler, yaralanmalar ve ölümler, "ilaçlardan kaynaklı yan etki,yaralanma ve ölümler" şeklinde bildirilirken, neden aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar, "aşıdan kaynaklı ölüm ve yaralanmalar" şeklinde hiç bildirilmiyor?"
Aşı çalışmaları yapan ülkelerde (ve bu ülkelere siyasi,ekonomik,savunma,sağlık vb gibi alanlarda bağlı olan diğer ülkelerde), yapılan otopsilerde çıkan sonuçlar ne kadar bilimsel olabilir?
CDC, "aşı sonrası ölümler" ile ilgili "sağlık birimleri tarafından titiz çalışmalar yapıldığını ve hatta otopsiler dahi yapıldığını" (11) da bildiriyordu.. Tabii covid-19 aşısı sonrası ölen insanlara yapılan "otopsiler", ne kadar bilimsel ve ne kadar gerçekçi olur, orasını pek bilemiyoruz ama bildiğimiz kadarı ile bu otopsiler sadece ABD'de değil diğer tüm ülkelerde de yapılıyor. Özellikle de aşı çalışmaları yapan ülkelere bir şekilde "siyasi,ekonomik,savunma,sağlık" vb gibi alanlarda bağlı olan ülkelerde.. Tabii kamuoyuna ne kadar gerçekçi ve doğru bilgiler paylaşılıyor,orasını kimse bilmiyor.. Bu gibi nedenlerle aşı çalışmaları yapan ülkelerde ve bunlara bağlı olan diğer ülkelerdeyapılan otopsilerde çıkan sonuçlarne kadar gerçekçi ve ne kadar bilimseldir?" Ne kadar doğru olabilir ki? Bu biraz tuhaf değil mi?
"Hangi a-salak ülke, kendi aşı çalışmalarını baltalayacak bir girişimi (örneğin otopsi sonuçlarını), doğru bir şekilde kamuoyu ile paylaşabilir?"
Dünya genelinde şimdiye kadar yapılan aşılamalar sonrası yaşanan ölümlerin sayısı gerçekten de korkunç boyutta olabilir. Tam kesin bir rakam yok. Çünkü aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar bir şekilde ya kayıt edilmiyor ve/veya kamuoyundan bir şekilde gerçek verilersaklanılıyor olunabilir.. DSÖ(WHO), herkese "covid-19 aşısı olun" çağrısı yaparken, aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar üzerinde ise hiç durmuyor. Ne kayıt tutuyor ne araştırıyor ne de başka birşey yapıyor? Covid-19 aşısı olduktan sonra ölenler, öldükleri ile kalıyorlar. Adeta "kim vurdu"ya gidiyorlar..
Daha öncede dediğimiz gibi sadece ABD'de bu sayı 5 bini aşmış durumda. Diğer ülkelerden de ölüm sayıları ile ilgili bilgiler geliyor ancak bunlar da tam sayılar olarak gözükmüyor,yarım yamalak şekilde bilgiler geliyor. Gerçekte asıl ölüm rakamları konusunda hiç kimsenin özellikle de DSÖ(WHO)'nun dahi haberinin olduğunu pek söyleyemeyiz. Tabii bir de resmi kayıtlara geçmeyen /geçemeyen diğer "aşı sonrası ölümler"de olabilir.. Bunların sayısı ise ,resmi kayıtlara geçen verilerden çok daha fazla da olabilir..Yani bu duruma kısaca "buzdağının görünmeyen kısmı" da diyebiliriz..
Aşı sonrası ölümler normal mi?
Aşı sonrası yaşanan ölümlerle ilgili hemen hemen tüm ülkelerdeki sağlık birimleri hep aynı ifadeleri kullanıyor; "Aşı sonrası ölümler, aşılarla bağlantılı değil. Ölümler daha çok altta yatan bir sebepten /diğer sebeplerden vb'den dolayı oluyor /olmuş olabilir."
Yani kısaca; "YAŞARSAN SENİ AŞI KURTARDI, ÖLÜRSEN BİL Kİ SEN, ALTTA YATAN BİR NEDENDEN DOLAYI ÖLDÜN. AŞININ HİÇ SUÇU YOK, KABAHAT SEN DE! ÖLMESEYDİN NE YAPALIM?" demeye getirmeye çalışıyorlar gibi.. 🤔 Trajikomik bir hadise..
Ülkelerdeki sağlık birimleri ve hekimler, sadece bunları papağan gibi tekrarlayıp-durmuyorlar. Bir de "aşı sonrası oluşan ölümlerin aslında "normal" olduğunu" da dile getirebiliyorlar.. Yani aslında aşı sonrası ölen insanların büyük çoğunluğunun zaten yaşlı insanlar olduğunu ve "zaten bunlar öleceklerdi,şimdi ölmüşler hiçbirşey ifade etmiyor!" gibi bir yaklaşım ile yaşanan ölümlerin sanki çok doğalmış gibi "normal" olarak gösterebildiklerini de zaman zaman medyada görebiliyoruz..
Tabii, aşı sonrası ölen insanların hespi yaşlı değil. Ölen insanların arasında genç ve yetişkin insanlar da var..Bunlar için de aynı şekilde "altta yatan bir sebep, anafilaksi (şiddetli alerjik reaksiyon), aşı korkusu ve aşıya geç yaptırma" vb gibi aslında covid-19 ile ilgili hiç alakası da olmayabilen"tıbbi bilimsel bahaneler" ile "aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar", bu şekilde geçiştirilebiliniyor.. Aslında "altta yatan sebepler, anafilaksi, ve aşı korkusu"nu, (hangi aşılama olursa olsun) aşılama sonrasında yaşanabilecek riskler üzerinde değerlendirilebilir ancak "aşıyı geç yaptırma" bahanesini, özellikle de covid-19'un sahte bir pandemi olmasından dolayı hiç de inandırıcı gelmeyen bir bahane olarak görebiliriz.
Yeri gelmişken ANAFILAKSI hakkında bazı bilinmeyenleri de söyleyelim;
"ANAFILAKSI" tedavide sunulan herhangi bir ilacın yan etkisi şeklinde de tanımlanabilir.. Ancak uzman hekimler, aşı/herhangi bir tedavi sonrası gerçekleşen olumsuz bir tepkiyi, genelde sadece "anafilaksi (şiddetli alerjik reaksiyon)" olarak tanımlıyor. Bu alerjik reaksiyonun ise "ilaçlardan kaynaklanan bir yan etki" olabileceği ise hiç dillendirilmiyor. Herhangi bir ilacın tedavi (özellikle de covid tedavi) süreçlerinde ortaya çıkan anafilaksiyi,tek başına "alerjik" reaksiyon olarak göstermek ne kadar doğru olabilir? Bu başlı başına "sağlıkta hileli bir durum" olarak da görülmez mi? Bir/birden fazla ilacın kullanıldığı tedavi süreçlerinde /sonra ortaya çıkan bu "alerjik reaksiyon"ların nedeni, açıkça başlı başına "tedavilerde kullanılan ilaçların yan etkisinden kaynaklandığı" çok belli olmuyor mu? Buna rağmen "alerjik reaksiyon" tek başına suçlu olarak görülebiliyor..Bunu söylüyoruz çünkü bu suçlamanın özellikle de "covid aşılama" süreçlerinde daha da çok yapıldığına şahit olabiliyoruz..
"Altta yatan bir sebepten, anafilaksiden vb'den dolayı öldü?" 🤔
"Altta yatan bir sebep ne demek?" İnsanda bilinmeyen bir rahatsızlıktan mı bahsediliyor? Yoksa varolan mevcut rahatsızlıklardan mı? Bilemiyoruz ama insanların "aşı sonrası" hayatını kaybetmesi, öyle hafife alınacak bir durum değil. Bunu "normal selaksiyonmuş" gibi gösteren sağlık birimleri, ülkeler var ama bunların yaptıkları doğru birşey değil.
"Gelişi-güzel yapıldığı tahmin edilen covid-19 aşılamaları, insanların ölümlerine ve yaralanmalarına sebep olabilir..Ve zaten oluyor da..Ama kimse sorumluluk kabul etmiyor.."
Sosyal medyada "covid-19 aşılarının insan nüfusunu azaltma girişimi" olabileceğine dair çok sayıda bilgiler bulunuyor.. Bunlar doğru/yanlış da olabilir.. Bunlarla ilgili çok önemli bilgileri zaten aşağıda verdik. Şimdi biz bu konuya girmeden, aşılamaların gelişi-güzel yapılmasından ve bundan dolayı insanların ölebilmesinden ve yaralanabilmesinden biraz bahsedeceğiz..
Dünya genelinde gelişi-güzel yapıldığı tahmin edilen covid-19 aşılamalar sonrasında ölümler ve yaralanmalar yaşanıyor. Bu bir gerçek.. Bizim kendi kafamızdan attığımız bir şey değil. Medyaya sızan (ama o da çok kısıtlı olan) aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanma haberlerinden öğreniyoruz. Kısıtlamalardan dolayı /kamuoyuna bir şekilde bildiril(e)meyen aşı sonrası ölüm ve yaralanmaların ne boyutta olduğunu bilebilmek ise çok zor.
"En azından aşılara olumsuz tepki verebilecek sağlık açısından riskli olan kişilere aşılar yapılmayabilirdi..(Kaldı ki aşı sonrası bazı sağlıklı kişilerin dahi öldükleri/yaralandıkları ile ilgili de haberler bulunuyordu..)"
Sağlık birimleri bir insanı aşılamadan önce, o insanın sağlık bilgileri hakkında muntazam bir bilgiye sahip olmalıdır. "Aşı olabilir durumda" insanlar olabildiği gibi "aşı olması riskli" olan insanlar da olabilir.. Alerjisi (anafilaksi) olan insanlara nasıl aşı yapılmıyorsa, bedeninde çeşitli rahatsızlıkları olan insanlara da bu özellikle de covid-19 aşısı yapılmayabilirdi.. Ki maalsef alerjisi olan insanlara da covid-19 aşılarının yapılabildiğini,aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalardan anlayabiliyoruz. "Aşıların isteğe bağlı olmasının (yani aşı reddinin), şimdi ne kadar çok önemli olduğunu buradan anlayabiliyoruz.." Aşı çalışmaları yapılmadan önce insanların bu aşılara karşı nasıl bir olumsuz reaksiyon tepki gösterebileceğine dair "ciddi araştırmaların yapılıp-ona göre aşıların yapılması ve riskli olan gruplara aşıların yapılmaması" daha mantıklı değil midir? Tabii riskli grupları nasıl tespit edeceksiniz? Nasıl belirleyeceksiniz? Orası da önemli.. Örneğin "yaşlılar,hastalar,çocuklar" da bu risklere dahil olabilir. Ama bunlar olmuyor. Seçilen (belirlenen) yaşlılara, hastalara aşılamalar gelişigüzel yapılıyor ve işte sonuç ya ölümle yada yaralanma ile sonuçlanabiliyor..
"Ama aşı olduktan sonra halen sağlıklı olan bireyler de var. Neden onlara birşey olmuyor? Sizin ki bahane? " 🙄
1)Aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar gerçekleşiyor, bu bir gerçek. Bunlar nasıl bahane oluyor? "Aşı olan bazı kişilere bir şey olmuyor" diye, aşı olduktan sonra hayatını kaybeden ve yaralanan insanların durumları görmezlikten gelinebilinir mi?
2) Covid-19 aşıları uzun yıllar üzerinde çalışılmadan "acil kullanım onayı" nedeni ile alelacele piyasaya sürülen daha yeni tür aşıları olduğu için, "aşı olduktan sonra insanlara birşey olmaması" durumu, daha henüz erken konuşulan bir önermedir. Bu aşılarla ilgili çok bilinmeyenler ve çok ciddi şüpheler olduğu için olumlu /olumsuz etkilerini, aşı olduktan sonra en az 2-3 yıl içinde görülebileceğini tahmin edebiliriz.. Kimi çevreler, bu tarihin 2023 olarak işaret ediyor. Bazı kahinler de 2023 için hiç iyi şeyler söylemiyorlar. Tabii uzun vadeli kalıtsal olabilecek etkilerin isene/neler olabileceğini kestirmek çok zor. Bu konuda hiç kimse size garanti veremez.. Tabii umarız ülkemiz ve milletimiz için bu öngörülen olumsuzluklar hiç ama hiç yaşanmaz.. Millet olarak hiçbir belirti göstermeden atlatmış oluruz. Umarız..
Dünya genelinde yaşanan "aşı sonrası ölümlere ve çeşitli komplikasyonlara (yaralanmalara)" baktığımızda, devletlerin /sağlık birimlerinin, önüne gelen herkesi öyle gelişi-güzel aşıladıkları görülebiliyor. Bu da doğal olarak aşılara karşı reaktif olumsuz tepki gösteren insanların olabildiğine sebep olabiliyor. Aşı sonrası ölüm ve yaralanmalar bize bunu gösterebiliyor.. Öyle gelişi-güzel herkese covid-19 aşılamalarının yapılması, yapılabilecek en büyük hatalardan biridir herhalde ve (bu aşı sonrası ölümler ve yaralanmalar devam ettiği sürece de) bu hataların devam edeceği de görülebiliyor. Bu da ileriki gün/haftalarda daha çok sayıda insanın "aşı sonrası ölümlerine ve yaralanmalarına" sebep olması demektir..
Uluslararası doğruluk kontrolcü ana akım medya bu aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları neden vermiyor?
""Covid-19 virüsünden öldüğü!" söylenilen insanların haberlerini ama gerçekte covid ile hiç alakası da olmayabilen (hastanede ölüm döşeğinde olanhastaları,toplu cenaze ve toplu mezar) vb gibi görüntüleri, abartılı korku süslemeleri şeklinde (sırf insanlar covid aşısı olsun diye) veren ana akım medya, covid-19 aşısı yaptırdıktan sonra ölen ve yaralanan onlarca /yüzlerce /binlerce olabilen insanların haberlerini niye vermiyor?"
Ana akım medya'da şimdiye kadar "aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanma" ile ilgili haberlere hiç rastlayamadık. Yoksa var da biz mi bilmiyoruz. Aslında veren bazı yabancı medya kuruluşları var. Var ama aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalarıolduğu gibi değil, sosyal medyada aşı sonrası gerçekleşen bu ölüm ve yaralanma haberlerini veren kişilerisırf eleştirmek,suçlamak ve "işte doğrusu budur?!" demek amacıyla verebiliyorlar. Bunlar genellikle kamuoyunda "doğruluk kontrolcü ana akım medya" diye bilinir.. Bunlarla ilgili bazı örnekleri daha önceki yazılarımızda vermiştik. Bazılarını da aşağıda verdik. okuyabilirsiniz..
Medya kuruluşları bunu bilerek mi yapıyor?
Aslında burada trajikomik bir durum da var. Aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları haber yapmayan medya kuruluşları, ne gariptir ki bu tür aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları haber yapan kişilerieleştirmek ve suçlamak amacıyla yapmış oldukları özellikle de FactCheck denilen "doğruluk kontrolü" haberleri ile aslında gerçekten de (aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları da) bir nevi kendi okuyucularına bildirmiş ve haberini de yapmış oluyorlar.. Aslında ne kadar garip bir durum, öyle değil mi? 🙂
Acaba medya kuruluşları bunu bilerek mi yapıyor yoksa gerçekten de sosyal medyadaki FactCheck tuzağına mı düşmüş oluyorlar? Tuzağa düşmüş olabilecekleri ihtimalini pek vermiyoruz. Yabancı medya kuruluşlarının bu FactCheck haberlerini kasıtlı olarak verdiklerini tahmin ediyoruz.. Bu duruma tam olarak ne deniyor bilemiyoruz ama şöyle diyebiliriz herhalde;
"Topluma Covid-19 ve aşılarının bilinmeyen gizlenen yönlerini, dolambaçlı yollardan anlatma sanatı.. Aman kimse çakmasın, sonra ekmek teknesinden oluruz meselesi." 😊 Acaba böyle olabilir mi?
Yani şöyle anlatalım.. Ana akım medya, "aşı karşıtı" olarak da görülen kimselerin "covid-19 ve aşıları hakkındaki endişe,şüphe ve kamuoyuna açıklanmayan bazı bilgilerin" doğruluğunu/yanlışlığını "boşa çıkartmak,eleştirmek,suçlamak" amacıyla, röpörtaj yapmış oldukları medyatik hekimlerin (bilimsel olarak gözüken ama tam olarak bilimsel de olmayabilen) tıbbi açıklamalarını da yayınlayarak, aslında covid-19 ve aşıları hakkında bilinmeyen endişe,şüphe ve gizlenme ihtimali olabilen bilgileri de bir nevi kamuoyuna vermiş olabiliyorlar.. Burada, ekrana çıkartıkları ve/veya gazetelerinde yer verdikleri medyatik hekimlerin, tıbbi bilgilerinin ise hiç bir anlamı kalmıyor. Çünkü, bunun böyle olmasının en büyük sebeplerinden biri, "aşı karşıtları" olarak görülen kimselerin endişe,şüphe ve/veya gizlenme ihtimali olan bazı bilgilerinpaylaşılması değil,ekrana çıkan medyatik hekimlerin covid-19 ve aşıları hakkında "kafa karıştırıcı" bir şekilde "sürekli korku pompalamaları, konuyla ilgili birbirlerinden çok farklı ve çelişkili bilgiler vermeleri" vb gibi açıklamalarından (çelişkili sözlerinden, tutarsızlıklarından) kaynaklanıyor gibi gözüküyor..
Covid-19 ve aşıları ile ilgili şüphe ve endişelerini açıklayan insanların hemen hepsini "Aşı karşıtı" olarak fişlemek..
Sırası gelmişken bunuda açıklayalım.. Covid-19 ve aşıları ile ilgili bilinmeyen gizlenen yönlerini, toplumu bilinçlendirmek amacıyla açıklayan kişilere (nedense çok garip bir şekilde) "aşı karşıtı" damgası vuruluyor. Halbuki bu anlatılanların hiçbirinin "aşı karşıtlığı" ile bir ilgisi yok/olmayabiliyor.. "Aşı karşıtlığı, aşıların tamamına karşı olan kimselere" denir ki, onların da haklı olan yanları da olabiliyor.. Tam olarak "aşı karşıtı" olmadıkları halde, covid-19 ve aşılarına inanmayan ve bunlar hakkında şüphelerini,endişelerini dile getiren kişilere de maalesef hemen "aşı karşıtı" damgası yapıştırılabiliniyor. Özellikle de ana akım medya ve medyatik hekimler, bunu çok sık yapıyor. Sanki "doğruları söyleyenler sırf kendileriymiş" gibi hareket ediyorlar ve bunlara inanmayan karşıt görüşleri ise hemen "aşı karşıtı" olarak suçlayabiliyorlar ve hatta onlara olmadık hakaretler dahi edebiliyorlar..İşte bunun adına da "ileri demokrasi" diyorlar!!
Ana akım medya demişken..
-Kim bu ana akım medya?
-Küresel Güçler, Küresel Sermaye ve Ana Akım Medya nedir, ne değildir? Bunu da kısaca açıklayalım.. (Tabii bu tanımlamalar, sosyal medyada yazılıp-çizilenlere bakılarak, tahminler (öngörüler) üzerine örülüdür. Gerçekte yani aslında bilimsel olarak açıklaması nedir,orasını artık bu işin uzmanlarına bırakıyoruz..)
"Küresel güçler,Küresel sermaye ve Ana Akım Medya" tanımlaması, uluslarası alanda kim/kimlere karşı söylendiği tam olarak belli olmayan ancak özellikle dedünyanın gidişatı üzerinde söz sahibi olan (dünyayı şekillendiren),devletler ve bunlara bağlı olan birimler (kamu ve özel bankalar,merkez bankaları,iş çevreleri ve medya) vb gibi ulusal ve/veya uluslararası büyük sermaye şirketleri için kullanılan terimlerdir,diyebiliriz..
Küresel Güçler tanımı geniştir. Daha çok dünyada (dünyanın gidişatı üzerinde) söz sahibi olmalarını sağlayan, "ekonomi,askeri,savunma ve teknoloji" gibi önemli alanlarda çok gelişmiş bir düzeye sahipolan bazı ülkelere denir. Örneğin ABD,Çin ve Rusya gibi.. Ancak "küresel güçler" tanımı, sadece bu ülkelerle sınırlı değildir..
Küresel Güçler tanımını 4 kısma ayırabiliriz;
1) Devletler ve bu devletlere bağlı istihbarat,askeri,güvenlik vb alanlar ve bu alanların faaliyetlerini maddi açıdan destekleyecek ve sürdürülmesini sağlayabilecek ulusal sermaye kuruluşları..Örneğin "merkez bankası gibi kamu bankaları, özel bankalar ve iş dünyası" gibi ulusal sermaye kuruluşlarıdır.. Ulusal sermaye kuruluşları arasında devlete bağlı olmayan, küresel güçlere çalışan bağımsız ulusal sermaye kuruluşları da olabilir.
2) Dünyada özellikle de yine "dünyanın gidişatı" üzerinde söz sahibi olan devletlere bağlı ve/veya bağımsız "uluslararası büyük sermaye kuruluşları"dır.. Bunların arasında "Dünya Bankası, IMF" gibi uluslarası sermaye kuruluşları da bulunur..
3) Bir de toplumu, küresel güçler ve küresel sermayelerin faaliyetleri konusunda doğru /yanlış şekilde bilgilendirip-toplumun bunları kabul etmesini ve bunları kabul etmeyenleri "vatan haini" olarak dahi fişleyip-suçlamaları sağlayabilecek yazılı-görsel (ana akım) medya var..Onların konumu ise çok ayrı.. Onların finansman kaynakları ise "küresel güçler ve küresel sermaye"dir,diyebiliriz..
4) Ayrıca dünyanın gidişatı üzerinde söz sahibi olan bir başka küresel güç olarak da "ilaç ve aşı firmaları" gösterilebilir..Onlar da küresel sermayenin en büyük parçalarından biri olup-dünyanın gidişatında olumlu-olumsuz etkilere sahip olabiliyorlar..
Küresel Sermaye ise; "Küresel Güçler tanımında yer alan ve dünyanın gidişatı üzerinde söz sahibi olan devletlere bağlı /bağımsızulusal ve/veya uluslararası büyük sermaye kuruluşlarıdır.. (UBSK) İlaç ve aşı firmaları da buna dahil.."
Dünyanın gidişatı üzerinde söz sahibi olan özellikle de uluslarası düzeydeki "küresel sermaye"nin bulunduğu büyük sermaye kuruluşlarının gücü, bugün dünya genelindeki birçok devletlerin gücünden bile çok daha etkili ve çok daha tehlikeli olduğunu söyleyebilmek de mümkün hale gelmiştir,diyebiliriz.. Bunu "Covid-19 PLANDEMİ"sindeki Ana Akım Medyanın ve sağlık sektöründeki apoletli hekimlerintek yanlı aldatmacalı covid-19 faaliyetleri ve propagandalarında görebilmek mümkündür.
ANA AKIM MEDYA ; "Özellikle de "devletler,ilaç ve aşı şirketleri" gibi "ulusal/uluslarası büyük sermaye kuruluşları (UBSK)" tarafından kullanılan (genellikle para ile satın alınıp-onların istedikleri yönde tek yanlı haber ve yayın yapıldığı şekilde bilinirler) uluslarası alanda da faaliyet gösteren genellikle tanınmış büyük medya kuruluşlarına denir.."
Wikipedi'ye göre ise ""Ana akım medya, devletin ya da büyük sermaye sahiplerinin büyük miktarda çeşitli kitle iletişim araçları ile büyük miktarda insanı yönlendirmesiyle şekillenen yaygın ve hâkim olan düşünce akımıdır. Bu terim, fikir ayrılıklarını da içeren ve insanları yaygın ve hâkim olan düşünce akımına yönlendirmeye çalışmayan alternatif medya kavramının karşıtıdır." (184) şeklinde tanımlanır.
Ana akım medyanın "para kaynağı", bunları satın alan "medya patronları"nın kendi para ve mal kaynaklarıdır ancak bu medya patronlarının gelir kaynakları ise genellikle bu UBSK tarafından sağlanır ve koruma altına alınır da,diyebiliriz. Bunların dışında yine UBSK tarafından büyük çoğunluğu sağlanan "reklam,promosyon ve sponsor" gibi gelirler de önemli bir yere sahiptir. Ayrıca maaşlı /önceden yüklü ödemesi yapılmış ana akım medyada çalışan /görev verilmiş "gazeteci ve yazarlar"da bulunabiliyor. Bunların görevleri de patronları UBSK'nın istedikleri yönde haber ve yayınlarını yapmak ve bu yayınlara karşı çıkanları ise sert bir dille eleştirmek, hatta gerekirse onları "vatan haini,aşı karşıtı,komplo teorisçisi" gibi suçlamalarla ithamlarda bulunmak da, UBSK tarafından onlara verilmiş başka görevlerden biridir,diyebiliriz.
Ana akım medyada görev verilmiş sadece bunlar yok. Yine bu UBSK tarafından kullanılan (özellikle de ülkelerin sağlık sektörlerinde görev yapan) uzman,doçent,profesör ünvanlı "hekimler"de bulunabiliyor. Bu hekimlerin, bu ünvanlarını almasını sağlayanlar da yine bu UBSK (özellikle de "ilaç ve aşı şirketleri") sermaye kuruluşlarıdır.. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Tam olarak bilemiyoruz. Ama şöyle olabileceğine dair tahminler,teoriler var..Tabii bunları daha önceden araştırıp-ortaya çıkaranlar olabilir..İnternette bu tür bilgileri bulabilmek mümkündür, herhalde..Örneğin medyada çok sayıda"makale hırsızlığı" gibi ciddi suçlamalarla ilgili bilgiler,haberler vardı. Biz, bunlarda dahil genel anlamda bakarak tahmin yürütüyoruz. (Tabii unutmadan hem ülkemizdeki hem de dünyadaki tüm hekimleri aynı kefeye koymak da doğru değil. Sözümüz namusuyla çalışan, dürüst hekimlere değildir. Gerçekten de bu akademik ünvanları haketmeden alan akdemik ünvan sahibi olan liyakatsız kişileredir.. )
Şimdi bu UBSK denen küresel sermaye güçler, kendisine bağlı olan hekimlerin genellikle ilk önceleri tıp fakultelerindeki öğrencilik dönemlerinde, onların eğitim,harcama gibi gelir-giderlerine yardımcı oluyorlar. Baktılar bu öğrenciler de iş var, bunlara "dr,uzman,doçent ve profesörlük" gibi akademik ünvan sahibi olabilmeleri için de genellikle "kendi ilaç ve aşı ürünlerinin faydaları" konusunda onlara tam da bilimsel olmayan bilim çevrelerini ve toplumu yanıltıcı "tezler ve akademik makaleler" hazırlanmasına da yardımcı olarak, bu şekilde tıp eğitimi gören öğrencilerin ilk önce "asistanlık" daha sonra da "dr" akademik ünvan alması sağlanılıyor. Asistanlık ve dr ünvanı alan öğrenciler, artık bundan sonra eğer ,ilaç ve aşı firmalarının istediklerini muntazam bir şekilde yerine getirirlerise, yine UBSK tarafından onlara "uzmanlık,doçentlik ve profesörlük" gibi akademik ünvanlara sahip olabilmeleri için yine bilim çevrelerini ve toplumu yanıltıcı, tam bilimsel olmayan "tezler ve akademik makaleler" hazırlamasına yardımcı olabiliyorlar. Bu şekilde "akademik ünvan" sahibi olan hekimler, artık bundan sonra hayatlarının sonlarına kadar bu UBSK'nın içinde bulunduğu "ilaç ve aşı şirketlerine" gizli /açık bir şekilde hizmet etmeye başlıyorlar.
Aslında burada garip olan şey sadece bu değil..Bu bilimsel olmayan akademik tıbbi makale ve tezlerin, özellikle de üniversite çevrelerindeki "tıbbi makale ve tez denetleme ve onaylama bilim kurulları" (tıbbi makale ve tezleri kim denetliyorsa artık) tarafından onaylanması da, bu bilim kurullarındaki akademik ünvanlı kişilerin de aynı yollardan geçmiş olabilecekleri şüphelerine yol açabiliyor.Bu durum, üniversitelerdeki akademik ünvanlı çevrelerin, aslında alanları konusunda yeterince bir deneyime ve liyakata sahip olmadıklarını bize gösterebiliyor.Bunu nerden anlıyoruz? Alanlarında yeterince deneyim ve liyakata sahip olmuş olsalardı, covid-19 plandemi öncesinde çok sayıda olan binlerce "tıbbi hatalar" hiç olmazdı /çok az bir seviye de olurdu herhalde.. Yani birbirbirini takip eden zincirleme kaza gibi,üniversitelerdeki akademik çevrelerin durumları da aynı şekilde "zincirleme liyakatsiz tıbbi akademik ünvan çoğaltma"da sürekli büyüyerek devam ediyor ve liyakatsizlik, sağlık sektöründe gittikçe artıyor gibi gözüküyor.. Liyakatsizlik arttıkça sağlık alanında ölümlü ve yaralanmalı ciddi tıbbi hatalar da artıyor. Ancak Covid-19 plandemi döneminden önce bu tıbbi hatalar inanılmaz derecede çoktu ama PLANDEMİ sonrasında ise ne gariptir ki, tıbbi hatalar neredeyse hiç yok denecek duruma düştü. Ne kadar tesadüf!
Günümüzde özellikle de covid-19 gerçekleri hakkında (özellikle de ana akım medyada) insanların gözlerinin içine baka baka tam olarak bilimsel olmayabilen yalan/yanlış/yanıltıcı tıbbi bilgilerin "korku paranoyası" şeklinde paylaşılması da, aslında bu durumu" (yani dünyadaki hekimlerin büyük çoğunluğunun, gerçekten de alanlarında yeterince bir deneyim ve liyakata sahip olmadığını) bize göstermiş olabiliyor.. Tıp fakultelerinin bu kadar boş sözlerle bilimi meşgul edenliyakatsiz akademik ünvana sahip kişilerle dolu olması ne kadar üzücü bir durum. Covid öncesi dönemlerde hemen her yıl artabilen çok sayıdaki "tıbbi hatalar"ın bu kadar çok olmasına hiç şaşırmamak lazım.. Bu ünvanları alan apoletli hekimlerin, "ilaç ve aşı firmaları"nın ürünlerinidestekleyen tam da bilimsel olmayabilen yanıltıcı tıbbi bilgileri, özellikle de ana akım medya aracılığı ile topluma yaydırmaya çalışmaları da ne kadar üzücü ve bir o kadar da çok korkunç bir durumdur. Bunlara inanan insanların nasıl zararlara uğradıklarını ise hiç saymıyoruz. Kimbilir kaç binlerce insan bunların yüzünden öldü /zarar gördü.. Yazık..
Bu apoletli hekimler, maalesef özellikle de covid-19 gerçekleri konusunda endişe,şüphelerini,öngörülerini ve hatta bunlarla ilgili çeştili araştırmalarını yayınlayan kişileri, maaleseftıpkı ana akım medyanın yapığı gibi onları sert bir dille eleştirmek, hatta gerekirse onları "vatan haini,aşı karşıtı,komplo teorisçisi" gibi ağır suçlamalarla ithamlarda bulunmak gibi ahlaki olmayan kötü davranışlarda da bulunabiliyorlar.., İşte tüm bu olumsuzluklar maalesef UBSK tarafından onlara verilmiş çeşitli görevlerden bazılarıdır,dyebiliriz..
Yine UBSK tarafından satın alınan ve ana akım medyada faaliyet gösteren "sanat,siyaset ve iş dünyası" gibi popüler kültürde yer almış tanınmış bazı kişiler de bulanabiliyor. Bunlar da ana akım medyanın çizdiği yolda hareket ederek, örneğin bir konuda sanki çok şey biliyorlarmış gibi davranarak, toplumların o yönde hareket etmelerini sağlayabiliyorlar..Verdikleri bilgilerin doğru/yanlış olması hiç önemli değil.. "Ana akım medya bir bilgi verdiyse, o bilgi doğrudur!" algısına sahip olmak, herhalde yapılabilecek en büyük hatalardan,yanlışlardan biridir.. Ya o bilgi, toplumu yanlış yönlendirebilen bir yönde yanlışsa? Bu nedenle insanlar ölüm de dahil çeşitli zararlara da uğramışlar ise? Bunun vebali kimin üzerine olur?
"Bir bilgiyi kim verirse versin,isterse dünyanın en doğru adamı versin, o bilgiyi sorgulamadan, araştırmadan ve tam doğruyu öğrenmeden, onu doğru kabul etmek ve o bilginin izinden gitmek, yapılabilecek en büyük hatadır herhalde." "Bu zamanda babana dahi güvenmeyeceksin!" denir ya işte o hesap!
Acaba daha uzun yaşayabilirler miydi? Neden olmasın?
SORU : "Aşı sonrası ölen insanlar, eğer aşı olmasaydılar belki biraz daha uzun yaşayabilirler miydi?"İçimizden "neden olmasın ki?" diye geçiyor. Aşı sonrası ölen onlarca,yüzlerce hatta binlerce olduğu iddia edilen o insanlar, aşı olmasaydılar eğer kimbilir belki de bir 20-30 yıl daha yaşamış olabilirlerdi. İnsanların ölümleri, bu kadar basit midir?
ÖRNEK VERELİM : "Bir insan düşünün ki, bir insanın bir 20-30 yıl daha yaşayabileceğini bir düşünün.. Bu kişi, hem devletinin hem de sağlık birimlerinin verdikleri o çok güven verici güven!! nedeniyle, sağlık birimine giderek covid-19 aşısı oluyor.. Ve aşı olduktan sonra ertesi gün de fenalaşarak ölüyor. Halbu ki, aşı olmasaydı eğer belki de bir 20-30 yıl daha yaşayabilirdi. Bu 20-30 yıl değil de daha fazla da olabilir veya daha az da olabilir. 3 gün hatta 1 gün dahi olsa, yine de bir insanın biraz daha fazla uzun yaşaması önemli değil midir? "
"Siz kendinizi niye Tanrı yerine koyuyorsunuz?"😬
Bir de "Hepimiz birer insanız,bir gün ölümü tadacağız ve bir gün nasıl olsa öleceğiz!" ; "Öldürmeyen Allah öldürmez, bir insanın eceli gelmişse şimdide ölür yarında ölür!" gibi diye düşünenler de olabilir. Özellikle de bunu hekimlerden de sık sık duymaya başladık. Yabancı hekimlerde bile bu tür beyanlar sıkça söylenmeye başlandı. Bu da çok garip aslında. Ne yapıldığını merak etmiyor musunuz? Sırf insanlar aşılansın diye bu dini vecibeler,birer aşı propagansına dönüşmüş gibi görülüyor.. Bunların, bu manevi duyguları böyle istismar eden ve yanlış yönlendiren dini nasihatlarını duyan insanlar, covid-19 aşısı olmak için adeta kuyruğa girmiş durumdalar sanki..(İnsanları din ile kandırarak istediğinizi yaptırma hilesi..)
Tamam bunlar doğru olabilir de;
- "Siz kendinizi niye Tanrı yerinize koyuyorsunuz? İnsanların uzun /kısa yaşaması ve ecelinin ne zaman gelip-gelmeyeceğine, siz niye karar veriyorsunuz?"
- "Biz öyle birşey söylemedik,sadece orasını Allah bilir demek istedik?"
Hayır,öyle demiş olabilirsiniz. Bir insanın makul yaşamı,yani kaderi alın yazısında 3 gün,3 hafta,3 ay,3 yıl /30 yıl vs yazılmışsa, o gerçekleşir. Gerçekleşir de sen bunu nereden biliyorsun? İnsanların manevi duyguları ile oynayıp-onları "aşı sonrası ne ile karşılabilecekleri belli olmayan bir yöne" yönlendirerek, onların (yine ne idüğü güdüğü belli olmayan) covid-19 aşılamalarına maruz bırakıyorsun.. Belki bu kişinin uzun yaşam kaderi, bu yanıltıcı yönlendirmeye uyduğu için, değişmiş de olabilir. Aşı sonrası ölümlerden (ve yaralanmalardan) bu anlaşılabilir.. Uzun yaşaması gereken bir kişinin kaderi, kimbilir belki de bu yanıltıcı bilgilere olan inanmasından dolayı olumsuz olarak da değişmiş de olabilir.. Olamaz mı yani? (Bir de aşı sonrası gerçekleşen yaralanmalar da söz konusu olabiliyor. Şimdiye kadar doğru düzgün bir çalışma yapılmadığı için, aşı olduktan sonra ölen ve yaralanan insan sayısının kaç olduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.)
"Bir insanın kendi halinde doğal bir şekilde ölmesi varken, aşı sonrası ölmesi ne kadar üzücü (ve ne kadar adil) bir durumdur? Bunun vebalini kim verecek?"
Hadi aşılamalardan sonra hayatını kaybeden insanların sayısı parmakla sayılacak cinsten olsa (ki onların hayatları bile çok kıymetlidir ama sayı az olduğu için belki), neyse diyeceğiz.. Ama aşı sonrası ölümlerin sayısı binlerle ifade ediliyor ve üstelik bunlarda sadece buzdağının görünen kısmı. Bir de resmi kayıtlara geçmeyenlerde var.. Onları da eklediğiniz de aşı sonrası ölen insanların sayısını, varın siz hesaplayın? Bunların vebalini kim verecek?
* TÜRKİYE'DE DURUM..
Türkiye'de de durum maalesef tam belli değil,yani bilinmiyor.Covid-19 aşılamasından sonra hayatını kaybeden ve/veya yaralanan insanların olup-olmadığına dair herhangi bir resmi bilgi yok. Ancak sosyal medyada bazı kullanıcıların özellikle de twitter hesabından ailesinden/bir yakınından birisinin "aşı sonrası öldüğüne ve/veya yaralandığına" dair bilgiler paylaşıldığı görülüyor. Bu bilgilerin doğruluğunu tam olarak bilemiyoruz ama araştrımacı-yazar Erkan Trükten'in hesabına da bu tür tweetlerin atıldığı görülebiliyor;
"Erkan Trükten; Bu mesajlardan bana gelenler artık 100'ü aştı. Ne bir ilgilenen var, ne de bir soran. Doktorların önemli bir kısmı vicdanını vestiyere bırakmış. Aşıyı bu işe karıştırmayın diyen doktor bile var." (20)
Bu mesajlardan bana gelenler artık 100'ü aştı. Ne bir ilgilenen var, ne de bir soran. Doktorların önemli bir kısmı vicdanını vestiyere bırakmış. Aşıyı bu işe karıştırmayın diyen doktor bile var. https://t.co/wKenFSrZP2
ABD'deki VAERS sistemi gibi bir sistem oluşturulmalı..
Bu bilgiler doğru da olabilir /olmayabilir de ama burada önemli olan devletin bir an önce bu konuda şeffaf bir yapıya geçmesidir.. Tıpkı ABD'deki VAERS (aşı sonrası olası olayların raporlama sistemi) gibi bir birim oluşturmalı ve "aşı sonrası oluşan ölümler ve komplikasyonlar(yaralanmalar)" hem sağlık birimlerinden zorunlu hem de sivillerden isteğe bağlı olarak gelen bilgileri kayıt etmeli ve bunu kamuoyu ile paylaşmalıdır.. Oluşturulan bu veriler, aşı sonrası ölümlerin ve diğer olası yaralanmaların,komplikasyonların olup-olmadığını ve olduysa, bunların nedenleri,olasılıkları vb gibi bilgileri ile birlikte nasıl bir çözüme ulaşılabileceği gibi değerlendirmeler yapılabilir..Aşı sonrası ölümler ve yaralanmalar olduysa bu kayıt edilmelidir. Her ne kadar ölüm ve yaralanmalar aşılardan dolayı gözükmese dahi bu yapılmalıdır.. Hiç olmamasından daha iyidir..
* Aşı sonrası ölümler, öyle basite alınacak bir durum olmamalıdır..
Gerekirse bunların ciddi bağımsız sağlık birimleri tarafından araştırılmasında büyük fayda vardır.. Artık DSÖ (WHO)'ya pek güvenilmemektedir.Ulusal ve uluslararası bağımsız sivil toplum örgütlerinden oluşanbağımsız sağlıkçıların biraraya gelip,bu "aşı sonrası ölüm ve yaralanmaları" derinlemesine araştırması gerekmektedir..Artık bunun başka çaresi kalmamıştır..
- Covid-19 aşılamaları ile nüfus azaltılabilir mi? Acaba olabilir mi?
(TEORİLER,ŞÜPHELER,ENDİŞELER,SENARYOLAR..)
KRİTİK BİR SORU; "Covid-19 aşılamaları ile istenilmeyen ülkelerin nüfusu azaltılarak, o ülkeler işgal edilebilir mi?" Asıl plan bu olabilir mi?
- Aşıların gecikmesi Türkiye için büyük şans olabilir mi?..Eğer öyleyse henüz geç değil. Neden mi?
Konuya geçmeden önce bakın ünlü yazar Dr Vernon Coleman ne demiş;
"Merak ediyorum, bu insanlardan herhangi biri, ABD'deki bir okulda yakın zamanda aşılanmış öğretmenlere, aşılar hakkında daha fazla şey öğrenilene ve klinik denemeler tamamlanana kadar okula geri dönemeyeceklerinin söylendiğini biliyor mu? 2023'te." Dr Vernon Coleman, "Ölümle dolu bir şırınga mı?" makalesinden.. (151), Makalenin Türkçe çevirisini aşağıda okuyabilirsiniz..
Türkiye'nin nüfusu covid-19 aşılamaları ile daha da azaltılmak mı isteniliyor?
Bilemiyoruz ancak son dönemlerde özellikle de bazı ülkeler üzerinde oynanan kirli oyunların olabildiğini görebiliyoruz. Malum ülkemiz Türkiye'de bunlardan biri.. Etrafımız adeta düşmanlarla çevrilmiş gibi bir duruma düşmüşüz sanki.. Ege,Akdeniz ve Karadeniz'de sular giderek ısınıyor gibi görülüyor. ABD ile Rusya arasına sıkışmışık gibi bir durum da var ortada sanki.. Öte yandan Ortadoğu ve Afrika'da yaşanan gelişmeler de pek olumlu gözükmüyor gibi..
Ve tüm bunlar yaşanırken de bir yandan da Covid-19 plandemisinin birdenbire ortaya çıkması.. Covid-19'un gerçekten varolduğuna pek inanmayanlardan biri de biziz.. Aslında ilk başlarda gerçekten de bu yok gibi görünüyordu. Ama ne idüğü güdüğü belli olmayan Covid-19 aşılamalarından sonragerçekleşen ölüm ve yaralanmalara bakınca gerçekten de bu covid-19 virüsünün ("aşılama" bahanesi ile, covid-19 aşıları kullanılarak)tüm dünyaya kasıtlı olarak bulaştırılmış (yaydırılmış) olabilecekleri şüphesini de düşünmeye başladık. Aslında bunun böyle olabileceğini gösteren 3 tane varsayımlı kanıt var;
1) Uzman hekimlerin "aşı olanların süper bulaştırıcı olabileceği"ne dair yapmış oldukları açıklamalar.. Gerçi bu söylemlerini "aşı olanların bir şekilde virüs kaptıktan sonra etraflarına virüs bulaştırabilecekleri" tezine ithafen yapıyorlar ancak hiç de inandırıcı olmayabiliyorlar.. Bu aslında bir nevi "Covid-19 aşılarının kendisinin "süper bulaştırıcı" olabileceğine dair bir itirafı da içerebiliyor gibi de gözükebiliyor.. Herşeyi ve her doğruyu sadece kendileri bilen çok doğrucu! "doğruluk kontrolcü"ana akım medyanın, "factchek" uygulamaları ile dolambaçlı yollardan (açıklanmaması gereken) covid-19 gerçeklerini, kendi okuyucularına anlatması gibi, hekimler de herhalde bu taktiği kullanıyor da olabilirler..
2.) Aşılama sonrasında virüsün ve mutasyonların hızla artması, yani vaka ve ölüm sayılarının hızla artmasıdır.. Hem Türkiye'de hem de Hindistan'da yaşanan aşı sonrasındaki ölüm ve vaka artışları, gözlerden kaçmayan bir durum..Aslında bu da çok garip bir durum gibi gözüküyor..
Kritik bir soru :"Neden aşılama sonrasında daha çok insan virüs kapıyor ve ölüyor? "
Kimse bu soruya mantıklı cevaplar veremiyor. Ama bunun mantıklı bir açıklaması olmalı.. Aşı olanların "süper bulaştırıcı" özelliğine sahip olması, gerçekten de etraflarındaki virüslü kişilerden kapmalarından mı kaynaklanıyor? Yoksa covid-19 aşıları ile ilgili bilmediğimiz birşeyler mi var? Hadi diyelim, aşı olanlar etralarındaki virüslü kişilerden virüs kaptıkları için , süper bulaştırıcı özelliğine sahip olabileceklerini varsayalım;
Bu ne tesadüf? ; "Eee be kardeşim bu ne tesadüftür ki sadece Türkiye'de değil covid-19 aşısı yapan ülkelerde de özellikle de Hindistan'da da insanlara "covid-19 aşısı" yapıldıktan sonra, ne gariptir ki, covid vaka ve ölüm sayılarında inanılmaz bir patlama yaşanıyor. Gerçekten çok tesadüf! Bu aşı olan insanlar, aşı olduktan sonra "bana virüs bulaşmaz nasıl olsa" düşüncesiyle herhalde (zaten apolletli medyatik hekimlerde bunu dillerinden hiç düşürmüyor nedense) virüslü insanların yanına özellikle gidip, kendilerine bir güzel virüs yüklemiş oluyorlar ve vaka ve ölüm sayılarını da böylece balon gibi şişirmiş olabiliyorlar.. Ya ne kadar dikkatsiz insanlarmış! Gördünüz mü,gene suçlu aşı olan dikkatsiz insanlar oldu?!" Tabii yerseniz! 🙂
Tabii bunlarda bahane tükenmez.. "Covid mutasyona uğradı o yüzden aşı olanlar ölüyor!" diye söyleyenler de var, çok garip bir şekilde.. Covid'in mutasyona uğraması, nedense hep aşılamalardan sonra oluşuyor.. 🤔
SORULAR;
-Yoksa bilerek kasıtlı olarak mı covid aşılarına mutasyonlu ölü virüsler mi ekleniyor?
-Veya mevcut olan virüsleri azdıracak, onları mutasyondan mutasyona uğratacak başka bilmediğimiz başka başka kimyasallar,organik bileşenler vs malzemeler mi ekleniyor bu covid aşılarına?
-Covid-19 aşıları hakkında bilmediğimiz hangi tehlikeli bileşenler olabilir?
Aslında "Neden aşılama sonrasında daha çok insan virüs kapıyor ve ölüyor?" sorusuna çok sayıda cevap verilebilir. Uzman hekimler zaten bunların bilinen taraflarını açıkladılar.; (altta yatan bir/birden fazla sebep,anafilaksi(şiddetli alerjik reaksiyon /ilaç yan etkisi),aşı korkusu ve ertelemesi vb) Ancak bunların dışında 3 olasılık daha var;
A)Covid-19 aşılarında gerçekten de ciddi anlamda bulaşıcılık özelliği olabilen bir "virüs türü" olabilir. Bu virüsün "ölü bir virüs" olması hiç önemli değil. Dünyada sayılamayacak kadar çok sayıda düzinelerce virüs türleri var. Ve bu virüs türlerinin hemen hepsinin nasıl bir yapıya sahip olabildiği konusunda, kimse yeterince bir bilgiye de sahip değil. Yani bu virüs türlerinin içlerinde hangisinin "ölü bir virüs" olmasına rağmen, halen etkisini gösterebilen (bulaşıcılık özelliği olabilen,insanları hasta edebilen ve hatta öldürebilen) bir özelliğe sahip olabildiğini, açıkçası hiçbir bilim adamının bilebildiğini sanmıyoruz. (En azından bu covid-19 plandemi oyununun içerisinde olan bilim adamları bunu biliyor olabilirler..) Bulaşıcılık özelliği olabilen bu türdeki "ölü virüslerin", covid-19 aşılarına eklenme olasılığı tabii ki de olabilir..
SORULAR..
--------
1) "Covid-19 virüsü" denen bu "virüs" hakkında, (bu plandemi oyununun içerisinde olmayan) kaç bilim adamı, gerçek bir bilgiye sahip?
2) Gerçek covid-19 virüsleri hakkında dünyadaki hekimlere kasıtlı yanlış tanımlamalar/başka bir virüs türünü (işte bu covid virüsü) diye dünyadaki hekimlere tanıtılmış olunabilir mi?
3)Gerçek covid-19 virüsleri, ölü olsalar dahi bulaşıcılık özelliklerini kaybetmiyorlar ise?
4) Gerçek Covid-19 virüs türlerinin, "ölü" olsalar dahi, bulaşıcılık özelliklerini kaybetmedikleri gerçeğine kimler sahip olabilir?
5) Gerçek covid-19 aşılarına ne tür bir virüs eklenmiş olunabilir?
6) Covid-19 aşılarına eklenen virüsün gerçekte hangi bir virüs olduğunu nereden bilebileceksiniz? Bunu tespit edebilmek için yeterli yüksek bir teknolojiye sahip misiniz?
OLASILIK;
-------------
Eğer covid-19 aşılarına gerçekten de, ölü olsalar dahi bulaşıcılık özelliği olabilen "covid-19 virüsü /herhangi bir virüs türünü" eklemişseler, aşılama sonrasında gerçekleşen vaka,ölüm ve yaralanma sayılarının artmasının sebebini de bu şekilde anlamış olabiliyoruz..Peki bu nasıl olabilir? Şöyle bir örnek verilebilir /tahmin yürütülebilir;
SİLSİLE YOLU İLE BULAŞTIRMA; "Şimdi sen gittin ve bulaşıcılık özelliği olan bu ölü virüsü, "oh aşı oluyoruz, ne güzel?!" diye kendi vücuduna enjekte ettirdin. Daha sonra çekip evine gittin,ailene bir güzel bulaştırdın. Dışarı çıktın, komşunla muhabbete girdin, ona da bulaştırdın. O komşun da kendi ailesine gitti, o da kendi ailesine bulaştırdı. Sen ve senin ailen, komşun ve komşunun ailesi, etrafa dağıldınız. Kiminiz markete,okula,avm'lere, kiminiz bankalara,pazarlara vs toplumların kalabalık olduğu yerlere gittiniz. Orada bulunan topluluklarla temasa da geçtiniz. Ve bir güzel kendinizdeki virüsleri onlara da bulaştırdınız. Onlar da gittiler, kendi ailelerine,arkadaşlarına,akrabalarına,dostlarına vs vs ne kadar insan varsa herkese bulaştırmaya başladılar.. Aaaaa o da ne? Bir de bakmışsınız ekranlarda çok garip bir şekilde vaka ve ölüm haberlerinde patlamalar yaşanıyor? "Allah Allah, acaba neden?" diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ama hiç aklınıza gelmiyor, bu virüsleri kendinizin yaydırdığını? Tabii nereden bileceksiniz ki, vurulduğunuz aşının içindeki ölü virüslerin, bulaşıcılık özelliklerini kaybetmediklerini.."
B)Covid-19 aşıları, insanların bağışıklık sistemlerini, dışarıdaki her türlü mikrop ve virüslere karşı dahi daha da zayıf hele getiren bir özelliğe sahip olabilir. Yani aslında bu durum da ciddi olasılıklar arasında. Bu tür olasılık genelde, aşı içinde "ölü virüsler" olmayan mRNA gibi diğer aşı türleri için söylenebilir. Ancak hem dünyadaki virüsler ve covid-19 virüsleri hakkında yeterince bir bilgiye sahip olunmadığı için, covid-19 aşılarına eklenen "ölü virüsler" için de bu olasılık düşünebilir.. Peki bu, bu şekilde olursa, bulaşıcılık olasılığı nasıl olabilir?
Örneğin, bağışıklık sisteminizi ciddi anlamda zayıflatan hatta bir nevi yok edebilen bu tür aşıları aldığınız da, vücudunuzun bağışıklık sistemi doğal olarak, dışarıdaki hatta önemsiz gibi gözükenler de dahil her türlü en ufak mikrop,bakteri ve virüslere karşı çok dayanıksız hale gelebilir. Örneğin,bu tür aşıları olan kimseleri, tuvaletteki,mutfaktaki ve hatta halılarda,bardaklarda ve hatta yiyecek ve içeceklerdeki zararsız olarak görülen en önemsiz bakteri,mikrop ve virüsler dahi, ciddi bir şekilde hasta edebilir hatta komaya dahi sokabilir hale getirebilir. Eğer bu tür aşıların "bulaşıcılık özellikleri"de varsa, kişiler etraflarına da bunları ciddi anlamda bulaştırabilir. Hele de gerçek covid-19 virüslü olan bir kişiyle temasa geçtiklerinde, bu işi ciddi anlamda çığrından da çıkabilir. Sadece covid-19 virüsü değil, diğer bulaşıcılık özelliği olan virüsler de aynı etkiyi yapabilir. Bağışıklık sistemi zayıflayan bu kişilere ve bu kişiler üzerinden etrafa virüsler yaydırılabilinir... İçinde ölü virüs olmayan aşılardaki olası ölümcül olan/olmayan yan etkilerde mevcut olduğu için, bu tür olasılıklar da olmayacak birşey değil. Herşey olabilir.
C) Tabii bir de covid-19 aşıları içinde, "ölü virüsler" /mRNA gibi diğer bilinen hammaddeler (dışında, insanlığın bilmediği içine gizlenmiş bilinmeyen başka hammaddelerin de olabilme olasılıkları da olabilir ki); örneğin 5G gibi bir takım teknolojilerle temasa geçtiklerinde, bu aşı içindeki bilinen /bilinmeyen hammaddelerin, nasıl bir reaksiyona geçebilecekleri konusunda da ciddi şüphelerde bulunabiliyor.. Aşılama sonrasında gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların bu derece artması olasılığına bu şüpheler de ciddi anlamda eklenebilir. Bunlar da olmayacak gibi değil. Peki, böyle birşey söz konusu olursa, nasıl olabilir?
En basit bir örneği verelim..MR cihazlarının etrafa yaydıkları radyasyon..
Artı ayrıca bilgisayarlar, cep telefonları vb gibi elektromanyetik cihazların etrafa yaydıkları radyasyon gibi.. Radyasyon,(ışınım, elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarım) (185) olarak biliniyor. Ayrıca,"radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yayması"na ve/veya "uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına da radyasyon deniyor." (185)
Yani MR'deki radyasyon örneğinden yola çıkarsak;"MR cihazlarının bulunduğu odaya girişlerde genellikle bir kurşun levhanın olduğu bir giysi/önlük bulunur. Bu kurşun levhalı giysi/önlük, genellikle MR görevlileri ve hasta yakınları tarafından, MR cihazlarındaki yüksek radyasonun (elektromanyetik dalgaların) etkisinden "korunmak" amacıyla giyilir..
Mr cihazlarının yaymış olduğu radyasyon, bir çeşit "elektromanyetik dalgalar"dan oluşan bir (yayılma gösteren) dalga frekansbiçimidir. Ve bu elektromanyetik dalgalar, insan vücudu ile temasa geçtiklerinde, vücut içerisindeki hayati hücreleri de olumsuz bir şekilde etkileyebiliyor. Yani kısaca dışarıdan yayılan elektromanyetik dalgalar, insan vücudundaki (hayati önemdeki) hücreleri olumsuz etkileyerek, o hücrelerde çeştili mutasyonlara (değişimlere) sebep olabiliyor ve bu mutasyonların sonucu ise genellikle hücrelerin, kanser hücrelerine dönüşmesi şeklinde olabiliyor. Ve kanser hücrelerine dönüşen bu hücreler de, bulundukları organların da kanserleşmesine (bir nevi o organın iflas etmesine, artık çalışamaz hale gelmesine) neden olarak sonlanabiliyor.
SORU : MR gibi elektromanyetik cihazların yaydığı "elektromanyetik dalgalar" ile "5G ve aşılar" arasındaki bağlantı /örnek ne olabilir?
NOT : Hücre tanımı ve görev şekilleri daha bilimsel olarak farklı olabilir, burada sadece "örnek bir tanımlama" şeklinde ele alınıyor..Daha bilimsel bilgi almak istiyorsanız, konuyla ilgili okul ders kitapları gibi bilimsel kaynakları okuyabilirsiniz..
İnsan vücudunda yaklaşık 50 ile 100 trilyon arasında sağlıklı canlı hücrelerin bulunduğuna dair tahminler bulunuyor.. Bu hücreler, insan vücudundaki her organa dağılmış durumda. Her organın kendisine ait sağlıklı canlı hücreleri olduğu gibi organlararası ve/veya hücrelerarası değişimlerle de organlarda hücrelere eklemeler ve/veya yer değiştirmeler olduğuna dair tahminler de var.. Örneğin "ölen bir hücrenin yerine başka canlı bir hücrenin yerine geçmesi" gibi organlarda hücre değişimleri olabiliyor. Vücutlardaki "hücre" ölümleri hangi sebeplerden oluşuyor? Pek çok nedeni olabilir..Biz sadece radyasyon örneğine odaklanırsak..
"Vücuttaki sağlıklı canlı hücreler, çeşitli nedenlerden dolayı zayıf düşebilir ve bu zayıflık onların ölümlerine dahi sebep olabilir.. Mesela bu sebeplerden, dış etkenler olarak vücuda genellikle ağız yoluyla alınan çeşitli yiyecek,içecek ve ilaçları örnek gösterebiliriz. Gıda ve ilaçlardaki çeşitli kimyasal maddelerin içerisinde, sayısı belirsiz düzinelerce değişime uğramış mutasyonlu (düşman) hücreler de buluabilir. Bu mutasyonlu hücreler,gıdaların ve ilaçların, "uzun süre dayanıklı kalmalarını sağlamak, gıda ve ilaçların doğal olmayan vitamin,mineral vb gibi kimyasal özelliklerini artırmak" gibi özelliklere de sahip olmasını sağlayabilir... Gıda ve ilaçlara bu doğal olmayan faydalı olarak görülen kimyasal özellikleri sağlayan, mutasyonlu hücreler, (gıda ve ilaçlar yoluyla) insan vücudunca alınınca, vücut içerisindeki sayısı belirsiz düzinelerce sağlıklı canlı hücreler ile de temasa geçebiliyorlar. Özellikle de organlardaki sağlıklı hücrelerle.. İnsan vücudunda organların ihtiyaç duyduğu çeşitli vitamin,mineral vb gibi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için, bu (bir çeşit yapay, doğal olmayan vitaminler,minerallar vb) yoluyla bu mutasyonlu hücreler, bir nevi bu organların ihtiyaçlarını kapatabilmesi için ,bu organlara hücum edebiliyorlar. Organlardaki sağlıklı canlı hücrelerde, kendi ihtiyaçlarını alana kadar tıka basa karınlarını doyurabiliyorlar. Tabii durum böyle olunca, organlara hücum eden vitamin,minerallerle birlikte "mutasyonlu hücreler"de geldiği için, organlardaki sağlıklı canlı hücreler, bu mutasyonlu hücrelerin saldırısına maruz kalabiliyorlar. Saldırısına maruz kalan sağlıklı canlı hücreler, artık daha fazla uzun süre dayanamıyorlar ve ya ölüyorlar,yerlerini mutasyonlu hücrelere bırakıyorlar yada adeta birer zombi (mutasyonlu) hücrelere dönüşerek, bulunmuş oldukları organları tahrip etmeye başlayabiliyorlar..Durum böyle olunca, mutasyonlu zombi hücrelerin saldırsına uğrayan organlar, gel zaman git zaman artık sağlıklı bir şekilde işleyemez hale gelebiliyor ve en sonunda da ciddi anlamda bir görevini yapamama yani "organların iflas etmesine" yani "kanserleşme"ye başlayabiliyor. Ve bu kanserleşme ise organların tamamen iflas etmesi ile sonlanabiliyor.."
Bu örnekleme, EDF'ler için de mümkün olabilir mi?
