UYARI: Her zaman olduğu gibi eğer kalp rahatsızlığı,psikoloji rahatsızlığınız vs varsa,buradaki bilgiler sağlığınız açınızdan iyi olmayabilir ve bu nedenle bu araştırmayı okumamanızı tavsiye ederiz. Yok eğer "Kimse karışamaz lan benim okumama,illada okucam!" diyosanız, o zaman bütün sorumluluk size aittir,bunu unutmayın..En aşağıdaki UYARI kısmınıda okuyunuz. Herşey gönlünüzce olsun ve nice mutlu yıllar,sağlıklar dileriz..
"Covid aşılarındaki tehlike giderek artıyor. Aşı sonrası hayatını kaybeden on/yüzbinlerce insanın (hatta bu milyonlarca diye tabir ediliyor) yanısıra, bu sayılardan çok daha fazla olan kalp krizi salgını,kardiyolojik ve nörolojik vb gibi ciddi yan etkilerden sonra Kanser ve AIDS vakalarında da patlama yaşandığına dair bilgiler geliyor. Bunların covid aşıları ile bağlantısı ne? Neler oluyor?"
İDDİA : Prof.Dr.Luc Montagnier'den şok iddia; "3.dozu olanlar bir laboratuvara gidip AIDS testi yaptırsın. Sonuç sizi şaşırtabilir. O zaman hükümetinizi dava edin." Luc Montagnier,2008 Nobel Tıp Ödülü sahibi..
* Aşı kodunu söyle, olduğun aşının "ne kadar kötü" olduğunu öğren!
Makalemize başlamadan önce bir sonraki yazımızla ilgili bir bilgi verelim. Bir sonraki yazımızda, özellikle de ABD ve bazı AB ülkelerinde yapılan bir araştırmadan bahsedeceğiz. Bu araştırma da, bir grup bilim adamı ADVERS veri ve istatistikleri kullanılarak, özellikle de Pfizer,Moderna,Johnson-Johnson ve AstraZenaca aşılarında ,aşı şişelerinde bulunan bir takım kodlara göre bir istatistik değerlendirilmesi yapılmış ve hangi kod şişelerde daha çok ölüm ve hangi kodlarda daha az ölüm olmuş ve hangi kodlarda ciddi yaralanma (yan etkiye) ve hangi kodlarda hafif yaralanmalara sebep olmuş vb gibi önemli sonuçlar ortaya çıkarılmış. Bu sonuca göre ise bazı aşı şişe kodlarının çok ölümcül,bazılarının az ölümcül, bazılarının çok yan etkili, bazılarının az yan etkili vb gibi bulgular olduğu tespit edilmiş. (Yani aslında aşı üreticilerinin aşıyı olan milyarlarca insanı birer deney faresi gibi kullandıkları da böylece ortaya çıkmış..) Bilim adamları buradan yola çıkarak, bu aşıları alan kişilerin, eğer oldukları aşı şişelerinin üzerinde bulunan bazı kodları, eğer biliyorlarsa, bu kodları kullanarak, bu kodlar üzerinde kaç ölüm gerçekleşmiş, kaç yaralanma (yan etki) gerçekleşmiş vb gibi önemli sonuçlara sahip olabilecekleri ortaya konmuş. Yanlız üzücü olan şu ki bu çalışma Türkiye'de milyonlarca insanımıza kullanılan Biontech aşılarını içermiyor. Yada var ama biz bulamadık,bilmiyoruz.. Bunlarla ilgili araştırmamız devam ediyor. Önümüzdeki haftalarda büyük ihtimalle bu çalışmayı yayına alacağız.
Duyuru : Eğer bu çalışmanın Biontech aşıları için de yapıldığını biliyorsanız, bunu ve kaynağını şimdiden bu sayfaya yorum bırakarak bu çalışmaya yardımcı olabilirsiniz..Teşekkür ederiz..
Şimdi devam edelim..
- Yeni trend mi? : "Artık herkes AIDS'li mi olacak?"
Covid aşılarıyla bağlantılı olduğu söylenen "Kalp ve Nörolojik" vb gibi çok sayıda rahatsızlıklar başta olmak üzere, ortaya çıkan yan etkilere "AIDS ve KANSER" vakalarının artması da eklendi..Neler oluyor? Yani artık herkes AIDS'li mi oldu /olacak?
Nobel ödüllü Fransız virolog Luc Montagnier'in bundan yaklaşık 2 sene önce (Mart 2020), Coronavirüs hakkında, Coronavirüsün içerisinde HIV DNA'sı olduğunu söylemişti. Şimdiler de ise Luc Montagnier'e ait olduğu söylenen "3.dozu olanlar bir laboratuvara gidip AIDS testi yaptırsın. Sonuç sizi şaşırtabilir. O zaman hükümetinizi dava edin." bir söz, yerli-yabancı sosyal medyada viral olmuş durumda. Peki,Montagnier gerçekten de böyle bir söz söyledi mi? Montagnier'in bu sözü tam olarak bu şekilde söylediğine dair ,herhangi bir bilgi/kaynak yok. Bunu Luc Montagnier'in ölümü ile ilgilli BURADAKİ yazımızda da belirtmiştik. (Öldü mü öldürüldü mü,onu da okuyabilirsiniz..)
Evet,böyle bir sözü söylediğine dair bir bilgi tam olarak yoktu ancak kullanıcıların bu söze aften vermiş olduğu 1/2 videodaki bazı sözleri sanmıyorsam, yanlış bir algıya/anlaşılmaya neden olmuş olabilir..Bu videodan birini,en çok atfedilen videonun TÜRKÇE çevirisni, aşağıda makale içerisinde ekledik. Montagnier, burada "AIDS virüsünden bazı genetik meteryallerin, covid virüsüne eklendiğini ve bunu yapmalarının sebebinin AIDS aşısını bulmak için olabilir." şeklinde ele alıyordu..(Bunu aşağıda okuyabilirsniz..) Büyük ihtimalle kullanıcılar, Montagnier'in bu sözünü "Covid aşılarında AIDS virüsü var!" şeklinde algılamış, bu şekilde paylaşımlarda bulunmuş olabilirler..
Evet, Montagnier "Covid aşılarında AIDS virüsü var!" diye kesin birşey söylememişti (en azından şimdilik böyle bir bilgi yok) ancak yukarıda belirttiğimiz gibi buna yakın teorilerde bulunmuştu. İşin ilginç yanı, ünlü profesör Luc Montagnier'in bu teorilerini doğrulayacak gelişmeler yaşanıyor şu an dünyada.. Örneğin Covid aşılarıyla bağlantılı olduğu söylenilen, aşı sonrası on/yüz binlerce ölüm, kalp krizleri,nörolojik ve kardiyolojik rahatsızlıklar başta olmak üzere, çok sayıda ciddi ve ölümcül yan etkilere, birde son zamanlarda artış gösteren AIDS ve KANSER vakaları da eklenmeye başlamış.. Bunlar sadece ABD ve AB ülkelerinde kayıtlara geçen resmi veriler. Kayıtlara geçilmeyenlerinde olduğu söyleniyor,bunları da eklerseniz bu sayının milyonlarca olabileceğinden de endişe ediliyor. Artı bir de dünyanın diğer kalan ülkelerinde ise bu veriler olmadığı (ele alınmadığı/saklandığı,gizlendiği)için, bu gizlenen verilerde eklenirse bu sayının on/yüz milyonlarca olabileceğini de tahmin edebiliriz herhalde..
AIDS ve KANSER vakalarının artmasının en önemli nedenlerinden biri olarak, "çok sayıda covid aşısı (örneğin en az 3 doz aşı gibi) olanların, vücut savunma sistemlerinin zayıflayabileceği ve bu zayıf düşen savunma sisteminin etkisizliği nedeniyle, spike proteini gibi aşı kaynaklı meteryallerin organlara ağır hasarlar verebileceği ve bu nedenle "AIDS ve KANSER" gibi vakalarının artmasına sebep olabileceği" gibi vb buna yakın bilgiler gösteriliyordu..(Aslında ölümlerde dahil aşı sonrası yaşanan ciddi yaralanmalar,bize bunları gösterebiliyor..) Aşı kampanyalarının başladığı tarihten beri, çok sayıda bilim adamı vb araştırmacılar "bu covid aşılarının insan vücudunda nasıl tahribatlar yapabileceğine" dair bunlara benzer araştırma vb bilgiler sosyal medyada viral olmuştu. Bizler de bunları daha önce ele almıştık..İşte bu tahribatlar arasında bunlarda bulunuyordu. Ağır yaralanmalar ve ölümler de dahil..Covid aşılarının izlediği yolu, aşağı yukarı doğru tahminlerle sıralamışlardı..Şimdi yaşadığımız trajik hadiseler (aşı sonrası yaşanan on/yüzbinlerce ölü ve yaralılar),bize bunun böyle olabileceğini çok açık bir şekilde gösterebiliyor. (Bunların bir kısmını zaten daha önce yayınlamıştık, Şimdi de yine buna yakın bilgileri bazı yeni bilgiler de ekleyerek, durumun ne kadar vahim olduğunu ele aldık..)
Neyse,lafı uzatmayalım da direkt araştırma yazılarımızı/makalelerimizi verelim..Okuyun ve kararı siz verin..Haydi size okumalar..
* Önce Luc Montagnier'in sözlerinden başlayalım,konuyla ilgili neler söylemiş, ona bir bakalım.. Daha sonra da, aşı kaynaklı olduğu söylenilen "AIDS,kanser ve diğer rahatsızlıkları" ele almaya çalışırız..
* Luc Montagnier neler demişti?
"Nobel Ödüllü Bilim Adamı: Coronavirüs bir Çin laboratuvarından sızdırıldı ve HIV DNA'sı var
Fransız virolog ve Nobel Ödülü sahibi Luc Montagnier, virüsün moleküler biyologlar tarafından tasarlandığından yüzde yüz emin olduğunu ilan etti. Fransız virolog ve Nobel Ödülü sahibi Luc Montagnier, CNEWS'e verdiği bir röportajda koronavirüs virüsünün (SARS-CoV-2) Çin'deki bir Wuhan laboratuvarından HIV (AIDS) DNA'sı ile üretildiğini ve sızdırıldığını duyurduğunda bilimsel bir ateş fırtınası yarattı. Montagnier, bir bilim insanı olarak görevinin amaç belirlemek olmadığını vurguladı: “Benim işim gerçekleri sunmak, kimseyi suçlamıyorum, bunu kimin ve neden yaptığını bilmiyorum” dedi. Montagnier, AIDS'ten sorumlu virüsün tanımlanması için 2008 Nobel Tıp Ödülü'nü kazandı. Montagnier, virüsü tasarlayan yüzde yüz kesin moleküler biyologlar olduğunu ilan etti.
Montagnier'e göre, koronavirüsün Wuhan Ulusal Biyogüvenlik Laboratuvarı'nda büyüdüğü söylendi. “Wuhan şehir laboratuvarı, 2000'lerin başından beri bu koronavirüslerde uzmanlaştı” dedi. "Bu alanda uzmanlıkları var." Asia Times'a göre, ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve kontrolüne ilişkin 2004 tarihli bir işbirliği anlaşmasının bir parçası olarak, koronavirüs yaratan bu Wuhan laboratuvarı, Fransız yardımıyla tasarlandı ve inşa edildi. Ancak laboratuvarın inşaatı 2014 yılı sonuna kadar tamamlanamadı. Wuhan laboratuvarı, Çin'in ilk biyogüvenlik Seviye IV laboratuvarıydı. Bununla birlikte, 2018'de ABD Dışişleri Bakanlığı, "bu yüksek kapsamlı laboratuvarı güvenli bir şekilde işletmek için gereken uygun şekilde eğitilmiş teknisyen ve araştırmacıların ciddi bir sıkıntısı" konusunda uyardı.
Diğer yüksek profilli bilim adamları, Montagnier ile aynı sonuçlara ulaştılar. Bir Hint laboratuvarı Şubat 2020'de koronavirüsün HIV'den biyo-mühendislik yapılmış en az dört protein ekine sahip olduğunu doğruladı. Ünlü Hintli araştırma grubu, bulguları nedeniyle tepkilerle karşılaştıktan sonra bilimsel bulgularını geri çekmek zorunda kaldı. Montagnier, "Yaşlandım. Ben Nobel Ödülü sahibiyim ve özgürce çalışabilirim. Bu yüzden üzerimde herhangi bir şey yapmam için baskı yok." Özel olarak çevrilmiş RAIR Foundation USA videosunu aşağıdan izleyin: Düzen medyası, Montagnier'in keşiflerine hızlı ve vahşice tepki verdi. Medya böyle bir konuda yanıt verdiğinde, vatandaşları gerçek için daha da fazla zorlama yükü düşüyor. Dumanın olduğu yerde genellikle ateş vardır.
Transkript: Çeviri için Bayan Piggy'ye çok teşekkürler.
--
*Sunucu;
-Bu sabah ilgilendiğim şey şu anda virüs üzerinde çalışıyorsun.
*Nobel Ödülü sahibi Doktor Luc Montagnier:
-Çalışıyorum ama laboratuvarda olmak zorunda değilim. Bilgisayarda bir meslektaşla iş yapılır ve o kadar. Deney yapmıyoruz, ancak şu anda laboratuvarlarda hastalar üzerinde yapılan tüm ölçümlerden hastalığın kendisinden veri topluyoruz.
*Sunucu;
—Ve belli sonuçlara vardın.
*Doktor Luc Montagnier:
-Yani, bu virüs üzerinde gerçekten manipülasyon yapıldığı sonucuna vardım diyebilirsiniz.
*Sunucu;
-Ne demek istedin?
*Doktor Luc Montagnier:
-Eh, bir kısmı, hepsini söylemiyorum, biliyorsun. Açıkça klasik virüs olan bir kısım var ve esas olarak yarasadan gelen başka bir kısım var, ancak bu kısım özellikle HIV'den diziler ekledi. AIDS virüsü.
*Sunucu;
-Ama ekledim derken kim ekledi?
*Doktor Luc Montagnier:
-Bilmiyorum. Doğal değil, demek istediğin bu mu? Hayır, doğal değil. Profesyonel bir işti. Moleküler biyologların işiydi. Çok titiz bir iş. Dizilerin saati diyebilirsin.
*Sunucu;
-Peki, hangi hedefle?
*Doktor Luc Montagnier:
-Amacın ne olduğu belli değil. ifşa etmiyorum. İsterseniz benim işim gerçekleri ortaya çıkarmak, hepsi bu. Kimseyi suçlamıyorum. Kimin veya neden yaptığını bilmiyorum. Belki yapmak istediler - “onların” kim olduğunu bilmiyoruz - ama bir AIDS aşısı yapmak istediler. Böylece virüsün küçük bir dizisi alınır ve daha büyük koronavirüs dizisine konur.
*Sunucu;
-Emin değilim, ne dediğini anladığımdan emin değilim. Yani bu virüste biraz HIV var.
*Doktor Luc Montagnier:
-Bu kadar. Virüsün genetik materyali uzun bir RNA şeridi, değil mi? DNA gibi, RNA olması dışında ve belirli bir yere bu uzun şeritte biri küçük HIV dizileri yerleştirdi ve bu küçük dizilim önemsiz gibi küçük değil; örneğin antijenik siteler denen bir şeyi değiştirme olanağına sahiptirler. Yani bir aşı yapmak istiyorsak, başka bir virüsten küçük bir dizi ekleyerek aşı için proteini çok iyi değiştirebiliriz.
*Sunucu;
-Emin misin? Çünkü bence bu bir söylentiydi, sonuçta insan kaynaklıydı ve daha sonra çoğu bilim otoritesi tarafından zaten yalanlandı.
*Doktor Luc Montagnier:
-Onu boğmak için hala bir isteklilik var. Üzerinde çalışıyorsak ve ilk biz değilsek. Çok, çok, çok ünlü bir Hintli araştırma grubu da aynı şeyi yayınlamıştı ve geri çekmek zorunda kaldılar.
*Sunucu;
-Peki onları geri almaya nasıl zorlayacaklardı?
*Doktor Luc Montagnier:
-İptal ile, yükümlülüklerine bakarsanız, büyük bir iptal bloğu görebilirsiniz çünkü…
*Sunucu;
-O zaman burada söylediğiniz şey, çoğu bilim adamının zaten aksini söylediğidir.
*Doktor Luc Montagnier:
-Az çok. Az çok. Bakın, bu yılın başında oldu ve bunu gösteren daha fazla kanıt görüyoruz. Görüyorsun, yaşlandım. Nobel Ödülü sahibiyim ve özgürce çalışabilirim. O yüzden üzerimde hiçbir şey yapmam için baskı yok."" (1) Videosu; (2)
"Sansür Uyarısı: Facebook Nobel Ödüllü Bilim Adamının Coronavirüse İlişkin Bulgularını 'Yanlış Bilgi' Olarak İşaretledi
“SARS'ın Pekin'deki bir laboratuvardan kaçtığı ve Çin'in bunu örtbas ettiği biliniyor. Ancak mevcut pandemi durumunda, yalnızca koronavirüsün bir laboratuvarda tasarlanıp tasarlanmadığını sorguladığı için saldırıya uğruyor.” 19 Nisan 2020'de RAIR Foundation USA, AIDS'ten sorumlu virüsün tanımlanmasıyla 2008 Nobel Tıp Ödülü'nü kazanan Luc Montagnier hakkında bir makale yayınladı. RAIR'in özel olarak tercüme ettiği bir videoda Fransız bilim adamı, Çin koronavirüsünün doğal kaynaklı olmadığını, mühendislik ürünü olduğunu iddia ediyor. Ancak Facebook, Montagnier'in iddiasına kendinden emin bir şekilde itiraz ediyor ve kardeş kuruluş olan "Science Feedback"in kendi kendine ilan ettiği "İklim Geri Bildirimi"ne dayanan bir makaleye dayanarak RAIR'in Facebook gönderisini "yanlış bilgi" olarak işaretledi; “İklim değişikliği medyasında yer alan haberlerde gerçeği kurgudan ayıran dünya çapındaki bilim adamları ağı” veya başka bir deyişle, insan yapımı küresel ısınma ortodoksisini sorgulamaya cüret eden herkesi kapatmaya çalışan solcu bir grup. SARS'ın Pekin'deki bir laboratuvardan kaçtığı ve Çin'in bunu örtbas ettiği biliniyor. Ancak mevcut pandemi durumunda, yalnızca koronavirüsün bir laboratuarda tasarlanıp tasarlanmadığını sorguladığı için saldırıya uğruyor. AYRICA OKUYUN: Medya Devleri, RAIR Viral Makalesine Karşı Son Koordineli Saldırı Başlattı
22 Nisan 2020 tarihli bu Buzzfeed makalesinden damlayan vitriol'ü düşünün: "Kışkırtıcı ve kanıtlanmamış bir teori Fox News ve diğer sağcı medyada ilgi görüyor: Yeni koronavirüs bir Çin laboratuvarından çıktı. Teorinin bazı versiyonları Başkan Donald Trump ve destekçilerine çekici geliyor çünkü onlara pandemi için suçlanacakları kolay bir günah keçisi veriyor. Ve daha tuhaf versiyonları internetin belirli köşelerinde dolaşıyor, bazıları yeni koronavirüsün kasıtlı olarak bir biyolojik silah olarak serbest bırakıldığını öne sürüyor. Bu iddia bilim adamları tarafından hızla yıkıldı."
Vatandaşların Facebook'u doğru bilgilerin bekçisi olarak ne zaman belirlediği belli değil. Yanlış bilgi yayılıyorsa, insanlar taraflı bir sosyal medya platformunun yardımı olmadan kesinlikle neyin güvenilir olduğunu kendi aralarında çözebilirler. "Genomik analizler, [korona]virüsün doğal bir kökene sahip olduğunu ve tasarlanmadığını gösteriyor" "Gerçek-Kontrol", cezalandırıyor. Facebook tarafından nihai Hakikat Bakanlığı olarak belirlenen web sitesi, healthfeedback.org, kendisini “fen eğitimine adanmış, partizan olmayan, kar amacı gütmeyen bir kuruluş” olarak tanımlıyor. Bilim editörü Flora Teoh, Duke-NUS Tıp Okulu'ndan Yardımcı Doçent Danielle E. Anderson'ın uzman görüşünü kullanan ve Wuhan'dan bir bilim adamı olan gazeteci Sharyl Attkisson'un belirttiği gibi Epoch Times'a ait viral bir video da dahil olmak üzere birçok makaleyi düşürdü. lab) ve New York Post'ta yayınlanan ve her ikisi de koronavirüsün kökenini sorgulamaya cesaret eden bir makale.
Montagnier makalesi için bir "incelemeci", Hintli bilim adamları tarafından yayınlanan "Dünyadaki benzersiz eklerin esrarengiz benzerliği" başlıklı bir akademik makaledeki benzer bulguları çöpe atan, yine Duke-NUS Tıp Okulu'ndan Kıdemli Araştırma Görevlisi Aaron T. Irving'dir. Ocak ayının sonundan itibaren 2019-nCoV spike proteini HIV-1 gp120 ve Gag'e”, muhtemelen yoğun siyasi baskı nedeniyle geri çekildi. Singapur merkezli Flora Teoh, bilim alanında saatte sadece 30 $ karşılığında “zorlayıcı anlatılar üretmeye” hazır. Kuşkusuz, “insan immün yetmezlik virüsünü (HIV) tanımlayan ekibe liderlik eden” Nobel Ödüllü Luc Antoine Montagnier'den çok daha fazlasını bilirdi. Başlangıçta Marksist, ÇKP destekli Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un yardımıyla koronavirüsü örtbas eden Çin Komünist Partisi (ÇKP), umutsuzca dünyanın pandeminin doğal bir kökeni olduğuna inanmasını istiyor. ÇKP ve Facebook gibi müttefikleri, koronavirüsün kökeni hakkındaki meşru tartışmayı kapatmaya çalışmamış olsaydı, çok daha fazla güvenilirliğe sahip olacaktı." (3)
"HIV Nobel ödüllü Luc Montagnier, virüsün laboratuvarda "biyo-mühendislik" olduğunu söyledi
2008 Nobel Ödülü sahibi Luc Montagnier, COVID-19 koronavirüs hastalığının bir AIDS aşısı üzerinde çalışan biyologlar tarafından bir laboratuvarda yapay olarak yaratıldığını söyledi. (Orijinal Video Tarihi: 17 Nisan 2020) İlgili Referanslar: 2019-nCoV spike proteinindeki benzersiz eklerin HIV-1 gp120 ve Gag ile esrarengiz benzerliği" (4)
* Bahsedilen Araştırma Sonucu..
"2019-nCoV spike proteinindeki benzersiz eklerin HIV-1 gp120 ve Gag ile esrarengiz benzerliği
Authors;Prashant Pradhan,Indian Institute of Technology Delhi,Ashutosh Kumar Pandey,Indian Institute of Technology Delhi,Akhilesh Mishra,Parul Gupta,Stanford University,Praveen Kumar Tripathi,Indian Institute of Technology Delhi,Manoj Balakrishna Menon,James Gomes,Vivekanandan Perumal,Indian Institute of Technology Delhi,Bishwajit Kundu,Indian Institute of Technology Delhi
Özet ve Şekiller.. Şu anda 2019 yeni koronavirüsünün (2019- nCoV) neden olduğu büyük bir salgına tanık oluyoruz. 2019-nCoV'nin evrimi belirsizliğini koruyor. Spike glikoproteininde (S) 2019-nCoV'ye özgü ve diğer koronavirüslerde bulunmayan 4 ekleme bulduk. Önemli olarak, 4 ekin tamamındaki amino asit kalıntıları, HIV-1 gp120 veya HIV-1 Gag'dekilerle özdeşliğe veya benzerliğe sahiptir. İlginç bir şekilde, birincil amino asit dizisinde eklerin süreksiz olmasına rağmen, 2019-nCoV'nin 3D modellemesi, bunların reseptör bağlanma bölgesini oluşturmak üzere birleştiğini öne sürüyor. 2019-nCoV'de, tümü HIV-1'in temel yapısal proteinlerindeki amino asit kalıntılarıyla özdeşliğe/benzerliğe sahip olan 4 benzersiz ekin bulunmasının doğada tesadüfi olması pek olası değildir. Bu çalışma, 2019-nCoV hakkında henüz bilinmeyen bilgiler sağlar ve bu virüsün teşhisi için önemli çıkarımlarla bu virüsün evrimi ve patojenitesine ışık tutar. (.....)
Eklemeler HIV ile benzerlik gösterir.. Eklemelerin, son klinik izolatlardan elde edilen 2019-nCoV virüsünün tüm genomik dizilerinde mevcut olduğu gözlendi (Ek Şekil 1). 2019-nCoV'de bu eklemelerin kaynağını bilmek için, bu eklemeler tüm virüs genomu ile sorgu olarak kullanılarak BLASTp ile yerel bir hizalama yapıldı. Beklenmedik bir şekilde, tüm eklemeler İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü-1 (HIV-1) ile uyumlu hale geldi. Daha fazla analiz, 2019-nCoV ile hizalanmış HIV-1 dizilerinin, yüzey glikoproteini gp120'den (amino asit dizi pozisyonları: 404-409, 462-467, 136-150) ve Gag proteininden (366-384 amino asit) türetildiğini ortaya çıkardı ( Tablo 1). HIV'in gag proteini, konakçı zarına bağlanma, virüsün paketlenmesi ve virüs benzeri parçacıkların oluşumunda rol oynar. Gp120, birincil reseptör CD4'e bağlanarak konak hücrenin tanınmasında çok önemli bir rol oynar. Bu bağlanma, GP120'de yapısal yeniden düzenlemelere neden olarak, CXCR4 ve/veya CCR5 gibi bir kemokin yardımcı reseptörü için yüksek afiniteli bir bağlanma bölgesi yaratır.
Tartışma.. 2019-nCoV'nin mevcut salgını, insanları enfekte etme yeteneğinin kapsamlı bir şekilde araştırılmasını ve anlaşılmasını garanti eder. Daha önceki koronavirüslerden bu virüse karşı konak tercihinde bariz bir değişiklik olduğunu akılda tutarak, 2019-nCoV ve diğer virüsler arasında spike proteinindeki değişimi inceledik. 2019-nCoV'nin S proteininde, en yakın akrabası SARS CoV ile karşılaştırıldığında dört yeni ekleme bulduk. Son 28 klinik izolattan elde edilen genom dizisi, bu eklemeleri kodlayan dizinin tüm bu izolatlar arasında korunduğunu gösterdi. Bu, bu eklemelerin tercihen 2019-nCoV tarafından edinildiğini ve ona ek hayatta kalma ve enfektivite avantajı sağladığını gösterir. Daha derine indikçe, bu eklemelerin HIV-1'e benzer olduğunu bulduk. Sonuçlarımız, 2019-nCoV spike glikoproteini ile gp120 ve HIV'in Gag proteini arasındaki şaşırtıcı ilişkiyi vurgulamaktadır. Bu proteinler, virüslerin konak hücrelerini tanımlaması ve bunlara tutunması ve viral birleşme için kritik öneme sahiptir (Beniac ve diğerleri, 2006). Yüzey proteinleri, konak tropizminden sorumlu olduğundan, bu proteinlerdeki değişiklikler, virüsün konak özgüllüğünde bir değişiklik anlamına gelir. Çin'den gelen raporlara göre, virüsün başlangıçta insanları değil hayvanları enfekte ettiği bilindiğinden, 2019-nCoV durumunda konak özgüllüğü kazancı olmuştur, ancak mutasyonlardan sonra insanlarda da tropizm kazanmıştır. Devam edersek, protein yapısının 3D modellemesi, bu eklemelerin 2019-nCoV'nin bağlanma bölgesinde mevcut olduğunu gösterdi. Bağlanma alanında 2019-nCoV spike glikoproteininde gp120 motiflerinin mevcudiyeti nedeniyle, bu motif eklemelerinin konakçı hücre reseptörlerine karşı gelişmiş bir afinite sağlayabileceğini öneriyoruz. Ayrıca, bu yapısal değişiklik, 2019-nCoV'nin enfekte edebileceği konakçı hücre aralığını da artırmış olabilir. Bildiğimiz kadarıyla, bu motiflerin işlevi HIV'de hala net değil ve araştırılması gerekiyor. Virüsler arasında genetik materyal alışverişi iyi bilinmektedir ve bu tür kritik değişim riski ve görünüşte ilgisiz virüs aileleri arasındaki ilişkileri araştırma ihtiyacını vurgulamaktadır.
Sonuçlar.. 2019-nCoV spike glikoproteini analizimiz birkaç ilginç bulgu ortaya çıkardı: İlk olarak, 2019-nCoV spike glikoproteininde bugüne kadar bildirilen başka hiçbir koronavirüste bulunmayan 4 benzersiz ek belirledik. Şaşırtıcı bir şekilde, 2019-nCoV'deki 4 ekin tümü, NCBI veritabanındaki tüm açıklamalı virüs proteinleri arasında HIV-1 gp120 ve Gag'deki kısa amino asit segmentleriyle eşleştirildi. 2019-nCoV spike proteinindeki yeni eklerin HIV-1 gp120 ve Gag'a olan bu esrarengiz benzerliğinin tesadüfi olması pek olası değildir. Ayrıca, 3D modelleme, 2019-nCoV spike glikoproteininin birincil protein dizisinde bitişik olmayan benzersiz eklerin en az 3'ünün, reseptör bağlanma bölgesinin temel bileşenlerini oluşturmak üzere birleştiğini göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, 4 ekin tümü, virüs-konak etkileşimlerini kolaylaştırabilecek yaklaşık 10 pI değerine sahiptir. Birlikte ele alındığında, bulgularımız 2019-nCoV'nin daha fazla araştırmayı garanti eden alışılmadık bir evrimini önermektedir. Çalışmamız 2019-nCoV'nin yeni evrimsel yönlerini vurgular ve bu virüsün patogenezi ve teşhisi üzerinde etkileri vardır." (6)
"Nobel Ödüllü Fransız virolog Montagnier: Yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) laboratuvarda üretildi
Fransa'da Nobel Ödüllü virolog Profesör Luc Montagnier, Covid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünde AIDS'e yol açan virüsten parçalar olduğunu iddia etti. Virüsün bu nedenle ancak laboratuvarda üretilmiş olabileceğini öne süren Montagnier'in açıklamaları tartışmalara neden oldu. Fransız basınına konuşan Montagnier, SARS-CoV-2 virüsünün genlerinde (RNA'sında), HIV RNA'sına ait parçaların bulunduğunu söyledi. 2008'de Nobel Tıp Ödülü alan araştırmacı, "Araştırmalarımızda bu virüsün değiştirildiği sonuçlarına vardık. Yarasadan gelen klasik bir virüs modeli var. Bu modelin üzerine VIH kesitleri eklenmiş" şeklinde konuştu.
Kimin bu değişikliği yaptığını bilmediğini ama Vuhan'daki laboratuvarda üretilmiş olabileceğini söyleyen Montagnier, amacın "belki de yeni virüsü AIDS'e karşı aşı çalışmalarında kullanmak" olduğunu belirtti. Yeni tip koronavirüs laboratuvarda üretildi iddiası kuşkuyla karşılanıyor Koronavirüsün laboratuvarda üretildiği iddiaları daha önce de komplo teorisyenleri tarafından çok defa dile getirildi. Tartışmalı çıkışlarıyla bilinen Montagnier'in açıklamaları bu nedenle bilim dünyasında kuşkuyla karşılandı. Daha önce yapılan çok sayıda araştırma, SARS-CoV-2 doğal yollarla insanlara bulaştığını ortaya koyuyor. Dünya genelindeki bilim insanların çok büyük bir kısmı, yeni tip koronavirüsün laboratuvar üretimi olmadığı konusunda hemfikir.
'Açıklamalar anlamsız'.. Montagnier'in açıklamalarına karşı çıkan bilim insanları arasında Paris'teki Pastör Enstitüsü'nde araştırmacı virolog Etienne Simon-Lorière de bulunuyor.. Simon-Lorriere, "Bu anlamsız. Söz konusu parçalar, aynı ailede bulunan diğer virüslerde de var, doğadaki diğer koronavirüs türlerinde de var. Bir kitaptaki bir kelime başka bir kitaptakine benziyorsa, bu kelimenin diğer kitaptan alındığını söyleyebilir miyiz?" ifadelerini kullanıyor. Uzun yıllar virüs üzerine araştırma yapan Prof. Luc Montagnier, AIDS'e neden olan HIV virüsünün keşfi için 2008 yılında Nobel Tıp Ödülü'ne layık görülmüştü. Aşı karşıtı ifadeleri ve homeopati ile "suyun hafızası" gibi tartışmalı hipotezlere verdiği destek nedeniyle bilim dünyasında eleştirilerin hedefi olmuştu.(...)" (7)
NOT: (7) numaralı haberde,Luc Montagnier'in bu sözü eleştiriliyor ama yukarıda araştırma sonuçları ise öyle demiyor. Ana akım medya, her zamanki gibi bilgileri çarpıtma yolunu seçiyor,tüm gerçekler ortaya konmasına rağmen..
"Luc Montagnier: Koronavirüs, bir AIDS aşısı için manipüle edildi.
Nobel Ödülü sahibi Fransız podcast'i "Pourquoi Doctor" üzerine ifşaatları: "Bir genoma müdahale etmek büyücü çıraklarının işidir, ancak doğa bu manipülasyonları kabul etmez ve zamanla onları ortadan kaldırır". Koronavirüs, AIDS aşısının çalışıldığı Wuhan'daki bir Çin laboratuvarından yanlışlıkla salınan manipüle edilmiş bir virüs olacaktır. Bu, profesör Luc Montagnier 2008 Nobel Tıp Ödülü tarafından, tıp ve sağlık konusunda uzmanlaşmış Fransız podcast'inin mikrofonlarına "pourquoi doktor" tarafından belirtildi. 2008 yılında Francois Barré-Sinoussi ile birlikte AIDS salgınının nedeninin HIV olduğunu keşfeden Profesör Montagnier'e göre; Sars-CoV-2, 2019'un son çeyreğinde koronavirüs araştırmalarında uzmanlaşmış bir Wuhan laboratuvarı tarafından yanlışlıkla işlenip salınan bir virüstür."
Nobel Ödülü'nü Dr. Jean-Francois Lemoine ile yaptığı röportajda, "Meslektaşım biyomatolog Jean-Claude Perez ile bu RNA virüsünün genom tanımını dikkatlice analiz ettik" dedi. "İlk değildik, bir grup Hintli araştırmacı, bu virüsün tüm genomunun başka bir virüsün, AIDS'in diziliminde olduğunu gösteren bir çalışma yayınlamaya çalıştı. Hintli grup yayınlandıktan sonra geri çekildi. Ama bilimsel gerçek her zaman ortaya çıkar. AIDS dizisi, aşıyı yapmaya çalışmak için koronavirüs genomuna yerleştirildi".
Bilim adamına göre, bu virüsün değişen unsurları yayıldıkça yine ortadan kalkacak: "Doğa hiçbir moleküler manipülasyonu kabul etmiyor, bu doğal olmayan değişiklikleri ortadan kaldıracak ve hiçbir şey yapılmasa bile işler düzelecek ama ne yazık ki birçok ölümden sonra. ". Buna ek olarak, kendi çözümünü de sunan Montagnier şunları ekledi: "Karışan dalgaların yardımıyla bu dizileri ortadan kaldırabiliriz - açıkladı - ve sonuç olarak pandemiyi durdurabiliriz. Ama bunun için çok fazla imkana ihtiyaç var” dedi.
"Demek - Montagnier ekledi - "balık pazarının tarihi güzel bir efsane ama bunun sadece bir yarasa tarafından bulaşan bir virüs olması mümkün değil, muhtemelen bundan başladılar, sonra değiştirdiler. Belki bir antijen vektörü olarak bir koronavirüs kullanarak bir AIDS aşısı yapmak istediler. Bir büyücü çırağı olarak bir iş söylenebilir. Doğa dünyasında olduğumuzu unutmamamız gerektiği için saygı duyulması gereken dengeler vardır. Doğa, koronavirüs genomunun dizisini ortadan kaldırıyor".
Komplo? “Hayır - profesör yanıtlıyor - "komplo teorisyeni gerçeği gizleyen kişidir. Ancak bu durumda, bazı şeyleri gizleyen kişinin Pekin hükümeti olduğuna inanıyorum. Ama dediğim gibi gerçek ortaya çıkıyor. Ama 'errare humanum est' ve şimdi suçlamaya veya soruşturma açmaya gerek yok. Çin harika bir ülke ve umarım bir hatanın farkına varabilir” dedi." (8)
"Profesör Luc Montagnier'den itiraz:"İnsanlığın geleceğini etkileyen stratejik bir hata."
Pandeminin başlangıcından bu yana, Nobel Tıp Ödülü sahibi Profesör Luc Montagnier, manşetlere çıkan birkaç açıklama yaptı. Bunlardan biri, virüsün "üretilmiş" kökeni ve beklenen uyumun kırılmalarını belirlemeyi mümkün kılan matematiksel modellerle tespit edilen ekleri üzerindedir. Bu keşif, o zamanlar FranceSoir setinde matematikçi Jean-Claude Perez ile yazılan hakemli bir çalışmanın yanı sıra birçok uluslararası uzman tarafından en olası hipotezlerden biri haline gelene ve birçok ana akım medyanın temsil ettiği gibi artık bir komplo tezi olmayana kadar doğrulandı.. Bugün, Profesör Montagnier, analizlerinin ışığını ve dünyanın dört bir yanından uzmanlarla yaptığı birçok görüşmeyi talep ediyor.
"Bu, Covid-19 koronavirüsünün yayılmasının önlenmesi için ülkelerinde ve uluslararası ölçekte toplu aşılama yapan liderlere bir çağrıdır. Halen deneysel verilere dayanarak, yeni tür aşıların toplu aşılama kampanyalarını etkinleştirdiler ve teşvik ettiler. Bu aşılar, hedef hücrelere bağlanmasına izin veren yüzey proteinini kodlayan virüsün RNA'sının bir kısmını taşır. Bu aşıların üreticileri, enjekte edilen organizmaların, bu yüzey proteinini nötralize eden ve böylece virüsün bulaşmasını önleyen güçlü bir antikor tepkisi oluşturacağına safça inanmış ve inandırmıştır. Ancak gerçekler bu umutla çelişiyor: Pfizer, Moderna, Astra Zeneca aşıları virüsün insandan insana bulaşmasını engellemez ve aşılı aşısız kadar bulaştırıcıdır. Bu nedenle aşılananların sayısının artmasıyla “sürü bağışıklığı” ümidi tamamen boştur. Bu başarısızlığın açıklaması basittir: Virüsün yüksek bulaşıcılığına bağlı yüksek mutasyon kapasitesi, aşıya dirençli varyantların seçilmesine izin verir. "Virüsün her zaman bir adım önde olacağı bir yarış. Terk edilmeli ve zorunlu aşılama reddedilmelidir, özellikle sağlık personeli mevcut aşıların yan etkileri hakkında zaten iyi bilgilendirilmiştir."
Yetkililere hayat kurtaran çözümler sunuyorum:
1. BCG gibi güçlü T tipi hücresel bağışıklık oluşturan bir aşı ile aşılama (bu aşıyı uygulayan ülkelerde Covid19 insidansı düşüktür),
2. Virüsün etkilerini artıran bakteriyel bir kofaktör olduğu için enfeksiyonun ivermektin ve bakteriyel antibiyotik ile erken tedavisi.
Profesör Montagnier bu nedenle, bazıları Anayasa Konseyinin aşılamayı zorunlu hale getirme kararıyla harap olan bakıcılar topluluğu tarafından olumlu karşılanan bu çağrıyı başlatırken her sözünü tarttı. Bir doktor tepki verir: "Profesör Montagnier'e teşekkür ederim, onun gibi birçok bilim insanının bu çağrıya katılmasını ve hükümetin nihayet tartışmayı açabilmesini umuyoruz". Bugün Fransa'da 180'den fazla şehirde sağlık kartı ve sağlık personelinin zorunlu aşılanmasına karşı birçok gösteri yapılacak." (9)
** Aşağıdaki bu makalede ilginç.. Aslında HIV (AIDS) hastalığının yıllar önce tedavi edildiği yönünde bir bilgi,makale/araştırma bulunuyormuş. Özellikle de bu tedaviyi Luc Montagnier'de doğrulamış. İşte bu yazıda bunu ele almış..
"Bilim gerçekten ilk HIV vakasını (aka AIDS) iyileştirdi mi?
(NaturalNews) "HIV/AIDS'ten kurtulan ilk ve tek kişi, Berlin'de HIV'e dirençli kök hücrelerle tedavi edilen bir lösemi hastasıdır." WebMD'den Daniel J. DeNoon'un bu açıklaması, Amerikan Hematoloji Derneği tarafından bu ay yayınlanan ve Timothy Brown adında HIV enfeksiyonundan kurtulduğu iddia edilen bir kişi hakkında yayınlanan bir makaleye yanıt olarak geldi.
Ama HIV'i ilk tedavi eden o muydu? 1990'larda boks ağır siklet şampiyonu Tommy Morrison, yaptığı tarama ve doğrulama testlerine göre HIV pozitif çıktı. Ayrıca viral bir yükü sürdürdü ve bir süre antiretroviral rejimi sürdürdü. 2007'de birçok kez HIV testi negatif çıktı ve ringe dönmesine izin verildi. Sonra birkaç yıl önce Güney Afrika'da, hastaları pozitif çıkan, ancak HIV enfeksiyonu için doğal ilaçlar aldıktan sonra testleri negatif çıkan doktorlarla konuştum. Testi pozitif çıkan kişilerin daha sonra negatif çıktığı senaryolarla ilgili belgelenmiş çok sayıda tanıklık olduğundan, yukarıdaki çoklu vakalar izole değildir. Bu örnekler, bu kişilerin HIV'den iyileşip iyileşmediği sorusunu akla getiriyor. Aynı derecede önemli bir soru da şudur: İlk etapta hiç HIV ile enfekte olmuşlar mıydı? "House of Numbers" filminde ve film için yapılan ek röportajlarda gösterildiği gibi, HIV testiyle ilgili sorunlar çok büyük.
İzleyin: HIV Onay Testi Ne Kadar Doğru? Birinin HIV'den kurtulduğunu söylemeden önce, bilim camiasının birinin HIV ile enfekte olup olmadığını test etme kriterleri üzerinde fikir birliğine vardığını görmek isterim. İlk etapta enfekte oldukları kanıtlanmadıkça, birinin iyileşip iyileşmediğini belirlemek makul değildir. Sorulması gereken bir başka soru da, HIV'i keşfettiği için Nobel ödüllü Luc Montagnier, HIV'in doğal olarak tedavi edilmesinin mümkün olduğunu zaten kanıtlamışken, Amerikan Hematoloji Derneği tarafından yayınlanan yeni çalışmaya neden bu kadar çok dikkat edildiğidir. uyuşturucu olmadan.
Luc Montagnier ile bu dünyayı sarsan açıklamayı yaptığı röportaja bakın: Bu çalışma ilgimi çekti, bir yorum için kuruluş bilim adamlarına ve The Perth Group'a bir soruşturma gönderdim. Perth Grubu, makalenin tam bir dökümünü ve yanıtını sağlama taahhüdüyle kısa bir yanıt verdi. Perth Grubu şunları yazıyor:
"Bu makalenin Denekler, Materyaller ve Yöntemler Konular bölümünde şunlar yazıyor: Şubat 2007'de HIV ile enfekte bir hastaya, CCR5A32/A32 donör hücrelerinden oluşan bir greft ile AML'nin nüksetmesi nedeniyle kök hücre nakli (SCT) yapıldı. Nakil öncesi şartlandırma rejimi 100 mg/m2 amsakrin 30 mg/m2 fludarabin, 2 g/m2 sitarabin (-12 ila -9. gün), 60 mg/kg siklofosfamid (-4 ve -3. günler), 5.5 mg/kg tavşan antitimosit globülini (-3 ve -1. günler arasında üç dozda) ve 400 cGy toplam vücut ışınlaması (TBI; -5. gün). ART, transplantasyon gününde kesildi ve 13 ay sonra hasta, ikinci bir AML nüksü nedeniyle aynı donörden CCR5A32/A32 kök hücreli ikinci bir transplant aldı. Koşullandırma rejimi 100 mg/m2 sitarabin (7. günden -1. güne kadar), 6 mg/m2 gemtuzumab (-7. gün ve -1. gün) ve 200 cGy TBI'dan (gün -1) oluşuyordu... Nakilden on iki ay sonra hastaya karaciğer biyopsisi yapıldı ve histolojik inceleme, immünosupresif tedavinin (siklosporin A, metilprednizolon, mikofenolat mofetil) uyarlanmasıyla kontrol edilen GvHD derece I olduğunu doğruladı.""
Başka bir deyişle, bu özel hastaya iki yabancı beyaz kan hücresi nakli, sekiz farklı ilaç, anti-lenfosit serumu ve vücut ışınlaması yapıldı ve antiretroviral tedavi şeklinde diğer ilaçlar kesildi. Başlığa göre, tüm bunlar 'HIV ENFEKSİYONUNUN CCR5A32/A32 SCT İLE TEDAVİSİ'ne yol açtı. CCR5A32/A32 SCT'nin uygulanması, çoklu ilaç ve diğer terapileri içeren çok daha büyük bir deneyin yalnızca bir bölümünü oluşturur. Bunların hepsi ayrı deneyler olarak görülmelidir, bu da 'HIV enfeksiyonunu neyin iyileştirdiğini' tam olarak bilmeyi imkansız hale getirir. Hipertansiyonu olan birine farmakolojik olmayan tedaviler de dahil olmak üzere birden fazla tedavi verilirse ve kan basıncı normale dönerse, kim hangi tedavinin sorumlu olduğunu nasıl söyleyebilir? Bununla birlikte, çalışmanın bulgularının geçerli bir tartışma platformuna sahip olması için öncelikle HIV'in var olduğuna dair kanıt olması gerekir. O zamana kadar, birinin AIDS'i tedavi edip edemeyeceği sorusu tartışmalıdır. HIV tartışması hakkında daha fazla bilgi edinmek için houseofnumbers. com adresini ziyaret edin. " (10)
** Bahsedilen video;
"Prof. Luc montagnier'in genişletilmiş sayılar evi röportajı
HIV Eş-Keşfeden Luc Montagnier'in Genişletilmiş 'Sayılar Evi' 2011 Direktörü Brent Leung ile Röportajı. Prof. Montagnier 08/Şubat Salı günü öldü. 2022. 89 yaşında iken, iğnedeki sivri uçlu proteinin HIV içerdiği ve Antikor Bağımlı Geliştirmeye (ADE) neden olduğu konusunda açık sözlüydü ve yakında R. Fuellmich C19 duruşmalarında ifade vermesi gerekiyordu." (11)
- "Ne yani,şimdi herkes AIDS'li mi oldu?"
"HERKES AIDS'li mi?!
Bir şeyin artık tesadüf olarak kabul edilmemesi için kaç tane tesadüf olması gerekiyor? Son iki yılda çarptığımız çılgın haber döngüsü ile olanlardan bazılarını unutmak kolay, ama bu yüzden buradayım - asla unutmam. Son zamanlarda ortalığı karıştıran haberlerden biri, dünya çapında AIDS'in çarpıcı biçimde artmasıdır. Bu bazıları için beklenmedik ve endişe verici gelse de, aslında geldiğini hepimizin görmemiz gereken bir şeydi.
Nisan 2020'de, dünyaca ünlü virolog ve HIV keşfinden dolayı Nobel ödüllü Luc Montagnier, dünyayı yeni koronavirüsün doğal kaynaklı olmadığı ve HIV virüsünden dizileri içerecek şekilde manipüle edildiği konusunda uyardı. 2022'nin şu anki gününe hızlı bir şekilde ilerleyin, dünya çapında milyarlarca aşı uygulandı ve aniden herkes AIDS'e yakalandı. Oh, ve dünyayı uyarmaya çalışan aynı dünyaca ünlü virologun bu hafta öldüğünden bahsetmiş miydim? Bu yüzden size tekrar soruyorum, bir şeyin artık tesadüf olarak kabul edilmemesi için kaç tane tesadüf olması gerekiyor? 13 Şubat 2022,OnunYüzüNe (WhatsHerFace)" (12)
** Covid aşılarına bağlı olduğu söylenilen kalp krizleri,nörolojik ve kardivasküler rahatsızlıklar gibi çeşitli yaralanmalar ile birlikte AIDS ve Kanser vakalarının da arttığı bildiriliyor.. İşte detaylar..
NOT : AIDS,Kanser gibi kategoriye ayırdığımız yazı/haberlerde sadece aids,kanser yok,diğer yaralanmalardan da bahsediliyor. Dikkatlice okuyun..
* AIDS/VAIDS (Aşıya bağlı AIDS)
"COVID-19 aşıları HIV enfeksiyonu riskini artırabilir.
(NaturalNews) The Lancet'te yayınlanan yeni bir araştırma, şu anda geliştirilmekte olan bazı Wuhan koronavirüs (COVID-19) aşılarının alıcıların HIV enfeksiyonu geliştirme riskini artırabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar, on yıldan uzun bir süre önce bir HIV aşısı yaratma çabalarının aynı şeyi yaptığını söylüyor ve hükümetler ve ilaç şirketleri dünyayı “normale” döndürecek bir aşı üretmek için acele ederken, şimdi her şey yeniden oluyor. Bu eski HIV aşıları, HIV'in genetik materyalinin bir kısmını bağışıklık amacıyla vücuda taşımak için bir vektör olarak işlev görmesi beklenen adenovirüs 5 (Ad5) olarak bilinen değiştirilmiş bir virüs içeriyordu. Ancak, Ad5 insanlara doğrudan HIV bulaştırmaya başladığında sorunlar ortaya çıktı.
Şu anda dünya çapında, biri Amerika Birleşik Devletleri'nde, biri Rusya'da ve diğeri Pakistan'da olmak üzere benzer teknolojiyi kullanan dört COVID-19 aşı adayı var. Bir diğeri de Avustralya'daki çalışmalardaydı, ta ki oradaki katılımcılar HIV için pozitif test etmeye başlayana kadar. Araştırmacılar, Ad5'in HIV enfeksiyonu riskini artırabileceği konusunda uyarıyor ve ilaç şirketleri ve hükümetlerin bunun farkında olması gerekiyor. Bu tür aşılar için bilgilendirilmiş rıza, test edilip piyasaya sürülmeleri halinde, Ad5 vektörleri ile HIV bulaşma riskine ilişkin mevcut “önemli literatürü” yansıtmalıdır. Wuhan koronavirüsü (COVID-19) aşıları ve HIV enfeksiyonu açısından oluşturdukları riskler hakkında daha fazla haber Pandemic.news adresinde bulunabilir.
COVID-19, AIDS benzeri eklemelerle tasarlanmış gibi görünüyor.. Avustralya'da aşı bilim adamları Nikolai Petrovsky, HIV'i potansiyel bir COVID-19 aşısına dahil etmenin riskleri konusunda ülke hükümetini uyarmaya çalıştı. Petrovsky'nin uyarısı, Avustralya'nın hatalı aşı için sonuçta başarısız olan 1 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamadan önce geldi. Bu yılın başlarında, Hintli bilim adamlarından oluşan bir ekip, Wuhan koronavirüsünün (COVID-19) AIDS'ten türetilen eklemelerle tasarlandığını keşfetti. Yayınladıkları bir çalışma, yeni virüsün doğanın bir ürünü olma ihtimalinin çok düşük olduğu sonucuna vararak, kasıtlı olarak tasarlandığını düşündürdü. Bu çalışma daha sonra kuruluştan ağır eleştiriler aldıktan sonra geri çekildi, ancak Nobel ödüllü Fransız virolog Luc Montagnier nihayetinde çalışmanın bulgusunun aslında doğru olduğunu doğruladı. Wuhan koronavirüsünde (COVID-19) hayvanlardan insanlara sıçramasına neden olduğu söylenen dört benzersiz AIDS benzeri ekleme tespit edildi. Doğal koşullar altında, virüs sadece hayvanlar aleminde kalacaktı.
Yukarıda bahsedilen çalışma, "Bu proteinler, virüslerin konak hücrelerini tanımlaması ve bu hücrelere tutunması ve viral birleşme için kritik öneme sahiptir." "Yüzey proteinleri, konak tropizminden sorumlu olduğundan, bu proteinlerdeki değişiklikler, virüsün konak özgüllüğünde bir değişiklik anlamına gelir." "Çin'den gelen raporlara göre, virüsün başlangıçta insanları değil hayvanları enfekte ettiği bilindiğinden, 2019-nCoV durumunda konak özgüllüğü kazandı, ancak mutasyonlardan sonra insanlara da tropizm kazandı."
GreatGameIndia da benzer şekilde COVID-19'un bir laboratuvarda üretildiğini ve kasıtlı olarak silahlandırıldığını doğruladı. Kamuya açık kayıt talepleriyle elde edilen e-postalar, “koronavirüsün doğal kökeninin” halkı aldatmak amacıyla düzenlenmiş bir efsane olduğunu gösteriyor. Bu arada komünist Çin, Wuhan koronavirüsünü (COVID-19) tedavi etmek için çeşitli AIDS ilaçları kullanmaya başladı. AbbVie Inc.'in HIV ilaçları, yeni virüsün neden olduğu pnömoni tedavisi olarak uygulanırken, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar bunun için bir "tedavi" arayışına devam ediyor. Koronavirüsleri genetik olarak değiştirmek için Wuhan Viroloji Enstitüsü ile birlikte çalışan EcoHealth Alliance, aynı zamanda Wuhan koronavirüsünün (COVID-19) doğal olmayan kaynaklardan geldiğini öne süren herkesin temelsiz “komplo teorileri” yaydığını iddia ediyor." (13)
"Dünyanın her yerinde aşılı insanlar AIDS benzeri semptomlar gösteriyor.
Doktorlar ve bilim adamları, dünya çapında toplu aşıları takiben AIDS benzeri semptomlar gösteren çok sayıda insan karşısında şaşkına dönüyorlar. "InfoWars"ın yakın tarihli bir bölümünde Alex Jones, artan HIV vakalarını ve ilaç şirketlerinin ölümcül Wuhan koronavirüsü (COVID-19) aşılarına karşı koymak için nüfusa daha fazla mRNA biyolojik silahı enjekte etme planlarını bozdu. Jones, HIV için mRNA aşılarının denemelerinin çoktan başladığını ve ABD'deki gönüllülerin yakın zamanda ilk deneysel dozlarını aldıklarını kaydetti. Bu aşı, Uluslararası AIDS Aşısı Girişimi ve Bill Gates ile ortaklaşa geliştirilmiştir. (İlgili: Toplu covid aşısı nedeniyle aşı kaynaklı VAIDS vakaları artıyor.)
VAIDS vakaları arttıkça ortaya çıkan mRNA aşılarıyla ilgili sorunlar.. COVID-19 aşıları, insanları korumak yerine, bir tür aşı edinilmiş immün yetmezlik sendromu (VAIDS) veriyor. Ana akım medyaya göre aşılar insanları dış virüslerden koruyor. Jones, "Hepsi dev bir sahtekarlık" dedi.
HIV vakaları her yerde patlıyor. Daha hızlı yayılır ve daha hızlı öldürür. Ama COVID virüsünün bununla ne ilgisi var? Aralık 2020'den beri kullanıma sunulan COVID-19 aşılarının beyaz kan hücrelerine saldırdığı bulundu. Bilim adamları, Moderna aşısının enjeksiyonlarının virüsten beş ila 10 kat daha güçlü olduğunu söylüyor. Bu, tüm dünyaya saldırmak için kullanılıyor. (İlgili: Kovid enjeksiyonları otoimmün hastalığı ve “VAIDS”i yayarken, medya yalnızca aşı soykırımını hızlandıracak olan AIDS “aşısına” dönüyor.) Moderna'nın mRNA aşısı, insanlara çok daha kötü olan yeni bir otoimmün eksiklik bozukluğu türü veriyor. Genellikle HIV, beş ila 10 yıl arasında uykuda kalabilir, ancak VAIDS o kadar uzun süre beklemez. Hastalığın bir kişinin tüm beyaz kan hücrelerini yiyebilmesi için şimdi, bağışıklık sistemine bağlı olarak yalnızca altı ay ila bir yıl, belki iki yıl sürer. Amerika'nın Ön Cephe Doktorları ayrıca, aşı atışlarının vücutları hastalıkları önleyemeyecek olan "aşı bağımlıları" yarattığını söyledi. Bağışıklık sistemi baskılanmış hastaların kabul oranı, hükümetin destekleyici aşıları yeterince hızlı yapmamasından da sorumlu tutuldu, ancak bu, uzun vadeli etkileri dikkate almadı.
Şu anda AIDS benzeri koşullara sahip eşi görülmemiş sayıda insan var ve neredeyse tamamen aşılanmışlar arasında. Moderna ve diğer Big Pharma şirketleri şimdi mRNA HIV aşıları ile çıkıyor. Dahası, insanların iğnelerini yaptırmaya devam etmeleri gerekecek ve bu onları öldürecek. Aşının her atışında, insanlar bağışıklık sistemlerine zarar verir, bu da kendilerini virüsten korumaya çalışırken VAIDS'ten sadece bir atış uzakta kalabilecekleri anlamına gelir.
"Birdenbire, tüm bu mutasyonlar ve tüm bu şeyler oluyor. Ve daha önce HIV'i yaratan insanlar bu yeni sistemi bir laboratuvarda yaptılar ve şimdi onu piyasaya sürdüler. Bu yüzden makul bir inkar edilebilirlikleri var ve bizim aptal olduğumuzu düşünüyorlar ve sadece 'Aman Tanrım, AIDS artık her yerde' diyorlar. AIDS'e neden olan HIV, dedikleri gibi, her yerdedir. Bu çok şeytani," dedi Jones. VAIDS eninde sonunda insanlara kanser verecek ve VAIDS'e neden olan bu aşıları çocuklarına verenler, kandırıldıklarını asla kabul etmeyecekler. "Stockholm Sendromu'na girecekler ve zaten enjekte edilmiş oldukları şeyi sözde hafifletmek için içeri girip daha fazla mRNA çekimi yapacaklar. Ve hiç kimse bunun tüm dehşetiyle yüzleşemeyecek.”" (14)
"Toplu covid aşısı nedeniyle aşı kaynaklı VAIDS vakaları artıyor.
The Lancet'te yayınlanan yeni bir makale, bir kişiye Wuhan koronavirüsü (Covid-19) için ne kadar çok "aşı" enjekte edilirse, vücudunun VAIDS adı verilen AIDS benzeri bir bağışıklık kaybı sendromuna o kadar hızlı yenik düştüğünü öne sürüyor. Aşı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu, ilk enjeksiyondan hemen sonra başlar. Ve uzmanlar, müteakip her "güçlendirici" atışla, bu "bağışıklık erozyonu" dedikleri sürecin sadece hızlanmaya devam ettiğinden endişeleniyorlar. Bilim adamları araştırmaları için İsveç'teki aşılı ve aşısız insanlar arasındaki sağlık sonuçlarını karşılaştırdı. Her iki grupta da yaklaşık 1,6 milyon kişi dokuz ay boyunca incelendi.
Keşfedilen şey, tam olarak aşılanmış olanların çok kısa bir süre için - en fazla altı ay - sadece bir miktar bağışıklık korumasına sahip olduğudur. Bundan sonra, enjeksiyonların neden olduğu yapay “bağışıklık” hızla azalır ve tam aşılı bir kişi, tıpkı AIDS gibi herhangi bir enfeksiyona karşı korumasız kalır. Bu arada, aşılanmamışların gerçek ve kalıcı bağışıklığı koruduğu bulundu, çünkü vücutları, bağışıklık sistemini bozan başak proteinleri ve şimdi bildiğimiz diğer gizemli kimyasallar ile aşılanmadan haftalar sonra bağışıklık sisteminde parçalanmadı.
“Doktorlar, tekrar tekrar aşılanan 'bağışıklık erozyonu' veya 'edinilmiş bağışıklık yetmezliği'nde bu fenomeni, miyokardit ve diğer aşı sonrası hastalıkların, onları daha hızlı etkileyen, ölümle sonuçlanan veya daha yavaş olan yüksek insidansını açıklayan [on] olarak adlandırıyorlar. , kronik hastalığa neden oluyor", Amerika'nın Önde Gelen Doktorları'nı (AFLDS) çalışmanın bulguları hakkında bildirdi.
Covid aşıları, vücudun bağışıklık tepkisinde basamaklı bir başarısızlık başlatır.. Kovid aşılarının aslında aşı olmadığını, en azından geleneksel anlamda olmadığını hatırlamak önemlidir. Yaptıkları şey, vücuttaki hücrelerin iddia edilen SARS-CoV-2 virüsünün sadece küçük bir bölümünü üretmesine neden olmaktır: spike protein. Uzun zamandır uyardığımız gibi, bu enjeksiyonlar insanların vücutlarını yürüyen protein fabrikalarına dönüştürüyor ve bu da vücudun onlara karşı antikor üretmesine neden oluyor. Bununla birlikte, vücudun bağışıklık kapasitesinin ve işlevselliğinin aşamalı olarak bozulmasına yol açan ciddi sorunlar vardır. AFLDS, "İlk olarak, bu aşılar, virüsün sadece küçük bir kısmını (spike protein) tanımak için bağışıklık sistemini "yanlış eğitir". "Bu proteinde biraz farklı olan varyantlar, aşılar tarafından oluşturulan dar antikor spektrumundan kaçabilir."
Grup, "İkincisi, aşılar 'aşı bağımlıları' yaratıyor, yani insanlar düzenli takviye atışlarına bağımlı hale geliyor, çünkü mutasyona uğrayan bir virüsün sadece küçük bir kısmına karşı 'aşılandılar' diye ekliyor. “Avustralya Sağlık Bakanı Dr. Kerry Chant, COVID'in sonsuza kadar bizimle olacağını ve insanların sonsuz aşılara 'alışmak zorunda kalacağını' belirtti. "Bu, düzenli bir aşılama ve yeniden aşılama döngüsü olacak." Üçüncü bir şey, basit bir gerçektir ki, iğneler hiçbir şekilde burun ve üst solunum yollarında enfeksiyonu önlemez, bu da tam olarak aşılanmış kişilerin en yüksek viral yükleri gösterme eğiliminde olduğu yerdir. Bu, tam olarak aşılanmış kişilerin her zaman korkulan “süper yayıcılar” haline gelmesine ve toplum için ciddi bir tehlikeye neden olur.
Eski New York Times muhabiri Alex Berenson, bu enjeksiyonlar tarafından tetiklenen koronavirüs spike proteinine belirsiz ve kontrolsüz otoimmün tepkinin, "anti-idyotip antikorlar veya Ab2'ler olarak adlandırılan bir antikor dalgası üretebileceği konusunda uyarıyor. Sars-CoV-2'nin kendisi veya aşıların vücut hücrelerinin üretmesine neden olduğu sivri proteinler." Spike proteinlerin kendileri de bu ikinci antikor dalgasını üretebilir ve ilk antikor dalgasına bağlanarak ve nihayetinde onu yok ederek bağışıklık sisteminin ilk tepkisini modüle edebilir. Covid "aşılarının" neden olduğu üretken hasar hakkında en son haberler ChemicalViolence.com'da bulunabilir. Ethan Huff " (15)
"Aşı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS): 'Bu bağışıklık erozyonunu daha yaygın olarak görmeyi beklemeliyiz'
"İki doz ve sadece birkaç ay sonra bağışıklık erozyonu meydana gelirse, denenmemiş bir "güçlendiricinin" etkilerinin daha hızlı ve daha büyük ölçüde aşınmayacağı olasılığını nasıl dışlayabiliriz?' İsveç'te aşılı ve aşısız insanları karşılaştıran bir Lancet çalışması, dokuz ay boyunca 1,6 milyon kişi arasında gerçekleştirildi. Semptomatik COVID-19'a karşı korumanın zamanla azaldığını, öyle ki altı ay itibariyle, daha savunmasız aşılı grupların bazılarının aşısız akranlarından daha büyük risk altında olduğunu gösterdi. Doktorlar bu fenomeni, tekrar tekrar aşılanan “bağışıklık erozyonu” veya “edinilmiş bağışıklık yetmezliği” olarak adlandırıyorlar ve miyokardit ve diğer aşı sonrası hastalıkların, onları daha hızlı etkileyerek ölümle veya daha yavaş bir şekilde kronikleşmeyle sonuçlanan yüksek insidansını hesaba katıyorlar. hastalık.
COVID aşıları geleneksel aşılar değildir. Bunun yerine, hücrelerin sivri protein olan SARS-CoV-2 virüsünün bir kısmını yeniden üretmesine neden olurlar. Böylece aşılar, vücudu sivri proteinler üretmeye teşvik eder. Bir kişi virüsün yalnızca bu sınırlı kısmına (spike proteini) karşı antikor oluşturur. Bunun birkaç aşağı yönlü zararlı etkisi vardır. İlk olarak, bu aşılar bağışıklık sistemini virüsün sadece küçük bir kısmını (spike protein) tanıması için "yanlış eğitir". Bu proteinde az da olsa farklılık gösteren varyantlar, aşılar tarafından oluşturulan dar antikor spektrumundan kaçabilir.
İkincisi, aşılar "aşı bağımlıları" yaratır, yani insanlar mutasyona uğrayan bir virüsün yalnızca küçük bir kısmına karşı "aşılanmış" oldukları için düzenli takviye atışlarına bağımlı hale gelirler. Avustralya Sağlık Bakanı Dr. Kerry Chant, COVID'in sonsuza kadar bizimle olacağını ve insanların sonsuz aşılara “alışmak zorunda kalacağını” belirtti. "Bu, düzenli bir aşılama ve yeniden aşılama döngüsü olacak." Üçüncüsü, aşılar burun ve üst solunum yollarındaki enfeksiyonu önlemez ve aşılı bireylerin bu bölgelerde çok daha yüksek viral yüklere sahip olduğu gösterilmiştir. Bu, aşılananların aşırı derecede yüksek viral yükleri taşıdıkları için “süper yayıcı” olmalarına yol açar. Ek olarak, aşılananlar aşısızlara göre klinik olarak daha hasta olurlar. İskoçya aşılılarda enfeksiyon ölüm oranının aşısızlara göre 3,3 kat, hastaneye kaldırıldığında ölüm riskinin aşısızlara göre 2,15 kat olduğunu bildirdi.
İsrail'in Channel 12 News kanalında Haziran ayında yayınlanan bir rapor, aşıların piyasaya sürülmesinden bu yana geçen aylarda, her iki aşıyı da alan 6.765 kişiye koronavirüs bulaştığını, epidemiyolojik izleme ise aşılanan kişilerden 3.133 kişiye ek COVID-19 bulaştığını ortaya çıkardı. Bu arada, New England Journal of Medicine araştırmacıları, koronavirüs spike proteinine karşı otoimmün tepkinin süresiz olarak sürebileceğini keşfettiler: "Normal hücrelerde orijinal reseptöre bağlanan Ab2 antikorları, bu nedenle hücre üzerinde patolojik değişikliklerle sonuçlanabilecek derin etkilere aracılık etme potansiyeline sahiptir. , özellikle uzun vadede - orijinal antijenin kendisinin ortadan kaybolmasından çok sonra." Koronavirüs spike proteinine karşı üretilen bu antikorlar, mevcut eşi görülmemiş miyokardit ve nörolojik hastalık dalgasından ve gelecekte daha da fazla sorundan sorumlu olabilir.
Koronavirüs spike proteinine verilen belirsiz kontrolsüz otoimmün yanıt, anti-idiotip antikorlar veya Ab2'ler olarak adlandırılan ve Sars-Cov-2'nin kendisini veya atışların vücut hücrelerinin neden olduğu sivri proteinleri temizledikten çok sonra insan vücuduna zarar vermeye devam eden bir antikor dalgası üretebilir. üretmek, eski New York Times muhabiri Alex Berenson'u açıkladı. Spike protein antikorlarının kendileri, anti-idiotip antikorlar veya Ab2'ler olarak adlandırılan ikinci bir antikor dalgası üretebilir. Bu Ab2'ler, ilk antikor dalgasına bağlanarak ve onları yok ederek bağışıklık sisteminin ilk tepkisini modüle edebilir. Berenson, "Bağışıklık sistemlerimiz bu antikorları hem aşılamaya hem de COVID ile doğal enfeksiyona yanıt olarak üretiyor" diye yazdı. "Ancak - araştırmacılar bunu açıkça söylemese de, muhtemelen bunu yapmak politik olarak savunulamaz olurdu - sivri protein antikor seviyeleri, aşılamadan sonra enfeksiyondan ÇOK daha yüksek. Bu nedenle aşılamaya karşı tepki daha şiddetli olabilir.”
America's Frontline Doctors (AFLDS) Baş Bilim Sorumlusu eski Pfizer Başkan Yardımcısı Michael Yeadon araştırmaya şu yanıtı verdi: "Bu eşi görülmemiş bir şey. Ne olduğu anlaşılamıyor. "İsrail televizyonundaki yorumcular, Sağlık Bakanlığı'ndaki temasların bu 'bağışıklık erozyonu' olarak adlandırdıklarını bildirdi: Yeadon, "Bazıları kan IgG antikorlarının zamanla düştüğünden endişe duysa da, bunun ilgili bir önlem olduğuna ikna olmadım," diye devam etti. "Solunum virüsü enfeksiyonu akciğerlerde ve nazofarenkste başlar. İkisi de hava yolu dokusuna yayılmak için çok büyük moleküller olan kan antikorları tarafından korunmaz. Enfeksiyona ve ilk viral replikasyona karşı koruyan şey, solunum yollarındaki salgı IgA antikorları ve T hücreleridir. herhangi bir etkinlik çalışmasında incelenmiştir.
"Ampirik veriler çok endişe verici. Şu anda çoğu ülkede nüfusun yüksek bir kısmı aşılanmış durumda. İsveç araştırması bir rehberse, bu bağışıklık erozyonunu daha yaygın olarak görmeyi beklemeliyiz. Bu çalışmanın en endişe verici yönü, korunmaya muhtaç olanların çoğu, bağışıklık erozyonunun en belirgin olduğu kişilerdir: yaşlılar, erkekler ve eşlik eden hastalıkları olanlar. "Bazıları bu çalışmanın sonuçlarını sözde 'güçlendirici' çekimlerin yaygın kullanımını desteklemek için kullandı. Şunu söylemek gerekir: Böyle bir plan hakkında kimsenin herhangi bir güvenlik verisi yok. İki dozdan sonra ve sadece bir dozdan sonra bağışıklık erozyonu meydana gelirse. Birkaç ay sonra, denenmemiş bir 'güçlendiricinin' etkilerinin daha hızlı ve daha büyük ölçüde aşınmayacağı olasılığını nasıl dışlayabiliriz? Peki o zaman yanıt ne olurdu? Dördüncü enjeksiyon.Delilik.
"Bilinen güvenli ve etkili ilaç tedavilerinin semptomatik enfeksiyona (antiviraller, kortikosteroidler, antiinflamatuarlar) önde gelen yanıt olarak kullanılmasının üzerinden çok zaman geçti. “Bu şekilde, popülasyonun yalnızca çok küçük bir kısmı bu virüse karşı kayda değer bir risk altındayken, tüm popülasyonları deneysel tıbbi müdahalelere maruz bırakmıyoruz; bu virüs, tüm yutturmaca bir yana, sayısız virüsle karşılaştırıldığında öldürücülüğü hiçbir şekilde istisnai değildir. diğerleri mevsimsel grip gibi.” Yeadon sözlerini şöyle tamamladı: "Avrupa neredeyse gitti. Işıklar sönüyor. Avusturya ve Almanya şimdi aşısızları ev hapsine tabi tutuyor. Yunanistan'da aşısızlara artan para cezaları uygulanıyor ve bunların ödenmemesi hapis cezasına çevriliyor. Litvanya, aşısızlar toplumdan dışlanıyor Destek kampanyaları her yerde tam anlamıyla sürüyor. "Birisi, bir yerlerde ne olacağını biliyor. Bağışıklık erozyonu, bu denenmemiş "güçlendiriciden" sonra daha hızlı ve daha büyük ölçüde kötüleşecek mi? İngiltere hükümeti, dördüncü enjeksiyonun üçüncü enjeksiyondan sadece üç ay sonra gerçekleşeceğini zaten söyledi. Bu tam bir çılgınlık. Yine de medyanın hermetik kontrolü öyle ki, kamu bilincine pek bir şey gelmiyor.”" (16)
"Covid enjeksiyonları otoimmün hastalığı ve “VAIDS”i yayarken medya, yalnızca aşı soykırımını hızlandıracak olan AIDS “aşısına” dönüyor.
Artık Wuhan koronavirüsü (Covid-19) “aşılarının” aşı kaynaklı AIDS'i veya VAIDS'i yaydığını biliyoruz. . Ocak ayının sonlarında Moderna, Fauci Grip aşılarında kullanılan aynı mRNA (haberci RNA) teknolojisine dayalı olarak oluşturduğu yeni bir HIV enjeksiyonu üzerinde erken aşama klinik denemeler yaptığını duyurdu. Biyoteknoloji devi, Washington DC'deki George Washington Üniversitesi Tıp ve Sağlık Bilimleri Okulu'nda gönüllülere uygulanmakta olan aşıyı geliştirmek için Uluslararası AIDS Aşı Girişimi (IAVI) adlı "kar amacı gütmeyen" bir kuruluşla birlikte çalıştı. IAVI'nin başkanı ve CEO'su Dr. Mark Feinberg yaptığı açıklamada, “Moderna'nın mRNA platformuyla HIV aşısı tasarımında bu yeni yönü ilerletmekten büyük heyecan duyuyoruz” dedi. "Bir HIV aşısı arayışı uzun ve zorlu oldu ve immünojenler ve platformlar açısından yeni araçlara sahip olmak, acilen ihtiyaç duyulan, etkili bir HIV aşısına doğru hızlı ilerleme kaydetmenin anahtarı olabilir." Sahte hükümet “doktoru” Tony Fauci, uzun zamandır AIDS'e takıntılıydı ve bunun için bir aşıyı üretime sokmak için yıllardır çalıştığı söyleniyor. O zaman şimdi gibi görünüyor, tam da covid plandemik operasyonunun bitiş zamanı.
Birleşmiş Milletler yeni HIV “varyantının” yayıldığını iddia ediyor - aşı kaynaklı AIDS mi? : Covid'in manşetlerden kaybolmaya başlamasıyla, yerini AIDS'in yayılmasıyla ilgili korku tellallığı alıyor. Birleşmiş Milletler'den bir başlık şimdi "[f]ast yayılan bir HIV varyantının bağışıklık sistemi düşüş oranını iki katına çıkardığını" iddia ediyor. Bir Nature makalesinde ayrıca, "Avrupa'da dolaşan son derece öldürücü bir HIV varyantının bulunduğunu" iddia ediyor. İngiltere'de, herkesin Fauci Gribi için test yaptırması söylendiği gibi, İngilizlerin de HIV testi yaptırması yönünde bir baskı bile var. Prens Harry, halkın güvenliği için herkesin HIV testi yaptırmanın artık bir “görevi” olduğunu duyurdu - tanıdık geliyor mu? Sun ayrıca halkı “on yıl içinde ilk kez heteroseksüel tanılar daha yüksek olduğu için” HIV testi yaptırmaya çağırdı.
HIV'in birdenbire ortaya çıkışı, büyük kitlelere Fauci Grip aşıları enjekte edildikten sonra gizemli bir şekilde ortaya çıkan VAIDS olgusuyla garip bir şekilde örtüşmektedir. Enjeksiyonlar nedeniyle HIV ve AIDS artıyor olabilir mi? Ve eğer öyleyse, bu, bir sonraki salgının daha fazla test, daha fazla maskeleme, daha fazla tiranlıkla gelecek bir AIDS salgını olduğu anlamına mı geliyor? Eğer aşının insanların T hücre sayılarını düşüren HIV proteini ekleri içerdiği doğrulanırsa, o zaman tüm dünyada yüz milyonlarca insan artık HIV'e sahip ve bunu bilmiyor bile.
Bir Savunma Bakanlığı (DoD) muhbiri, HIV vakalarının yıldan yıla yüzde 590 arttığını söylüyor. Nedeni aşılar mı? : Strange Sounds, “Asemptomatik HIV enfeksiyonu, HIV / AIDS'in ikinci aşamasıdır” diyor. "Bu aşamada, HIV enfeksiyonunun hiçbir belirtisi yoktur." "Bu aşamaya ayrıca kronik HIV enfeksiyonu veya klinik gecikme denir. Bu aşamada virüs vücutta çoğalmaya devam eder ve bağışıklık sistemi yavaş yavaş zayıflar ama kişide herhangi bir semptom görülmez.” “Covid” ile enfekte olan ve “grip benzeri” semptomlar geliştiren tam aşılı her kişinin muhtemelen HIV taşıması olasılığı dahilindedir. Ve nihayetinde “iyileşmiş” olsalar bile, bu sadece vücutlarının bir sonraki T hücrelerinin azalmasına kadar geçicidir. Strange Sounds, yeni bir HIV / AIDS hapı veya aşısının yakında geleceğini öne sürerek, "HIV haberlerindeki ve medyanın testlerindeki artış, aşılananlar için gelecekte neler olduğuna dair yumuşak bir açıklama olabilir" diye uyarıyor. Bir sonraki üretilen plandemic ile ilgili en son haberleri takip etmek için Pandemic.news'e göz atmayı unutmayın."" (18)
"Medya, aşının neden olduğu bağışıklık sistemi çöküşü için kapak hikayesi olarak “HIV varyantı” anlatısını zorluyor.
NYC Belediye Başkanı Eric Adams, "pıhtı iğnesi" covid aşı enjeksiyonunu yapmayı reddeden yaklaşık 1.500 çalışanını, niyetinin "aşılamak, sonlandırmak değil" olduğunu iddia ederek işten çıkardı. Ancak aşılananlar arasında ortaya çıkan yüksek ölüm oranları sayesinde artık aşının fesih olduğunu biliyoruz. Ve NYC'nin bu 1.500 kişiye işe geri dönmeleri için yalvarmasının çok uzun sürmeyeceğini biliyoruz çünkü ölen tüm aşılı işçileri değiştirmeleri gerekecek. HHS tarafından yürütülen VAERS sistemi, şu anda covid-19 aşılarının ardından 23.000'den fazla ölüm bildiriyor. İyi belgelenmiş 41'lik Yetersiz Raporlama Faktörü (URF) ile çarpıldığında, bu, şu anda (şimdiye kadar) covid aşıları tarafından öldürülen yaklaşık bir milyon Amerikalımız olduğu anlamına geliyor. Geçen yılın Ağustos/Eylül civarında, Mart 2022'nin sonuna kadar bir milyon ölü Amerikalı göreceğimizi açıkça tahmin etmiştim. Görünüşe göre Şubat ayının sonundan önce bu korkunç sayıya neredeyse ulaştık.
Aşı kaynaklı AIDS'in küresel çapta patlamasına hazır olun.. Bir milyon ölüm ne kadar kötü olsa da, aşı kaynaklı “AIDS” patladıkça bu sayı önümüzdeki birkaç yıl içinde patlayacak. Ethan Huff'ın 16 Şubat 2022'de yazdığı gibi: Wuhan koronavirüsünün (Covid-19) “aşılarının” her yerde alıcıların AIDS geliştirmesine neden olduğunu gösteren kanıtlar artmaya devam ediyor. Covid-19 Aşıya Bağlı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu veya VAIDS, enjeksiyonların neden olduğu daha ciddi uzun vadeli olumsuz etkilerden biri gibi görünmektedir. Özünde, aşılar zamanla insanların bağışıklık sistemlerini yok ederek onları her türlü enfeksiyona yatkın hale getiriyor.
The Expose (Birleşik Krallık) olarak bilinen bir web sitesi, covid aşılarının olumsuz etki gösterdiğini, yani hastalığı önlemekten ziyade hastalığa neden olduklarını buldu: Exposé, Pfizer'in aşı etkinliği formülünü kullanarak, iğnelerin gerçek dünyadaki etkinliğinin ortalama olarak yüzde -183 olduğunu buldu. Bu kesinlikle şaşırtıcı ve son derece rahatsız edici. "En düşük Covid-19 aşı etkinliği, Ocak 2022 boyunca İngiltere'de 40-49 yaş grubunda görüldü, eksi-209,4 ile kayıt altına alındı, 50-59 yaş grubu çok geride değil" dedi.
Covid aşıları bağışıklık fonksiyonunu yok ettiğinden, insanlar yaygın enfeksiyonlara karşı yüksek hassasiyetle “AIDS” yaşarlar.. İnsanlar ne kadar çok covid aşısı alırsa ve enjeksiyonların üzerinden ne kadar çok zaman geçerse, doğal bağışıklık fonksiyonlarının tahribatı o kadar büyük olur. Zamanla, bağışıklık sistemleri sıfır pratik işlevselliğe yaklaşır ve potansiyel olarak onlara basitçe edinilmiş bir bağışıklık yetmezliği sendromu anlamına gelen AIDS teşhisi konmasına neden olur. Görünüşe göre aşılardan elde edilebilir.
Gezegendeki birkaç milyar insanın AIDS'e neden olan bu aşıları almış olması, insanları soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın enfeksiyonlara karşı son derece savunmasız hale getiren küresel bir AIDS teşhisi patlamasına baktığımız anlamına geliyor. Bu soruna neden olan aşı üreticileri, ilk aşıların neden olduğu bağışıklık sistemlerini baskılayanları sözde “tedavi etmek” için mRNA teknolojisini kullanarak yeni “AIDS aşıları” sunmaya hazırdır. Aslında, tüm bu süreç, doğal bağışıklık sistemini yok etmeyi ve onun yerine, yıllık kullanım için FDA onaylı düzenli, yüksek kârlı aşı enjeksiyonları ile değiştirmeyi içerir. FDA, bağışıklık sisteminizin her yıl yok edildiğinden emin olmak için YILLIK covid-19 aşılarını onaylayacak. Project Veritas tarafından yayınlanan şok edici yeni bir videoya göre FDA'nın yapmayı planladığı şey tam olarak bu.
Aşağıda gösterilen bu video, FDA'nın covid-19 aşılarını yıllık enjeksiyon olarak onaylamayı planladığını açıklayan FDA İcra Kurulu Başkanı Christopher Cole'un bir video kaydını ortaya koyuyor. Project Veritas'tan: FDA İcra Kurulu Başkanı Christopher Cole: "Yıllık aşı yaptırmanız gerekecek [COVID aşısı]. Demek istediğim, henüz resmi olarak açıklanmadı çünkü herkesi kızdırmak istemiyorlar." Cole, Başkan Joe Biden hakkında: “Biden mümkün olduğu kadar çok insanı aşılamak istiyor.” Cole ilaç şirketleri hakkında: "Pfizer ve ilaç şirketlerinin ek aşıları teşvik etmeleri için bir para teşviki var." Cole, ilaç şirketlerine yönelik mali teşvik konusunda: “Bu, tekrar eden bir gelir kaynağı olacak. Başlangıçta o kadar fazla olmayabilir, ancak tekrarlanacak - eğer yapabilirlerse - yıllık aşı için gerekli olan her kişiyi alabilirlerse, bu, şirketlerine tekrarlayan bir para iadesi demektir."
Elbette, sonraki her enjeksiyonda, aşı kurbanları kan pıhtısını indükleyen spike protein nanoparçacıklarına maruz kalıyorlar. Bu nanopartiküller ayrıca miyokardite, nörolojik bozukluklara, felçlere ve kanser tümörlerinin hızlı büyümesine neden olur. Bu, önümüzdeki yıllarda aşı kaynaklı AIDS'te bir patlama görmenin yanı sıra kanser ölümlerinde de bir patlama göreceğimiz anlamına geliyor.