2016 yapımı CELL (frekans) filmi,Samuel L. Jackson (186)
Gıda ve ilaçlardaki bu örnek gibi, MR gibi elektromanyetik cihazlardaki radyasyonlar (daki elektromanyetik dalga frekansların)da, hemen hemen aynı etkilere sahip olabildiğini düşünebiliriz. Gıda ve ilaçlardaki mutasyonlu hücreler örneğindeki "kanserleşme" durumu, uzun vadede (aylar/yıllar sonra) ortaya çıkabilecek bir durum olabilirken, MR gibi elektromanyetik cihazlardaki radyasyonun yaymış olduğu elektromanyetik dalga frekanslarının olumsuz etkisi yayılma hızına bağlı olarak bu çok daha kısa sürede (örneğin aynı anda) olabileceği, uzun vadede de (aylar/yıllar sonra da) ortaya çıkabilir..
Radyasyonlardaki elektomamnyetik dalga frekansları (EDF), insan vücudunun içerisine temas edebilen bir özelliğe sahiptir. Vücut içerisndekisağlıklı canlı hücreler, tıpkı ilaç ve gıdalardaki mutasyonlu hücreler ile nasıl temasa geçiyorsa, radyasyonlardaki EDF ile de temasa tabii kiistekleri dışında geçebilmektedir. Bu onların bir suçu değil. EDF'ler, insan vücudundaki sağlıklı canlı hücreleri bir nevi hipnoz ederek kendi etkileri altına alabiliyorlar..Hipnoza uğrayan sağlıklı canlı hücreler, artık bundan sonra EDF'lerden gelen yönlendirmeler ile istenilen (örneğin şeklini değiştirmek, mutasyonlu hücreye dönüşmek gibi) şekillere bürünebiliyorlar.. Mutasyonlu hücrelere dönüşen, sağlıklı canlı hücreler, tıpkı gıda ve ilaçlardaki örnek gibi, artık organları yavaş yavaş tahribata başlıyor. Ve sonunda da organların iflas etmesine yani bir nevi kanserleşmesine sebep oluyor.
Bu anlatılan örneğe, en güzel örnek "MR cihazlarından yayılan radyasyona (EDF'lere) maruz kalıp, kanser olan insanları" gösterebiliriz. EDF'lerin insan vücuduna yapmış olduğu olumsuz etkiye neden olan "çalışma prensibi", hemen hemen bu şekildedir,diyebiliriz. Dolayısıyla, bu örneği sadece radyasyon (EDF) yayan MR cihazları için değil, diğer EDF yayan elektromanyetik cihazlar için de verebiliriz. Örneğin televizyonlar,bilgisayarlar ve cep telefonları gibi..
Aynı şeyi telefon,iletişim,internet,uydu,askeri,savunma,sağlık gibi faaliyetler için kullanılan 5G Teknolojisi içinde söyleyebiliriz..Sadece 5G teknolojisi için de değil, ayrıca hem Elon Musk'un hem de ülkelerin uzaya göndermiş oldukları o on/yüz binlerce UYDULARiçin de söyleyebiliriz.. Çünkü, bu uyduların dünyaya göndermiş oldukları, bilinen ve bilinmeyen çok sayıda ve çok yüksek frekanslı EDF'ler bulunuyor.
"Uzaydaki bu on/yüz binlerce uyduların dünyaya göndermiş oldukları EDF'lerinin , tıpkı MR örneğindeki gibi olumsuz bir etkiyi, insanların sağlıklı hücrelerine yapmayacakları ne malum? Bunun için insanlara garanti mi verilmiş?"
Peki, bunun covid-19 aşıları ile alakası ne?
Covid-19 aşıları hakkında gerçekte ne/neler biliyoruz? Bu aşılar hakkında o kadar çok bilinmezlik var ki,birdenbire alelacele piyasaya sürülmesi ve tüm dünyadaki insanlara, bu aşıların yapılmaya çalışılması, bu yönde kafaları karıştırıyor ve şüphelerin iyice artmasına sebep olabiliyor..
Covid-19 aşılarının içeriklerinde gerçekte neler var? Gerçekten biliyor musunuz? Yoksa "biliyor ayaklarına" mı yatıyorsunuz? Ya düşündüğünüz gibi değilse, bu aşıların içerikleri? Eğer insan vücudundaki sağlıklı canlı hücrelerin savunma mekanizmalarını devre dışı bırakılmasını isteseydiniz, nasıl bir yöntem uygulardınız? Örneğin, aşılardaki maddeler ile bu yapılabilir mi? Uzaydaki çok yüksek düzeydeki EDF'lerin, insan vücuduna zerk edilen covid-19 aşılarındaki bilinen/bilinmeyen hammadelerleiletişime geçip-geçmeyeceğine dair elinizde bir deliliniz var mı? Buna garanti verebilir misiniz?
Elektromanyetik cihazlardan yayılan radyasyona dayalı zayıf /çok güçlü EDF'lerin, insan vücudundaki sağlıklı canlı hücrelere neler yapabildiklerinin birer örneklerini verdik. Bu EDF'ler, insan vücudundaki hücreleri bir nevi hipnoz ederek kendisine esir hale getiriyor ve hipnozlu hücreleriistediği yönde şekillendirip-hareket ettirebiliyor. Eğer covid-19 aşılarında gerçekten de (uzaydaki bu binlerce uydulardan yaydırılması muhtemel, çok yüksek düzeydeki EDF'ler ile temasa (iletişime) geçebilen) çok hassas bazı hammadeler/hücreler varsa, tıpkı MR örneklerinde olduğu gibi olumsuzlukların yaşanmayacağını nereden bilebiliriz?
Uzaydaki çok yüksek düzeydeki EDF'ler, aşı hammdeleri olmadan da insanlara olumsuz etki edebilir mi?
Evet, bu da büyük bir olasılık.. Bunun bir filmi de vardı.. 2016 yapımı CELL filmi. Türkçeye çevrilmiş adı "Frekans".. Bu örneği kafanızda canlandırabilmeniz için youtubedeki bu filmi buraya ekledik. Silinip-kaldırılmazsa, burada duracak. Bu filmi izlemenizi tavsiye ederiz. İzlemişseniz tekrar izleyin, izlememişseniz izlemeye başlayın deriz..Bu filmde, vurgulanan asıl ana konu, "frekanslar ile insanların kontrol altına alınması."Özellikle de cep telefonları,kulaklıklar gibi teknolojileri kullanan insanlar, uzaydan / yerden bir vericiden gönderilen bir çeşit frekans ile insanlar adeta zombiye dönüşüyor. Frekansın ayarları ile oynanarak, zombi insanlar istenilen her şeye yönlendirilebiliniyor.. Evet, bu bir kurgusal bir film ama olmayacak bir kurgu da değil gibi gözüküyor..Aynı şeylerin uzaydaki uydularla yapılmayabileceğinin bir garantisi olabilir mi?
2016 yapımı CELL (frekans) filmi,Samuel L. Jackson
3.) Ve tabii ki aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların, ana akım medya tarafından açıklanmaması.. İşte tüm bunlar da olağan şüpheleri daha da artırmış durumda..
- Covid-19'un pandemi olarak çıkış tarihindeki gizemi.. Türkiye'nin tam da savunma sanayinde güçlenmeye başladığı döneminden sonra ortaya çıkması (2017-2019) çok manidardır herhalde.. Yoksa biz mi yanlış biliyoruz? Şöyle düşünelim; "2016 darbe girişimin bastırılmasından sonraki dönemlerde özellikle de savunma sanayinde gelişmeler göstermemiz, birilerini rahatsız etmiş olabilir mi?" Bunlar çok mu saçma? Birer paranoya mı? Bakalım paranoya mı değil mi, bunu ilerde yakında görürüz herhalde..
SORU : Eğer bu nüfus azaltma çalışmalarıdoğru ise, "Covid-19 aşılamalarından sonra Türkiye nüfusu, ne kadar azalabilir?"
-"Ve Türkiye nüfusu azalırsa ne olur?" Hiç düşündünüz mü?
-Örneğin; "Türkiye nüfusu 40 milyona hatta 5 milyona düşerse düşman ülkeler Türkiye'yi işgal edebilirler mi?"
Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olarak biliniyor. Şimdi bu sayının 40 milyona hatta 5 milyona düştüğünü bir düşünün.. Ne kadar korkunç bir rakam öyle,değil mi? Bu ölenler arasında sizlerin ve bizlerin de olmayacağımız ne malum?
"Küresel güçlerin ülkelerde milyonlarca hatta milyarlarca insanın ölümlerini çok önemsediklerini mi düşünüyorsunuz? Yoksa onların halen timsah göz yaşlarına inanmaya devam mı ediyorsunuz?"
"Topla,tüfekle hatta kaos ortamlarıyla bile yenemedikleri ülkeleri, covid-19 aşıları ilenüfuslarını azaltarak yenmeye çalışıyorlar.." Olamaz mı yani?
Tam bir komedi tiyatrosu..
Açıkçası son günlerdeki Hindistan'daki multi vaka ve ölüm haberlerine hiç ama hiç inanmıyoruz. Aşı sonrası gerçekleşen vaka ve ölüm sayılarının patlaması, önceki planlı oyunun devamı niteliğinde gibi gözüküyor.Yani, aynı oyunlar daha önce de sıkça yaşanmıştı.. Çin'de,ABD'de,Avrupa ülkelerinde vs gibi ülkelerde.. Sonra ne oldu? Şimdi "hepimiz aşılandık,iyileştik!" bahanesi ile maskeler çöpte,eğlenceler fora olmuş,herkes eğlenen eğlenene.. Şimdi bunlar kalksalar, "eyvah vaka ve ölüm sayıları yine arttı" deseler, ne kadar inandırıcı olabilirler ki? Tam bir komedi tiyatrosu..
"Bunlara inanan insanlar varsa eğer gözlerini açmalarını ve gerçekleri sadece tek taraflı yayın yapan ana akım medyadan ve buradaki hekimlerden değil, karşı görüşlerden de faydalanıp-araştırıp-öğrenmelerini tavsiye ederiz.."
Çin,ABD ve AB ülkeleri gerçek covid-19 aşısını kullanmamış ve kullanmıyor olabilir mi?
Şimdi, bazı ütopik uzmanlar,daha önceleri ana akım medya aracılığı ile "Ama onların hepsi aşılandı, o yüzden iyileştiler!" diyorlardı. Açıkçası biz ne ABD ne AB ülkelerinin ne de hatta Çin ve Japonya'nın dahi bu covid-19 aşılarını ,kendi toplumlarına vurduracak kadar aptal ve gerizekalı olacaklarını hiç ama hiç sanmıyoruz. Covid-19 aşıları hakkındaki gerçekleri (bu plandemiyi bilenlerin) bildiklerini ve bu covid-19 aşı gerçeğini bilmeyen özellikle de sadece diğer kendi dost müttefiklerine ise bunu haber verdiklerini ve bu nedenle, bu ülkelerin bir şekilde bu covid-19 aşılarını kendi toplumlarına yaptırmadıklarını tahmin edebiliriz. Tabii bunlar birer tahmin, öngörü. Ama günümüzdeki olumsuz askeri ve politik gelişmelerden dolayı, bunlar olmayacak birşey de değil..
Peki, niye "covid-19 aşısı vurulmaya devam ettiklerini",ikide bir söyleyip-duruyorlar? Bunun 2 sebebi olabilir herhalde;
1)Covid-19 aşısını hiç birşekilde kendi toplumlarına vurdurmadılarancak küresel güç oyunlarından (plandemiden) dolayı, (istenmeyen ülkelerin nüfuslarını azaltılabilmesi için) uluslararası kamuoyuna "kendi toplumlarınınsanki covid-19 aşısı vuruldukları ve vurulmaya devam ettiklerinin" bir bilgisi veriliyor ve bunun algısı yaratılıyor gibi görülüyor..
2) Aslında vuruldukları aşılar, gerçek covid-19 aşıları olmayabilir. Örneğin bu aşılar, bilinen mevsimsel grip aşıları olabilir. Kimse çakmasın, kimse anlamasın diye Covid-19 aşılarının bulunduğu tüplere, bir şekilde mevsimsel grip aşıları eklenerek, kendi toplumlarına bu aşıları yapmış olabilirler.
"Bunu yapmak çok zor değil. Toplumları aldatmak küresel sermaye için çok zor olmaması gerek..Dünya nüfusunun azaltılması uğruna, küresel sermaye için toplumları aldatma için harcanantrilyonlarca doların çok fazla öenemi olabilir mi?"
Şimdi, "Ya ne kadar çok saçma şeyler. Küresel güçler bunu niye yapsın?" diyenleriniz olacaktır.. Yukarıda Türkiye'nin çevresinin nasıl çevrelendiğini size anlattık. Bir yandan Ermenistan,Rum kesimi,Yunanistan öte yandan ABD ve Rusya arasında hem Ortadoğu hem de Karadeniz sorunları ve Çin arasında da malum Doğu Türkistan meselesi..Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler.. Ege, Karadeniz ve Akdeniz yavaş yavaş ısınmaya başladı bile.. Ve ülke içindeki düşmanlar,terör örgütleri vs vs..Durum bu iken..
"Eğer Türkiye'nin nüfusu gerçekten de covid-19 aşılamaları yolu ile40 milyona hatta 5 milyona indirgenirse ne olur?" Hiç düşünmüyor musunuz? Türkiye'nin işgali "tavada keklik" misali o kadar kolay hale gelir ki, aklınız hayaliniz şaşabilir herhalde..
Peki ya Hindistan?
Daha önce de söyledik..Açıkçası Hindistan'daki abartılı vaka ve ölüm sayılarına daha önceden de aynı oyunlar yaşandığı için pek inanmıyoruz. Hindistan'ın durumu hakkında 2 senaryo üretebiliriz;
1)Hindistan devleti ve sağlık sistemi, bu vaka ve ölüm sayılarını çok fazla abartıp-küresel güçlere ve küresel sermayeye hizmet ediyor, olabilir..Bunun bu şekilde olabilmesinin en büyük nedenlerinden biri de (plandeminin mucit ülkeleri ve müttefik ülkeleri hariç olmak üzere), dünyanın diğer geri kalan ülkelerin de, "Hindistan'daki vaka ve ölüm sayılarının korkusu" ile covid-19 aşısı olmalarını sağlayarak, diğer ülkelerin nüfuslarının azaltılmasını sağlamak,olabilir.. Türkiye ve bazı Ortadoğu ve Afrika ülkeleri de buna dahil.. Hindistan bu senaryoda, "bu plandemiyi biliyor" konumunda..
2) Hindistan'nın nüfusu gerçekten de covid-19 aşılamaları ile iyice azaltılmaya çalışılıyor da olunabilir..Bu vaka ve ölüm sayılarının, özellikle de covid-19 aşılamalarından sonra başlaması, bu konudaki şüpheleri daha da artıyor... Bazıları aşı sonrası ölümler için diyor ki; "Aşılarını rededen /erteleyenler nedeniyle aşı sonrası ölüm oranı 8 kat artabiliyormuş."(108) Yani, bunlar, şeytana papucu ters giydirir.. Hadi bu covid dışındaki aşılar için olsaydı belki... Daha önceleri özellikle de ABD ve AB'deki aşı sonrası ölümler için çok farklı şeyler söylüyorlardı. Örneğin "altta yatan bir etkiden,anfilaksiden" vb'den dolayı diyorlardı. Anlaşılan bunlar pek tutmamış olmalı. "Bir de bunu deneyelim, belki bu tutar!" diye düşünmüş olabilirler herhalde..
Hindistan'ın nüfusunu kim, neden azaltmak isteyebilir?
Hindistan'ın nüfusu yaklaşık 1.3 milyar.. Ve Hindistan'ın sorunlu olduğu ülkeler de var. Örneğin Çin gibi. Çin, sınır sahiplenmesi nedeniyle çatışmada çok sayıda Hintli askerleri öldürmüştü..
Çin ile sınır çatışmalarında 20 Hintli asker öldürüldü (33)
Hindistan ve Çin sınır çatışması açıklandı (35)
Hindistan'ın nüfusunun azaltılması, en çok kimin işine yarayabilir? Tabii ki Çin'in.. Ancak eski sömürgesi İngiltere'de bunlardan biri olabilir.. Hindistan'ın problem yaşadığı daha başka ülkeler var mıydı? Bunlar da araştırılabilir.. İngiliz mutasyonlarına halen inanıyor musunuz? 🙄
SORULAR;
-Covid-19 ve aşıları ile nüfusu azalan Hindistan işgal edilebilir mi?
-Yoksa Hindistan, gerçekten de küresel sermayenin bir oyuncağı mı?
Çin ile Hindistan arasındaki sınır gerilimi Covid öncesinde zaten çok yüksekti. Çin'in bu nedenle Hindistan'ı işgal etme planları olabileceğini tahmin edebiliriz..Peki bu nasıl olabilir? Hindistan'ın nüfusu neredeyse Çin'in nüfusu ile aynı düzeyde.. Çin'in Hindistan'ı işgal edebilmesi için, ilk önce herhalde Hindistan'ın nüfusunu azaltması gerekebilir (ki bunu yapabilmek için de kimsenin bundan şüphelenmemesi gerekir.) İşte Covid-9 salgını ve aşılar,bu iş için önemli bir silah gibi gözüküyor.. Örneğin şimdiler de Hindistan'da covid-19'dan dolayı ölen insanların sayısının yüzbini aşmış durumda. (27) Hatta bazı verilerde ise bu 200 bini geçmiş durumda.(28) Covid-19 virüsünün çıktığı yer olarak da bilinen Çin'de durum ise biraz kafa karıştırıyor. Ölü sayısı sadece 4.636.. (27) 🤔 Gerçekçi gibi gözükmüyor.. Yoksa Çin bu rakamlarla "biz covid aşısı olduk,iyileştik,siz de olun,iyileşin!" plandemi oyunu nedeniyle mi, bu rakamları düşük gösteriyor? Olabilir mi?
İnandırıcı olmayan Covid-19 vaka ve ölüm sayıları (28.04.2021); (27,28)
-Yunanistan = 10,179 ; 337,723 ; Veri yok 10,381,131
-GK.Rum = 301 ; 62,349 ; Veri yok 1,214,568
-İsrail = 6,345 ; 837,357 ; 828,902 9,197,590
-Ermenistan = 4,058 ; 214,064 ; 195,701 2,967,794
Bu listede Türkiye, vaka sayısına göre ABD,Hindistan,Brezilya,Fransa ve Rusya'dan sonra 6.sırada gözüküyor..Türkiye'yi İngiltere,İtalya,İspanya ve Almanya takip ediyor..Sıralama böyle devam ediyor..(27) Tabii bu veriler ne kadar doğru, orası biraz tartışılır.. Ziraa özellikle de ABD'deki ölümlerin çok olması, Çin'deki ölümlerin ise az gösterilmesi, bu verilerin kasıtlı olarak yanlış işlenmiş olabileceği ihtimalini doğurabiliyor.. Hindistan'daki covid-19 ölümleri de pek gerçekçi gözükmüyor gibi..Ama eğer Hindistan'daki özellikle de covid-19 ölüm verileri doğru ise, küresel güçlerin (özellikle de Çin'in) Hindistan ile ilgili ciddi anlamda bir planı olabileceğini tahmin edebiliriz.. Tabii bunlar şimdilik birer senaryo,tahmin..İlerde neler olabilir kestirebilmek zor..
Aşılarla ilgili bir problem mi var? Aşılar, süper bulaştırıcı bir özelliğe mi sahip?
Hindistan'daki bu rakamlar ne kadar doğru bilemiyoruz ama doğruysa eğer, bu ölümlerin covid-19 aşılamasından sonra hızla arttığını da söyleyebiliriz..(29,30) Burada çok garip olan bir durum var aslında. Bu gariplik, nedense aşıyı yapan ülkeler de "vaka ve ölüm sayıları"nın hızla artması ve aşı yapmayan /az bir şekilde yapan ülkeler de ise "vaka ve ölüm sayıları"nın çok düşük düzeyde gözükmesi.. Bu durum nereden kaynaklanıyor olabilir? Yoksa biz mi yanılıyoruz? Bazı haberlere göre "Hindistan'daki ölüm ve vaka sayılarının, çok yapılan aşılama çalışmalarına rağmen artması, aşı tedarik sıkıntısından kaynaklanıyormuş." (29) Ancak gerçek bakalım bu şekilde mi? Ortaya çıkan tabloya göre şöyle bir senaryo kurgularsak,bakın nasıl bir sonuç çıkabilir?;
Covid-19 aşıları ile insanlara covid-19 virüsü mü bulaştırılıyor?
"Covid-19 aşılarında böyle bir risk varsa, covid vaka ve ölüm sayılarının hızla artmasını buna bağlayabilir miyiz?" Peki, bu nasıl olabilir?
Örneğin; "Hindistan'da aşılama çalışmaları yapılırken, aşılamada ilk önceliktoplumla 1.derecede temas içerisinde olan 3 grup "sağlık çalışanları,polisler ve diğer devlet memurları"na aşılamalar yapılıyor. Ve Covid-19 aşısı olan bu gruplar, büyük olasılıkla covid-19 virüsü patojenine de maruz kalıyorlar. Ve böylece aşılarda gizlenmiş olabilen covid-19 virüsünü gerçekten de vücudlarına almış oluyorlar. Birer covid-19 virüs taşıyıcısı haline gelen bu gruplar, doğal olarak hem toplumla normal yollardan hem de aşılamala çalışmaları nedeniyle temas ettikleri bireylere de bu covid-19 virüsünü bulaştırmış olabilmeleri de çok mümkün hale gelebiliyor..Tıpkı "zincirleme kaza" gibi bilmeden virüsün hızla yayılmasına zemin hazırlamış olabilirler.."
"Nedense aşılama çalışmalarında, "toplumdaki virüslerden korunsunlar" diye, aşılamada ilk öncelik, toplumla 1.derecede temas içerisinde olan "sağlık çalışanları,polisler ve diğer devlet memurlara" (ile birlikte yaşlılarada) aşılamalar yapılıyor. Halbuki "toplumdaki virüslerden korunsunlar" diye aşılanan bu gruplar, aslında tam tersi bilmeden vücutlarına aşı yoluyla aldıkları virüsler nedeniyle topluma virüs bulaştırmış da olabilirler.." Bunun böyle olabileceğini, aşı sonrası artan vaka ve ölümlerden anlayabilmek mümkündür herhalde..
Tabii ki bu sadece bir olasılık,tahmin,bir senaryo.. Bu Hindistan örneğine yakın gelişmelerin, aşılamala çalışmaları yapan diğer ülkelerde de görebilmek mümkün gibi gözüküyor. Örneğin Türkiye'de de nedense aşılama çalışmaları yapıldıktan sonra garip bir şekilde vaka ve ölüm sayıları hızla artmaya başlamıştı.. Diğer ülkelerde de aynı garipliklerin yaşanabildiğini de tahmin edebiliriz.. ABD ve İngiltere örnekleri..
Ama açıkçası dünya genelindeki ülkelerden gelen "covid-19 vaka ve ölümleri" hakkındaki verilerin tam doğruyu yansıtmayabileceğini de belirtmek gerekir. ABD ve Çin başta olmak üzere AB ülkeleri de dahil pek çok ülkenin, covid-19 aşıları hakkındaki gerçekleri bildiklerini ve bu nedenle aşılama çalışmalarını kamuoyuna duyurmadan (hissettirmeden) durdurmuş olabileceklerini tahmin ediyoruz. Dünya kamuoyuna sanki "covid-19 aşılama çalışmalarının yapılmaya hızla devam ettiği" algısı yapılıyor gibi bir durum da var ortada. Açıkçası hiç inandırıcı değiller.. Bu durum, aşılarla ilgili ciddi şüpheleri de ortaya çıkartıyor. Aşılarla ilgili gerçekten bilmediğimiz ve insanlıktan saklanan bir şey mi var? Aşılar, süper bulaştırıcı bir özelliğe sahip mi? Bilemiyoruz ama bu işte bir iş var gibi.. Bu eğer doğruysa ve böyle giderse Hindistan'ın nüfusu inanılmaz derece de çok azalabilir. Yaklaşık 1.3 milyar nüfusa sahip Hindistan'ın nüfusu ilk önce 1 milyara daha sonrada bu sayı 100 milyona hatta daha az sayıya kadar bile hızlı bir şekilde düşebilir..Covid-19 ve aşıları ile Hindistan'ın nüfusu ciddi anlamda azaltılacak gibi görülüyor..Tabii plandemi oyununun içinde Hindistan yoksa..
SON SÖZLER..
ABD ve AB ülkelerinde Covid-19 plandemi konusundakıyamet öncesi büyük bir sessizlik hakim gibi gözüküyor..
Evet böyle bir durum da var gibi gözüküyor. Amerikan ve ABD toplumlarının bu plandemi oyunundan özellikle de "aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmalardan" memnun olduklarını pek söyleyemeyiz. Bu konuda çok yakında kıyamet kopabilir..Hükümetler,siyasetçiler,hekimler ve aşı firmaları hakkında binlerce cinayet,savaş suçları ve tazminat vb gibi ciddi hukuk davaları açılabilir. Hatta tek taraflı yayın yapan medyaya da bu tür davaların açılması da muhtemel olabilir.. Eğer davaların açılmasına izin verilmez veya davalar bir şekilde manipüle edilirse, bu ülkelerde çok yakında ciddiiç savaşların çıkması dahi kaçınılmaz hale gelebilir.."ABD ve AB'de böyle birşey olmaz" diye düşünüyorsanız bir kez daha düşünün.. ABD ve AB toplumları, diğer ülkelerin toplumları gibi korkak bir yapıya sahip değil,oralarda kıyamet kopacak gibi gözüküyor.
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere hem ABD hem de AB ülkelerinde yaşanan covid-19 aşı sonrası binlerce ölüm ve yaralanmaların olması, ABD ve AB ülkeleriniciddi bir sessizliğe bürünmesine neden olduğu ve (aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanma sayılarının çok fazla olması), özellikle de devletleri ciddi anlamda endişelendirmiş gibi gözüküyor. Bunu "ABD ve AB'deki kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılmasından" anlayabiliyoruz. Bu durum, aşı çalışmalarının gizli /açık olarak askıya alınmış olabileceğinin de işaretini bize verebiliyor. Her ne kadar uzman hekimler ve CDC gibi sağlık birimleri, aşı sonrası gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları, "aşılardan kaynaklı olmadığı"nı söyleseler de, Amerikan ve Avrupa toplumlarının bu söylemlere pek inanmadıklarını ve bu nedenle, çok yakında hükümetler,siyasiler,hekimler ve aşı firmaları hakkında çok ciddi cinayet,savaş suçları ve tazminat gibi hukuk davalarının açılabilmesi de söz konusu olabilir. Bazı kişiler bu durum için "soykırım" ifadesini dahi kullanmaya başladı bile.. Yani bu durumdam özellikle de ABD ve AB'deki hükümetlerin ve hekimlerin paçalarını kurtarması çok zor gibi görünüyor.
İşte bu sırf bu nedenle ABD ve AB ülkelerinde, aşı sonrası yaşanan binlerce ölüm ve yaralanmalardan sonra, çok hızlı bir şekilde "şimdi hepimiz aşılandık,aşılamalar sonuç verdi,artık açılıyoruz!" formülüne yönelmeleri de, aslında bu yukarıdaki endişelerin var olmuş olabileceğini bize gösterebiliyor. Dikkat edilirse ABD ve AB ülkelerinde aşılamalar neredeyse durmuş gibi..Yani artık aşı çalışmalarına o kadar çok önem verilmiyor gibi gözüküyor. Ancak nedense çok garip bir şekilde ana akım medyada "aşılamalar abd ve ab ülkelerinde de devam ediyor" algısıda yapılıyor.. Sanki "buna çok büyük önem veriliyormuş ve aşılamalar hızla devam ediliyormuş" gibi bir hava veriliyor.. Tabii bunu da yukarıda anlattığımız nedenlerden dolayı "koskoca bir aldatmaca" olarak görebiliriz. Peki neden böyle yapsınlar ki? Yukarıda anlatmıştık nedenini..
"İstenilmeyen başka ülkelerin nüfuslarını azaltma girişimleri.." ABD ve AB'deki ana akım medyanın oynadığı oyun bu gibi gözüküyor..Bunu yapabilmek için önce kendi ülkelerinde iç huzurun olması gerekiyor. Bunu nasıl yapacak? Tabii ki "covid yalanına" kendi ülkelerinde son vererek. Kendi ülkelerinde bu oyuna "açılmalar ve aşılamaların azaltılması" vb ile son verdiler ancak "istenilmeyen ülkelerin nüfuslarını azaltılabilmesi" için ana akım medya aracılığı ile sanki "bu salgın halen varmış gibi gösteriliyor ve aşılamalarında hızla devam ettiği" algısı yaratıllıyor.
Bunun doğru olmamasının en büyük nedenlerinden biri covid yalanını başından beri ellerine yüzlerine bulaştırmış olmalarıdır.. Artık insanlar gerçeğin farkında.. Protestoların artmasından bunları anlayabiliyorsunuz.. Sürekli ana akım medyanın ekranlarında, gazete köşelerindeyalan,yanlış ve aldatıcı bilgiler ve görüntülerle insanlık hep aldatıldı. Bu durumun farkına varan ABD ve AB toplumları da yavaş yavaş ayaklanmaya (sokak gösterileri yapmaya) başlayınca, nedense garip bir şekilde "hepimiz aşılandık,iyileştik,şimdi açılıyoruz!" ayaklarına yatmaya başladılar ve temel özgürlükleri yavaş yavaş serbest bırakmaya başladılar. Ama dediğimiz gibi covid plandemisini devam ettirerek de diğer ülkelerin bu tuzağa düşmeleri sağlanılıyor gibi gözüküyor..İşte yapılan oyun buna yakın olabilir..
Son not olarak, ABD ve AB ülkelerinde eğer bu aşı sonrası ölüm ve yaralanma sayılarında ciddi anlamda artışlar olmaya devam ederse, (büyük ihtimalle bu olacak gibi gözüküyor), bu ülkeler de ciddi cinayet,savaş suçları ve tazminat gibi hukuk davalarının açılabilmesi hatta bunlar olmazsa eğer sokak gösterileri ile birlikte iç savaşların dahi çıkabilmesi de çok muhtemel gibi gözüküyor..Bizden söylemesi..
* KARANTİNA VE AŞI PROTESOSU..
"Yalanları ve karantinayı sonlandırın"
İngiltere'de binlerce kişi koronavirüs önlemlerini ve aşıyı protesto etti. Protestocular, gösteri yasağına rağmen Londra'da yürüyüş yaptı." (26)
"Yalanları ve karantinayı sonlandırın"
İngiltere'de binlerce kişi koronavirüs önlemlerini ve aşıyı protesto etti. Protestocular, gösteri yasağına rağmen Londra'da yürüyüş yaptı. pic.twitter.com/muw96pdZNR
NOT : Unutmayın, bu sayfadaki tüm bilgiler sizlere sadece bilgi vermek amacıyladır..Sağlık yönlendirmeleri konusunda sağlık çalışanlarınızn,hekimlerinin ve devletinizin tavsiyelerinize uymanız,sizin ve ailenizin iyiliği içindir.. Konu hakkında daha detaylı uyarılarımızı aşağıdaki UYARILAR kısmından ve BURADAKİ genel uyarılar kısmından okuyabilirsiniz..
NOT : Yabancı sitelerden alınan haber,makale gibi yabancı dillerin Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..
HABERLER,ARAŞTIRMALAR,MAKALELER
* Hindistan ile ilgili gelişmeler..
* Askeri gerilimler..
"Hindistan-Çin çatışması: Ladakh çatışmasında 20 Hint askeri öldürüldü
Hintli yetkililer, Himalaya sınırındaki tartışmalı bir bölgede Çin kuvvetleriyle çıkan çatışmada en az 20 Hintli askerin öldürüldüğünü söylüyor. Olay, artan gerilimlerin ardından sınır bölgesinde en az 45 yıldır yaşanan ilk ölümcül çatışma. Hint ordusu başlangıçta üç askerinin öldürüldüğünü söyledi ve her iki tarafın da kayıp verdiğini ekledi. Ancak Salı günü daha sonra yetkililer, çok sayıda ağır yaralı askerin yaralarından öldüğünü söylediler. Hindistan'ın dışişleri bakanlığı, Çin'i Galwan Vadisi'ndeki Gerçek Denetim Hattı'na (LAC) saygı duymak için geçen hafta yapılan bir anlaşmayı bozmakla suçladı. BBC diplomatik muhabiri James Robbins, Himalayalar'ın üst kısımlarındaki iki ordu arasındaki şiddetin çok ciddi olduğunu ve tam ölçekli bir çatışmaya girmemesi için iki nükleer güç üzerindeki baskının artacağını söyledi.(....)" (31)
"Hindistan-Çin anlaşmazlığı: Sınır sırası 400 kelimeyle açıklandı
Hindistan ile Çin arasındaki ilişkiler son aylarda kötüye gidiyor. İki dünya gücü, Himalaya bölgesindeki tartışmalı sınırları boyunca birbirleriyle karşı karşıya. 400 kelimeyle, burada neler olduğunu anlamanıza yardımcı olacak bir arka plan var. Gerilimin kaynağı nedir? ; Temel neden, kötü tanımlanmış, 3.440 km (2.100 mil) uzunluğundaki tartışmalı bir sınırdır. Sınır boyunca nehirler, göller ve kar örtüleri, hattın kayabileceği anlamına gelir, askerleri birçok noktada yüz yüze getirerek bir çatışmaya yol açar. İki ülke, aynı zamanda Gerçek Kontrol Hattı olarak da bilinen sınır boyunca altyapı inşa etmek için yarışıyor. Hindistan'ın yüksek irtifalı bir hava üssüne giden yeni bir yol inşa etmesi, Haziran ayında Çin birlikleriyle en az 20 Hintli askerin hayatını kaybettiği çatışmanın ana tetikleyicilerinden biri olarak görülüyor. Durum ne kadar kötü? ; Askeri düzeydeki çok sayıda görüşmeye rağmen gerginlikler devam ediyor. En son çarpışma - 20 Ocak'ta - her iki taraftaki askerler yaralandı. Hindistan'ın Bhutan ve Nepal arasına sıkışmış Sikkim eyaletinde sınır boyunca gerçekleşti. 2020 yılı özellikle şiddetliydi. Galwan Vadisi'nde silahlarla değil sopalarla ve sopalarla yapılan Haziran çatışması, 1975'ten beri iki taraf arasındaki ilk ölümcül çatışmaydı. Hindistan ölümlerini kabul etti. Çin, aynı zamanda ölümle sonuçlanan raporlar hakkında yorum yapmadı.(....)" (32)
-Çin ile sınır çatışmalarında 20 Hintli asker öldürüldü (33)
-İhtilaflı sınır boyunca yaşanan çatışmanın ardından Hindistan ile Çin arasındaki gerilim yüksek (34)
-Hindistan ve Çin sınır çatışması açıklandı (35)
-Covid vakaları..
"Coronavirus: Hindistan tüm COVID ölümlerini sayıyor mu?
Hindistan'daki koronavirüs enfeksiyonları son birkaç gündür rekor zirvelere ulaştı ve ölü sayısı artıyor. Ancak uzmanlar, resmi ölüm sayısının tüm hikayeyi anlatmadığını söylüyor. Hindistan, 18-25 Nisan arasındaki haftada 2,24 milyon yeni koronavirüs vakası bildirdi; bu, yedi günlük bir dönemde herhangi bir ülke tarafından kaydedilen en yüksek sayı. Ayrıca Sağlık Bakanlığı verilerine göre bir önceki hafta kaydedilen 8.588 ölümün neredeyse iki katı olan 16.257 ölüm kaydetti. Hindistan, son beş gündür 300.000'den fazla vakanın küresel günlük kayıtlarını tutuyor. Ülke, son 24 saat içinde günlük 352.991 yeni enfeksiyon ve 2.812 COVID ile ilişkili ölüm gördü. Hindistan'da toplam 195.123 kişi öldü, 17.3 milyon kişiye virüs bulaştı. Bu rakamlar şaşırtıcı, ancak uzmanlar ve epidemiyolojik modelleyiciler, COVID ölümlerinin gerçek sayısının ülke çapındaki sağlık departmanları tarafından kaydedilen ölümlerden çok daha yüksek olabileceğine inanıyor. Özel bir doktor olan Anoop Saraya DW'ye verdiği demeçte, "Ambulanslarda ölen hastaların ve krematoryumların dışındaki ateşlerde ve hatta şehir ve kasabalardaki kaldırımlarda yanan cesetlerin üzücü sahneleri, trajedinin çok daha büyük olduğunu açıkça gösteriyor." Dedi. (.....)" (36)
"COVID-19: Hindistan, koronavirüs ile 200.000 ölüm kaydetti.
Hindistan, salgının en kötüsünü atlattığını düşündü, ancak virüs hızla artıyor ve sistemler çökmeye başlıyor. Hindistan'da koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 200.000'i geçti. Sağlık ve Aile Refahı Bakanlığı, 201.187 olarak güncellenmiş bir resmi rakam verdi, ancak çoğu kişi gerçek rakamın çok daha yüksek olduğuna inanıyor. Bu, dünyanın en büyük ikinci ülkesi salgının şimdiye kadarki en karanlık bölümüne dayandığından, en son 24 saatlik dönemde bildirilen 3.293 ölüm olduğu anlamına geliyor. Yine Çarşamba günü, ülke 362.757 yeni enfeksiyon bildirdi - bir başka küresel rekor, toplamı 17,9 milyonu aştı.(....)" (37)
"Covid: Hindistan, oksijen kıtlığının ortasında dünyanın en yüksek günlük vakalarını görüyor.
Hindistan, dünyanın herhangi bir yerindeki yeni Covid-19 vakalarının bir günlük en yüksek sayısını ve ülkenin 24 saat içinde en yüksek ölüm sayısını kaydetti. Yalnızca ABD'den sonra ikinci olmak üzere 16 milyona yakın doğrulanmış vakası var. Ülke, ezilmiş sağlık sistemi hakkında daha fazla korku uyandıran ikinci bir dalga ile mücadele ediyor. Büyük şehirlerde hastanelerin dışında kapasite dolu kalabalıklar oluştu. Oksijen beklerken çok sayıda insan öldü. Reuters haber ajansı, ailelerin cenaze törenlerini gerçekleştirmek için saatlerce beklediğini ve en az bir Delhi krematoryumunun gelen sayılarla baş edebilmek için otoparkında ateş yakmaya başladığını bildirdi. (....)" (38)
"Covid-19 aşısı: Hindistan'ın aşılama süreci nasıl gidiyor?
Hindistan, ölümcül ikinci enfeksiyon dalgasının ortasında 1 Mayıs'tan itibaren 18 yaşın üzerindeki tüm yetişkinleri kapsayacak şekilde aşılama programını genişletti. Ülkenin sağlık sistemi, 200.000'den fazla vaka ve günlük olarak bildirilen yaklaşık 1.300 ölümle boğulmuş durumda. Hindistan, dünyanın en büyük aşılama dürtüsü olarak bugüne kadar 127 milyondan fazla koronavirüs aşısı uyguladı. Ocak ayında ümit verici bir başlangıca rağmen, Hindistan'ın aşı hamlesi gecikti. Ve bunu ülke nüfusunun en büyük kohortuna (18 ila 45 yaş arası) genişletme kararı, birkaç eyaletin doz sıkıntısı bildirmesine rağmen geliyor. Pandemi başladığından beri Hindistan 15 milyondan fazla vakayı ve 180.000'den fazla ölümü doğruladı. Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyada ikinci en yüksek Covid-19 enfeksiyonu sayısına sahiptir. Sunum nasıl gidiyor?.. 109 milyondan fazla insan bir doz aldı ve 17 milyondan fazla insan iki doz aldıktan sonra tamamen aşılandı. Ancak uzmanlar, Hindistan'ın Temmuz ayına kadar 250 milyon insanı kapsama hedefine ulaşmasının olası olmadığını söylüyor, özellikle de vakalar artmaya devam ederken. Hindistan, aşılama girişimini 16 Ocak'ta başlattı ve bunu sağlık çalışanları ve ön saflardaki personelle sınırlandırdı - bir sanitasyon çalışanı, aşıyı alan ilk Hintli oldu. Hareket kademeli olarak diğer yaş gruplarına da yayıldı - 1 Mayıs'tan itibaren 18 yaşın üzerindekiler, hak kazanan en son grup olacak. Hamile kadın ve çocukları aşılamak için henüz bir plan yok.(...)" (39)
"Hindistan'da COVID-19 aşısı
Hindistan, 16 Ocak 2021'de COVID-19 aşılarının uygulanmasına başladı. 27 Nisan 2021 itibariyle Hindistan, halihazırda onaylanmış olan aşıların birinci ve ikinci dozları dahil olmak üzere toplamda 147,827,367 doz uygulamıştır. Covishield (Hindistan Serum Enstitüsü tarafından üretilen Oxford-AstraZeneca aşısının bir versiyonu) ve Covaxin (Bharat Biotech tarafından geliştirilmiştir) dahil olmak üzere, programın başlangıcında Hindistan'da acil kullanım için iki aşı onay almıştır. Nisan 2021'de, Sputnik V üçüncü bir aşı olarak onaylandı ve dağıtımın Mayıs 2021'in sonlarına doğru başlaması bekleniyor. (...) Arka plan ve zaman çizelgesi... Eylül 2020'de Hindistan'ın bilim bakanı Harsh Vardhan, ülkenin 2021'in ilk çeyreğine kadar bir aşının dağıtımını onaylamayı ve başlatmayı planladığını belirtti. İlk alıcılar, doğrudan COVID hastalarıyla ilgilenen 30 milyon sağlık çalışanı olacaktı.(...) Bulunduğu ilk gün 165.714 kişiye aşı yapılmıştır.(...) Sunumun ilk aşaması, sağlık çalışanları ve polis, paramiliter güçler, sıhhi tesisat çalışanları ve afet yönetimi gönüllüleri dahil olmak üzere ön saflardaki çalışanları içeriyordu. 1 Mart'a kadar, yalnızca 14 milyon sağlık ve ön safta çalışan işçi aşılanmıştı ve 30 milyon olan asıl hedefin gerisinde kalmıştı. Aşı uygulamasının bir sonraki aşaması, 60 yaşın üzerindeki tüm sakinleri, bir veya daha fazla uygun komorbiditesi olan 45 ve 60 yaşları arasındaki sakinleri ve 1. aşama sırasında bir doz almayan herhangi bir sağlık bakımı veya ön saftaki çalışanı kapsamaktadır. Çevrimiçi kayıt 1 Mart'ta Aarogya Setu uygulaması ve web tabanlı rezervasyon sistemi ile başladı. 1 Nisan'dan itibaren, uygunluk 45 yaşın üzerindeki tüm sakinleri kapsayacak şekilde genişletildi. 8 Nisan'da, ülkedeki büyük ikinci enfeksiyon dalgasının başlangıcı arasında, Başbakan Narendra Modi, Jyotirao Phule ve BR Ambedkar, mümkün olduğunca çok sayıda uygun konut sakini aşılayarak programın hızını artırmayı hedefliyor. Utsav'ın sonunda Hindistan, bugüne kadar toplam 111 milyon aşı dozuna ulaşmıştı. (....)" (29)
"COVID-19, çoğu aşının yapıldığı Hindistan'da kontrolden çıktı. Bu nasıl oldu?
Koronavirüs, insanlar korumalarını bıraktığında büyüyor. Yüz maskeleri ve sosyal mesafeyle ilgili aylarca gevşetilen kısıtlamaların ardından ve ortaya çıkan COVID-19 varyantlarının ortasında Hindistan, milyonlarca insanı kırılmış bir sağlık sistemi ve üzücü ölümler ile dünyanın en büyük demokrasisini tehdit eden rekor kıran yeni enfeksiyon dalgasından muzdarip. . Birkaç uzman PBS NewsHour'a verdiği demeçte, pandemi hakkındaki karışık mesajların Hint halkına muhtemelen yanlış bir güvenlik duygusu verdiğini söyledi. Ancak acımasız gerçek artık yadsınamaz. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, Mart ayı sonlarında ülkenin günlük yeni enfeksiyonları 47.000 civarındaydı. Hindistan, 22 Nisan'dan bu yana her gün 314.000'den fazla yeni enfeksiyon bildirdi ve bu, Ocak ayının başlarında ABD'nin daha önce sahip olduğu 313.000 yeni günlük enfeksiyon rekorunu geride bıraktı. Mevcut modeller, Hindistan’ın dalgalanmasının muhtemelen Mayıs ortasına kadar devam edeceğini ve ardından azalmaya başlayacağını öngörüyor. Brown Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu dekanı Dr. Ashish Jha, "Çarpmak üzere olan bir enfeksiyon duvarı var," dedi. "Anlamlı bir şekilde kötüleşecek." Ülkeyi aşılamak, nihayetinde bu sayıları düşürmede büyük bir rol oynayacak, ancak COVID-19, ülkenin virüsü test etmek ve aşılamak için gereken hammadde tedarikini tüketiyor. Paradoksal bir şekilde, Hindistan dünyanın en büyük aşı üreticisidir, ancak ülke kendi halkı için hayat kurtarıcı dozlar üretecek erzak tükenmektedir. Halk sağlığı uzmanları, küresel topluluğun, özellikle de ABD'nin, ülkenin aşı eksikliklerini gidermek için adım atmasını talep etti. (....)" (30)
"Hindistan ve Çin küresel olarak rekabet etmek için Covid-19 "aşı diplomasisini" nasıl kullanıyor?
Çinli dış ilişkiler uzmanı Zhiqun Zhu bir röportajda, pandeminin Pekin ve Yeni Delhi'nin uluslararası ilişkilerini nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Dünya şu anda koronavirüs salgını altında sarsılıyor ve çeşitli Covid-19 aşılarının dağıtımı sürerken, Hindistan Çin Enstitüsü Eş Direktörü Mark Frazier, Pandemik Söylemler için aşı diplomasisi konusunda Çin dışişleri uzmanı Zhiqun Zhu ile röportaj yaptı. Zhu, Bucknell Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanıdır. Çin dış politikası ve ABD-Çin ilişkileri üzerine kapsamlı yazılar yazdı. Röportajdan alıntılar: Bazı tanımlarla başlayalım. "Aşı diplomasisi" terimi, medyada ve çeşitli Covid-19 aşılarının küresel dağılımı hakkında tartışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir de “aşı milliyetçiliği” hakkında yaygın bir şekilde duyulur. Aşı diplomasisi, devletlerin dış yardım ve kredileri diplomatik hedeflerine bağlamaya yönelik önceki uygulamalarından anlamlı bir şekilde farklı mı? “Aşı diplomasisi” nin resmi bir tanımı olduğunu sanmıyorum. Daha çok, bir ülkenin dış ilişkilerini ve küresel etkisini artırmak için aşıyla ilgili diplomatik faaliyetlere atıfta bulunmak için kullanılan bir gazetecilik terimidir. Medyada veya kamuoyu tartışmalarında ilk kez “aşı diplomasisi” kullanılmıyor. Bugün, "aşı diplomasisi", Covid-19 aşılarının özellikle düşük ve orta gelirli ülkelere dünya çapında verimli ve adil bir şekilde dağıtılmasına yönelik küresel diplomatik çabaları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bunun aksine, “aşı milliyetçiliği”, özellikle gelişmiş Batı'daki ülkeleri kendi vatandaşları için aşı biriktirdikleri için eleştirmek için kullanıldı. Diplomasi, bir ülkenin ulusal çıkarlarına hizmet etmek için yapılır. Diplomasi çeşitli biçimler alır - Çin tek başına genellikle pinpon diplomasisi, panda diplomasisi, Track II diplomasisi, "kurt savaşçısı" diplomasisi vb. İle ilişkilendirilir. Biçimleri ne olursa olsun, tüm diplomatik faaliyetlerin bir ülkenin dış ilişkilerini yumuşatmaya yardımcı olması beklenir. Bir ülkenin diplomasiyi fedakarca yaptığını iddia etmek samimiyetsizliktir.(....)" (40)
*Covid-19 aşısı sonrası ölümler..
"Açıklandı: Hindistan'da aşılama sonrası etkiler ve ölümlerle ilgili veriler okunuyor.
Bu yıl 16 Ocak'tan bu yana 95.43 milyon doz Covid-19 aşısı uygulandı ve yaklaşık 11.27 milyon kişi her iki dozda Covishield veya Covaxin aldı. Hindistan'ın Aşılamayı Takip Eden En Büyük Olumsuz Olaylar (AEFI) komitesine yapılan bir sunumdan alıntılara göre, 29 Mart itibarıyla Hindistan'da Covid-19'a karşı aşılamanın ardından yaklaşık 180 kişi öldü. AEFI, belirli bir hastalığa karşı aşılandıktan sonra insanlarda istenmeyen tıbbi olayları ifade eder; bu reaksiyonların her zaman aşıya bağlı olması gerekmez. Hindistan'da ulusal ve eyalet AEFI komiteleri bulunmaktadır. 9 Nisan itibarıyla AEFI'lerle ilgili güncellenmiş bilgiler mevcut değildir. Bununla birlikte, AEFI'leri gözden geçirme sürecine dahil olan üst düzey bir hükümet yetkilisi, her iki aşının da bir dozunu aldıktan sonra 20.000'den fazla insanda yan etkilerin gözlemlendiğini söyledi. Bunların yaklaşık% 97'si hastanede yatmayı gerektirmeyen hafif veya orta derecede AEFI'ler bildirdi. Ayrıca ciddi ve ciddi olumsuz olaylar (SAE'ler) yaşandı, ancak hükümet yaklaşık bir aydır bu konuda bir güncelleme yapmadı. Ulusal AEFI Komitesine yapılan sunum, bu konuya biraz ışık tutmaktadır. Buna göre 31 Mart itibarıyla 180'i ölüm olmak üzere 617 SAE yaşandı. Aşılamadan üç günden daha kısa bir süre sonra AEFI'si olan yaklaşık 305 kişi hastaneye kaldırılmak zorunda kaldı ve yaklaşık 276 hastaneye yatış gerçekleşti. Ölümlerin 124'ü içeren bir sınıflandırmada, yine büyük bir oran aşılamadan üç günden daha kısa bir süre sonra meydana geldi ve ölümlerin sayısı günler geçtikçe azaldı.(....)" (6)
"Hindistan'ın Covid aşı kampanyasının 71 gününde 176 alıcı öldü, ancak doğrudan bir bağlantı bulunamadı.
Birlik Sağlık Bakanlığı yetkilisi, bu ölümlerin kaçının nedensel olarak aşılarla bağlantılı olduğuna dair henüz bir netlik olmadığını belirterek, bu çağrıyı uzman bir panelin alacağını da sözlerine ekledi. ThePrint tarafından erişilen Birlik Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 16 Ocak ve 27 Mart tarihleri arasında Hindistan'ın aşılama kampanyasının ilk 71 gününde Covid-19 aşısı alan toplam 176 kişi öldü. Ancak bir Sağlık Bakanlığı yetkilisi, şu ana kadar ölümleri aşılarla ilişkilendirecek hiçbir şeyin bulunmadığını vurguladı. Sağlık uzmanları, aşılama sırasında bildirilen aşılama (AEFI) sonrası ölümler ve yan etkiler hakkındaki verilerin, artıları ve eksileri tartarak ve daha büyük kamu yararı için bilinçli bir karar alarak, ihtiyatla incelenmesi gerektiğini söyledi. Bütün bunlarla birlikte, hükümetin halkla şeffaf bir bilgi akışını sürdürmesi gerektiğini de ekliyorlar.(...) (7)
"Hindistan: Aşı sonrası ölümler, insan hakları gruplarını alarma geçiriyor.
Hasta hakları grupları ve Hindistan Sağlık Bakanlığı, yerel olarak üretilen COVID-19 aşısını alan 23 kişinin ölümü konusunda anlaşmazlık yaşıyor. Tüm ölümler, Hindistan Serum Enstitüsü tarafından üretilen ve Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca tarafından geliştirilen Covishield aşısının alınmasından sonraki birkaç gün içinde meydana geldi. Hükümet şimdiye kadar ani ölümler ile aşı arasındaki herhangi bir bağlantıyı reddetmiş olsa da, Onurlu ve Karşılanabilir Sağlık Hizmeti Kampanyası (CDAH), ölümler arasında tekinsiz bir benzerlik olarak adlandırdığı şeye işaret etti. (.....)" (8)
"Sağlık bakanlığı:Şu ana kadar koronavirüs aşılamasından sonra 27 ölüm bildirildi, bunlarla ilgili hiçbir şey yok.
Sağlık bakanlığı, Cumartesi günü koronavirüse karşı 84 bin 800'ün üzerinde aşı yapıldığını ve geçtiğimiz günlerde aşı yaptıran toplam 3 kişinin son 24 saat içinde hayatını kaybettiğini söyledi. Bugüne kadar aşılama yapılan vakalarda şimdiye kadar bildirilen ölümlerin 27 olduğu belirtildi. Sağlık bakanlığı ayrıca, aşılamanın ardından hiçbir ciddi veya olumsuz olay vakasının aşı ile ilgili olmadığını ileri sürdü. Sağlık bakanlığı, "Bağışıklama (AEFI) veya ölümden sonraki hiçbir ciddi veya ciddi olumsuz olay, bugüne kadar aşılamaya atfedilemez." Dedi. (...)" (9)
"Koronavirüs | Aşılama sonrası 22 ölüm: Sağlık Bakanlığı.
Cuma günü itibarıyla yaklaşık 5,2 milyon aşı, 10,4 milyon seansta gerçekleştirildi. Sağlık Bakanlığı Cuma günü yaptığı açıklamada, Hindistan'ın aşılamadan sonra şimdiye kadar 22 ölüm bildirdi, ancak bunların hiçbiri aşının kendisine atfedilemez. Agra, Uttar Pradesh'den 77 yaşındaki bir adam, aşılamadan yedi gün sonra son 24 saat içinde öldü. Ölüm, "önceden var olan diyabetle birlikte kardiyojenik / septisemik şok" nedeniyle oldu. Üç uzman komitesi - bir bölge, Eyalet ve ulusal düzeydeki komite - aşılamanın ölüm oranındaki rolünü tespit eder. Ulusal komitenin de belirtildiği gibi önümüzdeki günlerde bu tür ölümleri analiz etmesi bekleniyor.(.....)" (10)
"Hong Kong'da aşı yaptırdıktan sonra iki kişi daha öldü ve dokuz kişi daha yüz felci geçirdi; şehir, 10 yeni Covid-19 vakasını günlüğe kaydetti.
- Çin yapımı aşıları aldıktan sonra toplam dokuz kişi öldü, bir kişi ise Alman yapımı BioNTech aşısının ardından öldü. Son vakalardan dördü yerel olarak aktarılıyor, biri hastalığın kuluçka dönemindeyken yaklaşık 20 haneyi ziyaret eden bir teslimat işçisiyle ilgili. Hong Kong'daki aşıları izleyen uzmanlar, koronavirüs için aşı olduktan sonra iki kişi daha öldü ve dokuz kişi daha yüz felci yaşadı. Son ölümler, Çin yapımı Sinovac aşısını alan iki kronik hastayı içeriyordu. 2 Mart'ta aşılanan 80 yaşındaki bir kadın Cuma günü hayatını kaybederken, 60 yaşındaki bir adam 11 Mart'ta aşı olduktan sonra Çarşamba günü hayatını kaybetti. Daha önce Sinovac aşısı sonrası yedi kişi öldü, ardından bir kişi öldü BioNTech birini alıyor. Atışlar ve ölümler arasında doğrudan bir bağlantı kurulmadı. Dokuz geçici yüz felci vakası, Bell's Palsy olarak bilinen durumdan muzdarip olan toplam aşı alıcısı sayısını, biri BioNTech aşısını içeren 11'e çıkardı. Yetkililer sabah saatlerinde Alman yapımı aşıların dağıtımını “bir sonraki duyuruya kadar” bir dizi atışta ambalaj kusurlarının bulunması üzerine askıya aldı.(.....) " (1)
"Endonezyalı hemşire Çin'in Sinovac aşısını aldıktan 9 gün sonra öldü.
Hemşire, Sinovac'ın CoronaVac aşısını aldıktan sonra COVID-19 teşhisi konmuştu. Endonezyalı bir hemşire, Sinovac Biotech Ltd. tarafından yapılan Çin aşısının enjekte edilmesinden dokuz gün sonra öldü. Çin, Wuhan koronavirüs salgını sırasında lekelenmiş imajını yeniden inşa etmek ve Batılı rakipleri üzerinde bir avantaj elde etmek için "aşı diplomasisi" çabasının bir parçası olarak yakın zamanda koronavirüs aşılarının gönderilerini ihraç etmeye başladı. Bununla birlikte, aşılar, Faz III klinik denemeleri tamamlanmadan piyasaya sürüldüğü için, düşük etkinlik oranları ve bildirilen çok sayıda yan etki nedeniyle, pek çok müstakbel alıcı, bunların güvenliğinden endişe duymaktadır. Malezyalı Çince yayın yapan China Press 24 Şubat Çarşamba günü, Doğu Java, Blitar'daki Ngudi Waluyo Bölge Genel Hastanesi'nde 33 yaşındaki bir hemşirenin Sinovac'ın CoronaVac aşısından dokuz gün sonra öldüğünü bildirdi. Adı Erny Kusuma Sukma Dewi olan hemşire, 28 Ocak'ta iki atımlı aşının ilk dozunu almıştı. Ancak ikinci enjeksiyonunu almadan önce ateş, nefes darlığı ve öksürük yaşamaya başladı. 5 Şubat'ta hastaneye kaldırıldı ve 6 Şubat'ta yoğun bakıma alındı.(.....)" (2)
"Güney Kore, COVID-19 aşılarından sonra ölümleri araştırıyor.
Yerel basında Cuma günü çıkan haberlere göre Güney Kore, COVID-19 aşısı yaptırdıktan sonra ölen yedi kişi vakasını araştırıyor. Yonhap Haber Ajansına göre, sağlık yetkilileri aşılar ve ölümler arasında olası bir nedensel ilişki tespit etmeye çalışacak. Bir gün önce ülkede AstraZeneca aşısı alan üç kişi daha öldü. (....)" (3)
"Japonya'da Covid-19 aşı alıcısı öldü, ancak bağlantı belirsiz.
Sağlık Bakanlığı Salı günü, Coronavirus aşısı olan 60'lı yaşlarında bir kadının öldüğünü söyledi. Kadın cuma günü bir Pfizer Inc. aşısı aldı ve Pazartesi öldü. Bakanlık, ölümün nedeni, subaraknoid kanama olduğuna inanılıyor ve bakanlık, nedensel ilişkinin belirsiz olduğunu söyledi. Ülkedeki koronavirüs aşılamasından sonra ölümün ilk raporu. O altında yatan koşullar olduğu bildirilmedi.
Pfizer aşısı ve subaraknoid kanama arasındaki bir bağlantının diğer ülkelerinde hiçbir rapor bulunmamaktadır.(....)" (4)
"Coronavirus: Avustralya, AstraZeneca aşısına bağlı kan pıhtılarından ilk ölümü rapor ediyor; Japonya kısıtlamaları genişletir.
48 yaşında yeni bir Güney Galler kadın, atışı aldıktan sonra dört gün öldü. Japonya, Cuma günü COVID-19 vakalarının dördüncü dalgası olarak Cuma günü 10 bölgeye sınırlandırılmış kısıtlamaları genişletti. Cuma günü Avustralya, ülkenin düzenleyicisinin 48 yaşında bir kadının ölümünün "muhtemel" olduğunu söyledikten sonra, AstraZeneca Covid-19 aşısına bağlı kan pıhtılarından ilk ölümünü bildirdi. Cuma günü geç bir toplantı yapan Avustralya'nın aşı güvenliği araştırma grubu (VSIG), yeni Güney Galler'in ölümünün aşılaması ile bağlantılı olduğu sonucuna varıldı, terapötik mal yönetimi bir açıklamada dedi. TGA, "Klinik sendromun alternatif bir nedeninin yokluğunda, VSIG, aşılamaya neden olan bir bağlantının şu anda varsayılacağına inanılıyor" dedi. (....)" (5)
* ABD, AVRUPA VE İNGİLTERE'DEKİ AŞI SONRASI ÖLÜMLER..