2022 yılı için kanser ölümlerinin, nihayet sayıldıkları zaman, bir milyon Amerikalıyı geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu sayı 2023 veya 2024'e kadar tekrar ikiye katlanabilir. Toplamda, bu covid aşıları, önümüzdeki birkaç yıl içinde çeşitli mekanizmalar (bağışıklık bastırma, kanser büyümesinin hızlanması, damar iltihabı, kan pıhtıları, vb.) yoluyla milyonlarca insanı öldürmeye tam anlamıyla hazır. Ve tüm bunlar, tüm bu koşullar için "tedavileri" FDA tarafından (büyük ölçüde Big Pharma'nın kendisi tarafından finanse edilen) tekel koruması verilen hastaneler ve ilaç şirketleri için rekor karlar getirecektir. Tüm bu plan, ilaç devlerini zenginleştirirken insanlığa karşı soykırım yapmak için tasarlanmış, canice, suç, önemsiz bilim vurgunculuğudur."" (19)
"Psst… Covid-19 Aşıları AIDS'e neden oluyor… Bunu ilet…
Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı tarafından yayınlanan resmi veriler, üç doz Covid-19 aşısına yenik düşenler için korkunç görünmeye başlıyor ve üçlü aşılananların artık Covid-19 ile enfekte olma olasılığının üç kat daha fazla olduğunu gösteren istatistikler var. aşılanmamış popülasyondan daha fazladır. Ancak önceki istatistiklere bakıldığında, Covid-19 enjeksiyonlarının doğal bağışıklık sistemine zarar verdiğini göstererek bu riskin haftalarca arttığı görülüyor ve resmi UKHSA verilerinin analizi, üçlü aşılanmış nüfusun çoğunun sadece birkaç hafta uzakta olduğunu kuvvetle gösteriyor. tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) geliştirmekten. Bu makale, Twitter'ın orijinal bağlantıyı sansürlemesi nedeniyle bir yeniden gönderidir. Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), aşı durumuna göre Covid-19 vakaları, hastaneye yatışlar ve ölümlere ilişkin rakamları içeren haftalık bir Covid-19 Aşı Gözetim Raporu yayınlamaktadır.
3. Hafta – 2022 Raporunda, UKHSA yöntemi değiştirdi ve daha önce hem ikili hem de üçlü aşı oranlarını dahil ettikten sonra, üçlü aşılanan nüfus arasında 100 bin kişi başına sadece Covid-19 vaka/hastane/ölüm oranlarını dahil etti. Yakın zamanda açıkladığımız gibi, bunun açık bir şekilde olmasının nedeni, oranların çift aşılıların enfekte olma olasılığının daha yüksek olduğunu, hastaneye yatırılma olasılığının daha yüksek olduğunu ve aşılanmamış popülasyona göre Covid-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermesidir, bu da Aşıyla İlişkili Gelişmiş Hastalık veya Edinilmiş Bağışıklık Yetmezlik Sendromu. Ancak, üçlü aşılanan popülasyondaki oranlara kıyasla, üçlü aşılananlar arasındaki oranların büyük ölçüde artması sadece birkaç hafta aldı ve analizler, üçlü aşılananların artık 13 Mart'tan itibaren tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirebileceğini gösteriyor. 2022.
Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetiminin 38. sayfasında bulunan Tablo 12'den alınmıştır. Rapor – 3. Hafta – 2022. 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasında, aşılanmamış nüfustan 100 bin başına daha düşük vaka oranına sahip olanlar, 18 ve 29 yaşları arasındaki yalnızca üçlü aşılanmış kişilerdi. Ancak, bu durum Ocak 2022'nin sonunda yakında değişecektir.
Aşağıdaki tablo, 9 Ocak 22 ve 30 Ocak 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetim Raporu'nun 47. sayfasında bulunan Tablo 13'ten alınmıştır. – 5. Hafta – 2022. 100 bin kişi başına Covid-19 vaka oranı, 9 Ocak ile 30 Ocak 22 arasında üçlü aşılanmış nüfusta her yaş grubu arasında en yüksekti. Ancak ne yazık ki, 13 Şubat'a gelindiğinde üçlü aşılı ve aşısız arasındaki boşluk daha da büyümüştü. .
Aşağıdaki tablo, 23 Ocak 22 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetiminin 44. sayfasında bulunan Tablo 13'ten alınmıştır. Rapor – 7. Hafta – 2022. Şubat 2022'nin ortalarına gelindiğinde, 18 ile 59 yaşları arasındaki ve üç kez aşılanan herkes için işler berbat görünüyordu, ancak üçlü aşılanan ve 60 ile 80+ yaş arasındaki herkes için işler daha iyi değildi.
Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasındaki aşı durumuna göre tüm yetişkinler arasındaki ortalama Covid-19 vaka oranını göstermektedir. Bu çizelge, aşısızlar için son 2 ayda işlerin nasıl önemli ölçüde iyileştiğini ve son iki ayda üçlü aşılananlar için teşekkürlerin nasıl daha da kötüleştiğini güzel bir şekilde göstermektedir. 100.000 kişi başına vaka oranı, UKHSA Aşı Gözetim Raporlarının 3., 5. ve 7. haftalarında önemli ölçüde düştü ve en büyük düşüş 5. ve 7. haftalar arasında gerçekleşti. Ancak 100.000 kişi başına vaka oranı 3. hafta ile 5. hafta arasında büyük ölçüde arttı. Bununla birlikte, 5. hafta ile 7. hafta arasında düştü, ancak ne yazık ki üçlü aşılananlar için düşüş, aşılanmamış popülasyonda görülen şiddetli düşüşün yakınından bile geçmedi. Artık 100 bin başına vaka oranlarını bildiğimize göre, İngiltere'de üç dozdan sonra Covid-19 enjeksiyonlarının gerçek dünyadaki etkinliğini hesaplamak için Pfizer'in aşı etkinliği formülünü kullanabiliriz.
Aşısız Vaka Oranı – Aşılı Vaka Oranı / Aşısız Vaka Oranı x 100
Aşağıdaki çizelge, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de yaş grubuna göre üç dozdan sonra gerçek dünyadaki aşı etkinliğini göstermektedir - Üçlü aşılananlar arasında aşı etkinliğinin pozitif olduğu tek zaman, 18-29 yaş grubunda 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasındaydı. Ancak o zaman bile bu olumlu etki sadece %10.19'a eşitti. Aynı dönemde, diğer tüm yaş grupları negatif aşı etkinliği gösteriyordu ve 60-69 yaş grubu arasında kaydedilen en düşük eksi %104.69 ile. Bununla birlikte, 9 Ocak ve 30 Ocak 22 arasında işler değişti ve kaydedilen en düşük aşı etkinliği eksi-120,28 ile 40-49 yaş grubu arasındaydı. 18-29 yaş grubundaki +%10.19 pozitif etkinlik de eksi-29.8'e düştü. Ancak 23 Ocak ve 13 Şubat 22 arasında işler daha da kötüye gitti ve en düşük aşı etkinliği 40-49 yaş grubunda eksi-206.05'e ulaştı ve aşı etkinliği 18-29 yaş grubunda eksi-120.36'ya düştü. yaş grubu, sadece haftalar önce +%10,19 olduktan sonra. Bununla birlikte, aşı etkinliği gerçekten bir aşının ölçüsü değildir, aşılanmamış bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Aşıların bir enfeksiyonu taklit ederek bağışıklık geliştirmeye yardımcı olduğu iddia ediliyor. Aşının neden olduğu taklit enfeksiyon ortadan kalktığında, vücut, gelecekte bu hastalıkla nasıl savaşacağını hatırlayacak bir "hafıza" t-hücresi ve antikor kaynağı ile bırakılır. Yani yetkililer aşıların etkinliğinin zamanla zayıfladığını belirttiklerinde asıl kastettikleri şey, bağışıklık sisteminizin performansının zamanla zayıfladığıdır.
Bu nedenle, Covid-19 enjeksiyonları ile ilgili olarak -
* +%50'lik bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlara göre Covid-19'a karşı %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, tam aşılı olanlar, Covid-19 ile mücadelede %50 daha iyi bir bağışıklık sistemine sahiptir.
* %0'lık bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlardan daha fazla Covid-19'a karşı korunmadığı anlamına gelir, yani aşılar etkisizdir. Başka bir deyişle, aşıları tam olanlarda, Covid-19 ile mücadelede aşısızlarınkine eşit bir bağışıklık sistemi var.
* Ancak aşı etkinliğinin -%50 olması, aşılanmamışların Covid-19'a karşı tam aşılılardan %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Yani aşılının bağışıklık sistemi performansı, aşısızın doğal bağışıklık sistemi performansından %50 daha kötüdür. Bu nedenle Covid-19 aşıları bağışıklık sistemine zarar vermiştir. Ancak bağışıklık sistemi performansını hesaplamak için aşı etkinliğini hesaplamak için kullanılan hesaplamayı biraz değiştirmeli ve cevabımızı aşılı veya aşısız vaka oranının en büyüğüne bölmeliyiz.
Aşısız vaka oranı – Aşılı vaka oranı / aşısız / aşılı vaka oranının en büyüğü = Bağışıklık Sistemi Performansı
Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış nüfusun bağışıklık sistemi performansını göstermektedir - En düşük bağışıklık sistemi performansı eksi-%67,33 ile 40-49 yaş grubundayken, en yüksek bağışıklık sistemi performansı eksi-34,41 ile 80+ arasındadır. Bağışıklık sistemi performansı eksi %100'e ulaşacak olsaydı, bu, Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromunun göstergesi olurdu, ancak şu anki haliyle, üçlü aşılanmış popülasyonun çoğunluğu, onları koruyan bağışıklık sistemi yeteneklerinin son %35-40'ına kadar inmiştir. virüslere, bakterilere ve bazı kanserlere karşı. Ancak, aşağıdaki çizelgede gösterdiğimiz gibi, üçlü aşılananların çoğunluğunun eksi %100 bariyerini aşması ve tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirmesi uzun sürmeyecektir, mevcut projeksiyonlar bunun en kısa sürede gerçekleşebileceğini göstermektedir. 13 Mart gibi. Projeksiyonlar, 18 ila 39 yaş arasındaki herkesin üç doz Kovid-19 aşısı olan herkesin Şubat 2022'nin sonuna kadar AIDS'i gösteren eksi %100 engeli aşabileceğini, 40 ila 59 yaş arasındaki herkesin ve 70 ve 79, 13 Mart 22'ye kadar AIDS'i gösteren eksi %100 engelini geçebilirdi.
13 Mart'a kadar henüz AIDS'e yakalanmadığı tahmin edilen yaş grupları 80+ ve 60-69 yaşındakilerdir. Ancak tahminler, 60-69 yaşındakilerin AIDS'e yakalanmaktan sadece birkaç hafta uzakta olacağını, 80+ yaş grubunun ise Nisan ortasına kadar beklemek zorunda kalacağını gösteriyor. Bununla birlikte, 80+ için rakamlar biraz çarpık olabilir, ancak bu yaş grubu, istatistiksel olarak ölme olasılığının daha yüksek olması nedeniyle en fazla ölüme maruz kalan bu yaş grubu nedeniyle. Bu nedenle bu, nüfus boyutunu çarpıtacak ve dolayısıyla verileri çarpıtacaktır.
AIDS (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu), bağışıklık sisteminiz ciddi şekilde hasar gördüğünde meydana gelen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir dizi enfeksiyon ve hastalığı tanımlamak için kullanılan addır. Edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olan kişiler, belirli kanserleri geliştirme ve genellikle yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde meydana gelen enfeksiyonlar için yüksek risk altındadır. Ne yazık ki, UKHSA verileri, üçlü aşılanmış İngilizlerin Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) veya yalnızca Covid-19 Aşıya Bağlı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS) olarak tanımlanabilecek benzer özelliklere sahip yeni bir durum geliştirmelerine sadece birkaç hafta kaldığını göstermektedir." (20)
"Covid-19 Aşıları, zengin Bilimsel Kanıt ve Devlet Verilerine göre insanların AIDS geliştirmesine neden oluyor.
AIDS (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu), bağışıklık sisteminiz ciddi şekilde hasar gördüğünde meydana gelen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir dizi enfeksiyon ve hastalığı tanımlamak için kullanılan addır. Edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olan kişiler, belirli kanserleri geliştirme ve genellikle yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde meydana gelen enfeksiyonlar için yüksek risk altındadır. Burada, Covid-19 aşılarının alıcıların edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu (AIDS) geliştirmesine veya yalnızca Covid-19 Aşıya Bağlı Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS) olarak tanımlanabilecek benzer özelliklere sahip yeni bir duruma neden olduğuna dair bir dizi güçlü kanıt sunuyoruz. ).
EK A.. Aşı Etkinliği azalmaz; Bağışıklık Sistemi Performansı yapar.
Aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşı olmayan bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Vücut bir mikropla ilk karşılaştığında, enfeksiyonu yenmek için gereken tüm mikropla mücadele araçlarını yapmak ve kullanmak birkaç gün sürebilir. Enfeksiyondan sonra bağışıklık sistemi, vücudu bu hastalığa karşı nasıl koruyacağını öğrendiğini hatırlar. Aşıların bir enfeksiyonu taklit ederek bağışıklık geliştirmeye yardımcı olduğu iddia ediliyor. Aşının neden olduğu taklit enfeksiyon ortadan kalktığında, vücut, gelecekte bu hastalıkla nasıl savaşacağını hatırlayacak bir "hafıza" t-hücresi ve antikor kaynağı ile bırakılır. Yani yetkililer aşıların etkinliğinin zamanla zayıfladığını belirttiklerinde asıl kastettikleri şey, bağışıklık sisteminizin performansının zamanla zayıfladığıdır.
Covid-19 enjeksiyonları ile ilgili olarak -
* +%50'lik bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlara göre Covid-19'a karşı %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, tam aşılı olanlar, Covid-19 ile mücadelede %50 daha iyi bir bağışıklık sistemine sahiptir.
* %0'lık bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlardan daha fazla Covid-19'a karşı korunmadığı anlamına gelir, yani aşılar etkisizdir. Başka bir deyişle, aşıları tam olanlarda, Covid-19 ile mücadelede aşısızlarınkine eşit bir bağışıklık sistemi var.
* Buta aşısının -%50 etkinliği, aşılanmamışların Covid-19'a karşı tam aşılılardan %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Yani aşılının bağışıklık sistemi performansı, aşısızın doğal bağışıklık sistemi performansından %50 daha kötüdür. Bu nedenle Covid-19 aşıları bağışıklık sistemine zarar vermiştir.
EK B.. İngiltere Verileri, Covid-19 Aşılarının gerçek dünyada Negatif Etkinliğe sahip olduğunu gösteriyor. Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), her biri Covid-19 vakaları, hastaneye yatışlar ve aşı durumuna göre ölümler hakkında dört haftalık veri içeren haftalık bir Aşı Gözetim Raporu yayınlamaktadır. İşte İngiltere'de 18 yaşın üzerindeki her yaş grubu için aşı durumuna göre 100.000 başına Covid-19 vaka oranları ve ayrıca UKHSA Aşı Gözetim Raporundan alınan İngiltere'deki tüm yetişkinler için 100.000 başına ortalama vaka oranı.. Gördüğünüz gibi, 100k başına vaka oranı, tüm yaş gruplarında aşılanmamış nüfus arasında açıkça en düşüktür, üç kez aşılanmış nüfustaki vaka oranları, çoğu yaş grubunda aşılanmamışlar arasında görülen oranın yaklaşık iki katıdır ve çift aşılılarda vaka oranları nüfus, çoğu yaş grubunda aşılanmamışlar arasında görülen oranın yaklaşık üç katıdır. Bu veriler tek başına en hevesli aşı savunucularını bile derinden endişelendirmelidir. Artık vaka oranlarını bildiğimize göre, gerçek dünyadaki aşı etkinliğini bulmak için Pfizer'in aşı etkinliği formülünü kullanabiliriz.
-Aşılanmamış vaka oranı – Aşılanmış vaka oranı / Aşılanmamış vaka oranı = Aşı Etkinliği.
-Örneğin. Çift Aşılı 18-80+: 1.846.38 – 5.226.1 / 1.846.38 = eksi %-183
-Bu nedenle, Ocak 2022'de İngiltere'de bir bütün olarak tüm yetişkinler için gerçek dünyadaki ortalama Covid-19 aşı etkinliği EKSİ-%-183 idi.
-İşte Covid-19 aşılarının çift aşılı her yaş grubunda ne kadar etkili olduğu –
-En düşük Covid-19 aşı etkinliği Ocak 2022 boyunca İngiltere'de 40-49 yaş grubunda görüldü, eksi-209,4 ile 50-59 yaş grubu çok geride değil.
Ama unutmayın, Ek A'da sunulan kanıtlarla kanıtladığımız gibi, Aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşı olmayan bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. . Bu nedenle UKHSA verileri aslında Covid-19 enjeksiyonlarının doğal bağışıklık sistemini yok ettiğini gösteriyor.
EK C. Birleşik Krallık Verileri, Gerçekte Tam Aşılanmışların Negatif Bağışıklık Sistemi Performansına sahip olduğunu göstermektedir. Bağışıklık sistemi performansını hesaplamak için aşı etkinliğini hesaplamak için kullanılan hesaplamayı biraz değiştirmeli ve cevabımızı Ek B'de verilen vaka oranlarına göre aşılanmış veya aşılanmamış vaka oranlarının en büyüğüne bölmeliyiz.
Aşılanmamış vaka oranı – Aşılanmış vaka oranı / aşılanmamış / aşılanmış vaka oranının en büyüğü = Bağışıklık Sistemi Performansı ör. Çift Aşılı 18-80+: 1.846.38 – 5.226.1 / 5.226.1 = eksi %65
Aşağıdaki tablo, Ocak 2022'de yaş gruplarına göre çifte aşılanmış popülasyonların bağışıklık sistemlerine verilen hasarın gerçek boyutunu göstermektedir – Bu, İngiltere'deki ortalama çift aşılı kişinin virüsler, bakteriler ve kanserlerle savaşmak için bağışıklık sistemlerinin son %35'ine kadar düştüğü anlamına gelir. Ancak bu veriler sadece bir defaya mahsus mu, yoksa tam olarak aşılanmış popülasyonların bağışıklık sisteminin performansı haftaya göre mi düşüyor?
EK D.. İngiltere Verileri, Tam Aşılanmış Nüfusların Bağışıklık Sistemi Performansının haftaya göre düştüğünü kanıtlıyor
Daha önceki UKHSA Aşı Gözetim raporlarında bulunan vaka oranlarını ele alırsak, son birkaç ay içinde aşılananların gerçek dünyadaki aşı etkinliğini ve bağışıklık sistemi performansını takip edebiliriz. Bu yüzden aşağıdaki raporlarda bulunan vaka oranlarını aldık –
Covid-19 Aşı Gözetim Raporu – 37. Hafta (PHE tarafından yayınlandı)
'Covid-19 Aşı Gözetim Raporu - 41. Hafta' (UKHSA tarafından yayınlandı)
'Covid-19 Aşı Gözetim Raporu – 45. Hafta' (UKHSA tarafından yayınlandı)
'Covid-19 Aşı Gözetim Raporu – 49. Hafta' (UKHSA tarafından yayınlandı)
‘Covid-19 Aşı Gözetim Raporu – 1. Hafta – 2022’ (UKHSA tarafından yayınlandı)
Ardından 16 Ağustos 2021 ile 2 Ocak 2022 arasındaki gerçek dünyadaki Covid-19 aşı etkinliğini hesapladı – İlk destekleyici aşılar 2021 yılının 37. haftasında uygulandı ve bu grafik, aşıların sonraki iki ay içinde aşı etkinliğinde nasıl bir artış sağladıklarını açıkça gösteriyor. Ama ne yazık ki bu artışın ne kadar kısa sürdüğünü de gösteriyor ki Covid-19 aşılarının etkinliği 49 ile 52. haftalar arasında ürkütücü seviyelere düşüyor. Aşağıdaki grafik, 16 Ağustos 21 ve 2 Ocak 22 arasında İngiltere'deki tüm yaş grupları arasındaki genel bağışıklık sistemi performansını göstermektedir – Yukarıdan da görebileceğiniz gibi, 40-49 yaşındakiler eksi %60 ile 2 Ocak 22'de en kötü bağışıklık sistemi performansına sahipti. Ek C'de, 40-49 yaşındakilerde bağışıklık sistemi performansının 30 Ocak 22'ye kadar eksi-%67.7'ye düştüğünü gösteriyoruz. Bu, Kovid-19 aşılarının doğal bağışıklık sistemine zarar verdiğini kanıtlıyor. hafta.
EK E.. İngiltere verileri, Tam Aşılıların artık Covid-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Aşağıdaki çizelge, İngiltere'de 18 yaş üstü her yaş grubu için aşılama durumuna göre 100.000 kişi başına Covid-19 ölüm oranlarını, UKHSA Aşı Gözetim Raporu'nun 5. haftasında bulunan ölüm sayısından ve çifte aşılananların boyutundan hesaplanmaktadır. nüfus - Çift aşılı nüfus, 18-29 ve 40-49 yaşları hariç her yaş grubunda 100k başına en yüksek ölüm oranına sahiptir. Ancak önümüzdeki haftalarda bu oranın, aşılanan nüfus için her hafta daha da kötüleştiğini kanıtlayan Ek D'ye dayanan iki anormallik arasında geçiş yapmasını bekleyebiliriz.
EK F.. İngiltere Verileri, Covid-19 Aşılarının Ölüme Karşı Gerçek Dünyada Negatif Etkinliğe sahip olduğunu gösteriyor. Artık ölüm oranlarını bildiğimize göre, ölüme karşı gerçek dünyadaki aşı etkinliğini bulmak için tekrar Pfizer'in aşı etkinliği formülünü kullanabiliriz. İngiltere'de 3 Ocak ve 30 Ocak 22 arasında ölüme karşı gerçek dünya Covid-19 aşısının etkinliği, 80'lerin üzerinde %-110,24, 70-79 yaş arası kişilerde -%97 ve tüm yetişkinlerde ortalama olarak -98,14 kadar düşüktü. 18 yaşında. Ama unutmayın, Ek A'da kanıtladığımız gibi, aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşılanmamış bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür.
EK G.. Birleşik Krallık verileri, bazı Yaşlıların zaten VAIDS geliştirmiş olabileceğini gösteriyor. Aşağıdaki çizelge, UKHSA Aşı Gözetim Raporunda bulunan 100.000 kişi başına Covid-19 ölüm oranlarına göre tam olarak aşılanmış popülasyonların ölüme karşı bağışıklık sistemi performansını göstermektedir – Hafta 5 – 2022 – Covid-19 aşılarının bağışıklık sistemine zarar verdiğini gösteren tarihsel eğilimlere paralel olarak haftaya göre kötüleşen bağışıklık sistemi performansının en düşük bağışıklık sistemi performansının ilk aşılananlar arasında olduğunu görebiliriz. %-52.4'lük bir performans ve ardından 70-79 yaş grubu -%49.2'lik bir bağışıklık sistemi performansı kaydediyor. Ancak bu verilerde endişe verici bir anormallik var, 30-39 yaş grubu arasında %29 civarında bir pozitif bağışıklık sistemi performansı görmeyi beklememiz gerekiyor, ancak bunun yerine şu anda -%15,4'te. Bunun birkaç açıklaması olabilir ama hiçbiri iyi değil. Ya 30-39 yaşındakiler gerçekten daha kötüsünü yapıyor ya da diğer tüm yaş grupları bize söylenenden çok daha kötüsünü yapıyor. Her iki durumda da, verilerin bize Covid-19 enjeksiyonlarının bazı yaşlıların ve savunmasız kişilerin tüm bağışıklık sistemi yeteneklerini kaybetmelerine neden olduğunu ve aşısızlara göre Covid-19'dan ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylediğinden emin olabiliriz. kişi.
EK H.. Halk Sağlığı İskoçya verileri, Tam Aşılıların artık Covid-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Halk Sağlığı İskoçya, aşı durumuna göre Covid-19 vakaları, hastaneye yatışlar ve ölümler hakkında verileri içeren haftalık bir Covid-19 İstatistik Raporu yayınlıyor. Aşağıdaki grafik, 2 Şubat Çarşamba günü yayınladıkları rapora göre, İskoçya'da 25 Aralık 21 ve 21 Ocak 22 arasında aşılama durumuna göre Covid-19 ölümlerinin yüzdesini göstermektedir - Aşağıdaki grafik, İskoçya'da aşılama durumuna göre 100.000 kişi başına yaşa göre standardize edilmiş Covid-19 ölüm oranlarını göstermektedir. Veriler, 22 Şubat Çarşamba günü yayınlanan PHS Covid-19 İstatistik raporunun 54. sayfasında bulunan tablo 16'dan alınmıştır. 21 Ocak'ta sona eren en son haftada, tam olarak aşılanmış kişilerin Covid-19'dan ölme olasılığı, aşılanmamışlara göre istatistiksel olarak iki kat daha fazlaydı. Geçen ay tam aşılılarda en yüksek ölüm oranı 15 Ocak'tan başlayan haftada 100.000 kişide 15.49 olarak kaydedildi. Ancak aşısızlarda en yüksek ölüm oranı 8 Ocak'ta başlayan haftada 100.000'de 10..93'te geldi.
EK I.. Halk Sağlığı İskoçya Verileri, Covid-19 Aşılarının Ölüme Karşı Gerçek Dünyada Negatif Etkinliğe sahip olduğunu gösteriyor. Aşağıdaki çizelge, Halk Sağlığı İskoçya tarafından sağlanan rakamlara göre, son dört hafta içinde ölüme karşı gerçek dünyadaki aşı etkinliğini göstermektedir – Ölüme karşı aşı etkinliği en az 25 Aralık'tan beri negatiftir ve 21 Ocak 22'de şaşırtıcı bir şekilde eksi-112'ye düşmüştür. Ancak yine unutmayın, Ek A'da kanıtladığımız gibi, aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşılanmamış bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür.
EK J.. Halk Sağlığı İskoçya verileri, Tam Aşılanmış bazılarının zaten VAIDS geliştirmiş olabileceğini düşündürmektedir. Aşağıdaki çizelge, İskoçya Halk Sağlığı tarafından sağlanan rakamlara göre 15 Ocak ile 21 Ocak 22 arasında ölüme karşı tam olarak aşılanmış tüm yetişkinlerin ortalama bağışıklık sistemi performansını göstermektedir – Tüm yetişkinler arasında ölüme karşı ortalama bağışıklık sistemi performansı, İskoçya'da -%53'e eşittir; bu, Ek G'de sunulan İngiltere'de görülen ortalama -%50'nin biraz üzerindedir. Aşılama aynı zamanda başladığı için, bunların olmasını beklerdik. aynı civarında. Bu nedenle bu, verilerin bize Covid-19 enjeksiyonlarının sadece etkisiz olmadığını, aynı zamanda bağışıklık sistemine, alıcıların edinilmiş immün yetmezlik sendromu geliştirdiği ve ölme ihtimalinin aşısızlardan çok daha fazla olduğu noktaya kadar zarar verdiğini söylediğinden emin olabileceğimiz anlamına gelir. nüfus.
EK K.. Kanada Hükümeti Verileri, Covid-19 Aşılarının Bağışıklık Sistemini yok ettiğini doğruluyor. Aşağıdaki tablo, Kanada Hükümeti Covid-19 Günlük Epidemiyolojik Güncellemelerindeki 15 Ocak rakamlarından 4 Aralık rakamlarını çıkardığımızda, 21 Aralık ve 15 Ocak 22 arasındaki aşı durumuna göre vaka sayısını göstermektedir – 4 Aralık raporuna göre Kanada'da 22,2 milyon kişi en az iki kez aşılanmış ve 23,2 milyon kişi en azından kısmen aşılanmıştır. Resmi istatistiklere göre 2020 yılında Kanada'nın nüfusu 38,01 milyon olarak tahmin ediliyordu. Bu nedenle, Kanada'da 23,1 milyon kişi en az bir doz Covid-19 aşısı olduğundan, bu da Kanada'da Covid-19'a karşı aşılanmamış yaklaşık 14.81 milyon kişi bırakmaktadır. Aşağıdaki çizelge, nüfus büyüklüğüne ve yukarıda verilen vaka sayılarına göre Kanada'da aşılama durumuna göre 100 bin başına Covid-19 vaka oranını göstermektedir - Aşağıdaki tablo, yukarıdaki vaka oranı rakamlarına göre 5 Aralık 21 ve 15 Ocak 22 arasında Kanada'daki gerçek dünyadaki Covid-19 aşı etkinliğini göstermektedir - Ama unutmayın, Ek A'da kanıtladığımız gibi, aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşılanmamış bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Aşağıdaki çizelge, 5 Aralık 21 ve 15 Ocak 22 arasında Kanada'da tam olarak aşılanmış nüfusun bağışıklık sistemi performansını göstermektedir – Ortalama tamamen aşılanmış bir Kanadalı, belirli virüs sınıfları ve belirli kanserler vb. ile savaşmak için bağışıklık sistemlerinin son %18,45'ine kadar inmiştir. Kanada halkına aşılamanın yaptığı şey budur.
EK L.. Tam Aşılanmışlar, N antikorları üretemezler.. Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı, aşının enfeksiyondan sonra vücudun doğuştan gelen yeteneğine müdahale ettiğini ve yalnızca spike proteine değil, virüsün diğer parçalarına karşı da antikor ürettiğini tespit etti. Spesifik olarak, aşılanmış kişiler, aşılanmamış insanlarda yanıtın çok önemli bir parçası olan virüsün kabuğu olan nükleokapsid proteinine karşı antikor üretmiyor gibi görünmektedir.
EK M.. Bilimsel Çalışma, Covid-19 Aşılarının doğuştan gelen Bağışıklık Sistemini baskıladığını tespit etti. 'SARS-CoV-2 mRNA Aşıları ile Doğuştan Bağışıklık Bastırma: G-dörtlü, eksozom ve mikroRNA'ların rolü' başlıklı çalışma 21 Ocak 22'de yayınlandı ve mRNA Covid tarafından tanıtılan genetik modifikasyonların bir dizi kanıtı sunuyor. -19 aşıların insan sağlığı üzerinde çeşitli sonuçları vardır.
-nörodejeneratif hastalığa potansiyel olarak doğrudan bir nedensel bağlantı;
-kalp kası iltihabı;
-immün trombositopeni;
-Bell'in felci;
-karaciğer hastalığı;
-bozulmuş adaptif bağışıklık;
-artan üretim veya bir tümör veya tümör oluşumu;
-ve DNA hasarı
Çalışmanın tam bir dökümü burada okunabilir.(21.1)
EK N.. Bilimsel Çalışma, Covid-19 Aşısına Bağlı Kanser Oranlarının çok yüksek olduğunu tespit etti. Ek L'deki çalışmadan alınan aşağıdaki tablo, 1990'dan 12 Aralık 2021'e kadar VAERS veri tabanında, Covid-19 aşısı veya diğer tüm mevcut aşılarla bağlantılı olarak kanseri belirten birkaç terimin meydana geldiği olayların sayısını göstermektedir. iki sayı arasındaki oran. Bir COVID-19 aşısının ardından meme kanseri raporları üç kat ve B hücreli lenfoma raporlarının sayısının altı katından fazlaydı. Foliküler lenfoma vakalarından biri hariç tümü COVID-19 aşılarıyla ilişkilendirildi. Pankreas karsinomu üç kattan fazla yüksekti. Genel olarak, yukarıdaki tabloda, VAERS'a bildirilen kanser raporlarının sayısı, diğer tüm aşılarla ilgili olanlara kıyasla bir COVID-19 aşısı ile ilgilidir. Bu, çalışmada yazarların görüşlerinin acilen araştırmaya ihtiyaç olduğuna dair bir işaret teşkil etmektedir. Bu, diğer tüm aşılarla karşılaştırıldığında, son bir yılda mRNA aşısı yaptıran orantısız bir şekilde çok sayıda insana atıfta bulunarak açıklanamaz. Bunu biliyoruz çünkü CDC verileri 2008 ile 2020 arasında ABD'de 1,72 milyar dozdan fazla grip aşısı yapıldığını gösteriyor. Oysa Kovid-19 aşı kampanyasının başlangıcından 28 Ocak 22'ye kadar ABD'de toplam 549,9 milyon doz Kovid-19 aşısı uygulandı. Aşıya bağlı kanser oranlarındaki bu artışın nedeni, pek çok Sergide kanıtladığımız gibi, Covid-19 aşılarının doğuştan gelen bağışıklık sistemini yok etmesi olabilir. Bunu yaparak bağışıklık sistemi kansere neden olabilecek diğer enfeksiyonlarla savaşamaz. Örneğin, HPV (insan papilloma virüsü) enfeksiyonu, belirli baş ve boyun kanserleri, anal ve rahim ağzı kanseri ve diğer birçok kanser türüyle ilişkilendirilmiştir. Lenfoma da viral enfeksiyonlarla ilişkilendirilmiştir.
AIDS ile ilgili kanserlerin tam listesini buradan okuyabilirsiniz.(21.2)
Kapanış Argümanları.. İngiltere, İskoçya ve Kanada'dan resmi Hükümet verileri, Covid-19 enjeksiyonlarının gerçek dünyada olumsuz bir etkinliği olduğunu kanıtlıyor. Ancak aşının etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşı olmayan bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Bu, tam olarak aşılanmış popülasyonun bağışıklık sistemlerinin, aslında aşılanmamış nüfusun doğal bağışıklık sistemlerinden daha düşük olduğu anlamına gelir. Ancak açıkça gösterdiğimiz gibi, bu bağışıklık sistemi bozulması her hafta daha da kötüleşen bir şeydir ve şimdi İngiltere ve İskoçya'da yaşlılar ve savunmasızlar arasında ölüme karşı olumsuz bir bağışıklık sistemi performansı ile sonuçlanmaya başlamıştır. Yakın zamanda yapılan bir bilimsel çalışma, Covid-19 aşılarının, aşıların getirdiği genetik modifikasyonlarla doğuştan gelen bağışıklık sistemini baskıladığını ve insan sağlığı üzerinde immün trombositopeni ve miyokardit de dahil olmak üzere çeşitli sonuçları olduğunu bulmuştur. Her ikisi de otoimmün hastalıklardır. Aynı çalışma ayrıca, kansere neden olabilen belirli virüslerle mücadele edemeyen, baskılanmış bir bağışıklık sistemiyle bağlantılı olan tümörlerin üretiminde veya oluşumunun arttığını da buldu.
AIDS (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu), bağışıklık sisteminiz ciddi şekilde hasar gördüğünde meydana gelen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir dizi enfeksiyon ve hastalığı tanımlamak için kullanılan addır. Edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olan kişiler, belirli kanserleri geliştirme ve genellikle yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde meydana gelen enfeksiyonlar için yüksek risk altındadır. Bu nedenle, Covid-19 enjeksiyonlarının ya edinilmiş immün yetmezlik sendromuna ya da yalnızca Covid-19 Aşıya Bağlı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS) olarak tanımlanabilecek benzer özelliklere sahip yeni bir duruma neden olduğunu öneriyoruz." (21)
"Resmi veriler, Üçlü Aşılanmış İngilizlerin Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) geliştirmelerine sadece birkaç hafta kaldığını gösteriyor.
Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı tarafından yayınlanan resmi veriler, üç doz Covid-19 aşısına yenik düşenler için korkunç görünmeye başlıyor ve üçlü aşılananların artık Covid-19 ile enfekte olma olasılığının üç kat daha fazla olduğunu gösteren istatistikler var. aşılanmamış popülasyondan daha fazladır. Ancak önceki istatistiklere bakıldığında, Covid-19 enjeksiyonlarının doğal bağışıklık sistemine zarar verdiğini göstererek bu riskin haftalarca arttığı görülüyor ve resmi UKHSA verilerinin analizi, üçlü aşılanmış nüfusun çoğunun sadece birkaç hafta uzakta olduğunu kuvvetle gösteriyor. tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) geliştirmekten. Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), aşı durumuna göre Covid-19 vakaları, hastaneye yatışlar ve ölümlere ilişkin rakamları içeren haftalık bir Covid-19 Aşı Gözetim Raporu yayınlamaktadır.
-3. Hafta – 2022 Raporunda, UKHSA yöntemi değiştirdi ve daha önce hem ikili hem de üçlü aşı oranlarını dahil ettikten sonra, üçlü aşılanan nüfus arasında 100 bin kişi başına sadece Covid-19 vaka/hastane/ölüm oranlarını dahil etti. Yakın zamanda açıkladığımız gibi, bunun açık bir şekilde olmasının nedeni, oranların çift aşılıların enfekte olma olasılığının daha yüksek olduğunu, hastaneye yatırılma olasılığının daha yüksek olduğunu ve aşılanmamış popülasyona göre Covid-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermesidir, bu da Aşıyla İlişkili Gelişmiş Hastalık veya Edinilmiş Bağışıklık Yetmezlik Sendromu. Ancak, üçlü aşılanan popülasyondaki oranlara kıyasla, üçlü aşılananlar arasındaki oranların büyük ölçüde artması sadece birkaç hafta aldı ve analizler, üçlü aşılananların artık 2022 13 Mart'tan itibaren tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirebileceğini gösteriyor.
-Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetiminin 38. sayfasında bulunan Tablo 12'den alınmıştır. Rapor – 3. Hafta – 2022. 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasında, aşılanmamış nüfustan 100 bin başına daha düşük vaka oranına sahip olanlar, 18 ve 29 yaşları arasındaki yalnızca üçlü aşılanmış kişilerdi. Ancak, bu durum Ocak 2022'nin sonunda yakında değişecektir.
-Aşağıdaki tablo, 9 Ocak 22 ve 30 Ocak 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetim Raporu'nun 47. sayfasında bulunan Tablo 13'ten alınmıştır. – 5. Hafta – 2022. 100 bin kişi başına Covid-19 vaka oranı, 9 Ocak ile 30 Ocak 22 arasında üçlü aşılanmış nüfusta her yaş grubu arasında en yüksekti. Ancak ne yazık ki, 13 Şubat'a gelindiğinde üçlü aşılı ve aşısız arasındaki boşluk daha da büyümüştü. .
-Aşağıdaki tablo, 23 Ocak 22 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasında 100.000 nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını göstermektedir. Veriler, UKHSA Aşı Gözetiminin 44. sayfasında bulunan Tablo 13'ten alınmıştır. Rapor – 7. Hafta – 2022. Şubat 2022'nin ortalarına gelindiğinde, 18 ile 59 yaşları arasındaki ve üç kez aşılanan herkes için işler berbat görünüyordu, ancak üçlü aşılanan ve 60 ile 80+ yaş arasındaki herkes için işler daha iyi değildi.
-Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasındaki aşı durumuna göre tüm yetişkinler arasındaki ortalama Covid-19 vaka oranını göstermektedir. Bu çizelge, aşısızlar için son 2 ayda işlerin nasıl önemli ölçüde iyileştiğini ve son iki ayda üçlü aşılananlar için teşekkürlerin nasıl daha da kötüleştiğini güzel bir şekilde göstermektedir. 100.000 kişi başına vaka oranı, UKHSA Aşı Gözetim Raporlarının 3., 5. ve 7. haftalarında önemli ölçüde düştü ve en büyük düşüş 5. ve 7. haftalar arasında gerçekleşti. Ancak 100.000 kişi başına vaka oranı 3. hafta ile 5. hafta arasında büyük ölçüde arttı. Bununla birlikte, 5. hafta ile 7. hafta arasında düştü, ancak ne yazık ki üçlü aşılananlar için düşüş, aşılanmamış popülasyonda görülen şiddetli düşüşün yakınından bile geçmedi. Artık 100 bin başına vaka oranlarını bildiğimize göre, İngiltere'de üç dozdan sonra Covid-19 enjeksiyonlarının gerçek dünyadaki etkinliğini hesaplamak için Pfizer'in aşı etkinliği formülünü kullanabiliriz. Aşısız Vaka Oranı – Aşılı Vaka Oranı / Aşısız Vaka Oranı x 100.
Aşağıdaki çizelge, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de yaş grubuna göre üç dozdan sonra gerçek dünyadaki aşı etkinliğini göstermektedir. Üçlü aşılananlar arasında aşı etkinliğinin pozitif olduğu tek zaman, 18-29 yaş grubunda 26 Aralık 21 ve 16 Ocak 22 arasındaydı. Ancak o zaman bile bu olumlu etki sadece %10.19'a eşitti. Aynı dönemde diğer tüm yaş grupları negatif aşı etkinliği gösteriyordu ve 60-69 yaş grubu arasında kaydedilen en düşük oran eksi-104,69'du. Bununla birlikte, 9 Ocak ve 30 Ocak 22 arasında işler değişti ve kaydedilen en düşük aşı etkinliği eksi-120,28 ile 40-49 yaş grubu arasındaydı. 18-29 yaş grubundaki +%10.19 pozitif etkinlik de eksi-29.8'e düştü.
Ancak 23 Ocak ve 13 Şubat 22 arasında işler daha da kötüye gitti ve en düşük aşı etkinliği 40-49 yaş grubunda eksi-206.05'e ulaştı ve aşı etkinliği 18-29 yaş grubunda eksi-120.36'ya düştü. yaş grubu, sadece haftalar önce +%10,19 olduktan sonra. Bununla birlikte, aşı etkinliği gerçekten bir aşının ölçüsü değildir, aşılanmamış bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Aşıların bir enfeksiyonu taklit ederek bağışıklık geliştirmeye yardımcı olduğu iddia ediliyor. Aşının neden olduğu taklit enfeksiyon ortadan kalktığında, vücut, gelecekte bu hastalıkla nasıl savaşacağını hatırlayacak bir "hafıza" t-hücresi ve antikor kaynağı ile bırakılır. Yani yetkililer aşıların etkinliğinin zamanla zayıfladığını belirttiklerinde asıl kastettikleri, bağışıklık sisteminizin performansının zamanla zayıfladığıdır.
Bu nedenle, Covid-19 enjeksiyonları ile ilgili olarak -
* +%50'lik bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlara göre Covid-19'a karşı %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, tam aşılı olanlar, Covid-19 ile mücadelede %50 daha iyi bir bağışıklık sistemine sahiptir.
* %0'lık bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlardan daha fazla Covid-19'a karşı korunmadığı anlamına gelir, yani aşılar etkisizdir. Başka bir deyişle, aşıları tam olanlarda, Covid-19 ile mücadelede aşısızlarınkine eşit bir bağışıklık sistemi var.
* Ancak aşı etkinliğinin -%50 olması, aşılanmamışların Covid-19'a karşı tam aşılılardan %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Yani aşılının bağışıklık sistemi performansı, aşısızın doğal bağışıklık sistemi performansından %50 daha kötüdür. Bu nedenle Covid-19 aşıları bağışıklık sistemine zarar vermiştir. Ancak bağışıklık sistemi performansını hesaplamak için aşı etkinliğini hesaplamak için kullanılan hesaplamayı biraz değiştirmeli ve cevabımızı aşılı veya aşısız vaka oranının en büyüğüne bölmeliyiz.
Aşısız vaka oranı – Aşılı vaka oranı / aşısız / aşılı vaka oranının en büyüğü = Bağışıklık Sistemi Performansı
Aşağıdaki tablo, 26 Aralık 21 ve 13 Şubat 22 arasında İngiltere'de üçlü aşılanmış nüfusun bağışıklık sistemi performansını göstermektedir. En düşük bağışıklık sistemi performansı eksi-%67,33 ile 40-49 yaş grubundayken, en yüksek bağışıklık sistemi performansı eksi-34,41 ile 80+ arasındadır. Bağışıklık sistemi performansı eksi %100'e ulaşacak olsaydı, bu, Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromunun göstergesi olurdu, ancak şu anki haliyle, üçlü aşılanmış popülasyonun çoğunluğu, onları koruyan bağışıklık sistemi yeteneklerinin son %35-40'ına kadar inmiştir. virüslere, bakterilere ve bazı kanserlere karşı. Ancak, aşağıdaki çizelgede gösterdiğimiz gibi, üçlü aşılananların çoğunluğunun eksi %100 bariyerini aşması ve tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirmesi uzun sürmeyecektir, mevcut projeksiyonlar bunun en kısa sürede gerçekleşebileceğini göstermektedir. 13 Mart gibi.
Projeksiyonlar, üç doz Covid-19 aşısı olan 18 ila 39 yaş arasındaki herkesin Şubat 2022'nin sonuna kadar AIDS'i gösteren eksi %100 engeli aşabileceğini, 40 ila 59 yaş arasındaki herkesin ve 70 ve 79, 13 Mart 22'ye kadar AIDS'i gösteren eksi %100 engelini geçebilirdi. 13 Mart'a kadar henüz AIDS'e yakalanmadığı tahmin edilen yaş grupları 80+ ve 60-69 yaşındakilerdir. Ancak tahminler, 60-69 yaşındakilerin AIDS'e yakalanmaktan sadece birkaç hafta uzakta olacaklarını gösterirken, 80+'lerin belki de Nisan ortasına kadar beklemesi gerekecek. Bununla birlikte, 80+ için rakamlar biraz çarpık olabilir, ancak bu yaş grubu, istatistiksel olarak ölme olasılığının daha yüksek olması nedeniyle en fazla ölüme maruz kalan bu yaş grubu nedeniyle. Bu nedenle bu, nüfus boyutunu çarpıtacak ve dolayısıyla verileri çarpıtacaktır.
AIDS (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu), bağışıklık sisteminiz ciddi şekilde hasar gördüğünde meydana gelen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir dizi enfeksiyon ve hastalığı tanımlamak için kullanılan addır. Edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu olan kişiler, belirli kanserleri geliştirme ve genellikle yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde meydana gelen enfeksiyonlar için yüksek risk altındadır. Ne yazık ki, UKHSA verileri, üçlü aşılanmış İngilizlerin Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) veya yalnızca Covid-19 Aşıya Bağlı Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS) olarak tanımlanabilecek benzer özelliklere sahip yeni bir durum geliştirmelerine sadece birkaç hafta kaldığını göstermektedir." (22)
"Halk Sağlığı İskoçya, Tam Aşılanmışların AIDS geliştirdiğini gösterdiği için artık Covid-19 Verilerini yayınlamayacak.
Halk Sağlığı İskoçya, son birkaç haftadır veriler tam olarak aşılanmış nüfusun AIDS geliştirdiğini gösterdiğinden, aşılama durumuna göre Covid ölümleri ve hastaneye yatışlarla ilgili verileri yayınlamayı durduracak.
26 Ocak 22'de The Expose, size yalnızca Halk Sağlığı İskoçya verilerinin tam olarak aşılanmış kişilerin Covid-19'dan ölme olasılığının aşısız kişilere göre 4 kat daha fazla olduğunu gösterdiğini anlattı. Hemen ertesi hafta, İskoçya Halk Sağlığı raporlarına aşı etkinliği iddiasıyla ilgili bir bölümün yanı sıra kırmızı metinde verilerin aşı etkinliğini ölçmek için kullanılmaması gerektiğini belirten notlar ekledi. Bu açıkça bizim raporumuza yanıt olarak yapıldı ve geçtiğimiz yıl olduğu gibi artık kendi verilerini Covid-19 enjeksiyonlarının etkili olduğunu göstermek için kullanamayacakları için yapıldı.
Ancak şimdi, tam olarak tahmin ettiğimiz gibi, İskoçya Halk Sağlığı bir adım daha ileri gitti ve son raporlarında artık Covid-19 vakalarının, hastaneye kaldırılanların ve aşı durumuna göre ölümlerin sayısını yayınlamayacaklarını açıkladı. Verdikleri nedenler gülünç, çünkü hastaneye yatış ve ölüm oranlarının aşılar lehine olduğu gösterildiğinde bu sıkıcı mazeretleri ortaya koyma gereği duymadılar. Ancak, Halk Sağlığı İskoçya'nın artık verileri yayınlamamasının gerçek nedeninin, tam aşı popülasyonunun Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirdiğini açıkça göstermesi olduğunu ortaya koyabiliriz. Halk Sağlığı İskoçya tarafından verilerinin artık güvenilmez olmasının ana nedenlerinden biri, “aşı etkinliğinin zamanla azalması”dır. Ancak bu bir yalan çünkü aşının etkinliği azalmaz. Bağışıklık Sistemi Performansı yapar.
Aşı etkinliği gerçekten bir aşı ölçüsü değildir, aşı olmayan bir kişinin bağışıklık sistemi performansına kıyasla aşı alıcısının bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsüdür. Aşıların bir enfeksiyonu taklit ederek bağışıklık geliştirmeye yardımcı olduğu iddia ediliyor. Aşının neden olduğu taklit enfeksiyon ortadan kalktığında, vücut, gelecekte bu hastalıkla nasıl savaşacağını hatırlayacak bir "hafıza" t-hücresi ve antikor kaynağı ile bırakılır. Yani yetkililer aşıların etkinliğinin zamanla zayıfladığını belirttiklerinde asıl kastettikleri şey, bağışıklık sisteminizin performansının zamanla zayıfladığıdır.
Covid-19 enjeksiyonları ile ilgili olarak -
* +%50'lik bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlara göre Covid-19'a karşı %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, tam aşılı olanlar, Covid-19 ile mücadelede %50 daha iyi bir bağışıklık sistemine sahiptir.
* %0'lık bir aşı etkinliği, tam olarak aşılanmış kişilerin aşısızlardan daha fazla Covid-19'a karşı korunmadığı anlamına gelir, yani aşılar etkisizdir. Başka bir deyişle, aşıları tam olanlarda, Covid-19 ile mücadelede aşısızlarınkine eşit bir bağışıklık sistemi var.
* Ancak aşı etkinliğinin -%50 olması, aşılanmamışların Covid-19'a karşı tam aşılılardan %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Yani aşılının bağışıklık sistemi performansı, aşısızın doğal bağışıklık sistemi performansından %50 daha kötüdür. Bu nedenle Covid-19 aşıları bağışıklık sistemine zarar vermiştir.
Bununla birlikte, Halk Sağlığı İskoçya'nın neden artık aşı durumuna göre Covid-19 verilerini yayınlamak istemediği konusunda hiç kimse için sürpriz olmamalı, çünkü tüm alanlarda Covid-19 enjeksiyonlarının bir etkisinin olduğunu kanıtladığını açıkça gösteriyor. Negatif aşı etkinliği ve dolayısıyla negatif bir bağışıklık sistemi performansı, tam olarak aşılanmış olan kişilerin Covid-19 aşısına bağlı Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (VAIDS) geliştirdiğini ima ediyor.
22 Şubat Çarşamba günü yayınlanan en son Covid-19 İstatistik Raporunun 13. tablosunda PHS, aşı durumuna göre Covid-19 vakalarının sayısını vermektedir. 37. sayfada bulunan tablo, 15 Ocak ve 11 Şubat arasındaki Covid-19 vakalarının çoğunluğunun üçlü aşılamadan kaynaklandığını ve yalnızca 5 Şubat ile başlayan haftada 13.833 vaka kaydedildiğini gösteriyor. ve aynı hafta içinde aşılanmamışlar arasında 3.834 vaka. Ancak tablo bize aşı durumuna göre 100 bin nüfus başına Covid-19 vaka oranlarını da gösteriyor. Aşağıdaki grafiği oluşturmak için verileri çıkardık –
Gördüğünüz gibi, Covid-19 vaka oranları son dört hafta içinde çifte aşılananlar arasında en yüksek seviyede kaldı. Ama tuhaf bir şey de oldu. Aşısızlar arasındaki vaka oranları her hafta düşüyor, ancak üçlü aşılananlar arasındaki vaka oranları her hafta arttı ve şimdi neredeyse 11 Şubat'ta sona eren haftada çift aşılı vaka oranıyla neredeyse aynı. Artık vaka oranlarını bildiğimize göre, Pfizer'in aşı etkinliği formülünü gerçek dünyadaki aşı etkinliğini bulmak için kullanabiliriz, bunun gerçekten bağışıklık sistemi performansının bir ölçüsü olduğunu unutmayın.
Aşısız vaka oranı – Aşılı vaka oranı / Aşısız vaka oranı = Bağışıklık Sistemi Performansı
Aşağıdaki çizelge, İskoçya'da 15 Ocak ve 11 Şubat 22 arasında çift aşılı ve üçlü aşılı nüfus arasındaki gerçek dünya bağışıklık sistemi performansını göstermektedir. Bağışıklık sistemi performansı eksi %100 bariyerine ulaşacaksa, bu tam gelişmiş Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu anlamına gelir. Ama ne yazık ki hem ikili/üçlü aşılı nüfus için AIDS bariyerini aşma yolundalar. 22 Şubat'ta sona eren hafta itibariyle, çift aşılının bağışıklık sistemi performansı eksi-%60,4'e ulaşırken, üçlü aşılının bağışıklık sistemi performansı eksi-55'e ulaştı. Bu, çifte aşılananların bağışıklık sistemlerinin son %39,6'sına kadar onları virüs, bakteri ve kanserle savaşmaya karşı korumak anlamına gelir. Üçlü aşılananlar ise son %45'e indi.
Bununla birlikte, yukarıdaki grafikten, bağışıklık sistemi performansındaki düşüşün, önceki dört hafta içinde üçlü aşılananlar arasında, çift aşılananlar arasındaki düşüşe kıyasla çok daha keskin olduğu açıktır. Bu nedenle bu, her aşının bağışıklık sistemi bozulmasını kötüleştirdiğini ve üçlü aşılananın, çift aşılanandan haftalar önce AIDS bariyerini geçtiği anlamına gelebileceğini düşündürmektedir. Ayrıca tam aşılıların hem hastaneye yatışa hem de ölüme karşı olumsuz bir bağışıklık sistemi performansı gösterdiğini görebiliriz. PHS Covid-19 İstatistik Raporu'nun 14. Tablosu 41. sayfada bulunabilir ve aşı durumuna göre hastaneye yatış sayısı ile 100k başına yatış oranlarını içerir.
Aşağıdaki çizelge, aşılanmamış ve tam aşılı nüfus arasında aşı durumuna göre hastaneye yatış oranlarını göstermektedir – Bu, aşağıdaki gibi bir bağışıklık sistemi performansına dönüşür: PHS Covid-19 İstatistik Raporu Tablo 15, sayfa 47'de bulunabilir ve aşı durumuna göre ölüm sayısı ile 100k başına ölüm oranlarını içerir.
Aşağıdaki çizelge, aşılanmamış ve tam aşılı nüfus arasında aşılama durumuna göre ölüm oranlarını göstermektedir – Bu, aşağıdaki gibi bir bağışıklık sistemi performansına dönüşür: Hastaneye yatmaya karşı en düşük bağışıklık sistemi performansı, eksi-81 ile 11 Şubat'ta sona eren haftada kaydedildi. Ölüme karşı en düşük bağışıklık sistemi performansı 21 Ocak'ta sona eren haftada kaydedilirken, eksi-116,48'e ulaştı, yani tam olarak aşılananlar AIDS bariyerini geçti. Ancak, bu rakamlar yaşa standardize edildiğinden dalgalanmalara tabidir, bu nedenle İngiltere için verileri yaş gruplarına göre ayıran ve aynı zamanda hastaneye yatış ve ölüm için olumsuz bir bağışıklık sistemi performansı gösteren UKHSA verileri, çok daha iyi bir ölçüm yöntemidir. bağışıklık sistemi performansı. Ancak PHS'den alınan bu verilerin açıkça gösterdiği şey, tam olarak aşılanmış kişilerin Covid-19 ile hastaneye yatma olasılığının ve aşılanmamış nüfusa göre Covid-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğudur.
AIDS (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu), bağışıklık sisteminiz ciddi şekilde hasar gördüğünde meydana gelen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir dizi enfeksiyon ve hastalığı tanımlamak için kullanılan addır. Edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu olan kişiler, belirli kanserleri geliştirme ve genellikle yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde meydana gelen enfeksiyonlar için yüksek risk altındadır. İskoçya Halk Sağlığı verileri, tam olarak aşılanmış kişilerin Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirdiğini açıkça göstermektedir ve bu nedenle İskoçya Halk Sağlığı, ileriye dönük verileri artık yayınlamama kararı almıştır.(...)" (23)
"PfizerGate Skandalı: Covid-19 aşılarının VAIDS'e neden olduğu gerçeğini gizlemek için dünya çapında verilerin gizlenmesi.
Dünyanın dört bir yanındaki sağlık yetkilileri, Covid-19 enjeksiyonlarının tam aşılıların Aşı Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu geliştirmesine neden olduğunu kamuoyundan gizlemek amacıyla rakamları manipüle ediyor; ve bunu kanıtlayabiliriz…
İlgili bir okuyucu tarafından; "Güney Afrika Tabipler Birliği Başkanı. Angelique Coetzee, Kasım 2021'de Güney Afrika'da Omicron varyantını keşfetti. Bir pandemi sırasında pratik yapan bir pratisyen hekim olarak çok sayıda Omicron vakası gördü ve bunlardan hafif bir grip formuna yol açtığını çıkardı. "Hafif" terimi tıpta çok özeldir. Dr Coetzee, Alman Die Welt gazetesine bu terimle ne demek istediğini şöyle açıklıyor… "Ben bir klinisyenim ve klinik tabloya göre çok ciddi bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuza dair hiçbir belirti yok. Kurs çoğunlukla hafiftir. Hafif olursan hasta olmazsın demiyorum." “Hafif COVID-19 hastalığının tanımı açıktır ve bu bir [Dünya Sağlık Örgütü] tanımıdır: hastalar evde tedavi edilebilir ve oksijen veya hastaneye yatış gerekmez” "Ciddi bir hastalık, akut akciğer solunum yolu enfeksiyonlarını gördüğümüz bir hastalıktır: insanların oksijene, hatta suni solunuma ihtiyacı vardır. Bunu Delta'da gördük ama Omicron'da görmedik. Ben de insanlara, 'Bunu böyle söyleyemem çünkü gördüğümüz şey bu değil' dedim."
Yani Güney Afrika Tabipler Birliği başkanı Omicron'un kaşifine göre Omicron, nezlenin hafif bir şeklidir, hastaneye yatmaya neden olmaz veya oksijen gerektirmez ve Delta gibi akut bir solunum yolu enfeksiyonu değildir. Tabii ki, uyuşturucu satıcılarının genlerini bozanların duymanızı istediği şey bu değil. Böylece, "Avrupalı yetkililerin" bu gerçeği inkar etmesi için kendisine baskı yaptığını açıklamaya devam etti. “Bana bunun hafif bir hastalık olduğunu açıkça söylememem söylendi. Bu tür açıklamalar yapmaktan kaçınmam ve bunun ciddi bir hastalık olduğunu söylemem istendi. reddettim”
Coetzee, hangi yetkililerin kendisine sessiz kalmasını söylediğini belirtmedi. Güney Afrikalı yetkililerin kendisine baskı yapmaya çalışmadığını söyledi. Hem İngiltere hem de Hollanda'daki yetkililer tarafından eleştirildiğini iddia etti. Dr Coetzee açıklıyor…"Bir noktada söylediğim şey -çünkü bundan bıktım- şuydu: Güney Afrika'da bu hafif bir hastalıktır, ama Avrupa'da çok ciddi bir hastalıktır. Politikacılarınızın duymak istediği buydu.” Bu şeyler 10 Şubat'ta çeşitli haber kaynaklarında bildirildi. Güney Afrika Kasım 2021'de %23 tam aşılıydı. Yani bu, Omicron'un aşısızlar için hafif bir grip olduğu anlamına geliyor. Hastanede yatışa neden olmaz, oksijen gerektirmez ve Delta gibi akut solunum yolu enfeksiyonuna neden olmaz. Üstelik bu, Avrupa hükümetleri tarafından örtbas ediliyor.
Güney Afrika, Güney Yarımküre'de yer alır ve Kasım (Bizim Mayıs) aylarında Yaz'dır. Hafif gribin Mayıs ayında insanları hiçbir şekilde hastaneye göndermediğini biliyoruz. Bu nedenle, başka bir Güney Yarımküre ülkesi olan Avustralya'da Omicron ile bu kadar çok insanın hastaneye kaldırıldığını görmek garip. Ama aşılarının tam olduğunu fark ettiğinizde o kadar da garip değil. Tek geçerli açıklama, insanların yaz aylarında gripten hastaneye yatmak için VAIDS'ten muzdarip olmaları ve ilk kez Yeni Güney Galler (NSW) Omicron vakaları için tam gelişmiş VAIDS rakamlarını 1 Ocak - 8 Ocak 2022 tarihleri arasında gördük.
Avustralya Örtbası
Orada 2.085 ila 194.4 veya 10.72 ila 1 vaka oranı ve 159.325 ila 787 veya 202.5:1 vaka oranı gördük. Diğer bir deyişle, Omicron vakalarının %99,5'i tam aşılı ve vakaların yüzde birinin yarısı aşısız durumdaydı. Ancak bu rakamlar 28 Ocak'ta Expose tarafından yayınlanır yayınlanmaz, Eyalet Hükümeti aşı kaynaklı felaketi şu şekilde örtbas etmek için onları düzenlemeye başladı…
-Vaxlenmemiş Omicron vakaları 1 Ocak'ta 2.775'ten 8 Ocak'ta 3.552'ye, 15 Ocak'ta 4.644'e ve Ocak22'de 72.772'ye çıktı!
-Çifte vaxxed Omicron vakaları 108.056'dan 267.381'e ve 372.912'den 438.255'e çıktı.
-1 Ocak raporu 13 Ocak'ta, 8 Ocak raporu 20 Ocak'ta, Ocak15 raporu 1 Şubat'ta ve Ocak22 raporu 4 Şubat'ta yayınlandı. Jan8 raporu 4 Şubat'ta yayınlandığını söylüyor, çünkü içeriğini Ocak 28'den önce biliyorduk ve URL'si .20220120 veya Ocak20, 2022 – DOH!
Böylece, 8 Şubat'ta NSW hükümeti, çift dozlu ve dozsuz arasındaki 202,5'e 1 vaka oranının 65,343'e 68,128 veya 0,95'e 1'e düştüğü bir senaryo tasarlamıştı. NSW'nin %95'inin çifte aşılanmış olmasına rağmen! Sanırım bunu biraz fazla pişirmişler! Yani yılın ilk 2 haftasında aşılanmış olsaydınız Omicron'u yakalama olasılığınız 10 kat daha fazlaydı. Ancak 3. haftaya kadar, aşısız olsaydınız onu yakalama olasılığınız 20 kat daha fazlaydı. Bu, Avustralya Eyalet hükümetinin yaptığı en bariz ve mide bulandırıcı sahtekarlıktır.
Expose makalesinin NSW hükümet istatistiklerinin aşıların Avustralyalıların hastalanmasına neden olduğunu gösterdiğine işaret ettiği dakika. Eyalet hükümeti, istatistiklerini akla gelebilecek en amatör şekilde tahrif etti. Artık Avustralyalıların sağlığının onlar için aşı satmak kadar önemli olmadığını tüm dünyaya alenen gösterdiler. Gerçekten de bu kalpsiz yönetim, kurbanlarının cesetlerini kâr amacıyla kirleten diğer uyuşturucu satıcılarından hiçbir farkı olmadı. Bu, Pfizergate Aşı hasarını örtbas etmenin Avustralya koludur. Ancak hiçbir şekilde Kangaropolis ile sınırlı değildir. Gelin hep birlikte Geyiklerin ülkesi Kanada'ya bir göz atalım.
Kanada Örtbası
Kanada hükümeti çok aşamalı bir örtbas kullanıyor. İlk olarak, Epidemiyolojik özetlerinin sayılarını geri almak neredeyse imkansızdır. Avustralyalılar tüm eski sorunlarını pdf'lere bağlantılar olarak sunar. Kanadalılar öyle değil. Mevcut rapor dışında hiçbir şey sunmuyorlar. Ama onları son derece güçlükle elde etmek için web.archive.org'un geri dönüş makinesini kullanabilirsiniz. Geri dönüş yolu, zamanının %95'ini size önbelleğe aldığı son raporu vererek ve istediğiniz bir sonraki raporu size vermeyi reddederek (o rapora sahip olsa bile) harcar. Gerçekten sinir bozucu bir yapay zeka ile birkaç bin yıl güreşmek istiyorsanız lütfen şu adresi (24.1) ziyaret edin. Makine, bir sayfayı en az 10 kez yükleyemedikten sonra %25'ini, sonra %50'sini, ardından %75'ini yükleyemedikten sonra ne yüklediğini unutup yeniden başlama yeteneğine sahiptir. Daha da iyisi, bir rapordan vax'a göre vaka tablosu ve başka bir rapordan çeşitli aşılama durumlarına sahip popülasyonların ifadeleri ile aşılama bölümünün ardından vakalarının bir html sayfasını verebilir. Neyse ki nüfus ifadesi, vaka tablosundan rakamlardan alıntı yapıyor. Böylece kişi hatayı tespit edebilir ve işleri doğru bir şekilde eşleştirebilir. Sakladığı pdf'ler elbette tamam. Ama bir araya getirmek oldukça zordu. Bağlantılarla birlikte tüm hikaye bu makalenin Ekinde verilmiştir.
İkinci olarak, aşının başlangıcına (hatta ondan öncesine) kadar uzanan kümülatif rakamlar verir. Bu şekilde, bu haftanın ince ayrıntısı, aşılamanın Aralık 2020'de başlamasından bu yana tüm diğer hafta verilerinin arasına gizlenir. Bunu, bir hafta arayla biten iki kümülatif rakamı çıkararak çözeriz. Üçüncüsü ve en sinik olarak, vaka sayılarına ve hastaneye yatışlara Avrupa 2013 yaş standardizasyon ahlak formülünü uygularlar. Halk Sağlığı İskoçya da aynı şeyi yapıyor. Bu açık bir sahtekarlıktır. Evet ölüm oranları hastanın yaşından büyük ölçüde etkilenir. Ama vaka oranları öyle değil. Mortaliteyi içermeyen bir istatistiğe ölüm kompanzatörü uygulanamaz. BU SAF VE BASİT DOLANDIRICILIKTIR. Vaka oranları, farklı yaş gruplarında insanların spagetti pişirmede ne kadar iyi olduğuyla da telafi edilebilir. Daha az geçerli olmayacaktı. 100 bin aşılanmamış nüfus başına aşılanmamış vaka oranlarını elde etmek için önce Kanada Nüfusuna ihtiyacımız var (24.2)
-38.246.108 toplam daha az 1.882.571 (0-4 yaş) daha az 2.044.238 (5-9 yaş) daha az 2.091.276 (10-14 yaş) %40'ı veya 836.510 = 12 yaş ve üzeri 33.482.789.
-33.482.789. 33,5 milyon 12 yaşında ve 1 ondalık basamağa kadar.
-36,363,537. 36.4 milyon 5 yaşında ve 1 ondalık basamağa kadar.
(.....)
İşte Kanada Hükümeti tarafından 2021Ekim2-2022Ocak22 arasında oluşturulan COVID-19 epidemiyolojik-özeti-vakalarından elde edilen ham kümülatif veriler. Haftaya göre aşı durumuna göre vakalar, hastaneye yatışlar ve ölümler (muhtemelen Noel civarında hazırlandığı için 11 Aralık'ın atlandığı 4-18 Aralık arasındaki 14 günlük dönem hariç). Bunlar, önceki haftaların kümülatif rakamlarından bir haftalık kümülatif rakamlar çıkarılarak yukarıdaki tablodan çıkarılır. Ardından, sütun2'deki nüfus rakamlarından vaka oranını, hastane ziyaret oranını ve 100 bin başına ölüm oranını çıkarıyoruz. Ardından, Pfizer'in normalleştirilmiş vaka oranı oranı formülünü kullanarak Bağışıklık/Aşı verimlilik yüzdesini çıkarıyoruz. Bu verilerden çıkan komik şeylerden biri, aşısızların Noel'i kutlaması ve başka kimsenin yapmamasıdır! Ya öyle ya da İsa, Noel boyunca Omicron'dan aşılanmamışları korudu! Çünkü Noel haftasında yalnızca mavi çizgi (vakxlenmemiş) Sıfır'a gider ve daha sonra aslında mor çizginin üzerine geri döner (tek vaxxli).
Mavi çizgi, Omicron ilk kez Aralık ayında vurana kadar mor çizgiden biraz daha iyi durumda. Bunun nedeni 1 dozun VAIDS'e neden olmamasıdır. Kırmızı çizgi (çift vaxxed), bir felaket filmi haline gelen Omicron'a kadar herkesten daha iyi durumda. Bu VAIDS'tir. Aşıların Delta'ya karşı bir miktar etkinliği var, ancak Omicron'a karşı hiçbir etkisi yok. Bu grafik, 10 haftada Bağışıklık sisteminin %60'tan %20'ye düştüğünün harika bir göstergesidir. Sonra Omicron devreye giriyor ve çuvallıyor, Noel haftasında eksi %98.8'e gidiyoruz (çünkü yukarıdaki çizgi grafiğinden de görebileceğimiz gibi, aşısız insanlar Noel'i aşılılardan daha fazla kutlar). Sonra eksi %75 civarında sabitliyoruz. Bu arada, 28 Ocak'ta Expose, çift aşılılarda VAIDS'in ilerlemesini kanıtlamak için Kanada Hükümeti istatistiklerini kullanan bir makale yayınladı. Daha sonra Kanada hükümeti, VAIDS'i çürütmek için saçma bir girişimle, 15-22 Ocak (bu rakamlar Şubat ayında üretildi) haftası için rakamlarına hile karıştırdı. Orijinal parçadaki istatistiklere güvendiğim 2022 Ocak 21 tarihli pdf'yi de sildiler (24.3)
Omicron'un Kanada'da mahsur kaldığı Noel öncesi haftasında, iki kat aşılanmış ve aşılanmamışlar arasındaki normalleştirilmiş vaka oranı oranıyla ölçülen aşı verimliliği (Pfizer, yeni ufuklar açan Faz III aşı denemesinde bunu böyle ölçmüştür) %+23.8'den %23.8'e çıkmıştır. -98.8%. Bu rakamlarda -%23,8'lik bir Noel faktörü vardı ve daha sonra -%75'te sabitlendi. Bu, Omicron'a karşı çok küçük ilk aşı etkinliğinin, çift vaxxed'de her hafta kalan bağışıklık sistemi azalmasının %4'ü tarafından çok kısa sürede yok edilmesi nedeniyle meydana geldi. Omicron bu bağışıklık bozulmasını açığa çıkardı. Ancak Pfizer CEO'su Albert Bourla'nın Yahoo Finance'e 2 doz aşı teklifini teklif ettiğini belirttiği koşullarda, bağışıklık sisteminin iyileşmesi ve aşıların bir hafta içinde Delta'ya göre birdenbire Omicron'a karşı daha iyi hale gelmesi için “ Omicron'a karşı çok sınırlı koruma" tamamen saçmadır. Ve Kanada Hükümeti bizden inanmamızı istiyor. İkiden fazla aşılanmamış beyin hücresine sahip herkese hakarettir. Bu, Pfizergate örtbasının Kanada kolu.
Alman örtbası
Almanya Federal Sağlık Bakanlığı'nın sahibi olduğu Berlin'deki Robert Koch Enstitüsü, 30 Aralık 2021'de, 51. haftaya ait haftalık Covid19 yönetim raporunun 14. sayfasında (20 Aralık Pazartesi - 26 Aralık Pazar) istatistiklerini üretti…
-Vaxxed olmayanların 186 Omicron vakası vardı ve nüfusun %26.5'ini oluşturuyordu.
-Çift vaxxed 4020 Omicron kasasına sahipti ve nüfusun %70.53'ünü oluşturuyordu.
Dolayısıyla, 2 doz ile doz verilmeyen vaka oranı oranı 4020/186 x 26.5/70.53 = 8.12 ila 1'dir. Bu, (1-8.12)/8.12 = -0.877 veya -%87.7'lik bir Bağışıklık sistemi bozulmasına karşılık gelir. Yani iki kat aşılanmış Almanların, aşılanmamış kardeşlerinden 8 kat daha fazla Omicron yakalama olasılığı vardı. Artık bu rakamın, Ocak ayının 1. haftası için (10.72'ye 1 oranında) Avustralya verileriyle ve %84'lük bir bağışıklık bozulmasına sahip olan Aralık ayının son 2 haftası için Kanada verileriyle çok yakından ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu, 2 Ocak tarihli Günlük Açıklamada ele alındı - (24.4). Sonra 3 Ocak'ta ilk iş, Robert Koch Enstitüsü 'hata yaptıklarını' keşfetti! Evet, bir Koch vardı. Mucizevi bir şekilde, Expose'un yayınlanmasından sonraki gün, Pfizer ve Moderna'nın ayakta kalmalarına izin verilseydi Omicron'a karşı güvenilirliğini yok edecek olan rakamların yayınlanmasından sonraki gün Omicron'u yakalayan aşılanmamış 911 Alman daha buldular. Bir bürokrasinin bu kadar çabuk tepki vermesi ne kadar inanılmaz! Bunun ve böylesine alacalı bir tepki verebilecek donanımın ilk etapta böyle basit bir hata yapması ne kadar inanılmazdı. Ya da gerçekten de hatanın yalnızca aşılanmamış sayıda olması gerektiği ve 14 sayfalık raporlarındaki diğer tüm sayıların tamamen doğru olduğu.
Tabii ki bu 911 aşısız Omicron hastalarının nereden geldiğine dair bir açıklama yapılmadı. Belki de Alman terörle mücadele ofisinde aşılanmamış bir salgın vardı? Expose, bu düzeltmeyi 9 Ocak'ta ele aldı – (24.5) Ama bir kez daha aynı model görülüyor. Bir devlet istatistik departmanı, aşıların aşı karşıtı hale geldiğini ve insanlarının bağışıklık sistemlerini ciddi şekilde bozduğunu kanıtlayan rakamlar üretiyor ve insanlarının bu toksinlerden en iyi nasıl korunabileceğini araştırmak yerine, sadece rakamlara hile karıştırıyor. Bu dünyadaki en verimli hükümetlerden biri olan Almanlar, rakamlarına Covid örtmelerinde rakiplerinin çoğundan daha hızlı ve daha kararlı bir şekilde hile yaptı.
PHE Örtbası
1 Temmuz 21'de PHE ve Sajid Javid'in çeşitli şubelerine şunu yazdım: "Sayın,(....) İşte 14 Haziran-21 Haziran arasındaki haftadaki Delta ölümleri için PHE verileri. 17 Haziran'daki Vax durumu… %22 1 ve %63 2 ve %15 0 (en az 21 gün önce) idi –
0 Jabs 38-34 = 50 saniye boyunca 3.5m'den 4 ölü (%15)
1 Jabs 17-10 = 50 saniye boyunca 5,2m'den 7 ölü (%22)
2 Jabs 50-26 = 50sn üzerinde 14,9m'den 24 ölü (%63)
0 Jab, 4 × 63/15 × 24 = 2 Jab'den ölme olasılığı 0,70 kat daha fazladır
0 Jab, 4×22/15×7 = 0,83x ölme olasılığı 1 Jab'den daha fazla
2 Jab 24×22/63×7 = 1 Jab'den ölme olasılığı 1.20x daha fazladır
Bu nedenle, en son yayınlanan PHE verileri olan 14-21 Haziran haftasında aşılanmamanız daha iyi oldu. Ve 1 Jab, 2 Jab'dan daha iyiydi. Bu veriler, COVID kaynaklı ölümler yerine COVID kaynaklı ölümler içindir. İngiltere'de 50 yaş üstü 23.6 milyon insan var. Bunların 1350'si her gün tüm sebeplerden dolayı ölüyor. Yani 7 gün boyunca 9450 ölecekti. Bu 1000'de 0,4'lük bir orandır. Toplam vaka 976 (0Jab), 3865 (1Jab), 3546 (2Jab) idi. Yani ölecek olanları çıkarırsak yine de elde ederiz.
0 Jabs 4 – 0,4 = 3,6 ölü 3,5 metreden 50sn (%15)
1 Jabs 7 – 1.5 = 5,5 ölü 5,2m'den 50sn üzerinde (%22)
2 Jabs 24 – 1,4 = 50sn üzerinde 14,9m'den 22,6 ölü (%63)
0 Jab'ın ölme olasılığı 2 Jab'den 3,6×63/15×22,6 = 0,67x daha fazladır
0 Jab'ın ölme olasılığı 1 Jab'den 3,6×22/15×5.5 = 0,96x daha fazladır
2 Jab 22.6×22/63×5.5 = 1 Jab'den ölme olasılığı 1.44x daha fazladır
Bu nedenle, PHE verilerinden 14-21 Haziran haftası için sahip olduğumuz en iyi şey, 1 Jab'ın aynı korumayı 0 Jabs sağlamasıdır. Ve 2 Jabs işleri daha da kötüleştirir. 2 Jab'dan 24 delta ölümü, 0 Jab'den 4 delta ölümü bir felakettir. Saygılarımızla…"
Yanıtları, 2 Temmuz'da Teknik Bülten 18'i yayınlamak yerine 9 Temmuz'da yayınlamak ve yayın sıklığını haftalık yerine iki haftada bir olarak değiştirmek oldu - haftalık bir rapor için inanılmaz bir şey. Verilerini gördüğüm diğer tüm ülkeler iki haftada bir Covid raporları değil, haftalık Covid raporları yayınlıyor. Ve elbette PHE rakamları, aşısız olmanın iki kat aşılanmaya kıyasla daha düşük bir ölüm oranı verdiğini bir daha asla göstermedi. Yine Pfizergate örtbas var. Olması gereken, bir dozun faydalarını iki doz ve sıfır dozun faydalarıyla karşılaştıran acil bir araştırmadır. Ama o zamandan beri gördüğüm her rakam seti ve birçok ülkeden çok sayıda set gördüm, açıkça gösteriyor ki 1 jab 2'den daha iyi. Bunun nedenini şimdi biliyorum. 1 Jab, sivri uçlara bağışıklık sisteminiz üzerinde onu çok fazla düşürmeye başlayacak kadar büyük bir avantaj sağlamaz. Bağışıklık sisteminin aşamalı bozulmasını gerçekten başlatmak için iki iğneye ihtiyacınız var.
Sadece 1 aşı yaptırdıysanız, VAIDS olacağınızı gösteren hiçbir veri görmedim. Gördüğüm tüm Covid istatistikleri örtbaslarının bir başka ortak özelliği de, her yeni varyant için ilk istatistiklerin oldukça doğru olması çünkü politikacılar henüz onlarla ne yapacaklarına karar vermediler ve istatistikleri üreten teknisyenler, eğer yaparlarsa gerçeği üretecekler. Yaşamak için yalan söyleyen politikacılar tarafından müdahale edilmez. Artık teknisyenler, istatistiklerinin aşıların tehlikeli olduğunu gösterdiğini BİLİYOR. Ama bunu politikacılara söylemeyecek kadar akıllılar. Politikacılar, kendi istatistiklerinin aşı satış kalıplarını yok ettiğini kendileri keşfedemeyecek kadar aptal ya da tembel ya da meraksızdırlar. Bu nedenle, bazı medya kuruluşları (genellikle The Expose) dünyaya kendi istatistiklerinin aşıların insanları öldürdüğünü kanıtladığını bildirene kadar devam ediyorlar. O zaman bu öldürmeyi durdurmak yerine, ölümleri örtbas etmek için istatistiklere hile karıştırıyorlar.
UKHSA Örtbası
10 Ekim 2021'de The Expose, aşının bir tür AIDS'e neden olduğunu açıkça gösteren bir parça taşıdı. Parça viral oldu ve Reese raporu ve Brezilya Başkanı Bolsonaro tarafından Alex Jones'a aktarıldı. İşte ilerleyen bağışıklık sistemi yıkımını gösteren veriler…. Ardından 15 Ekim, 23 Ekim ve 27 Ekim'de The Expose, orijinal makaleyi doğrulayan 3 takip yazısı yayınladı. İşte UKHSA'nın bozulmadan önceki son veri tablosu… İşte aşısız insanlara kıyasla çift aşılı bağışıklık sistemi performansındaki haftalık düşüş. Aşı etkinliği, Pfizer'in aşı etkinliği formülü kullanılarak ölçülür... (Vakssız vaka oranı – Vaxxed vaka oranı)/Vakssız veya Vaxxed vaka sayısından daha büyük - Aşı etkinliğini belirlemek için aşı etkinliğini belirlemek için normalleştirilmiş mutlak oranı kullanıyoruz, tıpkı Pfizer'in Faz III kliniklerinin Ek Ekinde yaptığı gibi deneme sonuçları.
* +%50'lik bir Aşı etkinliği, iki kez aşılanmış kişilerin, aşılanmamış kişilere göre Covid'den %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Bu, aşılanmışlardaki delta kasa oranının, aşılanmamışlardaki delta kasa oranının yarısı olduğu anlamına gelir.
* -%50'lik bir Aşı etkinliği, aşılanmamış kişilerin iki kez aşılanmış kişilere göre Covid'den %50 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Bu, aşılıdaki delta kasa oranının, aşısızdaki delta kasa oranının iki katı olduğu anlamına gelir.
* %0'lık bir Aşı etkinliği, iki kez aşılanmış kişilerin aşısız kişilere göre Covid'den %0 daha fazla korunduğu anlamına gelir. Bu, aşılanmış durumdaki delta durumu oranının, aşılanmamış durumdaki delta durumu oranına eşit olduğu anlamına gelir. Bu, aşıların tüm etkinliğini yitirdiği anlamına gelir.
"30 yaşın üzerindeki herkes, 13 hafta içinde (Idaho'daki Dr. ve Cole Diagnostics – (24.6) Bunlar UKHSA'dan alınan doğru rakamlardı ve tıpkı Omicron'un Kanada'yı vurmasından önceki son 10 haftadaki yukarıdaki Kanada rakamlarının gösterdiği gibi, her hafta artan bağışıklık sistemi bozulmasını açıkça gösterdi. UKHSA'daki teknisyenler bize doğruyu söylüyorlardı. Ancak The Expose'da bu aşıların bir tür AIDS'e neden olduğunu gösteren 4 sert makaleden sonra politikacılar devreye girdi…
2 Kasım'da Daily Mail, şunu ortaya koyan bir makale yayınladı…
1. Birleşik Krallık istatistik gözlemcisi, aşı karşıtlarının Kovid aşılarının işe yaramadığının kanıtı olarak ele geçirdiği "yanıltıcı" rakamları yayınladığı için PHE'nin yeni kuruluşunu azarlıyor
2. Son birkaç hafta içinde, ajansın verileri, tam aşılı yetişkinlerde enfeksiyon oranlarının, aşısızlara kıyasla daha yüksek olduğunu gösteriyor.
3. Vaxx karşıtı yorumcular ve kampanyacılar verilere Kovid aşılarının çalışmadığının kanıtı olarak el koydu.
Birleşik Krallık'ın İstatistik Gözlemcisi, İstatistik Düzenleme Ofisi'dir (kısaca TOSR). Evet Offstats, UKHSA'ya İstatistiklerinin kapalı olduğunu söyledi. TOSR genel müdürü Ed Humpherson dün 1 Kasım'da UKHSA'nın patronu Dr Jenny Harries'e yaptığı değişiklikler için teşekkür ettiğini yazdı ve Daily Mail'de şu sözleri alıntılandı: 'Gözetim raporunun, aşıların etkili olmadığını iddia etmek için kullanılabilecek 100.000'de bir oranları içermesi durumunda,'
Gözetim raporunun amacının bu olmadığını biliyorum, ancak kötüye kullanım potansiyeli devam ediyor. Hükümet, istatistiklerinin amacının, aşıların etkili olup olmadığına halkın kendi kararlarını vermesini sağlamak olmadığını zımnen kabul etmektedir. Hayır, istatistikleri aşıların etkisiz olduğu iddiasını destekleyemez bile. Gerçekten de, UKHSA istatistiklerinin bu şekilde yapılandırılması, Genel Müdür'e göre hükümet verilerinin kötüye kullanılması olacaktır. Bu, tüm UKHSA verilerinin yalnızca aşıların etkili olduğunu kanıtlamak için kullanılmasının açık bir şekilde kabulüdür. Ve bu hattan ayrılan herhangi bir devlet istatistik kurumu TOSR tarafından yeniden ayarlanacaktır.
UKHSA'yı profesyonel bir aşı propagandası takımı olarak tanımlıyor, bir satış Pfizer inc. görevi sadece tartışmanın bir tarafı için bilgi sağlamak. Birleşik Krallık'taki hiç kimsenin, Pfizer'in deneysel geni bozan yılan ısırığını, hükümet tarafından kendilerine tartışmasız etkili bir Covid aşısı olarak sunulduğunda alıp almama konusunda bilinçli bir seçim yapması beklenemez. – (24.7) İşte TSOR tarafından sipariş edilen UKHSA örtbası buradaydı. İşte Pfizergate'in UKHSA kolu.