- ABD,COVİD-19 AŞISINDAN SONRA GERÇEKLEŞEN ÖLÜM VE YARALANMA RAPORLARINI GÖSTERİYOR..TAM LİSTE..
ABD "ulusal aşı merkezi"nden alınan veriler, MedAlerts sitesi üzerinden "covid-19 aşısından sonra gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar" ile ilgili raporlar tek tek gösteriliyor.. Herkes bu verilere bu siteden rahatlıkla ulaşabilir. Sağlıkçılar bu verilerden faydalanabilir.. Hatta isterlerse kendi filtrelemelerini oluşturarak istedikleri verilere ulaşabilirler..
"Aşının COVID-19'u (COVID19) hedeflediği ve hastanın öldüğü 3,544 vaka bulundu.
"Avrupa'dan: 3.964 Kişi, COVID-19 "Aşıları" Nedeniyle Olumsuz İlaç Reaksiyonlarından Öldü - 162.610 Yaralanma
Halka ilk dağıtıldığından bu yana COVID-19 (Çin koronavirüsü) aşısı almaktan binlerce Avrupalı yaralandı ve öldü. Avrupa'da tutulan bir veri tabanında, insanların Çin koronavirüs aşılarından öldüğü veya yaralandığı vakaların bir envanteri var. Liste aşağıdaki gibidir - bilginiz için bu sonuçları bütünüyle paylaşmaya karar verdik: 13 Mart 2021'e kadar yayınladıkları raporda, üç deneysel COVID-19 atışının enjeksiyonunu takiben 3.964 ölüm ve 162.610 yaralanma listeleniyor: (...)
Ayrıca dördüncü bir deneysel COVID "aşısı" olan COVID-19 AŞISI JANSSEN (AD26.COV2.S) için veriler de mevcuttur. Bu rapora Johnson and Johnson COVID çekiminden gelen verileri dahil etmedik, ancak bunu gelecekteki raporlarda yapacağız.
İşte sonuçlar ayrıntılı olarak:
1) BioNTech / Pfizer'den deneysel mRNA aşısı Tozinameran (kod BNT162b2, Comirnaty) için toplam reaksiyonlar: 13/03/2021 tarihine kadar 2.540 ölüm ve 102.100 yaralanma
COVID-19 MRNA AŞISI PFIZER-BIONTECH (TOZINAMERAN)
-7,604 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 15 ölüm
-4,636 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 276 ölüm
-22 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar dahil. 2 ölüm
-2.683 Kulak ve iç kulak hastalıkları
-52 Endokrin bozuklukları
-2.941 Göz hastalıkları dahil. 2 ölüm
-23.074 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 125 ölüm
-72,072 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 957 ölüm
-102 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 12 ölüm
-1.928 Bağışıklık sistemi bozuklukları dahil. 11 ölüm
-6,020 Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar dahil. 275 ölüm
-2.198 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 32 ölüm
-4,565 Soruşturmalar dahil. 111 ölüm
-1,567 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 49 ölüm
-37,365 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 22 ölüm
-55 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 3 ölüm
-44,993 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 185 ölüm
-81 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar dahil. 2 ölüm
-57 Ürün sorunları
-3,742 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 28 ölüm
-525 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 37 ölüm
-545 Üreme sistemi ve meme hastalıkları
-8,788 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar dahil. 294 ölüm
-10,808 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 18 ölüm
-229 Sosyal koşullar dahil. 6 ölüm
-69 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 4 ölüm
-4,820 Vasküler bozukluklar dahil. 74 ölüm
2) Moderna'dan deneysel mRNA aşısı mRNA-1273 (CX-024414) için toplam reaksiyonlar: 973 ölüm ve 5.939 yaralanma 13/03/2021
COVID-19 MRNA AŞISI MODERNA (CX-024414)
-330 Kan ve lenfatik sistem hastalıkları dahil. 9 ölüm
-501 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 96 ölüm
-1 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar
-116 Kulak ve iç kulak hastalıkları
-6 Endokrin bozuklukları
-181 Göz bozuklukları 2 ölüm
-1,283 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 40 ölüm
-4,198 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 393 ölüm
-21 Hepatobiliyer bozukluklar
-219 Bağışıklık sistemi bozuklukları dahil. 1 ölüm
-515 Enfeksiyonlar ve istilalar dahil. 57 ölüm
-236 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 16 ölüm
-411 Soruşturmalar dahil. 36 ölüm
-165 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 18 ölüm
-1,727 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 23 ölüm
-12 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 3 ölüm
-2,324 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 111 ölüm
-15 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar
-4 Ürün sorunları
-271 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 14 ölüm
-93 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 10 ölüm
-34 Üreme sistemi ve meme hastalıkları dahil. 1 ölüm
-817 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar dahil. 93 ölüm
-740 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 11 ölüm
-48 Sosyal koşullar dahil. 3 ölüm
-40 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 4 ölüm
-368 Vasküler bozukluklar dahil. 32 ölüm
3) Oxford / AstraZeneca'dan deneysel aşı AZD1222 (CHADOX1 NCOV-19) için toplam reaksiyonlar: 13/03/2021 tarihine kadar 451 ölüm ve 54,571 yaralanma
COVID-19 ASTRAZENECA (CHADOX1 NCOV-19)
-1,180 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 11 ölüm
-2,080 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 63 ölüm
-17 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar
-1.237 Kulak ve iç kulak hastalıkları
-41 Endokrin bozuklukları
-1.977 Göz hastalıkları dahil. 1 ölüm
-17.491 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 15 ölüm
-42,367 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 198 ölüm
-32 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 1 ölüm
-578 Bağışıklık sistemi bozuklukları
-3,340 Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar dahil. 46 ölüm
-853 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 2 ölüm
-2,384 Soruşturmalar dahil. 3 ölüm
-2,676 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 5 ölüm
-22.858 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 4 ölüm
-19 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 2 ölüm
-32,490 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 41 ölüm
-22 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar
-11 Ürün sorunları
-3,105 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 3 ölüm
-560 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 4 ölüm
-266 Üreme sistemi ve meme hastalıkları
-4,293 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar dahil. 33 ölüm
-6,815 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 2 ölüm
-99 Sosyal koşullar dahil. 2 ölüm
-138 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 4 ölüm
-1,656 Vasküler bozukluklar dahil. 11 ölüm
Bu, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından finanse edilen halka açık bilgidir, ancak açık bir şekilde kurumsal medya tarafından sansürlenmektedir.
Pek çok insanın aşı olarak kabul etmediği bu "aşıları" dağıtan tıp uzmanları ve şirketler için bu uygun mu?
(Güncelleme - Bir okuyucu, bu sonuçların aynı kişiler için birden fazla ölüm içerebileceğine dair bir analiz sağladı. Bunu doğrulamadık.)" (188)
"3.964 Ölü 162.610 Yaralanma: COVID-19 "Aşıları" için Olumsuz İlaç Reaksiyonları Avrupa Veri Tabanı
Not: Orijinal kaynaktan gelen tablolar görüntülenmiyor veya kaldırıldı. Tüm veriler Pfizer, Moderna ve Astrazeneca için belirtilmiştir. 3.964 Ölü 162.610 Yaralanma:
Arıza:
---------
*Oxford / AstraZeneca'dan deneysel aşı AZD1222 (CHADOX1 NCOV-19) için toplam reaksiyonlar: 13/03/2021 tarihine kadar 451 ölüm ve 54.571 yaralanma
*BioNTech / Pfizer'den deneysel mRNA aşısı Tozinameran (kod BNT162b2, Comirnaty) için toplam reaksiyonlar: 13/03/2021 tarihine kadar 2.540 ölüm ve 102.100 yaralanma
*Moderna'dan deneysel mRNA aşısı mRNA-1273 (CX-024414) için toplam reaksiyonlar: 973 ölüm ve 5.939 yaralanma 13/03/2021
***
Avrupa'daki şüpheli ilaç reaksiyonu raporları veritabanı olan EudraVigilance, şu anda deneysel COVID-19 "aşıları" sonrasında yaralanma ve ölüm raporlarını takip ediyor. EudraVigilance'ın veritabanı hakkında söyledikleri: (....) 13 Mart 2021'e kadar yayınladıkları raporda, üç deneysel COVID-19 atışının enjeksiyonunu takiben 3.964 ölüm ve 162.610 yaralanma listeleniyor:
COVID-19 MRNA AŞISI MODERNA (CX-024414), COVID-19 MRNA AŞISI PFIZER-BIONTECH (TOZINAMERAN) ve COVID-19 ASTRAZENECA (CHADOX1 NCOV-19).
1.047 Ölü 725.079 COVID19 Deneysel "Aşıları" Sonrasında Bildirilen Yaralanmalar Birleşik Krallık'ta Rapor Edildi. Ayrıca dördüncü bir deneysel COVID "aşısı" olan COVID-19 AŞISI JANSSEN (AD26.COV2.S) için veriler de mevcuttur. Bu rapora Johnson and Johnson COVID çekiminden gelen verileri dahil etmedik, ancak bunu gelecekteki raporlarda yapacağız. Avrupa'daki bir Health Impact News abonesi, buraya dahil ettiğimiz üç COVID-19 çekiminin her biri için raporları çalıştırdı ve işte 13 Mart 2021'e kadar olan özet veriler. BioNTech / Pfizer'den deneysel mRNA aşısı Tozinameran (kod BNT162b2, Comirnaty) için toplam reaksiyonlar: 13/03/2021 tarihine kadar 2.540 ölüm ve 102.100 yaralanma. (.....)" (189)
"Avrupa'dan: 3.964 kişi, COVID-19" aşılarına "yönelik olumsuz ilaç reaksiyonlarından öldü - 162.610 yaralı."
Avrupa veri tabanı COVID-19 aşılarının ölümcül olduğunu kanıtlamıyor.. ABD'deki eyaletler COVID-19 aşısı alma hakkını genişletirken, muhafazakar bir web sitesi Avrupa'dan bir uyarı yaptı. Gateway Pundit, Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılan aşılardan ikisinin Avrupa'da binlerce ölüm ve yaralanmanın arkasında olduğunu iddia etti. Facebook'ta paylaşılan 28 Mart haberinin manşetinde, "Avrupa'dan: COVID-19" aşılarına "yönelik olumsuz ilaç reaksiyonlarından 3.964 kişi öldü - 162.610 kişi yaralandı.(.....)" (190)
"10,570 Ölü 405,259 Yaralanmalar: COVID-19 "Aşıları" için Olumsuz İlaç Reaksiyonları Avrupa Veri Tabanı.
Şüpheli ilaç reaksiyon raporlarının Avrupa veri tabanı, deneysel COVID-19 "aşıları" sonrasında yaralanma ve ölüm raporlarını da takip eden EudraVigilance'tır. EudraVigilance'ın veritabanı hakkında söyledikleri: Bu web sitesi, şüpheli yan etkilere ilişkin raporlara (aynı zamanda şüpheli advers ilaç reaksiyonları olarak da bilinir) halka erişim sağlamak için 2012 yılında Avrupa İlaç Ajansı tarafından başlatılmıştır. Bu raporlar, ulusal ilaç düzenleme otoriteleri ve ilaçlar için pazarlama izinleri (lisansları) olan ilaç şirketleri tarafından elektronik olarak EudraVigilance'a sunulur. EudraVigilance, şüpheli yan etkilerin raporlarını toplamak için tasarlanmış bir sistemdir. Bu raporlar, ilaçların geliştirilmesi sırasında yararlarını ve risklerini değerlendirmek ve Avrupa Ekonomik Alanı'nda (EEA) izin verildikten sonra güvenliliklerini izlemek için kullanılır. EudraVigilance, Aralık 2001'den beri kullanılmaktadır. Bu web sitesi, ilaçların güvenliğinin izlenmesini destekleyerek halk sağlığını iyileştirmek ve kamuoyu da dahil olmak üzere paydaşlar için şeffaflığı artırmak amacıyla geliştirilen EudraVigilance Erişim Politikası'na uymak amacıyla açılmıştır.
Avrupa İlaç Ajansı Yönetim Kurulu ilk olarak Aralık 2010'da EudraVigilance Erişim Politikasını onayladı. Kurul tarafından Aralık 2015'te 2010 farmakovijilans mevzuatına dayalı bir revizyon kabul edildi. Politika, AÇA'daki ulusal ilaç düzenleme otoriteleri, Avrupa Komisyonu, sağlık uzmanları, hastalar ve tüketicilerin yanı sıra ilaç endüstrisi ve araştırma kuruluşları gibi paydaşlara şüpheli yan etkilerle ilgili raporlara erişim sağlamayı amaçlamaktadır. Şeffaflık, Ajansın temel bir yol gösterici ilkesidir ve düzenleyici süreçte güven ve güven inşa etmek için çok önemlidir. Ajans, şeffaflığı artırarak, bilgiye erişim için kamuoyu da dahil olmak üzere paydaşlar arasında artan ihtiyacı daha iyi karşılayabilir. (Kaynak.) 8 Mayıs 2021 tarihli raporlarında, dört deneysel COVID-19 atışının enjeksiyonunun ardından 10.570 ölüm ve 405.259 yaralanma listeleniyor:
COVID-19 MRNA AŞISI MODERNA (CX-024414)
COVID-19 MRNA AŞISI PFIZER-BIONTECH
COVID-19 ASTRAZENECA (CHADOX1 NCOV-19)
COVID-19 AŞISI JANSSEN (AD26.COV2.S)
Avrupa'daki bir Health Impact News abonesi, buraya dahil ettiğimiz dört COVID-19 çekiminin her biri için raporları çalıştırdı. Bu abone bunu yapmak için gönüllü oldu ve her bir reaksiyonu yaralanmalar ve ölümlerle tablo haline getirmek çok fazla çalışma gerektiriyor, çünkü EudraVigilance sisteminde tüm sonuçları tablo haline getiren bir yer bulduk.
Bunu yayınlamaya başladığımızdan beri, Avrupa'dan başkaları da sayıları hesapladı ve toplamları onayladı. İşte 8 Mayıs 2021'e kadar olan özet veriler.
* BioNTech / Pfizer'den deneysel mRNA aşısı Tozinameran (kod BNT162b2, Comirnaty) için toplam reaksiyonlar: 08/05/2021 tarihine kadar 5,368 ölüm ve 170,528 yaralanma
12,435 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 54 ölüm
8,551 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 636 ölüm
62 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar dahil. 4 ölüm
4,828 Kulak ve iç kulak hastalıkları dahil. 3 ölüm
153 Endokrin bozuklukları
5,413 Göz bozuklukları dahil. 9 ölüm
37,167 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 270 ölüm
115,627 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 1719'da ölenler
279 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 24 ölüm
4,047 Bağışıklık sistemi bozuklukları dahil. 25 ölüm
12.099 Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar dahil. 589 ölüm
4,142 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 72 ölüm
8,904 Soruşturmalar dahil. 196 ölüm
2.961 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 109 ölüm
59,217 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 58 ölüm
194 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 11 ölüm
73,4 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 535 ölüm
231 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar dahil. 9 ölüm
83 Ürün sorunları
7,002 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 81 ölüm
1,143 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 82 ölüm
1.241 Üreme sistemi ve meme hastalıkları dahil. 2 ölüm
16,257 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar dahil. 619 ölüm
18,516 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 46 ölüm
564 Sosyal koşullar dahil. 9 ölüm
142 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 9 ölüm
9,851 Vasküler bozukluklar dahil. 197 ölüm
* Moderna'dan deneysel mRNA aşısı mRNA-1273 (CX-024414) için toplam reaksiyonlar: 08/05/2021 tarihine kadar 2.865 ölüm ve 22.985 yaralanma
1,047 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 19 ölüm
1,674 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 301 ölüm
8 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar dahil. 2 ölüm
535 Kulak ve iç kulak hastalıkları
29 Endokrin bozuklukları dahil. 1 ölüm
793 Göz bozuklukları dahil. 4 ölüm
4,952 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 100 ölüm
16,192 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 1255 ölüm
98 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 6 ölüm
587 Bağışıklık sistemi bozuklukları dahil. 4 ölüm
1.906 Enfeksiyonlar ve istilalar dahil. 151 ölüm
1,042 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 53 ölüm
1,395 Soruşturmalar dahil. 68 ölüm
670 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 58 ölüm
7,143 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 58 ölüm
60 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 11 ölüm
9,617 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 294 ölüm
62 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar
11 Ürün sorunları
1,118 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 45 ölüm
383 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 32 ölüm
135 Üreme sistemi ve meme hastalıkları dahil. 1 ölüm
2.822 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar dahil. 255 ölüm
2,901 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 22 ölüm
214 Sosyal koşullar dahil. 9 ölüm
131 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 16 ölüm
1,526 Vasküler bozukluklar dahil. 100 ölüm
* Oxford / AstraZeneca'dan deneysel aşı AZD1222 / VAXZEVRIA (CHADOX1 NCOV-19) için toplam reaksiyon: 08/05/2021 tarihine kadar 2.102 ölüm ve 208.873 yaralanma
6,221 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 86 ölüm
8,504 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 261 ölüm
83 Konjenital, ailesel ve genetik bozukluklar dahil. 2 ölüm
5.774 Kulak ve iç kulak hastalıkları
174 Endokrin bozuklukları dahil. 2 ölüm
9,158 Göz bozuklukları dahil. 7 ölüm
62,739 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 99 ölüm
158,518 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 604 ölüm
319 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 18 ölüm
2,135 Bağışıklık sistemi bozuklukları dahil. 8 ölüm
12,002 Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar dahil. 138 ölüm
4.991 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 33 ölüm
11.441 Soruşturmalar dahil. 38 ölüm
7,621 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 31 ölüm
93.094 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 24 ölüm
178 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) dahil. 5 ölüm
125,892 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 318 ölüm
128 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar dahil. 1 ölüm
64 Ürün sorunları
10,895 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 17 ölüm
1,976 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 20 ölüm
2,519 Üreme sistemi ve meme hastalıkları
18,411 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar dahil. 228 ölüm
26,202 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 13 ölüm
475 Sosyal koşullar dahil. 4 ölüm
431 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 14 ölüm
10,653 Vasküler bozukluklar dahil. 131 ölüm
* Johnson & Johnson'dan deneysel COVID-19 aşısı JANSSEN (AD26.COV2.S) için toplam reaksiyonlar: 08/05/2021 tarihine kadar 235 ölüm ve 2,873 yaralanma
79 Kan ve lenfatik sistem bozuklukları dahil. 7 ölüm
169 Kardiyak rahatsızlıklar dahil. 22 ölüm
3 Doğuştan, ailesel ve genetik bozukluklar
45 Kulak ve iç kulak hastalıkları
3 Endokrin bozuklukları dahil. 1 ölüm
110 Göz bozuklukları dahil. 1 ölüm
783 Gastrointestinal bozukluklar dahil. 6 ölüm
2,071 Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları dahil. 67 ölüm
20 Hepatobiliyer bozukluklar dahil. 1 ölüm
35 Bağışıklık sistemi bozuklukları
140 Enfeksiyonlar ve istilalar dahil. 6 ölüm
117 Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar dahil. 2 ölüm
507 Soruşturmalar dahil. 11 ölüm
56 Metabolizma ve beslenme bozuklukları dahil. 6 ölüm
1,348 Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları dahil. 9 ölüm
4 iyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil)
1,852 Sinir sistemi bozuklukları dahil. 32 ölüm
5 Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar
4 Ürün sorunları
116 Psikiyatrik bozukluklar dahil. 2 ölüm
35 Böbrek ve idrar hastalıkları dahil. 3 ölüm
29 Üreme sistemi ve meme hastalıkları
366 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar dahil. 18 ölüm
172 Deri ve deri altı doku hastalıkları dahil. 1 ölüm
20 Sosyal koşullar dahil. 1 ölüm
80 Cerrahi ve tıbbi prosedürler dahil. 10 ölüm
502 Vasküler bozukluklar dahil. 29 ölüm
COVID-19 Atışlarının Ölümler Üzerindeki Dünya Çapındaki Etkisi Nedir?
Mordechai Sones of America’nın Ön Cephe Doktorları dün, COVID-19 çekimlerinin çeşitli ülkelerdeki ölüm oranlarıyla etkilerini gösteren bir video yayınladı. Video, animasyonu oluşturması için Twitter'da @britishbennyboy'a verilen kredi ile YouTube'da yayınlanır (kaybolursa bize bildirin). Veriler, healthdata.org'dan ve Washington Üniversitesi'nin bir parçası olan UW Medicine'de bağımsız bir nüfus sağlığı araştırma merkezi olan The Institute for Health Metrics and Evaluation (IHME) 'den derlenmiştir.
Hemen hemen her ülkede, COVID-19 “aşısı” piyasaya sürüldükten hemen sonra ölüm oranları ARTTI." (191)
** İngiltere'de Mart 2020'de Coronavirüs grip seviyesine düşürülmüştü ancak daha sonra ne olduysa herşeyin birdenbire değişmeye başladığını söylüyorlar..
"İşte Kanıtı,Vernon Coleman
Web sitemde 19 Mart'ta bildirdiğim gibi, Birleşik Krallık'taki halk sağlığı kurumları ve Tehlikeli Patojenler Danışma Komitesi, yeni hastalığın artık 'yüksek sonuçlu bulaşıcı hastalık' olarak sınıflandırılmaması gerektiğine karar verdi (tıklayın. kanıtı görmek için aşağıdaki bağlantı). Koronavirüs, grip seviyesine indirildi. Bu karardan birkaç gün sonra, Birleşik Krallık Hükümeti tecritleri başlattı ve İngiliz Parlamento tarihinin en baskıcı tasarısını tanıttı. 358 sayfa uzunluğundaki Acil Durum Yasası Britanya'yı totaliter bir devlete dönüştürdü ve Hükümete ve polise benzeri görülmemiş yetkiler verdi. Halka açık toplantılar ve seçimler yasaklandı ve 'bilgilerin kullanılması ve ifşa edilmesine ilişkin kısıtlamalara' ilişkin yeni yetkiler getirildi. Hala koronavirüsün Mart ayında `` grip '' tehdidine indirildiğini bilmeyenler var. Lütfen bağlantıyı milletvekillerine ve gazetelere gönderiniz. Mart ayından bu yana olan her şeyin yalan olduğunu kanıtlıyor." (147)
"Yüksek sonuçlu bulaşıcı hastalıklar (HCID)
(....) COVID-19'un Durumu.. 19 Mart 2020 itibariyle, COVID-19 artık İngiltere'de yüksek sonuçlu bir bulaşıcı hastalık (HCID) olarak kabul edilmiyor. HCID olarak sınıflandırılmamış ciddi hastalığa neden olabilecek birçok hastalık vardır. 4 ulus halk sağlığı HCID grubu, Covid-19'u bir HCID olarak sınıflandırmak için Ocak 2020'de geçici bir tavsiyede bulundu. Bu, salgının ilk aşamalarında mevcut bilgilerle virüs ve hastalık hakkındaki İngiltere HCID kriterlerinin dikkate alınmasına dayanıyordu. Covid-19 hakkında daha fazla şey bilindiğine göre, İngiltere'deki halk sağlığı organları COVID-19 hakkında İngiltere HCID kriterlerine karşı en güncel bilgileri gözden geçirdi. Birkaç özelliğin artık değiştiğini belirlediler; özellikle, ölüm oranları (genel olarak düşük) hakkında daha fazla bilgi mevcuttur ve artık daha fazla klinik farkındalık ve kullanılabilirliği artmaya devam eden belirli ve hassas bir laboratuvar testi vardır. Tehlikeli Patojenler Danışma Komitesi (ACDP) de COVID-19'un artık HCID olarak sınıflandırılmaması gerektiği görüşündedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) COVID-19'u Uluslararası Endişenin Halk Sağlığı Acil Durumu (PHEIC) olarak değerlendirmeye devam ediyor, bu nedenle ulusal, koordineli bir yanıta sahip olma ihtiyacı devam ediyor ve bu hükümetin COVID-19 yanıtıtarafından karşılanıyor. COVID-19 vakaları artık sadece HCID tedavi merkezleri tarafından yönetilmektedir. Olası ve onaylanmış vakaları yöneten tüm sağlık çalışanları, COVID-19 için güncellenmiş ulusal enfeksiyon ve önleme (IPC) kılavuzunu izlemelidir COVID-19 içinönceki tüm IPC kılavuzlarının yerini alan. Bu kılavuz, farklı klinik senaryolar için uygun olan farklı kişisel koruyucu ekipman (KKD) toplulukları hakkında talimatlar içerir.(....)" (148)
"COVID-19 Aşılamasından Sonra Bildirilen Seçilmiş Olumsuz Olaylar
COVID-19 aşılamasından sonra ölüm raporları.. Bugüne kadar, Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS), COVID-19 aşılarında bir güvenlik sorunu olduğunu gösteren ölüm nedeni kalıpları tespit etmemiştir.(...) Amerika Birleşik Devletleri'nde 14 Aralık 2020 ile 19 Nisan 2021 tarihleri arasında 211 milyondan fazla COVID-19 aşısı uygulanmıştır. Bu süre zarfında VAERS, COVID-19 aşısı alan kişiler arasında 3.486 ölüm raporu (% 0.0016) aldı. CDC ve FDA doktorları, bildirildiği anda her bir ölüm vakasını gözden geçirir ve CDC, raporları daha ileri düzeyde değerlendirmek için tıbbi kayıtları talep eder. Ölüm sertifikaları, otopsi ve tıbbi kayıtlar dahil olmak üzere mevcut klinik bilgilerin gözden geçirilmesi, aşılamanın hasta ölümlerine katkıda bulunduğuna dair hiçbir kanıt ortaya koymadı. CDC ve FDA, VAERS'e bildirilen ölümler de dahil olmak üzere advers olay raporlarını araştırmaya devam edecektir.(....)" (11)
"COVID-19 Aşı Güvenliği İzlemenin İlk Ayı - Amerika Birleşik Devletleri, 14 Aralık 2020 - 13 Ocak 2021
İki koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) aşısı şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılmak üzere yetkilendirilmiştir. Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 11 Aralık 2020'de Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısı ve 18 Aralık 2020'de Moderna COVID-19 aşısı için Acil Kullanım İzni (EUA) yayınladı; her biri 2 dozluk bir seri olarak uygulanır. Aşılama Uygulamaları Danışma Komitesi, sırasıyla 12 Aralık 2020 ve 19 Aralık 2020'de Pfizer-BioNTech ve Moderna COVID-19 aşıları için geçici tavsiyeler yayınladı; sağlık personeli ve uzun süreli bakım tesisi (LTCF) sakinleri için başlangıç dozları önerildi. Aşıların ilk uygulama aşamalarında, kendiliğinden bir raporlama sistemi olan Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS) ve aktif bir gözetim sistemi olan v-safe * kullanılarak, bu aşılar için güvenlik izlemesi ABD tarihindeki en yoğun ve kapsamlı olmuştur. COVID-19 ulusal aşılama programı. CDC, aşılamanın ilk ayına (14 Aralık 2020 - 13 Ocak 2021) ait güvenlik verilerinin tanımlayıcı analizlerini gerçekleştirdi. Bu dönemde, 13.794.904 aşı dozu uygulandı ve VAERS, aşılamadan sonra 6,994 advers olay raporu aldı ve işleme koydu; bunlara 6,354 (% 90,8) ciddi olmayan ve 640'ı (% 9,2) ciddi olarak sınıflandırıldı. VAERS'e en sık bildirilen semptomlar baş ağrısı (% 22,4), yorgunluk (% 16,5) ve baş dönmesiydi (% 16,5). VAERS'e, LTCF sakinleri arasında 78'i (% 65) olmak üzere toplam 113 ölüm bildirildi; ölüm sertifikalarından, otopsi raporlarından, tıbbi kayıtlardan ve VAERS raporlarından ve sağlık hizmeti sağlayıcılarından alınan klinik tanımlardan elde edilen mevcut bilgiler, COVID-19 aşılaması ile ölüm arasında herhangi bir nedensel ilişki önermedi.
Her iki aşının da alınmasından sonra nadir anafilaksi vakaları bildirilmiştir (uygulanan milyon doz başına 4,5 rapor edilen vaka). Pfizer-BioNTech aşısı alan kişiler arasında, v-safe sistemine bildirilen reaksiyonlar, ikinci dozun alınmasından sonra ilk dozdan daha sık görüldü. Mevcut kullanımda olan iki COVID-19 aşısının ilk ruhsatlandırma sonrası güvenlik profilleri, beklenmedik ciddi advers olayların kanıtını göstermemiştir. Bu veriler, sağlık hizmeti sağlayıcılarının ve aşı alıcılarının aşılamadan sonra neler bekleyebilecekleri konusunda güvence ve faydalı bilgiler sağlar. (...) 14 Aralık 2020 - 13 Ocak 2021 arasında, Amerika Birleşik Devletleri'nde toplam 13,794,904 COVID-19 aşı dozu uygulanmıştır; Kadınlara 8.436.863 (% 61.2) doz uygulandı. VAERS, bu dönemde COVID-19 ile ilişkili advers olaylara ilişkin 6.994 rapor aldı. Tüm raporlar arasında 6,354'ü (% 90,8) ciddi olmayan ve 640'ı (% 9,2) ciddi olarak sınıflandırıldı, bunlardan 113'ü (% 1,6) ölüm. VAERS raporlarında aşı alıcılarının medyan yaşı 42'dir (aralık = 15-104 yaş); Kadınlarda advers olaylar için 5.505 (% 78.7) rapor sunuldu. Baş ağrısı (% 22,4), yorgunluk (% 16,5) ve baş dönmesi (% 16,5) her iki aşı ile aşılamadan sonra en sık bildirilen semptomlardı (Tablo 1). Pfizer-BioNTech aşısının alınmasından sonra 46'sı (% 74,2) ve Moderna aşısının alınmasından sonra 16'sı (% 25,8) olmak üzere altmış iki anafilaksi raporu doğrulanmıştır.
LTCF Olmayan Sakinleri İçeren VAERS Raporları
Alınan ve işlenen 6.994 VAERS raporundan 6.844'ü (% 97.9) LTCF'lerde ikamet etmeyen kişileri içeriyordu; bunların arasında 5.533'ü (% 80.8) Pfizer-BioNTech aşısı ve 1.311'i (% 19.2) Moderna aşısı aldı. Raporların çoğu kadınlarla ilgilidir (5,413;% 79,1) ve advers olay bildiren kişilerin medyan yaşı 42'dir (aralık = 15-96 yaş). En sık bildirilen semptomlar baş ağrısı (1.564;% 22.9), baş dönmesi (1.149;% 16.8) ve yorgunluk (1.147;% 16.8) idi. Bu raporlardan 6,326'sı (% 92,4) ciddi olmayan olarak sınıflandırılmıştır. 518 (% 7,6) ciddi raporlar arasında 35 ölüm raporu vardı: Pfizer-BioNTech aşısından 16'sı (% 45,7) ve Moderna aşısından sonra 19'u (% 54,3).
Merhumların yaşları 25 ile 91 arasında değişiyordu (ortanca = 62 yıl); 15'i (% 42.9) kadındı. Aşılamadan ölüme kadar geçen medyan aralık 3 gündü (aralık = 0-20 gün). COVID-19 aşısı aldıktan sonra VAERS'e ölümleri bildirilen 19 kişiden kayıt toplama ve değerlendirme devam ediyor; bildirilen geri kalan 16 ölüm için, ölüm belgelerinin incelenmesi veya altta yatan kalp hastalığı, kanser, felç, olası pulmoner emboli ve başka bir şekilde ölüm nedeni olarak zayıf sağlığı gösteren diğer veriler. (.....)" (12)
"Araştırma ve analiz.. Koronavirüs aşısı - Sarı Kart raporlamasının haftalık özeti
(....) Eşzamanlı düşük trombositlerle tromboembolik olaylar.. MHRA, 14 Nisan 2021'e kadar, Birleşik Krallık'ta COVID-19 Aşısı AstraZeneca ile aşılamanın ardından, aynı anda trombositopeni (düşük trombosit sayısı) ile birlikte 168 majör tromboembolik olay (kan pıhtıları) vakasına ilişkin Sarı Kart raporları almıştır. Bu olaylar, 18 ila 93 yaşları arasındaki 93 kadın ve 75 erkekte meydana geldi ve genel vaka ölüm oranı 32 ölümle % 19 oldu. İkinci bir dozdan sonra bir vaka bildirildi. Serebral venöz sinüs trombozu 77 vakada bildirilmiştir (ortalama yaş 47) ve 91'inde eşzamanlı trombositopeni ile birlikte başka majör tromboembolik olaylar (ortalama yaş 55) görülmüştür. Birleşik Krallık'ta 14 Nisan'a kadar uygulanan COVID-19 Aşısı AstraZeneca'nın tahmini ilk doz sayısı 21,2 milyondu ve bu da milyon doz başına 7,9 genel bir vaka insidansı oluşturdu. Veriler, daha genç yetişkin yaş gruplarında bildirilen daha yüksek bir insidans olduğunu öne sürüyor ve MHRA, aşının kullanımı değerlendirilirken bu gelişen kanıtların dikkate alınması gerektiğini tavsiye ediyor. (....)" (13)
"Aşı sonrası ölümler
ABD;
VAERS, COVID-19 aşısı alan kişiler arasında 1.170 ölüm raporu (% 0.003) aldı.
İNGİLTERE;
Pfizer / BioNTech ; 143 İngiltere raporu, hasta aşılamadan kısa bir süre sonra öldü
Oxford Üniversitesi / AstraZeneca ; 90 ölüm raporu
Düzeltme
-----------
58 yaşında immün sistemi yeterli erkek
İmmün yetmezliği
Güney Afrika SARS-CoV-2 varyantı 501Y.V2 ile şiddetli yeniden enfeksiyon: Bir vaka raporu
Antikora bağımlı geliştirme
Ayrıca
Yakınsak evrim
Birlikte evrim
https: //vaers.hhs.gov
14 Aralık 2020, 7 Şubat 2021
Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan 41 milyondan fazla COVID-19 aşısı dozu
VAERS, COVID-19 aşısı alan kişiler arasında 1.170 ölüm raporu (% 0.003) aldı.
(....)
Ölümcül sonucu olan olaylar
İngiltere ve Galler'de yaşa göre sınıflandırılmış tüm nedenlere bağlı ölüm oranına dayanmaktadır
Binlerce ölümün meydana gelmesi bekleniyor,
doğal olarak
7 gün içinde
Şimdiye kadar uygulanan milyonlarca aşı dozunun
MHRA
Pfizer / BioNTech
143 İngiltere raporu, hasta aşılamadan kısa bir süre sonra öldü
Oxford Üniversitesi / AstraZeneca
90 ölüm raporu
Yaşlılarda çoğunluk, altta yatan hastalık
Bireysel raporların gözden geçirilmesi, aşının ölümde bir rol oynadığını göstermiyor(.....)" (14)
"Aşılama sonrası enfeksiyonlar ve ölümler
(....) Enfekte olan aşılı insanlar = 5.800
13.275'te yaklaşık 1
Son dozlarından en az 14 gün sonra
Asemptomatik,% 29
Gerekli hastanede kalış = 396 (194.444'te 1)
Ölümler = 74 (1.040.540'da 1)
CDC şu anda faktörleri araştırıyor
Raporlama gecikmesi nedeniyle rapor edilecek daha fazla vaka olabilir
77 milyondan tamamen aşılanmış
(Bugün itibariyle tamamen aşılanmış = 80.6 milyon) (....)" (15)
"moderna ve Pfizer ile ilgili 2200'den fazla ölüm var..
VAERS web sitesinde moderna ve Pfizer ile ilgili 2200'den fazla ölüm var, ancak J & J Vax'u 6 kan pıhtılaşısının üzerinde durduruyorlar. Bunu kendiniz kontrol etmekten çekinmeyin." (16)
"ABD, Covid-19 aşılarının neden olduğu herhangi bir ölümü bildirmedi.
Johnson & Johnson aşısının duraklatılmasının ardından viral bir tweet, ölümlerin Covid-19 aşılarından kaynaklanıp gelmeyeceğini yanlış hale getirmediğini yanlış hale getirdi. Güncelleme: 23 Nisan Cuma günü, CDC'nin Bağışıklama Uygulamaları Komitesi (ACIP), Johnson & Johnson's Covid-19 aşısının ABD'deki A.Ş.'nin FDA'nın Acil Kullanım Yetkisi uyarınca 18 yaşın üzerindeki bireyler için kullanmaya devam etti. Orijinal Rapor 15 Nisan 2021'de yayınlandı: Hastalık Kontrolü ve Önleme Merkezleri (CDC) ve ABD.. Yiyecek ve İlaç İdaresi (FDA) Ortak bir tavsiyeyi yayınladı 13 Nisan'da, sağlayıcıların, aşıyı aldıktan sonra kan pıhtılarından muzdarip olan 6.8 milyon kişiden oluşan altı kadının raporlarını takiben, Johnson-Johnson Covid-19 aşısı vermeyi geçici olarak durdurdu. FDA, Janet Woodcock'un oyunculuk komisyoncusu, kararın dikkatli bir şekilde yapıldığını söyledi. CDC ve FDA'nın duraklattığı öneri, sosyal medyada birçok reaksiyona neden oldu.
Bir kişi tweetleyerek "VAERS web sitesinde moderna ve Pfizer ile ilgili 2200'den fazla ölüm var, ancak J & J Vax'u 6 kan pıhtısından sonra durduruyorlar. Bunu kendin kontrol etmekten çekinmeyin. " dedi. Gönderi, 2.000'den fazla kez retweetlendi.
SORU.. ABD'deki Covid-19 aşılarının neden olduğu resmi olarak bildirilen herhangi bir ölüm oldu mu?
KAYNAKLAR
-Hastalık Kontrolü ve Önleme Merkezleri "Centers for Disease Control and Prevention" (CDC) (11)
-Aşı Olumsuz Etkinlik Raporlama Sistemi "Vaccine Adverse Event Reporting System" (VAERS) (17)
CEVAP ; 15 Nisan itibariyle ABD, Pfizer, Moderna veya Johnson & Johnson tarafından geliştirilen COVID-19 aşılarından kaynaklanan sıfır ölümler bildirmiştir.
Ne bulduğumuz.. Aşı Olumsuz Etkinlik Raporlama Sistemi (VAERS), 1990 yılında ABD'de lisanslanan aşılarla olası güvenlik sorunlarını tespit etme hedefi ile oluşturulmuştur. CDC ve FDA tarafından yönetilir. Sağlık profesyonelleri, ölüm, hastaneye yatış veya doğuştan anomali gibi bazı olumsuz etkileri bildirmeli ve aşı üreticilerinin bilinen tüm olumsuz olayları bildirmesi gerekir. Herhangi bir birey, Vaers'e olumsuz bir sağlık etkisini bildirebilir. İnsanlar tarafından yapılan raporlar değiştirilebilir olabilir ve doğru olmayabilir. VAERS web sitesine göre, "Raporlar eksik, yanlış, tesadüfi veya değiştirilemez olan bilgi içerebilir. "Büyük bölümde, Vaers'a raporlar gönüllüdür, bu da önyargılara maruz kaldıkları anlamına gelir. Bu, verilerin bilimsel olarak nasıl kullanılabileceği konusunda özel sınırlamalar oluşturur. " Raporlama sisteminin sınırlamaları, VAERS'in bir aşının sağlık sorununa neden olmadığını belirlemez anlamına gelmez. CDC'nin içeri girdiği yer burası. CDC, FDA'nın, VAER'lere COVID-19 aşısı aldıktan sonra ölen kimseyi rapor etmesi gerektiğini söyledi. Sadece bir ölüm bildirildiği için aşının ölümüne neden olduğu, CDC notları anlamına gelmez. CDC, ardından ölümün aşı ya da ilgisiz olup olmadığını belirlemek için raporu araştırdığını söyledi. "
14 Aralık 2020'den itibaren 12 Nisan 2021 arasında, CDC'ye göre, COVID-19 aşısının aldıktan sonra ölmüş 3,005 kişi raporu vardı. CDC, Covid-19 aşılarının bu ölümlere katkıda bulunduğunu kanıtlamadığını söylüyor. CDC, "Ölüm sertifikaları, otopsi ve tıbbi kayıtlar dahil olmak üzere mevcut klinik bilgilerin gözden geçirilmesi, aşılamanın hasta ölümlerine katkıda bulunduğunu belirtti" dedi. CDC ve FDA, J & J aşısı aldıktan sonra nadir bir kan pıhtısı olan altı kadın da dahil olmak üzere olumsuz etkilerin raporlarını araştırmaya devam edecektir. Altı kadının, biri öldü, diğeri 13 Nisan itibariyle kritik durumda idi. CDC ve FDA, eğer varsa, kadının ölümünde oynadığı aşı hangi rolü belirlememiştir. Doğrulama'dan daha fazlası: Covid-19, Johnson & Johnson aşısından daha yüksek kan pıhtılaşması riskini oluşturur. Doğrulanmış istediğiniz bir şey mi? Hikayenizi göndermek için buraya tıklayın." (18)
Norveç, aşı aldıktan sonra ölenlerin sayısının tahminini 29'a yükselttikten sonra, Pfizer Inc. aşısının, ciddi sağlık sorunları olan yaşlı insanlar üzerindeki güvenliği konusundaki artan endişesini dile getirdi. Son rakam, Norveç'teki bilinen ölümlerin sayısına altı ekliyor ve etkilendiği düşünülen yaş grubunu 80'den 75'e düşürüyor. Ölümlerin tam olarak ne zaman meydana geldiği belli olmasa da, Norveç yaklaşık 42.000 kişiye en az bir doz vermiş ve odaklanmıştır. yaşlılar da dahil olmak üzere virüse yakalanırlarsa en çok risk altında olduğu düşünülenlere. Norveç İlaç Ajansı Cumartesi günü Bloomberg'e yazılı bir yanıtta Cuma gününe kadar Pfizer ve BioNTech SE tarafından üretilen aşının Norveç'te bulunan tek aşı olduğunu ve bu nedenle tüm ölümlerin bu aşı ile bağlantılı olduğunu söyledi. Ajans, "Değerlendirilen 13 ölüm var ve şu anda değerlendirilmekte olan 16 ölümün daha farkındayız" dedi. Rapor edilen ölümlerin tümü, "ciddi temel bozuklukları olan yaşlılar" ile ilgili. "Çoğu insan, bulantı ve kusma, ateş, enjeksiyon bölgesinde lokal reaksiyonlar ve altta yatan durumlarının kötüleşmesi gibi aşının beklenen yan etkilerini yaşamıştır." (....)" (102)
"İsrail'de Pfizer deneysel COVID “aşıları” nın ardından ölüm oranları hızla yükseldi.
"Bu yeni bir Holokost (soykırım)" - Haim Yativ ve Dr. Seligmann
İsrail hükümetinin, milyonlarca dozluk mRNA COVID aşılarını güvence altına almak için Pfizer ile pazarlık yaptıktan sonra, İsrail'in nüfusunun en yüksek yüzdesini deneysel COVID aşıları ile nasıl hızla aşıladığını daha önce bildirmiştik. Vera Sharav şunu yazdı: "İsrail hükümetinin halkın sağlığını Pfizer'a emanet etmesi şaşırtıcı; İsrail halkını onların bilgisi veya rızası olmadan araştırma konusu haline getiren gizli bir sözleşmeye girerek." Bugüne kadar İsrail, nüfusunun% 53'ünden fazlasını, bir sonraki en yakın ülke olan İngiltere'nin yüzde 26,9'unun iki katı yüzdesini aşıladı. Aşıların İsrail'de COVID oranlarını düşürmede etkili olduğunu iddia eden kurumsal medyada yayınlanan “resmi haber” mercek altına alındı? ve; Aix-Marseille Üniversitesi Tıp Fakültesi Gelişen Bulaşıcı ve Tropikal Hastalıklar Birimi'nden Dr. Hervé Seligmann ve sonuçlarını "Nakim" adlı bir tartışma forumu web sitesinde yayınlayan mühendis Haim Yativ tarafından incelendi. Bilgi hızla viral oldu ve şimdi birkaç dile çevrildi ve Arutz Sheva 7, IsraelNationalNews.com da dahil olmak üzere dünya çapında çeşitli haber sitelerinde ele alındı. Mordechai Sones şöyle yazıyor: FranceSoir gazetesinde, bazı uzmanların "aşının neden olduğu yüksek ölüm oranı" olarak adlandırdıkları şeye ilişkin Nakim web sitesinde bulunan bulgular hakkında bir ön sayfa makale yayınlandı. Makale, Aix-Marseille Üniversitesi Tıp Fakültesi Yeni Gelişen Bulaşıcı ve Tropikal Hastalıklar Birimi'nden Dr. Hervé Seligmann ve mühendis Haim Yativ ile araştırma ve veri analizi hakkında röportaj yapıyor.
Pfizer'in vurulmasının, koronavirüsten belgelenen ölüm oranı aşı dozuna yakın olduğunda, gençlerde aşı olmayan koronavirüsten ölüm oranına kıyasla ölüm oranının yüzlerce kat, yaşlılarda ise onlarca kat daha fazla ölüme neden olduğunu iddia ediyorlar. kalp krizi, felç vb. nedenlerle daha yüksek ölüm oranı " " Dr Hervé Seligmann, Marsilya, Fransa, Aix-Marseille Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortaya Çıkan Bulaşıcı ve Tropikal Hastalıklar Araştırma Birimi'nde çalışmaktadır. İsrail-Lüksemburg uyrukludur. B. Sc var. Kudüs İbrani Üniversitesi'nden Biyoloji alanında ve 100'den fazla bilimsel yayın yazmıştır. FranceSoir, aşı konusunda çeşitli ülkelerden gelen yayınları, veri analizlerini ve geri bildirimleri takip ettiklerini ve bu nedenle Nakim makalesine ilgi duyduklarını, analizlerini ve sınırlamalarını anlamak için onlarla röportaj yapmak istediklerini yazıyor. Makalenin yazarları, İsrail'de çocuk sahibi olmak dışında hiçbir çıkarları veya çatışmaları olmadığını beyan ediyorlar. Bir sunumun ardından yazarlar, veri analizlerini, gerçekleştirilen doğrulamaları, sınırlamaları ve hepsinden önemlisi, Sağlık Bakanlığı Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası talebi yoluyla alınan verilerle karşılaştırdıkları sonuçları tartıştılar.
Bulguları:
-Yetkililer tarafından yayınlanan veriler ile sahadaki gerçekler arasında uyumsuzluk var.
-İnternet üzerinden aldıkları e-postalar ve advers olay raporlarının yanı sıra üç bilgi kaynağına sahiptirler. Bu üç kaynak İsrail haber sitesi Ynet, İsrail Sağlık Bakanlığı veri tabanı ve ABD federal Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS) veri tabanıdır.
-Ocak 2021'de, 2.900'ü mRNA aşıları dahil olmak üzere 3.000 aşı yan etkisi kaydı vardı.
-Diğer yıllara göre ölüm oranı 40 kat daha yüksek.
-11 Şubat'ta bir Ynet makalesi aşılama ile ilgili verileri sundu. Nakim makalesinin yazarları, Ynet'in bizzat yayınladığı verilere dayanarak bu analizi çürüttüğünü iddia ediyor: “Verileri, 5 haftayı kapsayan aşılama dönemindeki ölüm oranlarına bakarak aldık. Bu verileri analiz ederek, aşıya önemli ölüm oranı bağlayan şaşırtıcı rakamlara ulaştık. "
-Yazarlar, "aşılar aynı dönemde koronavirüsün neden olacağından daha fazla ölüme neden oldu" diyor.
-Haim Yativ ve Dr. Seligmann, İsrail otoritesinin vatandaşları aşılama baskısı karşısında kendileri için "bunun yeni bir Holokost" olduğunu açıkladılar.
Ayrıca uzmanları analizlerini tamamlamaları için davet ederler ve keşiflerinin yasal takibini sürdürme niyetindedirler. Sağlık Bakanlığı, bulgularla ilgili bir FranceSoir sorgusu hakkında yorum yapmak için müsait değildi. Yazarlar ayrıca vatandaşlarına “bu hayati bilgiler hakkında iletişim kuramama gerçeğinden” de şikayet ettiler. Tam makale burada. Mordechai Sones'in de İsrail'de kendi radyo yayını var ve birkaç hafta önce Pfizer deneysel COVID mRNA enjeksiyonlarından sonra ölen 28 kişinin adlarını okuyarak yayınına başladı. Liste bazı yaşlı Hahamlarla başlıyor, ancak 25 yaşındaki bir kadın da dahil olmak üzere mevcut sağlık sorunları olmadığı ve aniden ölen gençleri de içeriyor. Bu 28 ismi okuduktan sonra Mordechai şöyle der: "Liste devam ediyor, ancak zaman kısıtlamaları nedeniyle buraya bütünüyle getirilemez." Bu okumayı YouTube'da yayınlayan İsrailli bir adam şunları söyledi: "Bu kısa videoyu Mordechai Sones'in ses yayınıyla yaptım; Böylece İsrail'de birçok insanın Pfizer Covid-19 Aşısını aldıktan sonra öldüğü bilgisini aktarabileyim. Ancak bu bilgilerin hiçbiri ana hat medyasına girmiyor gibi görünüyor. Herkesi dua etmeye ve bu kötü şeyi derhal durdurması için Tanrı'yı aramaya çağırıyorum."
İşte Rumble Kanalımızın videosu ve aynı zamanda Bitchute Kanalımızda. Şu anda İsrail'de deneysel Pfizer COVID mRNA aşısının kitlesel olarak piyasaya sürülmesiyle olanların, Globalistlerin dünyanın diğer ülkelerinde hayata geçirmek istediklerinin bir testi olduğu sonucuna varmanın güvenli olduğunu düşünüyorum; bu nedenle, ABD'ye ve dünyadaki diğer ülkelere muhtemelen neyin geldiğini görmek için İsrail'in şu anda ne yaptığını dikkatle izlemeli. İsrail şimdi, insanların "kayıtlı" iş yerlerine giriş yapabilmeleri için COVID aşısı kanıtı göstermelerini gerektiren bir "Yeşil Geçiş" programı başlattı. Bu, dün 28.02.2021'de The Jerusalem Post'ta yayınlandı: Ülkenin Pazar günü tekrar rutine dönmesi ve bunu kolaylaştırmak için Sağlık Bakanlığı'nın “yeşil pasaport” programını başlatması bekleniyor. Belirli yerlere girmek ve belirli faaliyetlere katılmak için yeşil pasaport gerekecektir. Sadece aşılanmış veya koronavirüsten iyileşmiş kişiler için uygun olacaktır. Program kapsamında kayıtlı spor salonları, tiyatrolar, oteller, konserler ve sinagoglar önümüzdeki haftadan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Sağlık Bakanı Yuli Edelstein Perşembe günü kapsamlı bir brifing sırasında "Aşı yapanlara çok büyük bir sıra veriyoruz" dedi. "Bu, neredeyse normal bir hayata geri dönmenin ilk adımı." Yeni "neredeyse normale" hoş geldiniz. İsrailliler ve dünyadaki diğer nüfus buna uyacak mı?" (115)
"İsrail'de Pfizer deneysel COVID “aşıları” nın ardından ölüm oranları hızla yükseldi.
İsrail Pfizer Deneysel Aşısında Ölüm Oranları.. "Bu yeni bir Holokost" Haim Yativ ve Dr. Seligmann.. İsrail hükümetinin, milyonlarca dozluk mRNA COVID aşılarını güvence altına almak için Pfizer ile pazarlık yaptıktan sonra, İsrail'in nüfusunun en yüksek yüzdesini deneysel COVID aşıları ile nasıl hızla aşıladığını daha önce bildirmiştik. Vera Sharav şunu yazdı: "İsrail hükümetinin halkın sağlığını Pfizer'a emanet etmesi şaşırtıcı; İsrail halkını onların bilgisi veya rızası olmadan araştırma konusu haline getiren gizli bir sözleşmeye girerek." (....)" (116)
"Batı medyası, Pfizer aşısıyla ilgili ölümleri ve ciddi yaralanmaları araştırmalıdır.
Los Angeles merkezli bir medya kuruluşu olan Christian Daily, Cuma günü bir ihbarcıya göre, Pfizer atışlarından COVID-19 aşılamalarının bir Alman huzurevinde önemli sayıda ölüm ve ciddi yaralanmalara neden olduğunu bildirdi. Raporda, "Olayın meydana geldiği hemşirelik tesisinde aynı zamanda bir bakıcı olan vicdani bir ihbarcı, COVID-19 aşısının piyasaya sürülmesinin perde arkasında neler olduğunu ortaya çıkarmak için öne çıktı" dedi. LifeSite News'in bildirdiğine göre, "Alman Corona Araştırma Komitesi'nin avukatları ve kurucu üyeleri Reiner Fuellmich ve Viviane Fischer, ayrıntıları detaylandırmak için bakıcıyla röportaj yaptı. Görüşme kaydedildi, ancak ihbarcının kimliği ve güvenlik amacıyla ses maskelenmişti."(....)" (23)
(....) Çin'de geliştirilen bir düzineden fazla Covid-19 aşısı klinik denemelerdedir ve bunların yaklaşık yarısı aşının koruma düzeyini değerlendirmek için yapılan büyük ölçekli çalışmalar olan 3. aşama denemelerdedir. Yazım sırasında, yalnızca bir Çin aşısı, DSÖ'nün "katı" bir düzenleyici otorite olarak tanımladığı acil durum onayını aldı. Aşıların hiçbiri tam düzenleyici onay almamış veya 3. aşama deneme verilerini yayınlamamıştır. Buna rağmen, ulusal acil durum kullanım protokolünün bir parçası olarak Çin halkına yaygın aşılar uygulanıyor. Temmuz 2020 gibi erken bir tarihte, Çinli yetkililer tıp uzmanları ve sınır çalışanları dahil olmak üzere "yüksek riskli" mesleklerdeki insanları aşılamaya başladı. Bazı devlete ait şirketler, yurtdışında yerleşik Çinli işçilerinin yurtdışındaki işlerine dönmeden önce aşılanmasını şart koştu. Bazı çalışanlar, aşının resmi onayı öncesinde şeffaflık eksikliği ve güvenlik ve etkinlik verilerinin yetersizliği konusundaki endişelerini dile getirdiler. Son yıllarda, ülkede yinelenen aşı skandalları ve yetkililerin aşı pazarını düzgün bir şekilde düzenlemedeki ısrarlı başarısızlığı halkı büyük ölçüde hayal kırıklığına uğrattı. Hatalı aşı kurbanlarının bazı aileleri yıllardır sorumluluk talep etmiş ve polis tacizi, sindirme ve hatta hapis cezasıyla karşılaşmıştır.
Ekim ayında, Henan eyaletindeki yetkililer, kızına aşı olduktan sonra nörolojik bir hastalık teşhisi konmasının ardından, Çinli aşı şirketlerinin açık sözlü bir eleştirmeni olan He Fangmei'yi zorla ortadan kaldırdı. Kaybolduğu sırada hamile olan kişiden o zamandan beri haber alınamıyor. Ocak ayında, DSÖ uzmanlarının Covid-19'un kökenini araştırmak için Çin'e gelmesinden kısa bir süre önce, Şangay yetkilileri, 2014 yılında kuduz aşısı aldıktan sonra yetişkin kızı nörolojik bir bozukluk geliştiren bir aşı güvenliği savunucusu olan Hua Xiuzhen'i zorla ortadan kaldırdı.
2018 yılında, Henan eyaletindeki bir mahkeme, aşı güvenliği aktivisti Zhang Da’e'yi "kavgaları seçmek ve sorun çıkarmaktan" iki yıl hapis cezasına çarptırdı. Henan eyaletindeki yerel hükümet tarafından işletilen salgın önleme merkezinde bir aşı yapıldıktan sonra Zhang’ın torununa beyin hasarı ve diğer hastalıklar teşhisi kondu. İnsan Hakları İzleme Örgütü bu hastalıkların nedenlerini doğrulayamasa da, ailelerin hepsi bunların hatalı aşıların bir sonucu olduğuna inanıyor.
Çinli Covid-19 aşılarının ciddi yan etkilere maruz kaldığı kamuoyunda bilinen vakalar olmamasına rağmen, yetkililer, aşıların güvenliği ile ilgili soruları gündeme getiren çevrimiçi gönderileri sansürledi. WeChat ile ilgili bu tür soruları gündeme getiren makalesi kaldırılan bir kişi Twitter'da şöyle yakınıyor: "Yazarken, sansürcüleri geçmek için kasıtlı olarak belirsiz olmak için elimden geleni yapıyordum ... Açıkça atmosferin çok daha gergin hale geldiğini hissettim. " (.....)" (22)
"Çocukluk Aşıları ile İlişkili Olumsuz Olaylar: Nedenselliğe Yönelik Kanıtlar.
10. Ölüm.. Aşı Güvenliği Komitesi, gözden geçirdiği tüm aşılar ile ölüm arasındaki nedensel ilişkiyi değerlendirmekle suçlandı. Sayısız olası ölüm nedeni, bunu zor bir görev haline getirdi. Bu ciddi advers olayın gözden geçirilmesini kolaylaştırmak için komite, aşağıda tartışılan bir kategorizasyon şeması kullanmıştır. Aşılamayı takiben ölüm raporlarının büyük çoğunluğu pasif sürveyans sistemlerinde bulunduğundan, komite programı şu anda çalışan bir Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS) verilerini analiz etmek için kullandı. Bu bölümde sistemin bir açıklaması yer almaktadır ve bu analizin sonuçları da tartışılmaktadır. Komite tarafından incelenen tüm kanıtlar (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin [CDC] ve ABD Gıda ve İlaç Dairesinin [FDA] pasif gözetim sistemlerinden yayınlanmış literatür ve raporlar) aşılama ile bağlantılı ölümlerle ilgili olarak bu bölümün ilerleyen kısımlarında tartışılacaktır.
Komite, "Bu incelemede tartışılan aşıların kullanımına herhangi bir ölüm atfedilebilir mi?" Sorusunu yanıtlamak için, aşılama sonrası ölüm raporlarını yedi kategoriye ayırdı:
- mevcut verilerin bir neden yargısına izin vermek için yetersiz olduğu ölümler;
- aşı uygulamasına bağlı ancak uygun olmayan kullanım, kontaminasyon, üretim hatası veya tıbbi bakım hatasına atfedilebilen ölümler;
- aşı uygulamasıyla geçici olarak ilişkili ancak aşı dışında başka bir nedenden kaynaklanan ölümler;
- ani bebek ölümü sendromu (SIDS) olarak sınıflandırılan ölümler;
- aşı türü viral enfeksiyonun bir sonucu olan ölümler (bu rapor için kızamık, kabakulak veya oral çocuk felci aşısı [OPV] için geçerlidir);
- Bu raporda gözden geçirilen bir aşı ile nedensel olarak ilişkili olan olumsuz bir olayın sonucu olan ölümler; ve
- Aşı uygulamasıyla geçici olarak ilişkili ölümler ve ölüm nedeni yukarıda listelenenlerden farklıdır.
Örnekler
---------
* Mevcut Verilerin Bir Sebep Kararına İzin Vermede Yetersiz Olduğu Ölümler (.....)
* Aşı Uygulamasından Kaynaklanan Ancak Uygunsuz Kullanım, Kontaminasyon, Üretim Hatası veya Tıbbi Bakım Hatasına İlişkin Ölümler (....)
* Aşı Uygulamasıyla Geçici Olarak İlişkili Ancak Aşı Dışında Bir Şeyin Neden Olduğu Açıkça Ölümler (.....)
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Aşı-Suşu Yaşamsal Enfeksiyonun Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Aşı Uygulamasına Geçici Olarak Bağlı Ölümler ve Ölüm Nedeni Yukarıda Listelenenlerin Dışındakiler (.....)
* Vaers'den Tanımlanan Ölüm Raporları (.....)