PHS örtbası
İşte en son PHS Haftalık Covid İstatistik Raporlarından Tablo12 –(...) Yukarıdaki kırmızı uyarı, aşıların Covid ile enfekte olma şansınızı artırdığını ve Covid ile hastaneye yatma şansınızı artırdığını ve Covid'den ölme şansınızı artırdığını kanıtlamak için kullanılan PHS rakamlarının ifşa edilmesinden sonra ortaya çıktı. – (24.8) PHS İskoç arkadaşlarının hayatını umursasaydı, tam bir kamu soruşturması yapılıncaya kadar aşılamayı sonlandıracaklardı. Ama İskoçların tam olarak aşılanmış olarak yaşadıkları ya da öldükleri sürece yaşamaları ya da ölmeleri umurlarında değil. Ve yine de bu terim bile tam bir sahtekarlıktır.
Pfizer veya Moderna aşısı olan hiç kimse tam olarak aşılanmış değildir. Eğer aşıları tam olsaydı Kovid bulaşmazlardı değil mi? Eğer tam olarak aşılanmış olsalardı, bir aşıya ve başka bir aşıya ihtiyaçları olmayacak mıydı?
"Tam aşılı insanlar tamamen aldatılmış, tamamen dolandırılmış ve genlerini tamamen bozma ve bağışıklık sistemlerini tamamen tehlikeye atma yolundalar. Olmadıkları tek şey tam aşılı."
Halk Sağlığı İskoçya ile ilgili olarak. Sir Winston'dan alıntı yapmak gerekirse, artık halk sağlığı işinde değiller ve artık İskoçya'yı temsil etmiyorlar. Sahte istatistikler yoluyla genleri bozan uyuşturucu işindeler ve İskoçya'nın veya halkının çıkarlarını değil, Amerikan İlaç şirketlerinin çıkarlarını temsil ediyorlar. Yukarıdaki Tablo12'nin altındaki notlar, raporun Ek6'ya atıfta bulunur ve şöyle der: Yaşa göre standardize edilmiş vaka, hastaneye yatış ve ölüm oranları, farklı yaş dağılımlarına sahip popülasyonlar arasında vaka, hastaneye yatış ve ölüm oranlarının karşılaştırılmasına izin vermek için kullanılır. 2013 Avrupa Standart Nüfusu, oranları standartlaştırmak için kullanılır. Daha fazla bilgi için – ONS yöntemlerine bakın. İşte tam bağlantı – (..)
Yaşa Standartlaştırılmış Ölüm Oranlarına atıfta bulunduğuna dikkat edin. İşte söylediklerinden bazıları: Yaşa göre standardize edilmiş ölüm oranları: Yaşa göre standardize edilmiş ölüm oranları (ASMR'ler), farklı toplam nüfus büyüklüklerini ve farklı yaşlardaki insan oranlarını içerebilen popülasyonlar arasında karşılaştırmalar yapılmasına izin vermek için kullanılır. Bunlar açıkça yaşa göre standartlaştırılmış MORTALİTE oranlarıdır. Yaşa göre standardize Hastaneye yatış oranları değildir ve yaşa göre standardize Vaka oranları değildir. Vaka oranları veya hastane oranları için kesinlikle gerekli bir yaş standardizasyonu yoktur. Ve olsaydı bile ölüm oranlarının hesaplandığı 2013 yılında söz konusu oranlar bilinmeyecekti çünkü 2013 yılında Kovid vakası olmadığı ve 2013 yılında da Kovid yatışları olmadı.
2013 Avrupa ölüm oranını 2019 Covid vaka oranına uygulamak, PHS ve Kanada hükümeti tarafından güpegündüz işlenen bir dolandırıcılıktır. UKHSA bile vergi ödeyen fon sağlayıcılarına bu tür incelenmiş entelektüel aşağılamayla yaklaşmaz. Yaşa göre standardize edilmiş ölüm oranları, farklı istatistiksel gruplar (farklı aşı durumlarına sahip gruplar gibi) arasındaki ölüm oranlarındaki yaş farklılıklarını hesaba katmak için tasarlanmış bir telafi yöntemidir. Ölmeyen istatistiksel gruplara uygulandığında bunlar sadece bir yolsuzluktur. Yukarıda belirtildiği gibi: Mortaliteyi içermeyen bir istatistiğe bir ölüm kompanzatörü uygulanamaz. BU SAF VE BASİT DOLANDIRICILIKTIR.
Vaka oranlarını, 5 yıllık gruplardaki insanların Whitney Houston'ı söylemede ne kadar iyi olduklarıyla da telafi edebiliriz. Daha az geçerli olmayacaktı. Ancak vaka oranlarına ve hastaneye yatış oranlarına Euro 2013 Yaş Standardize Mortalite Oranları uygulanırsa, aşısızlar aşılılardan biraz daha genç olduğu için sayıların aşılılarda daha iyi görünmesini sağlar. Ayrıca, ne PHS, ne UKHSA ne de Kanada, yaş aralığına göre vax durumuna göre veri sağlamadığından (QMC'den Profs Fenton ve Neil'in tam da bunu yapması için FOI taleplerine rağmen). Bu sayılarla istediklerini yapabilirler.
İşte İskoçları aşı olmaya ikna etmek için bu sahtekarlığı kullanan bir PHS örneği… "08 Ocak 2022'den 04 Şubat 2022'ye kadar geçen dört hafta içinde, 100.000 kişi başına yaşa göre standartlaştırılmış hastaneye başvuru oranı, üçüncü doz veya ek doz aşısı olan kişilerde aşılanmamış veya aşılanmış kişilere kıyasla 2,9 ila 3,8 kat daha düşüktü. veya iki doz bir COVID-19 aşısı”. – PHS Covid19 İstatistik Raporu 9 Şubat.
Ancak hem Kanada'nın hem de PHS'nin ölümlü olmayan istatistiklere Euro 2013 Yaş Standardize Ölüm Oranlarını uygulaması gerçeği, burada neler olduğu hakkında bilmemiz gereken her şeyi bize gösteriyor. Toptan dolandırıcılıktır ve dünya çapındadır. Bu da bizi Dr Coetzee'nin aşısızlarda Omicron'un hafif olduğu (2021Kasım'da Güney Afrikalıların %77'si) ve hastaneye yatışa veya akut solunum yolu enfeksiyonuna (Güney Yarımküre Yazında) yol açmadığına dair gözlemlerine geri getiriyor. Avrupalı politikacıların sadece onu susturmakla kalmayıp, tıp pratiğinde bulduğunun tersini söylemeye ikna etmeye çalışmasının nedeni, daha fazla aşı için temeli tehdit etmesiydi. Aslında Avrupa'nın sağlığı için harika olan bir pandemiden kurtuluşu ilan ediyordu. Ancak politikacılar bu sağlıkla ilgilenmiyor. Aşı, sağlık değil, aradıkları sondur. Dr Coetzee gerçek motivasyonlarını ortaya çıkardı.
UKHSA ve PHS Yorum Uyarıları Kesin Dolandırıcılıktır
UKHSA Not1 ila Tablo 13: Aşılanmış ve aşılanmamış popülasyonlar arasındaki vaka oranlarının karşılaştırılması, COVID-19 enfeksiyonuna karşı aşı etkinliğini tahmin etmek için kullanılmamalıdır. Aşı etkinliği bir dizi farklı kaynaktan resmi olarak tahmin edilmiştir ve bu raporun 4 ila 15. sayfalarında özetlenmiştir. PHS Note1 ila Table12: Bu tablodaki veriler, farklı popülasyonlardaki açıklanmamış önyargılar ve risk faktörleri nedeniyle aşı etkinliğinin bir ölçüsü olarak kullanılmamalıdır. Daha fazla bilgi için lütfen yukarıdaki Verilerin yorumlanması ve Aşı etkinliği özeti bölümlerine bakın. Pfizer'in BTN162b2 mRNA Covid19 Aşısı ile ilgili çığır açıcı Faz III klinik çalışmasına yönelik Ek Ek'in 13. Sayfasında, Pfizer aşılarının etkinliğini aşılanmış ve aşılanmamış arasındaki normalleştirilmiş vaka oranı oranı olarak tanımladı ve hesapladı.
-1. dozdan sonra şiddetli oluşuma karşı VE 1-1/30 = 29/30 = 0,96666 veya %96,7 idi
-1. dozdan sonra ve 2. dozdan önce şiddetli oluşuma karşı VE 1-0/6 = 1 = %100 idi
-Doz 2'den <7 gün sonra şiddetli oluşuma karşı VE 1-0/1 = 1 = %100 idi
-Şiddetli oluşuma karşı VE >=2 dozdan 7 gün sonra 1-1/23 = 22/23 = 0.9566 veya %95.7 idi
Pfizer, UKHSA ve PHS'nin okuyuculara KULLANMAMALARI talimatını verdiği çok normalleştirilmiş vaka oranı oranını kullanarak 1 doz için %96,7 ve 2 doz için %95,7 olarak hesaplanmış ve talep edilen Aşı Etkinliklerini tanımladı. Tablodaki 1, 0, 0, 1 aşılı ve 30, 6, 1, 23 aşısız sayılar gerçek olgu sayıları olup hesaplanan olgu oranları değildir. Ancak bunlar aynı zamanda 23 bin kişi başına düşen vaka oranlarıydı çünkü her gruptaki sayılar yukarıda BNT162b2 ve Plasebo altında gösterildiği gibi hemen hemen aynıydı (23.040 aşılanmış ve 23.037 aşılanmamış). Bu nedenle, PHS ve UKHSA, okuyucularına, aşılar için acil kullanım İzinlerini verirken tüm düzenleyici kurumların dayandığı tanımı kullanmamaları talimatını veriyor. Bu nedenle okuyucularına aşı etkinliğinin doğru tanımını kullanmamaları talimatını veriyorlar. Bu bir sahtekarlık. PHS bu sahtekarlıkta daha da ileri gidiyor ve "farklı popülasyonlardaki açıklanamayan önyargılar ve risk faktörleri nedeniyle" Pfizer'in formülünün ham verilerinde kullanılmaması gerektiğini temsil ediyor. Rastgele seçilmediği sürece herhangi iki popülasyonun, etnik köken, aşılanma süresi, yaş vb. gibi enfeksiyon oranlarını etkileyen önyargıları ve risk faktörlerini hesaba katmadığı doğrudur. Ancak hiçbir devlet dairesi, şu ana kadar bu kafa karıştırıcı faktörlerin herhangi birini telafi etmemiştir. alakasız ve uygulanamaz Euro 2013 Yaş Standardizasyonu Mortalite oranlarını kullanarak yaş. Vakalar Ölüm değildir.
Euro 2013 tüm nedenlere bağlı ölüm rakamları kullanılarak Covid vaka sayılarında yaş telafisi başarılı bir şekilde yapılamaz. Tüm nedenlere bağlı 2013 Euro ölüm oranları, 2019 Covid enfeksiyon oranlarında olduğu gibi yaşa göre değişmez. 2013'te Avrupa'da hiç kimse 2019'da bir pandemi olacağını bile bilmiyordu (her ne kadar bazı Amerikalılar ve bazı Çinliler muhtemelen biliyor olsa da). PHS, sadece bir tazminat sahtekarlığı için istatistiksel olarak daha az fikirli okuyucuyu kuruyor. Bu UKHSA ve PHS uyarılarının söylemesi gereken şey, normalleştirilmiş vaka oranı oranlarının aşı etkinliklerini hesaplamanın doğru yolu olduğu ve bu raporda adı geçen doğru hesaplamaya eşit olmayan diğer tüm rakamların, oradaki farklılıkları ölçüsünde yanlış olduğudur.
Danimarka örtbası
İşte Statens Serum Enstitüsü'nden Danimarka rakamları: 21 Kasım - 25 Aralık –(..)
-Dolayısıyla, çift veya üçlü vakslı Omicron kasalarının vakssız kasalara oranı 37,111 ila 3500 veya 10.6 ila 1'dir.
-Aralık'ta8 34 günlük sürenin orta noktasında aşılama oranları ise 76.83 tam vakslı, %0.14'ü tek vakslı ve %23.03'ü vakssızdı.
-Bu nedenle, tamamen aşılanmış ve aşılanmamış arasındaki vaka oranı oranı 10.6×23.03/76.83 = 3.18x idi.
-Yani Danimarka'da Omicron'a karşı aşı karşıtı etkinlik (1-3.18)/3.18 = -68.6% idi.
The Expose bunu 2022Ocak28'de yayınladı. Danimarka'daki Statens Serum Enstitüsü'nün yanıtı, 9 gün sonra 2022Şubat6'da Omikron Durum Raporlarının yayınlanmasını durdurmak oldu, Bu, Pfizergate örtbasının Danimarka versiyonudur.
Çözüm
Almanya'da, Avustralya'da, Kanada'da, Danimarka'da, İskoçya'da ve İngiltere'de aynı olay modelini görüyoruz. Yeni bir varyant çıkıyor ve ilgili devlet istatistik departmanlarının teknisyenleri işlerini yapıyor ve yeni varyant için makul derecede doğru istatistikler alıyor. Ardından The Expose, henüz politikacılar tarafından kirletilmemiş bu bakir istatistiklerin bir analizini yayınlıyor. Bu analiz, iki kez aşılanmış kişilerin artık VAIDS'i neredeyse tamamen ortadan kaldırdığı gerçeğini ortaya koyuyor ve bu nedenle aşılar, aşılanmamışlara göre daha fazla enfeksiyona, daha fazla hastaneye yatışa ve daha fazla ölüme yol açıyor. Politikacılara daha sonra bu makaleler hakkında bilgi verilir. Bu nedenle, tüm devlet istatistik departmanları, The Expose'un hevesli okuyucuları olmalıdır!
PHE, e-postama yanıt vermek için kesinlikle zaman kaybetmedi. 24 saat sonra, rakamları hakkında en önemli istatistik dahileriyle konuşmak için onları aradım. Kamu Hesap Verebilirlik Bürosundan gelen yanıt, 6 ay boyunca onlarla iletişim kurmamı yasaklamaktı. Yasaklarına da aldırış etmedim tabii, çünkü onlar Hesap Verebilirlik Bürosu olmalılar ve ben de onların hesap vermesi gereken halkın bir üyesiyim! Böylece bazı parlak kıvılcım daha sonra politikacılara, istatistiklerinin uyuşturucu itici anlatılarını alt ettiğini ve yılan ısırığı genetik yolsuzluk yetkilerinin bilimsel temelini yok ettiğini açıklıyor (belki de pek çok kelimeyle değil). Politikacılar daha sonra istatistik departmanlarına tıbbi sahtekarlık yapmaları ve bu aşıların neden olduğu ölüm, sakatlık, acı ve ıstırabı örtbas etmeleri talimatını vererek yanıt veriyor.
Bu, Uluslararası Pfizergate'in örtbas edilmesidir. Hükümet istatistiklerinin gerçeği düzene soktuğunu biliyoruz, çünkü SAGE için Covid modelleme başkanı Prof Graham Medley, Spectator Magazine'den Fraser Nelson'a bu kadarını itiraf etti. Evet ve Fraser'ın kısaca beyan ettiği gibi, hükümet istatistik departmanları kanıta dayalı politika oluşturmaya değil, politikaya dayalı kanıt oluşturmaya düşkündür. Pfizergate, çok seviyeli, 5 seviyeli bir dolandırıcılığın örtbas edilmesidir. Genlerini bozan Truva Atları, tıbbi bir sahtekarlığın üstüne istatistiksel bir sahtekarlık, bir hastane yönetimi sahtekarlığı üzerine bir düzenleyici kurum sahtekarlığı üzerine bir genetik sahtekarlık.
1. Aşı bir sahtekarlıktır
mRNA Covid shot = Aşı (Wuhan alfa spike'a karşı) + İnsanoğlunun bildiği ve bilmediği, bağışıklık sistemini her hafta kalan kapasitesinin %6,57'si oranında yok eden kesinlikle her patojene karşı aşı. Bu aşılar yazılımcıların Truva atları dedikleri (Yunanistan'dan Spartalılar tarafından Türkiye'de Truva'ya verilen Truva atından sonra) bir hediye görünümünde olup, başlangıçtaki kısa süreli başak protein üretiminden gerçek bir aşılama etkisine sahiptirler. Wuhan alfaya karşı belki %85, Wuhan deltasına karşı belki %70 ve Omicron'a karşı belki %20 oranında geçerlidir. Ancak orta ve uzun vadeli spike protein üretiminden kaynaklanan, bağışıklık sistemini her hafta kalan kapasitesinin yaklaşık %4'ü oranında tahrip eden ve özellikle erkeklerde ve nörolojik hastalarda kardiyovasküler felaketlere ve ölümlere neden olan bir anti aşı ile birleştirilirler. özellikle kadınlarda ve kanserlerde bozulma ve her iki cinsiyette de tekrarlayan viral enfeksiyonlar.
Aslında hem erkeklerde hem de kadınlarda ve çocuklarda eşit fırsatlara sahip bir gen bozucu ve sağlık yok edicidirler. Yaşlı insanların burada sahip olduğu avantaj, vücutlarının daha yavaş çalışması ve dolayısıyla genç insanlara göre daha az verimli başak üretim fabrikaları olmasıdır. Bu nedenle orta yaşlılarda daha kötü VAIDS rakamları görüyoruz. Yani burada tam ve muhteşem teknik renk ve Dolby Surround Sound ve The Expose'daki IMAX 3D, tüm Devlet istatistik departmanlarının görmenizi İSTEMEDİĞİ şeydir. örtbas etmeye çalıştıkları şey bu.
Bu Grafikler, Aşıların ilk 2. doz etkinliğini Alpha, Delta ve Omicron'a karşı sırasıyla %90, %70 ve %20 olarak alır ve daha sonra bağışıklık sistemi verimliliğini, her hafta eksi %100'ün üzerinde kalan kapasitesinin %6.57'si kadar azaltır. İnandırıcı UKHSA verilerinin aşağıdaki tablosundan, eksi %100'ün üzerinde kaybetmeye bırakılan bağışıklık kapasitesi dengesinin haftalık kesirli kaybı için %6.57 rakamını çıkarıyoruz… Yukarıdaki tabloda doğrusal bir bağışıklık sistemi bozulması varsaydık. Ama bu çok kaba bir yaklaşım. Pek çok Covid verisine baktıktan sonra, iki kez aşılanmış kişilerin tam gelişmiş VAIDS geliştirmesi için gereken süre için şimdi çok daha doğru bir matematiksel projeksiyon yapabiliriz. Tüm tablodaki ortalama Aşı Verimliliği (-%2.9-%32.7)/2 = %-17.8 (kaybedecek %82.2) ve haftalık ortalama bozulma oranı %5,4'tür. Bu nedenle, %0 aşı etkinliğinde (kaybedecek %100'ü kaldı) haftalık ortalama bozunma oranı,
-%5,4x100/82.2 = %6.569
Dolayısıyla yukarıdaki grafiklerde haftalık bozulmayı %6.57 olarak alıyoruz..
-Hafta1 = Hafta0 – 0,0657(Hafta0+100) = 0,9343Hafta0 – 6,57
-Hafta(n+1) = Hafta(n) – 0.0657(Hafta(n)+100) = 0.94Hafta(n) – 6.57
Bu rakamlar, 2 doz bağışıklık sistemi bozulması için oldukça doğru olacaktır. 3. dozu alırsanız, belki 6 hafta daha iyi olacaksınız ve daha sonra daha hızlı bir oranda bozulacak ve belki 12 hafta sonra daha da kötüleşeceksiniz. Rakamlar, ani üretimin hız kesmeden devam ettiğini varsayıyor. En son UKHSA rakamlarında çift vaxxed'de ani üretimin artık yavaşlamış olabileceğine dair bazı kanıtlar gördük. Ama o kadar yozlaşmışlar ki onlara güvenemeyiz. Omicron vaka oranı ile ölçülen 2. aşıdan 6 ay sonra bağışıklık sistemi bozulması, 2021'in son haftasında Almanya'da görülene yakın -%80'dir.
Grafikler -%100'e kadar asimptotiktir (üssel olarak azalan), çünkü sürekli azalan bir bağışıklık kapasitesi dengesinin %6.57'sini kaybediyoruz. Virgil'in Aeneid'indeki ünlü ifade Timeo Danaos et dona ferrentes'dir. Bu kelimenin tam anlamıyla Yunanlıların BİLE hediye taşımasından korktuğum anlamına gelir. Hediye taşıyan Yunanlılardan sakının deyimi buradan türetilmiştir. Yazar, bu ifadeyi şu şekilde güncellemek istiyor: Politikacıların bedava ilaç dağıtmasına dikkat edin. MRNA aşılarının olması gereken ve hala olabileceği şey….
A. Wuhan Alpha'nın spike proteininden yapılmadı, ancak tüm spike olmayan proteinlerden veya Wuhan Alpha, Delta ve Omicron'un birlikte (grip aşıları gibi) yapıldı.
B. Aşı mRNA'sında Urasilin N1 Metilpseudouridin ile ikamesi yok
C. Bir doz 10ug, 3 doz 30ug veya 100ug değil
Ancak bu bile büyük bir dağıtım için fazla deneysel. Yazar, tek güvenli aşının, sivri olmayan proteinleri taşıyan ancak mRNA'larını taşımayan yukarıdakilerin Novavax türü olacağını tahmin ediyor. Novavax'ın kendisi, Wuhan alfa spike proteininden yapılmıştır ve bu nedenle Omicron'a karşı anlamsızdır (eğer kelime oyununu affedecekseniz). Ve Novavax güvenli değil çünkü Spike proteinlerinin tümü patojendir. Ancak yukarıdaki ABC'yi takip eden bir Novavax tipi müdahale, önemli sayıda ölüme, kalp krizine veya nörodejeneratif hastalığa neden olmayacak ve bağışıklık sistemini bozmayacağı için Covid üzerinde daha etkili olacak normal grip aşısı tipi müdahale olacaktır. . Ama o zaman bu asla sağlıkla ilgili değildi, değil mi? İnsanların genetik modifikasyonu ve bağışıklık sistemlerimizin uyuşturucu satıcıları tarafından sahiplenilmesiyle ilgiliydi.
2) Düzenleyiciler dolandırıcıdır:
Düzenleyiciler, ölümcül İlaçları lisanslamak ve ölümcül Covid protokollerini zorunlu kılmak için finanse ediliyor. İşte bir FOI talebine MHRA yanıtı. 21 Haziran 2021 FOI 21/624
"sevgili.. E-postan için teşekkürler. Bill ve Melinda Gates Vakfı'ndan ve ayrıca DSÖ gibi hükümet dışındaki diğer kaynaklardan fon alıyoruz. Bu fon esas olarak diğer ülkelerdeki düzenleyici sistemlerin güçlendirilmesine yönelik çalışmaları desteklemektedir. Gelirimizin büyük kısmı ücretler yoluyla ilaç endüstrisinden geliyor."
DSÖ'nün en büyük fon sağlayıcısı Bill ve Melinda Gates Vakfı'dır (doğrudan ve Küresel Aşı ve Bağışıklama İttifakı olan GAVI aracılığıyla). Yani burada, 2010 yılında Küresel Aşı Eylem Planını kuran Gates imparatorluğu ve bir bütün olarak İlaç Endüstrisi, Birleşik Krallık İlaç Düzenleyicimizi finanse ediyor. MHRA, Ivermectin veya Hydroxy Chloroquine'den İlaç ücretlerinde fazla para almıyor. Bu ilaçların Covid protokollerinde kullanılmasına izin veriyorsa, MHRA Noel ikramiyelerine ne olabileceğini düşünmekten korkuyorum. Pfizergate dolandırıcılığının tüm düzeyleri için bir kalıp vardır. Ve bu kalıp, servetlerini diğer insanların sağlığının üzerine koyan iktidardaki insanlardır.
3. Hastane yönetimleri dolandırıcıdır:
Hastane yönetimlerine Covid istatistiklerini tahrif etmeleri ve küresel olarak öngörülen ölümcül Covid protokollerine uymaları için ödeme yapılıyor Salgının başlangıcında Covid vakalarının %25'i Hastanelerdeki kötü hijyenden geliyordu. Hastaneler ve Bakım evleri birlikte aşılamadan önce pandemi ölümlerinin yarısından fazlasından sorumluydu. Şimdiye kadar hastanelerin bakım evlerinin yaptığı gibi hareketlerini bir araya getireceği ve sayılarının düşeceği düşünülebilirdi. Ancak, ahlaki dürüstlükten çok finansal ücretle ilgilenen idarelerin (ve bu, tüm hastane yönetimlerinin yaklaşık %100'ü kadar) finansal olarak cezbedici yönü, her hastane vakasını, her aşılanmamış YBÜ vakasını ve ölüm anında her aşılanmamış hastayı belirlemektir. kapatın ve PCR döngülerini artırarak onlara yanlış pozitif Covid testi verin.
Bu, hastane yönetimlerinin, istedikleri zaman aşısız Covid kabul numaraları ve aşısız Covid ölümleri üretmelerini sağlar. Ve aşıların enfeksiyona karşı koruma sağlayamasa da aslında hastaneye yatış ve ölüme karşı koruduğu yalanı da aslında buradan geliyor. Oxford Vietnam çalışması ve CDC Barnstable çalışması, Temmuz 2021'de aşılanmışlardaki viral yüklerin aşılanmamışlardaki viral yüklerle aynı olduğunu göstermiştir. O zamandan beri aşılananlarda viral yükler daha yüksek oldu. Bu yüzden daha bulaşıcıdırlar, hastaneye yatırılma ve ölme olasılıkları daha yüksektir. Aşıların viral yükü artırmaması için azaltması gerekiyor. Viral yükü artıran her şey aşı değil, anti-aşıdır. Pfizer iğnelerinin viral yükü artırırken aynı zamanda hastaneye yatışları ve ölümleri azalttığı konsepti tıbbi olarak imkansız. Yerleşiminizde daha fazla düşman askeri olması, savaşı kazanma olasılığınızı artırmaz. Yardıma ihtiyaç duyma ve onu kaybetme olasılığınızı artırır. Ancak bu aşı propaganda savaşının ilk zayiatı mantıktı. Hastaneye yatışlar ve ölümlerdeki alelade düşüşlerin tümü, aşılanmış hastaların aynı sıklıkta veya çok sayıda PCR döngüsü ile test edilmediği durumlarda, aşılanmamış hastaların yanlış pozitif veya hatta gerçek pozitif Covid testi ile üretildi.
4. Aşı yapan sağlık personeli sahtekar oldu:
Tıbbi personel, ölümcül ilaçları dağıtmak ve güvenliklerini ve etkinliklerini yanlış tanıtmak için uygulama lisansları aracılığıyla şantaj yapıyor. Hiçbirinin 10 yıllık tıp eğitimlerini veya belki de 20 yıllık klinik deneyimlerini hastalarına danışarak en iyi tedavi yolunun ne olacağına karar vermek için kullanmalarına izin verilmiyor. Büyük İlaç ücretleriyle düzenleyici kurum protokol uygulayıcılarına dönüştürüldüler. Evrensel bir tedavi protokolü kavramı, herhangi bir durum için her hasta için evrensel bir derde deva olmadığına dair eski tıbbi özdeyişin reddidir. Hepimiz farklıyız ve bu nedenle, bir hastalığın belirli tezahürünü en iyi şekilde tedavi etmek için farklı ilaç ve/veya cerrahi ve/veya diyet ve/veya diğer müdahale kombinasyonlarına ihtiyacımız var. Bir Big Pharma tarafından dikte edilen, regülatör tarafından zorunlu kılınan, hastane yöneticisi tarafından zorunlu kılınan evrensel tıbbi protokolü uygulamak, koroner baypas operasyonunda bir neşterin bir İsviçre çakısıyla değiştirilmesine eşdeğerdir. Başarısız olmaya mahkumdur. Ancak bu başarısızlık sırasında, hasta kaçınılmaz olarak ölmeden önce, ilgili herkes tarafından çok para kazanılacaktır. Söz konusu hasta ölmeden önce PCR testi Covid pozitif çıkarsa, bu dünyanın Covid akbabaları daha da fazla para kazanabilir.
5. Politikacılar dolandırıcıdır:
Politikacılar bir şekilde İlaç Satış Temsilcilerine dönüştü. Politikacıların insanlara 3. grip aşısı olmaları için yalvarırken, hayat kurtaran bu kadar çok kanser karşıtı ilacın bir dozunu bile finanse etmeyi reddederken görmek en inanılmaz şey. Bu nasıl oldu? Dolandırıcılık Küreseldir ve Aşıları içerir. Ve geçtiğim tüm Gobal Aşı yolları tek bir takıma çıkıyor. Bill ve Melinda Gates Vakfı
GVAP: 2010: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), UNICEF, Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (NIAID) ve Bill & Melinda Gates Vakfı, uluslararası aşı topluluğu genelinde koordinasyonu artırmak ve Küresel Aşı Eylemi oluşturmak için bir işbirliği duyurdu. Plan.(..)
*Liderlik Konseyi şu kişilerden oluşur:
-DSÖ Genel Direktörü Dr. Margaret Chan;
-Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin bir parçası olan NIAID Direktörü Dr. Anthony S. Fauci;
-UNICEF İcra Direktörü Sn. Anthony Lake;
-Ms. Joy Phumaphi, Uluslararası Danışma Komitesi Başkanı ve Afrika Liderleri Sıtma İttifakı İdari Sekreteri Dr. Tachi Yamada, Bill & Melinda Gates Vakfı Küresel Sağlık Başkanı
Eskiden “Aşılar ve Bağışıklama için Küresel İttifak” olarak bilinen GAVI, 2018'de DSÖ'ye ek 150 milyon dolar sağladı. GAVI'nin ana bağışçılarından biri, örneğin 2016'da 1,5 milyar dolar ile yine BMGF." “Bu nedenle, BMGF'nin ve dolayısıyla Gates ailesinin ve Warren Buffett'in, DSÖ'nün bu finansman kaynaklarından bağımsızlığı hakkında soruları gündeme getiren doğrudan ve dolaylı kanallar aracılığıyla ana gelir kaynağı olduğu söylenebilir. Ayrıca BMGF, aşıların araştırılması ve geliştirilmesiyle ilgilenen “Salgın Önleme İnovasyon Koalisyonu”nun (CEPI) kurulması için 2017 yılında yaklaşık 100 milyon ABD Doları tutarında fon sağladı. “Ayrıca Vakıf, aşı teknolojilerinin geliştirilmesinde yer alan PATH gibi sivil toplum kuruluşlarını düzenli olarak milyonlarca dolarlık fonla destekliyor. BMGF'nin yararlanıcıları listesi aynı zamanda Pfizer, Novartis, GlaxoSmithKline ve Sanofi Aventis gibi en büyük küresel ilaç şirketlerini de içeriyor. BMGF'nin aşılama sektöründeki kapsamlı etkisi bu nedenle açıktır."(..)
Bill ve Mellisa Gates Vakfı, 1999 yılında 750 milyon dolarlık bir fon vaadi ile GAVI'yi kurdu. Yani aşı filminde asla küçük bir rol olmayacaktı. –(..) Ve elbette aşı şirketlerine Wuhan HU1 1273 amino asit Coivd19 spike proteinini sağlayan DSÖ, en büyük fon sağlayıcısı olarak doğrudan veya dolaylı olarak BMGF'ye sahiptir. William Gates Junior hakkında bildiğimiz diğer bir şey de, bir endüstrinin toplam tekelinde mutlak bir usta olmasıdır.
Bill Gates'in 1999 yılında GAVI ile aşı sektörüne yöneldiği, 2010 yılında ise GVAP ile çalışmalarını artırdığı kuşkusuzdur. Neredeyse WHO'yu kontrol ediyor, Dünyadaki çoğu ülkede tüm tıbbi sistem parayla yozlaştı. Bill Gates dünyanın en zengin adamlarından biridir. 80'lerde birkaç kısa yıl içinde IBM'i geçerek Bilgisayar Endüstrisini tekelleştirmeyi başardı. Sağlık hizmetlerini dünya çapında tekelleştirmesi ve insanlık için tek antivirüs sağlayıcısı olması ne kadar sürer? GAVI'nin kuruluşundan ve finansmanından itibaren bunu yapmak için 23 yılı vardı. Bilgisayarları ayakta bir başlangıçtan tekelleştirdi. Zaten dünyanın en zengin adamlarından biri olmanın başlangıcından itibaren sağlık hizmetlerini üstlendi. Kısacası imkanları var. Forma sahip. Yeteneği var. Yeteneği var. Tecrübesi var. Motifi olduğunu gösterdi. Yeterince zamanı vardı ve ana sağlık düzenleyicileri üzerinde büyük bir kontrolü var.
Yazara öyle görünüyor ki Spike Protein Aşıları (özellikle mRNA aşıları) ve bunların küresel uygulaması ve onlarla birlikte gelen sağlık hizmetlerinin küresel olarak ele geçirilmesi, William Gates Junior'ın parça parça direnişi. Bunlar Rachmaninov'un 2., Beethoven'ın 5., Mozart'ın 40., Shakespeare'in 2. Perde 2. Sahnesi, Strauss'un Tuna ve Kraliçe'nin Rhapsody'sidir. Ama asla onun Zeplin'in Cennete Giden Merdiveni olmayacaklar. Ve onların McCartney'nin Dünü olacağı zaman da çok yakında. O yüzden bu 5 seviye dolandırıcılığa kapılan herkese söylüyorum: Sağlık olmadan zenginlik olmaz. Bu nedenle bozuk sağlık hizmetlerinde ekonomik güvence yoktur. Ve ana akım medyada çitin üzerinde oturan herkese söylüyorum. Bu, Watergate'ten daha büyük, Woodward olur ve Bernstein'ları yakmış olursunuz. Şimdi kim kepçe için adım atacak?(....)" (24)
"Devasa 50 milyon c0vid aşısı, hiv testlerinde yanlış pozitifleri tetikledikleri için geri çağrıldı.
Elli milyon Kovid aşısı dozu, HIV testlerinde "yanlış pozitifleri" tetiklediği için geri çağrıldı. Bu Covid çekimleri gerçekten de kötü sürprizlerle dolu olduğundan, bunun büyüklüğü muazzam ötesi. Justin Trudeau gibi birçok sahtekar politikacının kendi aşılarını taklit etmesine şaşmamalı. Daha önce Japonya, endişe verici sayıda ölüm ve yaralanmanın ardından 1 milyon kontamine Covid aşısını geri çekti ve Hindistan gibi, etkili anti-viral Ivermectin tabletleri reçete etmeye başladı. İnsanlar, halihazırda kabul edilemez düzeyde ölüm ve yaralanmalara neden olan bu tartışmalı Covid aşılarını aldıktan sonra, yanlış veya gerçekten HIV testinin pozitif çıktığını dünyaya ifşa ederek, aslında dolaylı olarak HIV'in bunların yapımında kullanıldığını kabul ediyorlar. Sahte olarak aşı olarak etiketlenmiş, zaten zehirli deneysel enjeksiyonlar." (25)
İLGİLİ BİR HABER : HIV testlerinde 'yanlış pozitifleri' tetiklediği için 50 MİlYON aşı dozu geri çağrıldı (26)
"Covid-19 Aşısının Semptomatik Enfeksiyon, Hastaneye Yatış ve 9 Aya Kadar Ölüm Riskine Karşı Etkinliği: İsveç Toplam Nüfus Kohort Çalışması
Soyut.. Arka plan: 2019 Coronavirus hastalığına (Covid-19) karşı aşı etkinliğinin 6 aydan uzun süre devam edip etmediği belirsizdir.
Yöntemler: İsveç ülke çapındaki kayıtlar kullanılarak geriye dönük bir kohort çalışması yapılmıştır. Kohort, 2 doz ChAdOx1 nCoV-19, mRNA-1273 veya BNT162b2 ile aşılanmış bireyler ve eşleştirilmiş aşılanmamış bireyler dahil olmak üzere 842.974 çiftten (N=1.684.958) oluşuyordu. 12 Ocak - 4 Ekim 2021 tarihleri arasında semptomatik enfeksiyon ve şiddetli Covid-19 (hastaneye yatış veya doğrulanmış enfeksiyondan sonra 30 günlük ölüm oranı) vakaları toplandı.
Bulgular: BNT162b2'nin enfeksiyona karşı aşı etkinliği, 15-30. günlerde %92'den (%95 GA, 92-93, P<0,001) kademeli olarak %47'ye (%95 CI, 39-55, P<0,001) azaldı ) 121-180. günlerde ve 211. günden itibaren hiçbir etkinlik tespit edilemedi (%23; %95 CI, -2-41, P=0.07). Etkinlik, mRNA-1273 için biraz daha yavaş azaldı ve 181. günden itibaren %59 (%95 GA, 18-79) olduğu tahmin ediliyor. Buna karşılık, ChAdOx1 nCoV-19'un etkinliği genel olarak daha düşüktü ve daha hızlı azaldı, 121. gün ve sonrasında hiçbir etkinlik saptanmadı (%-19%, %95 CI, -97-28) oysa heterolog ChAdOx1 nCoV-19 / mRNA'nın etkinliği 121 gün ve sonrasında sürdürülmüştür (%66; %95 GA, 41-80). Genel olarak, aşı etkinliği erkekler ve yaşlı bireyler arasında daha düşüktü ve daha hızlı azaldı. Şiddetli Covid-19 sonucu için, etkinlik 15-30. günde %89'dan (%95 GA, 82-93, P<0,001) %42'ye (%95 GA, -35-75, P=0· düştü) 21) 181. günden itibaren, duyarlılık analizleri erkekler, daha yaşlı ve kırılgan bireyler ve komorbiditeleri olan bireyler arasında kayda değer azalmayı gösteren.
Yorum: Semptomatik Covid-19 enfeksiyonuna karşı aşı etkinliği, tüm alt gruplarda zamanla kademeli olarak azalır, ancak aşı tipine göre farklı bir oranda ve erkekler ve daha yaşlı kırılgan bireyler için daha hızlıdır. Erkekler, yaşlı ve kırılgan bireyler ve komorbiditeleri olan bireyler için olmasa da, şiddetli hastalığa karşı etkililik 9 ay boyunca yüksek kalıyor gibi görünmektedir. Bu, üçüncü bir rapel dozunun uygulanması için kanıta dayalı mantığı güçlendirir. (...) Not: Bu makale şu adreste yayınlanmıştır: The Lancet, 4 Şubat 2022, DOI: .(27.1) " (27)
* Miyokardit,Kalp hasarı,ani ölümler vs digerleri..
"FLAŞ HABER; ŞOK EDİCİ! – MHRA'ya İnme, Kalp Durması ve Felç dahil olmak üzere Covid-19 Aşısına yönelik 1,5 milyon Olumsuz Tepki bildirildi; şimdi 5-11 yaş arası çocuklara vermek istiyorlar..
Birleşik Krallık Hükümeti, Aşılama ve Bağışıklama Ortak Komitesinin (JCVI) bunu yapmaları için verdiği tavsiyenin arkasından 5 ila 11 yaş arasındaki tüm çocuklara artık Pfizer Covid-19 aşısı sunacağını duyurdu. Ancak 2 Şubat 22'de MHRA Sarı Kart Programına bildirilen 2000 ölüm dahil 1,2 milyondan fazla advers reaksiyonla, JCVI'nın aşının faydalarının risklerden daha ağır bastığı sonucuna nasıl vardığına dair sorular soruluyor. JCVI, Pfizer aşısıyla bağlantılı kalp kası iltihabına (Miyokardit) ilişkin haklı korkular nedeniyle, 12 yaşın üzerindeki tüm çocuklara Covid-19 aşısı önerilmesini önermeyi ancak Temmuz 2021'de reddetmişti. Bununla birlikte, JCVI, ne yazık ki tarihte ilk kez göz ardı edildi ve Hükümet, İngiltere Baş Tıbbi Görevlisi Chris Whitty'yi 12 yaşın üzerindeki tüm çocuklara deneysel aşının önerilmesini tavsiye etmeye çağırdı ve o da öyle yaptı.
Öyleyse JCVI, Covid-19 nedeniyle ciddi hastalık geliştirme riski, 12 yaş ve üstü çocuklar arasındaki zaten göz ardı edilebilir riskten daha da düşük olan 5 ila 11 yaş arası çocuklara gelince neden sadece aylar sonra değişti? Parayı takip ederseniz, nedenini tam olarak öğreneceğinizden şüpheleniyoruz. Ancak deneysel aşının 5 yaşındaki çocuklara önerilmesi kararı, bununla bağlantılı korkunç riskler nedeniyle suç olmaktan başka bir şey değildir. Nedenini anlamak için İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) tarafından yayınlanan en son Sarı Kart verilerine bakmanız yeterli.
MHRA, Covid-19 enjeksiyonlarına karşı MHRA Sarı Kart Programına bildirilen advers reaksiyonlar hakkında haftalık bir rapor yayınlar ve en son raporları 2 Şubat 2022'ye kadar bildirilen advers reaksiyonları kapsar ve işte raporda bulduklarımız: Pfizer iğnesi… (Pfizer aşısının Birleşik Krallık Hükümeti Analiz Baskısında gösterilen verileri {burada bulabilirsiniz} kullandık.)
* Miyokardit (kalp kasının şişmesi), Pfizer Covid-19 enjeksiyonuna 697 kez ters reaksiyon olarak rapor edilmiş ve 1 ölümle sonuçlanmıştır. Perikardit (kalbi çevreleyen keselerin şişmesi) 468 kez 2 ölümle sonuçlanan bir advers reaksiyon olarak rapor edilmiştir. Bu koşulların her ikisinin de genç erkeklerde ortaya çıkması daha olasıdır.
* Kalp durması, Pfizer aşısına 123 kez ters bir reaksiyon olarak rapor edildi ve 44 ölümle sonuçlandı. Toplamda 12.094 kalp rahatsızlığı, Pfizer aşısının bir sonucu olarak 142 ölümle sonuçlandı.
* Sağırlık, Pfizer aşısına 284 kez ters reaksiyon olarak rapor edilirken, ani işitme kaybı 50 kez ters reaksiyon olarak rapor edilmiştir. . Pfizer aşısının bir sonucu olarak 6.311 kulak rahatsızlığı meydana geldi.
* Körlük, 153 kez Pfizer aşısına karşı olumsuz bir reaksiyon olarak rapor edilmiştir ve Pfizer aşısının bir sonucu olarak 7.700 göz rahatsızlığı rapor edilmiştir.
* Anafilaktik reaksiyonlar, Pfizer jab'a karşı 555 kez 1 ölümle sonuçlanan bir advers reaksiyon olarak rapor edilirken, anafilaktik şok 64 kez rapor edilmiştir. Bir anafilaktik reaksiyon sırasında, bağışıklık sisteminiz şoka girmenize neden olan bir kimyasal seli salgılar. Tansiyonunuz aniden düşer ve solunum yollarınız daralarak nefes almayı engeller.
* Esasen AIDS olan immün yetmezlik, Pfizer aşısına karşı 5 kez advers reaksiyon olarak rapor edilirken, 4 kez immünosupresyon olumsuz reaksiyon olarak ve 33 kez de bağışıklık sistemi bozukluğu advers reaksiyon olarak rapor edilmiştir.
* Ancak bağışıklık sistemi bölümünde belirtilen en ilgili advers reaksiyon, Pfizer aşısına karşı 4 kez rapor edilen 'Çocuklarda Çoklu Sistem İnflamatuvar Sendromu'dur. Çocuklarda çok sistemli inflamatuar sendrom (MIS-C), kalp, akciğerler, böbrekler, beyin, cilt, gözler veya gastrointestinal organlar dahil olmak üzere farklı vücut bölümlerinin ciddi şekilde iltihaplandığı bir durumdur. Sebebi ve risk faktörleri de dahil olmak üzere bu konuda çok şey bilinmiyor.
* Kan pıhtıları ve kanamalara bağlı felçler, 749 kez Pfizer aşısına ters tepki olarak rapor edilmiş ve ne yazık ki 59 ölümle sonuçlanmıştır. Bunlara 3 ölümle sonuçlanan 57 iskemik inme, 8 ölümle sonuçlanan 19 subaraknoid kanama ve 1 ölümle sonuçlanan 6 trombotik inme dahildir. 59 beyin kanamasının yanı sıra 14 ölüm, 30 beyin enfarktüsü 12 ölüm ve şok edici 473 serebrovasküler kaza 19 ölümle sonuçlandı. Yüz felci 469 kez Pfizer aşısına ters tepki olarak rapor edilirken, Bell'in felci 615 kez rapor edildi. Pfizer aşısına 151 kez ters reaksiyon olarak felç bildirilmiştir. Ayrıca 1 kilitli sendrom raporu vardır. Bu, gözleri kontrol edenler hariç, istemli kasların tamamen felç olmasıyla karakterize nadir görülen bir nörolojik bozukluktur. Kilitlenme sendromu olan kişiler bilinçlidir ve düşünebilir ve akıl yürütebilir, ancak konuşamaz veya hareket edemezler. Toplamda, 78.444 sinir sistemi bozukluğu, Pfizer aşısına ters tepki olarak rapor edilmiş ve 84 ölümle sonuçlanmıştır. 2 Şubat 2022 itibariyle Pfizer cezasının bir sonucu olarak MHRA Sarı Kart şemasına bildirilen 469.842 advers reaksiyon olmuştur, bunlara 717 ölüm dahildir.
* Ayrıca AstraZeneca cezasının bir sonucu olarak MHRA Sarı Kart şemasına bildirilen 861.650 advers reaksiyon olmuştur, bunlara 1.218 ölüm dahildir.
* Moderna aşısı sonucunda 37 ölümle sonuçlanan 117.517 advers reaksiyon ve aşı markasının belirtilmediği 4.596 advers reaksiyon 38 ölümle sonuçlanmıştır.
Bu, 22 Şubat itibariyle Covid-19 enjeksiyonlarının en az 1,45 milyon yan etki ve 2,010 ölümle sonuçlandığı anlamına geliyor. Öyleyse neden JCVI ve Birleşik Krallık Hükümeti şimdi 5 yaşındaki çocuklara deneysel, tehlikeli ve ölümcül bir enjeksiyon yapılmasını tavsiye ediyor? (...)" (28)
"Sporcuların Ani Ölümlerindeki Dalgalanmayı Neden Araştırmıyoruz?
Son altı ayda, bir dizi profesyonel ve amatör sporcu sahada çöktü ve öldü. Yine de, ana akım medya, olup bitenler tamamen normalmiş gibi davranarak, bunu adım adım atıyor gibi görünüyor.
Bir bakışta hikaye: İngiliz futbol efsanesi ve spor yorumcusu Matt Le Tissier, çok sayıda sporcunun sahada yere yığılması veya ölmesi ve bunun sonucunda işini kaybetmesi hakkında konuşuyor. Futbol oynadığı 17 yılda böyle bir şey görmediğini söyleyen Le Tissier, olayların soruşturulması çağrısında bulunuyor ve bunu görmezden gelmenin yetkililer tarafından “büyük bir görev ihmali” olduğunu söylüyor. Gerçek denetçiler ve hükümet yetkilileri, ani yaralanma ve ölümün arkasında mRNA enjeksiyonlarının olduğu teorisini destekleyen bilgileri reddetmeye veya itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar ve iddiaları soruşturmayı titizlikle görmezden geliyorlar.
Aşı Olumsuz Olayları Raporlama Sistemi (VAERS), genel popülasyondaki sporcuların yaralanmalarını yansıtır, ancak raporların hiçbir yerde güncel olmaması mümkündür. Her geçen gün, COVID mRNA çekimlerinden trajik sonuçlara maruz kalan insanların listesi uzuyor. Veriler, 28 Ocak itibariyle bir COVID aşısının ardından 23.149 kişinin öldüğünü gösteriyor. Ayrıca Bell felçli 13.575 kişi, 41.163 kalıcı engelli, 31.185 miyokardit, 11.765 kalp krizi geçiren ve 3.903 kadın hayatını kaybetti. çekimleri aldıktan sonra bebekler.
Bu insanların çoğu ve hikayeleri kamuoyundan gizlendi. YouTube, Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya platformları, bireylerin yaralanmalarını ve kalıcı sakatlıklarını belgeleyen kişisel hikayelerini ve videolarını sansürledi, bu nedenle yalnızca ana akım medyayı okuyanlar bilim adına yapılan büyük zararın farkında değiller. Ancak yaraları ve ölümleri kamuoyuna açıklanan bir nüfus var. Son altı ayda, bir dizi profesyonel ve amatör sporcu sahada çöktü ve öldü. Yine de, ana akım medya, olup bitenler tamamen normalmiş gibi davranarak, bunu adım adım atıyor gibi görünüyor. Ancak yukarıdaki videonun ilk saniyelerinde Matt Le Tissier'in açıkladığı gibi bu normal olmaktan çok uzak. Le Tissier bir futbol efsanesiydi (İngiltere'de futbol denilen bir spor). Sahadaki hüneri ona “Le God” lakabını kazandırdı ve son olarak Sky Sports'ta spor yorumcusu olmak için spordan ayrıldı. Röportajda anlattığı gibi, sesini duyurduğu ve dünya çapında profesyonel ve amatör sporcuların başına gelen çok sayıda açıklanamayan ani kalp ölümlerine dikkat çektiği için bu işi kaybetti.
Çok sayıda sporcu sahada ölüyor.. Red Voice Media, “Son 6 Ayda Sadece 400 Sporcu Çöküp Öldü mü?” manşetinde soruyor. daha sonra "mükemmel sağlıklı sporcuların gizemli bir şekilde ölmesiyle ilgili küçük hikayeler"den bahseder. Röportaj sırasında Le Tissier'e spor dünyasında kardiyak olayların artmasıyla ilgili düşünceleri soruluyor ve yanıtlıyor:
"Hiç böyle bir şey görmedim. 17 yıl oynadım. 17 yılda futbol sahasından nefes almada zorluk, kalbini tutma, kalp problemleri ile çıkmak zorunda kalan bir insan gördüğümü sanmıyorum…"
"Geçen yıl, sadece futbolcular değil, genel olarak spor adamları, tenisçiler, kriketçiler, basketbolcular, ne kadar çok insanın sadece sallanmaya başladığı inanılmazdı. Ve bir noktada, kesinlikle bunun doğru olmadığını, bunun araştırılması gerektiğini söylemelisiniz.”
Le Tissier, sporculardaki kardiyak olaylardaki bu büyük artışa neden olan başka faktörlerin olabileceğini kabul ediyor. Sporcuların COVID olmuş olabileceğini ve bunun hastalığın bir sonucu olabileceğini veya aşı olabileceğini belirtiyor. Ancak yaptığı nokta, araştırılması gerektiği ve olmadığıdır. Bu, sağlık uzmanlarının neden enfeksiyonu suçlamadıklarını, ancak aslında sorunu tamamen görmezden geldiklerini merak etmenize neden olabilir. Şu soruyu soruyor: Cevabı zaten biliyorlar mı? Le Tissier oyuncu güvenliği ve sporun oyuncuları çok uzun veya çok fazla oyun oynamaktan nasıl koruduğu hakkında konuşmaya devam ediyor, ancak oyuncuların sahada çöküşünü izliyorlar ve görünüşe göre bu normalmiş gibi davranıyorlar. İktidar konumunda hiç kimsenin soruşturma talep etmemesini “görevin büyük bir ihmali” olarak adlandırıyor .
"Orada oturup sahada çöken sporcuların sayısındaki artışla ilgili hiçbir şey yapmamaları kesinlikle iğrenç. Ve bu sadece bu sezon fark ettiğim şey değil. Yine, kariyerimde, kalabalıkta acil bir durum, kalabalıkta tıbbi bir acil durum nedeniyle tek bir maçın durdurulduğunu hatırlamıyorum…"
“Birinin buna bakmasını ve iyi gitmesini istiyorum, bir dakika, son 15 ya da 20 yıl geriye gidebilir miyiz ve… geçen yıl oldu. Çok sayıda spor karşılaşması ve futbolla ilgili çok sayıda haber izledim ve böyle bir şey görmedim, kalabalıktaki acil durumlar nedeniyle kesintiye uğrayan maç sayısı."
Görüşmeci, korelasyonun mutlaka nedensellik anlamına gelmediğine dikkat çekti, ki Le Tissier de bunu kabul etti, ancak böyle olup olmadığını öğrenmek için bir soruşturma yapılması gerektiğini vurguladı. “Çıplak gözüme göre, bu geçmişte olduğundan çok daha fazla oluyor. Bunu gören bir tek ben olamam."
Kim bu sporcular? Ezici sayıda profesyonel ve amatör sporcu sahada çökmüş olsa da, bunlar sadece rakamlardan ibaret değil. Hepsinin ortak bir noktaya sahip olma olasılığı yüksek: COVID aşısını onlar yaptı. Bu dört dakikalık video, altı aylık bir süre içinde "aniden" çöken sporcuların bir derlemesini içeriyor.
Kyle Warner bu sporculardan biridir. 29 yaşında ve profesyonel bir dağ bisikleti yarışçısı olarak kariyerinin zirvesinde. Haziran 2021'de ikinci doz Pfizer mRNA aşısı aldıktan sonra o kadar şiddetli bir reaksiyon yaşadı ki Ekim ayına kadar günlerinin çoğunu hala yatakta geçiriyordu. Warner, COVID-19 çekimlerinin her zaman inandığınız kadar güvenli olmadığını duyurmak amacıyla, Kasım 2021'de deneyimini emekli hemşire eğitimci John Campbell ile paylaştı. Warner, 20'li yaşlarında ve fiziksel kondisyonu zirvede. , yine kurşundan ağır yaralandı. “Riskin olduğu yerde seçim yapılması gerektiğine inanıyorum” diyor . Ama şu anda insanlar yanlış yönlendiriliyor. “İnsanlar, bilgi eksikliğine dayalı bir karar vermeye zorlanmakta, tam bilgi şeffaflığına dayalı bir karara ikna olmaya karşı.” Warner'ın hikayesi diğerlerinden farklı değil:
Campbell'in bu röportajda öğrendiği gibi, birçok doktor COVID-19 çekimlerinin hastaların yaralanma şikayetleriyle ilgili olabileceğini kabul etmek istemiyor. Sağlık görevlileri, miyokarditin enjeksiyonlarla ilişkili olabileceğini kabul etmeye başlamış olsa da, diğer olumsuz olayları görmezden gelmeye devam ediyorlar.
Aşıdan yaralananların yardım alması pek olası değil.. Doğrulayıcılar, profesyonel ve amatör sporculardaki çok sayıdaki ölüm ve yaralanmanın COVID çekimleriyle ilgili olmadığı olasılığını hemen çürütüyor, ancak mumyacılar farklı bir hikaye anlatıyor.
Cenaze direktörü Richard Hirschman, 2004'ten beri profesyonel, kurul onaylı bir mumyalayıcıdır ve şu anda cesetleri mumyalamak için birkaç cenaze evine seyahat etmektedir. “Dr. Jane Ruby” gösterisi, son birkaç aydır çalışmalarında gördüğü bazı şok edici bulguları paylaşıyor.
"2021 yılının ortalarında, kalp krizi ve felçten ölen bazı kişilerin damarlarında ve atardamarlarında garip pıhtılar olduğunu fark etmeye başladı. Hastaların vücudundan çıkardığı, bazıları bir kişinin bacağı uzunluğunda olan lifli görünümlü pıhtıların görüntülerini gösterdi ve normal pıhtıların genellikle ele alındığında parçalandığını açıkladı. Gittikçe daha fazla gördüğünü söylediği bu lifli pıhtılar bütünlüklerini koruyor ve parçalanmadan manipüle edilebiliyor."
Ne yazık ki, ölseler de ölmeseler de, COVID çekimlerinden yaralandığına inanan biri için yardım almak söz konusu olduğunda, yoğun çaba sarf etmeden almaları pek mümkün değil. Bunun bir nedeni, insanlar aşıdan yaralananlar için giderek daha fazla destek talep ederken, tazminat almanın tek yolunun, belirsiz Karşı Önlemler Yaralanma Tazminat Programı (CICP) aracılığıyla olmasıdır. Biraz arka plan vermek gerekirse, normal aşılar için yaralanma iddiaları, Ulusal Aşı Yaralanma Tazminat Programından (NVICP) geçer.
Başlangıçta yaralanma iddialarını çözmek için "kusursuz" bir sistem olarak kurulan bu ABD yasası, nihayetinde ilaç şirketlerini tam bir sorumluluk kalkanıyla korur ve bu aşı "mahkemesi"ni kazanırsanız, ödemeler yalnızca Bu amaçla, aşı üreticilerini, sigorta şirketlerini ve aşı sağlayıcılarını aşı yaralanmaları ve ölümleri için maliyetli ödemelerden korumak.
Ancak, bir COVID aşısı ile yaralandığınızı düşünüyorsanız ve bunun için tazminat istiyorsanız, Fortune'un ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri içinde belirsiz bir ofis bölüm olarak tanımladığı tarafından yönetilen farklı bir aşı mahkemesinden geçmeniz gerekir. Ve bu sistem yalnızca üreticileri ve sağlık hizmeti sağlayıcılarını sorumluluktan korumakla kalmaz, aynı zamanda NVICP'den geçmekten çok daha zor tazminatı zorlaştıran atlamaları gereken çemberlere ve sınırlara sahiptir. Sonuç olarak, bir COVID atışıyla yaralandığınızı kanıtlasanız bile, ilaç şirketini dava edemezsiniz ve programdan aldığınız tazminat, ücret kaybı için 50.000 ABD Doları ve haksız ölüm için 370.376 ABD Doları ile sınırlandırılmıştır.
Yetkililer VAERS'ı itibarsızlaştırmaya çalışıyor.. Big Pharma'yı düzenli aşı hasarı iddialarından koruyan yasa, 1986 Ulusal Çocuklukta Aşı Yaralanmaları Yasası'dır. COVID çekimleri için CICP talep süreci, 2005 yılında kabul edilen ve hükümete bir halk sağlığı acil durumuna karşı önlem alma yetkisi veren Halkın Hazırlık ve Acil Duruma Hazırlık (PREP) Yasası kapsamında yürütülmektedir. Bu Kanun kapsamındaki en son beyan, 17 Mart 2020'de yayınlandı ve aşağıdakileri sağladı: “… tıbbi karşı tedbirlerin (Kapsanan Karşı Önlemler) üretimi, dağıtımı, idaresi veya kullanımından kaynaklanan, bunlardan kaynaklanan, bunlarla ilgili veya bunlardan kaynaklanan herhangi bir zarar iddiasına karşı belirli kişi ve kuruluşlara (Kapsamlı Kişiler) karşı sorumluluk muafiyeti; PREP Yasasında tanımlandığı gibi "kasıtlı suistimal" içeren iddialar.
Başka bir deyişle, kasıtlı suistimal kanıtlanmadıkça, kanun kapsamına giren herhangi bir kişi, vatandaşlardan gelecek taleplere karşı da tazminat hakkına sahiptir. Bu, üreticiler ve Big Pharma ile sınırlı değildir, aynı zamanda hükümet yetkililerini de içerebilir. Mesele şu ki, her iki talep sistemi de aslında sürecin sonundadır ve meydana gelebilecek tüm olası yaralanmaları yansıtmaz. Öyleyse, belirli bir aşıyla kaç tane gerçek yaralanmanın meydana gelebileceğini nasıl söyleyebilirsiniz? İşte burada başka bir sistem devreye giriyor: Ulusal Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi (VAERS). Daha sonra açıklayacağım gibi, herkes VAERS'a rapor verebilir ve eleştirmenlerin VAERS'ın hatalar ve hatta yanlış iddialar içerebileceğini iddia etmek için kullandığı bu temel bileşendir.
Sistem, yanlış raporları ayıklamaya yardımcı olacak bir mekanizmaya sahip olsa da, NIAID direktörü Dr. Anthony Fauci ve CDC direktörü Dr. Rochelle Walensky gibi üst düzey hükümet yetkilileri, sistemi gözden düşürmeye çalıştı. En önemlisi, bu, bir Senato duruşması sırasında meydana geldi ve her iki kişi de bir kişi aşılanmışsa ve daha sonra bir araba kazasında öldüyse, bunun VAERS'ta bir aşı yaralanması olarak kaydedilebileceğini ima etti. VAERS sisteminin CDC ve FDA tarafından birlikte uygulandığına dikkat etmek önemlidir. Bununla birlikte, çalışmalarını etik katılım ve topluluk ve müştereklere dayalı değer çıkarlarının yönetimini içeren David Martin'in Twitter'da yayınlanan bir röportaj alıntısında belirttiği gibi:
"Gerçek şu ki, CDC ve FDA, VAERS veritabanında, Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sisteminde bir hata olduğu bildirilen şeyin arkasına saklanmaya çalışsalar da, fark etmedikleri şey, şunu söyleyerek bunun olduğudur. 1986 Yasasını ihlal ettikleri hatalar var…Geri dönüp [ACT] okursanız, aşı üreticilerinin VAERS'ı doğru tutmaları gerektiğini göreceksiniz. Bu aslında yasal bir zorunluluktur. Yani size bunun doğru olmadığını söylüyorlarsa, yasayı ihlal ettiklerini kabul ediyorlar.”
Kanunen, VAERS sağlık profesyonelleri için zorunlu bir raporlama sistemidir. Sistem nedenselliği analiz etmek için kurulmamıştır, ancak bir güvenlik sinyalini gösterebilecek beklenmeyen advers olayları tespit etmek için ham veri olarak kullanılabilir. Toplamda, sistem, aşı yaralanmasına karşı tazminatın sağlanması için yasal bir gereklilik olarak sağlık uzmanları ve ilaç üreticileri tarafından sürdürülmelidir. Martin dikkat çekiyor : "Ve dokunulmazlığı elde etmenin karşılığı bu. VAERS yanlışsa, dokunulmazlık delinir çünkü VAERS'ın doğru olduğundan emin olmak üreticinin yasal sorumluluğudur."
VAERS raporlarla boğulmuş.. Herkes VAERS'a bildirimde bulunabilir - hem hastalar hem de sağlık uzmanları, COVID aşıları da dahil olmak üzere herhangi bir aşıyla bağlantılı olabileceğinden şüphelendikleri sağlık sorunlarını bildirmek için bu sistemi kullanabilir. Ancak sistem pasif olduğu için, raporların dosyalanıp dosyalanmaması tamamen bu sorumluluğu yerine getiren bireye bağlıdır. Raporlar, tüm hastane kayıtlarını ve diğer ilgili tıbbi bilgileri içermelidir. Ne yazık ki, bir COVID aşısı ile yaralandığını söyleyen genç bir kadın olan Brittany Galvin'in bir videoda kısaca belirttiği gibi, sistem verimli değil ve veriler ne yazık ki güncelliğini yitirmiş olabilir. Bu, COVID aşılama programının etkilerinin izlenmesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir, çünkü VAERS veritabanında herhangi bir günde gördüğünüz şey, güncel herhangi bir yerde olmayabilir.
Galvin, olumsuz olaylarını VAERS'a bildirmeye çalıştığı yolculuktan bahseden birkaç video hazırladı. Ocak ayında yayınlanan bir videoda, 2021 Mayıs ayının sonlarında sunduğu raporunun neden henüz sistemde sayılmadığını tartışmak için VAERS'tan bir müfettişle yaptığı telefon görüşmesini kaydetti. Bir konuşmada, sürecin farklı departmanlarda birçok adım attığını öğrendi. VAERS raporlarının ilk durağı sadece 50 çalışanı olan bir departmandı. Bilgi paketi bu departman tarafından doldurulduktan sonra, her sayfayı okuyup gözden geçiren bir hemşire ekibine gönderilir. Personelin herhangi bir endişesi varsa veya daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını düşünürlerse, paket daha fazla bilgi toplanması için ilk departmana geri gönderilecektir . Galvin, kendisi gibi yüz binlerce insanın ve sadece 50 VAERS çalışanının bu raporları işlemeye çalıştığından duyduğu endişeyi dile getirdi:
“Bu arada tüm hükümet herkesi bu şeyi almaya zorlamaya çalışıyor. İnsanlara 'kimsenin GBS almadığını' söyleyerek yalan söylüyorum ama burada zar zor yürüyorum ve vakam 'teknik olarak' rapor edilmeyecek çünkü CDC henüz araştırmadı çünkü hastaneler sürükleniyor ayakları … dönen deli bir kapı gibi ve bu gezegendeki ve bu ülkedeki tüm insanlara yalan söyleniyor ve bu haksızlık.” Müfettişle yaptığı görüşmenin sonunda Galvin, raporunun Mayıs 2021'de sunulmasına rağmen Eylül veya Kasım 2021'e kadar VAERS'taki birine atanmadığını öğrendi. CDC'nin yayınlanabilecek aşı yaralanmaları raporunu alması aylar alabilir. Orijinal olarak Mercola tarafından yayınlandı. Bu makalede ifade edilen görüş ve görüşler yazarlara aittir ve Çocuk Sağlığı Savunmasının görüşlerini yansıtmayabilir.(...)" (29)
"UYARI: Dr. Roger Hodkinson Kalp Hasarı, mRNA Enjeksiyonundan Kan Pıhtılaşması (Özel)
Dr. Roger Hodkinson, Covid enjeksiyonundan kaynaklanan kalp hasarı ve kan pıhtılaşmasının uzun vadeli sonuçları olabileceğini söylüyor. Patolog Dr. Roger Hodkinson, RAIR Foundation USA'in özel röportajının bu son ve son bölümünde kalp hasarını ve mRNA enjeksiyonunu ele alıyor. Aşağıdaki tartışmayı izleyin ve okuyun:
mRNA enjeksiyonundan kaynaklanan kalp hasarı, iyi bilinen bir yan etkidir. Dr. Hodkinson, "Tabii ki, bildirilen miyokardit ve perikardit vakalarına herkes aşinadır," dedi. Patolog, miyokardit "kalp kasının kendi iltihabı anlamına gelir" ve "perikardit, kalbi çevreleyen torbanın iltihabı anlamına gelir" diye açıkladı. Ancak bu koşullar, Hastalık Kontrol Merkezleri (CDC) tarafından "endişelenemeyecek kadar düşük bir sıklık, vb." olarak "yok ediliyor", Dr. Roger Hodkinson gözlemledi. CDC ve siyasi müttefikleri, mRNA “aşısından” kaynaklanan kalp hasarını görmezden gelse de, sorun çok gerçektir ve kısa vadeli olduğu kadar uzun vadeli etkileri de vardır.
Dr. Hodkinson, mRNA enjeksiyonu ve kalp hasarı konusundaki derin endişesinde tutarlı olmuştur. Haziran ayındaki bir RAIR röportajında, Dr. Hodkinson, "Normal bir klinik deneyde, bu sayıda genç erkeğin miyokardit hastalığına yakalanması durumunda, deney yolunda durdurulabilirdi. Boom! Bitti! Tamamlandı!"
Yetersiz Raporlama Sistemleri.. "Hafif değiller" diye vurguladı patolog, "ve sıklık, her türlü veri ortaya çıktığı için iddia ettiklerinden önemli ölçüde daha yüksek." Daha bu hafta, RAIR Foundation USA, iğneyi vurduktan sonraki bir hafta içinde miyokarditli ölü bulunan iki genç erkek çocuğu bildirdi. Dr. Hodkinson, "Örneğin İsrail'deki Jessica Rose, [zayıf raporlama sistemlerine] dikkat çeken başlıca istatistikçilerden biri" dedi. "Bu çok ciddi bir sorun," diye devam etti. Dr. Hodkinson, mRNA enjeksiyonları yaptıktan sonra kalp hasarından ölen futbolcu ve pilotlardan bahsetti.
Miyokardit Bir "Sunum Spektrumu"nda Ortaya Çıkıyor.. Çok önemli bir noktayı gündeme getiren Dr. Hodkinson, miyokarditin “bariz” belirtilerle sınırlı olmadığını açıklıyor. RAIR'e, hastalık için bir "gösterim yelpazesi" olduğunu söylüyor. Doktor, "Aşırı göğüs ağrısı ve kalp yetmezliği ve hızlı ölümü olan bariz olanlar var" dedi. Ancak semptomlar, örneğin “göğsünüzde biraz ağrı olması” gibi hafif de olabilir. Bu semptomlar muhtemelen araştırılmıyor, enjeksiyonla daha az ilişkili. Dr. Hodkinson, "Yani muhtemelen büyük bir miyokardit spektrumu var," dedi. Ancak miyokardit ve perikardit, kalp hasarının “spektrumunda” sadece iki koşuldur: "Ayrıca - miyokardit ve kalp iltihabı ve kalbin oturduğu torba dışında - aritmi iletim anormallikleri dediğimiz gerçekliğe sahibiz. Kalp aniden çok hızlı atmaya başladığında veya atmayı tamamen bıraktığında, ventriküler fibrilasyon.
Aşılılarda Kan Trombozu.. Patolog, aşılananların büyük bir yüzdesindeki kan pıhtılarıyla ilgili rahatsız edici bulgulara değinmeye devam ediyor. "Hikayenin sonu bu değil çünkü yapılmış önemli çalışmalardan duymuş olabileceğiniz gibi," diye başlıyor. Dr. Hodkinson, “Öncelikle Kanada'da, aslında Doktor Charles Hoffe ve ayrıca Almanya'da Dr. Sucharit Bhakdi tarafından” dedi. Her iki doktorun da keyfi ve bilim dışı koronavirüs önlemlerine karşı tavır aldıkları için zulme uğradığını unutmayın. Dr. Charles Hoffe'u buradan izleyin: Dr. Hoffe, "Şimdiye kadar yüzde 62 pozitif yüksek D-dimer elde ettim," diyor, "bu da kan pıhtılarının nadir olmadığı anlamına geliyor." "Sözde uzmanlar", "pıhtıların nadir olduğunu" söylüyor. Doktor, "Büyük olanlar nadirdir, ancak küçük olanlar açıkça insanların çoğunluğunda, yüzde 62'sinde oluyor" diye devam etti.
Dr. Roger Hodkinson, mRNA aşısı olan D-dimer çalışma hastalarının yüzde altmışının yalnızca "ağrılı bir kolu" olduğunu, ancak tüm vücutta rastgele küçük kan damarlarında "yaygın kan pıhtılaşması" yaşadıklarını açıklıyor. ” Dolayısıyla bu kan pıhtılaşmasının etkileri hemen ortaya çıkmasa da, daha sonra derin bir etkisi olabilecek “hayati organların” yeteneklerini ortadan kaldırıyor ve bundan 10, 20 yıl sonra “çok erken demans ve kalp yetmezliği başlangıcına neden oluyor. …” Nobel Ödüllü Luc Montagnier ve MIT Kıdemli Araştırma Bilimcisi Stephanie Seneff gibi diğer önde gelen uzmanlar da uzun vadeli sonuçlar konusunda uyardılar.
Dr. Hodkinson, "Önemli olan nokta, beyin ve Kalbin, karaciğer ve böbreğin aksine yenilenmemesidir," dedi. "Yani, beyin ve kalp gibi hayati organlardaki rastgele sayıda hücreyi öldürürken, asıl endişe şu ki... benim yaşıma geldiğinizde insanların benim gibi güveneceği o organların rezervi... etkilenebilir ve bu insanlar yaşlanmadan 10, 20 yıl sonra, bunun olabileceği çok erken bir bunama ve kalp yetmezliği başlangıcına neden olabilir.” Değerli birkaç kişi, koronavirüs zulmüne karşı sağlam durdu. Mesleğindeki birçok kişi işini, mesleki itibarını ve hatta tıp lisansını kaybetme riski altında hızla çökerken, Dr. Roger Hodkinson tam tersini yaptı. Cesurca alarmı yükselten ve insanlığa ve temel sağduyuya hitap eden Dr. Roger Hodkinson, diğerlerini otoriterlik karşısında cesur olmaya teşvik etmede derin bir etkiye sahipti." (30)
"Çalışma: Moderna aşılı kişilerde miyokardit oranları, hükümetin iddialarından çok daha yüksek.
Amerikan Tabipler Birliği Dergisi'nde (JAMA) yayınlanan yeni araştırma, Wuhan koronavirüsü (Covid-19) için "aşı" sonrası miyokardit (kalp iltihabı) oranının hükümetin bildirdiğinden çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Makale, ikinci dozu takiben 16 ila 17 yaşları arasındaki ergen erkeklerde en ölümcül olduğu bulunan Moderna'nın mRNA (haberci RNA) enjeksiyonuna özel olarak baktı. (İlgili: Hem İsveç hem de Danimarka, Moderna'nın covid enjeksiyonunu son derece yüksek sayıda miyokardit vakasına neden olduğu için yasakladı.)
Ulusal bir pasif raporlama sisteminde (Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi veya VAERS) 1.626 miyokardit vakasını değerlendirdikten sonra, aşılamadan sonraki yedi gün içinde kaba raporlama oranları, “birden fazla yaş ve cinsiyet katmanında beklenen oranları aştı. ” “Miyokardit vakalarının oranları, 12 ila 15 yaşlarındaki adolesan erkeklerde (milyonda 70,7 BNT162b2 aşı dozu), 16 ila 17 yaşlarındaki ergen erkeklerde (milyonda 105,9) BNT162b2 aşısının ikinci aşı dozundan sonra en yüksekti. ve 18 ila 24 yaş arasındaki genç erkeklerde (sırasıyla milyon dozda BNT162b2 aşısı ve mRNA-1273 aşısı başına 52.4 ve 56.3)," çalışma ortaya çıkıyor.
MRNA çekimleri, genç erkekleri herkesten orantısız olarak daha yüksek bir oranda mı hedef alıyor? Verilere göre, genç erkekler açıkça diğer tüm demografiler arasında en yüksek riske sahiptir - bu tür yaralanmaları neredeyse hiç görmeyen yaşlı insanlardan bile daha fazla. Çalışmanın "beklenen miyokardit oranları" terimini kullanması, Fauci Gribi aşılarının Warp Speed Operasyonu kapsamında Donald Trump tarafından ilk kez tanıtılmasından çok önce kaydedilen 2017-2019 iddia verileri kullanılarak hesaplanan iddialara dayanıyordu. Jab ile indüklenen miyokarditi olanların medyan yaşı 21 ve semptomların başlamasına kadar geçen medyan süre iki gündü. Erkekler, cinsiyetin bildirildiği vakaların yüzde 82'sini oluşturuyordu.
“Ayrıntılı klinik bilgileri olan 30 yaşından küçükler arasında 826 miyokardit vakası vardı; Bu vakalardan 809'unun 792'si (%98) yüksek troponin seviyelerine sahipti, 794'ün 569'u (%72) anormal elektrokardiyogram sonuçlarına sahipti ve 312'den 223'ü (%72) anormal kardiyak manyetik rezonans görüntüleme sonuçlarına sahipti."
“Kişilerin yaklaşık %96'sı (784/813) hastaneye yatırıldı ve bunların %87'si (577/661) hastaneden taburculuk ile semptomları gösterme kararı aldı. En yaygın tedavi nonsteroid antiinflamatuar ilaçlardı (589/676; %87).”
Çalışma hala aşıların "açık halk sağlığı yararları" sağladığını iddia etse de, ilgili "potansiyel riskler" hakkında uyarıda bulunuyor, bunlardan biri miyokardit ve bunun için "COVID-19 aşılamasından sonraki riskler ve sonuçlar... belirsiz". Ayrıca bu miyokardit riskinin “COVID-19 aşısının faydaları bağlamında değerlendirilmesi gerektiği” konusunda da uyarıyor. Çalışma ayrıca, her türden aşının miyokardit için bir tetikleyici olarak hizmet edebileceğinin daha önce varsayıldığına da işaret ediyor. Bu, hizmet gereksinimlerinin bir parçası olarak zorla dürtülen Birleşik Devletler askeri personeli arasında miyokarditle "rastgele" ilişkilendirilen çiçek hastalığı aşısında görüldü.
Makale ayrıca, "Ayrıca, birkaç ülkeden gelen raporlar, mRNA tabanlı COVID-19 aşılarının akut miyokardit ile ilişkili olabileceğine dair endişeleri artırdı" diye açıklıyor. Birincil sonuç miyokardit oluşumu iken, Moderna'nın mRNA enjeksiyonlarının ikincil bir sonucu, kalp iltihabının başka bir şekli olan perikardittir. Natural News'den biri, VAERS'ın yalnızca, aşıların kendilerine ne yaptığı konusunda bilgili doktorlar tarafından gönüllü olarak bildirilenleri içerdiği hakkında "Doktorlar tesadüfi varsaymak yerine aşı hasarını varsaysaydı, sayılar ölçeğin dışında olurdu" diye yazdı. hastalar. Bir başkası, "Trump, Big Pharma'nın tüm güvenlik standartlarını aşmasını ve 'warp speed' sahte vaxx'leri piyasaya sürmesini sağladı" diye yazdı. Wuhan koronavirüsü (Covid-19) “aşılarının” neden olduğu sağlık zararları hakkında daha fazla en son haber ChemicalViolence.com'da bulunabilir."" (31)
*KANSER
"COVID vax'tan sonra intikamla geri gelen kanserler çok yaygındır.
"COVID iğnelerinden önce kanseri remisyonda olan bir arkadaşım hakkında bir hikayesi olan her insan için bir dolarım olsaydı, yumruklardan kısa bir süre sonra kontrol edilemez hale gelirse, emekli olabilirdim..." DMED veritabanı, COVID aşılarının kullanıma sunulmasından sonra kanser oranının 3 kat arttığını gösteriyor. ACT OF WAR'a bakın: COVID "aşıları" sayesinde ordunun kanser oranı üç katına çıktı. (Steve Kirsch tarafından yazılan makale, SteveKirsch.Substack.com'dan yeniden yayınlandı)
Ryan Cole ile bu konu hakkında konuşurken, bunun temel olarak yeni kanser vakaları yaratmaktan ziyade mevcut kanserlerin (insanların sahip olduklarını zaten bildikleri veya yakın zamanda orada olduğunu fark etmedikleri kanserler) hızlandırmasından kaynaklandığına inanıyor. Daha fazla bilgi için bu videoyu izleyin: 5 Şubat 2022'de aldığım ve her zaman gördüğüm yorumları temsil eden şu iki e-postayı düşünün:
"İkinci Görüş'ü izledim ve konuşulan bir şey hakkında herhangi bir bilgi bulup bulmadığınızı merak ediyordum. İlgilendiğim konu, aşıya verilen inflamatuar yanıtı azaltmak için bağışıklık sisteminin kanser hücrelerinden sonra nasıl ilerlediğini olumsuz yönde etkileyebileceği tartışılan MRNA aşılarına eklenen çevrilmemiş insan genleri. Aşı sonrası kanserlerinde büyük bir ilerleme gösteren belirli hastaların vaka çalışmalarıyla yayınlanan birkaç makale gördüm." ve; "Şahsen şimdi oldukça ciddi bir kanseri olan iki kişi tanıyorum… Dün doktorumla konuşuyordum ve hastalarından birinin Pazartesi günü teşhis edildiğini ve geçen hafta Perşembe günü öldüğünü söyledi.. daha önce kanseri yoktu."
ve; Ve bu tweetler, aşıların yeni kanserler yaratabileceğini öne sürüyor: Sonuç olarak, aşıdan sonra aniden bir nüksetme veya yeni bir kanseriniz olduğunda şaşırmayın. Özet ; Yakın zamanda aşı olduysanız ve önceden kontrol altında olan kanseriniz artık kontrolden çıktıysa, bunun nedeninin, aldığınız “güvenli ve etkili” aşı olması muhtemeldir."" (32)
*ARAŞTIRMA;
"Kanserle Bağlantılı Covid Aşısı
Orijinal Başlık:Kanserle Bağlantılı Covid Aşısı
"SARS-CoV-2 mRNA Aşılamaları ile Doğuştan Bağışıklık Bastırma: G-dörtlü, eksozom ve mikroRNA'ların rolü"
Araştırma katkısı ; Stephanie Senef, Greg Nigh, Anthony M. Kyriakopoulos, and Peter A McCullough,Senior Research Scientist, Computer Science and Artificial Intelligence Laboratory, MIT,Cambridge MA USA 021392Naturopathic Oncologist, Immersion Health, Portland, OR 97214, USA3Director and Head of Research and Development, Nasco AD Biotechnology Laboratory,Department of Research and Development, Sachtouri 11, 18536, Piraeus, Greece4Chief Medical Advisor, Truth for Health Foundation, Tucson, AZ USA.January 21, 2022
Özet ve Şekiller.. mRNA SARS-CoV-2 aşıları, Covid-19'un yaygın olarak algılanan halk sağlığı krizlerine yanıt olarak pazara sunuldu. MRNA aşılarının bulaşıcı hastalık bağlamında kullanılmasının emsali yoktu, ancak umutsuz zamanlar umutsuz önlemler gerektiriyor gibiydi. MRNA aşıları, başak proteinleri kodlayan genetiği değiştirilmiş mRNA'yı kullanır.
Bu değişiklikler, mRNA'yı hücresel savunmalardan gizler, proteinler için daha uzun bir biyolojik yarı ömür sağlar ve daha yüksek toplam protein protein üretimini tetikler. Bununla birlikte, hem deneysel hem de gözlemsel kanıtlar, SARS-CoV-2 ile enfeksiyona verilen yanıta kıyasla aşılara karşı çok farklı bir bağışıklık tepkisi ortaya koymaktadır. Göstereceğimiz gibi, aşının getirdiği genetik modifikasyonlar muhtemelen bu farklı tepkilerin kaynağıdır. Bu yazıda, doğal enfeksiyondan farklı olarak aşılamanın, insan sağlığına çeşitli olumsuz sonuçları olan tip I interferon sinyalleşmesinde derin bir bozulmaya neden olduğuna dair kanıt sunuyoruz. Bağışıklık hücrelerinin, uzak bölgelerdeki alıcı hücrelerde bir sinyal tepkisini indükleyen kritik mikroRNA'lar ile birlikte spike protein içeren büyük miktarlarda eksozomları dolaşıma saldığı mekanizmayı açıklıyoruz. Ayrıca protein sentezinin düzenleyici kontrolünde ve kanser sürveyansında potansiyel derin bozuklukları tespit ediyoruz.
Bu bozuklukların, nörodejeneratif hastalık, miyokardit, immün trombositopeni, Bell felci, karaciğer hastalığı, bozulmuş adaptif bağışıklık, artan tümörijenez ve DNA hasarı ile potansiyel olarak doğrudan bir nedensel bağlantısı olduğu gösterilmiştir. VAERS veri tabanındaki olumsuz olay raporlarından hipotezimizi destekleyen kanıtlar gösteriyoruz. mRNA aşılarının kapsamlı bir risk/yarar değerlendirmesinin, onları Covid-19 pandemisi bağlamında bile halk sağlığına olumlu katkılar olarak dışladığına inanıyoruz.(.....)" Bu yayın için tartışmalara, istatistiklere ve yazar profillerine şu adresten bakın:" (33)
"Dr. Jane Ruby: COVID-19 aşısı güçlendiriciler kansere neden olabilir..
Dr.Jane Ruby, Dr. Jane Ruby Show'un 14 Şubat bölümünde Wuhan koronavirüsü (COVID-19) aşı güçlendiricileri enjekte edilen kişiler arasında artan kanser vakalarına dair kanıtlar sundu. Ruby, güçlendirici atışların nasıl daha etkili ve daha tehlikeli olması beklendiğinden bahsetti. Aslında, Ruby'ye göre, güçlendiricilerin ne kadar korkunç olduğunu gösteren veriler zaten var. Ruby, "Yani, artan sayıda kanser görmeye başlıyoruz, enjekte edilen kanser teşhisleri özellikle çoklu dozlar devam ettikçe" dedi.
Destekleyicilerin Dr. Anthony Fauci ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ile Gıda ve İlaç İdaresi'ndeki suçlular tarafından, ilk çalışmalara ve güven verici olmaktan daha az olan raporlara rağmen bastırıldığını kaydetti. (İlgili: İyileşen ancak daha sonra covid için “aşılanan” kanser hastaları, şimdi kanserin intikamla geri döndüğünü görüyor.) Ruby, "İlk raporlar, insanların aşı olduğunu düşündükleri bu enjeksiyonları aldıktan sonra birkaç günden fazla bir süre vücutlarında şişmiş lenf düğümleri yaşadıklarını belirtiyor" dedi. Kadınların mamogramlarında bu sonuçları gösterdiğine dair raporlar aldıklarını ve koltuk altlarında bulunan ve meme dokusunu çevreleyen koltuk altı çevresinde çok sayıda şişmiş lenf bezlerinin bulunduğunun söylendiğini de sözlerine ekledi. Ruby, "Artık yayınlanan çok daha fazla rapor ve ek çalışmadan biliyoruz ki, bu sadece lenfatik sisteminizin geçici bir şişmesinden daha fazlasıdır" dedi. Daha sonra Pfizer'in Comirnaty aşısının görüntüleme ve PET taramalarında şişmiş lenf düğümleri ve lezyonlarla bağlantılı olduğunu açıkladı.