* Tarih ve Arka Plan.. VAERS, aşılamanın ardından advers reaksiyon raporlarını toplamak için 1986 Ulusal Çocukluk Aşı Yaralanmaları Yasası (P.L. 99-660) tarafından kurulmuştur. Veri tabanı, hem CDC hem de FDA himayesi altında bir yüklenici tarafından yönetilmektedir. Raporlama formları eczanelerde ve başka yerlerde mevcuttur ve herkes rapor verebilir. Ek B'de boş bir form belirir (Şekil B-1). Form yerine ücretsiz bir telefon numarası (800-822-7967) kullanılabilir. Doktorlar ve hemşireler, bir hastanın ebeveynleri, akrabaları veya komşuları gibi bir olumsuz durumu bildirebilir. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, Ulusal Aşı Yaralanmaları Tazminat Programı kapsamındaki aşılara karşı spesifik advers reaksiyonları bildirmekle yükümlüdür (Aşı Yaralanması Tablosu başlıklı kutuya bakın; tazminat programı hakkında daha fazla bilgi için Bölüm 1'e bakın); ancak, herhangi bir aşıya herhangi bir reaksiyonla ilgili raporlar yapılabilir. (.....)
* AŞI YARALANMA TABLOSU (.....)
* VAERS'e Verilen Ölüm Raporlarının Takibi. (.....)
* Bağışıklama (aşılama) Sonrası Ölümle İlgili Aşıya Özgü Veriler (.....)
- Difteri ve Tetanoz Toksoidler
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Bağışıklama (aşılama) Sonrası Diğer Ölüm Raporları (.....)
* Nedensellik Argümanı (.....)
Sonuç.. Kanıtlar DT, Td ve tetanoz toksoidi ile anafilaksiden ölüm arasında nedensel bir ilişki kurar. Bu sonuç doğrudan kanıtlara dayanmasına rağmen, kontrollü çalışmalara dayanmamaktadır ve göreceli bir risk hesaplanamaz. Bununla birlikte, DT, Td veya tetanoz toksoidi aldıktan sonra anafilaksiden ölüm riski olağanüstü derecede düşük görünecektir. Kanıt, DT, Td ve tetanoz toksoidi ile GBS'den ölüm arasındaki nedensel bir ilişkinin kabul edilmesini desteklemektedir. Bu sonuç kontrollü çalışmalara dayanmamaktadır ve göreceli bir risk hesaplanamaz. Bununla birlikte, DT, Td veya tetanoz toksoidinin alınmasını takiben GBS'den ölüm riski olağanüstü derecede düşük görünecektir. Kanıt, DT ile ABÖS arasındaki nedensel bir ilişkinin reddedilmesini desteklemektedir. Kanıt, tetanoz toksoidi, DT veya Td ile yukarıda listelenenlerin dışındaki nedenlerden ölüm arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için yetersizdir.
- Kızamık ve Kabakulak Aşıları
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Aşı-Suşu Viral Enfeksiyonunun Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Bağışıklama (aşılama) Sonrası Diğer Ölüm Raporları (.....)
* Nedensellik Argümanı (.....)
Sonuç.. Kanıtlar, aşı-tür kızamık virüsü enfeksiyonu ile ölüm arasında nedensel bir ilişki kurmaktadır. Sonuç, kontrollü çalışmalara değil, bağışıklığı baskılanmış bireylerdeki vaka raporlarına dayanmaktadır. Göreceli bir risk hesaplanamaz. Bununla birlikte, kızamık aşısı-suşu enfeksiyonundan ölüm riski olağanüstü derecede düşük görünmektedir. Kanıtlar, MMR ile şiddetli trombositopeni ile ilişkili komplikasyonlardan ölüm arasında nedensel bir ilişki kurmaktadır. Kanıtlar, MMR ile anafilaksiden ölüm arasında nedensel bir ilişki kurar. Bunun doğrudan bir kanıtı yok; sonuç, ciddi trombositopeni ve anafilaksinin ölümcül olma potansiyeline dayanmaktadır. Risk olağanüstü derecede düşük görünüyor. Kanıtlar, kızamık aşısı ile anafilaksiden ölüm arasındaki nedensel bir ilişkinin kabul edilmesini desteklemektedir. Bunun doğrudan bir kanıtı yok; sonuç, anafilaksinin ölümcül olma potansiyeline dayanmaktadır. Risk olağanüstü derecede düşük görünüyor. Kızamık ve kabakulak aşıları ile yukarıda sıralananlar dışındaki nedenlerden ölüm arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için kanıt yetersizdir.
Risk Değiştirici Faktörler.. Şiddetli kombine immün yetmezlik sendromu, disgamma-globulinemi veya lösemi gibi bazı ciddi derecede bağışıklığı zayıflamış çocukların, zayıflatılmış kızamık aşısından bile aşırı kızamık enfeksiyonuna ve ardından ölüme yatkın olduklarına dair kanıtlar vardır. HIV enfeksiyonu, kızamık aşısı türü viral enfeksiyondan ölümle ilişkilendirilmemiştir.
- Çocuk Felci Aşıları
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Aşı-Suşu Viral Enfeksiyonunun Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* TABLO 10-2 Aşıyla İlişkili Çocuk Felci Olan Hastalarda Ölümler. (.....)
* Aşılamanın Ardından Diğer Nedenlerden Ölüm (.....)
* Nedensellik Argümanı (.....)
Sonuç.. Kanıtlar, paralitik çocuk felci ile sonuçlanan enfeksiyon dahil olmak üzere, OPV ile aşı-tür poliovirüs enfeksiyonundan ölüm arasında nedensel bir ilişki kurmaktadır. Sonuç, kontrollü çalışmalara değil vaka raporlarına dayanmaktadır. Bağıl risk hesaplanamaz. Bununla birlikte, OPV ile ilişkili çocuk felci enfeksiyonundan ölüm riski olağanüstü derecede düşük görünmektedir.
-Kanıt, OPV ile GBS'den ölüm arasındaki nedensel bir ilişkinin kabul edilmesini desteklemektedir. Bunun doğrudan bir kanıtı yoktur; sonuç, GBS'nin ölümcül olma potansiyeline dayanmaktadır. Risk olağanüstü derecede düşük görünecektir.
-Kanıt, çocuk felci aşıları ile SIDS arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için yetersizdir.
-Kanıt, OPV ile yukarıda sıralananlar dışındaki nedenlerden kaynaklanan ölüm arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için yetersizdir.
Risk Değiştirici Faktörler.. İmmün yetmezliği olan bireyler, aşıyla ilişkili poliovirüs enfeksiyonuna yakalanırlarsa, immün sistemi yeterli kişilere göre ölme riski daha yüksek olabilir.
- Hepatit B aşısı
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Aşılamanın Ardından Diğer Nedenlerden Ölüm (.....)
* Nedensellik Argümanı (.....)
Sonuç.. Kanıtlar, hepatit B aşısı ile ölümcül anafilaksi arasında nedensel bir ilişki kurmaktadır. Bunun doğrudan bir kanıtı yoktur; sonuç, anafilaksinin ölümcül olma potansiyeline dayanmaktadır. Risk olağanüstü derecede düşük görünecektir.
-Kanıtlar, hepatit B aşısı ile SIDS arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için yetersizdir.
-Kanıtlar, hepatit B aşısı ile yukarıda listelenenlerin dışındaki herhangi bir nedenden dolayı ölüm arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için yetersizdir.
- Haemophilus Grip Tip b Aşısı (Hib aşısı)
* SIDS Olarak Sınıflandırılan Ölümler (.....)
* Bu Raporda İncelenen bir Aşıyla Nedensel Olarak Kendisinin İlişkili Olduğu Olumsuz Bir Olayın Sonucu Olan Ölümler (.....)
* Aşılamanın Ardından Diğer Nedenlerden Ölüm (.....)
* Nedensellik Argümanı (.....)
Sonuç.. Kanıtlar, birleştirilmemiş PRP aşısı ile ilk Hib aşılamasını alan 18 aylık veya daha büyük çocuklarda PRP aşısı ile erken başlangıçlı Hib hastalığından ölüm arasındaki nedensel bir ilişkinin kabul edilmesini desteklemektedir. Bunun doğrudan bir kanıtı yoktur; sonuç, Hib hastalığının ölümcül olma potansiyeline dayanmaktadır. Risk olağanüstü derecede düşük görünecektir.
- Kanıtlar, konjuge Hib aşıları ile erken başlangıçlı Hib hastalığından ölüm arasındaki nedensel bir ilişkinin reddedilmesini desteklemektedir.
- Hib aşıları ile ABÖS arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için kanıt yetersizdir.
- Hib aşısı ile yukarıda sıralananlar dışındaki nedenlerden ölüm arasındaki nedensel bir ilişkiyi kabul etmek veya reddetmek için kanıt yetersizdir." (24)
"Aşılama sonrası ölümler: Kanıtlar neyi gösteriyor?
Öz.. Aşılar titizlikle test edilir ve izlenir ve kullandığımız en güvenli tıbbi ürünler arasındadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl çocuklara ve yetişkinlere milyonlarca aşı yapılmaktadır. Ciddi yan etkiler nadirdir. Bununla birlikte, yüksek kullanım hacmi nedeniyle, aşılamayla geçici olarak ilişkili olan ölümler dahil tesadüfi advers olaylar meydana gelmektedir. Aşıdan kısa bir süre sonra ölüm meydana geldiğinde, sevdikleriniz ve başkaları doğal olarak bunun aşı ile ilgili olup olmadığını sorgulayabilir. Aşıların güvenliğini destekleyen çok sayıda kanıt vardır ve çok sayıda çalışma ve bilimsel inceleme, nadir durumlar dışında aşılama ile ölüm arasında hiçbir ilişki bulamamıştır. 2014-2015 ABD'deki çok devletli kızamık salgını sırasında, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (MMR) aşısının neden olduğu doğrulanmamış ölüm iddiaları internette dolaşmaya başladı ve halk sağlığı yetkililerinin aşı güvenliğinin yaygın yanlış yorumları ve yanlış kullanımlarını ele almaya yöneltti. özellikle ABD Aşı Advers Olay Raporlama Sistemine (VAERS) gönderilen spontan raporlarla ilgili sürveyans verileri.
Aşılamanın ölümlere neden olduğu veya katkıda bulunduğunu desteklemek için makul bilimsel kanıtların bulunduğu örnekler de dahil olmak üzere, aşılamanın ardından ölümlerle ilgili epidemiyolojik verileri özetliyoruz. Aşılamayı takiben bilinen veya makul teorik bir ölüm riskinin mevcut olduğu nadir vakalar arasında anafilaksi, şiddetli bağışıklığı zayıflamış kişilere canlı aşıların uygulanmasından sonra aşı suşu sistemik enfeksiyonu, rotavirüs aşısından sonra intususepsiyon, inaktif influenza aşısından sonra Guillain-Barré sendromu, düşmeye bağlı yaralanmalar yer alır aşılamadan sonra senkopla ilişkili, sarı humma aşısıyla ilişkili viserotropik hastalık veya ilişkili nörolojik hastalık, egzama aşısı, progresif aşı, postvaccinal ensefalitis, miyokardit ve dilate kardiyomiyopati ve oral poliovirüs aşısından kaynaklanan aşı ile ilişkili paralitik poliomiyelit dahil olmak üzere çiçek aşısından kaynaklanan ciddi komplikasyonlar. Bununla birlikte, VAERS'e yapılan spontan raporlara (bazıları anekdot veya ikinci el olabilen) veya medyadaki vaka raporlarına dayanarak ölüme neden olan aşılar hakkında genel varsayımlar yapmak ve sonuçlar çıkarmak bilimsel olarak geçerli bir uygulama değildir.
1. Arkaplan.. (....)
2. Tarihsel olaylar (....)
3. Aşılama ile bağlantılı ölümle ilgili güncel epidemiyolojik veriler (....)
4. Aşılama ve ölüm arasındaki nedensel ilişkiler lehine kanıtlar (....)
4.1 Aşılamanın ardından anafilaksi (....)
4.2 Canlı aşı alan, bağışıklığı ciddi şekilde zayıflamış kişiler (....)
4.3 Rotavirüs aşısından sonra intususepsiyon(bağırsağın kendi üzerine katlandığı veya iç içe geçtiği nadir bir tıbbi durum) (....)
4.4 Mevsimsel ve 2009 H1N1 (pandemik) ile inaktive edilmiş influenza aşılarından sonra Guillain-Barré sendromu (....)
4.5 Aşılamadan sonra kafa travmasına ve ölüme yol açan senkop (bayılma) (....)
4.6 Sarı humma aşısı ile ilişkili viserotropik ve nörolojik hastalık (....)
4.8 Oral poliovirüs aşısından aşıyla ilişkili paralitik çocuk felci (....)
5. Sonuç.. Aşılar titizlikle test edilir ve izlenir ve kullanımdaki en güvenli tıbbi ürünler arasındadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl çocuklara ve yetişkinlere milyonlarca aşı yapılmaktadır. Ciddi yan etkiler nadirdir ve aşıların neden olduğu ölümler çok nadirdir. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, kontrendikasyonlar ve önlemler için uygun tarama ve senkoptan düşmeye bağlı yaralanmaları önlemek için aşılamadan sonra 15 dakikalık bekleme süresi dahil olmak üzere, olumsuz reaksiyonları önlemeye yardımcı olacak özel önlemler alabilir. CDC ve FDA, ABD lisanslı aşıların güvenliğini sürekli olarak izler. Ölüm raporları da dahil olmak üzere tüm ciddi VAERS raporları gözden geçirilir. Aşağıdakilerden en az birinin bildirilmesi durumunda bir rapor ciddi kabul edilir: ölüm, yaşamı tehdit eden hastalık, hastaneye yatma veya hastanede kalış süresinin uzaması veya kalıcı sakatlık. Buna ek olarak, CDC ve FDA bilim adamları, VAERS veritabanında ölümler ve diğer olumsuz olaylar için ayrı aşı türleri ve markaları için orantısız raporlamayı kontrol etmek için istatistiksel teknikler kullanır. CDC veya FDA, MMR veya herhangi bir ABD lisanslı aşı ile potansiyel yeni bir güvenlik sorunu tespit edecek olsaydı, bu "sinyal" daha fazla değerlendirilecek ve gerekirse düzenleyici ve / veya halk sağlığı önlemi alınacaktır.
MMR aşısının neden olduğu son ölüm iddiaları ile ilgili olarak, VAERS'e bazıları anekdot veya ikinci elden olabilen spontan raporlara dayanarak aşılama ve ölümler arasında geniş neden ve sonuç sonuçlarına varmak bilimsel olarak geçerli bir uygulama değildir. Aslında, VAERS verilerinin gözden geçirilmesi, MMR aşısı için ölüm raporlarının çoğunun, önceden var olan ciddi tıbbi sorunları olan veya muhtemelen aşı ile ilgisi olmayan çocukları (örneğin, kazalar) içerdiğini ortaya koymaktadır. Bu eksiksiz VAERS raporları ve bunlara eşlik eden tıbbi kayıtlar, otopsi raporları ve ölüm sertifikaları FDA ve CDC doktorları tarafından derinlemesine incelenmiş ve MMR aşısı ve ölüm ile nedensel bir ilişki olduğunu düşündüren ilgili herhangi bir model ortaya çıkmamıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nde çocuklara ve yetişkinlere rutin olarak verilen aşıların güvenliği ve etkililiğine dair kanıtlar son derece olumludur. MMR aşısı söz konusu olduğunda, bu, her yıl kızamığa bağlı yüzlerce potansiyel ölümün önlenmesini içerir. Aşılamanın gerçek risklerine ilişkin herhangi bir tartışma, aşıların bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan hastalıkları, sakatlıkları ve ölümleri önlemedeki iyi bilinen faydalarının kabul edilmesiyle dengelenmelidir.
Teşekkür
Dr. Frank DeStefano'ya bu makaleye katkısı ve incelemesi için minnettarız. Finansman / Destek: İnceleme, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından gerçekleştirildi ve dışarıdan kullanılmadı.
Kısaltmalar
ACIP - Aşılama Uygulamaları Danışma Komitesi
CDC - Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri
FDA - Gıda ve İlaç İdaresi
IOM - Tıp Enstitüsü
MMR - kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşısı
OPV - oral poliovirüs aşısı
SIDS - ani bebek ölümü sendromu
VAERS - Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi
VAPP - aşısı ile ilişkili felçli çocuk felci" (25)
"David Martin | Tam Röportaj | Gezegen kilitleme
Rumble - David Martin ile bu oturma röportajı, röportajlarımızın en uzun. Yaptığımız her şeyin daha materyalini kapsıyor. Patent sisteminde bazı konularla başlar. Virüsü çevreleyen patentlere hareket eder, kuruluşların belgelendirilmesine geçer ve belirli aktörlerin suçlu davranışları ile sonuçlanır. Bu muhtemelen dizide belgeler ve gerçekler kadar en önemli röportajdır. İşte sağladığı referanslar (görüşme sırasında konuştuğu belgeler). (....)" (21)
-Aşı olanların süper bulaştırıcı olup-olmaması ve diğer kafa karıştırıcı ifadeler..
"Bilim adamları, CDC Direktörünün iyimser aşı yorumlarını protesto ediyor - ancak ihtiyatın da maliyetleri var.
Bazı bilim adamları, CDC Direktörü Rochelle Walensky'nin Pfizer-BioNTech ve Moderna COVID-19 aşılarının etkinliğini abarttığını söyledikleri son açıklamalarına itiraz ediyorlar. Tartışma, CDC’nin misyonunun kalbindeki çeşitli gerilimleri, her şeyden önce karmaşık, hatta çelişkili bilimi aynı anda doğru ve halk için yeterince açık yollarla sunmanın zorluğunun altını çiziyor. Walensky’nin yorumları bu hafta başlarında MSNBC’de Rachel Maddow ile yaptığı bir sohbette Maddow’un “Dr. Walensky bir bilim adamıdır. Abartmaya yatkın değil. Gerçeklere ve verilere bağlı kalıyor. " Eleştirmenler, Walensky'nin bu tanıtıma uymadığını savunuyor. Röportajdan sadece birkaç dakika sonra yapılan ifadelere odaklandılar: Walensky, "Neredeyse sonu görebiliriz," dedi. "O kadar hızlı aşı yapıyoruz ki, bugün CDC'den elde ettiğimiz veriler, aşılanan kişilerin virüsü taşımadığını, hastalanmadığını ve bunun sadece klinik denemelerde değil, veri aynı zamanda gerçek dünyada olduğunu gösteriyor." Aşılanan insanların "hastalanmaması" fikri, yüzünde abartılı bir ifadedir. Aşı araştırmacısı Paul Duprex, New York Times'a "Aşılanmış kişilerin enfekte olması çok daha zor, ancak enfekte olamayacaklarını bir saniye bile düşünmeyin" dedi. ABD'de uygulanan aşılar, COVID-19'a karşı oldukça koruyucudur, ancak yine de enfeksiyon olasılığı vardır. Bir CDC sözcüsü, Times gazetesine yaptığı açıklamada “Dr. Walensky bu röportaj sırasında geniş bir şekilde konuştu ... Tamamen aşılanmış bazı kişilerin COVID-19 kapması mümkündür. " Ancak bu uyarı göz önüne alındığında, Walensky'nin ifadesi büyük ölçüde doğrudur: "Aşılanmış kişiler, ciddi COVID-19 vakalarından ve ölüm riskinden % 100 korunur. Bu, aylardır oturmuştur." Times tarafından alıntı yapılan eleştirmenler, Walensky'nin yorumlarının bağlamını da gözden kaçırmış olabilir. Maddow'un segmente girişinde net bir şekilde belirttiği gibi, son CDC çalışmasının en önemli bulgusu, aşılanmış kişilerin son derece düşük oranda asemptomatik enfeksiyon yaşadıklarıydı. Bu, halkın sandığından daha büyük bir haber olabilir.(....)" (110)
"Resmi olarak: Aşılanmış kişiler COVID-19'u bulaştırmaz.
CDC Direktörü Rochelle Walensky aşağıda tartışılan yorumları yaptığından beri, bilim adamları aşılanan kişilerin "virüsü taşımadığı" fikrine karşı çıktılar. Tartışmanın daha derin bir analizini burada yayınladık. Anlaşmazlık, kısmen Walensky'nin yorumlarında tam olarak belirtilmeyen önemli bir ayrıma dayanıyor gibi görünüyor. Aşılanan insanlar hala SARS-CoV-2 virüsü ile enfekte olabilir ve COVID-19 semptomlarından muzdarip olabilir, ancak bu çok daha düşük bir hız ve şiddette gerçekleşir ve aşılama ölüm riskini ortadan kaldırır. Ancak son CDC bulgularının en önemli kısmı, aşılanmış kişilerin asemptomatik SARS-CoV-2 enfeksiyonlarına yakalanma ihtimalinin çok düşük olmasıdır. Çalışmaya Pfizer-BioNTech veya Moderna aşıları ile tamamen aşılanmış katılımcıların SARS-CoV-2 ile enfekte olma olasılığı% 90 daha düşüktü. Meydana gelen enfeksiyonların sadece yüzde 10.7'si asemptomatikti. Birlikte ele alındığında bu, aşılanmış kişilerin semptomları olmadıklarında virüsü bulaştırma olasılığının yüksek olmadığı anlamına gelir. Bu aynı zamanda, aşılama oranları artmaya devam ettikçe, virüsün daha az sayıda ve daha az olası konakçıya sahip olacağı anlamına gelir.(....)" (111)
"Covid: Aşılı insanlar virüs yayabilir, diyor Van-Tam
İngiltere baş sağlık görevlisi yardımcısı, Covid-19 aşısı almış kişilerin virüsü yine de başkalarına geçirebileceklerini ve kilitleme kurallarına uymaya devam etmeleri gerektiğini söyledi. Sunday Telegraph'ta yazan Prof Jonathan Van-Tam, bilim insanlarının "aşının bulaşma üzerindeki etkisini henüz bilmediklerini" vurguladı. Aşıların "umut" sunduğunu ancak enfeksiyon oranlarının hızla düşmesi gerektiğini söyledi. Matt Hancock, Birleşik Krallık'taki 80'den fazla kişinin% 75'inin şu anda ilk virüs aşısı geçirdiğini söyledi. Hem Pfizer-BioNTech hem de Oxford-AstraZeneca aşıları iki doz gerektirir ve şimdiye kadarki rakamlar ilk dozu yansıtır. Sağlık bakanı BBC'den Andrew Marr'a, bakım evlerinin yaklaşık dörtte üçünün de aşılandığını söyledi.(....)" (112)
"Aşı olana süper bulaştırıcı uyarısı
Corona virüse karşı en önemli silah aşı... Ancak uzmanlar, aşının hastalığı önlediği yani virüsün bulaşmasını önlemediği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu nedenle aşılanan kişilerin önlemlere mutlaka uyması gerekiyor aksi halde semptom göstermeden virüsü taşıyabilir ve süper bulaştırıcı olabilirler.(....)" (113)
KARŞI GÖRÜŞLER..
"Covid-19 aşılarını ölümüne bağlayan makaleler, çevrimiçi olarak yanlış bilgilendirme gibi görünüyor.
Facebook, Twitter ve Google'ın başkanlarından gelen kongre tanıklığı önünde, yeni bir NPR analizi, COVID-19 aşılarını ilişkilendiren makalelerin çevrimiçi olarak yanlış bilgilendirmeyi kullandığını bulur. Yarın, Facebook'tan gelen liderler, Twitter ve Google Kongreden önce tekrar tanıklık edecek. Platformlarındaki denek - yaygın dezenformasyon, 2020 seçiminden Covid-19 açılışına kadar uzanıyor. Bugün NPR'den yeni raporlama, aşılarla ilgili belirli bir hikayenin hızlı bir şekilde yayıldığını ve tereddütten artan tereddütlere yol açabileceğini göstermektedir. (....)" (19)
"Doğruluk Kontrolü - Aşılanmış kişiler, koronavirüs "süper suşlar" taşıyan "biyolojik saatli bombalar" değildir.
Bir COVID-19 komplo teorisi blogunda öne sürülen iddiaların aksine, koronavirüs için mRNA aşıları almış kişiler, "süper suş virüslerini uzaklara yayarak" topluma tehdit oluşturmazlar. "Foreign Affairs Intelligence Council" (burada arşivlenmiştir) adlı bir WordPress blogundaki 8 Nisan tarihli bir gönderi, koronavirüsün yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri'nde acil kullanım için yetkilendirilmiş mRNA COVID-19 aşıları hakkında, yani bunların "deneysel oldukları" hakkında birkaç yanlış iddiada bulunmaktadır. "Ve alıcıları" biyolojik silah fabrikalarına "dönüştürmek için tasarlandı. Blog ayrıca, aşılanmış kişilerin aşılanmamış kişileri öldürecek "süper tür" varyantlarını yayma olasılığının daha yüksek olduğunu iddia ediyor. Bağlantıyı paylaşan sosyal medya paylaşımları burada ve burada bulunabilir. MRNA AŞILARI "DENEYSEL" DEĞİLDİR.. Reuters Gerçek Kontrolü daha önce mevcut COVID-19 aşılarının "deneysel" (burada) olduğu iddialarını çürüttü. Mevcut tüm COVID-19 aşıları, halka sunulmadan önce standart güvenlik testlerinden geçirildi.(....)" (114)
"Doğruluk Kontrolü-VAERS verileri, binlerce kişinin COVID-19 aşıları nedeniyle öldüğünü kanıtlamıyor.
Facebook'ta 21.000'den fazla kez görüntülenen ABD Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS) tarafından toplanan verileri gösteren bir video, binlerce kişinin COVID-19 aşıları nedeniyle öldüğünü iddia ediyor. Herhangi birinin olayları VAERS'e bildirebileceğinden ve veritabanının doğrulanmamış bilgiler içerdiğinden bahsetmeyen video, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC ) şimdiye kadar aşıların hasta ölümlerine yol açtığına dair hiçbir kanıt bulamadı. Mevcut fb.watch/4s9aQGkDhN/, bu yayının yapıldığı sırada 1.700'den fazla kez paylaşılan ve "COVID19 AŞILAR ÖLÜM TOLL TOLL CLIMBING !!!" başlıklı video, bir VAERS veri kümesinde ölüm raporları arasında gezinirken ve şöyle diyor: "Aşılardan ölen tüm insanların listesi bu." Anlatıcı, "aşının kendisi sizi öldürecek" demeden önce, her ikisine de Pfizer-BioNTech aşısı verilen New Mexico'daki 38 yaşındaki ve Ohio'daki 65 yaşındaki bir çocuk da dahil olmak üzere rastgele kayıtlara tıklıyor. Videonun başlığı, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yürütülen VAERS çevrimiçi veritabanına (wonder.cdc.gov/vaers.html) bağlanır. Genel halk, olayları VAERS'e bildirebilir ve CDC web sitesindeki bir sorumluluk reddi beyanı şöyle der: "Raporlar eksik, yanlış, tesadüfi veya doğrulanamayan bilgiler içerebilir" (burada). Verileri indirirken, kullanıcılara, verilerin rapor edilen vakalarla ilgili araştırmalardan elde edilen bilgileri içermediğine dair başka bir sorumluluk reddi beyanı sunulur. Feragatname ayrıca "VAERS verilerine olayların dahil edilmesi nedensellik anlamına gelmez" (burada) diyor. En son verilere göre (burada), VAERS'e en az bir doz COVID-19 aşısı aldıktan sonra ölen bireylerin 1.985 ABD ölümü bildirilmiştir. Bunlardan 1.016'sı Moderna'dan, 946'sı Pfizer-BioNTech, 16'sı Janssen ve yedi tanesi "bilinmeyen üretici" olarak listelenmiştir. Toplamda, bu bireylerin 1.579'u veya yaklaşık% 80'i 65 yaşın üzerindeydi. Burada CDC tarafından belirtildiği gibi, "Aşılamanın ardından VAERS'e verilen ölüm raporları, mutlaka aşının ölüme neden olduğu anlamına gelmez." 14 Aralık 2020'den 29 Mart 2021'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan 145 milyon COVID-19 aşı dozundan, "VAERS, COVID-19 aşısı alan kişiler arasında 2.509 ölüm raporu (% 0.0017) aldı." "Ölüm sertifikaları, otopsi ve tıbbi kayıtlar dahil olmak üzere mevcut klinik bilgileri" gözden geçiren CDC, "aşılamanın hasta ölümlerine katkıda bulunduğuna dair hiçbir kanıt" bulamadı (burada).
New York'taki Mount Sinai Hastanesinde bulaşıcı hastalıklar konusunda uzmanlaşmış bir tıp profesörü olan Dr. Dana Mazo, Reuters'a telefonla, aşı sonrası ölüm kayıtlarına bakarken ilişki ve nedensellik arasında ayrım yapmanın önemini vurguladı. Mazo, "Fikir şu ki, milyonlarca insanı aşılamaktayız ve maalesef 96 milyon insana baktığınızda bazıları ölebilir ve aşı yapılmasaydı ölürlerdi." Mazo, tıbbi açıdan savunmasız bireylerin COVID-19 aşılarına en erken erişime sahip olmasının, aşı sonrası ölüm oranını da etkilediğini söyledi. Reuters tarafından Ocak ayında bildirildiği üzere, sağlık çalışanları ve huzurevlerindeki insanlar sıranın en önündeydiler, ardından genel nüfusun yaşlı üyeleri ve önceden var olan koşulları olan insanlar (burada, burada). Buradaki bir WebMD röportajında, Paris'teki l'hôpital Charles-Foix'in geriatri başkanı ve aşılama koordinatörü olan Dr. Joël Belmin, “Yaşlı insanlarda, büyük kırılganlıkları nedeniyle önemli miktarda kendiliğinden ölüm beklenmektedir. Bir huzurevinde her yıl beş kişiden biri ölüyor. Bu nedenle, bu ölümleri doğrudan bu insanların aşılanmasına bağlamak zordur. " CDC, 18 Ocak 2021 itibariyle (burada) uzun süreli bakım tesislerinde yaşayan sakinlere yaklaşık 1,3 milyon COVID-19 aşı dozunun uygulandığını tahmin ediyor. Karşılaştırıldığında, VAERS, 18 Ocak 2021 itibarıyla uzun süreli bakım tesisi sakinlerinde COVID-19 aşılamasını takiben 129 ölüm raporu almıştı. Reuters Fact Check, daha önce yanlış sosyal medya iddialarının VAERS verilerini burada, burada ve burada yanlış yorumladığı iddialarını çürütmüştü. KARAR.. Yanıltıcı. Bu video, VAERS ölüm raporlarını bağlamından çıkararak, aşı olduktan sonra ölen binlerce ABD aşısı alıcısının aşının bir sonucu olarak öldüğünü iddia ediyor. Bu makale Reuters Fact Check ekibi tarafından hazırlanmıştır. Sosyal medya yayınlarını doğrulamak için çalışmalarımız hakkında daha fazlasını buradan okuyun." (101)
"COVID-19 aşılarından sonraki ölümler - nedensellik değil, tesadüf.
Manşetler korkutucu. Ve yanıltıcı. Bu vaka bazında analizde bir doğrulayıcı, COVID-19 aşılarının aşılardan sonra meydana gelen ölümlere neden neden olmadığını açıklıyor." (103)
"Hayır, binlerce kişi koronavirüs aşısından ölmedi. - ve diğer haber okuryazarlığı dersleri.
(...) HAYIR: Avrupa'da yaklaşık 3.964 kişi koronavirüs aşılarına karşı olumsuz tepkilerden ölmedi.
EVET: Bu yanıltıcı başlıktaki rakamlar gerekli bağlamdan yoksundur ve bilim adamları tarafından araştırılmamış veya doğrulanmamıştır.
EVET: Bunlar, şüpheli yan etkileri ve aşıyla "mutlaka ilgili veya aşı nedeniyle oluşmayan" diğer sağlık sorunlarını derleyen, halka açık bir Avrupa Birliği veri tabanı olan EudraVigilance'tan alınan ham, doğrulanmamış rakamlardır.
HAYIR: Veriler, yan etkilerin aşıdan mı kaynaklandığını yoksa tesadüfen mi meydana geldiğini göstermemektedir.
EVET: Aşılama karşıtı aktivistler, EudraVigilance'tan ve herkesin "olası yan etkileri veya sağlık sorunlarını" kendi kendine rapor etmesine olanak tanıyan bir ABD hükümeti veritabanı olan Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sisteminden (VAERS) alınan verileri yanlış yorumlayarak ve kötüye kullanarak aşıların tehlikelerini rutin olarak abartırlar. aşıdan sonra, enjeksiyon bölgesinde ağrı gibi küçük olanlar bile yaşanır. Not: Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, koronavirüs aşısı alan milyonda yaklaşık iki ila beş kişi, etkili bir şekilde tedavi edilebilen nadir bir şiddetli alerjik reaksiyon olan anafilaksi yaşıyor. Şimdiye kadar CDC, aşıları doğrudan herhangi birinin ölümüyle ilişkilendiren bir kanıta sahip değil. (.....)" (104)
"Aşırı Sağcılar aşıyı durdurmak için "çalmayı durdur" dan hareket ediyorlar.
İnternette kümelenen aşırı sağ grupların taraftarları, geçtiğimiz haftalarda defalarca belirli bir web sitesine döndüler - federal veri tabanı, ülke çapında Covid-19 aşısı olan insanlar arasında ölümleri ve olumsuz reaksiyonları gösteren. Olumsuz tepkiler nispeten nadir görülse de, sayılar birçok aşırılık yanlısı grup tarafından "Covid-19 Aşıları Kitle İmha Silahlarıdır - ve Could Out the Mass Imha Silahlarıdır" gibi makalelerde ve videolarda bir dizi yanlış ve alarmcı dezenformasyonu desteklemeye çalışmak için kullanılmaktadır. İnsan Irkı ”veya" Covid-19 Aşısını Yapan Doktorlar ve Hemşireler Savaş Suçluları Olarak Denenecek. " Sözde Çalmayı Durdur hareketi, Başkan Biden göreve başladıktan sonra kayıp bir davayı kovalıyor gibi göründüyse, aşırılık yanlısı örgütler içindeki destekçileri şimdi hükümeti zayıflatmaya çalışmak için aşılama karşıtı kampanyadan yeni bir gündem benimsiyorlar. Aşıların güvenliği ve etkililiği, Proud Boys da dahil olmak üzere her türden sağcı grupların uğrak yeri olan sohbet odalarında gerçekleşiyor; Boogaloo hareketi, ikinci bir İç Savaşı ateşlemek istediği bilinen gevşek bir bağlantı; ve çeşitli paramiliter örgütler. Bu gruplar aşıları aşırı devlet kontrolünün bir sembolü olarak gösterme eğilimindedir. Proud Boys'un üyeleriyle bağlantılı bir kanalda Telegram sosyal medya platformunda yakın zamanda yayınlanan bir gönderiyi okuyun "Daha az insan aşılanırsa, sistem geri kalanımız üzerinde daha agresif bir güç kullanmak zorunda kalacak. Kongre Binası'na saldırmakla suçlandı.(.....)" (105)
"Yeni veriler, COVID-19 aşılarının yaşlı yetişkinlerde binlerce ölümü engellediğini gösteriyor.
Public Health England tarafından yapılan analiz, COVID-19 aşılama programının İngiltere'de Şubat 2021'in sonuna kadar 6.100 ölümü önlediğini gösteriyor. Public Health England (PHE) analizi, COVID-19 aşılama programının Şubat ayı sonuna kadar İngiltere'de 70 yaş ve üstü kişilerde 6.100 ölümü önlediğini gösteriyor. 8 Aralık 2020'den Ocak 2021'in sonuna kadar 70 yaş ve üstü yetişkinlere 4 milyonun üzerinde aşı dozu verildi. Analiz, gözlenen ölüm sayısını, aşı bu süre içinde verilmemiş olsaydı beklenen ölüm sayısıyla karşılaştırdı. Aşılamaya karşı bir bağışıklık tepkisi geliştirmek için geçen süreye izin vermek için, analiz, aşılamanın ölümler üzerindeki etkisinin gözlemlenmesinin 31 gün süreceğini varsaydı. PHE, bu yöntemi kullanarak Şubat ayı sonuna kadar yaklaşık 6.100 ölümün önlendiğini tahmin ediyor - 80 yaş ve üzerindekilerde 5.900 ve 70 ila 79 yaşındakilerde 200. COVID-19 ile beklenen ölümler, aşıların ölümü ve aşı alımını önlemede ne kadar etkili olduğuna dair gerçek dünya verileri kullanılarak tahmin edildi.(...)" (106)
COVID-19 aşısı olduktan sonra ölme ihtimali neredeyse hiç yok. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinden alınan son verilere göre, yıldırım çarpma olasılığınız üç kat daha fazla. Ancak sosyal medya akışınıza bakarak bunu bilmiyor olabilirsiniz. Yeni bir NPR analizi, aşılarla ölümü birbirine bağlayan makalelerin bu yıl çevrimiçi içerikle en çok ilgilenen makaleler arasında olduğunu ve insanların aşı almadaki gerçek riski yargılama yeteneğini engelleyebilecek bir şekilde viral hale geldiğini buldu. Bulgular ayrıca çevrimiçi yanlış bilgilendirmede daha geniş bir eğilimi göstermektedir: Sosyal medya platformları, sağlıkla ilgili yanlış iddiaları açıkça ortadan kaldırmak için daha fazla çaba sarf ederken, kötü oyuncular yanıltıcı anlatıları yönlendirmek için kirazların topladığı gerçeklere dönüyor. Uzmanlar, bu hikâyelerin şirketlerin ılımlı olmasının çok daha zor olduğunu söylüyorlar, ancak bunlar, çarpık ve yanlış bir dünya görüşü yaratma konusunda aynı net etkiye sahip olabilirler. Chapel Hill'deki North Carolina Üniversitesi'nde iletişim profesörü olan Deen Freelon, "Bu gerçekten sinsi bir sorun" dedi. "Sosyal medya şirketleri dezenformasyona karşı sert bir tutum sergilediler; yanılgılara karşı benzer şekilde sert bir tavır almadılar."(....)" (107)
"COVID-19 aşısında tereddüt, binlerce ekstra ölüme yol açabilir.
İmparatorluk epidemiyologları, COVID-19 aşıları konusundaki tereddütlerin iki yıllık bir süre içinde binlerce ekstra ölüme yol açabileceğini gösteriyor. Aşıyı reddeden veya erteleyen çok sayıda insan, ideal aşı alımına kıyasla ölüm oranını sekiz kata kadar artırabilir. Ekip, bu kararsızlığın, yüksek etkinliğe sahip bir aşı için iki yıllık bir süre boyunca milyon nüfus başına fazladan 236 ölüme yol açacağını tahmin ediyor. Aşı tereddütleri, dünya çapında SARS-CoV-2 aşılarının başarılı bir şekilde yayılmasını tehdit etme potansiyeline sahiptir. Bulgular, Imperial College COVID-19 Yanıt Ekibi tarafından yeni bir çevrimiçi raporda yayınlandı. Bu son rapor, aşı tereddütünün pandeminin kontrolü ve farmasötik olmayan müdahalelerin (NPI'ler) gevşetilmesi üzerindeki potansiyel etkisini değerlendiriyor.(....)" (108)
"Kan Pıhtıları, Anafilaksi ve Diğer Aşı Korkuları Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Covid aşıları, şu ana kadar dünya çapında yaklaşık 3 milyon kişinin ölümüne neden olan bir hastalığı önlemek için tasarlanmıştır. Bununla birlikte, hiçbir ilaç tamamen zararsız değildir. Amaç, faydaların risklerden daha ağır basmasını sağlamaktır. Şimdiye kadar aşılar, nispeten az sayıda kan pıhtılaşması vakasına ve anafilaksi adı verilen ciddi, ancak tedavi edilebilir alerjik reaksiyonlara bağlanmıştır. Bell felci olarak bilinen geçici bir yüz felci veya zayıflığına neden olan aşılar ve başka türlü açıklanamayan ölümler hakkındaki diğer endişeler haklı kanıtlanamamıştır.(....)" (109)
- COVİD-19 VE AŞILARI, NÜFUS AZALTMA GİRİŞİMLERİ Mİ?
"Kanadalı Doktor gag düzenine meydan okuyor ve halka, moderna covid enjeksiyonlarının kendi toplumundaki yerli halkı nasıl öldürdüğünü ve kalıcı olarak sakat bıraktığını anlatıyor.
Charles Hoffe, Kanada, British Columbia'daki küçük, kırsal Lytton kasabasında 28 yıldır tıp doktoru olarak çalışıyor. Kasaba birçok yerli gruptan ve "İlk Milletler" den oluşuyor. Dr. Hoffe'ye 900 doz Moderna deneysel COVID-19 enjeksiyonu verildiğinde, dozları Lytton Tıp Kliniği aracılığıyla isteyenlere uyguladı. Kendisine enjekte etmemeyi seçti. Dr. Hoffe, Yerli İlk Milletler topluluğundan 900 kişiye enjekte edilmesinin sonucunun, 2 kişinin anafilaktik şoka girmesi, bir kişinin öldüğü ve birkaç kişinin kalıcı sakatlık gibi görünen bir durumdan muzdarip olması olduğunu bildirdi. Hastalarından birinin şu anda ne kadar acı çektiğini ve ölümü yaşama tercih ettiğini anlatıyor. Buna karşılık, geçen yıl COVID-19 virüsü nedeniyle toplulukta hiç kimse ölmedi veya kalıcı olarak sakat kalmadı. Dr. Hoffe, bu olumsuz reaksiyonları kendi bölgesinde eczacılar, hemşireler ve doktorları içeren Moderna çekimlerinin yayılmasından sorumlu olan topluluğundaki tıbbi personele e-posta yoluyla bildirdi ve toplamda yaklaşık 18 kişi. E-postası, gördüğü yan etkilerle ilgili ciddi endişelerini dile getirdi ve enjeksiyonları bir süre duraklatmaları gerekip gerekmediğini sordu.
48 saat içinde İç Sağlık Otoritesindeki üstlerinden kendisini “aşı tereddütüne” neden olmakla suçlayan çok sert bir azar aldığını ve onu BC Koleji Doktorlar ve Cerrahlar Koleji'ne rapor edeceklerini bildirdi. Ona karşı bir şaka emri çıkararak Moderna çekimleri hakkında olumsuz bir şey söylemesini yasakladılar. Dr. Hoffe, Doktorlar ve Cerrahlar Koleji'nin doktorların kariyerlerini kapatma veya ağır bir şekilde para cezası verme konusunda büyük yetkiye sahip olması nedeniyle, konuşma yapmaktan çok korkan diğer doktorlara karşı kullanılan bir sindirme yöntemi olduğunu açıklıyor. Ertesi hafta daha fazla yaralanma görmeye devam ettikçe, öğürme emrine çok kızdı. Enjeksiyonlarla ilgili herhangi bir endişesi varsa, Moderna'nın yayılmasından sorumlu tıbbi sağlık görevlisi ile iletişime geçmesi gerektiği söylendi. Yaptı, ama bir cevap almadığında, Britanya Kolumbiyası İl Sağlık Görevlisi Dr. Bonnie Henry'ye doğrudan açık bir mektup yazmaya karar verdi. İşte mektubun bir kopyası. (....)" (41)
"Eski Pfizer Başkan Yardımcısı: Covid Vax Büyük Nüfus Azaltma Aracı Olabilir
America's Frontline Doctors (AFLDS), eski Pfizer Başkan Yardımcısı ve Baş Bilim Sorumlusu Dr. Mike Yeadon ile COVID-19 aşısı, hidroksiklorokin ve ivermektin, düzenleyici makamlar ve daha fazlası hakkındaki görüşleri hakkında konuştu. Başlangıçta Dr. Yeadon, “Dünya nüfusunun büyük bir kısmına karşı işlenen insanlığa karşı küresel suçların gayet iyi farkındayım. Büyük bir korku hissediyorum, ancak Kanada'daki Rocco Galati ve Almanya'daki Reiner Fuellmich gibi çok sayıda yetenekli avukat grubuna uzman tanıklığı yapmaktan caydırılmıyorum. Kötülüğün (40 yıllık bir araştırma kariyerinde daha önce yaptığım bir karar değil) ve tehlikeli ürünlerin mevcudiyetinde olduğumuzdan kesinlikle şüphem yok. " "Birleşik Krallık'ta, yetkililerin olabildiğince çok nüfusa" aşı "uygulanmasına yol açacak bir kursa yöneldiği çok açık. Bu deliliktir, çünkü bu ajanlar meşru olsa bile, korumaya yalnızca virüsten önemli ölçüde yüksek ölüm riski altında olanlar tarafından ihtiyaç duyulur. Bu insanlarda risklerin katlanmaya değer olduğuna dair bir tartışma bile olabilir. Ve kesinlikle benim "mekanik" dediğim riskler var: çalışma şekillerinde yerleşik.
Ama diğer tüm insanlar, sağlıklı olanlar ve 60 yaşından küçükler, belki biraz daha yaşlı olanlar, virüsten yok olmuyorlar. Bu büyük grupta, yeni bir şey uygulamak tamamen etik değildir ve birkaç ay sonra istenmeyen etkilerin ortaya çıkma potansiyeli tamamen karakterize edilmemiştir. “Başka hiçbir çağda niyet olarak belirtilen şeyi yapmak akıllıca olmazdı. "Bunu kesin olarak bildiğim için ve onu kullananların da bunu bildiğini bildiğim için, sormalıyız: Onların nedeni nedir? "Bilmiyor olsam da, güçlü teorik cevaplarım var, bunlardan yalnızca biri parayla ilgili ve bu sebep işe yaramıyor, çünkü aynı kuantuma birim maliyeti iki katına çıkararak ve aracıya yarıya kadar vererek ulaşılabilir. insanlar. İkilem çözüldü. Yani bu başka bir şey. Nüfusun tamamı tarafından küçük çocukların ve nihayetinde bebeklerin ağa dahil edilmesinin amaçlandığı ve ben bunu kötü bir davranış olarak yorumluyorum. Bunun tıbbi bir gerekçesi yok. Bu 'aşıların' tasarımının, alıcıların vücutlarında kendi kendine olumsuz biyolojik etkileri olan ve bazı insanlarda zararlı olan (kan pıhtılaşmasını başlatan ve bağışıklığı aktive eden) başak proteinin ekspresyonuyla sonuçlandığını bildiğim kadarıyla. tamamlayıcı sistem ') Bu virüsten risk altında olmayanların, bu ajanların istenmeyen etkilerinin ortaya çıkma riskine maruz kalmaması gerektiğini belirtmeye kararlıyım. "" (42)
"Alman Mikrobiyolog: Dünya Nüfusunu Azaltmak İçin "Bu COVID Aşılarıyla İnsanları Öldürüyorlar".
The New American dergisinin Kıdemli Editörü Alex Newman ile yapılan bu özel röportajda, dünyaca ünlü Alman-Tayland-Amerikalı mikrobiyolog Dr. Sucharit Bhakdi, COVID histerisinin yalanlara dayandığı ve COVID "aşılarının" küresel bir felakete neden olacağı konusunda uyarıyor. ve insan nüfusunun azımsanması. Başlayarak, PCR testinin bilim dışı bir şekilde korku üretmek için kötüye kullanıldığını açıklıyor. Daha sonra, mRNA aşılarının insan vücuduna ne yapacağını terimlerle ve herkesin anlayabileceği analojilerle açıklıyor. Diğer endişelerin yanı sıra, büyük ölümcül pıhtılaşmanın yanı sıra insan vücudunu yok edecek bağışıklık sistemi tepkileri bekliyor. Son olarak, bir Fox News röportajında viral hale gelen bir “kıyamet” konusunda uyarıda bulunan Bhakdi, sorumlu kişilerin cezai kovuşturmaya uğraması ve bu küresel deneyin derhal durdurulması çağrısında bulunuyor. Bu Rumble kanalımızdan. Yakında Bitchute kanalımızda da mevcut olacaktır. (....)" (43)
"Dr. Bhakdi, dünya nüfusunu azaltmak için COVID çekimleri konusunda uyarıyor.
The New American dergisinin Kıdemli Editörü Alex Newman ile yapılan bu özel röportajda, dünyaca ünlü Alman-Tayland-Amerikalı mikrobiyolog Dr. Sucharit Bhakdi, COVID histerisinin yalanlara dayandığı ve COVID "aşılarının" küresel bir felakete neden olacağı konusunda uyarıyor. ve insan nüfusunun azımsanması. Başlayarak, PCR testinin bilim dışı bir şekilde korku üretmek için kötüye kullanıldığını açıklıyor. Daha sonra, mRNA aşılarının insan vücuduna ne yapacağını terimlerle ve herkesin anlayabileceği analojilerle açıklıyor. Diğer endişelerin yanı sıra, büyük ölümcül pıhtılaşmanın yanı sıra insan vücudunu yok edecek bağışıklık sistemi tepkileri bekliyor. Son olarak, bir Fox News röportajında viral hale gelen bir “kıyamet” konusunda uyarıda bulunan Bhakdi, sorumlu kişilerin cezai kovuşturmaya uğraması ve bu küresel deneyin derhal durdurulması çağrısında bulunuyor.(....)" (44)
"AŞI = KIYAMET.. DÜNYA NÜFUSUNU AZALTACAKLAR!
Dr. Sucharit BHAKDI, COVİD-19 aşıları, “DÜNYA NÜFUSUNU AZALTACAĞI” konusunda UYARI da bulundu. Dünyaca ünlü Alman-Taylandlı-Amerikalı mikrobiyolog Dr. Bhakdi, The New American dergisinin Kıdemli Editörü Alex Newman ile özel bir röportaj yaptı. COVID-19 histerisinin yalanlara dayandığı ve COVID, "aşılarının" küresel bir felakete ve insan nüfusunun yok olmasına neden olacağına ilişkin endişelerini anlatan Dr. Bhakdi, daha öncede PCR testin bilim dışı bir şekilde korku üretmek için kötüye kullanıldığını da açıklamıştı. Dr. Bhakdi mRNA aşılarının insan vücuduna ne yapacağını herkesin anlayacağı bir şekilde anlatıyor ve endişelerini dile getiriyor! En büyük endişesi ise CV19 aşısında ölümcül pıhtılaşma ve bağışıklık sistemine vereceği zarara olan tepkisi.(.....)" (45)
*VE DİĞERLERİ
“CANAVARIN DAMGASI
(İlgili araştırma yazısı 28 Mayıs 2020 tarihinde yazılmıştır!) Öngörüsel programlama nedir, duydunuz mu? Bu, insanları sosyal değişimlere hazırlamak için medya tarafından sağlanan psikolojik şartlandırmadır. Bilirsiniz, örneğin 11 Eylül gibi bir olaydan sonra, o ana dek sunduğu tüm ipuçlarını finalinde bağlayan ve cinayeti açıklığa kavuşturan gerilim filmlerinde olduğu gibi; insanlar öncesinde bu tarz ipuçlarının medya aracılığıyla verildiğinin farkına varmaya başlamıştı. Sadece 11 Eylül için, 1950’lerden 2001’in Eylül ayına dek, sinema, çizgi film, dizi, çizgi roman, kitap, dergi hatta albüm kapağı gibi öngörüsel programlama araçlarının işlediği birçok medya çıktısı sayabiliriz.
Peki ya Covid-19’la tanıştırılmış olabilir miyiz? Hafızalarımızda bir yerde medya eliyle yerleştirilmiş birtakım verileri gün yüzüne çıkarmak kısa bir medya taraması yapmakla mümkün hale gelebilir mi? 1981 yılında Dean Koontz adlı yazarın çıkardığı, “The Eyes of Darkness” kitabında 2020 yılında, Wuhan-400 olarak tanımlı bir virüsün Çin’de laboratuvar ortamında üretilip tüm dünyaya yayıldığı ve milyonlarca insanın ölümüne yol açtığı anlatılır. Slyvia Browne ve Lindsay Harrison tarafından 2008 yılında yayınlanan, “End of Days” adlı kitapta yine açıkça 2020 yılında akciğerleri ve bronşları etkileyen bir salgının yaşanacağı haber verilir. (.....)" (46)
"ÖNEMLİ OLAN POZİTİF TEST ve DNA
TEST NÜFUSUN %5-6’SINA GELDİĞİNDE BİTECEK (Mi!?) Türkiye'de Pozitif TEST sayısı 4,98 Milyona ulaştığı gün tıpkı İngilizlerin tasmasını gevşettikleri gibi bizimkini de gevşetecekler. Türkiye'de Pozitif TEST sayısı 4,5 Milyon, Yani çeteye gereken alt limit olan nüfusun %5'ini buldu, çete testten istediğini aldı. Ama, İngiliz bütün kirli yollarda önde yürüdüğü için onu örnek almalıyız! İngilizlerin tasmasını gevşetmeleri için %6'yı geçmeleri beklendi. Zaten Pandemi Peygamberi Bill'de yazısında toplumun %5-6 sının verileri gerekli diyor. 83 Milyonsa Nüfus, 4,98 Milyon Pozitif Test sayısına ulaştığımız gün tıpkı İngilizlerin tasmasını gevşettikleri gibi bizimkini de gevşetecekler. Neden? (...)" (47)
"BİLİMSEL PCR TEST DOLANDIRICILIĞI
PCR İLE VİRÜS YAYILMASINA NEDEN OLAN DROSTEN’İN UTANÇ VERİCİ ÖZEL DOSYASI
PCR’DA YANLIŞ POZİTİFİN SIRRI DSÖ PROTOKÜLÜNDE
“EFSANEVİ BİR SAHTEKAR.. Dünya’da COVİD-19 adını verdikleri virüsün yayılmasında Bill Gates ve DSÖ ile işbirliği yapan, Alman hükümetinin virolog danışmanı, KORONA tespiti için PCR testleri geliştiricisi Christian Drosten'ın gizli dosyaları ortaya çıktı!... Alman virolog Prof. Dr. Christian Drosten, mevcut taç krizinin yüzü olunca Haftalık Stern dergisi Mart 2020'de manşetine taşıdı. Adı Koronavirüs viroloğuna çıkan Christian Drosten ilk zamanlarda, Almanya’nın en çok aranan adamı oldu." [1] Çünkü Christian Drosten’in 17 Ocak 2020'de DSÖ tarafından Korona’yı tanımak için kabul edilen [ rezil ] PCR testi, daha sonra dünya çapında SARS-CoV-2 Koronavirüsü tespit etmek için standart yöntem olarak kullanıldı. Fakat DSÖ’nün ilk önce imzasız yayınlanan makalesi protokole dönüşünce, hata yapıldığı anlaşıldı. (.....)" (48)
"5 Doktor covid-19 enjeksiyonlarının biyolojik silahlar olduğu konusunda hemfikir ve bu konuda ne yapılacağını tartışıyor.
Son günlerde raporlar, deneysel COVID-19 aşılarını ALMAMAYI seçen, ancak onları alanlara maruz kalan ve bu tamamen "aşılanmış" insanlardan gelen enfeksiyonlar gibi görünen ve esasen etkilenen menstrüasyon (adet kanaması) zorlukları bildiren kadınlar, ağır kanamalı düşükler ve anne sütünün azalması.. Health Impact News'te düzenli olarak burada yer aldığımız muhalif doktor ve bilim adamlarından herhangi birinin bu sorunları ele alıp almayacağını görmek için haber kaynağımı izliyordum. Neyse ki, ABD'de geçmişte burada Health Impact News'te yer aldığımız ve bu konuyu ele almak için oldukça nitelikli olan 5 doktordan oluşan bir ekip, bu sorunları ele almak için birkaç gün önce bir yuvarlak masa tartışması düzenledi. . Tartıştıkları konular şu anda ABD'deki (ve dünyadaki) TÜMLERimizi etkiliyor ve bu videoyu izlemek için 79 dakikanızı ayırmanız zorunlu. Bu yüksek vasıflı doktorlar sadece bunun neden olduğunu düşündüklerini tartışmakla kalmıyor, aynı zamanda sonunda kendimizi korumak ve dünyayı küçültmek isteyen Küreselcilerin insan ırkına yönelik bu saldırısını durdurmak için şu anda ne yapabileceğimiz konusunda pratik tavsiyeler veriyorlar. nüfus. Bu doktorların her biri, bu aşıların aşı OLMADIĞINA, insanları öldürmek için tasarlanmış biyolojik silahlar olduğuna inanıyor. Bu videoya rastladığınızda başka ne yapıyor olursanız olun, günün geri kalanında yaptığınız başka herhangi bir şeyin bu videoyu izlemekten daha önemli olması pek olası değildir, böylece sansürlenen bu enjeksiyonların kötü etkileri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. kurumsal medyada ve Big Tech sosyal medyasında.(....)" (117)
"Dünyanın dört bir yanındaki doktorlar korkunç bir uyarı yayınlıyor: covid aşısı olmayın!
Big Pharma Kurumsal Medyası ve Big Tech sansürü ile mücadele etme çabası içinde, dünyanın dört bir yanındaki doktorlar, kitleleri, deneysel COVID aşılarının, dünyanın dört bir yanındaki askeri güçler tarafından desteklenen şüphesiz halka kitlesel olarak enjekte edilmesinin yıkıcı etkileri konusunda uyarmaya çalışıyorlar. . Bu doktorları, hemşireleri, bilim adamlarını ve diğer sağlık profesyonellerini böylesine ateşli bir savunma yapmaları için ne motive edebilir? Dünyadaki ülkelerin vatandaşlarına uygulanacak yeni bir aşı sınıfının gizli tehlikeleri hakkında halkı eğitmek için zaman ayırarak ne kazanmaları gerekiyor? KAZANACAK HİÇBİR ŞEYLERİ ve kariyerleri ve hatta muhtemelen hayatları dahil kaybedecek çok şeyleri var. Peki bunu neden yapıyorlar? Yeni COVID aşıları aslında "güvenli ve etkili" ise bu doktorlar ve profesyoneller neden bu kadar sansürleniyor? Medya ve hükümet, halkın bilmesini istemedikleri şey nedir? Bunu yapıyorlar çünkü buradaki GERÇEK bilimi gerçekten anlayan ve bu çok toksik ve tehlikeli aşıyı almayı seçenlerin yıkıcı potansiyel sonuçlarını bilen doktorlar ve bilim adamları ve mümkün olduğunca çok insanı bu aşıdan kurtarmaya çalışıyorlar. Bu aşının neden olacağı katliam, ÖLÜM, beyin yaralanmaları, yaşam boyu otoimmün hastalık, kısırlık ve daha fazlasını içerecek.(....)" (118)
"Aşılanan insanlar biyolojik saatli bombalar üzerinde yürüyorlar ve topluma yönelik bir TEHDİT.
Kendi vücutlarında oldukça bulaşıcı süper suşların oluşumunu hızlandıran deneysel bir aşı enjekte edilecek kadar cahil insanlar, biyolojik saatli bombalarda yürüyorlar ve toplum için bir tehdit. Küreselciler bunu biliyorlar ve küresel kitlesel imha hedefleriyle tutarlı olarak, en tehlikeli ve en bulaşıcı insanlara “aşı pasaportları” veriyorlar, böylece toplumda özgürce dolaşıp süper tür virüslerini çok uzaklara yayabiliyorlar. Yine, bunların hepsi tasarım gereğidir. En güvenli insanlar, doğuştan gelen güçlü bağışıklık sistemlerine sahip olan ve herhangi bir tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymadan koronavirüse karşı halihazırda antikorlar oluşturmuş kişilerdir. Bu, çoğu insanda D vitamini, çinko, beslenme, dinlendirici uyku ve toksik yiyecek ve ilaçlardan kaçınma yardımı ile kolayca başarılır. Yine de "bilim" endüstrisinin tamamı, doğuştan gelen bağışıklık için herhangi bir rolü tanımayı reddediyor ve bireylerin kendi başlarına oluşturdukları antikorların herhangi bir işleve hizmet ettiği kabul edilmiyor. Örneğin, Tanrı'nın verdiği bağışıklık sistemi sayesinde patojeni zaten yenmiş olsanız bile, kendi doğuştan gelen bağışıklığınızı göstererek bir "antikor pasaportu" alamazsınız. Modern "bilim" - buna cesaret edersek bile - bağışıklık sisteminizin olmadığına ve vücudunuzun işlev görmesi için mRNA aşıları tarafından ele geçirilmesi gerektiğine inanmanızı istiyor. Bu devasa, tehlikeli bir yalan ve dünyadaki hemen hemen her medya kuruluşu, tıp dergisi ve tıbbi “otorite” tarafından tekrarlanıyor (tabii ki çoğu ÇKP'nin Batı uluslarını yok etmesi için çalışıyor). Herhangi biri için kilitlenme, karantina ve maske gerekli olacaksa, aşılanmalıdır! Toplum için en tehlikeli olan ve mevcut aşılara karşı tam bağışıklık sergileyen süper suşları başkalarına bulaştırma olasılığı en yüksek olanlar aşılanmış kişilerdir. Başka bir deyişle, aşılar zaten büyük ölçüde modası geçmiş durumda. Hızlı mutasyonlarla başa çıkabilen ve aşı endüstrisinin başka bir "covid güçlendirici aşı" sunması için 10 aydan fazla beklemek yerine onları birkaç saat içinde yenebilen, yalnızca doğuştan gelen insan bağışıklık sistemidir. Aşı endüstrisi, tıpkı antibiyotiklerin hastane ortamlarında sonsuza dek süper böcekleri kovaladığı gibi, bu varyantları ve mutant suşları sonsuza kadar kovalayacak. Yine de bugün, tüm dünya aşı / biyo-silah endüstrisi için süper güç fabrikası ve gerçekte burada çok daha kötü bir şey var.
" Fauci, NIH ve CCP, nihai soykırım biyolojik silahlarını hızlandırmak için milyarlarca insanın biyolojik silah fabrikaları olarak hizmet etmesine ihtiyaç duydu." Fauci, NIH ve CCP'nin insanlığı yok edecek ölümcül bir biyolojik silah inşa etmekte gerçekten başarılı olamadığı ortaya çıktı. Yaptıkları silah - SARS-COV-2 - sadece milyarlarca insanı kendi vücutlarını biyo-silah fabrikalarına dönüştürecek aşıları almaya ikna etmeyi amaçlıyordu, böylece mutasyon gelişimi küresel olarak ilerleyebilecekti. Bu şekilde, merkezi biyo-silah aşısı askeri kompleksi, biyolojik silah geliştirme programını vahşi doğada nispeten hafif bir tür salgılayarak ve onu süper tür adaptasyonlarını hızlandırmak için bir aşı ile takip ederek "merkezden uzaklaştırmayı" başardı. Aslında, aşıyı yaptıran her insan artık yürüyen bir biyo-silah fabrikasıdır, aşı pasaportlarının yardımıyla süper suşları çalkalayarak toplumun her yerine “saçar”. Kruvaziyer hatları, spor sahaları, havayolları, üniversiteler ve diğer kuruluşlar artık normal faaliyetlerine devam etmelerine izin verecekleri için "yalnızca aşılanmış" politikaları duyururken, bir sonraki küresel öldürücü viral suşu yaymak için "mükemmel fırtına" koşulları yaratıyorlar. aşılanmış bir kişide rastgele mutasyonların sonucu, genetik laboratuvarda kasıtlı mühendislik değil. Aşının gerçek tıbbi amacı, daha az öldürücü olan türleri ortadan kaldırmak ve daha ölümcül türlerin oluşumunu hızlandıran viral adaptasyon baskıları sağlamaktır. Bunların hepsi tasarım gereğiydi. Laboratuvarda mükemmel silahı tasarlayamayacaklarını biliyorlardı… İnsanları laboratuvar deneyleri olarak yürütmeleri için yerleştirmeleri gerekiyordu. Ve aşı tam olarak bunu başardı. Aşı olan kişilerin etrafta olması tehlikelidir. Şimdi, aşılananların bedenlerinde mutasyona uğrayan katil "süper gerilim" dalgasından kurtulmak isteyen herkes, aşılanmış insanlardan uzak durmanın bir ölüm kalım meselesi olabileceğini anlamalıdır. En tehlikeli olan ve bu nedenle topluma en çok erişim hakkı olan aşılananlardır. Bu gönüllü biyo-silah gönüllüleri, kendi bencillikleri ve bilimsel cehaletiyle, insanlığa karşı hayal edilebilecek en büyük suçu gerçekleştirmeye yardım ediyor: Milyarlarca gönüllü gönüllünün hizmet etmeye istekli olduğu, merkezi olmayan, hızlandırılmış, uyarlanabilir genetik şekillendirme yoluyla güçlenen küresel bir veba mutasyon laboratuarları olarak. Canlı insan denekler üzerindeki bu küresel tıbbi deneyin ölçeği, tüm Nazi rejimini utandırıyor. Bir sonraki ölüm dalgası geldiğinde, aşılanmayanların gittikçe artan bir şekilde hiçbir yere gitmesine izin verilmese de, medya elbette aşılanmamışları suçlayacak. Kendilerini ve başkalarını öldürecek olan aşı olanlardır, bu yüzden onların bir "aşı intihar kültünün" parçası olduklarını söylüyorum." (119)
Covid-19 ve aşıları ile ilgili topluma açıklanmayanlar..(122)
"Rappeh, Kilitlenmelere Karşı Yeni Bir İsrail Siyasi Partisi - Tamar Yonah Gösterisi [ses]
Tedavi, hastalıktan çok daha kötü hale geldi. Öyleyse, Sol-Sağ siyasi yelpazedeki kızgın İsrailliler konuşuyor. Şimdi Dr. Arieh Avni'nin yönetiminde, bilgilendirilmiş rıza üzerine inşa edilmiş yeni bir İsrail siyasi partisi olan "Rappeh" adlı yeni bir siyasi parti kuruldu. Artık zorla tecrit yok, aşı yapmaya zorlama yok ve Rappeh partisinin belirttiği gibi, hükümetin koronavirüs pandemisine karşı verdiği mücadele kapsamında İsrail vatandaşlarından elinden alınan insan ve kişisel tıbbi hakların iadesi yok. Ayrıca İsrail, ABD Başkanı Joe Biden'dan "soğuk omuz" alıyor. Hâlâ İsrail Başbakanı Netanyahu'yu aramadı ve Suudi Arabistan'a ABD'nin Ortadoğu müttefiklerine bir çağrı da yapmadı. Neden bu ABD müttefikleri yeni yönetim tarafından 'ayağa kalkıyor'? Tamar’ın konukları: Sağlık danışmanı, sağlık ve güvenlik araştırmacısı, politik aktivist ve yazar olan Rappeh partisinin İngilizce sözcüsü Ilana Rachel Daniel. Facebook sayfalarını "Rappeh - Yalnızca Sağlık" adresinde ziyaret edin: (....)" (121)
"İSRAİL'DEN DÜNYAYA AÇILIŞ !!! (NL + ENG altyazıları)
Ilana Rachel Daniel, İsrail'in başkenti Kudüs'ten uluslararası yardım için duygusal bir çığlık attı. Hükümet rekor bir hızla, hamile kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere tüm nüfusu koronavirüse karşı aşılamaktadır. BLCKBX stüdyosundan Flavio Pasquino'ya Ilana'ya, "Sivil haklar bir kenara bırakılıyor ve insanların aşı olmadıkça veya bazı iş yerlerinde, 2-3 günde bir tekrarlanan PCR testlerinden sonra toplumdaki birden fazla yere katılmalarına izin verilmiyor" Telegram'da daha da duygusal bir ses klibinin ardından Ilana'yı takip eden canlı yayın bağlantısı aracılığıyla. Ilana Yeşil Geçiş, Özgürlük Bileziği, mRNA aşısı ve insan hakları ihlallerinden bahsediyor. Yaklaşık 25 yıl önce ABD'den Kudüs'e göç eden Ilana Rachel, "Faşizmi anımsatıyor," dedi. Ilana Rachel, Kudüs'te, şiddetle karşı çıkan yeni bir siyasi insan hakları partisi (Rappeh) için sağlık danışmanı, aktivist ve bilgi sorumlusu olarak aktiftir. rejim tarafından. Hem ana akım medyada hem de sosyal medyada acımasızca sansürlendi ve parti üyeleri günlük hayatlarında engellendi." (120)
DR.Vernon Coleman köşesi..
(Makale ve videoları..)
** KİTAP : Vernon Coleman'ın 'Covid-19: Tarihin En Büyük Aldatmacası (Covid-19: The Greatest Hoax in History)' adlı yasaklı kitabının ÜCRETSİz PDF'si (İNGİLİZCE) (178)
** KİTAP : "Covid-19 - Tarihteki En Büyük Aldatmaca (2020), E-Kitap, (Covid-19: The Greatest Hoax in History) (179)
NOT : DR.Vernon Coleman, bu kitabının PDF olanı ücretsiz olarak okunmasını sağlamış. Kendi sitesinde linkide var. İngilizce bilenler bu kitaptan çok faydalanabilirler..
DR.Vernon Coleman,pic(181)
KİMDİR? : DR.Vernon Coleman, dünyaca tanınmış ve kitapları bestseller olan İngiliz bir yazardır. Özellikle (sağlıkla ilgili bilinen ve/veya bilinmeyen) "sağlık gerçekleri" ile ilgili yazmış olduğu kitaplar,yazılar,makaleler nedeniyle sadece kendi ülkesinde değil dünyadaki diğer doktorların,ilaç ve aşı şirketlerinin adeta korkulu rüyası haline gelmiştir. 🙂 Yazar ayrıca ana akım medyanın, toplumu aldatıcı tek yanlı propagandalarını da gün yüzüne çıkarttığı için, ana akım medya tarafından adeta "istenmeyen adam" ilan edilmiş durumda.. Eskiden kendisini yere göğe sığdıramayan medya, özellikle de bu covid-19 plandemisindeki gerçekleri açıkladıktan sonra, şimdilerde onu adeta hedef tahtasına oturtmuş durumda..
DR.Vernon Coleman'ın parmakla dahi sayamayacağınız düzinelerce makalesi ve (büyük ihtimalle) bunlardan oluşan kitapları bulunuyor. Makalelerini analiz ettiğinizde, makaleleri daha çok "devletler,küresel sermaye ve küresel güçler" tarafından özellikle de "sağlık,güvenlik ve insan hakları" vb gibi alanlarda "toplumlara karşı işlenen yanlışlar,hatalar ve çeşitli suçları" içeren bilgilerin ortaya çıkarılmasıyla ilgili, çok kapsamlı araştırma bilgilerinden ve kendisine ait çeşitli öngörülerden oluştuğunu görebiliyorsunuz..Bu öngörülerin, araştırma verilerine dayanarak yapıldığını da anlayabiliyorsunuz..
DR.Vernon Coleman'ın özellikle de covid-19 ve aşıları hakkındaki araştırma ve öngörüleri gerçekten okunmaya değer. Bu nedenle, İngilizce olan seçtiğimiz bazı önemli makalelerini, Türkçeye çevirerek, burada yayınlamayı uygun gördük. DR.Vernon Coleman, bu makalelerin (telif hakkı kendisinde olmak üzere) paylaşılmasından yana olduğu için bunları Türkçeye çevirerek paylaşmakda pek sakınca görmedik..
Türkçe çevirilerde bazı hatalar olabilir. Makalelerin orjinalini kaynak adreslerine giderek,gerçeğini okuyabilirler.. Yine aynı adreste, ana sayfasından DR.Vernon Coleman'ın tüm makale ve videolarına ulaşabilmekde mümkündür. Ayrıca DR.Vernon Coleman'ın o kadar çok makalesi vardı ki, hangisini seçeceğimizi şaşırdık. Sizler bu adrese giderek daha fazla makaleye ulaşabilir ve ilginizi çekenleri Türkçeye çevirip-kendi sitenizde paylaşabilirsiniz.. Tabii kaynak adresini ve kime ait olduğunu da belirterek.. :)
DR.Vernon Coleman'ı nereden bulduk? ; Sosyal medyada DR.Vernon Coleman'a ait olduğu iddia edilen "aşılanan tüm insanlar sonbaharda ölmeye başlayacak" başlıklı bazı bilgilere rastlamıştık. Kaynak falan yoktu ve sadece isim belirtiliyordu. Bu nedenle bu haberin doğruluğunu araştırmak için, DR.Vernon Coleman'la ilgili bilgi edinmeye başladık. DR.Vernon Coleman'ın kendi sitesine rastgeldik. Ve burayı didik araştırdık ve youtube gibi video platformlarına da baktık ama bu bilgiyle ilgili birşey bulamadık. Yada bizim gözümüzden kaçmış da olabilir.. Çünkü DR.Vernon Coleman'ın çok sayıda makalesi ve videosu vardı. Bunlardan birinde olabilir. Bilemeyeceğiz artık, bilgi doğru/yanlış da olabilir. Böyle bir bilgiye rastlamadık ama bu bilgiye yakın bilgilere rastlamıştık. Yani covid-19 ve aşıları hakkında araştırmalara dayalı çeşitli araştırma ve öngörülerden oluşan bilgilerdi. Onları da zaten aşağıda Türkçe'ye çevirdiğimiz makalelerinde okuyabilirsiniz.. Gerçekten çok önemli bilgiler var. Neyse fazla konuşmayalım..Zaten bu sayfadaki yazı çok uzun oldu. Kısa tutalım..Hadi size iyi okumalar..🙂
"Aşılar Kaç Kişi Öldürüyor?
Aşıların kaç kişiyi öldürdüğünü veya kaç kişiyi öldüreceğini kimse bilmiyor. Ancak ana akım medyanın bu ölümlerin çoğundan bahsettiğini görmemiş olsam da, insanlar aşı yapıldıktan sonra çoktan ölmüş veya yaralanmıştır:
-VAERS kaynaklı en son covid aşı ölümleri ve yaralanmaları
-openvaers.com covid verileri (aşı yan etkilerinin yalnızca % 1'inin rapor edildiği tahmin edilmektedir)
-MARUZ KALDI - Birleşik Krallık'ta Pfizer aşısı. Ölümler ve yaralanmalar şunları içerir: felç, kalp krizi, düşükler, Bell's Palsy, sinir sistemi bozuklukları, bağışıklık sistemi bozuklukları, psikiyatrik bozukluklar ve körlük.
Pek çok insan, covid aşısından - Son AstraZeneca ölümleri ve yaralanmalarından sonra artık kör. Körlüğün yanı sıra, birçok yaralanmanın bazıları şunlardır: felç, kalp krizi, düşük, sepsis, felç, Bell's Palsy, sağırlık ve covid-19.
Avrupa şüpheli advers ilaç reaksiyon raporları veri tabanı:
-AstraZeneca'nın vurulmasından 30 dakika sonra 65 yaşındaki kadın öldü
-Son olarak, aşı ölümleriyle ilgili ana akım haberler (video)
-Soru sormalıyız - baba aşıdan sonra öldü
-Aşının olumsuz etkilerinin acımasız gerçekliği - Nicola kocasının durumunu anlatıyor
-Ateş olmadan duman yok 3.Bölüm: Aşıya bağlı advers reaksiyonlar
-Gürcü hemşire, AstraZeneca covid-19 aşısı aldıktan sonra alerjik reaksiyondan öldü, Tiflis, İngiliz aşısını piyasaya sürmeye devam ediyor
-Kansas, Effingham'dan Jeanie M. Evans 68, 24 Mart 2021 Çarşamba günü Stormont-Vail Hastanesinde covid aşısına tepki nedeniyle beklenmedik bir şekilde öldü.
-Covid blog
-Japonya'da Pfizer aşısı yapılan kadın beyin kanamasından öldü
-Aşılardan sonra ABD ve İngiltere'de 70'ten fazla düşük (video)
-Sağlıklı Anne, Aşının İlk Dozunu Aldıktan Birkaç Saat Sonra Kardiyak Tutukluktan Öldü (kısa video)
-İtalya'da AstraZeneca aşısından birkaç saat sonra öğretmen öldü - Adam öldürme soruşturması başlatıldı
-Boks Şampiyonu Marvin Hagler 66 Yaşında Öldü
-Kısa süreli aşı sonrası Bell's Palsy'den muzdarip kadın (kısa video)
-Otopsi emri verilen 39 yaşındaki kadın ikinci Moderna aşısından 4 gün sonra öldü
-Deneysel mRNA aşılarından sonra bildirilen 34 spontan düşük ve ölü doğum vakası
-9 Avrupa ülkesi, ölümcül kan pıhtıları nedeniyle deneysel AstraZeneca covid aşılarını askıya aldı
-Whistleblower, deneysel covid enjeksiyonlarının ardından harap olmuş annelerin izini bırakan birçok hamilelik komplikasyonunu ortaya koyuyor
-Bilgi uçuran: Alman huzurevinde yaşayanların% 25'i Pfizer aşısından sonra öldü
-45 yaşındaki adam, ikinci doz COVID-19 aşısı yaptırdıktan sonra hayatını kaybetti
-Bir haftada covid aşılarının yaklaşık 4.000 artmasından sonra CDC'de yaralanma sayısı
-İkinci doz babamı ve diğerlerini öldürdü. Gelen son raporlar (video)
-Yunanistan'da bir adam, COVID-19'a karşı aşılamadan 8 dakika sonra öldü
-60 yaşında bir kadın ikinci covid-19 aşısını aldıktan saatler sonra öldü
-67 yaşındaki ikinci doz covid aşısından günler sonra öldü
-CA kadını covid aşısı oluyor ve aniden başka bir şeyden ölüyor
-59 yaşındaki sağlık çalışanı, covid aşısından saatler sonra öldü
-Koronavirüs aşılarının ardından CDC'ye bildirilen tüm ölümlerin üçte biri, aşılamadan sonraki 48 saat içinde meydana geldi
-1. Cilt: COVID-19 aşı ölümleri ve ağır yaralanmalarla ilgili sosyal medya gönderileri (video)
-Hollanda'da deneysel mRNA covid enjeksiyonundan 1 hafta sonra demanslı 22 yaşlı öldü
-Kovid aşısının yan etkisi - titreme, hayatım alt üst - Angela Lynn Story (video)
-Kovid-19 aşısının ordu kocamın kalbi üzerindeki etkileri (video)
-Hemşire, covid aşısı aldıktan sonra Bell's Palsy'yi geliştirir (video)
-Winconsin'li 28 yaşındaki bir anne, covid enjeksiyonunun ikinci dozundan sonra beyni öldü.
-58 yaşındaki kadın ilk doz Pfizer aşısı yaptırdıktan saatler sonra hayatını kaybetti
-İspanya'da 46 huzurevi sakini, covid aşısı olduktan sonra bir ay içinde öldü
-Yakın zamanlı aşı nedeniyle yaralanan kadının videosu
-36 yaşındaki doktor, ikinci doz covid aşısının ardından hayatını kaybetti
-Alman huzurevi ihbarcısı, yaşlıların covid aşısından sonra öldüğünü söyledi
-"Sinek gibi düşüyorlar" - Cesur huzurevi CNA konuşuyor.
-İsrail'de pek çok insanın covid aşısından sonra öldüğünü gösteren kısa video
-New York'ta aşı yapıldıktan 25 dakika sonra adam öldü
-FDA ve CDC yetkilileri, immün trombositopeni nedeniyle bir ölüm dahil 36 vakayı araştırıyor
-Cebelitarık: Ocak, bir ayda 71 ölü ile sona eriyor (aşı uygulaması 10 Ocak 2021'de başladı)
-COVID aşısı yapıldıktan kısa bir süre sonra düşükler ve ölü doğum
-19 yaşında, covid aşısı sonrası kalp iltihabı nedeniyle hastaneye kaldırıldı
-39 yaşındaki hemşire yardımcısı, covid aşısını aldıktan sonra 48 saat içinde öldü
-Doğal nedenler olarak etiketlenen covid aşısından ölen yaşlılar
-Kaliforniya, ölüm nedeniyle ilgili soruşturma sürerken, covid aşısı aldıktan saatler sonra öldü.
-Covid, 35 aşılanmış personeli ve bakım evinde yaşayanları enfekte etti
-X-ışını teknisyeni, covid aşısının ikinci dozunu aldıktan iki gün sonra öldü
-Basingstoke huzurevinde üç haftada 22 kişi hayatını kaybetti - 'Salgının sakinlerin koronavirüs aşılarını yaptırmaya başlamasıyla başladığı anlaşılıyor ...'
-Pediatride çalışan 41 yaşındaki Portekizli iki çocuk annesi, covid-19'a karşı aşı olduktan sadece iki gün sonra Porto'daki bir hastanede öldü.
-Norveç, covid-19'a karşı aşı olduktan sonra ölen iki huzurevi sakininin ölümlerini araştırıyor
-Çinli sağlık uzmanları, Norveç'te 23 yaşlı kişinin ölümünün ardından mRNA tabanlı covid-19 aşılarının kullanımını askıya almaya çağırdı.
-Florida'da, bir doktor covid-19 aşısı aldıktan sonra felç geçirdikten sonra öldü.
-32 yaşındaki bir tıp doktoru nöbet geçirdi ve covid-19 aşısını aldıktan sonra felç oldu.
-46 yaşında bir sağlık çalışanı, covid-19 aşısını aldıktan 24 saat sonra öldü, ancak hükümet ölümün aşıyla ilgili olmadığını söyledi
-Alman uzmanlar, covid-19'a karşı aşı olduktan sonra ölen 10 kişinin ölümünü araştırıyor
-Norveç, ölümlerden sonra 80'den fazla zayıf hastayı aşı riskleri konusunda uyardı
-Norveç, aşılamadan sonra zayıf yaşlı hastalarda 23 ölümü araştırıyor
-Kaliforniya'daki doktorlar, çoğu hastalandıktan sonra moderna aşılarının acil olarak durdurulmasını istiyor
-Hindistan'da covid aşısı yapıldıktan sonra iki kişi öldü
-Gönüllü ciddi yan etki yaşadığı için koronavirüs aşısı askıya alındı
-Kaliforniya reaksiyonlardan sonra bazı yakın aşıları duraklatıyor
-Beyzbol efsanesi, covid aşısı aldıktan 18 gün sonra "açıklanmayan neden" yüzünden öldü
-Aşı nedeniyle yaralanan kadın (Uyarı: rahatsız edici video)
-Anne covid aşısı nedeniyle ciddi şekilde yaralandı (Rahatsız edici uyarı videosu).
Bunlar aşılamanın ardından meydana gelen olası ölüm ve yaralanmalardan sadece birkaçı. Yetkililerin bu ölümlerin tesadüfi olduğunu iddia edeceklerinden hiç şüphem yok. Ve bir hasta koronavirüs pozitif test edildikten sonra 28 gün içinde ölürse (ve test, çoğu testin yanlış pozitif olması nedeniyle hastanın hastalığa sahip olduğu anlamına gelmez), o zaman ölüm bir covid-19 olarak listelenecektir. ve hastanın covid-19 ile 'öldüğü' söylenecek. Aynı şekilde, bir hasta aşılandıktan sonra 28 gün içinde ölür veya hastalanırsa, ölüm veya hastalığın covid-19 aşısıyla ilişkili olduğunu söylemek tamamen mantıklıdır. Ana akım medya bu ölümleri veya hastalıkları hiç kaydetmeye başlayacak mı? Yoksa gazeteciler resmi hükümet çizgisini desteklemeye ve gerçeği inkar etmeye, çarpıtmaya veya bastırmaya devam edecek mi? Medya uyanmadan önce kaç kişinin ölmesi gerekiyor?
Covid Jab'dan Kısa Bir Süre Sonra Ölümler - Yine Bir Tesadüf
-46 yaşında bir adam covid aşısını aldıktan bir gün sonra öldü - "Korona aşısıyla hiçbir ilişkisi yok"
-Kuzey Kaliforniyalı bir adam, covid aşısından birkaç saat sonra öldü - "İlk eğilimim muhtemelen aşı ile ilgili olmamasıdır"
-236 İngiliz covid aşılarından sonra öldü - ancak aşılar "rol oynamadı"
-Japonya'da aşıdan günler sonra beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybeden kadın - "bağlantı belirsiz"
-63 yaşındaki adam covid-19 aşısından 2 gün sonra öldü - "aşının ölümüyle ilgili olup olmadığını anlamak için henüz çok erken"
-56 yaşındaki kadın covid aşısından günler sonra öldü - "şu ana kadar bağlantı kurulamadı"
-Virjinya kadın, koronavirüs aşısı aldıktan kısa bir süre sonra öldü - "bağlantı bulunamadı"
-88 yaşındaki bu tür ikinci bir olayda yakın zamanlı aşılamadan saatler sonra öldü - "her iki durumda da tıp uzmanları ölümlerin aşılarla bağlantılı olduğuna inanmıyor"
Diğer Önemli Covid Aşısı Bilgileri
-------------------------
-NHS ihbarcısı aşı politikasını ifşa ediyor (çok önemli bir video, lütfen geniş çapta paylaşın)
-Ani yetişkin ölüm sendromu - ya da vax ölümleri nasıl örtbas edebilirim (kısa video)
-Johnson & Johnson aşısı durduruldu (Del Bigtree ile The Highwire - video)
-Aşıların içine bir kod koyuyoruz (kısa video)
-Batı aşılarına kuşkuyla bakan Tanzanya cumhurbaşkanı iki hafta kayıptan sonra öldü
-Norveçli Doktor AstraZeneca'nın Kovid Aşısı Kan Pıhtılarını Tetikliyor
-Covid'den önce Gates, Eczacılık, CDC, Medya, Çin ve CIA ile Aşı Güvenliği Avukatlarının Sosyal Medya Sansürünü Planladı
-Koronavirüs aşı ölümleri hayat sigortası kapsamında değildir çünkü aşılar "deneysel tıbbi müdahale" dir
-Pfizer, ülkelerden aşı kaynaklı yaralanma davalarını kapatmak için teminat talep ediyor
-Soruşturma: Milletvekilleri ve SAGE aşı endüstrisine yoğun yatırım yaptı
-AstraZeneca ne covid-19 aşısı içeriyor
-Covid-19 aşısı denemeleri 6 aylık kadar genç katılımcıları içerecek
-Deneyimli bakım evi yöneticisi, ülke genelindeki bakım tesislerinde covid-19 ve aşıların hem personel hem de yaşlılar üzerindeki etkilerinden derinden endişe duyuyor (video)
-Hızlı aşıların ardından ölenler medyada nasıl muamele görüyor?
-Almanya Oxford / AstraZeneca'nın 65 yaş üstü çocuklara verilmemesi gerektiğini söylüyor
-Grip neredeyse yok oldu ve 130 yılın en düşük seviyesinde
-İsviçre, 'yetersiz veri' nedeniyle AstraZeneca ve Johnson & Johnson covid-19 aşılarının onaylanmasını geciktirdi
-Covid-19 aşısının yan etkileri dünya haritası
-Yaşlı yetişkinlerde patojenik hazırlama, covid-19 aşılarıyla ilgili başka bir endişe
-En iyi koronavirüs yetkilisi, ikinci doz covid aşısının ilk doza göre daha da kötü yan etkilere neden olma eğiliminde olduğu konusunda uyardı
-CDC: Anafilaksi oranı, grip aşılarındakinden 10 kat daha fazla covid vax ile
-Uyarı: koronavirüs aşılarını karıştırmak
-İngiltere, koronavirüs aşılarını karıştırmak için planlar yapıyor
-Helsinki Komitesi, Pfizer'in İsrail'de izinsiz insan deneyleri gerçekleştirdiğini ilan edecek
-İsrail'de 12.400 kişiye Pfizer aşısı enjekte edildikten sonra koronavirüs pozitif çıktı
-Avustralya aşısı, yanlış HIV pozitif sonuçları nedeniyle terk edildi
Covid-19 Aşısı - Olası Aşı Yan Etkileri
Pro-vaxxers size aşıların tamamen güvenli ve mükemmel derecede etkili olduğunu söylemekten hoşlanırlar. Fırın temizleyicisi olarak kullanmak için yeterince güvenli sayılmadıklarında bile, fanatikler onları büyülüyor. Gençler ve tıp veya bilim hakkında çok az bilgisi olanlar, aşılar hakkında saygıyla konuşuyorlar çünkü aşı yanlısı yalanlara inanmaya aşılanmışlardır. Ve tabii ki yanlısı vaxxers yalan söylüyor. Aşılar çok sayıda hastalığa ve çok sayıda ölüme neden olur ve her zaman yapmaları gerekeni yapmazlar. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, aşılarla hastalanan hastalara veya aşı ile öldürülen hastaların yakınlarına milyarlarca dolar ödedi.
Örneğin, covid-19 aşısının gerçekte ne yaptığına dair ciddi şüpheler var. Aşı yeni bir aşı türü olduğundan ve olağan testler ve gözlemler tamamlanmadan verildiği için kimse bir kola enjekte edilen kişilere ne olacağını bilmiyor. Ne tür yan etkiler olacak? Kaç kişi ölecek? Ben ne bilmiyorum ne de başkasını.
Ya aşı olan bir kadın hamile ise veya aşı yapıldıktan sonra hamile kalırsa? Aşının hamile kadınlara yapılması gerekmemekle birlikte tüm gebelikler planlanmamaktadır. Aşı, hayat kurtaran temel ilaçlara müdahale edecek mi? Birçok yaşlı hasta halihazırda bir takım reçeteli ilaçları almaktadır. Aşı onlara müdahale edecek mi? Kimse bilmiyor. COVID-19 aşısı, tarihteki en büyük deneydir. Ve uygun bir klinik araştırmanın aksine, büyük ölçüde düzensizdir. Tüm aşılarda olduğu gibi gelişen sorunların çoğu asla rapor edilmeyecek veya tanınmayacaktır.
ABD'de 100 aşı yan etkisinin sadece 1'inin rapor edildiği tahmin edilmektedir. Elimizdeki en iyisi, FDA'nın ABD'de yayınladığı olası advers olay sonuçlarının bir çalışma listesidir. (Taslak çalışma listesine bağlantı burada) Herkesin yoğun bir şekilde tanıtılan bir aşının hangi yan etkilerinin olabileceğini bilme hakkı olduğuna inandığım için, size olası yan etkilerin resmi listesini okuyacağım. Bu, benim listem değil, ABD Gıda ve İlaç Dairesi olan FDA tarafından derlenen bir taslak liste olduğunu unutmayın.
Guillain-Barre sendromu
Akut dissemine ensefalomiyelit
Transvers miyelit
Ensefalit
Miyelit
Ensefalomiyelit
Meningoensefalit
Menenjit
Ensefalopati
Konvülsiyonlar
Nöbetler
İnme
Narkolepsi
Katapleksi
Anafilaksi
Akut miyokard enfarktüsü (kalp krizi)
Kalp kası iltihabı
Perikardit
Otoimmün rahatsızlığı
Ölüm
Hamilelik, Doğum sonuçları
Diğer akut demiyelinizan hastalıklar
Anafilaktik olmayan alerji reaksiyonları
Tromositopeni
Yaygın damar içi pıhtılaşma
Venöz tromboembolizm
Artrit
Artralji
Eklem ağrısı
Kawasaki hastalığı
Çocuklarda multisistem enflamatuar sendrom
Aşı ile güçlendirilmiş hastalık
Aşıya sahipseniz bunların hepsini veya hatta hiçbirini alamayacaksınız. Ancak bunlar, FDA'nın listelediği olası yan etkilerdir. Hepsi tatsızdır, çoğu çok ciddidir ve ölümden daha ciddi olamazsınız. Ve aşı yaptıracak kadar kızgınsanız, o zaman siz ve doktorunuz FDA'nın listesindeki tüm hastalıkların semptomlarına dikkat etmelisiniz. Hükümetiniz size bu tehlikelerden bahsetmez - aşılar söz konusu olduğunda tamamen bilgilendirilmiş onaya inanmazlar. Aslında çoğu hükümet, aşılara yönelik tüm eleştirilerin yasaklanmasını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Nerede yaşadığınıza bağlı olarak, aşıların her zaman işe yaramayabileceğini veya sizi hasta edebileceğini söylemek bile yasadışı olabilir veya yakında olacak. Son olarak, hükümetiniz size gerçekten değer veriyorsa, çok basit ve ucuz bir yargılama yürütür.
Aşı olan 20.000 hastayı etkileyen tüm sağlık sorunlarını not alacaklar ve bu listeyi aynı dönemde aşısı olmayan 20.000 hastayı etkileyen tüm sağlık sorunlarının bir listesiyle karşılaştıracaklardı. Karşılaştırmaları her 3, 6 ve 12 ayda bir yapıyorlar. Tabii ki, davayı idare edecek dürüst doktorlar bulmaları gerekecek çünkü keman çalmak çok kolay olacaktı. Ama çok ilginç sonuçlar verirdi, bu yüzden yapacaklarından şüpheliyim.
Lütfen bu makaleyi tanıdığınız herkesle paylaşın. Vernon Coleman'ın kitabı, Size aşıların güvenli ve etkili olduğunu söyleyen herkes yalan söylüyor: işte kanıt Amazon'da bir e-kitap ve bir ciltsiz kitap olarak mevcut." (149)
"Erken aşı olan kaç kişi önümüzdeki Noel hala hayatta olacak?
Yerel bir süpermarketin kaldırımda müşterilere biri çıkana kadar içeri giremeyeceklerini söyleyen bir levha vardı. Hiçbir zaman işaretlere uymayan biri olmadığım için talimatı görmezden geldim ve içeri girdim. Yer boştu. Süpermarketlerin Marie Celeste'si. Acaba kaç tane maske takan aptal bütün gün dışarıda dururdu - birinin boş bir dükkandan çıkmasını beklerdi. Bunlar çılgın, çılgın günler. Ve korkaklık ve aptallık seviyeleri korkutucu. Görünüşe göre, yüzlerinde çorap olan iki maske takarlarsa sonsuza dek yaşayacaklarını düşünen cahil, dindar, omurgasız milyonlar var. Muhtemelen politikacıların yalan söylediğine inanan ve BBC'yi propaganda yerine haber kaynağı olarak gören saf, saf aptallardır. Onlar için hayat, Simple Simon Says'ın devasa, ölümcül bir oyunu haline geldi. Korkaklar ve beyin ölümleri geleceğimizi tehdit ediyor. İyi insanlar insanlıklarını kaybetmiş ve korkmuş korkaklara dönüşmüş, kötü koronavirüs bacadan aşağı inip onları anlamsız zombilere çevirme ihtimaline karşı kanepenin arkasına saklanmışlardır. Kimliğinizi, özgürlüğünüzü ve haklarınızı korumak için savaşmazsanız, tüm sahte vaatlerine rağmen, bir daha asla bir spor etkinliğine gitmeyeceksiniz, yurtdışına seyahat etmeyecek, iş bulamayacak veya tıbbi tedavi görmeyeceksiniz. Devlet figürlerinin gösterdiği deneysel zehirli enjeksiyonlar, covid-19 olarak bilinen hastalıktan daha çok sizi öldürür veya ciddi bir yaralanmaya neden olur. Ve deneysel zehir, enfeksiyondan, kanserden ölme olasılığınızı neredeyse kesinlikle dramatik bir şekilde artıracaktır veya bir, beş veya on yıl içinde başka neler olduğunu Tanrı bilir. Kimse size tam olarak söyleyemez. Bu sadece benim tahminim. Gates’in BBC’deki arkadaşları size endişelenmemenizi söyleyecektir, ancak geçen yıl söylediğim her şey doğru. Kraliçe size zarar vermeyeceğini söyleyecektir ama bu hiç endişe verici miydi? Gerçek şu ki, problemleri tahmin etme konusundaki sicilim Gates, BBC veya Kraliçe'ninkinden çok daha iyi. Yıllar önce, AIDS, sakinleştiriciler, cep telefonlarının tehlikeleri ve diğer yüzlerce şey konusunda haklıydım.
2020 baharından beri söylediğim gibi, kilitlenmeler covid-19'dan daha fazla insanı öldürecek. Ancak sonbaharda ölüm toplamları arttığında, dünyanın dört bir yanındaki yetkililer yeni koronavirüs türlerini suçlayacaklar. Kilitlenmeleri, kapatılan hastane bölümlerini, gecikmiş tarama prosedürlerini, ölümcül maskeleri veya tehlikeli aşıları suçlamayacaklar. Unutmayın: Aşılardan birine sahip olanların yaklaşık% 3'ü ölecek veya ciddi yan etkilere sahip olacaktır. Bu resmi bir rakam ve aynı yetkililer, aşıların neden olduğu ölümlerin ve yan etkilerin yalnızca küçük bir yüzdesinin gerçekte rapor edildiğini kabul ediyor. Ölümcül bir hastalığınız yoksa ve mucizevi bir tedavi ummuyorsanız bu oldukça tehlikeli bir risktir. Ancak sağlıklı ve 70 yaşın altındaki herkes için bu gerçekten saçma bir risk. COVID-19 alsanız bile ölme riskinin% 1'in çok altında olduğu belgelenmiştir. Doğal olarak, Gatesian efsane yapımcıları, sahte gerçek denetleyicileri ve BBC, size aşıdan kimsenin ölmediğini söyleyecektir.
Sağlıklı insanlar aşıdan birkaç dakika sonra ölür ve bu her zaman bir tesadüftür. Ancak ölümcül hastalar pozitif ancak güvenilmez bir testten sonra 28 veya 60 gün içinde ölürlerse, hastalıklarından değil evrensel covid-19'dan öldüler. Önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında ölümler arttığında, yarı zeki ve titreyen kişilere daha fazla iğne yapmaları ve daha fazla maske takmaları gerektiğini söyleyecekler. Ve insanların yapacakları da bu: itaatkar, uyumlu ve kendisi gezegendeki en tehlikeli hastalık haline gelen profesyonel kaynaklı korku tarafından yıkılmış.
İddiaya göre covid-19'dan ölüm toplamları toplanıyor. Önümüzdeki on yıl içinde dünyanın yarısı covid yüzünden ölecek. Ancak artık kimsenin grip, kanser veya kalp hastalığından ölmediğini kimse fark etmeyecek. Elbette bunların hiçbiri medyada yer almıyor. Her yerdeki gazeteciler, emzirmenin artık göğüs emziği olarak adlandırılması gerektiği, Bay Patates Kafa'nın cinsiyet kimliğini kaybetmesi gerektiği, çevirmenlerin tercüme ettikleri her şeyin orijinal yazarıyla aynı ten renginde olması gerektiği ve bizim yapmamız gerektiği gerçeğiyle çok daha fazla ilgileniyorlar. artık şahıs zamirlerimizin kontrolü var. Madge Hancock kendisi olarak bilinmek istiyorsa, o zaman o ve o olması gereken kişidir. Özgürlüğümüz ve geleceğimiz tehlikede ve yine de dünyadaki gazeteciler Harry ve Meghan adında bir çift kendine takıntılı saddosun kendileri, geçmişleri, bugünleri ve gelecekleri hakkında ne söyleyeceklerini bilmek için çaresizler. Ana internet kanallarına, yeterince maske takarsak, yeterince iğne yaparsak ve Gatesian tarzı psikopatlar tarafından bize söylenen her şeyi yaparsak, bize sonsuz kurtuluş vaat etmekle meşgul olan ölüm melekleri hakimdir.
Ne oldu be? Gazeteler, kilitlenme sırasında başardıklarıyla övünen gazetecilerle dolu. "12 roman dizisi yazdım, 26 yapboz tamamladım, bir sera ördüm ve Sırpça Hırvatça ve Japonca konuşmayı öğrendim." Moda sayfaları, bakteriyel pnömoniden ölürken veya yavaş yavaş bunama gelişirken sizi zeki göstermeyi garantileyen renkli maskelerin resimleriyle doludur. Her biri 20 sterline mal olan maskelerle ilgili bir özellik gördüm. Maskenizi her iki saatte bir, tehlikeleri en aza indirmek istiyorsanız yapmanız gerektiği gibi değiştirin ve maskeler için yılda yaklaşık 20.000 sterlinlik bir fatura ödüyorsunuz, bu da sizi yavaşça öldürecek ve kendi başınıza gelmeden sizi deli edecek cenaze. Ve bu arada yalanlar devam ediyor.
Bu savaşı kaybedersek bunun nedeni yeterince sıkı savaşmamış olmamız olacaktır. Virüs, ekzozom veya gardırop olarak adlandırılıp adlandırılmayacağı konusunda çok fazla ayrıntı var; bunun bir aşı mı, aşı mı yoksa gen bazlı bir manipülasyon mu olduğu konusunda çok fazla tartışmak. Düşmanın kullandığı cephane türü veya giydikleri üniformaların rengi hakkında tartışmaya benzer. Onlarla en önemli konularda savaşmalıyız: Enjeksiyondan kaynaklanan ölümler, maske tehlikeleri ve gerçekten önemli olan şeyler. Savaşı kazanmak kadar önemli olmayan şeyleri kafaya takacak zamana sahip olma lüksümüz yok. Telif hakkı Vernon Coleman Mart 2021 Vernon Coleman’ın en çok satan kitabı "Size Aşıların Güvenli ve Etkili Olduğunu Söyleyen Herkes Yalan söylüyor: İşte Kanıtı" ciltsiz ve e-Kitap olarak mevcuttur." (150)
"Ölümle dolu bir şırınga mı?
Son on iki ayda pek çok şey öğrendim, ancak kesin olarak öğrendiğim tek şey, ortalıkta mümkün olduğunu düşündüğümden çok daha fazla lob dotterel, joltheead ve lobcocks olduğuydu. Bana öyle geliyor ki, dünyada pek çok gerçekten kötü insan var - Bill Gates of Hell ve Anal Schwab gibi, pamuklu çubuktan daha az beyni olan adam. Onları biliyordum - neredeyse saklanmıyorlar. Ama beni hayrete düşüren lob dotterel, joltheead ve lobcocks sayısı. Bunlar maskelerini takan (güzel renkli olanlar satın almak ve giymek için kendi yollarından çıkan ve gerçekten içlerinde iyi göründüklerini düşünen) uyuşmuş kafatasları ve yapmadıkları deneysel bir aşıya sahip olmak için sıraya giren yarım kafalılardır. t ihtiyacı var ve yapacağını düşündükleri şeyi yapmayacak. Viktorya dönemi kelime dağarcığı hayranı değilseniz, bu arada, daha modern bir kelime olan `` çük kafalı '', daha önce kullandığım kelimeler kadar işe yarayacaktır. Sonuç olarak, maske takan ve covid jab'lardan birine sahip olan herkesin kendi korumaları için kilitlenmeye ihtiyacı vardır. Ve bir de jab davulcuları var: tıbbi konular hakkındaki engin bilgilerini ve covid-19 vuruşlarının harika, güvenli ve etkili olduğuna dair gürültülü, cahil kesinliklerini paylaşmaya çok istekli olan ünlüler. Görünüşe göre Kraliçe'den Lenny Henry'ye ve Canterbury Başpiskoposu'ndan Dolly Parton'a kadar herkesin aşı ve yumruklama konusunda uzman olduğu düşünülüyor. Tıp uzmanları Meghan ve Bayan Meghan, aşıları tanıtmaya yardım ediyorlar, ancak oturma odalarının dışında bir şey olduğunu fark edecek zaman bulmalarına şaşırdım.
Merak ediyorum, bu insanlardan herhangi biri, ABD'deki bir okulda yakın zamanda aşılanmış öğretmenlere, aşılar hakkında daha fazla şey öğrenilene ve klinik denemeler tamamlanana kadar okula geri dönemeyeceklerinin söylendiğini biliyor mu? 2023'te. Ve elbette, biraz ücretsiz tanıtım arayan internet etkileyicileri, jab çoğunluğuna atladı. Yumuşak ve coşkulu bir şekilde güven ve rahatlık sunarlar ve onların bilgeliğinin yıllarca süren çalışma ve araştırmanın sonucu olduğunu düşündüğünüz her şeyi dinlerler. Aşıya o kadar meraklıdırlar ki muhtemelen hepsinde her türden birer tane vardır. Ancak aşıları tanıtmakla meşgul olan ünlülerin aşılar hakkında beyin ameliyatı hakkında bildiklerinden daha fazla şey bildiklerinden şüpheliyim. Bunlardan herhangi birinin bir eki çıkarabileceğinden veya tıkanmış bir kulağı bile şırıngadan geçirebileceğinden şüpheliyim. "İşte Lenny Henry, bugün beyin ameliyatınızı yapacak" sözlerini duyduktan sonra kaç hasta kendini rahat hisseder? Veya "Meghanlar bu öğleden sonra sizi ameliyat edecek." Hayır, ünlülerin görünürdeki tıbbi uzmanlığının çalışma veya deneyime değil, ana akım medyayı kontrol edenlere ve masum, cahil ve umutsuzca hevesli olanları covid-19'a ikna etmeyi başaranlara oldukça saf bir güvene dayandığından şüpheleniyorum. İtiştiğimiz totaliter dünyadan kaçmak istiyorsak, yumruklar güvenli, etkili ve gereklidir. Her geçen gün gazeteler, cahil gazetecilerin, aşıların insanların coşkusunu ve yapmaları halinde yaymalarını engellediğini iddia eden histerik makalelerle doludur. Covid jab'ları, bağışıklık sağlayıp sağlamadıklarını veya iletimi engellediklerini görmek için asla test edilmedi ve yine de yalanlar gelmeye devam ediyor.
Ve eğer çok kuşkulu bir şeyler olduğuna dair hızlı bir kanıt arıyorsanız, şunu sunacağım: ünlüler covid-19 ve aşılama programı hakkındaki görüşlerini paylaşmaya teşvik edilse de, bağımsız olan ve bunu bilen insanlar gerçeği açıkça söylemek yasaklanmıştır. Örneğin, BBC'nin dağcılık veya makrome hakkında bildiğim kadar aşçılık hakkında çok şey bilen, ancak herhangi bir zaman veya yer vermeyi reddetmesiyle övünen insanların görüşlerini yaymaktan mutlu olması, şüphesiz önemsiz bir şeydir. Verilen vaatleri sorgulayan, aşıların güvenliği ve etkinliğinden şüphe duyan ve sürekli olarak tüm konuyu kamuoyunda tartışmak için bir şans talep eden tıbbi nitelikli uzmanlar. BBC için çalışan, fikirleri köpek-doo ile dolu küçük plastik poşetlere değecek kimse yok. Bana, Cadı Bulucu General'in versiyonu olan Bayan Spring'in rehberliğinde, BBC’nin tüm muhabirlerinden yakın zamanda kantin için yeni bir içki bardağı tasarlamalarının istendiği söylendi. Kolu içeriye koymaları dışında güzel bir iş çıkardılar. Dahası, bağımsız uzmanlar sadece susturulmakla ve görüşlerini açıklama şansını reddetmekle kalmıyor, aynı zamanda şeytanlaştırılıyor, alay ediliyor ve düzenli olarak yalan söylüyorlar. Wikipedia'nın beni itibarsızlaştırmak, bana zarar vermek ve insanların gerçeği dinlemesini engellemek için yalanları ve çarpıtmaları nasıl kullandığına dair yaptığım videoya bir bakın. Görüşlerim ve BBC panorama programına son zamanlarda dahil olduğum için Royal Society of Arts'tan yeni çıkarıldım. Söyledikleri buydu. Görüşlerim ve BBC panorama programına katılımım.
Panorama programı, tabii ki, doğruyu söylediğim için saldırıya uğradığım ama tartışmaya davet edilmediğim dengesiz, önyargılı bir programdı çünkü kendisini bir haber kuruluşu olarak tanımlamayı seven BBC, aslında uygar ülkelerde biliniyor. Küresel sıfırlamanın arkasındaki deliler için bir propaganda birimi olarak hareket etmeyi sevdiğim daireler. Unutmayın, BBC, aşıyı sorgulayanlara “haklı ya da yanlış” olup olmadıklarını soranlara yayın süresi vermeyeceğiyle övünüyor. Neredeyse dengeli bir yaklaşım. RSA söz konusu olduğunda, bağnaz, dar görüşlü ve bence genellikle faşizmle ilişkilendirilen hoşgörüsüzlük türlerini sergileyen sözler gibi, konuşma özgürlüğünü ezici ve adil yargılama ilkelerini görmezden gelen sözler de akla geliyor. Kriptorşid yarım zekaları şüphesiz şimdi onları faşizmle ilişkilendirdiğim için beni dışarı atmak isterdi ama yapamazlar çünkü gerçeği söylemek için beni çoktan attılar ve sergilenen bu hoşgörüsüzlük seviyesi bana yalvarıyor gibi görünüyorlar. Stalin, Mussolini ve tarihteki her eğitimsiz ve baskıcı güçle ilişkilendirilmek. Panorama'da şeytanlaştırıldığım için beni eleştirmek, birini şimşek çarptığı veya daha doğrusu saldırıya uğradığı için eleştirmek gibidir. Beni kovdukları umurumda değil ama bu, gerçeğin nasıl bastırıldığına, hakikat anlatıcılarının nasıl şeytanlaştırıldığına ve sürgün edildiğine ve gerçekler ve tıbbi tartışmalar gibi eski moda şeylerin nasıl ezildiğine iyi bir örnek. Bildiğim kadarıyla duruşma yok, tartışma yok, temyiz yok.
Sana söylediğim her şey doğru. Ve keşke olmasaydı. RSA, Gates, Schwab, Blair ve arkadaşlarının her türlü muhalefeti nasıl ezmeye çalıştıklarına dair güzel bir örnek sunuyor. Elli yıldır aşılar hakkında yazıyorum. Aşılar ve aşı hakkındaki kitabım, okuma zahmetine girmeyen insanlar tarafından acımasızca çöpe atılıncaya kadar konuyla ilgili en çok satan kitaptı. Yine de son on iki ayda tüm ana akım medyaya erişimim engellendi. Bu, kesinlikle en adanmış ve hevesli dırdırcı destekçiye bile neler olup bittiğini sorgulamak için bir neden vermelidir. Ve tabii ki, covid-19 ile ilgili herhangi bir konuyu tartışmayı da reddediyorlar. Bağımsız tıp doktorları ve bilim adamları susturuldu, şeytanlaştırıldı ve görüşleri bastırıldı. 2020'nin başından bu yana, Birleşik Krallık'ın Bilimsel Baş Sorumlusu ve Baş Tıp Sorumlusu Vallance and Whitty ile Birleşik Krallık'ın modern Scylla ve Charybdis'ine, tüm konuyu televizyonda canlı yayında tartışmaları için defalarca meydan okudum. Doğal olarak, sessizlik sağır edici oldu. Neredeyse her gün televizyonda görünüyorlar ama sandalyede yaşlı bir adamla bir stüdyoyu paylaşmaktan çekiniyorlar.
Ana akım medyanın aşı mitini sorgulayan bağımsız uzmanlara zaman ya da alan tanımayı reddetmesi büyük bir endişe - dediğim gibi kesinlikle şaşkınlığa ve şüpheye neden olması gereken bir endişe. (Geçen gün kıdemli bir hastane doktoruna bundan bahsettiğimde, BBC ve LBC'nin birçok dengeli tartışma yayınladığı ve bu garip görüşten vazgeçilemeyeceği konusunda bana güvence verdi.) Cevaplanması gereken çok büyük sorular var ama soruların hiçbiri sorulmuyor. Yeni başlayanlar için, mRNA aşısı verilen insanlar hala tamamen insan olacak mı? Bir canlının DNA'sını sınıflandırmasını etkilemeden ne kadar değiştirebilirsiniz? Ve unutmayın, jüri hala bu enjeksiyonların insan DNA'sını ne kadar değiştirebileceğini düşünüyor gibi görünüyor. Bir ilaç şirketi çalışanının yakın zamanda mRNA aşılarını "yaşamın yazılımını hacklemek ve yeni bir işletim sistemi kurmak" olarak tanımladığı aktarıldı. Tanrı'nın bana verecek kadar nazik olduğu yaşam yazılımından memnunum, teşekkür ederim ve Madge Hancock ve Doris Johnson tarafından bana yeni bir işletim sisteminin zorla sokulmasını istemiyorum. Ana akım medyada henüz tartışmadığım çok gerçek patojenik hazırlama sorununu ekleyin ve saflığın kendi kendine empoze ettiği potansiyel travmalar sonsuz olacaktır. Ancak aşı meraklılarının ve ünlü teşvikçilerinin vahşi coşkusuyla ilgili bir başka büyük sorun daha var: onların bilgilerinin kaynağı. Kraliçe, Canterbury Başpiskoposu, Dolly Parton, Lenny Henry ve diğerleri covid-19 vuruşlarının güvenli ve etkili olduğunu nereden biliyor?
Pekala, hepsi ışıklarını kile altında saklamayıp orijinal araştırmalar yapmadıkça, bilgilerinin birkaç kaynaktan geldiğini varsayıyorum: Hükümet, medya, ilaç şirketleri ve tıp mesleği. Son birkaç aydır, siyasetçilerin ve gazetecilerin aşı üreten ilaç şirketlerini ve onların yöneticilerini karşılamaları beni hayrete düşürdü. Şimdi şövalyeliklerin ve meslektaşların bir sonraki onur listesinde geniş çapta dağıtılacağından şüpheleniyorum. Ne de olsa, eski GSK yöneticisi Vallance ve Dünya Ekonomik Forumu'ndan `` Anal '' Schwab (diğer adıyla Dr Strangelove) şövalyeliğe sahip. Her şey düşünüldüğünde, Dr Crippen'in kazıldığını ve ölümünden sonra bir danışman ya da sağlık sorunları olduğunu duymak beni şaşırtmazdı. Neden olmasın? Gerekli tüm özelliklere sahiptir. Ancak covid-19 aşısına ve destekleyicilerine güvenen herkes delidir. Eski "güven ama doğrula" ilkesine ne oldu? Dünyanın en büyük ilaç şirketleri hakkında herhangi bir şey bilen biri, herhangi bir konuda sözlerini tutma konusunda daha az hevesli olacaktır. Örneğin, Birleşik Krallık'ta Pfizer, NHS'yi% 2,600 oranında fazla ücretlendirdiği için 84,2 milyon sterlin para cezasına çarptırıldı ve ABD'de Pfizer, ilaçları yanlış tanıttığı ve doktorlara komisyon ödediği için 2,3 milyar dolar para cezasına çarptırıldı. Bu cezaları daha önce detaylandırmıştım, ancak tekrar gözden geçirilmeye değer.
AstraZeneca'ya bakın. 2014 yılında AstraZeneca, iki uyuşturucuyu sahtekarlıkla pazarladığını iddia ederek Teksas eyaleti tarafından açılan iki davayı çözmek için 110 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Teksas Başsavcısı yerleşim yerlerini açıkladığında, şirketin iddia edilen eylemlerinin “özellikle rahatsız edici olduğunu çünkü çocukların sağlığı ve devlet hastanesinin bütünlüğü tehlikeye girdi” dedi. AstraZeneca, herhangi bir yanlış yapmayı reddettiğini söyledi. Bu yüzden cömert olan yanlış bir şey yapmamak için 110 milyon dolar ödedi. AstraZeneca için tek küçük sorun bu değildi. Şirket, 23.000 davayı çözmek için 350 milyon dolar ödemek zorunda kaldı. Şirket ayrıca, bir ilacı çocuklara pazarlamak için yapılan çalışmalardaki bozuk veriler, bir seks skandalı ve hasta güvenliğini ve veri güvenilirliğini tehlikeye atabilecek kötü yürütülen bir klinik araştırma da dahil olmak üzere yasa dışı pazarlama yapmakla suçlandı. Bu ilaç için yapılan çalışma AstraZeneca tarafından finanse edildi ve başlangıçta 30 çocuğu içeriyordu - bu arada bir ilaç denemesi için çok da küçük değil - ancak denemeyi yalnızca sekiz çocuk tamamladı ve denemeyi yürüten araştırmacı bunun sonuçsuz olduğu sonucuna vardı. Araştırmacıya danışmanlık ücreti ve seyahat masrafları olarak en az 238.000 $ ödendi.
Bununla birlikte, çalışma yine de yayınlandı ve ilacın çocuklar için önde gelen seçenek olarak kullanılması konusunda ulusal bir tavsiyeye yol açtı. Bir ilacın zararlı sonuçlar ürettiğini gösteren diğer çalışmalar asla yayınlanmadı ve üstü örtüldü. Bir şirket e-postası şunu ortaya koydu: `` Şimdiye kadar 15,31,56 denemeleri gömdük. Daha büyük sorun, verileri bastırdığımız için bizi eleştirmeye başladıklarında dış dünyayla nasıl yüzleşeceğimizdir. " Yıllarca süren soruşturmalardan sonra Astra Zeneca, ABD'de 520 milyon dolar para cezası ödedi ve küresel davaları çözmek için 647 milyon dolar ödedi.
2014 yılında bir skandal daha yaşandı. Özensiz olarak tanımlanan ve katılımcıların üçte birinin yan etkiler nedeniyle bırakmasıyla sonuçlanan bir denemenin ardından, American Journal of Psychiatry'de yayınlanan sonuçlar ilacın umut verici bir tedavi olduğunu gösterdi. Sonra, düşmanları tarafından GSK olarak bilinen GlaxoSmithKline var. GSK, dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden biridir ve bence ekmek kızartma makinesi yaparsa onlardan asla ekmek kızartma makinesi satın alamazsınız. Örneğin 2014 yılında GSK, bir Çin mahkemesinin kendisini rüşvetten suçlu bulmasının ardından Çin tarafından 490 milyon dolar para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, GSK’nın eski Çin operasyonları başkanına ertelenmiş hapis cezası verdi ve diğer yöneticilere de ertelenmiş hapis cezaları verdi. 2006'da GSK, bağımlı hale gelen hastaların iddiaları için 160 milyon dolar ödedi. 2009'da GSK, ciddi kalp malformasyonları ile doğan üç yaşındaki bir çocuğun ailesine 2,5 milyon dolar ödedi. Kanada'da beş yaşındaki bir kız, H1N1 grip aşısından beş gün sonra öldü ve ebeveynleri GSK'ya 4,2 milyon dolarlık dava açtı. Ebeveynlerin avukatı, federal hükümet Kanadalılara aşı olmaları için yoğun baskı uyguladığından ilacın hızlı bir şekilde ve uygun testler yapılmadan çıkarıldığını iddia etti. 2010 yılında GSK, Paxil adlı bir ilaçla ilgili iddialar nedeniyle 1.14 milyar dolar ödedi. Avandia adlı bir uyuşturucuyla ilgili 500 milyon dolarlık dava açtılar. 2011'de GSK, 5.500 ölüm ve yaralanma davasını çözmek için 250 milyon dolar ödedi ve Avandia uyuşturucusuyla ilgili gelecekteki davalar ve uzlaşmalar için 6.4 milyar dolar ayırdı. GSK, 2016'da Kanada'da 6.2 milyon dolar ödedi. 2017'de GSK'ya dul bir kadına 3 milyon dolar ödeme emri verildi. 2018'de GSK, Zofran adlı bir uyuşturucuyla ilgili 445 davayla karşılaştı. 2012'de GSK, iki antidepresanın yanlış markalanması ve diyabet için bir ilaçla ilgili güvenlik verilerinin Amerika'daki FDA'ya bildirilmemesi dahil olmak üzere federal suçları kabul etti. Şirket, çocuklarda depresyon tedavisi için Paxil'i yasadışı bir şekilde tanıttığını itiraf etti ve 3 milyar dolar para cezası ödemeyi kabul etti. Bu, ABD tarihindeki en büyük sağlık hizmetleri dolandırıcılığı anlaşmasıydı. GSK ayrıca ABD Adalet Bakanlığı ile ilgili bir sivil anlaşmaya vardı. 3 milyar dolarlık para cezası, aynı zamanda diğer yarım düzine uyuşturucunun uygunsuz pazarlanmasına yönelik medeni cezaları da içeriyordu.