Aşılama sonrası kanserli büyüme rapor edildi.. Ruby, bir hastadan alınan temel bir resim ve ardından bir mRNA aşısı aldıktan beş ila altı ay sonra bir başka resim gösterdi. Hastanın başlangıç raporu, beyaz kan hücreleri, lenfositler ve immünoglobulin seviyeleri için normal okumalar gösterdi. Ancak, güçlendirici aşılarını yaptırdıktan bir hafta sonra, nodal ve gastrointestinal ve hipermetabolik lezyonlarda çarpıcı artışlar olmuştu. Ve lenf düğümlerinde kanserli büyümeler vardı. (İlgili: Hükümet ihbarcıları, COVID aşılarının kullanıma sunulmasından bu yana düşük ve kanserdeki artışlar konusunda uyarıyor.) Ruby'ye göre aşı iticileri, bu sonuçları aşıya verilen bir tür "normal tepki" olarak reddediyor. Kabul etmek istemedikleri şey, hastanın güçlendirici atışından sonra lenf bezlerinin yapısının değiştiğidir. Muhtemelen lenfatik bir kanser olan hızlı lenfoma gelişiminden kaynaklanmaktadır. Bu, aşı uygulamasının anjiyoimmunoblastik T hücre lenfoma ilerlemesini indükleyebileceğini öne süren ilk gözlemdir.
Ruby, adamın kanser hastası olmadığını yineledi. “Yüksek tansiyon, diyabet ve biraz yüksek kolesterol dışında kayda değer bir tıbbi geçmişi vardı. Ve bu üç şey için tedavi görüyordu. Bu taramadan önce kanser öyküsü yok, mevcut kanser teşhisi yok” dedi. "Lenf sisteminin bu kanseri sadece gelişmedi, güçlendiricisini aldıktan sonraki bir hafta içinde genişledi." Ruby'ye göre tüm dünyada bu gelişmeyle ilgili raporlar var ve çoğunlukla aşılı hastalarda oluyor. Hastanın kanserinin gelişme şekli ve diğerlerinde nasıl geliştiği, Ruby'yi güçlendiricilerin lenfomadaki artışa katkıda bulunma olasılığına ikna etti. MRNA aşılarının, drene olan lenf düğümlerinin büyümesini ve hipermetabolik aktivitesini indüklediği bilindiği için, bunların gözlemlenen değişiklikleri tetiklediklerini varsaymak mantıklıdır.
Ekim 2021'de, Facebook'ta bir doktorun COVID-19 güçlendirici çekimlerinin lenfoma riskini artırabileceğini söyleyen uyarılarını içeren bir gönderi yayınlandı. Taycadan İngilizceye çevrilen yazı, Tayland'daki Chulalongkorn Hastanesinden Dr. Pirom'un, destekleyici aşı yapıldıktan sonra lenfoma yakalanma şansının daha yüksek olduğu konusunda uyardığını söyledi. Taylandlı doktorlar ve uluslararası raporlar, COVID-19 enfeksiyon oranının artık daha yüksek olduğunu ve birçok insanın destekleyici aşılar aradığını söylüyor. Bağışıklık seviyelerini uyaran aşılar arıyorlar. “Ancak vücudumuzda oluşturulan [immünoglobulinler] veya antikorlar gibi bağışıklık, lenfositlerin aktivitesi ile üretilir. Çok fazla uyarılırlarsa, lenfomanın yanı sıra otoimmün hastalığa (LSE) neden olabilir ”dedi." (34)
"Covid 'Aşısı' Kansere Neden Olabilir mi? (Dr. Roger Hodkinson ile Özel Röportaj)
Dr. Roger Hodkinson: Kovid aşısını aldıktan sonra bağışıklık sisteminin potansiyel olarak zayıflaması “bir tsunami koşullarıyla sonuçlanabilir”. Tanınmış Kanadalı Patolog Dr. Roger Hodkinson, koronavirüs “aşıları” bilimini tartışmak için Ottawa'daki RAIR Foundation USA'ya katıldı. Etkileyici konuşma, Kanada'daki kamyoncuların "aşı" zorunluluklarına karşı duruşlarıyla dünyaya ilham verdiği devasa Özgürlük Konvoyu'nun ortasında gerçekleşti. Arka planda kornaların şanlı sesinin sıklıkla eşlik ettiği önemli röportaj, birkaç bölüme ayrılmış durumda.
'Aşı' ve Kanser.. Doktor Ryan Cole gibi bilgili ve dürüst bilim adamları ve doktorlar, koronavirüs aşıları ile daha yüksek kanser prevalansı arasındaki bağlantıyı artırıyor. Dr. Roger Hodkinson, "aşılama sonrası gerçek kanser insidansı hala net olmasa da", kanserlerin Covid enjeksiyonu nedeniyle sergilendiğini "küresel olarak güçlü bir şekilde önermek için yeterli anekdot raporunun olduğu açıktır" diye açıkladı. “COVID-19: İkinci Bir Görüş” başlıklı Ocak ayında yaptığı panel tartışması sırasında (dakika 4:57:38), Senatör Ron Johnson, “kanserdeki artışın aylardır duyduğum bir şey olduğunu” belirtti. Özellikle, bir araştırma çalışması (eski RAIR Vakfı ABD tarafından görüşülen kişiler Massachusetts Teknoloji Enstitüsü [MIT] bilim adamı Stephanie Seneff tarafından ve Texas Dahiliye Uzmanı ve Kardiyolog Peter McCullough, MD ve diğerleri tarafından birlikte yazılmıştır) mRNA "aşı" ile ilişkili potansiyel bir kanser riski bulmuştur. . Tam belge burada: Noyb Nal Scribd'de Kanserle Bağlantılı Kovid Aşısı (...)
Bağışıklık Sistemi Nasıl Çalışır? Dr. Hodkinson, aşıdan sonra bireylerin neden kansere karşı savunmasız olabileceğini anlamak için bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığına dair kısa bir eğitim verdi. Bağışıklık sistemi sadece "enfeksiyonlarla savaşmak"la kalmaz, aynı zamanda vücuda giren "sizin olmayan her şeyi" de hedefler. Kanser, bağışıklık sistemini uyaran vücuda yabancı bir müdahalenin bir örneğidir. Dr. Hodkinson, bağışıklık sisteminin bu "küçük küçücük kanserleri" büyümeden önce "yok etmek" için hareket ettiğini ortaya koyuyor: “…bağışıklık sisteminin temel işlevlerinden biri, sonunda sizi öldüren bir yumru veya sendrom ürettikleri zaman, boyuta ulaşmadan önce nakavt edilebilecek küçük küçük kanserler aramak için tüm vücudu sürekli olarak gözetlemektir.”
Patolog, bağışıklık sistemi tarafından bu sürecin “tüm yaşamımız boyunca titiz bir verimlilikle devam ettiğine” inanılıyor. Yaşlanma sürecinde zamanla, bağışıklık sistemi bir zamanlar sahip olduğu güçlü etkinliğin bir kısmını kaybederek kanserin büyümesini sağlar. "Çünkü biz yaşlandıkça güçler dengesi çeşitli nedenlerle değiştiğinde, bu küçük kanserler nakavt olmaz ve kaçış kontrolü yapar" dedi.
'Aşı' Bağışıklık Sistemini Etkiler mi? Dr. Hodkinson, koronavirüs enjeksiyonunun bağışıklık sistemini yaşlanma sürecinde olduğu gibi daha az verimli olmaya zorlayabileceğini tahmin ediyor. “Dolayısıyla aşının bağışıklık sistemimizin canlılığı üzerinde derin bir etkisi var” diyor doktor “derin endişe şu ki, bildirilen bu kanserlerden bazılarının [aşıdan sonra] veya belki de hepsinin 'bağışıklık kaçışı' nedeniyle olması. 'Bağışıklık sistemi temelde bir süreliğine gözetiminden alındı'. Olasılık, aşıdan sonra bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kanserin "normalde olmayacağı bir şekilde çoğalmasına" izin vermesidir. Dr. Hodkinson, "Bu tamamen akla yatkın senaryo, "bu aşılama programı tarafından özel olarak ve kasıtsız olarak getirilen kanser ve diğer koşullar gibi bir dizi koşulla sonuçlanabilir," diye devam etti.
Korkunç gerçek şu ki, koronavirüs pandemisi sırasında tıp ve aşı tarihinden öğrenilen dersler göz ardı edildi. Dr. Hodkinson, kanser ve koronavirüs aşısının olası bağlantısını incelemek için bir dürtü görünmediğinden yakınıyor: "Görüyorsunuz, bu büyüklükte bir şey olduğunda – ki bu çok açık – bu büyüklükte bir şey incelenmediğinde, bu çok büyük bir endişe kaynağıdır çünkü tıp böyle çalışmaz.” Bu kavram aşılar için de geçerlidir. Dr. Roger Hodkinson, RAIR'e aşılar "genellikle beş ila on yıl boyunca büyük bir titizlikle incelenir" diyor. Yani, “sıradan aşılar, yeni bir teknoloji değil…” “Normalde yaptığımız şey bu” dedi. Ancak ünlü patoloğun "kötü bir mevsimsel gripten daha kötü bir şey değil" olarak adlandırdığı koronavirüsün ardından, onlarca yıldır uygulanan standartlar "çöpe atıldı, toptan satış" oldu. Ve bilimin hurdaya çıkarılmasına ek olarak, “tüm bu devasa potansiyel komplikasyonlara” sahip bir “aşı” var." (35)
* DİGERLERİ..
"Dr. Zev Zelenko: Aşı, daha tehlikeli COVID varyantlarına yol açıyor..
Aile hekimi Dr. Vladimir “Zev” Zelenko, Wuhan koronavirüsü (COVID-19) pandemisi sırasında insanları aşılamaya karşı uyardı ve bunu yapmanın virüsün bağışıklığı atlayan daha tehlikeli varyantlara dönüşmesini sağladığını kaydetti. “Bir virüs olan COVID-19'un varyantlarının gelişmesinin birkaç nedeni var. Her virüs mutasyonlar geliştirir - onlara hayatta kalma faydaları sağlar. Dolayısıyla bazı varyantların bu şekilde ortaya çıkması doğal” dedi. COVID-19'u tedavi etmek için hidroksiklorokin (HCQ), çinko ve antibiyotik azitromisin kullanan Zelenko protokolünün öncüsü, dünya çapında farklı uzmanların duygularını tekrarladı. “Aktif bir pandemi sırasında insanları aşılarsanız, daha tehlikeli varyantlar yapmak için evrimsel baskıya neden oluyorsunuz” dedi. New York merkezli doktor, SARS-CoV-2 varyantlarının ortaya çıkmasından kötü aktörlerin sorumlu olma olasılığını da ortaya koydu. “Bunun için kanıtım yok, ancak mantıklı bir çıkarım. COVID-19'un insan yapımı bir biyolojik silah olduğunu bildiğimiz için, ilk silahı yaratan aynı kişiler, varyantları da yaratabilir” dedi.
Aile doktorunun teorisi, Temmuz 2021'de kardiyolog Dr. Peter McCullough tarafından yapılan açıklamalarla örtüşüyor gibi görünüyordu. O ay “The HighWire”dan Del Bigtree ile yaptığı röportajda, SARS-CoV'nin ortaya çıkmasında aşıların rolüne dikkat çekti. - Bağışıklığı atlayan 2 varyant. McCullough, örnek olarak farklı ülkelerde kullanılan Sinovac atışına odaklandı. (İlgili: Tüm covid “varyant” ölümlerinin yarısı zaten aşılanmış kişilerde meydana geliyor.) "Hindistan örneğinde, [B16172] delta varyantının ortaya çıkmasını gerçekten teşvik eden Sinovac aşısının kullanılmasıydı. Sinovac'ın yine [C37] lambda varyantının Peru dışında ortaya çıkması için uyarıcı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla toplu aşılama, bir bakıma, virüsün bu bağışıklık kaçışı sorununu yaratıyor.”
COVID-19'un cevabı aşı değil tedavidir.. Zelenko, COVID-19 tedavi protokolüne dayalı bir formülasyon geliştirdi. "Z-Stack" olarak adlandırılan, viral hücreleri hedef alan ve vücutta çoğalmalarını engelleyen kersetin, çinko, D vitamini ve C vitamininden oluşur. “Çinko virüsü öldüren kurşundur. Tek sorun şu ki: Mermi olması gereken yere gitmiyor. Virüs hücrenin içindedir, enzim hücrenin içindedir ve çinko kendi başına hücreye giremez. Silahsız bir merminiz var.” "Şimdi, çinko iyonofor denilen bir ilaç sınıfı olduğu ortaya çıktı. Yaptıkları şey, çinkonun hücre dışından hücrenin içine geçmesini sağlayan bir kanal, bir kapı açmaktır.” Çinko iyonoforlar, ilki Zelenko'nun orijinal protokolünde kullanılan ve ikincisi Z-Stack'in bir bileşeni olan HCQ ve kersetin içerir. Brighteon.TV'deki “Thrive Time Show” programında 21 Ocak'ta Clay Clark ile yaptığı röportaj sırasında Zelenko, kersetin'i çinko iyonofor olarak nasıl keşfettiğini açıkladı. Ona göre, en etkili çinko iyonoforlardan biri olduğu için HCQ'yu kullandı. Ancak eski New York Valisi Andrew Cuomo tarafından uygulanan HCQ yasağı, onu alternatif olarak quercetin kullanmaya yöneltti.
"27 Mart 2020'de olan, New York eyaletindeki eczanelerin HCQ dağıtmasını engelleyen bir yönetici emri [yayınlandı]. [Bu] diğer endikasyonlar için 65 yıllığına onaylandı ve güvenliydi, bu yüzden bunun neden engellendiğini anlayamadım.” "İlaç alamadıkları için birkaç hastamı kaybettim. Quercetin adlı bir madde hakkında hakemli makaleler buldum ve onu kullanmaya başladım. Gerçekten harika sonuçlar gördüm ve bu bilgiyi açık kaynaklı hale getirdim.”" (36)
"Dr. Ryan Cole: Kovid aşıları organlarda KESİNLİKLE hasara neden oluyor.
Patolog Dr. Ryan Cole, Temmuz 2021'de Beyaz Önlük Zirvesi'nde Wuhan koronavirüsü (COVID-19) aşılarının tehlikelerini paylaştı. Amerika'nın Ön Cephe Doktorları tarafından Teksas'ta düzenlenen konferansta, aşıların insan organlarında feci hasara yol açtığını ortaya koydu. Cole, COVID-19 aşılarında ana bileşen olarak kullanılan SARS-CoV-2 başak proteini hakkında ayrıntılı bilgi verdi. "İnsan vücuduna bir gen dizisi veriyoruz ve bu dizi deltoidimize giriyor ve burada küçük bir çapa proteini olduğu konusunda bilgilendiriliyoruz. Bu çevrildiğinde ve biraz protein yapıldığında, hücrenizin yüzeyinde [ve] orada kalır” dedi. "Eh, bil bakalım ne oldu - öyle değil. Bu sivri protein sadece deltoidde kalmaz. [O] kanınızda dolaşır [ve] vücuttaki birçok organa iner.”
SARS-CoV-2 spike proteininin vücutlarına tek başına enjekte edilmesini içeren laboratuvar hayvanları üzerinde yapılan çalışmaları gösterdi. Enjekte edilen hayvanlar, COVID-19'lu kişilerin solunum, kardiyovasküler ve sinir sistemlerinde bulunan aynı hastalıkları geliştirdi. Patolog, spike protein tarafından hasar gören organlara ilişkin üç örnek paylaştı. Spike proteinden etkilenen akciğer hücreleri, spike proteinin akciğerlerdeki ACE-2 reseptörlerine bağlanmasından kaynaklanan aşırı iltihaplanma nedeniyle mor ve maviye döndü. Cole, "[Bu] inflamatuar yanıt, [sizin] bağışıklık sisteminiz kendi vücudunuza saldırır" dedi. (İlgili: Dr. Ryan Cole, COVID aşılarının bağışıklık sistemini nasıl tehlikeye attığını açıklıyor.)
Akciğerlerin yanı sıra, spike proteinin beyindeki kan damarlarını bozmak ve alevlendirmek için kan-beyin bariyerini de geçtiğini ekledi. “COVID-19 hastalarından duyduğunuz beyin sisi? Bil bakalım ne oldu, [aynı zamanda] bunu aşılanmış, hasar görmüş bireylerde de duyuyorsunuz.” Ayrıca Cole, başak proteininin kalbi nasıl olumsuz etkilediğine dikkat çekti - bu da enjeksiyon yapılan genç Amerikalılarda kalp iltihabında bir artışa yol açtı. "Perikardiyum, kalbinizi çevreleyen kesedir. Bu, oraya ait olmayan iltihaptır. Kalbinizde hasar olduğunda, kalp kendini iyileştirmez. Bir kalp hücresi bir kez hasar gördüğünde, sonsuza kadar zarar görür. Kendini başka bir kalp hücresiyle değiştirmez, bir yara iziyle değiştirir.” “[Çocuklara] [COVID-19 aşısı] aşısı yapmak istiyorsunuz ve şu anda toplumumuzda miyokarditte yaklaşık 200 kat artış görüyoruz? Bir çocuğa zehir verip [kalbini] ömür boyu mahvedelim mi? Delilik. Bu çılgınlığı bir an önce durdurmamız gerekiyor” dedi.
Aşılar bağışıklık sistemini tehlikeye atıyor.. Idaho'daki Cole Diagnostics'in CEO'su ve tıbbi direktörü daha sonra COVID-19 aşılarında kullanılan spike protein eleştirisini yineledi. Ocak ayındaki bir röportajda New American'dan Veronika Kyrylenko'ya aşılarda kullanılan SARS-CoV-2 spike proteininin bağışıklık sistemini tehlikeye atmaktan sorumlu olduğunu söyledi. Cole, "İnsan vücudu için toksik olan, virüsle aynı hastalığa neden olan ve insanları oto-bağışıklık saldırılarına ve potansiyel olarak kısa vadeli kanser risklerine yatkın hale getiren sivri uçlu bir proteindir" dedi. Patoloğa göre, insan hücreleri vücuttaki yabancı bir cismin zararlı olup olmadığını sınıflandıran geçiş ücreti benzeri reseptörlere (TLR'ler) sahiptir. Aşılar, bu TLR'lerin bazılarını kapatarak, sonuç olarak bağışıklık sisteminin uyarı mekanizmasını tehlikeye atar. Aşılar tarafından devre dışı bırakılan bazı reseptörler arasında virüslerden sorumlu TLR7 ve TLR8 ve kanseri kontrol altında tutan TLR3 ve TLR4 bulunur.
"Atışlar vücuda girdiğinde, bu TLR'lerin bazılarını kapatıyorlar. Normalde açık olmaları gerekir," dedi Cole. Cole ayrıca aşıların tümör baskılayıcı genleri nasıl engellediğinden de bahsetti. Patoloğa göre, başak proteini, tümörleri baskılayan P53 genine bağlanır. Spike proteinin S1 alt birimi, erkeklerde prostat kanserine bağlı TMPRSS-2 genine ve meme kanserine bağlı BRCA genlerine de bağlanır. "Spik bir protein yapan bir atış yapıyoruz. Bu, kanser genlerine kötü yollarla [kilitleyen] ve diğer patern reseptörlerini kapatan bir toksindir. Bu aşılardan sonra bağışıklık sisteminin ne kadar süreyle baskılandığını ve bu alıcıların ne kadar süreyle kapalı kaldığını bilmiyoruz.” (37)
"mRNA aşıları, vücudunuzun Deli Dana Hastalığı gibi “beyninizi yiyen” PRIONS üretmesine neden olabilir.
Koronavirüsün sivri protein dış kabuğu, virüse insan vücudundaki ACE2 reseptörlerine çok yüksek yapışma sağlayan "prion benzeri bölgeler" içerir. Bu, İnsan Mikrobiyoloji Enstitüsü tarafından yayınlanan "Spike Proteinlerindeki SARS-CoV-2 Prion-Benzeri Etki Alanları ACE2'ye Daha Yüksek Afinite Sağlar" başlıklı bir çalışma ile belgelenmiştir: Spike proteinin SARS-CoV-2 reseptör bağlama alanlarında prion benzeri alanların varlığı ve benzersiz dağılımı özellikle ilginçtir, çünkü SARS-CoV-2 ve SARS-CoV S proteinleri aynı konak hücre reseptörünü paylaşıyor olsa da, anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2), SARS-CoV-2, ACE2 için 10 ila 20 kat daha yüksek afinite gösterir
MRNA aşısı, vücudunuzun hücrelerini ele geçirerek ve SARS-cov-2 koronavirüsündeki sivri proteinlerden sonra modellenen proteinleri üretmelerine neden olarak çalışır. Bu yapı prion benzeri bölgeler içerdiğinden, insan bağışıklık sistemi tarafından hücrelerdeki ribozomlara ulaşmadan önce kesilebilen mRNA dizilerindeki rastgele hatalar, mRNA aşısı alıcılarının kendi vücutlarında prion üretmesine neden olabilir. Bunun riski, Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları alanında bir makale yazan Dr. J. Bart Classen tarafından değerlendirildi: “Covid-19 RNA Tabanlı Aşılar ve Prion Hastalığı Riski.” Çalışmanın metnine bu linkten ulaşabilirsiniz. Bu çalışma şu sonuca varıyor: "Sonuçlar, aşı RNA'sının, TDP-43 ve FUS'un patolojik prion doğrulamalarına katlanmasına neden olabilecek spesifik dizilere sahip olduğunu gösteriyor."
Ayrıca şunları da açıklar: TDP-43 ve FUS'un patolojik prion doğrulamalarına katlanmasının ALS, ön temporal lober dejenerasyon, Alzheimer hastalığı ve diğer nörolojik dejeneratif hastalıklara neden olduğu bilinmektedir. Mayo Clinic, prionların neden olduğu hastalık olan CJD'nin %100 ölümcül olduğunu ve tedavisi olmadığını söylüyor. Mayo Clinic tarafından tanımlanan CJD (prion hastalığı) semptomlarından bazıları şunlardır:
-İnme benzeri semptomlar
-Konuşma zorluğu
-Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
-Garip hareketler
Diğer semptomlar arasında duygusal değişiklikler, keskin bir bilişsel işlev kaybı ve görünüşte kişilik değişiklikleri bulunur. Her şey ölümle biter. Prion semptomları bir kez belirginleştiğinde, artık çok geçtir. Tedavisi yoktur ve geri dönüşü mümkün değildir. mRNA aşıları, insanlarda "Deli Dana Hastalığı" olarak bilinen bir "zombi" prion hastalığı ölümleri dalgasını serbest bırakabilir (CJD)
Yukarıda açıklanan mekanizmalar nedeniyle, mRNA aşılarının önümüzdeki birkaç yıl içinde bir nörolojik hastalık dalgasını serbest bırakma olasılığı vardır. Bu prion hastalığının kurbanlarında hızlı başlangıçlı Alzheimer, bunama veya bilişsel gerileme görülüyor. Bu durum, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki milyonlarca hatta on milyonlarca insanı etkileyebilir. Bu prion hastalığı dalgası, bir şekilde, prionlar "beyinlerini yerken" insanları "zombilere" dönüştürecektir. (Prion protein katlanmasının tam bir tartışması için aşağıdaki podcast'in tamamını dinleyin. Prionlar aslında beyinleri “yemezler”, ancak beyin hücrelerini morfolojik bir şekilde yok ederler.)
Tüm sahte haber medyası bunun imkansız olduğu konusunda ısrar ediyor. Prionların mRNA aşıları tarafından oluşturulamayacağını söylüyorlar. Öte yandan, bunlar şu anda koronavirüsün bir Çin laboratuvarında tasarlanmadığını iddia eden ve aynı anda (ve yanlış bir şekilde) kimsenin covid-19 aşılarından ölmediğini iddia eden aynı tehlikeli derecede yanlış, yanıltıcı ve kasıtlı olarak dürüst olmayan medya kuruluşlarıdır. Bu nedenle, sahte haber medyasının güvenilirliği sıfırdır ve aşı endüstrisinin suçlarını ve ürün güvenliği hatalarını örtmek için yalan söylediği bilinmektedir. Şirketler tarafından yürütülen propaganda medya kuruluşlarının mRNA aşılarının prionlara neden olamayacağını iddia etmesi, muhtemelen yapabilecekleri anlamına geliyor. (İlgili: Deli dana hastalığı prionları, DNA olmadan bile evrimleşebilir)
CNBC zaten 3 covid "hayatta kalan" kişiden 1'inin şu anda zihinsel bir bozukluğa sahip olduğunu bildiriyor. Bunlar aşı sonrası insanlar mı? Yoksa bu daha çok karantinaların neden olduğu depresyonla mı ilgili? Halihazırda belgelenmiş zihinsel sonuçlardan bazıları bunama ve anksiyete bozukluklarını içerir. Kanada'da da "hafıza kaybı, halüsinasyonlar ve kas atrofisi" gibi prion benzeri semptomlar gösteren gizemli bir beyin israfı hastalığı belgelenmiştir. Ancak oradaki doktorlar CJD'yi ekarte etti, ancak henüz sebebini bulamadılar. Mike Adams" (38)
"Alman Milletvekili: '2021'de tüm aşıların toplamından son 20 yılda olduğundan daha fazla insan covid vax'tan (aşısından) öldü.
"Sevgili [AB] komisyonu, bu aşılara acil durum frenini çekin ve insanlar üzerindeki bu deneyi durdurun. Size yalvarıyorum!" – MEP Joachim Kuhs 16 Eylül 2021'de Avrupa Parlamentosu (AP) Üyesi Joachim Kuhs, Avrupa Birliği'nin koronavirüse karşı tehlikeli tepkisini eleştirdi. Almanya'dan Almanya için Alternatif (AfD) Milletvekili, onlara insanlar üzerindeki deneylerini durdurmaları için yalvardı. MEP Kuhs, korkunç sayıda korona aşısı ölümlerinin olduğunu belirtti. Milletvekili, "Bu yıl Covid-19 aşısının yan etkilerinden, son 20 yılda birleştirilen diğer tüm aşıların yan etkilerinden daha fazla insanın öldüğünü biliyor muydunuz" diye sorguladı. Kuhs, aşının yan etkileri hakkında neden bu kadar az şey duyduğumuzu sorguladı? Hükümet halktan ne saklıyor, diye sordu. Aşı üreticilerine neden tüm yasal sorumluluklardan tam bir muafiyet verildi? Kuhs, tehlikeler ortaya çıkınca domuz gribi aşısının hızla piyasadan çekildiğini belirtti. Ancak, deneysel Covid “aşılarının” neden olduğu ölümlerin ve sağlık sorunlarının sayısıyla, neden dolaşımdan çekilmiyor, MEP'i sorguladı. MEP Joachim Kuhs'un güçlü konuşmasını izleyin:
*AfD talep etmeye devam ediyor:
-Koronavirüs aşısı gönüllü olmaya devam ediyor.
-Üreticiler yan etkilerden sorumlu tutulur.
-Korona kısıtlamaları hemen sona eriyor.
Video Transkript; "Çok teşekkür ederim Sayın Başkan, Sayın Komiser, bayanlar ve baylar. Bayan Montserrat, bu önemli konunun bugün gündeme gelmesinden dolayı övgüyü hak ediyor. Bunun için çok teşekkür ederim. Covid aşılarının geliştirilmesi, satın alınması ve dağıtımı konusunda çok şey söylendi, ancak aşılamanın bazen yıkıcı sonuçlarıyla ilgili sorular unutuldu. Bu konuda konuşmak istiyorum. Bu yıl Covid-19 aşısının yan etkilerinden, son 20 yılda diğer tüm aşıların yan etkilerinden daha fazla insanın öldüğünü biliyor muydunuz? Bazıları ağır olan sayısız aşı yaralanmasına ne demeli? Neden bu kadar az şey duyuyoruz? Burada bir şey mi saklanıyor? Birkaç yıl önce domuz gribine karşı aşının olumsuz sonuçları olduğunda, aşı hızla dolaşımdan çekildi. Bugün bile binlerce insan, özellikle de gençler, aşının sonuçlarından muzdarip. O zamanlar aşı olan ve şimdi narkolepsi hastası olan genç bir tanıdığım var. Eğitimini tamamladı ve çalışmak istiyor. Ancak sürekli aniden uykuya dalma tehlikesi nedeniyle ehliyet almasına izin verilmemekte ve iş bulamamaktadır. Ne yazık ki, hastalığı bir aşı yaralanması olarak kabul edilmiyor. Aşı üreticisi, aşı sonuçları için sorumluluktan muaf tutuldu.
Belli ki bugün yine aynı şey oluyor. Dediğim gibi, hiçbir şey duymadığımız, neredeyse hiçbir şey duymadığımız aşının muazzam şekilde artan hasarına rağmen, aşı yarın yokmuş gibi devam ediyor. Sadece aşılamaya devam ediyoruz. Bu aşılar neden bir zamanlar domuz gribi aşısı gibi dolaşımdan çekilmiyor? Ve giderek daha belirgin hale gelen bu aşı hasarından gerçekte kim sorumlu? Sayın [AB] komisyonu, bu aşıların üzerindeki acil durum frenini çekin ve insanlar üzerindeki bu deneyi durdurun. Sana yalvarıyorum! Size yalvarıyorum, lütfen sorumluluk konusunu açıklığa kavuşturun ve birçok aşı yaralısı size teşekkür edecektir." " (39)
"Bhakdi/Burkhardt patoloji sonuçları, aşılandıktan sonra ölen insanların %93'ünün aşı tarafından öldürüldüğünü göstermektedir.
İnceledikleri hastalardaki ölümlerin %93'ünde aşı suçlandı. Sorun şu ki, adli tabip bu ölümlerin hiçbirinde aşıyı dahil etmedi.
Özet.. Aşılar kötü haber. On beş ceset incelendi (tümü aşılamadan 7 gün ila 6 ay sonra öldü; yaşları 28 ila 95). Adli tabip veya savcı, hiçbir vakada aşıyı ölüm nedeni olarak ilişkilendirmedi. Bununla birlikte, daha fazla inceleme, aşının 15 vakanın 14'ünün ölümünde rol oynadığını ortaya koydu. En çok saldırıya uğrayan organ kalpti (ölenlerin hepsinde), ancak diğer organlara da saldırıldı. Etkileri potansiyel olarak muazzamdır ve milyonlarca ölümle sonuçlanır. Aşılar derhal durdurulmalıdır. Endişelenmeye gerek yok. Çalışma hakemli bir dergide yayınlanmadığı için bir şey olacağı şüphelidir ve bu nedenle bilim topluluğu tarafından görmezden gelinecektir. Bu sadece çalışma şekli.
Kağıt; Geçenlerde Pfizer'in eski Başkan Yardımcısı Mike Yeadon'dan bu videoyu izlememi isteyen bir e-posta aldım. Bana bu e-postayı 24/12/21 tarihinde yazdı: Steve; Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü 15 dakika. Toplu covid19 aşısı toplu katliamlara yol açıyor. Mike; Video, 10 Aralık 2021'de yayınlanan COVID aşıları hakkında: neden işe yarayamadıkları ve MD Sucharit Bhakdi ve MD Arne Burkhardt tarafından aşılamadan sonra ölümlerdeki nedensel rollerine dair reddedilemez kanıtlara atıfta bulunuyor. Son zamanlarda çok dikkat çekmeye başladı. Beğeni ve retweet sayısına bir bakın… sadece ilk 3 saatte!!!! Yazarlar, COVID aşısını aldıktan sonra ölen (7 günden 6 aya kadar) 15 hastaya otopsi yaptı. Bunların hepsi, adli tabibin aşıdan kaynaklanmadığına hükmettiği vakalardı. 15 hastanın 14'ünde, daha önce hiç görülmemiş bir şekilde, vücudun kendisine saldırdığına dair yaygın kanıtlar olduğunu keşfettiler. 14 vakanın hepsinde kalp saldırıya uğradı.
Tüm vakaların etkilenen tüm dokularında baskın olan bir dizi göze çarpan yön:
1 Damar lümeni içinde bol miktarda T-lenfosit ve sekestre, ölü endotelyal hücreler ile karakterize edilen küçük kan damarlarında (endotelit) inflamatuar olaylar;
2 T-lenfositlerin yoğun perivasküler birikimi;
3 Çevreleyen lenfatik olmayan organ veya dokuların T-lenfositlerle yoğun lenfositik infiltrasyonu.
Lenfositik infiltrasyon bazen yoğun lenfositik aktivasyon ve folikül oluşumu ile birlikte meydana geldi. Bunların bulunduğu yerlerde genellikle doku yıkımı eşlik eder. İşte sonuçların video sunumu. VAERS ve diğer bağımsız çalışmalar (örneğin, bu aşı yaralanma belgesine bakın), aşıların insanları öldürdüğünü ve kardiyak olayların oldukça yükseldiğini gösteriyor. Bu çalışma bu sonuçlarla uyumludur. Bu çalışma, aşıdan sonraki ölümlerin en az %30 ila %40'ının aşıdan kaynaklandığını gösteren Peter Schimacher'in analizini bağımsız olarak doğrulamaktadır.
Sağduyulu bir bilim adamının tepkileri (saldırıdan korumak için isim verilmedi).. Otopsi bulguları ek örneklerle diğer patologlar tarafından doğrulanırsa ve bunlar Dr. Hoffe (>%60 aşı alıcılarında D-dimer testleri ve pıhtılaşma kanıtı yüksek) ve Dr. Cole'un (kanserlerde artış) bulgularıyla birleştirilirse aşılamadan sonra, rahim kanserinde yirmi kat artış da dahil olmak üzere), hayal edilemez oranlarda bir felaket görüyoruz. Sonuç (daha fazla veriyle destekleniyorsa), esasen HER aşı alıcısının, her atıştan sonra daha fazla hasarla hasar görmesidir. Hasar türlerinin ciddiyeti (otoimmün hastalıklar, kanser, yeniden ortaya çıkan uykuda enfeksiyonlar, pıhtılaşma/inmeler, kalp hasarı, vb.) dikkate alındığında, bu etkiler aşılardan kaynaklanan ölümler olarak sayılması gereken yaşam süresinin azalmasına dönüşecektir. Bu nedenle, ~200 milyon kişinin tam olarak aşılandığı ABD'de, ölüm sayısı VAERS'ta bildirilen yaklaşık 10.000 veya VAERS'tan kaynaklanan 150.000'den fazla ölüm olmayacak, ancak on milyonlarca kişiye daha yakın olabilir. aşılama etkileri ortaya çıkıyor!
Yukarıdaki üç bulgunun (Burkhart, Hoffe, Cole ve henüz ortaya çıkmamış diğer birçok kişiden şüpheleniyorum) gösterdiği şey, aşılama sonrası etkilerin nadir olaylar olmadığıdır (medya devleti tarafından bildirildiği gibi), ancak aslında sık olaylar. Aslında, her alıcı için farklı şiddet ve hasar ile evrensel olabilirler. Aklımdaki soru, aşılama kaynaklı bu olumsuz olayları tersine çevirmenin mümkün olup olmadığıdır. Doğuştan gelen bağışıklık sistemi tamamen restore edilebilir mi? Mikro pıhtılaşma tersine çevrilebilir mi? Otoimmünite tersine çevrilebilir mi? Bunun mümkün olup olmadığı konusunda, hiçbiri aşırı inandırıcı olmayan geniş bir görüş yelpazesi gördüm. Vaxxed'in ~% 30'unun hayatlarını ekonomik altyapıdan geriye kalanları işletmeye ve aşılanmışlar için bakıcı olarak hizmet etmeye adayacağı bir duruma mı gidiyoruz? Yukarıdakilerin kulağa aşırı geldiğinin farkındayım ve belki de sayısız güvenilir kaynaktan daha fazla veri toplandığında sonuçlar ve sonuçlar değişebilir, ancak şu anda yukarıdaki veriler, gösterilen altta yatan hasar mekanizmalarıyla senkronize görünüyor. Ek olarak, İsrail için dördüncü takviyenin önerilmesi ve İngiltere'nin üç aylık takviyeler önermesiyle aşıları ikiye katlıyor gibiyiz. Dr. Ryan Cole'un tepkisi..
Araştırmanın arkasındaki iki bilim insanının geçmişi.. Dr. Bhakdi hayatını tıbbi mikrobiyoloji ve bulaşıcı hastalıkları uygulamak, öğretmek ve araştırmakla geçirdi. 1990'dan 2012'de emekli olana kadar Almanya, Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'nde Tıbbi Mikrobiyoloji ve Hijyen Enstitüsü'nün başkanlığını yaptı. İmmünoloji, bakteriyoloji, viroloji ve parazitoloji alanlarında 300'ün üzerinde araştırma makalesi yayınladı ve 1990'dan itibaren hizmet verdi. 1887 yılında Robert Koch tarafından kurulan bu alandaki ilk bilimsel dergilerden biri olan Tıbbi Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Baş Editörü olarak 2012 yılına kadar. Dr. Arne Burkhardt, Hamburg, Berne ve Tübingen Üniversitelerinde ders vermiş bir patologdur. Japonya (Nihon Üniversitesi), Amerika Birleşik Devletleri (Brookhaven Ulusal Enstitüsü), Kore, İsveç, Malezya ve Türkiye'de misafir profesörlükler/çalışma ziyaretleri için davet edildi. 18 yıl boyunca Reutlingen'deki Patoloji Enstitüsü'ne başkanlık etti. Daha sonra, ABD'deki laboratuvarlarla danışmanlık sözleşmeleriyle bağımsız çalışan bir patolog olarak çalıştı. Burkhardt, Alman ve uluslararası bilimsel dergilerde 150'den fazla bilimsel makale yayınlamış ve ayrıca Almanca, İngilizce ve Japonca el kitaplarına katkı sağlamıştır. Uzun yıllar boyunca Almanya'daki patoloji enstitülerini denetlemiş ve sertifikalandırmıştır." (40)
"Bulaşıcı Aşı: Aşı Olanlar Aşısızlar İçin Bir Tehdit Midir?
Bilim topluluğu, Bulaşıcı Aşıyı ve pandeminin pek çok yönünü keşfetme konusunda son derece ilgisiz ve düpedüz ihmalkar. RAIR Foundation USA'in önde gelen patolog Dr. Roger Hodkinson ile yaptığı özel röportajın son bölümü “Bulaşıcı Aşı” sorusunu ele alıyor. Koronavirüs enjeksiyonu ile “aşılananlar” aşısızlar için bir tehdit mi? Kısa klibe bakın ve aşağıdaki tartışmayı okuyun: Dr. Hodkinson, "Orada, bu iş başlamadan önce etraflıca araştırılması gereken, hiçbir zaman olmadığı ve şimdi olmadığı her türlü bilinmeyen var" dedi. Doktor, "Bulaşıcı Aşı, aşılı bir kişiden ve aşısız bir kişiye, genellikle yakın mesafeden bir şeyin bulaşmasını - emin değiliz - yansıtır" dedi. Dr. Hodkinson, "Bu aktarım büyük ölçüde kadınlarda adet anormallikleri bildirilmektedir" dedi, "ama aynı zamanda İngiltere'de testis tutulumu hakkında çok bilgi sahibi olduğum birkaç vaka da" diye devam etti. Ancak bilim topluluğu, Bulaşıcı Aşıyı ve pandeminin pek çok yönünü keşfetme konusunda son derece ilgisiz ve düpedüz ihmalkar.
Keşfedilmeye Değer Makul Bir Teori.. Bu konuyu daha önce RAIR'de ele almış olan Dr. Hodkinson, aşılı bireylerin aşısızlara zarar verip vermeyeceği sorusunun, üzerinde çalışılması gereken geçerli ve bilimsel bir soru olduğunu söylüyor. O sırada patolog, Bulaşıcı Aşının potansiyel olarak meydana gelebileceği bir senaryo hazırladı: ""Bu aşıların tüm amacının, vücutta kendi hücresel makinelerinizle üretmek olduğunu biliyoruz," dedi, "'sivri protein' denen bir şey, ki bu keskin şeyler virüsten dışarı çıktığında gördüğünüz keskin şeylerdir. Kovid-19'un görüntülerini görüyorsunuz," diye açıkladı doktor. "Yani aşı, daha sonra tepki vermesi için bağışıklık sisteminize sunulan ve size gelecekteki enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazandıracak miktarlarda başak proteini üretmeyi amaçlıyor."
Biyolojik işlevlerin çoğunun "çan şeklindeki eğriyi" takip ettiğini veya bazı insanların tedavileri iyi, bazılarının kötü idare ettiğini ve çoğunun ortada bir yerde olduğu fikrini düşünün. Ne yazık ki, aşı durumunda olumsuz bir sonuç alacak olanlar tahmin edilemez. Bunu akılda tutarak, Dr. Hodkinson, çan eğrisinin zayıf ucundakilerin aşıyı nasıl olumsuz bir şekilde ele alacağını gösterdi: "Bazı insanlar bu aralığın en uç noktasındadır ve tüm amaç olan lenfoid sistem tarafından silinemeyecek kadar büyük miktarda başak proteini üretir. Çok fazla üretiliyor - ve bu nedenle genel dolaşıma giriyor ve bu aslında kaçtığı ve tanımlandığı gerçeği olarak gösterildi. Trombozlar ve diğer sorunlarla ilgili tüm bu sorunlara girdiğiniz yer burasıdır."