Şu anda ünlü Barnard Castle fabrikasında yeni Novavax aşısının 60 milyon dozunu bir araya getirmeye yardımcı olan GSK hakkında bilmeniz gereken birkaç şey daha var. Birincisi, GSK dünyanın en çok kazanan aşı şirketlerinden biridir. Ve 2010 yılında, H1N1 domuz gribi aşısı olan çocuklar arasında İsveç ve Finlandiya'da meydana gelen narkolepsi raporları vardı. Tüm güvenlik sorunlarının kamuoyuna açıklanmadığı bildirildi. Aralık 2009'a kadar, verilen her bir milyon doz aşı için yaklaşık 76 ciddi advers olay vakası bildirilmiş olsa da, kamuoyuna açıklanmamış bir rapor gördüm. 2018'de British Medical Journal'da yayınlanan bir makale, GSK'nın `` Pandemrix'in dahil olanlar arasında narkolepsinin gelişiminde oynadığı rolü doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu '' bildirdi. BMJ makalesinin yazarı şu yorumda bulundu: `` Şimdi, salgından sekiz yıl sonra, narkolepsi vakalarının bildirilmesinden aylar önce, üretici ve halk sağlığı yetkililerinin kaydedilen diğer ciddi olumsuz olaylardan haberdar olduğu davalardan birinden yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Pandemrix ile ilgili olarak. ‘ İkincisi, Sir Patrick Vallance, Birleşik Krallık'taki Baş Bilim Danışmanı ve sanıyorum, Birleşik Krallık'taki koronavirüs ve aşı planlarıyla başa çıkmada kilit bir figür. Vallance, 2006 ile 2018 arasında GSK için çalıştı. GSK'dan ayrıldığında, yönetim kurulu ve kurumsal yönetim ekibinin bir üyesiydi. Listelediğim tüm cezalar vb. Vallance GSK'da kıdemli bir figür olarak çalışırken gerçekleşti.
Bu deneysel enjeksiyonlar şu anda küçük çocuklar ve hatta bebekler üzerinde test ediliyor. Bu deliliğe neden izin veriyoruz? Birleşik Krallık'taki çocukların Ağustos ayında aşılarını yaptırmaya başlayacaklarına dair söylentiler var ve çoğu anne bu konuda hevesli olduklarını söylüyor. Bununla birlikte, sağlık ve hayat sigortası şirketleri, deneysel oldukları için covid-19 enjeksiyonlarının neden olduğu ölüm ve yaralanmaları ödemeyeceklerini söylediler. Bir kez olsun onları suçlamıyorum. Ve daha önce de söylediğim gibi, bazı aşılı öğretmenlere işe geri dönmemeleri söylendi. "Deneysel" kelimesi artık kimseyi ilgilendirmiyor mu? Körfez Savaşı sendromunu kimse hatırlamıyor mu? Şarbon aşısıyla kaç asker öldürüldü? Aşılara ve aşılara yönelik her eleştiri söylenti, spekülasyon ve tesadüf olarak reddedilir.
İlaç şirketi Johnson and Johnson, yeni doğmuş bebekler, bebekler ve hamile kadınlarda yapılan klinik deneylerle ilişkilendirilmiştir. Bunun olduğuna inanmakta gerçekten zorlanıyorum. Yine de, BBC ve çürümüş medyanın geri kalanı hevesli olacak ve J & J'nin asbestle kirlenmiş bebek pudrası kırbaçlamasına ilişkin davalardan sonra 3,9 milyar dolar ayırmak zorunda kaldığından bahsetmeyi unutacaklar. Ve 2019'da şirket, ilaçlarından birinin erkek çocuklarda meme büyümesine yol açabileceği konusunda uyarmayınca 8 milyar dolar cezai tazminat aldı. Ve aynı uyuşturucu için 2,2 milyar dolarlık hukuki ve cezai para cezası. Ve şirketin opiod krizinde rol oynamasının ardından çok büyük bir multi milyon yargı. Yine de J & J'nin artık endişelenmesine gerek yok. Bir şey ters giderse bireyler covid-19 aşı üreticilerine dava açamazlar. Doğal olarak, İlaç Sağlık Düzenleme Kurumu ve Halk Sağlığı İngiltere'nin ikisi de Birleşik Krallık hükümeti ile hemfikir ve covid aşılar ile kayda değer herhangi bir olumsuz olay olmadığı konusunda ısrar ediyor.
Şaşırmadım. Her iki kuruluş da, aşı üreticilerinde büyük bir hisseye sahip olan Bill ve Melinda Gates Vakfı'ndan büyük miktarlarda para aldı. Bugünlerde kaç tane şaşırtıcı tesadüf olduğunu fark ettiniz mi? Aşı yapıldıktan kısa bir süre sonra binlerce insan ölür ve hepsi tesadüfen ölüm olarak kabul edilir. Bir tesadüf salgını var. Bill ve Melinda, Pfizer'in covid-19 aşısının satışından 15 milyar $ veya toplam gelirinin dörtte birini elde etmeyi beklediğini duymaktan hiç şüphesiz memnun kalacaklar. Dahası Pfizer, yeni varyantlarla mücadele etmek ve zayıflayan bağışıklık tepkilerini artırmak için covid-19 enjeksiyonlarına uzun süreli bir ihtiyaç olmasını beklediklerini söylüyor. Bill and Melinda Gates Vakfı'nın da tabii ki Moderna ile mali bağlantıları var. Ve bu daha fazla kar getirmelidir. Şirketin, satışların 2021'de neredeyse 19 milyar dolara ulaşacağına inandığı bildiriliyor. (2019'da, Moderna bir zarar verdi.) AstraZeneca'nın patronuna 2020'de 15,4 milyon sterlin ödendi (ya da 13 milyon sterlin üzerinde ikramiye olarak), ancak şirket gelecekte daha fazla ödeme alacağını açıkladığı için çok fazla hayal kırıklığına uğramasına gerek yok. Bana söylendiğine göre BBC'de pek çok milletvekili kırbaçlanan maskeler, eldivenler ve dezenfektanlardan 15 milyon sterlin almak için eğilmeyecekleri kadar çok para kazanıyor gibi görünse de, o kadar fazla kazanmayan insanlar var. Ve bir de pratisyen hekimler var - tüm o nazik ve hevesli doktorlar mutlu bir şekilde hareketsiz kalmaya devam edecek herkesi yumrukluyor.
Yıllardır ilaç endüstrisinin tıp mesleğini satın alma şeklini ve bunun sonucunda yüksek yerlerde düşman kazandığını belgeliyorum. 1975'te yayımlanan ilk kitabım The Medicine Men, ilaç endüstrisinin tıp kurumlarını kontrol etme biçimiyle ilgiliydi. Tabii ki büyük aşı üreticileri, doktorları ürünlerini reçete etmeye ikna etmek için sonsuza kadar büyük meblağlar dağıtıyorlar. Pek çok doktor, konferanslarda konuşmak veya dergi ve dergilerdeki makalelerine isimlerini koymak için büyük ücretler alıyor. Ancak geleneksel rüşvet ve yolsuzluk bugün tek sorun değil. Birleşik Krallık'taki pratisyen hekimler, her covid-19 enjeksiyonu için yaklaşık 12,58 £ alırlar (bu, bir aşı için normal gidiş oranının iki katıdır - muhtemelen muhalifleri satın almak için) ve genellikle iki aşı tavsiye edildiğinden, eğer aşı varsa 25 £ artı 30 £ daha bakımevindeki birine verilmek üzere. Öyleyse, kendiniz için çalışın. Ortalama pratisyen hekimin 2.000 ila 3.000 hastası vardır ve bu nedenle 2.000 çift vuruş verirlerse bu her doktorun banka hesabında 50.000 £ demektir.
Dahası, sonbahar için takviye aşıları planlandı ve enjeksiyonların yılda birkaç kez tekrarlanması gerekeceğinden hiç şüphem yok. Bu, tüm şüpheler, çekinceler ve yan etkiler hakkında sessiz kalmanız için yılda 100.000 ila 150.000 sterlin arasında bir bonus olabilir. Oh, ve doktorların çoğu aslında enjeksiyon yapmak zorunda kalmayacak. Hemşireler ve bakım asistanları (büyük ölçüde NHS tarafından ödenir) asıl işi yapacaklardır. Şimdi, doktorların neden deneysel ve tamamen gereksiz batırma için bu yanlış yere yerleştirilmiş coşku hakkında konuşup protesto etmediklerini merak etmeyi bırakabilirsiniz. Ya aptallar ya da parayı hastalarından daha çok seviyorlar. Tıp mesleği, tıpkı medya gibi satın alındı ??ve sessizliği için çok iyi para aldı. Öte yandan, doğruyu söyleyenler hakkında hiç durmadan yalan söylendi ve yalancılar ve aldatıcılarla gerçeği tartışma şansı kesinlikle verilmedi.
COVID-19 aldatmacasındaki diğer her şeyde olduğu gibi, her şey güç ve parayla ilgilidir. Güç ve para. Para ve güç. Ve tüm paraya sahip olsalar bile, asıl önemli olan, eğer onu doğru kullanırsak tüm gücümüzün bizde olduğudur. Telif hakkı Vernon Coleman Nisan 2021 Vernon Coleman’ın Endgame kitabı, covid-19 aldatmacasının arkasındaki nedenleri ve gelecekte neler bekleyebileceğimizi açıklıyor. Endgame, Amazon'da ciltsiz ve e-kitap olarak mevcuttur." (151)
"Coronavirus: Neden Şimdi Büyük Tehlike Altındasınız?
NOT: Bu, Vernon Coleman’ın ilk olarak 15 Nisan 2020’de YouTube’da yayınlanan üçüncü videosunun bir kopyasıdır. 11 Mayıs 2020’de YouTube videoyu kaldırmaya ve yasaklamaya karar verdi. Video 24.357 görüntüleme, 278 yorum ve 1.100 onay aldı. Bu videonun neden yasaklandığına dair hiçbir fikrimiz yok - ancak bazı hükümetleri utandırmış olabilir. İçerdiği bilgilerin tamamı doğrudur ve video, YouTube’un yayınlanmış hiçbir kuralını ihlal etmemektedir. Ancak Vernon oldukça canlı bir tişört giyiyordu. Bu nedenle, 75 yaşın üzerindekilerin tıbbi tedavinin reddedileceğinden şimdi oldukça emin olabiliriz. İlk ipuçları ortaya çıktı. Ve zorunlu aşılama yolda. Korkarım bu ikisini doğru anladım.
Peki başka ne planlanıyor? Çekler ve nakit en fazla bir veya iki yıl içinde gitmiş olacak. Yaptığımız her şey için plastik kullanmamız gerekecek. Bu, Devlete hareketlerimiz ve alışkanlıklarımız hakkında tam bilgi verecektir. Ve Hükümetin (ve polisin) kendisine verdiği "geçici" yetkilerin kalıcı olacağını garanti edebilirim. Hükümetler iktidarı ele geçirdiklerinde onlara tutunma eğilimindedirler. Milton Friedman'ın bir zamanlar gözlemlediği gibi, "hiçbir şey geçici bir Hükümet programı kadar kalıcı değildir". Birleşik Krallık'ta, eski bir Yüksek Mahkeme Yargıcının, `` toplu histeriden '' bahsettiği ve `` polis devleti '' ifadesini kullandığı bildirildi. Hükümet, tüm emeklilerin nerede yaşadığını bilmektedir, ancak akraba veya arkadaşlarının onları ziyaret etmesini yasaklamış olmasına rağmen, yaşlıların yiyecek temin etmesini sağlamak için hiçbir çaba sarf etmemiştir. Önümüzdeki iki ay içinde kaç yaşlı insan açlıktan ölecek? Kilitli kapıların arkasında kaç ceset bulunacak? Hükümet, tecritin gelecekte birçok ölümle sonuçlanacağını bilmelidir. Operasyonlar ve tedavi programları "ertelendi" ama kimse ne kadar süredir bilmiyor. İnsanlar bulabildiklerini yiyorlar ve çok az egzersiz yapıyorlar veya hiç egzersiz yapmıyorlar. Nitekim, Hükümet tamamen yarım akıllılardan oluşmadıkça, kapatmanın koronavirüsten çok daha fazla ölümü zaten öldürmüş olacağının farkına varmalıdırlar. Ancak Hükümet şimdiye kadar bunu kolaylaştırdı. Medya, günlük saldırgan korku yapma diyetiyle `` krizi '' oluşturdu. Uygun bir tartışma olmadı. Ve sürekli korku oluşumu işe yaradı. Çoğu insan kilitli kaldığı için şaşırtıcı derecede mutludur. Aşılama konusunda heveslidirler. Her zamankinden çok daha fazla TV izliyorlar ve her zamankinden daha fazla içki içiyorlar - çok az egzersiz yapıyor ve çok fazla yemek yiyorlar.
Bununla birlikte, koronavirüs fiyaskosunun ya dünya tarihindeki en büyük sorun ya da bir komplonun sonucu olduğu uzun zamandır açıktı. Bu konularla ilgili görüşlerimi, bunları tartışmak ve arka plan gerçekleri vermek için daha fazla alanın olduğu web sitemde verdim. Bazı patologlar, koronavirüsü olan ölü hastaların artık muayene edilmeden yakılması gerektiğine hükmetti. Şunları belirten bir brifing gördüm: `` Eğer bir ölümün doğrulanmış COVID-19 enfeksiyonundan kaynaklandığına inanılırsa, otopsi muayenesinin yapılması olası değildir ve Tıbbi Ölüm Nedeni Sertifikası Veriliş'. Buradaki anahtar kelime kesinlikle 'inanılmaktadır'. Yeterince yakın hiçbir yerde insanların koronavirüsten, uygulamaya koydukları baskıcı yeni önlemleri haklı çıkarmak için ölmediğini bilen yetkililer, ölen insanların çoğunun koronavirüs ölümleri olarak sınıflandırılmasını sessizce sağlıyor. Gerçekten de, insanların hiç test edilmeden koronavirüs mağduru olarak sınıflandırıldığına dair bazı kanıtlar var. Görünüşe göre İngiltere İtalyanların yaptığını yapıyor - eğer bir hasta virüse sahipse ve ölürlerse o zaman virüsten ölürler. Ama bir adım daha ileri gittiğimizden şüpheleniyorum. Ölen birinin virüse sahip olduğu veya virüsü kapmış olabileceği düşünülürse, o kişi koronavirüs kurbanıdır ve ölümleri toplama eklenir. Testin olmaması bunu kolaylaştırır.
Bugün, krize neden olan sorunun değil, çarenin olduğu açıktır. Koronavirüs olayının hemen başında, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sıradan gribin çoğu kış aylarında olmak üzere yılda 250.000 ila 600.000 kişiyi öldürdüğüne işaret ettim. Koronavirüs Nisan ayının ortasına kadar dünya çapında 100.000 ila 150.000 kişiyi öldürmemiş olsaydı, bize söylendiği kadar tehlikeli ve gerçekten de grip kadar tehlikeli olmadığının açık olacağını söyledim. Yetkililer koronadan ölüm oranının 100.000'e ulaştığını iddia ediyor. Öyleyse koronavirüs matematikçilerin ve politikacıların söylediği kadar ölümcül mü?
Hayır - çünkü rakamlarla oynadılar. Bugün koronavirüse sahip olan veya test edilmediği halde koronavirüse sahip olduğu düşünülen herkes koronavirüsten ölmüş olarak kabul edilecek. Yetkililer defalarca birisinin bu hastalıkla öldüğünü bildiriyor. Hastalığın değil. Yine de bu hastalar koronavirüs nedeniyle öldüler. Yani, aşağı düşüp boynunuzu kırarsanız, ancak ölmeden önce öksürürseniz, koronavirüs ölümü olarak sınıflandırılırsınız. Kalp krizi geçirdiyseniz ancak koronavirüse yakalandığınız düşünüldüyse, resmi olarak kalp krizi yerine koronavirüsten öldünüz. Yaygın test eksikliği bunu mümkün kılar. Ve otopsi birçok hasta için terk edildi. İkinci videomda, İtalya'daki koronavirüs ölümlerine neden güvenilemeyeceğini açıkladım - aslında, koronavirüsten resmen ölenlerin% 88'i neredeyse kesinlikle başka bir şeyden öldü. Bunun kanıtı web sitemde. Ve Birleşik Krallık'ta, Imperial College (başlangıçta koronavirüsün Birleşik Krallık'ta 500.000 kişiyi öldüreceğini tahmin ediyordu) görünüşe göre koronavirüsten ölen kişilerin üçte ikisinin yine de öleceğini kabul etti - başka bir şeyden. Rakamların diğer ülkelerde de aynı şekilde çarpıtıldığından şüphem yok. Bu nedenle, İngiltere ve İtalya'dan alınan rakamları kullanarak, dünya çapındaki toplam koronavirüsten ölüm sayısı, muhtemelen iddia edilen mevcut toplamın dörtte biri ile üçte biri arasındadır - yani 25.000 ila 33.000 arasında olabilir, ancak muhtemelen önemli ölçüde daha düşüktür. .
Bu da koronavirüsü hafif bir grip türünden çok daha az ölümcül hale getiriyor. Histerik yorumcular tarafından sıklıkla yapıldığı gibi, bunu veba ile karşılaştırmak kesinlikle saçmadır. Veba, Avrupa'yı kasıp kavurduğunda nüfusun% 40'ını öldürdü. Koronavirüsü İkinci Dünya Savaşı ile karşılaştırmak, o korkunç yılları yaşamış askerler ve siviller için bir hakarettir. Rakamlarla oynamak son, acımasız bir aldatmacadır - korkuyu sürdürmek ve hepimizi sessiz tutmak için kullanılan yeni totaliter taktikleri mazur görmek. Bu arada, web sitemde bir süre önce yazdığım gibi, hükümetlerin getirdiği kısıtlamaların doğrudan bir sonucu olarak ölenlerin sayısının, bu nedenle ölecek olanların sayısının çok üzerinde olacağı artık yaygın olarak kabul ediliyor. koronavirüs. İngiliz Hükümeti şimdi, `` tedavinin '' (kilitlenmeler vb.) Yan etkilerinin Birleşik Krallık'ta 150.000 gereksiz ölümle sonuçlanacağını kabul etti. (Düzenli okuyucular, 30 Mart'ta www.vernoncoleman.com'da gereksiz ölüm rakamının 100.000 ila 250.000 arasında olacağını önerdiğimi hatırlayacaklar.) Şu anda kimse İngiltere'de koronavirüsten bu kadar ölümün olduğunu iddia etmiyor. . Küresel olarak kilitlenme milyonlarca ölümle sonuçlanacak.
Üst düzey bir NHS yetkilisi, hasta çocukların koronavirüs "tedavisi" nedeniyle tedavi edilmediğine dair "endişelerini" dile getirdi. Ve Birleşmiş Milletler, koronavirüs nedeniyle dünya çapında 25 milyon işin kaybedileceğini tahmin ediyor. Bazıları rakamın 190 milyon kadar yüksek olabileceğini iddia ediyor. Aslında virüs yüzünden neredeyse hiçbir iş kaybedilmeyecek. İş kaybına neden olacak kilitlenmelerdir. Sağladığım her gerçek kesinlikle doğruydu. Yaptığım her tahminin doğruluğu kanıtlandı. Öyleyse neden yetkililer yanlış anladıklarını kabul etmiyor? Bunu yapmak isteseler bile bilim adamları, siyasetçiler ve medya artık bu aldatmacaya gönül vermiş durumda. İsteseler bile, her şeyi bu kadar çok, çok yanlış anladıklarını nasıl kabul edebilirler? Ancak kimsenin fark etmediği başka bir tehlike daha var.
Hükümetler, ölenlerin sayısını abartarak ve rakamların tahrif edilmesine izin vererek hepimizi tehlikeye atıyor. Uygun kayıtları tutmadığınızda bir hastalık hakkında bilgi sahibi olamazsınız. Sanırım dünya hükümetleri bununla daha büyük bir karmaşa yaratabilirdi ama nasıl olduğunu anlayamıyorum. Kilitlenmenin nasıl sona erdirileceği veya korkunun nasıl ortadan kaldırılacağı konusunda kimsenin bir fikri yok gibi görünüyor. Koronavirüsün abartıldığına dair kanıtlar her yerde. Birleşik Krallık'ta hükümet, NHS'nin 2,295 boş yoğun bakım yatağına sahip olduğunu kabul etti. Koronavirüs “krizi” nden önceki ortalama boş yoğun bakım yatağı sayısı 800'tü. Dolayısıyla, NHS, koronavirüs “krizi” sırasında sözde “kriz” başlamadan öncesine göre 1.495 daha fazla boş yoğun bakım yatağına sahip. Ve bazı İngiliz hastanelerindeki yatakların neredeyse yarısının boş olduğu bildirildi.
Bir pisliğe ya da bir komploya inansanız da, üretilmiş bir koronavirüs kıyametine doğru ilerliyoruz. Kilitlenme ve totalitarizm rahatsız edici ama korkarım, eşi benzeri görülmemiş bir vahşetle üretilmiş bir fırtına karşısında sakiniz. İlk ikisi gibi bu videodan para kazanılmadı - başka bir deyişle, bundan para kazanmıyoruz ve videonun üzerinde veya çevresinde reklamlar görürseniz, çalınmış ve üzerinde oynanmış olabilir.
Telif hakkı Vernon Coleman - ilk olarak 15 Nisan 2020'de yayınlandı Bu videonun bir kopyasına sahipseniz, lütfen onu bulabileceğiniz başka bir platforma yükleyin. Ve lütfen Vernon Coleman’ın diğer videolarının kopyalarını YouTube dışındaki platformlara dağıtın. Vernon Coleman’ın koronavirüs "krizi" ve şu anda karşı karşıya olduğumuz gelecek hakkındaki kitabının adı "Coming Apocalypse" ve ciltsiz ve e-kitap olarak mevcut." (152)
"COVID-19 salgınının asla var olmadığının reddedilemez son kanıtı.
Son on iki ayda covid-19 hakkında yayılan yalanlardan ve yanlış anlamalardan bıktım. Politikacıların ve gazetecilerin halkı yanıltmaya çalıştığı yolların sayısını kaybettim. En pasaklı yalanlardan biri, Birleşik Krallık'ta ölen insan sayısının geçen yıl normalden çok daha fazla olmasıydı - covid-19 yüzünden. Birkaç gün önce konuştuğum bir hastane danışmanı, toplam ölüm artışının covid-19'un gerçekte ne kadar ölümcül olduğunu kanıtladığında ısrar etti. Elbette yanılıyordu. Ölümlerin sayısı normalden fazla olsa bile bu, ölümlerin koronavirüsten kaynaklandığı anlamına gelmiyor. Birçoğu, kilitlenmelerin ve tedavi edilmeyen kanser, kalp hastalığı vb. Nedenlerle ölme sayısının bir sonucuydu. Ancak doktorlar ve gazeteciler yalanlara inanmak istiyor gibi görünüyor çünkü gerçeklerden daha sindirilebilirler. Öyleyse, tüm covid-19 salgınının bir aldatmaca olduğunu kanıtlayan resmi istatistiklere iyice bir göz atalım.
Birincisi, ölmekte olan toplam sayı.
Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi, 100.000 nüfus başına ölüm oranının 2020'de 1.016 olduğunu bildirdi. Ve bu sıra dışı değil. Örneğin, yirmi yıl önce, 2000 yılında, 100.000 kişi başına kaba ölüm oranı 1031,60 idi. Ölüm oranları yıldan yıla değişiyor ve önümüzdeki birkaç yıl içinde hastane bölümlerinin kapatılması ve 4,7 milyon İngiliz'in bekleme listelerinde olması ve bunların birçoğunun tedavi için bir yıldan fazla bekleyeceğine inanıyorum. Ancak kanıtlar sadece 2020'deki ölüm oranının istisnai olmadığını değil, aynı zamanda covid-19'dan ölümlerin sayısının gripten kaynaklanan ölüm oranlarıyla hemen hemen aynı olduğunu gösteriyor. Hükümetin kendi rakamları da NHS hastanelerinin telaşlı, aşırı kalabalık veya her zamankinden daha yoğun olmadığını gösteriyor. Nitekim rakamlar hastanelerin her zamankinden daha sessiz olduğunu gösteriyor. Tüm bu rakamları defalarca aktardım. Personelin neşeli küçük dans videoları yapmak için bolca zamanı vardı. Mart 2020'den beri, Hükümete resmen koronavirüsün gripten daha ölümcül olmadığının tavsiye edildiğini belirtiyordum. Bunun resmi kanıtının bağlantısı hem web sitelerimde - www.vernoncoleman.com ve www.vernoncoleman.org.. Doğruluk kontrolcüleri (fact checkers) bununla tartışamaz.
Bu aldatmacanın başlangıcından beri, covid-19'un sadece her yıl yeniden markalanan ve daha iyi pazarlanan grip olduğunu söylüyorum. Birleşik Krallık Hükümeti'nin kendi rakamları bunun doğru olduğunu kanıtlıyor. Ve dünyadaki figürlerin aynı hikayeyi gösterdiğinden şüpheleniyorum. Her yerdeki doktorlar ölüm belgelerini tahrif ediyorlar - bazen kendileri veya hastaneleri, ölümleri kanser veya dolaşım sorunlarından ziyade covid 19'un neden olduğu şeklinde listeledikleri için ikramiye alıyorlar.
Dokuz ay önce, ABD'de, CDC'nin covid-19'un neden olduğu listelenen ölümlerin çoğunun aslında başka bir şeyden kaynaklandığını fark ettiğini göstermiştim. Ama şimdi size covid-19'un istatistiksel olarak yıllık gripten daha ölümcül olmadığını kanıtlayayım. (Ve tesadüfen, grip olmuş hastalar daha sonra aylarca sorun yaşayabilir - sadece hiç kimse buna `` uzun grip '' dememişti.)
Birleşik Krallık'ta COVID-19 nedeniyle meydana geldiği iddia edilen toplam ölüm sayısının 127.000 olduğu iddia ediliyor. Beyin dokusu olan herkes bu rakamın saçma bir şekilde yüksek olduğunu bilir. Ancak, hükümetin kendi rakamlarını kullanarak toplam ölümün gripten beklenenden fazla olmadığını kanıtlayabilirim. Resmi COVID-19 rakamları 2019'dan itibaren toplanacak ve muhtemelen süresiz olarak toplanacak. Bu tür istatistiklerin işlenme şekli bu değildir. Yani 127.000 iki kışı kapsıyor: 2019/2020 kışı ve 2020/2021 kışı. Öyleyse, tek bir yıllık covid ölümlerini alın, 127.000'i ikiye böleriz. Bu 63.500'de çalışıyor. BBC doğruluk denetleyicileri bir hesap makinesi kullanırsa, sonunda aynı rakamı elde edebilecekler.
Şimdi, birkaç gün önce, Ulusal İstatistik Bürosu, kayıtlı koronavirüs ölümlerinin% 23'ünün koronavirüs ile değil de ölenlerin olduğunu gösteren rakamlar yayınladı. Sanırım% 23 maalesef düşük ama bu Hükümet rakamı, bu yüzden şimdilik bunu kullanalım. BBC doğruluk denetleyicileri küçük hesap makinelerini tekrar çıkarırsa, 63.500'ün% 23'ünün 14.605 olduğunu görecekler. Aynı hesap makinesini tekrar kullanırlarsa 63.500 eksi 14.605'in 48.895'e geldiğini görecekler.
İşte buradayız. Hükümetin kendi rakamlarına göre, sezon başına her yıl iddia edilen covid-19 ölümlerinin toplam sayısı maksimum 48,895'tir. Elbette bu bir trajedi. Ancak Hükümet, 2017-2018 için toplam grip ölümlerinin 50.100'e geldiğini bildirdi. Bu onların toplamı, benim değil. Daily Mail, 50.100 ölümün Aralık ve Mart ayları arasında yayılan ölümcül grip türlerinden sorumlu olduğunu bildirdi. Grip ölümlerinin genellikle bir grip mevsiminde, yani kış aylarında ölçüldüğünü fark edeceksiniz. İlkbahar ve yaz ölümleri dahil edilmiyor. Öyleyse, son iki kış için covid-19 ölümlerine geri dönelim: ortalama 48,895. Elbette, neredeyse hiç resmi grip ölümü olmadığını hatırlamalıyız. Grip, covid-19'un var olduğu dönemde gizemli bir şekilde ortadan kalkmış gibi görünüyor.
Şimdi, covid-19 aldatmacasının bir aldatmaca olduğuna dair kanıtımız var. Bir sahtekarlık. Bir aldatma. Bir hile. Bir dolandırıcılık. Maskeler, kilitlenmeler, sosyal mesafe ve deneysel yumrukların hepsi gereksizdi. 2017/2018'de, 2019/2020 veya 2020/2021 kış sezonlarında covid-19'dan ölümler olduğundan daha fazla grip, yaygın grip veya bahçe gribinden ölümler oldu. Bunlar resmi hükümet rakamları. 2017/2018 kış mevsiminde gripten toplam 50.100 kişi öldü. Ve son iki yılın her birinde toplam 48.895 kişi covid-19'dan öldü. Doğruluk denetleyicileri tüm gün boyunca nefes alıp verebilirler ancak 48.895'i 50.100'den daha büyük yapan bir hesap makinesi bulamazlar.
Oh, ve son bir şey. Hükümetin ölüm rakamları büyük ölçüde covid-19 testlerinden elde edilen olumlu sonuçlara dayanıyor. Birisi COVID-19 için pozitif bir testten sonra 60 veya 28 gün içinde ölürse, o zaman, Hükümete göre, covid-19'dan öldü. Bir kez daha, birçok yanlış pozitif içerdiği için rakamların saçma bir şekilde yüksek olduğunu onlarca yıldır tartışıyorum. Ve geçen hafta The Guardian, İngiltere'deki üst düzey hükümet yetkililerinin olumlu sonuçların % 2 ila % 10'unun doğru olabileceğini tahmin ettiğini doğruladı. Yani % 98'e kadarı yanlış pozitiftir.
İşte orada var. COVID-19 salgınının asla var olmadığının son ve reddedilemez kanıtı. Bu bir aldatmacaydı. Yeni grip ortaya çıktı. Virüs oradaydı. Ancak hiçbir zaman bir salgın olmadı. Ve dünya çapındaki doğruluk denetçilerinin sorunu, aktardığım tüm gerçeklerin Birleşik Krallık Hükümeti'nden gelmesidir.
Lütfen bu makaleyi tanıdığınız herkesle paylaşın. Aklınıza gelebilecek herkese kopyalar gönderin. Telif hakkı Vernon Coleman Nisan 2021.. Vernon Coleman, yeni kitabı Endgame'de aldatmacanın arkasındaki arka planı açıklıyor. Ve bundan sonra ne bekleyebileceğimizi. `` Endgame ', Amazon'da ciltsiz kitap ve e-Kitap olarak mevcuttur." (153)
"Neden Hindistan'da Olanları Görmezden Gelebilirsiniz (ve Gerekir).
Dünyanın dört bir yanındaki ana akım medya, Hindistan'da olduğu iddia edilenler hakkında korkunç haberler yayınlıyor. Sokağa düşen insanların oldukça tuhaf ve tamamen ikna edici olmayan bir filmi var ve bunun anlamı, Hindistan'da olanların yakında başka her yerde olacağıdır. Yeni mutant virüslerin geldiğini öne sürüyorlar. Yeni covid türleri çok daha ölümcül. Panik yapmalıyız. Yakında tekrar sıkı kilitlenmelere ihtiyacımız olacak. Kesinlikle yeni aşılara ihtiyacımız olacak. Belki de insan fedakarlığıyla başlamalıyız.
Elbette hepsi saçmalık. Başlangıç ??olarak rakamlara inanmıyorum. Hintliler Birleşik Krallık'ta kullanılanla aynı türden testi kullanıyorlarsa, yanlış pozitiflerin sayısı muhtemelen gerçek pozitiflerin sayısından çok daha fazladır. Ve ölümlerin sayısının iddia ettiklerinden çok daha az olduğundan şüpheleniyorum. Orada, başka yerlerde olduğu gibi, bir otobüsün üzerinden geçenler ya da bir telefon rehberiyle kafasına vurulan herhangi biri, büyük olasılıkla bir covid ölümü olarak aşağılanacak. Ve bir de kullandıkları “aşı” var. Son zamanlarda ölenlerin sayısı, insanların batırılmasıyla aynı oranda artmış görünüyor. Ah hayatım. Dikkat dağıtmaya ihtiyaçları var. İnsanlara aşı yaptırmak için korku oluşturmaları gerekiyor.
Hindistan'da bir aktör, "aşıyı" aldıktan kısa bir süre sonra iyi duyurulmuş bir şekilde öldü ve "aşı" na olan güven her zaman düşük olduğu için, insanların aşılarını kabul etmelerini sağlamak için açıkça bir ihtiyaç var. Her yerdeki hükümetlerin bildiği gibi, bunu yapmanın en iyi yolu korkudan geçer. (Doğal olarak, yetkililer bu ölümün bir başka tesadüf olduğunu iddia ediyor. Küresel bir tesadüf salgını var). Ancak unutulmaması gereken en önemli şey, Hindistan'ın nüfusu bir milyarı aşan çok büyük bir ülke olmasıdır. Ve orantılı olarak, ölümlerin sayısı aslında o kadar yüksek değil. Her zaman mükemmel, dengeli ve isabetli olan UK Column geçtiğimiz günlerde bu gerçeğe dikkat çeken mükemmel bir hikaye yayınladı. Raporlarını (grafiklerle birlikte) burada görebilirsiniz. "Yeni normal" de hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Telif hakkı Vernon Coleman Nisan 2021.. Vernon Coleman’ın son kitabının adı "Endgame: The Hidden Agenda 21". Amazon'da ciltsiz ve e-Kitap olarak mevcuttur." (154)
** AIDS hakkında bilinmeyen / gizlenen bazı gerçekler olabilir mi?
"AIDS & HIV
UYARI : Bu makale, Dr Vernon Coleman’ın Sağlık Mektubu’nun Soru-Cevap bölümünden alınmıştır. Yalnızca bilgi amaçlı genel materyal ve görüşler sağlar ve profesyonel tıbbi tavsiyeye bir alternatif olarak görülmemelidir. Okuyucular, sağlıkları ve iyilikleri ile ilgili herhangi bir konuda aile doktorlarına veya diğer kalifiye tıbbi danışmanlara danışmalıdır.
Soru
----
AIDS'in HIV'den kaynaklanmadığı yönündeki ileri sürülen argüman hakkında ne düşünüyorsunuz? Tıp kurumunun HIV ve AIDS'e milyarlarca doları boşa harcamış olması gerçekten mümkün mü?
Cevap
-------
1980'lerin ortalarında, HIV (veya aslında herhangi bir nedensel organizma) ile AIDS arasındaki bir ilişkinin varlığına dair ciddi çekincelerim vardı. 1980'lerin sonunda HIV ve AIDS arasındaki bağlantıyı kabul ettim, ancak tıp ve hemşirelik meslekleri, politikacılar, gazeteciler, sigorta şirketleri arasında popüler olan ve primlerini artırmak için bir bahane bulmaya hevesli, ilaç şirketleri arasında popüler olan teoriyi reddettim. AIDS'in cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğu ve Batı dünyasının büyük bir bölümünü yok etmesi muhtemel olan 'AIDS, insanlığı vuran en büyük beladır' kervanına atlamak isteyen diğer tüm korkutucu yarı zekâtı. AIDS'in cinsel yolla bulaşan bir hastalıktan çok kanla ilgili bir hastalık olarak görülmesi gerektiğini ve bu nedenle öncelikle heteroseksüelleri değil eşcinselleri ve uyuşturucu bağımlılarını tehdit eden bir hastalık olduğunu savundum. AIDS'e yakalanabilecek tek grupların bunlar olduğunu söylemedim ama; Muhtemelen en çok acı çekenler onlar olacaktı. Kanıtlar bu konuda haklı olduğumu gösteriyor, ancak şimdi HIV ile AIDS arasında bir bağlantı olduğunu (veya var olduğunu) kabul etmekte bile hatalı olduğumdan şiddetle şüpheleniyorum. Şu anda binlerce bilim insanı, yüzbinlerce yönetici ve sağlık görevlisini istihdam eden devasa AIDS endüstrisi ve kutsal fon toplayıcılardan oluşan geniş ordular - ve ayrıca yararlı bir şeye çok daha iyi harcanabilecek milyarlarca dolarlık vergi mükelleflerinin parasını yakıyor - şimdi HIV'in AIDS'e neden olduğu fikrine fazlasıyla bağlı, hatta bunun yanlış olabileceğini kabul ediyor. Ama büyük olasılıkla yanlış.
Son on yılda yaklaşık 400.000 AIDS hastası olmuştur. (Bir AIDS hastasını tanımlamanın temel kuralları, AIDS kurbanlarının sayısını olabildiğince yüksek tutmak ve bu nedenle, söz konusu harcamayı haklı çıkarmaya çalışmak için sürekli olarak değişmektedir.) Bu 400.000 hasta, yaklaşık 5.000.000 AIDS araştırmacısı ve uzman AIDS sağlık çalışanı tarafından tedavi edildi. AIDS için harcanan çaba ve para insanlara kalp hastalıklarından nasıl kaçınılacağını öğretmek için harcanmış olsaydı, milyonlarca hayat kurtarılabilirdi ve kalp hastalığı artık 70 yaşın altındaki erkekler ve kadınlar arasında nadir görülen bir şey olurdu. 1990'ların başlarında, yetersiz çalışan AIDS uzmanlarının çoğu, AIDS mitini sürdürmek için ellerinden geleni yapmakla meşgul oldular - bu efsane, haksız ve haksız maaşlarını ödedi. AIDS endüstrisi - küresel kanser endüstrisi gibi - şimdi ağırlıklı olarak birincil endişeleri kendi mali hayatta kalmaları olan bireylerden oluşuyor. Hastaların ve genel olarak toplumun ihtiyaçları ikinci sırada yer alıyor. Harcanan paraya ve kurban edilen sayısız hayvanın (ABD'de AIDS araştırması için yetiştirilen ve şu anda AIDS araştırma endüstrisinde hiçbir işe yaramadığı kabul edilen 1.500 şempanze) tutulmasına rağmen, tutulmaktadır. yıllık 7,300,000 $ gibi bir maliyetle kafeslerde yaşıyor), AIDS endüstrisi vaat edilen pek çok atılımdan sadece birini yapmadı veya herhangi bir insan hayatını kurtarmadı. Ve bu başarısızlık muhtemelen bilim adamlarının araştırma çalışmalarını, dünyanın düz olduğu teorisi kadar arkasında destekleyici kanıtlar olan bir öncüle dayandırmalarından kaynaklanıyor.
AIDS ilk olarak 1981'de ABD'de fark edildi. O zamanlar GRID (Eşcinsel İlişkili Bağışıklık Yetmezliği) olarak tanımlanmıştı çünkü sadece eşcinsel erkekleri etkiliyor gibi görünüyordu. Ve en çok rastgele eşcinsel erkekler arasında yaygın görünüyordu. Erken bir araştırma, hastalığı olan ilk 100 erkeğin ortalama olarak her birinin en az 1.120 cinsel partnere sahip olduğunu gösterdi. (Her ne kadar her birinin hayal edemediğim kesin rakamı nasıl hatırladıklarıysa da.) GRID ile ilişkili hastalıkların hiçbiri yeni değildi. Bazıları daha önce uyuşturucu bağımlılarında meydana gelmişti. Ve bazı gözlemciler, yeni sendromun bu gey erkekler arasında rastgele uyuşturucu alan yaşam tarzları nedeniyle gelişip gelişmediğini merak ettiler. Ancak doktorlar yeni bir sendrom olduğunu düşündükleri şeyin varlığını belirlediklerinde, bilim adamları farklı lenfosit türlerini - beyaz kan hücreleri - sınıflandırmak ve saymak için bir teknik geliştirdiler ve araştırmacılar, bazı GRID hastalarının düşük sayıda belirli türe sahip olduğunu fark etti beyaz kan hücresi. Bu nedenle, GRID'in bulaşıcı olduğu ve bir tür organizmadan kaynaklandığı varsayıldı. Ve böylece AIDS sendromu doğdu. AIDS hiçbir zaman yeni bir hastalık olmadı, sadece halihazırda var olan birkaç hastalıktan oluşan yapay bir sendromdu.
Şaşırtıcı bir şekilde, tüm AIDS endüstrisi bu kırılgan teori üzerine inşa edildi. Doğal olarak, herkes AIDS'e neden olan organizmayı bulmak istedi. HIV'in teşhis edildiği iddia edildiğinde, başlangıçta AIDS hastalarının yaklaşık üçte birinden fazlasında izole edilmemiş olmasına rağmen, bu şüpheli şeref verildi. (Bugün bile çoğu AIDS hastasında HIV enfeksiyonu yoktur.) Garip gerçek şu ki, araştırmaya harcanan milyarlarca dolar olmasına rağmen, dünya hala birinin AIDS'in gerçekten var olduğunu kanıtlamasını bekliyor. HIV'in AIDS'e neden olduğunu kanıtlamak şöyle dursun, HIV'i AIDS'e bağlayan sağlam bir araştırma yoktur ve hiç olmamıştır.
Öyleyse, şimdi büyük soru 'AIDS'e ne sebep olur?' Gibi görünebilir. Ama aslında, bunun aslında büyük bir soru olmadığından şüpheleniyorum. Gerçekte, büyük sorunun şu olduğundan şüpheleniyorum: 'AIDS gerçekten var mı?' Ve cevabın öyle olmadığından şüpheleniyorum. Daha önce de belirttiğim gibi AIDS, herhangi bir yeni semptom veya hastalık içermeyen bir sendromdur. Ve bir çare bulmak için yapılan araştırmalara büyük zaman ve para harcamasını haklı çıkarmak için, AIDS endüstrisinin korunmasına yardımcı olanların çoğu, yıllardır AIDS'in tanımlanma şekliyle ilgili kuralları yoğun bir şekilde değiştiriyor. Bu günlerde grip veya tüberkülozdan ölürseniz, AIDS istatistiklerine dahil edilme olasılığınız yüksektir. (Verem kurbanlarını AIDS istatistiklerine dahil etmek, Afrika'da iddia edilen AIDS salgınının yaratılma yollarından biridir. İstatistiklerin bu tür bir `` bükülmesi '' yeni bir şey değildir. Yetkililer çiçek hastalığının olduğu izlenimini vermek istediklerinde Aşılama programı tarafından fethedilen suçiçeği çok nadiren ölümcül bir hastalık olmasına rağmen, çiçek hastalığının neden olduğu birçok ölümü suçiçeğine bağladılar.)
'Gelişmiş' ülkelerde genellikle AIDS teşhisine yol açan bağışıklık sistemi arızasının muhtemelen birkaç faktörden herhangi birinin sonucu olduğundan şüpheleniyorum. Yasa dışı ve eğlence amaçlı uyuşturucuların kullanımı bir açıklama olarak sunuldu, ancak reçeteli ilaçların aşırı kullanımının (korkarım, AIDS'in 'tedavisi' için önerilebilecek olanlardan bazıları dahil) muhtemelen aynı derecede önemli olduğundan şüpheleniyorum. Beslenme yetersizlikleri, sürekli stres ve kanserojen kimyasallara sürekli maruz kalma, muhtemelen AIDS'in (ve diğer bağışıklık sistemi sorunlarının) neden bu kadar yaygın olduğunu açıklamaya yardımcı olabilir. AIDS sendromu, eşcinsel erkekler, uyuşturucu kullanıcıları ve hemofililer arasında hala en yaygın olanıdır - bunların çoğu muhtemelen şu veya bu tür uyuşturucu kullanımına maruz kalmaktadır. Mevcut kanıtlar - olduğu gibi - hipotezimi ve diğerlerini destekliyor. AIDS için en iyi tedavinin güçlü bir bağışıklık sistemi güçlendirme programı olduğu kanısındayım - kanserden kaçınmak ve tedavi etmek ve bulaşıcı hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için önerdiğim programa benzer. Hiç şüphe yok ki, AIDS için orijinal tahminlerin tamamının tamamen yanlış olduğu kanıtlanmıştır.
1980'lerde İngiliz Tabipler Birliği sözcüsü, 1991'de Britanya'daki her aileye AIDS'in dokunacağı konusunda uyardı ve daha az korkutucu bir bakış açısını destekleyen kanıtları aktardığımda bana acımasızca saldırdı. Diğer tıbbi kuruluş grupları, 'AIDS hepimizi öldürecek, bu yüzden bize bir tedavi bulmamız için çok para verin' kervanına atladılar ve resmi çizgi, benzeri görülmemiş bir vahşet ve şaşırtıcı miktarda kendini beğenmiş, kutsal zehirle savundu. Dünya Sağlık Örgütü, 1990 yılına kadar 100 milyon insanın enfekte olabileceğini tahmin ediyor ve İngiltere'deki Kraliyet Hemşirelik Koleji, 1990'ların başında Britanya'daki elli kişiden birinin hastalığa yakalanacağını tahmin ediyor. Bildiğim kadarıyla bu gruplardan hiçbiri saçma korku çığırtkanlıkları için özür dilemedi ve hiçbiri hatalarının boyutu için bir açıklama yapmadı. Buna ek olarak, çok sayıda kuruluş ve birey, hibe başvurusunda bulunurken, belki de vaat ne kadar büyük olursa, hibenin muhtemelen o kadar büyük olacağını bildiklerinden, 'mucize atılımlar' ve 'harika aşılar' konusunda dramatik vaatlerde bulunmuştur. Güven İhaneti kitabımda AIDS'in nasıl ve neden bu kadar moda olduğunu açıkladım. Gey baskı gruplarının (AIDS'in bir 'eşcinsel' hastalığı 'olarak yerleşmemesini sağlamaya çalışan)' veba 'mitinin ilk gelişiminden sorumlu olduğuna inanıyorum. Ve AIDS daha sonra sigorta şirketlerinin (prim yatırmak için bir bahane bulmaya istekli), ilaç şirketlerinin (yeni ürünler satmaya istekli), doktorların (ilaç şirketlerine yardım etmeye istekli), araştırmacıların (ilaç şirketlerine yardım etmeye istekli) çabalarıyla büyük bir korkuya dönüştü. gönüllüler tarafından toplanan büyük miktarda paraya el koymak için), dini gruplar (evlilik dışı cinsel aktiviteyi bastırma fırsatını kullanmak için çaresiz) ve politikacılar (her zaman olduğu gibi seçmenleri korkutmak için bir fırsattan yararlanmaya istekli - çünkü seçmenler korktuğunda, yeni, baskıcı yasalar çıkarmak çok daha kolaydır).
Ben o hesabın arkasındayım. Ama şimdi, AIDS olarak bildiğimiz hastalığın muhtemelen var olmadığı ve hiç var olmadığı düşüncesine sahibim. AIDS, 20. yüzyılın sonlarına ait benzersiz bir icattır: Hiç olmamış bir veba hastalığı ve hepimize politikacıları ve ilaç şirketinin hakim olduğu tıp kurumlarını görmezden gelmemiz için bir uyarı. AIDS, giderek artan sayıda ayrı tanımlanabilir hastalıklar için yeni ve benim görüşüme göre yanıltıcı bir isimdir. Sanki bir grup doktor, kızamık, kabakulak veya difteri hastası olan tüm çocukların gelecekte Çocuk Hastalığından muzdarip olarak tanımlanması gerektiğine karar vermiş gibidir. Daha sonra kızamık, kabakulak ve difteri vakaları düştüğünde, Doktorlar, Çocuk Hastalıkları'nın kehanetleri yerine getirmesini sağlamak ve ona harcanan büyük parayı haklı çıkarmak için listeye yeni hastalıklar ekledi. Bu nedenle, Çocuk Hastalığı boğmaca ve suçiçeği içerecek şekilde büyüyebileceğinden, AIDS büyüdü ve şimdi, örneğin, tüberkülozlu hastalar AIDS istatistiklerine dahil edilebilir. Bunların herhangi birinde tıbbi veya bilimsel mantık nerede? Ne anlamı var? Ve kim fayda sağlar? (Lenin'in bir zamanlar işaret ettiği gibi, kimin fayda sağladığını anlarsanız, nedenini de anlayacaksınız.) Belki de AIDS ile ilgili en endişe verici şey, burada ifade ettiğim hipotezin AIDS uzmanları, AIDS endüstrisinde çalışan kişiler veya ana akım medya tarafından asla kabul edilmeyeceği veya tartışılmayacağı yönündeki şüphemdir. AIDS kutsal bir hastalık haline geldi. Bir aşı ya da tedavi arayışında yer alanların ya da AIDS hastası olduğu iddia edilenlerin tedavisinin gerekçelerini sorgulamak, politik olarak yanlış ve kesinlikle kabul edilemez.
Hipotezim bilinen tüm gerçeklere uyuyor ve son yirmi yılda olan her şeyi açıklayabilir. Ancak bu hipotez fark edilmezse, pek bir şey değişmeyecek ve AIDS endüstrisi ikiyüzlülük, uygunluk ve ticari ihtiyaç karışımına dayanan uzun süredir yerleşik bir modeli takip edecek. 1980'lerin sonlarında ve 1990'ların başlarında, mevcut tüm bilimsel kanıtların AIDS'in hepimizi öldüren veba olmayacağını gösterdiğini söylemeye cüret ettiğim için karalandım. Bununla birlikte, AIDS endüstrisi, muhalefeti susturmanın en iyi yolunun onu görmezden gelmek olduğunu çabucak öğrendi. 90'lar boyunca tutarlı bir şekilde yaptıklarını. Yapmaya devam etmelerini beklediğim şey de bu. Sessizlik gerçeği gizleyecektir." (155)
"Vernon Coleman'ın Yasaklı YouTube Videolarının Yazılı Dökümleri
Coronavirus: Sosyal Uzaklığın İşe Yaramadığının Kanıtı
Neden şimdi büyük tehlikedesiniz
Neden yiyecek stoklamalısınız - şimdi!
Hükümetiniz ölmenizi istiyor
Delilik her yerde
Yüz maskeleri - Karışıklık sonlandırılıyor (Bu video artık YouTube tarafından geri yüklendi)
Vücudunuz ve zihniniz yeterli değil - ruhunuzu istiyorlar
Sosyal mesafe kalıcı olacak mı?
Yasak Gerçekler
Ruh sağlığı sorunları artık hızla artacak
YouTube neden hükümetin yalanlarını koruyor?
Bu dolandırıcılık hiç bitmeyecek mi?
Koronavirüs aldatmacasının çılgın diyarında nasıl hayatta kalınır?
Kötülüğün güçleri toplanıyor
Koronavirüs sağlık hizmetlerini nasıl kalıcı olarak yok etti
29 Ağustos 2020 Londra miting konuşması
Biz iyi adamlarız ve iyi adamlar kazanır
Bir sessizlik komplosu
Yapmayacakları bir şey var mı?
Eski hayatlar önemlidir
Yaklaşan Küresel Gıda Sıkıntısı (İkinci Bölüm) - Mükemmel Bir Fırtına
Zombiler ve troller" (156)
NOT : Dr. Vernon Coleman'ın bazı videoaları..İngilizce bilenler izleyebilirler. Bilmeyenler, videolardaki çeviri transkipti Türkçe yaparak izleyebilirler.
Dr. Vernon Coleman'ın şimdilik yasaklanmamış tüm videolarını gösteren kanalları..
"Covid-19 Aşısı Kaç Milyar Öldürebilir veya Zarar Verebilir?
Uluslararası en çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, hükümetlerin ve aşı şirketlerinin genlerimizi değiştirebilecek Covid-19 aşılarını hepimize nasıl enjekte etmeyi planladıklarını açıklıyor. Genetiği değiştirilmiş varlıklar olacağız. Dünya Sağlık Örgütü bile ne olacağını kimsenin bilmediğini kabul etti. Önde gelen bilim adamları bu kötü deneyin yasaklanmasını istiyor ama zaman azalıyor. Ve son olarak, Dr Coleman, işler ters giderse kime dava açabileceğinizi açıklıyor (ilaç şirketlerine dokunulmazlık verildi). " (159)
"Coronavirus: Nüfus kontrol planı mı?
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, neden manipüle edildiğimizi düşündüğünü ve kilitlenme ile sosyal mesafenin ikiz kötülüklerinin küresel nüfusu kontrol etmek için nasıl kullanıldığını açıklıyor. " (160)
"El dezenfektanları sizi öldürebilir
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, el dezenfektanlarının neden ve nasıl tehlikeli ve muhtemelen ölümcül olduğunu açıklıyor. Kendine özgü tarzında, maskeleri, sosyal mesafeyi ve izleme ve izleme sistemlerini de tartışıyor." (161)
"Bizi köleleştirmek için nasıl yalan söylüyorlar?
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman, hükümetlerin ordu tarafından yaratılan psikolojik hileleri, halklarını itaat için korkutmak için nasıl kullandıklarını açıklıyor. Ayrıca kıdemli bir İngiliz polis memurunu, insanları maske takmayanları utandırmaya teşvik ettiği için eleştiriyor. Ve Birleşmiş Milletler'in bizi Küresel Sıfırlamaya doğru itmek için Gündem 21'i nasıl kullandığını açıklıyor. Son olarak, tüm dinleri bir Küresel Kilise'de birleştirmek için bir planın kanıtını sunar." (162)
"Şok edici gerçek: İlaç şirketleri, işe yaramadıkları için hayvan deneyleri yapıyor.
Dr Vernon Coleman, hayvan deneylerinin neden yararsız olmaktan daha kötü olduğunu ve birçok hasta hastalığından sorumlu olduğunu açıklıyor. Vernon Coleman'ın ciltsiz kitabı 'Hayvan Deneyleri: Her Hayvan Aşığının Bilmesi Gereken Gerçekler' Amazon'da mevcuttur. " (163)
" Bu Muhtemelen Olmazdı. Olabilir mi?
Uluslararası en çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, 50 yılı aşkın süredir insan davranışını vücut içindeki bir alıcı ve harici bir verici ile kontrol etmenin mümkün olduğunun bilindiğini açıklıyor. Mevcut olasılıkları araştırır." (164)
"Wikipedia Bir Silah Olarak Nasıl Kullanılır?
Brandnewtube.com'da Dr Coleman'ın son videosunu (Hata Yapma - Bu Soykırım) izlemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın. Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, Wikipedia'nın gerçekleri gözden düşürmek, karalamak ve çarpıtmak için nasıl kullanıldığını ve neden özgürlüğümüzü tehdit ettiğini ve kapatılması gerektiğini açıklıyor." (165)
"Ölüme terk edilmek için bir listeye mi kondunuz?
Uluslararası en çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, tek 'suçu' fiziksel veya zihinsel olarak bir şekilde engellenecek olan hastalara tıbbi tedaviyi reddetmek için neden ve nasıl 'Formları Canlandırmayın'ın kullanıldığını açıklıyor. Doktorlar güçsüzleri, engellileri, yaşlıları ve akıl hastalarını öldürüyor. Ölüme terk edilmek için gizlice bir listeye mi eklendiniz?" (166)
"Şeytani savaşlar başladı.
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, "Onlar" ın yarattığı dünyayı anlatıyor ve icat edilen yasaları analiz ediyor. Hükümetlerimiz tarafından neden ve nasıl terörize edildiğimizi açıklıyor." (167)
** BRANDNEWTUBE'DEN SEÇTİKLERİMİZ..
"Hata Yapmayın - Bu Soykırım
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman, kaosun neden asla bitmeyeceğini açıklıyor. Aşıyı tartışıyor, maske takıyor ve Profesör Hugh Montgomery'yi tartışmaya zorluyor (ama yeterince topa sahip olup olmadığını soruyor). Ayrıca bu savaşı kazanmak için ne yapmamız gerektiğini de açıklıyor. Dr Coleman yorumları devre dışı bıraktı ve nedenini bu videoda açıklıyor. Tüm desteğiniz için teşekkür ederim." (168)
"COVID-19 aşısını yapan doktorlar ve hemşireler savaş suçlusu olarak yargılanacak.
Son aylarda, Dr Coleman videoları yalanlar, iftiralar ve yanlış bilgiler yayan troller tarafından hedef alındı ve bu nedenle Dr Coleman yorumları devre dışı bırakmak zorunda kaldı. Umarız anlarsınız. Duygusal bir videoda, Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, covid-19 aşısını yapan doktorların ve hemşirelerin neden savaş suçlusu olarak yargılanacağını açıklıyor." (169)
"Covid-19 aşıları kitle imha silahlarıdır ve insan ırkını yok edebilir."(170)
"Vernon Coleman; Koronavirüs korkusu, yüzyılın aldatmacasıdır" (171)
"BBC, "Anti-vaxxer'larla doğru mu yanlış mı olduklarını tartışmıyoruz" diyor.
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, BBC'nin covid-19 sahtekarlığını sürdürmeye yardımcı olmak ve Hükümeti memnun etmek için neden ve nasıl halka ihanet ettiğini ve gerçeği söyleyen doktorları ve bilim adamlarını şeytanlaştırdığını açıklıyor." (172)
"Açığa Çıktı: BBC'nin kasıtlı olarak gerçeği nasıl bastırdığı.
Uluslararası çok satan yazar Dr Vernon Coleman MB ChB DSc FRSA, BBC'nin gerçeği bastırdığına ve dinleyicilerin ve izleyicilerin hayatlarını tehlikeye attığına dair kanıt sağlıyor. Bu, BBC'ye karşı şimdiye kadar yayınlanan en klinik ve kesin saldırıdır - sizi şok edecek ve öfkelendirecektir." (173)
** DR.Vernon Coleman kimdir?
(Amazondan,kendi sitesinden ve wikipediadan..)
- BİR KİTAP TANITIMI..
"Doktorlar kanserden daha çok insanı neden ve nasıl öldürüyor? (Why and How Doctors Kill More People Than Cancer)
Doktorlar ve hemşireler kanser ve dolaşım hastalıklarının yanı sıra ilk üç katilimizden biri; enfeksiyonlardan, trafik kazalarından, teröristlerden ve suçlulardan çok daha fazla insanı öldürürler. Doktorlar ve hemşireler şimdi neredeyse kesin olarak kanserden daha fazla insanı öldürüyor. Dr Coleman MB ChB DSc FRSA, ilaç endüstrisi kontrollü tıbbi kuruluşlar arasında popüler olmayan, sağlık riskleri hakkında diğer doktorlardan daha fazla sayıda doğru uyarı ve tahmin yayınladığı kabul edilmektedir. Bu kitap, doktorların ve hemşirelerin neden bu kadar ölümcül olduğunu, tıbbi araştırmaların çoğunun neden yararsız olduğunu, orijinal düşüncenin neden bastırıldığını ve hastane personelinin hastalarına nasıl ve neden ihanet ettiğini açıklıyor.. Yazar, Dr Vernon Coleman MB ChB DSc, kayıtlı bir tıp doktorudur. British Clinical Journal'ın kurucu editörüdür, bütünsel tıp bilimi profesörüdür ve halen kayıtlı bir pratisyen hekimdir. Birleşik Krallık'ta ciltli ve ciltsiz ciltli iki milyondan fazla satan, 24 dile çevrilen ve dünya çapında satılan 100'den fazla kitap yazdı. Televizyon ve radyoda çok sayıda program sunmuş ve birçok ulusal dergi ve gazetede köşe yazıları yazmıştır.
"İngiliz tıp kurumunun yaşayan terörü." - Irish Times
Gazeteler yazar ve kitapları hakkında ne diyor:
---------
Vernon Coleman harika kitaplar yazıyor - The Good Book Guide
O, Yalnız Korucu, Robin Hood ve Ekolayzer bir araya geldi - Glasgow Evening Times
Düşünen kimse onu görmezden gelemez - Ekolojist
Aklın en sakin sesi - The Observer
Bir nimettir - Daily Telegraph
Superstar - Pazar günü bağımsız
Medya dokümanlarının kralı - The Independent
İngiltere'nin önde gelen tıp yazarı - The Star
İngiltere'nin önde gelen sağlık hizmetleri kampanyacısı - The Sun
Zorunlu okuma - The Guardian
Parlak - İnsanlar
Adam ulusal bir hazinedir - Doktorların size söylemediği şey
Saygıdeğer tıp gurusu - Hemşirelik Zamanları
Tavsiyesi iyimser ve coşkulu - British Medical Journal
Harikulade bir şekilde özlü, canlandırıcı derecede duyarlı - The Spectator
Hastaların şampiyonu - Birmingham Post
Belki de bugün dünyadaki genel kamuoyu için en iyi bilinen sağlık yazarı - The Therapist
Anlaşılır ve zekice yazıyor - İyi Ev İdaresi
Aklını söylemeye cesaret eden doktor - Oxford Mail
Etkilenmemek imkansız - Western Daily Press
Muhtemelen bugün yaşayan en zeki adamlardan biri - Irish Times
vs vs" (175)
"DR.Vernon Coleman
Sunday Times'ın en çok satan yazarı Vernon Coleman, yalnızca İngiltere'de iki milyondan fazla satan 100'den fazla kitap yazdı. Birleşik Krallık yayıncıları arasında PAN, Penguin, Corgi, Arrow, Star, Mandarin, Macmillan, Century, Thames and Hudson ve Sidgwick ve Jackson bulunmaktadır. Kitapları 25 dile çevrildi ve 50'den fazla ülkede satıldı. Romanları arasında Bayan Caldicot'un Lahana Savaşı (Pauline Collins, Peter Capaldi ve John Alderton'ın başrollerini paylaştığı bir filme dönüştürüldü), Bayan Caldicot'un Knickerbocker Glory, The Man Who Inherited a Golf Course, The Village Cricket Tour, Deadline, Paris in the Springtime. ve Asla Çok Geç Değil mi? Kediler üzerine yazdığı kitaplar arasında Alice'in Günlüğü, Alice'in Maceraları, Kedi Masalları, Kedi Masalları ve Kedileri Seviyoruz. Tıbbi en çok satanları arasında Bodypower, Mindpower, Food for Thought, Doktorunuzun Sizi Öldürmesini Nasıl Durdurabilirsiniz, Superbody ve Coleman Kanunları yer alıyor. Küresel en çok satan Bodypower, İngiliz okuyucular tarafından en iyi 100 kitaptan biri seçildi. Politika üzerine kitapları arasında İngiltere'miz, Faşist Bir Ülkede Yaşamak, Gordon Moron, OFPIS Dosyası, Sırada Ne Olur? Oil Apocalypse ve 2020. The 100 Greatest Englishmen and Englishwomen ve Bilbury kitap serisini de yazdı. Ayrıca Hoşnutsuz Bir Adamın Günlüğü ile başlayan bir dizi günlük yazdı. Hepsi Amazon'da kağıt kitap ve e-kitap olarak mevcuttur.
Vernon Coleman'ın kitaplarının çoğu dünya çapında en çok satanlar listelerinde yer aldı. İlk İlk 10 en çok satanlar dahil, Bodypower (Sunday Times 3.4.83), (Daily Mail 18.3.83), (Bookseller 16.4.83) ve Life Without Tranquilisers (Sunday Times 24.3.85).
Vernon Coleman'ın kitapları tüm dünyada gazete ve dergilerde tefrika edildi ve birçoğu televizyon ve radyo dizilerine dönüştürüldü. İngiliz televizyonunda Televizyon Doktoru ve BBC'nin ilk acı amcasıydı. Dr Coleman, Sri Lanka'daki International Open University'de bir pratisyen hekim ve eski bir Holistik Tıp Bilimleri Profesörüdür. Fahri bir DSc'si var. Birleşik Krallık'taki Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası'na kanıtlar sunmuştur.
Bu web sitesinde ücretsiz erişilebilen birçok makale var. Vernon Coleman artık en son videolarını izleyebileceğiniz Brand New Tube'da bulunabilir.
"İngiltere'nin önde gelen sağlık hizmetleri kampanyacısı" (The Sun)
"Dr Vernon Coleman, en aydınlanmış, en güçlü ve duyarlı dağıtıcılarımızdan biridir.
tıbbi tavsiye. "(The Observer)
"Tıp gazeteciliğinde en keskin zeka." (Daily Star)
"Mesajı önemli." (Ekonomist)
"Medya dokümanlarının kralı." (Bağımsız)
"Belki de bugün dünyanın en iyi bilinen sağlık yazarı" (Terapist)
"Muhtemelen yaşayan en zeki adamlardan biri." (İrlanda Times)
"Hastanın şampiyonu." (Birmingham Post)
"İngiltere'nin önde gelen tıp yazarı." (Yıldız)
"Açık sözlü ve üretken bir tıp yazarı." (Pazar günleri)
"Anlaşılır ve akıllıca yazıyor." (İyi Kat Hizmetleri)
"Coleman çok komik bir yazar." (Bu İngiltere)
"Harikulade kısa ve öz, son derece mantıklı." (Seyirci)
"Zorunlu okuma." (Gardiyan)
"Aklını söylemeye cesaret eden doktor." (Oxford Mail)
"Etkilenmemek imkansız." (Batı Günlük Basın)
"Onun tavsiyesi iyimser ve coşkulu." (İngiliz Tıp Dergisi)
"O, Lone Ranger, Robin Hood ve Ekolayzer bir arada." (Glasgow Akşam Zamanları)
"Vernon Coleman harika kitaplar yazıyor." (İyi Kitap Rehberi)
"... düşünen kimse onu görmezden gelemez. Bu yüzden 20 yılı aşkın süredir sağlıkla ilgili insan ve hayvan hakları konusunda dünyanın önde gelen savunucularından biridir. Uzun süre devam etsin!" (Ekolojist)
"Adam ulusal bir hazinedir" (Doktorların Size Söylemedikleri)
"Saygın tıp gurusu" (Hemşirelik Zamanları)
"Superstar" (Pazar günleri bağımsız)
"Rogue fil" (Sunday Times)
"Nazik, kibar ve sevecen" (Western Daily Press)
"Onun alamet-i farikası, sözlerini küçümsememesidir. Meslektaşlarından aldığınız normal dindarlık tonundan çok daha komik" (The Guardian)
"Bay Geoffrey Boycott ile bir radyo yorum kutusunda beş dakika mahsur kalmaktansa onun şirketinde bir akşam geçirmeyi tercih ederim" (Peter Tinniswood, Punch)
"Dr Coleman, en aydınlanmış, en güçlü ve hassas tıbbi tavsiye dağıtıcılarımızdan biridir" (The Observer)
"Bu ne harika, bilgilendirici bir web sitesi!" (K.I. e-posta ile)
"Yazabilseydim, sözlerim seninki gibi olurdu. (Siteniz) yıllardır okuduğum en ilginç şey. İnternet için şükürler olsun. Sadece bir şey için iyi ise, o zaman kendimizi eğitmek, o zaman buna değer "(e-postayla S RB)
"... muhteşem bir şekilde tasarlanmış bir siteniz var. İçerik mükemmel." (E-posta ile G.C.)
"Bir site beni o kadar çok etkilemiyor ki, bir takdir e-postası düzenliyor, ancak siteniz oldukça iyi. Bilgi dolu, düzgün bir şekilde düzenlenmiş, ancak iyi tabelalarla erişilebilen, iyi düzenlenmiş, kolay erişilebilen reçel Kısacası, birçok kişinin incelemek ve kopyalamak için iyi yapacağı türden bir tasarım. " (D.T. e-postayla)
"... seninki mükemmel bir çalışma ve kendi sağlığını ve sevdiklerinin sağlığını önemseyen herkes için 'okunması gereken' bir yazarsın. Bundan sonra sitene yer imi koyuyorum!" (G.G. e-posta ile)
"Ne kadar harika bir site - ve yazı. Büyülendim." (K.L. e-posta ile)
"Harika bir site ve harika bilgiler." (Jenny e-posta ile)
"Web sitenizi çok aydınlatıcı buluyorum." (E-posta ile E.S.)" (176)
"Dr Vernon Coleman’ın uyarıları, tahminleri ve öngörüleri.
Dr Vernon Coleman’ın sağlık tehlikelerini tespit etme sicili rakipsizdir. İlk iki çığır açan kitabının (The Medicine Men and Paper Doctors) yayınlandığı 1970'lerden bu yana, Dr Coleman hastalar arasında arkadaşlar ve doktorlar ve ilaç şirketleri arasında düşmanlar kazanıyor. The Medicine Men'de (1975) Vernon Coleman, tıbbi kurum ile ilaç endüstrisi arasındaki tehlikeli derecede yakın ilişkiye dikkat çekti. Paper Doctors'da (1977), tıbbi araştırmaların çoğunun araştırmacıların (ve ilaç şirketlerinin) yararına yapıldığını ve paranın halihazırda sahip olduğumuz bilgileri kullanmaya ve halkı bilinen sağlık tehlikelerinden kaçınmaya teşvik etmeye daha iyi harcanacağını savundu. Sunday Times'ın en çok satan yazarı Vernon Coleman, önyargısız ve herhangi bir profesyonel veya ticari taahhüt veya bağlılık olmaksızın tıbbi konularda yazan birkaç tıbbi kalifiye yazardan biridir. Dürüstlüğü onu tıp kurumları ve kuruluşun ticari ittifakları arasında birçok düşman haline getirdi. Öngörüleri, tahminleri ve uyarıları, başka biri kanıtı ortaya çıkarmadan ve anlamadan ya da konuşma cesareti vermeden önce, genellikle yıllarca (ve çoğu durumda, on yıllarca) yapılmıştır. Ayrıca tıp kitaplarının birçoğunda ve binlerce gazete ve dergi makalesinde, reçetesiz ve reçeteli ilaçları kullanmanın tehlikelerine dikkat çekmiştir. Aşağıdaki liste, ilk olarak Vernon Coleman’ın uluslararası çok satan kitabında yayınlanan listeye dayanmaktadır. Doktorunuzun Sizi Öldürmesini Nasıl Durdurabilirsiniz 1996’da. Bu uyarıların çoğu 20 ila 40 yıl önce yayınlandı.
Dr Vernon Coleman şunları yazan ilk yazardı:
----------
1) Benzodiazepin sakinleştiricilerin tehlikeleri konusunda uyarın
2) Pasif içiciliğin kansere neden olduğu konusunda uyarın
3) Cep telefonlarının (ve direklerin) kansere neden olabileceği konusunda uyarın
4) Musluk suyunun zararlı ilaç kalıntıları içerdiği konusunda uyarın
5) Genetik mühendisliğinin (her türüyle) insan sağlığına tehdit oluşturabileceğine dikkat edin.
6) Yüksek tansiyonun ilaçsız kontrol edilebileceğini iddia etmek
7) Deli dana hastalığı riski konusunda uyarın
8) Derin ven trombozunun (DVT) uçak yolcuları için ciddi bir tehdit olduğu konusunda uyarın
9) Tüberkülozun geri dönüşü konusunda uyarın
10) Tıbbi tarama programlarının neden hastalara göre doktorlar için daha yararlı olduğunu açıklayın
11) AIDS tehdidinin ticari nedenlerle çılgınca abartıldığı konusunda uyarın
12) Aşırı antibiyotik kullanımının ilaca dirençli enfeksiyonlar yarattığı konusunda uyarın
13) Doktorların aşırı astım teşhisi koyduğu konusunda uyarın
14) Jenerik ilaçların değerine dikkat çekin (markalı ilaçların aksine)
15) DEHB'nin aşırı teşhis edildiğini ve tehlikeli ilaçlarla tedavi edildiğini söyleyin
17) Prostat taramasının yarardan çok zarar verdiği konusunda uyarın
18) Meme taramasının şüpheli bir değeri olduğu konusunda uyarın
19) Aşırı egzersiz yapmanın tehlikelerine karşı uyarın
20) Joggingin omurgaya ve eklemlere verebileceği zarar konusunda uyarın
21) Aşıların kuruluşun iddia ettiği kadar güvenli veya etkili olmadığı konusunda uyarın
22) Stresin tüm hastalıkların% 90'ına neden olduğunu veya şiddetlendirdiğini açıklayın
23) İrritabl bağırsak sendromu hakkındaki gerçekleri açıklayın
24) Sağlıklı kadınlardan göğüsleri almanın neden gereksiz olduğunu açıklayın.
25) Kemoterapinin genellikle yarardan çok zarar verdiği konusunda uyarın
26) İnsan vücudunun kendi kendini iyileştirme gücüne dikkat çekin
27) Tamoksifen ilacının (kanseri önlemek için kullanılır) kansere neden olabileceği konusunda uyarın
28) Hormon replasman tedavisinin tehlikelerine karşı uyarın
29) Yüksek yağlı diyet ve meme kanseri arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarın
30) Depresyonun aşırı teşhis edildiği ve aşırı tedavi edildiği konusunda uyarın
31) Kansere karşı savunmada bağışıklık sisteminin önemine işaret edin
32) Etin tütünden daha fazla kansere neden olduğunu gösteren kanıt sağlayın
33) Antiperspirantların sağlık açısından nasıl bir tehlike oluşturabileceğini açıklayın
34) Mikrodalga fırın kullanmanın tehlikesine karşı uyarın
35) Radyoterapi tehlikesine dikkat çekmek
36) Doktorların artık kanser veya kalp hastalığı kadar büyük bir ölüm nedeni olduğu konusunda uyarın
37) Zihnin vücudu iyileştirme yeteneğine dikkat çekin
38) Klima sistemlerinin nasıl ve neden tehlikeli olabileceğini açıklayın
39) Süper böceklerin tehlikesine karşı uyarın
40) Testlerin ve incelemelerin genellikle gereksiz ve tehlikeli olduğu konusunda uyarın
41) Hastanedeki altı hastadan birinin doktorlar tarafından hastalandığı için orada olduğuna dikkat edin.
42) 21. yüzyılda kadınların neden erkeklerden daha uzun yaşamayacağını açıklayın
43) Paraquatın (ve Roundup gibi ilişkili ürünlerin) tehlikelerine karşı uyarın
44) Uzun ömürlülüğün artmasının bir efsane olduğuna ve bebek ölümlerinin azalmasının bir sonucu olduğuna dikkat edin.
45) Neden ve kaç tane röntgen çekiliyor - ve kansere neden oluyor
46) Ağrı tedavisinde TENS makinelerinin değerine dikkat çekmek
47) Yaşlanan nüfusumuzun büyüklüğündeki artış konusunda uyarın
48) Obezitenin kanser riskinin artmasına neden olduğu konusunda uyarın
49) Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin araştırmacıları nasıl yanılttığını açıklayın
50) Demanslı birçok hastanın tedavi edilebileceğini açıklayın (çünkü Alzheimer hastalığı değil NPH'si var)
Ve 1970 ile bugün arasında çok, çok daha doğru tahminler ve tahminler yapıldı.
Vernon Coleman, yıllardır tıpta bilgisayar kullanımını teşvik etmektedir. 1983'te, halkın kullanımı için sağlık üzerine dünyanın ilk bilgisayar yazılımını yazdı. Yazılım, Sinclair ve Commodore bilgisayarları için Home Doctor serisiydi." (177)
"Wonder Coleman'ın eserleri..
Vernon Coleman'dan Yeni Kitaplar - tümü Amazon'da e-Kitap ve ciltsiz kitap olarak mevcuttur. Amazon sitesinde bu kitaplarla ilgili daha fazla bilgi var (okuyucuların incelemeleri de bulabilecekleri). Amazon'da kindle kitapları olarak bulunan Vernon Coleman'ın kitaplarının tam listesi için Amazon arama motoruna 'vernon coleman kindle books' yazmanız yeterlidir.
Endgame: Gizli Gündem 21 (2021)
Bu gelecekle ilgili bir kitaptır; Birleşmiş Milletler, Gündem 21'in takipçileri, Küresel Ekonomik Forum ve Büyük Sıfırlama'nın amaçlarını ilerletmek ve bizi 'yeni normal' olarak adlandırdıkları şeye götürmek isteyenler tarafından bizim için tasarlanan gelecek.
Bu bir tarih kitabı değil; gelecekteki bir kitaptır; tahminler ve sonuçlar kitabıdır. Şubat 2020'den bu yana tahminlerimin kesinlikle doğru olduğu kanıtlandı ve kitaplarımda, makalelerimde ve videolarımda belgelendi. Geleceğe bakma zamanının geldiğine karar verdim ve on yıllardır planlandığını bildiğimiz şeye dayanarak, bekleyebileceğimiz geleceği ve planlarının gelecek yıllarda hayatımızı nasıl etkileyeceğini anlattım.
Oyunsonu: Gizli Gündem 21
Amazon'da e-Kitap ve ciltsiz kitap olarak mevcuttur.
Yüz Maskelerinin İyiden Daha Fazla Zarar Verdiğinin Kanıtı (2020)
Covid-19 - Tarihteki En Büyük Aldatmaca (2020)
Kıyamet Geliyor (2020)
Vernon Coleman’ın mevcut "kriz" hakkındaki yeni kitabı artık Amazon'da bir e-Kitap ve bir ciltsiz kitap olarak mevcuttur.
Vernon Coleman, sözde krizin abartıldığı konusunda uyaran ilk kişiydi. You Tube'daki videolarının çeşitli versiyonları dünya çapında milyonlarca kişi tarafından izlendi. Www.vernoncoleman.com adresindeki makaleleri, özel gerçekleri ve bilgileri sağlamada öncülük etmiştir. Dr Coleman'ın yaptığı her öngörü ve uyarının doğru olduğu kanıtlanmıştır. Şimdi, bu yeni kitapta Dr Coleman, kilitlenmeler sona erdiğinde dünyaya ne olacağını tahmin ediyor. Kıyamet Geliyor (Coming Apocalypse), finans, istihdam, emekli aylıkları, vergiler, mağazalar, polis, sağlık hizmetleri, seyahat, eğitim ve çok daha fazlasıyla ilgili bölümleri ortaya çıkarıyor. Bunlar garip günler ve ifade özgürlüğü hassas bir yaratıktır. Kitabın ne kadar süre satışta kalacağını bilmiyoruz. Bir kopya istiyorsanız, gecikmemenizi öneririz.
Kıyamet geliyor
Amazon'da e-Kitap ve ciltsiz kitap olarak mevcuttur.
Dr Bullock'un Yıllıkları (2020)
Demans Efsanesi - demans vakalarının çoğu tedavi edilebilir (2019)
Gaslight'tan Tranny - ve diğer çapraz giyinme hikayeleri (2019)
Benzos Hikayesi (2019)
Bilet Tonk (2019)
Tickety Tonk, Vernon Coleman'ın günlüklerinin 7.'sidir.
AB'nin Şok Edici Tarihi (2019)
Bayan Caldicot'un Lahana Savaşı - Oyun (2018)
Genç Ülke Doktor Kitabı 15: Bilbury Anıları (2018)
Bilbury Memories Bilbury Serisinin 15. kitabı.
Bayan Caldicot'un Türk Lokumu (2018)
Bayan Caldicot's Turkish Delight Caldicot serisinin 4. kitabı.
Genç Ülke Doktor Kitabı 14: Bilbury Günleri (2018)
Bilbury Days Bilbury Serisinin 14. kitabı.
Genç Ülke Doktor Kitabı 13: Bilbury Tales (2018)
Bilbury Tales Bilbury Serisinin 13. kitabı.
Briefs Karşılaşması (2018)
Briefs Encounter Travestiler, partnerleri ve sağlık uzmanları için yazılmış çapraz giyinmeye giriş ve analiz.
Bayan Caldicot'un İstiridye Geçidi (2018)
Bayan Caldicot'un İstiridye Geçit Töreni Bayan Caldicot hakkındaki 3. roman.
Afoot Oyunlar (2018)
Games Afoot, Vernon Coleman'ın günlüklerinin 6.'sıdır.
Genç Ülke Doktoru Kitabı 12: Bilbury Joys (2017)
Bilbury Joys Vernon Coleman’ın son derece başarılı Bilbury serisindeki on ikinci kitap artık Amazon’da bir e-kitap olarak mevcuttur.
Tüm olağan karakterler, İngiltere'nin Devon kentindeki Bilbury köyüyle ilgili bu anı koleksiyonunda burada. Müdavimler (tüm kitaplarda yer alan) şunları içerir: Doc ve Patsy, Thumper Robinson, Patchy Fogg, Peter Marshall ve Frank ve Gilly Parsons - Duck and Puddle halk evindeki ev sahipleri. Bu, seriye yeni başlayan okuyucuların keyif alabileceği bağımsız bir kitaptır. Bilbury, onlarca yıldır Vernon Coleman’ın ruhani evi olmuştur.
60'lı Yıllar İçin Kick-Ass A-Z (2017)
60'ların Üzeri için Kıça-Tekme AZ Alt Başlıklı 'Yeni Başlayanlar İçin Yaşlılık Rehberi', yaşlılığın iç karartıcı, kötümser kesinliklerini, genellikle gençlerle ilişkilendirilen umut ve özgüvenle boğuşan hırslarla değiştirmek için bilmeniz gereken her şeyi içerir. . Doktorlar, hastaneler ve bakım evleri ile nasıl başa çıkılacağını açıklayan bölümler var ve kitap, engelsiz bir tarzda sunulan pratik tavsiyelerle dolu. Vernon Coleman uzun zamandır yaşlılığın kalan son majörizm olduğuna ve yaşlıların artık diğer gruplardan daha fazla önyargıya maruz kaldığına inanıyordu. Bu kitap, 60 yaşın üzerindeki herkesin nasıl karşılık verebileceğini ve kendini bağnazlığa, tacize ve saygısızlığa karşı savunabileceğini açıklıyor.
Bilbury Delights (2017)
Bilbury Delights, The Young Country Doctor serisinin 11. kitabıdır.
Sağlığınız Yıldızlarda Yazılıyor mu? (2017)
Bu kitap, astrolojik işaretlerin insan sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin en büyük ve en kapsamlı çalışmanın sonuçlarını içermektedir. Sonuç: astroloji - sağlık bağlantısı göz ardı edilemez.
112'de Ağaçlara Tırmanma! (2017)
65 yaş üstü için ilham verici hikayeler: "Hayat değiştiren bir kitap".
Bilbury Karışımı (2017)
Bilbury Mixture, The Young Country Doctor serisinin 10. kitabıdır.
Sınırdaki Yaşam (2017)
Life on the Edge, Vernon Coleman'ın uzun süredir devam eden günlüğünün beşinci baskısıdır ve artık Amazon'da bir e-kitap olarak mevcuttur.
Bilbury Relish (2016)
Bilbury Relish, The Young Country Doctor serisinin 9. kitabıdır.
Milyonlarca Alzheimer Hastasına Yanlış Teşhis Edildi (Ve Tedavi Edilebilir) (2016)
Alzheimer hastalığı dışında idiyopatik normal basınçlı hidrosefali demansın en yaygın nedenidir. Milyonları etkiliyor. Teşhis, zamanın yüzde 80'inden fazlasında gözden kaçıyor. Alzheimer veya demans veya Parkinson hastalığı olan milyonlarca hasta yanlış teşhis edildi. İdiyopatik normal basınçlı hidrosefali varsa, tedavi edilebilir ve muhtemelen iyileştirilebilir. Yazar, idiyopatik normal basınçlı hidrosefali semptomlarını ve nasıl teşhis edilip tedavi edilebileceğini anlatıyor. Ayrıca doktorların ve hemşirelerin neden bu kadar sık ??teşhisi kaçırdığını ve idiyopatik normal basınçlı hidrosefalinin neden bu kadar az bilindiğini açıklıyor.
Nasıl Daha Uzun Yaşanır ve Hayatınızın Geri Kalanı Boyunca Genç Kalınır (2016)
Nasıl sağlıklı kalabileceğiniz ve daha uzun yaşayabileceğinizin tam bir hesabı. Hayati öneme sahip, hayat kurtaran tavsiyeler ve bilgi ile dolu.
Power Over Cancer: Kanser riskinizi yüzde 80'e kadar nasıl azaltacağınızı keşfedin (2016)
"Kanser araştırmalarına harcanan tüm para, insanlara kanserin nedenleri hakkında bildiklerimizi öğretmek için harcanmış olsaydı, milyonlarca hayat kurtarılabilirdi" - Belfast Haber Bülteni.
Toksik Stres: Ve 21. Yüzyıl Blues (2016)
30 yılı aşkın bir süre önce, 1978'de, Dr Vernon Coleman stres üzerine ilk popüler kitabı yazdı. Yıllar sonra (1991'de) maruz kaldığımız stresin çoğunun modern toplumumuzun bir parçası olduğunu ve olağan stres kontrol teknikleriyle yönetilemeyeceğini fark etti. Bu tür stresi tanımlamak için 'toksik stres' ifadesini icat etti. 'Toksik stres'in bizi nasıl ve neden hasta ettiğini ve sıradan stresten ne kadar farklı olduğunu açıklamak için Toksik Stres yazdı. Zehirli stres, tüm hastalıkların yüzde 90'ına neden olur veya bunları şiddetlendirir. Bu gözden geçirilmiş ve güncellenmiş baskı, bununla nasıl başa çıkabileceğinizi gösterir.
Hoşnutsuz Adamın Dönüşü (2016)
Vernon Coleman’ın en çok satan günlüklerinden dördüncüsü artık Amazon'da bir e-kitap olarak mevcuttur. Hoşnutsuz Adamın Dönüşü, önceki gibi karışımı içerir.
Serideki diğer günlükler (sırayla):
Hoşnutsuz Bir Adamın Günlüğü
Sadece Başka Bir Kanlı Yıl
Defol ve Beni Yalnız Bırak
Bilbury Tonik (Kitap 8 - 2016)
Young Country Doctor Book 8 (Bilbury Tonic olarak da bilinir) Amazon'da bir e-kitap olarak yayınlandı. Bilbury Tonic, her zamanki Bilbury karakterleri (Thumper, Patchy, Adrienne, Frank, Gilly ve Peter Marshall) ve bir sürü yenisi hakkında hikayeler içerir.
Bilbury serisindeki diğer kitaplar (sırayla):
Bilbury Günlükleri
Bilbury Grange
Bilbury Festivali
Bilbury Country
Bilbury Köyü
Bilbury Pie (kısa hikayeler)
Bilbury Puding (kısa hikayeler)
Bilbury kitapları Amazon'da "The Young Country Doctor" dizisi olarak yayınlandı. Mayıs 2016
Cheese Rolling, Shin Kicking and Ugly Tatoos: Searching for England (2015)
Vernon Coleman, karısı Antoinette ile birlikte İngiltere üzerinden Sidmouth'tan Peak District'in kuzeyindeki Buxton'a seyahat eder. Bu sıra dışı seyahat kitabında yazar, İngilizlerin hala hayatta, tekmeleyen ve eksantrik olduğuna dair kanıt arıyor. Taunton, Wells, Lacock, Stroud, Gloucester, Cheltenham, Hereford, Stratford upon Avon, Bakewell, Eyam ve Buxton'u ziyaret ediyorlar ve İngiltere ve İngilizce hakkında çok şey öğreniyorlar.
Bir Psikopatla mı Yaşıyorsunuz? Bir psikopatı teşhis etmenin 39 basit yolu (2015)
Tam olarak başlığın söylediği şey - bir psikopatı tespit etmek için bir rehber. Kaç tanesini tanıyorsunuz?
Psikiyatri: Siyah sanat ve güven hilesi: Açıklayan kısa bir monografi (2015)
Dr Coleman, psikiyatrinin neden bir bilim olmadığını ve neden psikiyatristlere güvenilmemesi gerektiğini açıklıyor.
Bir Şey Ardına (2015)
Vernon Coleman tarafından son 50 yılda yazılmış 5.000'den fazla makaleden seçilmiş makale koleksiyonu.
Kansız Devrim (2015)
İlk olarak 2009'da yayınlanan bu, gözden geçirilmiş ve güncellenmiş baskıdır. Kansız Devrim, siyasi partilerden kurtulduğumuzda yapabileceğimiz iki düzine hayat değiştiren şeyi içerir. Devrimler, ancak gerçekleşmeden önce imkansızdır. Sonrasında kaçınılmaz oldular. ' Vernon Coleman.
Masalda Bir Twist ile Hikayeler (2015)
Hikayelerin çoğunda hikayede bir bükülme var. Bazılarının tıbbi bir tadı var. Bazıları tamamen kurgudur. Bazıları otobiyografik. Bazıları tüm bunların bir karışımıdır.
Paris'te Doktor (2015)
Turistlere hizmet veren bir otelde ikamet eden doktor olarak çalışmak üzere Paris'e taşınan bir doktor hakkındaki bu roman, Dr Blake Marvel takma adıyla yazılmıştır. Doktor, İngiliz ve Amerikalı turistlere bakmanın yanı sıra bunu keşfettiğinde işler kontrolden çıkıyor.
Ayrıca, yakındaki bir genelevde çalışan hanımefendilere tıbbi hizmet sağlaması bekleniyor.
Kitapları Dengelemek (2015)
Bu romanın yazarı, Vernon Coleman'ın birçok takma isminden biri olan Donald Quixote olarak listelenmiştir. Bir dul kadın, Amazon'daki bir dizi acımasız eleştirinin ardından kendini öldüren yazar kocasının intikamını eleştirmenleri öldürerek alır. Şaşırtıcı bir kolaylıkla cinayet işliyor.
Bugger Kapalı ve Beni Yalnız Bırak (2015)
Vernon Coleman günlüğünün üçüncü cildi.
Sadece Başka Bir Kanlı Yıl (Vernon Coleman Günlükleri Kitabı 2) (2014)
Vernon Coleman günlüğünün ikinci cildi.
Doldurulmuş! (2014)
Vernon Coleman, işlerin neden bir daha asla eskisi gibi olmayacağını açıklıyor. Bankacılık, göçmenlik, ekonomi, AB, dadı Devleti, enflasyon, ikramiye kültürümüz, kaybolan mahremiyet, faydalar ve beklentiler, gıcırdayan altyapımız vb. Konularını tartışıyor. İngiltere'nin neden iyi ve gerçekten tıknaz olduğunu açıklıyor.
İkinci şans
İlk olarak 'Second Innings' adıyla yayınlanan bu roman, pastoral İngiliz kırsalında geçen bir romanın eğlenceli bir serpintisidir. Bu, modern yaşamın zorluklarını basitçe kaçarak aşan Biffo Brimstone'un hikayesidir. Bir tren yolculuğu onu ülkenin daha önce hiç ziyaret etmediği bir yere götürür ve kendini Fondling-Under-Water köyünde bulur.
Gerçekten Olan Bu mu (2014)
Vernon Coleman, Elvis Presley yaşasaydı ve Paris'te yaşamak için kaçmış olsaydı neler olabileceğine dair hayali anlatı. Özgünlüğü nedeniyle eleştirmenler tarafından çokça övüldü.
İsyan (2014)
İlk olarak Robina Hood takma adıyla ciltli kitapta yayınlandı. İsyan, henüz gerçekleşmemiş gerçek bir hikayeye dayanıyor. Revolt'u okumaktan zevk aldım. Kitabın çoğunun gerçekleşmesinden korkuyorum. ' - Nigel Farage MEP, UKIP lideri
Gerçek Öldürür (2014)
Yoğun bir pratisyen hekim hakkında sürekli şaşırtıcı bir tıbbi drama. Gerçekten çok komik. Country Life dergisi dedi.
Thomas Winsden'ın kriket almanağı (2014)
Sunday Times, 1983'te ilk yayınlandığında "Bu çok ama çok komik bir kitap" dedi. Bu, elbette, Wisden'in sahte bir baskısı - şimdi yaygın olarak bir klasik olarak kabul ediliyor.
Sütyenli, Külotlu ve Elbiseli Erkekler: Travestiler Hakkındaki Gizli Gerçek (2014)
Çokça alıntılanan 'Elbiseli Erkekler' kitabının çok revize edilmiş bir versiyonu olan bu kitap, artık birçok kişi tarafından temel bir referans çalışması olarak görülüyor. Şimdiye kadarki en büyük crossdresser anketinin sonuçlarını içerir.
Hayvanların Bilgeliği (2014)
Donna Antoinette Coleman ile birlikte yazılmıştır
Bu kitap, hayvanların birçok insanın sandığından daha duyarlı, daha sevecen ve daha düşünceli olduğuna dair kanıt sağlıyor. Yazarlar, tüm hayvanların özgecil davranış gösterebildiğini ve hayvanların birbirleriyle iletişim kurduğunu, güçlü hayal gücüne ve sanatsal becerilere sahip olduğunu ve mükemmel anılara sahip olduğunu açıkladı.
Bir Kriket Aşığının Günlüğü (2014)
1984'te yazılan ve 1985'te yayınlanan bir günlüğün gözden geçirilmiş bir versiyonu. Kriketçilerin sezonlarını özetleyen bir günlük yazmaları olağandır. Bu, izlemek için kriket maçları arayan İngiltere'yi dolaşan bir izleyicinin otobiyografisidir. (Bu kitaptan üç alıntı, Brian Levison'un 2012 'olağanüstü kriket yazarlığı antolojisi' olan 'All in a Day's Cricket' için seçildi.
Umarım Penisin Büzülür (2014)
Vernon Coleman'ın 'The Sunday People' gazetesindeki muazzam popülaritesi olan acı köşesinden sorular ve cevaplar. Köşe, 1993'ten 2003'e kadar yayınlandı ve Vernon'un Irak Savaşı'na karşı çıkmasına izin vermediği için istifa etmesiyle sona erdi.
Umarım Penisin Büzülür (Kitap 2) (2014)
Vernon Coleman'ın 'The Sunday People' gazetesindeki son derece popüler acı köşesinden daha fazla soru ve cevap.
Hayatınızı Kurtarabilecek On İki Temel Tıbbi Gerçek (2014)
İlk olarak Coleman Yasaları olarak yayınlanan bu kitap, doktorlar ve hastanelerle ilgilenmek için 12 basit kural tanımladı - bu yasaların her biri hayatınızı kurtarabilir. 12 yasa, klinik anekdotlar ve bilimsel verilerle desteklenmektedir.
Not: Amazon sitesinde bu kitaplarla ilgili daha fazla bilgi var (okuyucuların incelemeleri de bulabilecekleri). Amazon'da kindle kitapları olarak bulunan Vernon Coleman'ın kitaplarının tam listesi için Amazon arama motoruna 'vernon coleman kindle books' yazmanız yeterlidir." (180)
"Vernon Coleman (wikipedia)
Vernon Coleman (18 Mayıs 1946 doğumlu) bir İngiliz komplo teorisyeni, aşı karşıtı aktivist, AIDS inkarcısı, blog yazarı ve insan sağlığı, politika ve hayvan sorunları ile ilgili konularda yazılar yazan bir romancıdır. Coleman'ın tıbbi iddiaları büyük ölçüde gözden düşürüldü ve sözde bilimsel olarak tanımlandı. Eskiden bir gazete köşe yazarı ve pratisyen hekimdi (GP).
Erken dönem.. Coleman, 1946'da bir elektrik mühendisinin oğlu ve tek çocuğu olarak doğdu. İngiltere'nin West Midlands bölgesindeki Walsall, Staffordshire'da büyüdü ve burada Queen Mary's Grammar School'a gitti. Coleman, küçük bir çocukken, bir aile dostunun tavsiyesi üzerine 12 yaşında doktor olmaya karar vererek kariyeri konusunda kararsızdı. Birmingham'daki tıp fakültesine gitmeden önce, 1964-1965 yılları arasında Liverpool'da gönüllü oldu, çocukları evlerini boyayarak ve alışveriş yaparak yaşlılara yardım etmeye ve onlara yardım etmeye ikna etti.
Kariyer.. Coleman, 1970 yılında doktor olarak kalifiye oldu ve pratisyen hekim olarak çalıştı. 1981'de Sağlık ve Sosyal Güvenlik Departmanı (DHSS), hasta gizliliğini ihlal ettiğini düşündüğü teşhisleri hastalık notlarına yazmayı reddettiği için ona para cezası verdi. Mart 2016'da tıbbi ehliyetini bıraktığı için artık GP müdürü olarak kayıtlı veya ruhsatlı değil. Bir anti-viviseksiyonist olan Coleman, Lordlar Kamarası'nda kendisine "Profesör" diyerek canlılık konusunda tanık oldu. Sri Lanka'da bulunan Uluslararası Açık Üniversite tarafından fahri profesör seçildi.
Yazma ve medya görünüşe.. Coleman, bir dizi kitabın ve komplo teorilerinin ve sözde bilimsel iddiaların blog yazarı ve çok eleştirilen, kendi kendine yayınlanan bir yazarıdır. Coleman, National Health Service'i ilaç şirketleri tarafından kontrol edilmekle suçlayan ilk kitabı The Medicine Men'i yayınladıktan sonra, yazılarına odaklanmak için NHS'den ayrıldı. British Medical Journal'da yer alan 1989 tarihli bir başyazı, Galler Prensesi Diana'nın cüzzamlı bir kişiyle el sıkışacağını duyurmasının ardından cüzzam hakkındaki yorumlarını eleştirdi. Olay, Kanal 4'ün Hard News bölümünde yer aldı ve Coleman, seyahat masraflarını karşılayan bir ücret olmadan görünmeyi reddetti. 1994 yılında, bir Yüksek Mahkeme yargıcı Coleman'ın yaşama karşıtı aktivistler tarafından hedef alınan Colin Blakemore'un ev adresini veya telefon numarasını yayınlamasını engelleyen geçici bir tedbir kararı verdi. Ayrıca, Blakemore hakkında güvenliğini tehlikeye atabilecek hiçbir şey yayınlamamayı ve avukatlara bu bilgiyi vermiş olabileceği kişilerin adlarını vermeyi de kabul etti. Coleman, 1996 yılında Doktorunuzun Sizi Öldürmesini Nasıl Durdurur kitabını yayınladı ve Reklam Standartları Kurumu daha sonra bir reklam yasağına tabi tuttu. 2004 yılında, kedisiyle ilgili bir kitap olan Alice's Diary'nin reddedilmesinin ardından kitaplarını kendi kendine yayınlamaya başladı. Coleman ayrıca birden fazla takma adla da yazmıştır; 1970'lerin sonlarında, Edward Vernon adıyla bir pratisyen hekim olarak yaşam hakkında üç roman yayınladı. Coleman'ın 1993 romanı Bayan Caldicot'un Lahana Savaşı (Mrs Caldicot's Cabbage War), 2002'de aynı adla filme çevrildi. Coleman, acı amcası olduğu The People gazetesinden 2003 yılında istifa etti. Gazetede bulunduğu süre boyunca Basın Şikayet Komisyonu tarafından sansürlendi.
AIDS inkarı.. 1980'lerde The Sun gazetesinde yazan Coleman, AIDS'in heteroseksüel topluluk için önemli bir risk olduğunu reddetti. Daha sonra AIDS'in bir aldatmaca olduğunu iddia ederek, "AIDS olarak bildiğimiz hastalığın muhtemelen mevcut olmadığı ve asla var olmadığı artık benim düşüncemdir". Bu tür iddialar tıp camiası tarafından reddedildi. Coleman, 3 Kasım 1988'de The Sun'da, "AIDS'in heteroseksüel seksten hoşlananlar için hala büyük bir tehdit olduğunu iddia edenler ya cahil ya da sorumsuzdur" diye yazdı. 3 Ağustos 1989'da The Independent'ın editörüne bir mektup yazdı ve "[AIDS farkındalığını savunan] makaleniz uzun süredir devam eden bir efsaneyi sürdürmeye yardımcı oldu - AIDS heteroseksüeller için bir tehdittir". 10 Ağustos 1989'da Coleman'ın Sağlık Sorunları köşesi, AIDS bilinçlendirme kampanyasının terk edilmesini talep etti. 17 Kasım 1989'da The Sun, "DÜZ SEKS SİZE AIDS VEREMEZ - RESMİ" başlığı altında bir makale yayınladı ve "öldürücü AIDS hastalığına yalnızca eşcinseller, biseksüeller, esrarkeşler veya bozuk kan nakli yapılmış herkes tarafından yakalanabilir" iddiasıyla bir makale yayınladı. . Ertesi gün Coleman, The Sun'ın iddialarını "AIDS — YÜZYILIN HOAX" başlığı altında bir makale ile destekledi, benzer şekilde AIDS'in heteroseksüeller için önemli bir risk olmadığını, tıp şirketlerinin, doktorların ve prezervatif üreticilerinin halkı korkutmak için komplo kurduğunu iddia etti ve; kamu hizmeti duyurularından menfaat sağlamaya ve ahlaki kampanyacıların geleneksel aile değerlerini yerleştirmek için gençleri bekarlığa sürüklemeye çalıştıklarına dair çıkarları vardı. Coleman ayrıca eşcinsel aktivistlerin "AIDS'in heteroseksüeller için büyük bir tehdit olmadığı yaygın olarak bilindiğinde, AIDS araştırması için fonların düşeceğinden endişelendiklerini" iddia etti.
Reklam Standartları Kurumu kararları.. 2005 yılında, Reklam Standartları Kurumu (ASA), Coleman tarafından yayınlanan, Doktorların Seni Öldürmesini Nasıl Durdurur başlıklı kitabının "sizi öldürme ihtimali en yüksek kişi" olduğunu iddia eden bir reklamı yasakladı. ASA, reklamın yanıltıcı, saldırgan ve tıp mesleğini karaladığına dair şikayetleri onayladı. ASA, Coleman'ın iddialarının "sorumsuz" ve "savunmasız insanları temel tıbbi tedavi arayışından caydırması muhtemel" kanıtlardan yoksun olduğunu tespit etti. Karara yanıt olarak Coleman, ASA'nın yasaklanması çağrısında bulundu ve daha sonra "ASA'nın eylemlerinin İnsan Hakları Yasası'nın 10. Maddesini ihlal ettiğini" iddia ederek Adil Ticaret Ofisine şikayette bulundu. Adil Ticaret Ofisi, Coleman'ın şikayetini takip etmedi. 2007'de ASA, Coleman'ın et yemekle kansere yakalanma arasında sözde bir bağlantıyı teşvik eden bir reklamda yanıltıcı iddialarda bulunduğunu tekrar tespit etti. Coleman, ASA'nın sorularına yanıt vermedi. Daha sonra, ASA, Coleman'ın ilanının yine kanıtsız olduğunu ve gereksiz korku ve sıkıntıya neden olabileceğini düşünerek, örgütün davranış kurallarını tekrar ihlal ettiği tespit edildi. Coleman'a reklamı daha fazla yayınlamaması talimatı verildi ve gelecekteki ASA araştırmalarına yanıt vermesi konusunda bilgilendirildi.
Kişisel hayat.. Coleman, 50 ve 120 Yaş Arası Sağlık Sorunlarını Nasıl Yener (2003) ve Sağlık Sırları Doktorları Aileleriyle Paylaşır (2005) kitaplarının ortak yazarı olan Donna Antoinette Coleman (1972 doğumlu) ile evlidir." (181)
** DR.Vernon Coleman'ın tezlerini eleştirenler..
"Video "Savaş Suçları" ve COVID-19 Aşı Güvenliği Hakkında Sahte İddialarda Bulunuyor
SciCheck Özeti.. Bir video yanlış bir şekilde, yetkili COVID-19 aşıları alan kişilerin ölümcül bir klinik denemeye katıldıklarını ve dozları uygulayanların Nürnberg Yasası uyarınca savaş suçluları olduğunu iddia ediyor. Bu sahte. Güvenli ve etkili olduğu gösterilen aşıları alan kişiler, bunları almaya rıza göstermekte ve araştırmaya katılmamaktadır. Tüm hikaye.. Bir İngiliz komplo teorisyeni ve aşı karşıtı aktivist tarafından hazırlanan popüler bir video, devlet tarafından yetkilendirilmiş COVID-19 aşıları hakkında, bunların "deneysel" oldukları ve bunları uygulayan klinisyenlerin Nürnberg Yasasını ihlal ettiği yanlış fikri de dahil olmak üzere bir dizi yanlış iddiada bulunuyor. Bu her iki durumda da yanlış. Aşıların 3. aşama klinik deneyleri planlandığı gibi devam ederken ek veri toplamak, aşıların deneysel olduğu veya şu anda aşılanan kişilerin bir denemeye katıldığı anlamına gelmez. Dahası, aşıları yaptıran insanlar bunu araştırma değil, kendi tıbbi bakımlarının bir parçası olarak yaptıkları için, Nürnberg Yasası ile ilgili hiçbir şey geçerli değildir. Ayrıca aşıların alınmasına rıza gösterirler ve aşılar hakkında bilgi geniş ölçüde mevcuttur. Video ayrıca temelsiz olarak, yetkili COVID-19 aşılarının tehlikeli olduğunu ve aşılardan olduğu kanıtlanmamış ölümlere atıfta bulunarak "küresel bir soykırıma" eşdeğer olduğunu iddia ediyor.
İddialar, artık tıp pratiği yapmak için kayıtlı olmayan Birleşik Krallık'ta eski bir pratisyen hekim olan Dr. Vernon Coleman tarafından 15 dakikalık bir videoda yapıldı. Coleman, itibarını yitirmiş tıbbi bilgileri satma geçmişine sahip ve COVID-19 salgınının bir aldatmaca olduğunu ve AIDS'in olmadığını iddia etti. Video birden fazla Facebook sayfasında paylaşıldı ve daha önce COVID-19 aşıları hakkında yanlış iddialarda bulunan bir adam olan Charlie Ward tarafından yönetilen bir site de dahil olmak üzere çeşitli web sitelerinde yer aldı. İngiltere'nin İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu, salgın sırasında kullanılmak üzere üç COVID-19 aşısına izin verdi: Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca’nın viral vektör aşısı, Pfizer / BioNTech’in mRNA aşısı ve Moderna’nın mRNA aşısı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi, son ikisine acil kullanım için yetki verdi. (SciCheck'in buradaki ve buradaki kişiler için kılavuzlarına bakın.) (...)" (182)
"UW araştırması, Amazon algoritmalarının aşıların yanlış bilgisini teşvik ettiğini söylüyor.
Washington Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, yanlış aşı bilgileri bazılarının koronavirüse karşı aşılanmayı reddedeceklerini söylemelerine yol açtığı için, dünyanın en büyük çevrimiçi perakendecisi aşılama karşıtı komplo teorileri için bir yuva olmaya devam ediyor. Araştırmacılar, Amazon’un arama algoritmasının, sağlıkla ilgili yanlış bilgileri çürüten aşılarla ilgili yanlış iddiaları destekleyen kitapları güçlendirdiğini buldu ve müşteriler sahte bilimi benimseyen ürünlerle etkileşime geçtikçe, Amazon’un öneri algoritmaları onları ek sağlık yanlış bilgilerine işaret ediyor. Ortak yazarlar, Ph.D. Prerna Juneja, Amazon'un "çok yönlü sağlık yanlış bilgilerinin pazar yeri" olduğunu yazdı. Mayıs ayında insan-bilgisayar etkileşimi konulu bir konferansta sunulacak olan yeni makalede UW Enformasyon Okulu öğrencisi ve sosyal hesaplama profesörü Tanu Mitra. Örneğin, Amazon'un çevrimiçi kitabevinde Perşembe günü öğleden sonra "aşı" ifadesi için en iyi sekiz arama sonucu, İngiliz komplo teorisyeni Vernon Coleman'ın "Size Aşıların Güvende ve Etkili Olduğunu Söyleyen Herkes Yalan" gibi kitaplar da dahil olmak üzere aşıyı reddeden kitaplardır. ve Oregon doktoru Paul Thomas'ın ortak yazarı olan ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ve diğer yetkililere göre aşılama ile otizm arasında nedensel bir ilişki olduğunu gösteren bir kitap olan "Aşı Dostu Plan".
Oregon Tıp Kurulu geçen yıl Thomas'ın ebeveynlerini aşı güvenliği konusunda yanılttığı ve daha sonra tetanoza yakalanan ve 57 gün hastaneye kaldırılan bir çocuk da dahil olmak üzere hastaları yeterince aşılamadığı gerekçesiyle askıya aldı. Doğrulanmış bir alıcı, bu haftanın başlarında Coleman'ın Amazon.com tarafından satılan kitabının altında, "Bu kitap, aşılar hakkında şüphelendiğim her şeyi doğruladı" yorumunu yaptı. "Bu kitabı oku!" Juneja Perşembe günkü bir röportajda, devam eden kitlesel COVID-19 aşılama kampanyası bağlamında, "anti-vax yanlış bilgilerle mücadele hiç bu kadar önemli olmamıştı" dedi. "Bu en acil zaman." Amazon, “müşterilere çeşitli bakış açılarına erişim sağlıyor. Bir şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, olumlu bir müşteri deneyimi sağlamayı taahhüt ediyoruz ve mağazalarımızda hangi ürünlerin satılabileceğini özetleyen politikalarımız var "dedi. "Alışveriş ve keşif araçlarımız, belirli bir bakış açısına yönelik sonuçlar üretmek için tasarlanmadı ve her zaman müşteri geri bildirimlerini dinliyoruz." Amazon kısa süre önce federal hükümetin COVID-19 aşıları hakkındaki bilgi sayfasına, "aşı" anahtar kelimesini içeren aramalar için sonuçların üzerine bağlantı veren bir banner ekledi. Diğer akademisyenler, Google gibi arama sağlayıcılarının ve Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların sonuç sıralama algoritmalarının yanlış bilgilerin yayılmasına nasıl katkıda bulunduğunu incelediler, ancak UW araştırmacıları, çalışmalarının benzer metodolojileri e alanına ilk uygulayanlardan biri olduğuna inanıyorlar. -ticaret.(....)" (183)
** İKİ GÜZEL MAKALE..BELKİ SİZDE AYNI FİKİRDE OLABİLİRSİNİZ..
1) COVID Aşısı Olmamamın 18 Nedeni
2) COVID Aşısı Yaptırmamamın 31 Nedeni
"COVID Aşısı Olmamamın 18 Nedeni
"Kimseyle bir kavga çıkarmak için burada değilim, sadece okuduklarımdan bazılarını, uzun süren sorularımı size yönlendirmek ve bu COVID aşılarını neden bir anlam ifade edemediğimi açıklamak için burada değilim." Savunmacı birçok sosyal kanalda sansür yaşıyor. Günün en önemli haberlerimize abone olarak önemli haberlerle bağlantıda kaldığınızdan emin olun. Bedava. Birkaç arkadaş COVID aşıları hakkındaki düşüncelerimi sordu, bu yüzden konuyla ilgili bir makale yazma zamanının geldiğini düşündüm. Bu konunun ne kadar tartışmalı olduğunu bilerek, bir parçam başka bir şey hakkında yazmayı tercih ediyor. Ama tartışmanın / haberin o kadar tek taraflı olduğuna inanıyorum ki, konuşmam gerekiyor. Her zaman yapmaya çalıştığım gibi, düz kafalı ve isterik olmayan biri olmak için elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Burada kimseyle bir kavga çıkarmak için burada değilim, sadece okuduğum bazı şeyler, uzun süren sorularım ve bu COVID aşılarından neden bir anlam çıkaramadığımı size açıklamak için gelmedim.
Tartışma için üç temel kural: Benimle bu konuya girmeyi umursuyorsan, harika. İşte kurallar. Aşağıdaki durumlarda sizinle yazışmaktan mutluluk duyarım:
- Saygılısın ve bana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sizin için mantıklı olan şey hakkında gerçekten düşünceli sorular sorarsınız.
- Puanlarınızı ses mantığını kullanarak veriyorsunuz ve bağlantıların veya "bilim" kelimesinin arkasına saklanmıyorsunuz.
Cevap verirseniz ve bu kurallardan herhangi birini ihlal ederseniz, yorumlarınız yok sayılır / silinir. Bunun dışında şunu söyleyeyim: Her şeyi bilmiyorum ama şu ana kadar kimse aşağıdaki itirazlara cevap veremedi. İşte COVID aşısından vazgeçmemin nedenleri:
1. Aşı üreticileri sorumluluktan muaftır
Dünyada ürünlerinden kaynaklanan yaralanma veya ölümlerden sorumlu olmayan tek endüstri aşı üreticileridir. İlk olarak 1986'da Ulusal Çocukluk Aşı Yaralanmaları Yasası ile oluşturulduğu ve Halkın Hazır Olma ve Acil Durumlara Hazırlık (PREP) Yasası ile güçlendirildiği gibi, aşı yapıcılara ihmalkar oldukları gösterilse bile dava açılamaz. COVID aşısı üreticilerinin, alt popülasyonlar (yani belirli sağlık koşullarına sahip kişiler) üzerinde test yapmadan, herkese uyan tek bir ürün oluşturmalarına izin verilir, ancak yine de herhangi bir yan etki veya ölümle ilgili herhangi bir sorumluluğu kabul etmek istemezler. ürünler neden olur. Bir şirket, ürününün arkasında güvenli olarak durmaya istekli değilse, özellikle de pazara koşan biri, o ürün için bir şans vermeye istekli değilim. Sorumluluk üstlenmemek, sorumsuzluk. Güven yok. İşte nedeni…
2. Aşı şirketlerinin inişli çıkışlı geçmişi
COVID aşıları yapan dört büyük şirket şunlardan birine sahiptir:
-COVID'den (Moderna ve Johnson & Johnson) önce pazara asla bir aşı getirmemiştir.
-Seri suçlular (Pfizer ve AstraZeneca).
-İkisi de (Johnson & Johnson).
Moderna yıllardır "RNA'mızı modernize etmeye" (dolayısıyla şirket adı) çalışıyordu, ancak hiçbir ürünü pazara başarılı bir şekilde sunmamıştı. Şirketin, denemeye devam etmek için hükümetten büyük bir nakit akışı alması ne kadar güzel. Aslında, tüm büyük aşı üreticileri (Moderna hariç), bu ürünlerin yaralanmalara ve ölüme yol açacağını bildiklerinde piyasaya sürdükleri diğer ürünler için on milyarlarca dolar zarar ödemiştir - bkz.Vioxx, Bextra, Celebrex, Thalidomide ve opioidler birkaç örnek. İlaç firmaları isteyerek piyasaya zararlı ürünler sunmayı seçerse - dava açabilecekleri zaman - hiçbir sorumluluğu olmayan herhangi bir ürüne neden güvenelim?
Dört COVID aşısı üreticisinden üçüne, yaralanma ve ölümle sonuçlanacağını bilmelerine rağmen pazara sundukları ürünler için dava açıldı.
* Johnson & Johnson, 1995, 1996, 2001, 2010, 2011, 2016, 2019'da büyük davaları kaybetti (Değeri ne olursa olsun, şirketin aşısı aynı zamanda kürtaj olmuş fetal hücrelerden dokuları da içeriyor, belki de başka bir tartışma konusu).
* Pfizer, tarihin en büyük cezai ödemesi olma özelliğini taşıyor. Şirket o kadar çok davayı kaybetti ki, sayılması zor. Sabıka kaydına buradan bakabilirsiniz. Belki de bu yüzden Pfizer, sorumluluk korumasına sahip olmadıkları ülkelerden aşı-yaralanma davalarını kapsayacak şekilde teminat vermelerini talep ediyor.
* AstraZeneca da benzer şekilde sayılamayacak kadar çok davayı kaybetti. Işte bir tane. İşte başka bir… noktayı anladınız. Ve eğer kaçırırsanız, şirketin COVID aşısı en az 18 ülkede kan pıhtılaşması endişesi nedeniyle askıya alındı ve FDA ile olan toplantısını, yaptıkları çalışmalardan eşleşmeyen rakamlarla tamamen mahvetti.
* Oh, ve görünüşe göre Johnson & Johnson (aşısı ABD'de Acil Kullanım İzni verilmişti) ve AstraZenca (aşısı ABD'de onaylanmamış), içeriklerinde biraz karışmıştı… 15 milyon dozda. Oops.
Sorumluluktan serbest geçiş ve bu şirketlerin karalı geçmişi göz önüne alındığında, neden tüm aşılarının güvenli olduğunu ve tamamen yukarıda yapıldığını varsayalım? Böyle bir üne sahip birine hayatın başka neresine güvenebiliriz? Bana göre bu, vicdan azabı çeken, sadakatsiz bir sevgilinin farklı bir insan olmasını beklemek kadar mantıklı geliyor çünkü bir yargıç derinlerde iyi bir insan olduklarını söyledi. Hayır. Onlara güvenmiyorum. Sorumluluk üstlenmemek, sorumsuzluk. Güven yok. İşte onlara güvenmememin başka bir nedeni ...
3. Koronavirüs aşıları yapma girişimlerinin çirkin geçmişi
Geçmişte tamamen başarısızlıkla sonuçlanan birçok viral aşı yapma girişiminde bulunuldu - bu yüzden 2020'de bir koronavirüs aşısı olmadı. 1960'larda bilim adamları bebekler için bir RSV (solunum sinsitiyal virüsü) aşısı yapmaya çalıştılar. Bu çalışmada, o zaman denemelere gerek olmadığı için hayvan denemelerini atladılar. Sonunda, aşılanmış bebekler doğada virüse maruz kaldıklarında aşılanmamış bebeklerden çok daha fazla hasta oldular ve aşılanmış bebeklerin% 80'inin hastaneye kaldırılması gerekiyordu. İkisi öldü.
2000'den sonra bilim adamları, koronavirüs aşıları oluşturmak için birçok girişimde bulundu. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca hepsi başarısızlıkla sonuçlandı çünkü klinik deneylerdeki hayvanlar çok hastalandı ve tıpkı 1960'lardaki çocuklar gibi birçoğu öldü. Bu tarihin / bilimin bir özetini buradan okuyabilirsiniz. Veya bireysel çalışmaları okumak istiyorsanız şu bağlantılara göz atabilirsiniz:
- 2004 yılında, aşı girişimi gelinciklerde hepatit üretti.
- 2005 yılında fareler ve misk kedileri aşılandıktan sonra hastalandı ve koronavirüslere daha duyarlı hale geldi.
- 2012'de gelincikler hastalandı ve öldü. Ve bu çalışmada, fareler ve gelincikler akciğer hastalığı geliştirdi.
- 2016 yılında, bu çalışma aynı zamanda farelerde akciğer hastalığı üretti.
Yukarıda atıfta bulunulan çalışmalardaki tipik model, çocukların ve hayvanların aşılandıktan sonra güzel antikor tepkileri üretmesidir. Üreticiler büyük ikramiyeyi kazandıklarını düşünüyorlardı. Sorun, çocuklar ve hayvanlar virüsün vahşi versiyonuna maruz kaldıklarında ortaya çıktı. Bu gerçekleştiğinde, aşı ile güçlendirilmiş hastalık olarak da bilinen, antikora bağımlı güçlendirme adı verilen açıklanamayan bir fenomen, bağışıklık sisteminin bir "sitokin fırtınası" ürettiği (yani, vücuda ezici bir şekilde saldırdığı) ve çocukların / hayvanların öldüğü yerde meydana geldi.
Kalan sorun şudur: Aşı üreticilerinin, aceleye getirilmiş aşılarının bu sorunun üstesinden geldiğini gösteren hiçbir veri yok. Başka bir deyişle, daha önce hiçbir koronavirüs aşısı yapma girişimi başarılı olmamış ve mRNA "aşılarındaki" gen terapisi teknolojisi güvenli bir şekilde piyasaya sürülmemiştir. Şirketlerin milyarlarca dolar devlet finansmanı aldıkları için, bu sorunu çözmüş olmaları gerektiğini varsayabiliriz. Sahip olup olmadıklarını bilmedikleri dışında ...
4. Aşı üreticileri tarafından FDA'ya sunulan 'veri boşlukları'
Aşı üreticileri, raporlarını Acil Kullanım İzni için ABD Gıda ve İlaç Dairesine (FDA) sunduklarında (bu, tam bir FDA onayı ile aynı değildir), bildirdikleri birçok "veri boşluğu" arasında, raporlarında hiçbir şey olmamasıydı. Bu sinir bozucu aşı kaynaklı hastalık sorununun üstesinden geldiklerini öne süren çalışmalar. Yaptıkları aşıların, bu tür ürünlerde önceki girişimlerle aynı sitokin fırtınasını (ve ölümleri) üretip üretmeyeceğini bilmiyorlar. Dr. Joseph Mercola'nın işaret ettiği gibi ...
"Lipid nanopartikülleri kullanarak mRNA bazlı bir ilaç geliştirme girişimleri başarısız oldu ve terk edilmek zorunda kaldı çünkü doz çok düşük olduğunda ilacın hiçbir etkisi yoktu ve çok yüksek dozlandığında ilaç çok toksik hale geldi. Bariz bir soru şudur: Bu teknolojiyi toplu kullanım için yeterince güvenli kılan ne değişti? " Bu yeterince endişe verici değilse, işte verilerdeki diğer boşluklar - başka bir deyişle, aşağıdakilerle ilgili güvenlik veya etkinlik önerecek hiçbir veri yoktur:
-18 yaşından küçük veya 55 yaşından büyük herkes.
-Hamile veya emziren anneler.
-Otoimmün koşullar.
-Bağışıklığı baskılanmış kişiler.
-COVID iletimi ile ilgili veri yok.
-COVID kaynaklı ölümleri önlemeye dair veri yok.
-COVID'den koruma süresi hakkında veri yok.
Bunu benim uydurduğumu düşünüyorsanız veya Acil Kullanım Yetkilendirmeleri için Pfizer ve Moderna tarafından FDA'ya gönderilen asıl belgeleri görmek istiyorsanız, bunu kontrol edebilirsiniz veya bunu sırasıyla yapabilirsiniz. Veri boşlukları sırasıyla 46. ve 48. sayfalardan başlayarak bulunabilir. Şimdilik gözlerimizi, aşı üreticilerinin acil kullanım izni için gönderdikleri ham verilere çevirelim…
5. Denemelerden elde edilen ham verilere erişim yok
Haberlerde lanse edilen “% 90 ve% 95 etkili” iddiaları üreten ham verileri görmek ister misiniz? Ben de. Ancak şirketler bu verileri görmemize izin vermeyecek. BMJ'de belirtildiği gibi, Pfizer ve Moderna etkinliği iddiasıyla ilgili bir şey gerçekten komik kokuyor. "Genel çalışma popülasyonunda toplam 3.410 şüpheli ancak doğrulanmamış COVID-19 vakası vardı, 1.594 aşı grubunda görülürken plasebo grubunda 1.816 meydana geldi." Bir dakika ne? Bilimsel çalışmalarında büyük bir değişkeni doğrulamayarak bilim yapmada başarısız oldular mı? Bu "şüpheli ancak doğrulanmamış" vakaları COVID olup olmadığını anlamak için test edemezler mi? Doğruluk açısından neden tüm 3.410 katılımcıyı test etmiyorsunuz? Sadece "% 90-95 etkili" iddialarını bozacağı için test etmediklerini tahmin edebilir miyiz?
FDA'nın aşı üreticilerinin “COVID benzeri semptomları” olan insanları test etmesini beklemesi (talep etmesi) ve ham verilerini bağımsız üçüncü tarafların üreticilerin sayıları nasıl gerekçelendirdiğini inceleyebilmesi için yayınlaması akıllıca olmaz mıydı? Bu deneysel ürünleri almaya çalıştığımız sadece dünyanın her vatandaşı - FDA neden buna ihtiyaç duymadı? Zaten FDA'nın tüm amacı bu değil mi? İyi soru. Tavuk evini koruyan tilkiler? Sorumluluk üstlenmemek, sorumsuzluk. Güven yok.
6. Uzun vadeli güvenlik testi yok
Sadece birkaç aydır piyasada bulunan ürünlerle, uzun vadeli güvenlik verisine sahip değiliz. Başka bir deyişle, bu ürünün vücutta bundan aylar veya yıllar sonra ne yapacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok - herhangi bir nüfus için. Yukarıdaki tüm riskler (tüm farmasötik ürünlerin sahip olduğu riskler) göz önüne alındığında, en kötü durum senaryolarından gerçekten kaçınılıp kaçınılmadığını görmek için beklemek akıllıca olmaz mı? Gezegendeki her erkeğe, kadına ve çocuğa bunu vermeye çalışmadan önce bu sinir bozucu “veri boşluklarını” doldurmak mantıklı olmaz mı? Bu mantıklı. Ancak bu verilere sahip olmak için, bunu insanlar üzerinde test etmeleri gerekiyor, bu da beni bir sonraki noktama götürüyor ...
7. Bilgilendirilmiş onay yok
Aşıyı alanların çoğunun bilmediği şey şu ki, bu ürünler hala klinik denemelerde olduğundan, aşıyı alan herkesin artık klinik denemenin bir parçası olduğu - deneyin bir parçası. Onu almayanlar (benim gibi) kontrol grubunun bir parçasıdır. Bu deneyin nasıl sonuçlanacağını zaman gösterecek. Ama soruyor olabilirsiniz, eğer aşılar zarar veriyorsa, bunu tüm haberlerde görmüyor muyuz? Elbette FDA devreye girip dağıtımı durdurur mu? (Editörün notu: Salı günü federal sağlık yetkilileri kan pıhtıları ile ilgili endişeler nedeniyle Johnsons & Johnson aşısını durdurdu). Aşı Olumsuz Olayları Raporlama Sistemi (VAERS) - aşılardan sonra ölümleri ve yaralanmaları bildirmek için devlet tarafından işletilen sistem - işe yararsa, belki işler farklı olurdu, ama ...
8. Advers reaksiyonların ve ölümlerin eksik bildirilmesi
Bir Harvard araştırmasına göre (kendi hükümetimiz tarafından yaptırılmıştır), aşılara karşı tüm advers reaksiyonların % 1'inden daha azı gerçekte VAERS'e gönderilmektedir. VAERS ile ilgili sorunlar çözülmemiş olsa da (CDC'ye bu mektupta okuyabileceğiniz gibi), bu yazının yazıldığı sırada VAERS, mevcut COVID aşılarından 2.200'den fazla ölümün yanı sıra 60.000'e yakın advers reaksiyon bildirmiştir. Bu sayılar toplam advers reaksiyonların yalnızca% 1'ini temsil ediyorsa (veya bu araştırmanın yakın zamanda JAMA'da bulunanların% 0,8 ila% 2'sini) temsil ediyorsa, matematiği yapabilirsiniz - ancak bu, yaklaşık 110.000 ila 220.000 ölüme eşittir. bugüne kadar aşılar ve gülünç sayıda yan etki. Bahse girerim haberlerde bunu görmedin. Bu ölüm sayısı şu anda her yıl meydana gelen (muhtemelen siz de duymuyorsunuz) tıbbi hatalardan kaynaklanan 424.000 ölümden daha düşük olacaktır, ancak bu aşıların kullanıma sunulmasının henüz altı ayı bile olmadı. VAERS raporlama sistemiyle ilgili sorunlara daha derin bir dalış yapmak istiyorsanız, bunu veya bunu kontrol edebilirsiniz. Ama sonra bir sonraki noktam var, tartışılabilir ki bu COVID aşıları anlamsız görünüyor ...
9. Aşılar bulaşmayı veya enfeksiyonu durdurmaz
Bu aşıların "normale dönmesi" için beklediğimiz şey olması gerekmiyor mu? Hayır! Aşı olduktan sonra sosyal mesafeyi uygulama ve maske takma ihtiyacıyla ilgili tüm bu çelişkili mesajları neden aldığımızı düşünüyorsunuz? Bunun nedeni, bu aşıların hiçbir zaman bulaşma veya enfeksiyonu durdurmak için tasarlanmamış olmasıdır. Bana inanmıyorsanız, sizi yukarıda bağlantılandırdığım FDA'ya sunulan ve birincil son noktanın (aşıların başarmayı amaçladığı şey) semptomlarınızı azaltmak olduğunu gösteren makalelere tekrar yönlendiririm. Piyasadaki diğer tüm ilaçlara benziyor değil mi? İşte bu… belirtilerinizi azaltmak, beklediğimiz en büyük kazanç. Bu benden başka kimseye tamamen anlamsız geliyor mu?
-Virüsü yaymamızı engelleyemez.
-Bir kez sahip olduğumuzda virüsün bize bulaşmasını durduramaz.
-Aşıyı yaptırmak, bu deneysel ürünlerin tüm riskini kabul etmek ve yapabileceği en iyi şey semptomları azaltmak mı?
Belirtilerimi azaltmak için yapabileceğim, gerçekten riskli görünen bir ürünü almayı gerektirmeyen birçok şey var. Şimdi bir sonraki mantıklı soruya gelelim: Eğer asemptomatik yayıcılar konusunda endişeliysek, aşı, asemptomatik yayılma yaratmamızı daha olası hale getirmez mi? Gerçekten semptomları azaltıyorsa, onu alan herhangi biri hasta olduğunu bile bilmeyebilir ve bu nedenle virüsü yayma olasılıkları daha yüksektir, değil mi? Ne olursa olsun, birçok kişinin aşının yan etkilerinin (özellikle ikinci dozun) COVID'ye yakalanmaktan daha kötü olduğunu söylediğini duydum. Ben de bir anlam ifade edemiyorum. Risk almak. Koruma almayın. Aşının yan etkilerinden muzdarip. Maskenizi takmaya ve sosyal mesafeden uzaklaşmaya devam edin… ve virüsü yaymaya devam edin. Daha da kötüleşiyor ...
10. İnsanlar tamamen aşılandıktan sonra COVID kapıyor
Bir serseri hakkında konuşun. Aşı olursunuz ve hala COVID kaparsınız.
Washington Eyaletinde oluyor.
New York'ta oluyor.
Michigan'da oluyor.
Hawaii'de oluyor.
Diğer birçok eyalette de oluyor.
Kentucky'de aşı olan 35 rahibenin% 80'inin başına geldi. Bu arada ikisi öldü.
Gerçekte, bu fenomen muhtemelen her yerde oluyor, ancak bunlar şu anda haberi yapanlar. Yukarıdaki nedenler (ve aşağıdakiler) göz önüne alındığında, bu sizi şaşırtmayabilir, ancak aşının sizi güvende tutacak bir kalkan olduğunu düşündüyseniz çok üzücü. Öyle değil. Asla konu bu değildi. Los Angeles'taki sağlık çalışanlarının% 66'sı aşıyı erteleyecek veya atlayacaksa ... belki de aceleye gelen bilim tarafından büyülenmiş değillerdir. Belki de ölümleri ve rapor edilen vakaları gölgeli bir şekilde izliyorlardır ...
11. COVID kaynaklı genel ölüm oranı
CDC'nin kendi rakamlarına göre, COVID% 99,74 hayatta kalma oranına sahiptir. Neden beni öldürme şansı% 0,26 olan bir soğuk algınlığının üstesinden gelmeme yardım etmek için enfeksiyonu veya bulaşmayı durdurmayan bir ürün için risk alayım ki bu benim yaş aralığımda yaklaşık% 0,1 şansa sahip beni öldürme (ve çocuklarımı öldürme şansı% 0,01). Bu kadar düşük bir çubukla (ölüm oranı), her yıl kilit altında olacağız… yani sonsuza kadar. Ama bekleyin, peki ya 500.000'den fazla ölüm, bu endişe verici değil mi? Sorduğuna sevindim ...
12. Şişirilmiş COVID ölüm sayıları
Bunda gerçekten komik bir şeyler kokuyor. Kendi hükümetimiz ölüm belgelerinin tarihinde daha önce hiç ölümlerin rapor edilme şeklini değiştirmedi. Neden şimdi, vücudunda COVID ile ölen herkesi, aslında hayatını alan yandaş hastalıklardan ziyade COVID'den öldüğünü bildiriyoruz? COVID'ye kadar, tüm koronavirüsler (soğuk algınlığı) birisi kalp hastalığı, kanser, diyabet, otoimmün hastalıklar veya başka herhangi bir büyük komorbiditeden öldüğünde hiçbir zaman birincil ölüm nedeni olarak listelenmemişti. Hastalık, ölüm nedeni olarak listelenmiş ve grip veya zatürre gibi karıştırıcı bir faktör ayrı bir satırda listelenmiştir. Sayıyı daha da şişirmek için, Dünya Sağlık Örgütü ve CDC, COVID'den öldüğünden şüphelenilen veya muhtemel (ancak hiçbir zaman doğrulanmayan) kişilerin de ölüm sayılarına dahil edilmesini sağlayacak şekilde yönergelerini değiştirdi.
Eğer bunu yapacaksak, o zaman geri dönüp geçmiş tüm soğuk algınlığı ve grip mevsimlerinin sayılarını değiştirmemeli miyiz, böylece elmaları elma ile ölüm oranları söz konusu olduğunda karşılaştırabilir miyiz? CDC'lerin kendi numaralarına göre (“komorbiditeler ve diğer koşullar” bölümüne gidin), COVID'ye atfedilen ölümlerin sadece% 6'sı COVID'nin eldeki tek sorun gibi göründüğü durumlardır. Başka bir deyişle, haberlerde gördüğünüz ölüm sayılarını% 94 azaltın ve sadece COVID'den kaynaklanan gerçek ölüm sayılarına sahip olabilirsiniz. Eski CDC direktörü haklı olsa ve COVID-19 laboratuvarda geliştirilmiş bir virüs olsa bile (aşağıdaki 14. Neden'e bakın),% .26'lık bir ölüm oranı hala her yıl gezegeni çevreleyen viral ölüm oranıyla aynı çizgide. Sonra şu Fauci denen adam var. Ona güvenmeyi gerçekten çok isterdim, ancak bir COVID hastasını tedavi etmemiş olmasının yanı sıra, muhtemelen bilmelisiniz ...
13. NIAID'deki Fauci ve diğerleri, Moderna aşısına ilişkin patentlere sahiptir
Bayh-Dole Yasası sayesinde, hükümet çalışanlarının vergi mükellefi finansmanını kullanarak yaptıkları herhangi bir araştırma için patent başvurusunda bulunmalarına izin verilmektedir. Tony Fauci, Hükümet finansmanını onayladığı Moderna aşısında kullanılan patentler de dahil olmak üzere 1.000'den fazla patente sahiptir (daha fazla ayrıntı için bu videoya bakın). Aslında, Fauci'nin yöneticisi olduğu Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nü (NIAID) denetleyen Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), Moderna aşısının ortak mülkiyetini iddia ediyor. Başka biri bunu büyük bir çıkar çatışması olarak görüyor mu, hatta suçlu mu? Suçlu diyorum çünkü beni Fauci'ye, NIAD'a ve genel olarak NIH'ye daha da güvensiz kılan bu sinir bozucu sorun da var ...
14. Fauci, yasadışı işlev kazancı araştırması için sıcak koltukta
"İşlev kazanımı" araştırması nedir? Bilim insanlarının virüslere işlev kazandırmaya, yani onları daha bulaşıcı ve ölümcül hale getirmeye çalıştıkları yerdir. En azından etik olmayan bir dokunuş geliyor, değil mi? Bu nasıl yardımcı olabilir? Hükümetimiz kabul etti ve 2014, uygulamayı yasakladı. Peki Fauci liderliğindeki NIAID ne yaptı? İşlev kazancı araştırmasını (koronavirüslerde daha az olmamak üzere) 600 bin dolarlık bir hibe ayarına kadar Çin'e taşıdılar ve dışarıdan temin ettiler. Bay Fauci, açıklamanız gereken şeyler var ... ve umarım eylemlerinizi savunmanız gerektiğinde kameralar kayıt yapıyordur. Şimdilik, dikkatimizi tekrar virüse çevirelim…
15. Virüs mutasyona uğramaya devam ediyor
Virüs (tüm virüsler gibi) sadece mutasyona uğramakla kalmıyor, aynı zamanda dünyaca ünlü aşı geliştiricisi Geert Vanden Bossche'ye göre (onu tanımıyorsanız aşağıda tanışacaksınız) her 10 saatte bir mutasyona uğruyor. Bu mutasyona ayak uydurmak için aşı oluşturmaya nasıl devam edeceğiz? Değildi. Bu, tamamen aşılanmış kişilerin neden COVID kapmaya devam ettiğini de açıklayabilir mi? Doğal bağışıklığın insanlığı asla nihayetinde başarısızlığa uğratmadığı düşünüldüğünde, neden birdenbire ona güvenmiyor muyuz? Neden yukarıdaki gibi sorular sorarsam veya yukarıda bulduğunuz gibi bağlantılar gönderirsem düşüncelerim tüm büyük sosyal medya platformlarından silinecek? Bu beni, bu aşılarla ilgili yaşadığım bir sonraki rahatsız edici soruna getiriyor ...
16. Sansür ve bilimsel tartışmanın tamamen yokluğu
Yardım edemem ama burada alay konusu ol, bu yüzden beni eğlendir. Ulusal ve küresel olarak televizyonda yayınlanmış, halk sağlığı görevlileri tarafından yapılan ve her büyük haber istasyonunda eşzamanlı olarak yayınlanan güçlü tartışmalardan nasıl keyif aldınız? Dünyanın her yerinden tıp, viroloji, epidemiyoloji, ekonomi ve aşı bilimindeki en iyi beyinlerden duymak harika değil miydi? onlar gibi şeyleri şiddetle ve saygıyla tartıştıkları için:
Kilitlenmeler
Maske takmak
Sosyal mesafe
Aşı etkinliği ve güvenlik denemeleri
Aşı hasarına duyarlılık nasıl taranır?
Terapötikler (yani aşı dışı tedavi seçenekleri)
Halk sağlığı görevlilerinin (hiç kimseye COVID hastası tedavi etmemiş olanlar) "bilimlerinin" sorgulandığını görmek harika değil miydi?
FDA panelinin, hiçbir sorumluluğu olmayan ürünlerle ilgili zorlu soruların sıcak koltuğunda dururken aşı üreticilerini birinci sınıf bir şekilde kızarttığını görmek harika değil miydi?
Oh, bekle… bu tartışmaları görmedin mi? Hayır, yapmadın. Çünkü asla olmadılar. Bunun yerine olan şey, biri dışındaki tüm anlatıların sert bir sansürüydü.
Mark Zuckerberg aşı güvenliğini sorgulayabilir ama ben soramaz mıyım? İlk Değişiklik ne zaman bir öneri oldu?
Bu İLK Değişiklik, Mark - kurucularımızın en önemli olduğunu düşündüğü değişiklik. Bu kadar çok şey söz konusu olduğunda, neden sadece bir anlatı besliyoruz.
Pek çok perspektif duyulmamalı ve profesyonelce tartışılmamalı mı?
Bilime ne oldu? Her zaman varsayımlarımıza meydan okumanın bilimsel yöntemine ne oldu?
Bu ülkede ya da en azından Batı toplumunda canlı tartışmalara ne oldu?
DSÖ veya CDC ile aynı fikirde olmayan biri neden bu kadar ağır sansürlendi?
Halk sağlığı bilimi şimdi bir din mi - yoksa bilimin tartışmayla ilgili olması mı gerekiyor?
Birisi "bilim yerleşti" derse, bu şekilde kapalı fikirli biriyle uğraştığımı anlarım. Tanım gereği bilim (özellikle biyolojik bilim) asla yerleşmiş değildir. Öyle olsaydı, bilim değil dogma olurdu. İyi bir vatandaş olmak istiyorum. Gerçekten yaptım. Kilitlenme işe yararsa, üzerime düşeni yapmak ve evde kalmak istiyorum. Maskeler işe yararsa takmak isterim. Sosyal mesafe etkili ise, buna uymak istiyorum. Ama olmadıkları kanıtlar varsa (örneğin maskeler), bu kanıtı da duymak isterim. Yüksek yeterliliğe sahip bilim adamlarının farklı fikirleri varsa, ne düşündüklerini bilmek istiyorum. Onların argümanlarını duymak ve kendi kararımı vermek için bir şans istiyorum. Dünyanın en zeki insanı olduğumu sanmıyorum ama düşünebileceğimi düşünüyorum. Belki tuhafımdır, ama biri sansürlenirse, ne düşündüğünü gerçekten duymak isterim. Değil mi? Sansürle sorunu olmayan tüm arkadaşlarıma, sansürlendiğini düşündüğünüzde aynı fikirde olacak mısınız?
Sansür diktatörlerin, zorbaların ve açgözlü, güce aç insanların tekniği değil mi?
Bu, sansürü yapanların kazanabilmelerinin tek yolunun bu olduğunu bildiklerinin bir işareti değil mi? Ya tüm hayatını aşı geliştirmek için harcayan bir adam, tüm itibarını tehlikeye atmaya ve tüm küresel liderleri bilimle ilgili sorunlar nedeniyle COVID aşılarını derhal durdurmaya çağırmaya istekli olsaydı? Ya küresel bir sahnede açık bilimsel bir tartışma için yalvarırsa? Ne söylemesi gerektiğini duymak ister misin? İstediği tartışmayı görmek ister misiniz?
17. Dünyanın önde gelen aşı uzmanı alarm veriyor
İşte bu COVID aşısının bana mantıklı gelmemesinin en büyük nedeni ne olabilir. Aşı yanlısı, tüm profesyonel kariyerini aşıların geliştirilmesine nezaret ederek geçirmiş biri, dağların tepesinden büyük bir sorunumuz olduğunu haykırdığında, bence adamın sesi duyulmalı. Kaçırdıysanız ve izlemeyi önemsiyorsanız, işte Geert Vanden Bossche açıklıyor:
-COVID aşısı, virüs üzerinde neden bu kadar çok baskı oluşturuyor ki, onun mutasyona uğrama ve daha ölümcül olma kabiliyetini hızlandırıyoruz.
-Neden, antikora bağlı güçlendirme ile ilgili önceki problemler nedeniyle, önümüzdeki birkaç ay / yıl içinde kitlesel bir zayiat olayına bakıyor olabiliriz.
Vanden Bossche ile bir saniye ve daha uzun bir süre görmek / okumak istiyorsanız, kendisine bazı zor soruların sorulduğu röportajı kontrol edebilirsiniz. Söylediklerinin yarısı gerçekleşirse, bu aşılar tüm zamanların en kötü icadı olabilir. Onun biliminden hoşlanmıyorsanız, onunla görüşün. Ben sadece haberciyim. Ama COVID ile şahsen de konuşabilirim ...
18. Zaten COVID'im vardı
Ben zevk almadım. İki gün boyunca kötü bir soğuktu:
Acımasız popo / bel ağrıları
Çok düşük enerji
Düşük dereceli ateş
Birkaç gün koku alamamak tuhaftı. Bir hafta sonra, kahvenin tadı hala biraz "kötü" idi.
Ama hayatta kaldım. Şimdi (her zaman olduğu gibi) güzel, doğal, ömür boyu bağışıklığım var gibi görünüyor - aşıyı alırsam birkaç ay içinde geçmesi muhtemel bir şey değil. Vücudumda ve evimde COVID bitti. Aslında, artık yaptırdığıma göre, COVID aşısının benim için daha tehlikeli olabileceğine dair kanıtlar var. Bu, almak istediğim bir risk değil.
Özetle
Yukarıdakiler, aşıyı istememek için sadece nedenlerim. Belki nedenlerim sana mantıklı geliyor, belki de değil. Size mantıklı gelen her şey, umarım hala arkadaş olabiliriz. Bizi ayıran şeyden çok daha fazla ortak yönümüz olduğunu düşünüyorum.
Hepimiz özgür bir dünyada yaşamak istiyoruz.
Hepimiz başkalarına yardım etmek ve iyi yaşamak için üzerimize düşeni yapmak isteriz.
Hepimiz sansüre uğrayacağımızdan veya acımasızca saldırıya uğrayacağımızdan korkmadan düşüncelerimizi ifade etme hakkını istiyoruz.
Bilinçli kararlar alabilmek için hepimiz tüm gerçeklere erişmeyi hak ediyoruz.
Bana katılıyorum ya da katılmıyorum, sana farklı davranmayacağım. Siz de herkes kadar sevgi ve saygıya layık bir insansınız. Bunun için sizi selamlıyorum ve gerçekten en iyisini diliyorum. Umarım bunu faydalı bulmuşsunuzdur. Öyleyse, paylaşmaktan çekinmeyin. Değilse, aşağıdaki yorumlarda size neyin mantıklı gelmediğini (nazikçe) bana bildirmekten çekinmeyin. İlk olarak TRUE Whole Human tarafından yayınlandı. Bu makalede ifade edilen görüş ve görüşler yazarlara aittir ve Çocuk Sağlığı Savunması'nın görüşlerini yansıtmayabilir." (49)
"COVID Aşısı Yaptırmamamın 31 Nedeni
Sırf bu enjeksiyonların engellemediği ciddi bir virüs vakasına yakalanma şansımı azaltmak için, kendimi düzenli olarak yeni farmasötik ürünlerin enjeksiyonlarını alan kronik bir hastaya dönüştürmeyi reddediyorum.
1– O bir aşı değildir. Tanım gereği bir aşı, bir hastalığa karşı bağışıklık sağlar. Bu hiçbir şeye bağışıklık sağlamaz. En iyi durum senaryosunda, yalnızca, yakalandığında ciddi bir virüs vakasına yakalanma şansını azaltır. Dolayısıyla aşı değil tıbbi bir tedavidir. Sahip olmadığım bir hastalık için tıbbi tedavi görmek istemiyorum.
2 - İlaç şirketleri, politikacılar, tıbbi kuruluşlar ve medya, insanları tıbbi tedavi görmeleri konusunda kendilerini daha güvende hissetmeleri için manipüle etmek amacıyla, aşı olmadığında evrensel olarak bunu bir aşı olarak adlandırmak için güçlerini birleştirdiler. Aldatıcı oldukları için onlara güvenmiyorum ve tıbbi tedavileriyle hiçbir ilgisi yok.
3 - Bu tıbbi tedavinin varsayılan faydaları asgari düzeydedir ve hiçbir durumda uzun sürmeyecektir. Kuruluş bunu kabul ediyor ve şimdiden ek aşılar ve düzenli olarak gerekli olabilecek artan sayıda yeni "aşı" dan bahsediyor. Sırf bu enjeksiyonların engellemediği ciddi bir virüs vakasına yakalanma şansımı azaltmak için, kendimi düzenli olarak yeni farmasötik ürünlerin enjeksiyonlarını alan kronik bir hastaya dönüştürmeyi reddediyorum.
4 - Bağışıklık sistemimi doğal olarak güçlendirerek ciddi bir virüs vakasına yakalanma şansımı azaltabilirim. Bir virüs kaparsam, bu tıbbi tedavinin riskleri ve bilinmeyenleri olmadan, hastalığı önlemede harika sonuçları olan vitaminler ve köklü ilaçlar var.
5 - Kuruluş, bu tıbbi tedavinin güvenli olduğu konusunda ısrar ediyor. Bunu muhtemelen bilemezler çünkü uzun vadeli etkiler tamamen bilinmemektedir ve uzun yıllar bilinmeyecektir. Güvenli olduğunu iddia edebilirler, ancak bilinemeyecek bir iddiada bulunmaları samimiyetsizliktir. Samimiyetsiz davrandıkları için onlara güvenmiyorum ve muamelelerinin bir parçası olmak istemiyorum.
6 - İlaç şirketlerinin herhangi bir sorun çıkması halinde sorumluluğu sıfırdır ve dava açılamaz. Bu muameleyi sürdüren politikacılar için de aynı. Arkasındaki kişiler bir şeyler ters giderse hiçbir sorumluluk veya sorumluluk kabul etmediğinde kendime yeni, deneysel bir tıbbi cihaz enjekte etmeyeceğim. Hiçbir şeyi riske atmayı reddettiklerinde sağlığımı ve hayatımı riske atmayacağım.
7 - İsrail Başbakanı, İsrail halkının bu deneysel tedavi için dünyanın laboratuvarı olduğunu açıkça kabul etti. Kobay olmakla veya vücudumu bilime bağışlamakla ilgilenmiyorum.
8 - İsrail, bu tedaviyi alma anlaşmasının temel bir parçası olarak vatandaşlarının tıbbi verilerini yabancı bir ilaç şirketiyle paylaşmayı kabul etti. Kişisel tıbbi verilerimin bu tür bir varlık ile paylaşılmasına asla rıza göstermedim, hatta bana sorulmadı bile. Bu sefil girişime katkıda bulunmayacağım.
9 - Pfizer'deki yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri, tüm tantana ve teminatlara rağmen kendi muamelelerini görmedikleri konusunda kayıtlıdır. “Çizgiyi kesmenin” haksızlık olacağını iddia ediyorlar. Bu saçma bir bahane ve böyle bir şeyi söylemek bile inanılmaz miktarda küstahlık gerektirir. Böyle bir "çizgi" kendi hayal güçlerinin bir ürünüdür; Kendileri için birkaç iğne yapsalar kimse küfür etmezdi. Ayrıca, özel jetleri ve özel adaları olan milyarderlerin, dünyanın dört bir yanındaki yüz milyonlarca köylü, bu milyarderlerin kendileri için istedikleri her şeyi almak için önce gelene kadar sırada bekledikleri bilinmiyor.
10 - Kuruluş medyası bu saçma mazereti sorgulamadan, endişelenmeden kabul etti. Dahası, Pfizer yöneticilerine biz ilk gidene kadar kendi deneysel muamelelerini yapmadıkları varsayılan özveri için övgüde bulundular. Bizi aptal olarak gördükleri için onlara güvenmiyorum ve yeni muamelelerini istemiyorum. Sırada yerimi alabilirler. Sıranın en arkasına gideceğim.
11 - Bir araya getirilmesi gereken üç gerçek: Bill Gates, bu aşıların insan ırkının hayatta kalması için gerekli olduğunu öne sürüyor Bill Gates, dünyanın çok fazla insanı olduğuna ve "nüfusun azaltılması" gerektiğine inanıyor. Bill Gates, belki de en zengin adam. dünyada da enjekte edilmemiştir. Acele etme.
12 - Kuruluş bu muameleyi kutlamakta tamamen tek taraflı olmuştur. Politikacılar ve medya, insanları bunu hem ahlaki hem de yurttaşlık görevi olarak almaya çağırıyor. Tedavinin faydaları büyük ölçüde abartılıyor, riskler göz ardı ediliyor ve bilinmeyenler bir kenara atılıyor. Aldatıcı ve manipülatif davrandıkları için, kişisel iyiliğim konusunda dürüstlükleri üzerine kumar oynamayacağım.
13 - İnsanların bu tedaviyi alması için yoğun bir propaganda kampanyası var. Politikacılar ve ünlüler kendilerine enjekte edildiğini gösteren özçekimler alıyorlar (belki bazı durumlarda enjekte edilmiş gibi davranıyorlar), medya bunu yapılacak en havalı, en akıllı, en mutlu ve eğlenceli şey olarak öne sürüyor. Tarihteki en yaygın pazarlama kampanyasıdır. Bu, yepyeni bir tedavi şöyle dursun, herhangi bir tıbbi tedavi için hiç de uygun değil ve geri tepmeme neden oluyor.
14 - Kitleler birbirini izliyor, kendilerine bir ilaç enjekte edildiklerinin resimlerini asarak, aynı şeyi yapmak için kitlesel akran baskısını besliyor. Bununla ilgili çok endişe verici ve rahatsız edici bir şey var ve bunun bir parçası olmak istemiyorum. "Herkes yapıyor" diye hiç uyuşturucu almadım ve bu harika. Şimdi kesinlikle başlamayacağım.
15 - Bu tıbbi tedaviyle ilgili endişelerini dile getirenlere zorbalık yapılıyor, iftira ediliyor, alay ediliyor, sansürleniyor, dışlanıyor, tehdit ediliyor ve işlerinden kovuluyor. Bu, uyuşturucu hakkında bilime dayalı endişeleri olan tıp uzmanlarını ve kendilerine enjekte edildikten kısa bir süre sonra korkunç reaksiyonlara ve ölüme maruz kaldıklarına tanık olan bakıcıları içerir. Kuruluş, yeni bir tıbbi tedaviye ilişkin endişelerini dile getirmek için her şeyi riske atan iyi insanları tasfiye ederken - düpedüz karşı çıkmasalar bile - bu cesur insanlara her seferinde kuruluş boyunca güveneceğim. Tarihte hakikat ve ahlakın müesseseden yana çıktığı tek bir benzer vaka düşünemiyorum.
16 - Bu, insan ırkının tarihindeki en büyük tıbbi deneydir.
17 - Kasıtlı olarak insan ırkının tarihindeki en büyük tıbbi deney olarak gösterilmiyor ve tıbbi bir deney olduğu gerçeği ciddi şekilde küçümseniyor.
18 - Kitlelerin önünde olsalardı, çok azı böyle bir deneye katılmayı kabul ederdi. Sahte iddialarla tıbbi bir deneye katılmak için kitleleri manipüle etmek, tıp etiğinin ve demokratik hukukun temellerini ihlal eder. Bu tür davranışlarda bulunan etik olmayan kişilerin bana herhangi bir şey enjekte etmesine izin vermeyeceğim.
19 - Sağlık kuruluşu bu konuda insanları bilgilendirmiyor. Deneysel bir ilaç için pazarlama ajanları haline geldiler, onlarla anlaşma yapmış büyük şirketlere ve politikacılara hizmet ettiler. Bu, yalnızca bakımları altındaki insanların refahıyla ilgilenme yetkileri ile doğrudan bir çatışmadır. Tıp kurumu yozlaştığı ve kurumsal ve politik bir araçtan başka bir şey olmadığı için, bana enjekte etmesini bu kadar çok istedikleri deneysel ilaca güvenmiyorum.
20 - Tıbbi etiğe ve demokratik bir toplumun temellerine aykırı olan enjeksiyon yaptırmamız için çeşitli şekillerde baskı görüyoruz. Bana bir şey yapmamamı sağlamanın en iyi yolu, bunu yapmam için bana baskı yapmaktır.
21 - Hükümet, otuz yıldır virüs ve tedavilerle ilgili protokolünü imzaladı. Bu, halkın bilme hakkı olduğu ve hükümetin paylaşma sorumluluğu olduğu bilgidir. Neyi örtüyorlar? Benden gerçekten her şeyin tüm bunlarla ilgili olduğuna ve her şeyden önce sağlığımla ilgilendiğine inanmamı mı bekliyorlar? Bunu en son Yemenli Çocuk Meselesi ile yaptılar. Aşina değilseniz, yukarı bakın. Şimdi aynı işi yapıyorlar. Beni ilk seferde kandırmadılar ve şimdi kesinlikle beni kandıramıyorlar.
22 - Devlet kişisel tıbbi verilerimizi yabancı şirketlerle paylaşabilir, ancak konuyla ilgili kendi protokollerini bizimle paylaşmayacaklar mı? Ben yokum.
23 - Kuruluş, yeni bir ilaç enjekte etmek istemeyen insanlara taciz etmek için doktorları, hahamları, medyayı ve kitleleri işe aldı. Bize en kötü türden isimler deniyor. Çılgın komplolara inandığımız, bilime karşı olduğumuz, bencil olduğumuz, katil olduğumuz, yaşlıları umursamadığımız, hükümetin acımasız kısıtlamalar getirmeye devam etmesi bizim hatamız olduğu söylendi Halk. Bunların hepsi deneysel bir tedavi enjekte etmek istemediğimiz için, soru sorulmadı. Hatta bunu yapmak için dini bir yükümlülüğümüz olduğu ve yoksa ciddi günahkar olduğumuz söylendi. Enjekte edilmeyi kabul etmezsek, sonsuza kadar evlerimizde kalmaya zorlanmalı ve kamusal yaşamdan dışlanmalıyız diyorlar. Bu korkunç, iğrenç, sağduyu, ahlak ve Tora sapkınlığıdır. Geri tepmemi sağlıyor ve sadece bu insanlara olan güvensizliğimi ve onların deneysel ilaçlarını almaya olan karşıtlığımı daha da güçlendiriyor. Nasıl cürret ederler?
24 - Enjekte edilen pek çok insan biliyorum, ancak hiçbiri bilimi derinlemesine incelememiş, risklere karşı potansiyel faydaları dikkatlice tartmış, bu seçeneği diğer alternatiflerle karşılaştırmış, gerçekten bilgilendirilmiş ve bu tıbbi tedavinin en iyi seçenek olduğuna karar vermiştir. onlar için. Aksine, aldatmaca, propaganda, baskı, korku, "uzmanların çoğunluğunun" inandığı şeye kör bir güven nedeniyle enjekte edildiler (hepsinin her şeyi derinlemesine incelediklerini ve tamamen objektif olduklarını varsayarak, ki bu oldukça şüphelidir. ), bazı etkili hahamların onları yapmaya teşvik ettiği şeye körü körüne güven (yukarıdakinin aynısı) veya tek seçeneğin virüs nedeniyle enjekte edilmek veya ciddi şekilde hastalanmak olduğuna dair histerik korku. Tıbbi bir tedaviyi çevreleyen kitlesel histeri ve kült benzeri davranışlar gördüğümde, son derece şüphelenir ve bundan kaçınırım.
25 - İlaç şirketlerinin, ciddi sorunlar ortaya çıktıktan sonra bile, şüphelenmeyen nüfuslara soktukları harika ilaçlarla kitlesel katliamlara neden olma konusunda uzun ve şanlı bir geçmişi var. İlaç şirketleri, bu sorunlar doğru bir şekilde araştırılıncaya kadar duraklat düğmesine basmak ve bu ilaçların pazarlanmasını durdurmak yerine, bilgileri bastırmak ve ürünlerini zorlamaya devam etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Şirketler ve insanlar insan yaşamına bu kadar büyük bir ilgi göstermediklerini gösterdiklerinde, yeni bir harika ilacı yutturduklarında onlara güvenmeyeceğim. Bu bizim ilk rodeomuz değil.
26 - Gerçekten de, korku hikayeleri zaten çok hızlı geliyor, ancak politikacılar en ufak bir endişeli değil, tıp kurumu onları ilgisiz ya da ihmal edilebilir olarak bir kenara itiyor, medya bunu görmezden geliyor, ilaç firmaları hızla ilerliyor tam hız ve kırmızı bayrak kaldıranlar zorbalığa, sansüre ve cezalandırılmaya devam ediyor. Açıkçası, hayatım ve refahım onların birincil endişesi değil. Laboratuvarlarında bir sonraki kobayları olmayacağım. Bir sonraki “tesadüf” olma riskini almayacağım.
27 - Pek çok insan enjekte edildikten kısa bir süre sonra ölmüş olsa da - mükemmel derecede sağlıklı gençler dahil - enjeksiyonun bununla bir ilgisi olduğunu ima etmemize izin verilmiyor. Her nasılsa bu bilim karşıtı ve daha fazla insanın ölmesine neden olacak. Olası bir bağlantıyı inkar etmenin, bir bağlantı olabileceğini düşünen insanları suistimal etmenin ve bir bağlantı olup olmadığını keşfetmek için en ufak bir merakı göstermenin bilim karşıtı olduğuna ve daha fazla insanın ölmesine neden olabileceğine inanıyorum. Aynı kişiler, enjekte edilmek zorunda olduğuma da inanıyor. Hayır, teşekkürler.
28 - Bir farmasötik ürünün dini, kült benzeri ibadetinden tiksiniyorum ve bu ritüele katılmayacağım.
29 - "Sağlık" sağlayıcım, enjekte edilmem için beni sürekli zorluyor, ancak bana bu tedavi veya olası alternatifler hakkında hiçbir bilgi vermediler. Bildiğim her şeyi kurum dışındaki diğerlerinden öğrendim. Bilgilendirilmiş rıza, uyumlu rıza haline geldi. Reddediyorum.
30 - Tüm yalanlar, yolsuzluk, propaganda, manipülasyon, sansür, zorbalık, tıp etiği ihlalleri, bilimsel süreçte bütünlük eksikliği, uygunsuz olumsuz tepkilerin bastırılması, meşru kaygıların reddedilmesi, histeri, kült benzeri davranışlar, cehalet görüyorum , kapalı fikirlilik, korku, tıbbi ve siyasi tiranlık, protokollerin gizlenmesi, insan yaşamı için gerçek ilgi eksikliği, temel insan hak ve özgürlüklerine saygı eksikliği, Tevrat'ın sapkınlığı ve sağduyu, iyi insanların şeytanlaştırılması, en büyük tıbbi tüm zamanların açgözlü, güvenilmez, dinsiz insanlar tarafından yürütülen bir deney, her şeyi riske atmamı isteyenlere karşı sorumluluk eksikliği ... Tüm bunları görüyorum ve hepsinin sıraya girmesine karar verdim. Tanrı'ya güveneceğim. Beni kutsadığı zihni kullanacağım ve doğal içgüdülerime güveneceğim. Bu da "aşı olmama" sebebimi özetleyen son nedene götürüyor.
31 - Her şey berbat." (50)
Youtube ve Twitter'dan seçtiklerimiz..
YOUTUBE'DEN SEÇTİKLERİMİZ.. (Türkçe olanlar)
Prof. Dr. Sucharit Bhakdi Corona'nın ölümcül olmadığını ve aşı gerçeklerini anlatıyor.(123)
KORONA KRİZİ (Prof. Dr. Sucharit Bhakdi, Almanca, Türkçe alt yazılı) (124)
"Kilitlenme - Dr. Michael Yeadon - Pfizer eski başkan yardımcısı, son derece tecrübeli bir araştırmacı Dr. Michael Yeadon, yaşadığımız süreci bir bilim adamı gözüyle anlatıyor." (125)
"Coronavirüs Hakkında Duymadıklarınız ! Korona Yapay bir Salgın mı ?Köhnlein sadece korona etrafında oluşturulan paniği eleştirmekle kalmıyor.Aynı zamanda bu testlerin yüzde 50 üzerinde bir hata oranına sahip olduğunu söylüyor.Margarita Bityutski'nin Dr. Köhnline ile sohbeti..." (126)
"Canan Karatay: Koronavirüs bir viral enfeksiyondur, korkulacak bir şey yoktur
Canan Karatay, Çin'de birçok kişinin ölümüne neden olan koronavirüsü değerlendirdi.. Koronavirüsünden bahsedelim. Bir viral enfeksiyondur, korkulacak bir şey yoktur. Mangalda kül bırakmıyorlar sevgili medyamız tabii ki. Virüsler hücre içine girer. Yani bir hayvanın, bir insanın akciğerine. Bu koronavirüs, akciğerdeki hücrelerin içine giriyor, solunum yoluyla bulaşması o demek. Ve o hücre içine virüs büyür, çoğalır. Yani hücrenin içindeki besini kullanarak çoğalır ve de hücreyi parçalar. Sıkıntı da oradan başlar. Bütün grip enfeksiyonları aynı. Virüsler aynı değişmiyorlar. Çok ufak her sene kılıf ve renk değiştiriyor. Çok üçkağıtçılar yani halledemiyor insanlar. Bu kadar teknoloji ilerledi, asırlardan beri, dünya kurulduğundan beri daha virüsleri halledemedik. O halde hücre içine girmesini biz önlememiz lazım. Hücre içine girmezse hastalık olmuyor. Onun için de bağışıklık sisteminin güçlenmesi lazım."Karatay, konuşmasını Mevlana'nın 'Bir delil ile 40 alimi yendim ama 40 delil ile bir cahili yenemedim' sözüyle bitirdi." (127)
-Prof. Dr. Canan Karatay: "Korona İçin Aşı Yapamazsınız"(128)
-''Corona virüsü üzerinden bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılıyor''(129)
-Koronavirüs Bir Proje! Tiyatro Oynuyoruz!(130)
"COVID-19 Aşısının Bir "Genetik Deney" Olduğunu İddia Eden Doktor
Adı Carlos González ve Ourense Üniversite Hastanesi Alerji Servisi'nin başkanı. İnkarcı ilan edildi, ayrıca İspanya'da tamamen gönüllü olmasına rağmen, sosyal ağlarında "zorunlu aşılamaya hayır" dediği bir video yayınlayarak aşı karşıtı harekete katıldı. Ek olarak, "yanlış adlandırılmış aşının genetik bir deneyden başka bir şey olmadığını" ekliyor." (174)
Twitterdan seçtiklerimiz..
Baştan başlayalım mı, anaokulu seviyesinden? Oraya kadar gelip anlatmak bize yük gelmez. Yeter ki absürt ifadeler ve tavırlar takınmayın! pic.twitter.com/P3kJIhanAs
Bunlar aşı falan değil,teknik olarak hala deneysel sıvılar ve neden yapmak istediklerine dair tek gerekçeleri istatistiklerle yalan söyleyerek ikna etme çabası.Şimdi de olmayanlara ceza konuşacak kadar hadlerini aştılar #SalgınYalanAşıOlmuyorumpic.twitter.com/ei63jAsEsi
#CNN Teknik Müdürü Charlie Chester başta #Covid19 olmak üzere reyting için neler yaptıklarını gizli kameraya karşı bakın nasıl itiraf ediyor: "Covid19 ölüm tablosuna her baktığımda, hadi bunu daha yükseğe çıkartalım diyorum" pic.twitter.com/fULfPX3ZKP
Türk milletinin özlem duyduğu sağlık bakanı artık aramızda yok.Yine de bu milletin kendisinden öğreneceği çok şey var. Yaşasaydı bizi küreselcilere yem etmezdi. Tam bir dava adamıydı.@drfahrettinkoca iyi dinle ve kendine gel, belki unutmuş olabilirsin biz yine de hatırlatalım pic.twitter.com/ABTWVUQiQZ
BUNLAR DA DİĞERLERİ (İlginç,toplum olarak bilinçleniyoruz..)😊
* "Canan Karatay bu konuşmasından sonra televizyona çıkarılmadı." (72)
* ""Aşıdan sonra ölenler olacak endişelenmeyin" demiş Bill Gates'in karısı Melinda Gates.,Fakat biz onlara güvenmediğiniz için endişeleniyoruz ,dr fahrettin koca, aşıdan sonra ölenler için bir açıklamanız olacak mı?" (80)
* "Arkadaşlar her şey normalmiş. Endişelenmeyin. Ölenler olur, felç geçirenler olur, yani her şey olur, sakın endişelenmeyin." (81)
* "Huzurevinde aşı sonrası 22 kişi ölmüş.,Tesadüftür tesadüf!,Yaşlılıktan ölmüşlerdir!" (79)
* "canan karatay video,Grip hastalığı var...,Salgın yok..,Onun için....!,#tam kapanma,#Köle Olmayacağız ,Isteyen köle olsun isteyen kapansın...,Ama hipnozlu beyinleriyle bunu anlamaları zor..." (89)
* "Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay: " Koronavirüs bir grip enfeksiyonudur"." (92)
* "Konuyu anlatan Türk bilim kadını "tıbbi mikrobiyolog" Ankara tıp, Finlandiya, sonrasında NASA'da 10 yıl boyunca bilim direktörlüğü yapmış ve Nobel'e aday gösterilmiş ve hala Abd'de bilim danışmanı." (51)
* "Coronavirüse karşı aşı geliştirilemeyeceğini aptala anlatır gibi anlatmış Nasa'da görev yapan nobel ödüllü hocamız Neva Çiftçioğlu Banes. Buna rağmen halen anlamayan varmı." (52)
* "VAKALAR ARTTI DIYENLERE ILETIN,15.000'den fazla doktor yetiştiren,Virüsler konusunda dünyanın en iyi mikrobiyoloji ve salgın hastalıklar uzmanı Prof.Dr.Sucharit Bhakdi: Pcr testleri ile SAHTE POZITIF VAKA açıklayarak ölümcül AŞILARLA sizi öldürecekler" (61)
* "mRNA iğnesi yaptırmayı düşünenler veya boş bulunup yaptırmış ve etkisinden arınabilir miyim diyenler için...Dr. Sherri Tenpenny" (64)
* "Bakteriye fotoğraf, DNA'ya film yükleyebilirsiniz!,Prof.Charles Morgan 2018'de West Point Askeri Akademisi'nde nörobiyoloji, psikolojik savaş, uzaktan beyin kumandası, hafıza transferini anlatıyor; "İnsanlara uzaktan istediğinizi yaptırmak hiç zor değil." (65)
* "1500 doktor, Covid sahtekarlığına karşı imza attı. 21. Yüzyılın En Büyük Sağlık Dolandırıcılığı." 1500 Sağlık Profesyonelinin Raporu Birleşik Sağlık Uzmanları (UHP) Raporu. İmza atanların listesi." (66)
* "Aşıyı bulan kişinin ve firma çalışanlarının prosüdür gereği aşı olmadığı,Firma ceosu ölümcül virüs varken sıramı beklerim dediği,Iyi malın reklama ihtiyacı yokken her türlü ünlünün ve siyasinn reklamını yaptığı ,Bill ve Melinda gates vakfınn sponsor olduğu" (67)
* "ISVEÇ Sağlık Bakanlığı resmi olarak doğruladı: PCR testi, birisinin bulaşıcı olup olmadığını belirlemek için UYGUN değildir.Bu Çok önemli bir haber dostlar" (70)
* "Aşı olmayacağını söyleyebilen yüzlerce doktordan bir kaç tanesini derleyebildim vakit olduğunca. Bir arkadaşa vermek için. Arşivde kalsın.Araştıran özgür beyinler zaten bu doktorlar gibi 1 yıldır pek çok doktor olduğunun ve kasıtlı olarak sürekli sansürlendiklerinin bilincinde." (76)
* "Bunlar aşı falan değil,teknik olarak hala deneysel sıvılar ve neden yapmak istediklerine dair tek gerekçeleri istatistiklerle yalan söyleyerek ikna etme çabası.Şimdi de olmayanlara ceza konuşacak kadar hadlerini aştılar " (60)
* "Pandemi yoktu pLandemi vardı,Virüs neymiş özet olarak anlatıyor" (71)
* "Birde böyle bir İddia Var !!! DR Vernon Coleman,"aşılanan tüm insanlar sonbaharda ölmeye başlayacak"" (144)
* "5G ağı ise, 28 ila 100 GHz arasındaki frekanslarda çalışıyor. 300 gigaherz e kadar çıkabilir yaydığı elektromanyetik dalgalar insan vücuduna öyle bir zarar verir ki insan hücresinde bozulmalara neden olur. Radyasyon zehirlenmesi var Uyanın" (86)
* "# PCR testi insanları tanımlar. Wielers size söyleyecektir ,Her şey mümkün olduğunca çok insanı tanımlamakla ilgili.,PCR kitleri için daha ne kadar kanıt lazım " (90)
* "“Ipsos'un Dünya Ekonomik Forumu için 30 ülkede gerçekleştirdiği araştırmaya göre Türkiye % 60'lık oranla Covid-19 salgını sebebiyle akıl ve ruh sağlığının en çok bozulduğu ülke olmuş.Türkiye'de katılımcıların % 61'i akıl ve ruh sağlığımı kaybettim” dedi.”" (99)
* "İçeriğinde tam olarak ne olduğu bilinmeyen ve 5G ile etkileşime girebilen NANOLİPİTLERi bulunduran a$ı adında ki sıvı !" (134)
* "Finlandiya Eski Sağlık Bakanı ... Ortada Salgın Tiyatrosu var, İnsanlığın Çoğunluğu Hâlâ MEDYANIN Hipnozundan kurtulup Gerçekleri Görmüyor, İnanılmaz bir durum" (138)
References (Sources)
--------------------
(1) Two more people die and nine others suffer facial paralysis after taking vaccination shots in Hong Kong; city logs 10 new Covid-19 cases
(41) Canadian Doctor Defies Gag Order and Tells the Public How the Moderna COVID Injections Killed and Permanently Disabled Indigenous People in His Community
UYARILAR : Unutmayın, bu sayfadaki tüm bilgiler sizlere sadece bilgi vermek amacıyladır.. Burada verilen (ve medyada yeralan) konu ve virüs hakkındaki bazı bilgi,haber ve makalelerin ve tıbbi bilimsel çalışmaların doğru ve bilimsel geçerliliği olup-olmadığını da bilmiyoruz..Bu teorilerin,bilgilerin gerçek olup-olmadığını yada ilerde gerçekleşip-gerçekleşmeyeceğini bilemiyoruz.. Bizim yaptığımız sadece bilgi vermektir..Tıbbi olan/olmayan tüm bilgiler,hiç bir şekilde tavsiye niteliğinde ve herhangi bir sağlık yönlendirmesi amacıyla verilmemiştir.. Aşı olup-olmama hakkınız size aittir. Buradaki bilgilerde, size aşınızı olup /olmama konusunda herhangi bir yönlendirme sunulmamaktadır. Ve size aşı olun /olmayın diye bir tavsiyede de bulunmuyoruz.. Çünkü neyin, ne olduğunu bizlerde tam olarak bilmiyoruz. Bu karar sizindir.. Virüs ve aşılar konusunda sizin için en iyi olan devletinizin ve hekimlerinizin sağlık yönlendirme talimatlarına uymanız, en doğru olanıdır. Bu hem sizin hem de çevrenizdekilerin iyiliği ve sağlığı içindir.. BURADAKİ genel uyarı kısmınıda okuyabilirsiniz.. Saygılarımızla..
NOT: Bu arada şunu da söyleyelim.. Belki yanlış anlayanlar olur,diye söylüyoruz. Biz bu yazımızda hiç bir şekilde, "Aşı sonrası ölüm ve yaralanmaların, aşılardan kaynaklandığına" dair bir şey söylemedik. Bu bizim görevimiz değil. Biz yazılarımızda sadece "aşı sonrasında ölüm ve yaralanmaların" olduğunu söledik ve bunlara dayalı bazı araştırma,yazı,haber,makaleleri vb gibi bilgileri paylaştık ve bu bilgilerle ilgili düşüncelerimizi,endişe ve şüphelerimizi,öngörülerimizi,tahminlerimizi de "acaba olabilir mi?" diye açıklamaya,yorumlamaya çalıştık. Ayrıca "Aşı karşıtı" da değiliz..Sadece covid-19 aşısı için ciddi endişe ve şüphelerimizin olduğunu ve yaptığımız araştırmalara dayalı düşünce ve tahminlerimizi,öngörülerimizi de sıraladık. Aşıda ısrar edenlere nasıl "aşı sevici, aşıya tapanlar" diye ithamda bulunulmuyorsa, aşılar konusunda endişelerini dile getirenlere de "aşı karşıtı" damgası vurulmamalıdır..Umarız anlaşılmışızsızşızdık..🤔🙂
DUA; Bismillahirrahmanirrahim..Ey yeri göğü yaratan yüce büyük Allah(cc)'ım. Bu covid-19 ve aşıları hakkında, bu mübarek Ramazan-ı Şerif ayında, bizlere bu araştırma ve gerçekleri gösterme ilhamı verdiğin için sana hamdü-senalar olsun.Teşekkür ediyorum Allahım. Sana ne kadar hamdü senalar etsek yine de azdır. Bizleri,devletimizi,milletimizi,tüm islam alemini ve tüm insanlığı bu büyük covid-19 belasından ve bu işin arkasındaki kötü niyetli insanlardan koru. Amin..🙏
✔Researchs and Reviews Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓
erturulbey yine müthiş arastırma yapmışsınız tebrik ederim,aşı sonrasi ölümler üzücü tabii ama kokulacak bişi yok diyenler var,aşı olup antikorları artanlar vamış,bilemiyom artık, bu araştırmanız çok önemli olmuş bence,bizdede olmalı dediginiz gibi vears sistemi gibi herşey açık olmalı bencede, tekrar emeğinize sağlık,ya kokmayın bence bişi olmaz,elinize emeğinize sağlık :)
Tebrik ediyorum Ertuğrul bey, benim sıram gelmiş, 63 yaşındayım ancak aşı yokmuş ki, hata verdi, ben zaten çok kuşkularım olduğundan istemiyordum olmayı, o yüzden üzülmedim.
Ertuğrul bu nasıl emek, nasıl uğraşmış araştırmış derlemişsin okudukça hem okuduklarıma hem sana inanamadım. Yazında paylaştıklarını okudum ama inceleyerek bir daha okuyacağım. Bir çok arkadaşımla da paylaşacağım. Gerçekten çok ilginçti.
Her aşının her ilacın riskli yanları vardır. corona aşıları da henüz faz 3 aşamasında olduğu için elbette riskli yanları var özellikle zayıf bünyeli ve risk grubundaki kişiler için yan etkileri çok olabilir bunun için de aşılar hastane ortamında yapılıyor zaten. Kesinlikle kaçınılmaz bir ölümcüllüğü olsa doktorlar kendilerine yapmazdı diye düşpünüyorum. Ayrıca corona aşıdan daha ölümcül orası kesin :)
muhteşem bir emek Ertuğrul Bey bravo gerçekten, bu emeklerinizi mutlaka kitaplaştırmalısınız bence, konuyu sizin gibi bu kadar çok yönlü araştırmış incelemiş kimseyi görmedim, hayran olmamak elde değil.. durum çok vahim, bakalım 10-20 yıl sonra nelerle karşılaşacağız..
Müthiş emek harcamışsınız ve araştırma yapmışsınız tebrik ederim Ertuğrul Bey. Aşı konusu üzerinde çok tartışılan bir konu oldu,iyice araştırmak lazım hakikaten.. Bu arada şimdiden İyi Bayramlar dilerim :)
Bu durumu, "dünya düzenini sıfırlama" olarak algılıyorum. Ve her şeyi yeni baştan düzenlemeye bir "araç" olduğu kesin.. Emeğinize sağlık Ertuğrul Bey. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.
YORUM UYARISI : Yorumlara link ve telefon numarası bırakmak,küfür,hakaret vb gibi suç unsuru olabilecek ve herhangi bir sorunda yasal soruşturma sözkonusu olabilecek bir isim vermek vb gibi yazılar yazmak yasaktır.Özellikle de bunları Unknow olarak yayınlayan yorumlar dikkate alınmayacaktır.Tespit edilirse yayınlanmaz yada silinir..
erturulbey yine müthiş arastırma yapmışsınız tebrik ederim,aşı sonrasi ölümler üzücü tabii ama kokulacak bişi yok diyenler var,aşı olup antikorları artanlar vamış,bilemiyom artık, bu araştırmanız çok önemli olmuş bence,bizdede olmalı dediginiz gibi vears sistemi gibi herşey açık olmalı bencede, tekrar emeğinize sağlık,ya kokmayın bence bişi olmaz,elinize emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilTebrik ediyorum Ertuğrul bey, benim sıram gelmiş, 63 yaşındayım ancak aşı yokmuş ki, hata verdi, ben zaten çok kuşkularım olduğundan istemiyordum olmayı, o yüzden üzülmedim.
YanıtlaSilHer gün aşıdan kalp krizi geçirenleri okuyorum :(
SilHakikaten. Aşıdan ölüm haberi hiç görmedim medyada.
YanıtlaSilErtuğrul bu nasıl emek, nasıl uğraşmış araştırmış derlemişsin okudukça hem okuduklarıma hem sana inanamadım.
YanıtlaSilYazında paylaştıklarını okudum ama inceleyerek bir daha okuyacağım. Bir çok arkadaşımla da paylaşacağım. Gerçekten çok ilginçti.
Eline emeğine sağlık
Her aşının her ilacın riskli yanları vardır. corona aşıları da henüz faz 3 aşamasında olduğu için elbette riskli yanları var özellikle zayıf bünyeli ve risk grubundaki kişiler için yan etkileri çok olabilir bunun için de aşılar hastane ortamında yapılıyor zaten. Kesinlikle kaçınılmaz bir ölümcüllüğü olsa doktorlar kendilerine yapmazdı diye düşpünüyorum. Ayrıca corona aşıdan daha ölümcül orası kesin :)
YanıtlaSilmuhteşem bir emek Ertuğrul Bey bravo gerçekten, bu emeklerinizi mutlaka kitaplaştırmalısınız bence, konuyu sizin gibi bu kadar çok yönlü araştırmış incelemiş kimseyi görmedim, hayran olmamak elde değil.. durum çok vahim, bakalım 10-20 yıl sonra nelerle karşılaşacağız..
YanıtlaSilMüthiş emek harcamışsınız ve araştırma yapmışsınız tebrik ederim Ertuğrul Bey.
YanıtlaSilAşı konusu üzerinde çok tartışılan bir konu oldu,iyice araştırmak lazım hakikaten..
Bu arada şimdiden İyi Bayramlar dilerim :)
aşı zorunlu olacak şimdiden yaptıran / yaptırmayan arasında belli bir ayrımcılığa maruz kalıyoruz
YanıtlaSilBu durumu, "dünya düzenini sıfırlama" olarak algılıyorum. Ve her şeyi yeni baştan düzenlemeye bir "araç" olduğu kesin.. Emeğinize sağlık Ertuğrul Bey. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.
YanıtlaSilvalla ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız hakkımızda hayırlısı olsun. Güzel bilgilendirici bir arşiv yazısı olmuş emeğinize sağlık.
YanıtlaSilMany people die...
YanıtlaSilHave a great week ❤
SilYeni yazı var mı diye bir uğramıştım.
YanıtlaSilSelamlar kolay gelsin 🙋♀️
evet bu ara tembellik bastı sanki biraz yazıları biraz daha kısa tutarak sıklaştırmak daha iyi olur gibi ertuğrul hocam
YanıtlaSil