Şimdi, Dr. Hodkinson, Çin'in Wuhan şehrinde bulunan bilim adamları tarafından ironik bir şekilde yürütülen bir çalışmayı tanıtıyor. Bu çalışmada, araştırmacılar, aşırı sivri proteinin ter bezlerinde deriden kaçabileceğini ve soluma yoluyla aktarılabilecek aerosol haline gelebileceğini buldular. Çalışmanın “aşı değil, enfeksiyonun kendisini” ele aldığını vurguluyor. Öyleyse varsayımsal olarak, aşılı kişilerde terleme bir aktarım yöntemi olabilir mi? Ve eğer öyleyse, buharlaşan ter spike proteinlerin aerosol haline gelmesine ve potansiyel olarak aşılanmamış insanlara bulaşmasına izin verebilir mi? Dr. Hodkinson, bulaşıcı aşının nasıl işe yaradığını açıklamak için yalnızca bir "yol" aradığını vurguluyor. “Durumun böyle gösterilmediğini vurgulamak istiyorum” dedi. Patolog, "Kanıtlanmadı, ancak burada bu etkilerin açıklanabileceği bir yol bulmaya çalışıyorum," diye devam etti. Dr. Hodkinson, üzerinde çalışılması gereken olası bir senaryoyu kesinlikle ortaya koyuyor. Ne yazık ki, bir gündemi olmayan gerçek araştırmalar, bu son derece partizan iklimde genellikle bir zayiattır.""
Dr. Roger Hodkinson, çalışma eksikliği nedeniyle, Bulaşıcı Aşı hakkında daha fazla "üzücü gerçek şu ki bilmiyoruz" diye açıkladı. Bununla birlikte, "bilimsel olarak detaylandırabileceğim bağlantının her türlü akla yatkınlığı var" dedi. Dr. Hodkinson, Bulaşıcı Aşının "sadece bir şarlatanlık, bilirsiniz, saçma sapan bir teori olmadığını" söylemeye devam etti. Detaylandırıyor: Bununla ilgili endişenin arkasında çok fazla bilim var. Ve elbette hepimiz umarız, araştırıldığında her şey gibi, hepimiz bunun doğru olmadığını umarız. Ancak klinik deneyler yapmamızın genel nedeni tam olarak neyi bilmediğimizi bilmememizdir. Bu yüzden onları yapıyoruz ve özellikle çok fazla potansiyel tehlikeye sahip çok deneysel bir şey olduğunda, bu devasa deneyin milyarlarca insan, hamile kadın ve çocuk ile yürütüldüğü ölçeği göz önünde bulundurursanız düşünürdünüz. Birinin 'hey bir dakika' diyeceğini düşünürdünüz. Sadece treni durdurun, bilirsiniz, bir şey yapmadan önce şunu yapmalıyız, bunu ve bunu yapmalıyız' çünkü bu elbette Ebola değil. SARS değil. Genel olarak bakıldığında, Stanford'da muhtemelen dünyanın en saygın epidemiyologu olan John Ioannidis'e göre kötü bir mevsimsel gripten başka bir şey değil. Dr. Roger Hodkinson, "Bilim bekçileri, "bu süreçteki her adımda kötü şöhretli bir şekilde suçluydular," diye şikayet etti, "Bunların en azı, yaptıkları şey için etkili bir izleme sistemini devreye sokmak değil.""" (41)
"Nobel Ödüllü, Doktorları Uyardı: 'Aşılar Öldürmek İçin Değil, Korumak İçindir'
Koronavirüs “aşısını” eleştiren Fransız Virolog Luc Montagnier, daha önce aşıların varyantları oluşturduğu konusunda uyarmıştı. Fransız virolog ve Nobel Ödüllü Luc Montagnier aşıyı kınadı ve doktorları, aşıları güvenen hastalara uygulamaya devam etmeleri halinde "insanlığın geleceğinden sorumlu" oldukları konusunda uyardı. 89 yaşındaki virolog, İtalya'daki "Italexit" hareketine öncülük eden gazeteci ve politikacı Gianluigi Paragone tarafından davet edildi. Brexit'ten sonra modellenen Italexit hareketi, otoriter Avrupa Birliği'nden bir kopuşu destekliyor. Yorumlar, Milano'da Piazza XXV Aprile'de düzenlenen “Birlikte Yeterince Söylemek İçin Birlikte” etkinliği sırasında yapılmış ve yalnızca RAIR Foundation USA için tercüme edilmiştir. Etkinlik, kurallara uymayan vatandaşların seyahat, bankacılık, iş, alışveriş vb. faaliyetlere katılmasını engelleyecek olan Yeşil Geçit'e direnmek için yapıldı.
İtalyan hükümetinin web sitesinden bir ekran görüntüsüne bakın (çevrilmiş): Nisan 2020'de RAIR Vakfı, Prof. Luc Montagnier'in açık bir şekilde koronavirüs virüsünün (SARS-CoV-2) "Çin'deki bir Wuhan laboratuvarından HIV (AIDS) DNA'sı ile üretildiğini ve sızdırıldığını" belirttiğini bildirdi. Yorumlar, Facebook'un Hakikat Bakanlığı'ndan, healthfeedback.org'dan Singapur merkezli Flora Teoh tarafından "gerçek kontrol edildi". O sırada RAIR, Flora Teoh'un "saatte sadece 30 $ karşılığında bilim alanında 'zorlayıcı anlatılar üretmeye' müsait olduğunu" kaydetti.
Tüm gezegeni aşılama stratejisinin yanı sıra uzun süredir aşı eleştirmeni olan Nobel Ödüllü, daha önce “aşıların” varyantları yarattığı konusunda uyarmıştı. Montagnier, yaptığı açıklamalarda aşıların “başlangıçta açıkladıklarının aksine” “bulaşmaya karşı koruma sağlamadığının” artık aşikar olduğunu belirtti. Aşı sadece koronavirüs için bağışıklık sağlamaz, aynı zamanda hastalığa neden olmaktan da sorumludur. Luc Montagnier, "Bu sadece klinik kanıtlar nedeniyle değil, aynı zamanda tüm sonuçlar, bu aşının neden olduğu tüm hastalıklar nedeniyle" dedi.
Montagnier, "Aşıda bulunan haberci RNA tarafından sentezlenen başak proteini hücreler için toksiktir" diye uyardı. “Aşı”nın “zehir” olduğunu söylemeye devam etti ve sporcuların nasıl etkilendiğini yineledi. Ayrıca, koronavirüs aşılarının "nörolojik hastalıklara, çok ciddi beyin hastalıklarına neden olma olasılığının yüksek olduğunu" belirtti (ve Montagnier tutarlıydı). Montagnier, "Bazen nörolojik belirtiler ikinci takviye atışından sonra kendini gösterir," diye uyardı. "Ve hiç kimse bu nörolojik sendromlardan kaç tane aşılanmış insanın muzdarip olacağını tahmin edemez" diye devam etti.
Aşıların hastalığa karşı bağışıklık sağlaması gerekiyordu. Ancak koronavirüs aşısı insanlara zarar veriyor. Virolog, "Buna müsamaha edilemez" dedi. “Aşılar öldürmek için değil, korunmak içindir” diye devam etti. Montagnier, aşının çocuklara verilmesi konusuna gelince, bunun bir “suç” olduğunu söyleyen pek çok başkasını tekrarladı. Koronavirüs aşısının pandemiye son vermesi gerekiyordu. Zararlı olduğu kanıtlanmıştır ve koronavirüse yakalanmaya karşı koruma sağlamaz. Bu, dikkat eden herkes için açıktır. Bu noktada, başarısız aşıyı uygulamaya devam eden sağlık çalışanları suç ortağıdır. Montagnier, "Bu nedenle, tüm meslektaşlarımdan insanlara bu aşıyı aşılamayı bırakmalarını istiyorum" diyor. İnsanlara aşı yaptıran hekimler bunun [aşının olumsuz etkisinin] kesinlikle farkındadır” dedi. Nobel ödüllü yazar, “Dikkat edin, insanlığın geleceğinden sorumlular” uyarısında bulundu.
Transcript: "Bu zavallı aşı yürüyemiyor. Çünkü bu aşılar sentezlendi, yanlış olan bir strateji temelinde oluşturuldu. Kötü bir hata. Bu strateji büyük bir hatadır. Bu strateji, bir aşı, bir genetik geçiş ürünü olan bu ürünü tanıtmaktan başka bir şey olmadı. Dolayısıyla doğa ve tüm deneyler bu aşıların bulaşmaya karşı koruma sağlamadığını göstermiştir. Başlangıçta açıkladıklarının aksine. Böyle… Bu, günümüzde bilimsel olarak herkes tarafından kabul edilmektedir. Sadece klinik kanıtlar nedeniyle değil, aynı zamanda tüm sonuçlar, bu aşının neden olduğu tüm hastalıklar nedeniyle. Aşıların, hastalığın daha ciddi hale gelmesini önlemek yerine, genellikle tam tersi bir etki yaptığı görülür: Yeni enfeksiyonları tercih ederler. Ne yazık ki daha ciddi etkileri var. Aşının içerdiği haberci RNA tarafından sentezlenen spike proteini, hücreler için toksiktir. Bu zehir. Örneğin, bu protein kalp gibi organları etkiler ve bazı genç sporcular aşıları nedeniyle öldü. Tolere edilemez.
Aşılar öldürmek için değil, korunmak içindir. Dolayısıyla bu aşıyı çocuklara uygulamak suçtur. Bundan daha ciddi etkileri var. Bu aşıların nörolojik hastalıklara, çok ciddi beyin hastalıklarına neden olması muhtemeldir. Aşının bu uzun vadeli etkilerinden dolayı zaten onlarca insan öldü. Bazen nörolojik belirtiler, ikinci güçlendirici atıştan sonra kendini gösterir. Ve hiç kimse bu nörolojik sendromlardan kaç tane aşılı insanın muzdarip olacağını tahmin edemez. Bu yüzden tüm meslektaşlarımdan insanlara bu aşıyı aşılamayı bırakmalarını istiyorum. Tutan doktorlar… Ondan sonra bazı soruları cevaplayıp cevaplayamayacağını sorun. Bazı soruları cevaplayabilir misin? Evet. İnsanları aşılamaya devam eden doktorlar bunun kesinlikle farkındadır. Daha önce değillerse, şimdi varlar. Dikkat, dikkat, insanlığın geleceğinden onlar sorumludur. Tedavileri unuttular ve sadece önlemeye odaklanmamalılar. Yani sadece aşı değil, çok işe yarayan ilaçlar da var. Kullanılmayan ilaçlar antibiyotiklerdir."" (42)
* MRNA aşıları ile insanlar hacklenebilir mi? İlginç çalışmalar..
"Dr. Carrie Madej, Dr. Steve Hotze'ye şunları söylüyor: COVID aşıları insanları kısmen sentetik, kısmen organik yapıyor.
Dahiliye doktoru Dr. Carrie Madej, Dr. Steve Hotze'ye, gen değiştirici Wuhan koronavirüsü (COVID-19) aşılarının, insanları esasen kısmen sentetik ve kısmen organik yapan nanopartiküller ve grafen oksit içerdiğini söyledi. Madej açıklamayı Brighteon.TV'deki “The Dr. Hotze Report”un 14 Şubat bölümünde yaptı. “Özünde, sonsuza kadar iki yönlü bir iletişim olması için akıllı telefonunuzu kalıcı olarak vücudunuza sokmak gibi. Kısmen sentetik ve kısmen organik olursunuz. Ve bu, siborg dedikleri şeye bir örnek. 2001 yılında Kansas City Üniversitesi Biyolojik Bilimler Koleji'nden tıp diplomasını alan Madej, bunun başlangıcı olduğunu söyledi. (İlgili: Dr. Carrie Madej Health Ranger'a Covid aşılarının izleme ve biyo- kontrol)
“Ve bu dünya liderlerine bakarsanız, Dünya Ekonomik Forumu, 2030 yılına kadar neredeyse her insanın içinde bu teknolojiye sahip olmasını beklediklerini iddia ediyorlar. Ve onlar siborg olarak kabul edileceklerdi. Ve o anda tüm insanları bir cep telefonu gibi 5G olan Bulut'a bağlayabilirler. Bu yüzden büyük bir bant genişliğine ihtiyaçları var. 5G'nin nedeni bu - hiçbir şeyin daha hızlı olması için değil, bunu yapmıyor. ” Georgia, Columbus'taki Tıp Merkezi'nde geleneksel stajını tamamlayan Madej, Moderna ve Pfizer gibi Big Pharma şirketlerinin COVID enjeksiyonlarının içine “hidrojel” koyduğunu ve insanların ne olduğunu bilmemeleri için buna farklı bir ad verdiklerini söyledi. yeniden kullanarak.
“Buna nanolipid parçacıkları denir. Yani bir nanolipid partikülü teknik olarak bir hidrojeldir. Ve bu çok yaratıldı, böylece ne yaptıklarını bilemezsiniz. Ancak insanlar hidrojel anahtar kelimesini aramaya ve biyosensörlere bakmaya başlarsa, Profuse adında bir şirket var - hidrojellerin yapabileceği her şeyi göreceksiniz, ”diye açıkladı Madej. Hidrojel suyun zıttıdır. Aslında etrafındaki her şeyden suyu emer. Madej, kendi kendine çoğalabileceğini veya kendisini söküp takmanın dışında daha fazlasını yapabileceğini söyledi.
COVID aşılarındaki hidrojel vücutta toksinler oluşturabilir.. Madej ayrıca hidrojellerin bir biyosensör olarak bir ilaç dağıtım sistemi için kullanılabileceğini ve nanobotları çok sayıda fonksiyona sahip olabilen küçük minik mikroskobik robotları tutabileceğini söyledi. Grafen oksit ve manyetik parçacıkları tutabildiğini ve ayrıca vücutta toksinler veya ilaçlar oluşturmak için uyarılabileceğini de sözlerine ekledi. "Genetik ve nanoteknoloji mühendisleri bana bunun süper iletken bir malzemenin bir işareti olduğunu söylediler. Elektronik bileşenlerin bir maddenin içinde nerede olduğunu bu şekilde bilebilirler. Madej, saatlerce dışarı çıkmasına izin verirseniz, sentetik parçalarla neredeyse kendiliğinden bir araya geldiğini görebilirdiniz” dedi. "Ayrıca bazen içinde jelatinimsi bir malzeme gibi yapışkan bir malzeme vardı. Onlara her baktığımda bu tek tip değildi, farklıydı diyebilirim. Malzemeler zamanla değişmiş gibi görünüyordu.”
Grafen oksit görmenin yanı sıra Madej, farklı üreticilerin birden fazla şişesinde bulduğu hidra vulgaris gibi su parazitlerine çok benzeyen organizma benzeri yapılar gördüğünü de sözlerine ekledi. Georgia merkezli doktor, hidra vulgaris hakkında veri araştırması yaptıktan sonra, bilim adamlarının organizmayla çok ilgilendiklerini çünkü onun ölümsüz olduğuna inandıklarını ortaya çıkardı. Sözde, kullanmayı ve insan genomuna yerleştirmeyi umdukları ölümsüzlük genini içeriyor. “Belki bir veya iki atış sizi tamamen değiştirmeyecek. Kaç tane çekeceğini bilmiyorum. Üreticiler de bilmiyor. Bizim üzerimizde deney yapıyorlar. Ama devam ederseniz ve bu çekimleri ve güçlendiricileri arka arkaya almaya devam ederseniz, bir noktada, evet, artık tamamen insan olmayacaksınız” dedi Madej. “Olacak genetik değişiklikler ve içinizdeki sentetik madde miktarı o kadar büyük olabilir ki, doğal, organik bir insandan [orada] daha fazlası [olacaktır].”" (43)
"Araştırmacı, COVID-19 aşılarında PARAZİT, nanobot ve grafen bulduktan sonra alarm veriyor.
Amerikalı doktor ve araştırmacı Dr. Carrie Madej, Wuhan koronavirüs (COVID-19) aşılarında grafen oksit, nanobotlar ve canlı organizmalar dahil olmak üzere çok sayıda tehlikeli madde buldu. İspanyol gazeteciler ve El Arconte yorumcularıyla yaptığı röportajda Madej, COVID-19 aşılarında "Hydra vulgaris organizmasını ve benzeri organizmaları" tespit edebildiğini açıkladı. Hydra vulgaris çok küçük bir tatlı su polipidir. 10 ila 30 milimetre uzunluğunda ve yaklaşık bir milimetre genişliğinde büyüyebilir. Bu organizmanın ürkütücü ama bir o kadar da zorlayıcı özelliği, Madej'in de belirttiği gibi, işlevsel olarak ölümsüz olmasıdır. "Bu, transhümanistlerin favori organizması çünkü laboratuvarda ölümsüz. Ölmez. Ve transhümanistler ölümsüz olmak istiyor” dedi.
Farklı bir röportajda Madej, transhümanistlerin hidra üzerinde sonsuz çalışmalar yapmaktan hoşlandığını belirtti. “Bunun insanlık için harika bir organizma olduğunu düşünüyorlar. Laboratuvar ortamında ölümsüzdür. Sürekli olarak kendi kök hücrelerini üretiyor.” "Asla durmaz. Onu küçük parçalara ayırabilir, bir petri kabına koyabilirsiniz ve tekrar tekrar şekillenir” diye devam etti. “Bunu bir insan vücudunun genomunun içine koyabilsek harika olmaz mıydı ve sonra eliniz bir travma tarafından kesilirse, yeni bir el yetiştirebilir miydiniz?” diye düşünüyorlar. Madej, El Arconte ile yaptığı röportajda, doğada bulunan bu işlevsel ölümsüzlük örneği göz önüne alındığında, transhümanistlerin insanlarda ölümsüzlüğü yeniden üretmenin çok zor olduğuna inanmadıklarını açıkladı.
Ayrıca Madej, hidrayı COVID-19 aşılarına eklemekten sorumlu transhümanistlerin bir şekilde onları uzaktan kontrol edebildiklerini söyledi. Madej, "Onları uzaktan kullanabilir ve nöropeptidler, toksinler ve her türlü şey üretebilen parazitleri etkileyebilirler" diye açıkladı. "Yani yaptıkları şey, diyelim ki içinde parazit bulunan bir balığı uzaktan kontrol etmek ve balığın hareket etmesini veya bir şeyler yapmasını sağlamak." Aşılardaki parazitlere ev sahipliği yapan organizmaları kontrol etme yeteneğinin insanlara geçip geçmediği henüz belli değil ancak Madej, transhümanistlerin bu teknoloji üzerinde çalıştığını açıkladı. (İlgili: Bilim adamları, Pfizer'in COVID-19 aşılarının insanları izlemek için nanoteknoloji içerdiğini söylüyor.) "Bu şişelerde hidrayı neden gördüğümüzü bilmiyorum. Bilmiyorum. Tek bildiğim, onunla ne yaptıklarını görmek için transhümanistlerin araştırmalarına bakmak ve ilgilendikleri [üç] şey ölümsüzlük, yenilenme… ve ayrıca bir şeyi uzaktan kontrol etme yeteneği” dedi Madej. .
Nanobotlar, grafen COVID-19 aşılarında da bulundu.. Madej, araştırması sırasında aşılarda nanobotlar görmüş olabileceği konusunda da uyardı. "Paylaşacak çok sayıda videom ve fotoğrafım var... ve videolardan biri nanobot olduğuna inandığım şeyi gösterdi" dedi. "Ayrıca zamanla sıvı içinde salınacak maddelerle dolu gibi görünen birçok yuvarlak nesne vardı. Yani hidrojel gibi görünen dağıtım maddeleri var.” Maden, tüm bu maddelerin yanı sıra, aşılarda grafen gördüğünü de doğruladı. "Bunu sadece ben söylemiyorum. Bunu söyleyen farklı ülkelerimiz var. Polonya, Güney Afrika, İtalya ve tabii ki İspanya. Bu şişelerde gördüğümüz birçok şey var. Grafen benzeri maddeler de gördüm ama onlar farklı. Aynı değiller” dedi Madej. "Bu bilim değil. Bu iyi bir bilim değil. Bu iyi bir ilaç değil. Bize yalan söyleniyor ve üzerinde deneyler yapılıyor” dedi Madej. "Sadece bu çılgın bilim adamlarının, bu psikopatların sorumlu olduğunu ve artık onların sorumlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ve bizim üzerimizde deney yapıyorlar."" (44)
"Moderna'nın başkanı, eğer mRNA'nın kurallarını kırabilirseniz, "hayatın tüm krallığı, birlikte oynamanız için hazır" diyor.
Moderna Başkanı Stephen Hoge bir keresinde, eğer mRNA'nın kurallarını kırabilirseniz, "aslında tüm yaşam krallığı ile oynamanız için hazırdır" demişti. Artık koronavirüs aşı dozlarında mevcut olan mRNA teknolojisiyle, Hoge'nin sözleri aniden korkunç geldi. İnsanlara birinin hayatlarıyla oynamak üzere olduğunu düşündürdü. mRNA aşısının açık sözlü bir eleştirmeni olan Dr. David Martin, aşının, onu alan kişide bağışıklığı uyarması ve diğer insanlara bulaşmayı engellemesi gerektiğine dikkat çekti. "Bu bir aşı değil, aşı terimini halk sağlığı muafiyetleri altında bu şeyi gizlice kullanmak için kullanıyor.
Bu, bir hücreye iletilen bir yağ zarfı içinde paketlenmiş mRNA'dır. İnsan hücresini patojen yaratıcısı olmaya teşvik etmek için tasarlanmış tıbbi bir cihazdır” dedi. Dr. Martin; dünya çapında birçok ülkede nüfusu aşılamak için kullanılan mRNA koronavirüs (COVID-19) aşılarına atıfta bulunur. "Hücreye giren mRNA zincirinin iletimi durdurmak olmadığını söylemekte çok açıklar. Bu bir tedavidir. Ama bir tedavi olarak tartışılsaydı halk sağlığı yetkililerinin sempatik kulağı olmazdı çünkü o zaman insanlar 'Başka hangi tedaviler var?' derdi.” Dr. Martin, mRNA aşılarıyla, insanlara bağışıklık sistemini bulaştıran bir tepki değil, hastalığa neden olmak için kimyasal bir madde enjekte edildiği konusunda uyardı. "Başka bir deyişle, bununla ilgili hiçbir şey, herhangi bir şey iletmenizi engelleyemez. Bu, sizi hasta etmekle ve sizi hasta eden şeyin kendi hücreleriniz olmasıyla ilgili” dedi. (İlgili: Çalışma, Moderna'nın koronavirüs aşısını aşılamadan sonra ağrılı cilt reaksiyonlarına bağlar.)
Humans are Free web sitesi Ocak ayında Moderna'nın mRNA teknoloji platformunun bir bilgisayar işletim sistemine benzediğini kabul ettiğini bildirdi. Bilim adamları, belirli bir proteini kodlayan benzersiz bir mRNA dizisi hazırlar. İnsanlara enjekte edildikten sonra, bu program bireyin vücudunda – hücresel düzeyde – gerçekleştirilir. Humans are Free makalesinde, "mRNA platformu, Big Pharma'nın Big Tech ile birleştiği ve insanları hücresel ve biyolojik işlevlerinden öngörülemeyen bir geleceğe kar sağlamak için tasarlanmış bir kontrol sistemine köleleştirdiği yerdir." Makale, mRNA deneyinin arkasındaki insanları, insan bağışıklık sistemlerinin hastalıklarla mücadele edemediğini beyan etmek için psikolojik gerekçelendirme ve bilimsel emsal oluşturmakla suçladı. Bu şekilde, insanlar kendileri için oluşturulmuş biyolojik yazılımlara bağımlı hale geldiklerinde vücutlarını en son mRNA programlarına teslim edeceklerdir. İlaç şirketleri, insan bağışıklık sistemlerini utandırarak, deneylerinin insanlarda yaralanmaya neden olduğu durumlar için mükemmel bir mazeret buldular. İlaç şirketlerinin iddiasına göre alerjik reaksiyonlara, nöbetlere, kısırlığa ve ölüme neden olan enjekte edilen teknoloji değil. Tüm acı ve ıstıraba neden olan kişinin bağışıklık sistemidir, derler. İlaç şirketleri daha sonra daha dikkatli hazırlanmış mRNA programları ve “mükemmel” insanlara yönelik müdahaleler talep edecekti.
mRNA aşısı, hücrelerimize nasıl protein yapılacağını öğretir.. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) web sitesine göre, mRNA aşısı hücrelerimize, vücudumuzda bir bağışıklık tepkisini tetikleyen bir proteinin - hatta sadece bir protein parçasının - nasıl yapılacağını öğretir. Antikor üreten bu bağışıklık tepkisi, gerçek virüs vücudumuza girerse bizi enfekte olmaktan koruyan şeydir. COVID-19 mRNA aşıları, hücrelerimize "başak protein" denilen şeyin zararsız bir parçasını yapma talimatı verir. Spike proteini, COVID-19'a neden olan virüsün yüzeyinde bulunur. Talimatlar (mRNA) bağışıklık hücrelerinin içine girdiğinde, hücreler protein parçasını yapmak için bunları kullanır. Protein parçası yapıldıktan sonra hücre talimatları bozar ve onlardan kurtulur. Daha sonra hücre, yüzeyinde protein parçasını görüntüler ve bağışıklık sistemlerimiz proteinin oraya ait olmadığını anlayacak ve bir bağışıklık tepkisi oluşturmaya ve antikor üretmeye başlayacaktır. Sürecin sonunda vücudumuz gelecekteki enfeksiyonlara karşı nasıl korunacağını öğrenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Bağışıklama Stratejik Danışma Grubu (SAGE), 18 yaş ve üzeri kişilerde COVID-19'a karşı Moderna mRNA-1273 aşısının kullanımı için geçici öneriler yayınladı. Moderna, insan kök hücresinin işlevini yeniden programlamak için değiştirilmiş RNA kullanır. Moderna, yalnızca şirketin platform teknolojisi olan mRNA'yı geliştirmeye odaklanan yüzlerce bilim insanı ve mühendise sahiptir. İnsanları biyo-bilgiyle "hacklemeye" ve popülasyonları teknolojiye bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Moderna, mRNA platformlarına “Yaşam Yazılımı” adını bile verdi. Moderna bilim adamları, yabancı mRNA'nın bağışıklık tespitinden kaçınmasına yardımcı olmanın yollarını arıyorlar. Hücrenin ribozomlarını mRNA'yı doğalmış gibi işlemeye kandırmanın yollarını deniyorlar. Ayrıca, insan hücrelerine uzun vadeli yapay proteinler üretme talimatı vermenin yollarını da çiziyorlar. Moderna, bir insan kök hücresinin işlevini yeniden programlamak için modifiye edilmiş RNA kullanmanın ve dolayısıyla onu genetik olarak değiştirmenin başarısı üzerine kurulmuştur. Sonuçta Dr. Martin yanılıyor olabilir. Bu sistem ne bir aşı ne de bir ilaçtır. Bu sistem, insandaki fizyolojik talimatları kodlamak, çözmek, düzenlemek, ifade değiştirmek ve değiştirmek için yabancı biyolojik molekülleri kullanan eksiksiz bir hücresel manipülasyondur. Hoge'un birkaç yıl önceki yorumu çok mantıklıydı. Aşılarla ilgili daha fazla haber ve bilgi için Immunization.news'i takip edin. Nolan Barton" (45)
* Tipik bir ölümcül tıp manüpilasyonu..
Şöyle de diyebiliriz, aşı kaynaklı ortaya çıkan varyant,hastalık ve diğer ölümcül yan etkileri, başka şeylerin üzerine atma manipilasyonu.. Örneğin, özellikle de MRNA aşılarının kansere ve AIDS'se yol açacağını bilen aşı üretecileri, (ne tesadüftür ki) hızlı bir şekilde kanser ve aids aşıları konusunda da mucitlik yapmaya başladıklarını söylemiş olmaları tipik bir tıp manüpilasyonudur. Yani şöyle diyelim;
"Aslında aşı üreticileri, (özellikle de mRNA) aşılarının ölüm de dahil, çeşitli kardivasküler ve nörolojik rahatsızlıklar,gözle ilgili problemler vb gibi çeşitli sağlık sorunlarının (yan etkilerin) yanısıra KANSER ve AIDS'ede sebep olacağını önceden biliyorlardı. Çünkü kendileri de itiraf ettiler bunun çalışmalarını yıllardır yaptıklarını ve dolayısyla bundan haberleri vardı. Bu kahrolası aşı üreticileri ve kahrolası sözde bilim adamları, aşılarla ilgili bu olumsuzlukları itiraf etmek yerine, bundan "nasıl faydalanabilir, nasıl kar edebiliriz" hesabını yaptılar. Ve bu sahte coronavirüs pandemisini yaratarak, bu zehirli ve ölümcül aşıları milyarlarca insana uyguladılar. Ve sonuç olarak bu aşılarla dünya genelinde milyarlarca insanı (ölümlerde dahil) bu yukarıda bahsedilen çeşitli hastalıklara muzdarp ettiler. Ve şimdilerde ise aşı kaynaklı yarattıkları KANSER ve AIDS olmak üzere çok sayıda aşı kaynaklı hastalıklara da çare bulma palavrasıyla, yine bu zehirli ve ölümcül (mRNA) aşılarını kullanmak için çalışmalar başlattıklarını iddia etmeye başladılar.." Tabii yerseniz..
"Önce "Bu aşı sizi korur!" palavrasıyla zehirli ve ölümcül mRNA aşılarıyla milyarlarca insanı çeşitli hastalıklara muzdarip ettiler, sonra da "Bakın virüs yayıldı ve böyle sonuçları oldu, şimdi bunların çaresi bizde!" diyerek yeni palavralarla bir de ucuz kahramanlık rolü üstlenmeye başladılar..Bu palavraları yaparken de ceplerini milyarlarca hatta trilyonlarca dolarlarla doldurdular..Bu zehirli ve ölümcül aşıları olanlar ise ölen öldüğü ile yaralanan yaralandığı ile kaldı..Artık onlara destek olacak hiç kimse yok.."
Bir aşının bulunması,denenmesi ve tam onay alması aşağı yukarı en az 4-7 yıl sürer..Bunlar mrna aşılarını çok kısa devrede (ki "mRNA aşıları yeni değil ki, 30-40 yıllık çalışmanın bir ürünüdür" deyip-kelime oyunu oynayarak, sanki mRNA aşılarının işe yaradığını ve insanların bu aşıları olduğunda kesin hastalıktan korunacaklarının (deyim yerindeyse süper güçlere kavuşacaklarının) çalışmalarının sonuçlarına gerçekten de ulaştıklarını manasını çıkartarak) acil onay alarak piyasaya sürdüler.
Ve sonuç; Güvenliği zayıflamış sıfır düzeyde olan manipüle edildiği düşünülen resmi rakamlara göre on/yüz binlerce , tahmini rakamlara göre ise milyonlarca insan hayatını kaybetti ve çok ciddi yan etkilere,hasara uğradı..Ve aşı sonrası ölümler ve yaralanmalar da her geçen giderek artmaya devam ediyor.. Dünya genelinde..Ve dahası bildirilmeyen daha milyonlarca kayıp veri..AIDS ve KANSER vakalarının artması da bunlara dahil..
"Yukarıdaki aids,kanser ve diğer ölümcül yan etkilerinin ortaya çıktığını okuduğumuz ve gördüğümüz halde, şimdi Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin, MRNA aşılarının bu ölümcül yan etkilerini ve özellikle de Kanser ve AIDS'e neden olduğunu bilmediklerini,düşünebilir misiniz?"
Aşağıda verdikleri röportajı okumanızı salık veririz..Kendilerini o kadar kolay ele veriyorlar ki..Bu röportajda,söylemedikleri tek şey; "Biz bu aşıların bunlara sebep olacağını biliyorduk ama herşey bilim için. Evet insanlar öldü,sakat kaldı ama bu aşı sayesinde AIDS,KANSER gibi hastalıklara aşı bulma ihtimalimiz yükseldi.." şeklinde özetleyebiliriz herhalde.. Ama şunu da söyleyelim özellikle de bu ülkede, bunlar böyle bir açıklama yapsalar, "Ya adamlar haklı, herşey bilim için!" diyebilecek kapasiteye sahip gerzeklerin olabileceğini de tahmin edebiliriz..
İşte o detaylar..
"BioNTech'in kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci: AIDS’e karşı aşı geliştirmeye çalışıyoruz
Alman biyo-teknoloji şirketi BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, dünyanın ilk Covid-19 aşısını geliştirdi. Türk asıllı Alman bu iki bilim insanı, bilime ve teknolojiye katkılarından dolayı İspanya’nın en büyük onuru olan Asturias ödülüne layık görüldü. Euronews son dönemlerin en çok konuşulan isimlerinden olan bu doktor çiftle başarıları, biyo-teknoloji alanındaki çalışmaları ve dünyayı değiştirmekle alakalı yeni hedeflerini konuştu. Şahin ve Türeci çifti Covid-19 dışında AIDS, sıtma ve verem gibi hastalıklara karşı aşı bulmak ve MRNA yöntemini kullanarak kanseri tedavi etmek istediklerini belirtiyor.
Tokunbo Salako, euronews: "Öncelikle bu ödülü kazandığınız için sizleri tebrik ederim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?"
Özlem Türeci, BioNTech'in Kurucu Ortağı, Bilim İnsanı: "Bu bizim için büyük bir onur, çok mutluyuz. Çünkü bu çok prestijli bir ödül. Ancak daha da önemlisi yaptıklarımızın tüm insanlığa hizmet etmesi ve katkı sağlaması."
euronews: "Hala aşı olmaya karşı olan kişilere ne söylemek istersiniz?"
Uğur Şahin, BioNTech'in Kurucu Ortağı, Bilim İnsanı: "Öncelikle onları çekinceleri hakkında dinlemeliyiz. Çünkü ortalıkta çok yanlış bilgi dolaşıyor. İnsanlar kime güveneceklerini de bilmiyor. Bu konuda insanları bilgilendirmek öncelikle bizim görevimiz. Fakat bu görev aynı zamanda tüm topluma ait, çünkü halk arasındaki iletişimi korumalıyız. Aşı olan insanların diğer kişilerle iletişim halinde olması elzem. Toplumun bu konuda birlik olması ve farklı gerçeklerle görüş ayrılıklarına düşmemesi gerekli."
euronews: "Geçen sene, bu kadar hızlı bir şekilde aşı geliştirmenin imkansız olduğu söyleniyordu ancak siz bunu başardınız. İnsanların korkularını ve neden çekingen davrandıklarını anlayabildiniz mi?"
Özlem Türeci: "Evet kesinlikle bunu anlayabiliyoruz. Bu sadece aşılara özgü bir durum değil. Bu genel bir tepki, çünkü insanlar sağlıkla alakalı olunca bazı şeyleri bilmek, anlamak istiyor. Ortalıkta çok fazla bilgi dolaşıyor ve bunları sıralamak ve anlamak oldukça zor. Bizler tıp eğitimi almış doktorlarız ve kanser hastalarını iyileştiriyoruz. Her hastalıkta ve hastada aynı sorularla karşılaşıyoruz."
"Bu tedavi şekli bana ne yapacak? Zarar verecek mi? İnsanlar vücutlarında ne olacağına dair bilgilenmek istiyor. Bu da en doğal hakları."
Biz geniş bir alanda çalışıyoruz. 500 farklı teknolojide patentimiz var.
Prof. Dr. Uğur Şahin Biontech Kurucu Ortağı
Uğur Şahin: "Ancak şunu bilmek ve anlamak çok önemli, bu aşı sadece bir senede geliştirilmedi. Bu aşı yaklaşık 30 yıllık bir araştırmanın ürünü. 100 metrelik bir yarışa hayatı boyunca hazırlanmış bir koşucuyu düşünün. Tamamıyla antrenmanlı ve pandemiye karşı düzenlenen yarışı en kısa sürede bitirmeye hazır. Tekrar söylüyorum, bu aşının arkasında 30 yıllık bilimsel bir araştırma var."
euronews: "Şimdi biraz daha derin konulara geçelim. Örneğin üzerinde çalıştığınız haberci RNA teknolojisi. Bu tedavi şekli sizce ne yöne doğru gidiyor?"
Özlem Türeci: "Haberci RNA teknolojisi değişim potansiyeline sahip. MRNA, doğa tarafından bulunan en eski bilgi teknolojisidir. Yani hücrelerin içerisine bilgi gönderilebilir. Teoride, vücudun farklı hücrelerine ne yapmaları gerektiğini söyleyebilirsiniz ve bu yöntem birçok farklı alanda kullanılabilir. Belirli bir hastalık ya da mekanizma için kullanabileceğiz bir alet kutusu diyebiliriz."
"Sizi sınırlayan tek şey hastalığı ve ne tarz bilgi aktaracağınızı bilmektir. Bunu bildiğiniz anda MRNA’yı kansere, otoimmün yani bağışıklık sisteminin vücudun normal dokularına saldırdığı hastalıklara ve alerji oluşumuna karşı kullanabilirsiniz. Biz de tüm bu hastalıkları ve ilerideki olası tedavi yöntemleri için çalışıyoruz."
euronews: "Peki gelecekteki hedefleriniz nedir? Örneğin sıtmaya ya da kansere karşı bir tedavi gelişmeyi düşünüyor musunuz?"
Uğur Şahin: "Şu anda farklı hastalıklara karşı tedavi geliştirme imkanına sahibiz. Elbette bir taraftan da MRNA teknolojisini hastalıklara karşı kullanmak istiyoruz. Verem ve sıtmaya karşı, insanlık neredeyse 100 senedir savaş veriyor. Örneğin şu anda AIDS’e karşı kesin bir tedavi yok. Bu hastalıktan korunmak amacıyla aşı geliştirme çalışmalarımız devam ediyor."
"Bunun yanında kansere karşı aşı geliştirmeye çalışıyoruz. İnsanların bağışıklık sistemini kansere karşı savaşta geliştirecek bir aşı..."
"Yeni ilaç ve tedaviler geliştirmek için araştırma yapıyoruz. Pandemiye karşı bir şeyler yapabilmek bizim için büyük bir lütuftu.
Özlem Türeci
BioNTech Kurucu Ortağı, Bilim İnsanı
euronews: "Şu anda milyarder oldunuz, bu sizin hayatınızı nasıl değiştirdi?"
Özlem Türeci: "Hiç bir değişiklik yok. Hayatımız aynı. Bizim yaşam tarzlarımız, daha büyük bir olaya katkı sağlamaya yönelik şekilleniyor, maddi kazanç bu konuda hiç ama hiç etkili değil. Kısaca, hayatımızda bir değişiklik yok."
euronews: "Sabahları erken kalkarak işe gitme motivasyonunuz nedir? İşteyken neler yapıyorsunuz?"
Özlem Türeci: "Yeni ilaç ve tedaviler geliştirmek için araştırma yapıyoruz. Bizi en çok motive eden şey bu. Bu sayede, geliştirilmesi gerektiğini düşündüğümüz farklı alanlara yatırım yapıyoruz. Daha derinlere inmeli daha geniş bir alana yayılmalıyız. Pandemiye karşı bir şeyler yapabilmek bizim için büyük bir lütuftu. Şimdi mühendislik yöntemlerini tersine çeviriyoruz, bu teknolojiyi ihtiyaç duyulan benzer tedavilere kaydıracağız."
euronews: "Hangi alanlara girmeyi düşünüyorsunuz?"
Uğur Şahin: "Biz geniş bir alanda çalışıyoruz. 500 farklı teknolojide patentimiz var. Gelecekte iki büyük meydan okumayla karşılaşacağız. Bu arada hastalıklar artık daha bireysel hale geliyor. Kanser, otoimmün, alerji bunun yanında yaşlanma gibi farklı hastalıkların kendilerine özgü farklı tedavileri bileşenleri var. Tüm bunlar için aynı tedaviyi uygulamanın doğru olmadığı inancındayız çünkü bunlar farklı hastalıklar."
"Her birey benzer hastalıklara yakalansa da durumları birbirinden farklı. Bu sebeple bireysel tedavi yöntemleri geliştirmeli, farklı fikirler bularak yeni teknolojiler geliştirmeliyiz. Örneğin kanser, ya da tıpkı Özlem’in dediği gibi otoimmün hastalıklar, iltihaplı hastalıklar veyahut miyokardi, damar tıkanıklığı... Çünkü şunu anlamakta fayda var, tüm bu bahsettiğimiz hastalıklar bağışıklık sistemiyle alakalı ve biz bağışıklık sistemi uzmanlarıyız. Bağışıklık sisteminin tepkilerini ve nasıl değiştiğini anlamaya çalışıyoruz."
euronews: "Buraya, bu teknoloji ve bilim dalında verilen ödülü almak için geldiniz, bu ödülü kendi alanınızda çalışan başka bilim insanlarıyla paylaşıyorsunuz. Daha fazla araştırma yapabilmek adına bir "süper bilim grubu“ daha oluşturacak mısınız?"
Özlem Türeci: "Biz zaten süper bilim grubu içerisindeyiz. Pandemi döneminde yapılan gözlem ve araştırmaların dünyadaki tüm bilim kurumlarıyla çevrimiçi şekilde paylaşılması harika bir şeydi. Virüsün karakteri tespit edildi, yeni varyantlar çıktı, virüsün mutasyon süreci ortaya çıkarıldı. Biz zaten çok büyük bir ekibiz ve pandemi döneminde çok daha sıkı bir şekilde kenetlendik."" (46)
* Alın size iki tane daha tıp manüpilasyonu haberi. Aşının sebep olduğu varyant ve ölümcül yan etkilere başka kılıflar uydurma manüpilasyonu. - Gerçekleri başka nedenlere bağlama sanatı.
"Hollanda'da yeni "son derece öldürücü" hiv türü keşfedildi.
Araştırmacılara göre, varyant muhtemelen 1980'lerin sonlarında ve 1990'ların başında Hollanda'da ortaya çıktı, ancak 2010 civarında azalmaya başladı. Washington: Oxford araştırmacıları Perşembe günü, Hollanda'da on yıllardır gizlenen, ancak modern tedavilerin etkinliği nedeniyle, "alarm için bir neden" olmayan, oldukça öldürücü bir HIV türünün keşfini duyurdular. Perşembe günü "Science" dergisinde yayınlanan analizleri, "VB varyantı" olarak adlandırdıkları şeyle enfekte olan hastaların kanlarında diğer varyantlarla enfekte olanlara göre 3.5 ila 5.5 kat daha yüksek virüs seviyelerine sahip olduğunu gösterdi. hızla zayıflayan bağışıklık sistemi. Bununla birlikte, çalışma ayrıca, tedaviye başladıktan sonra, VB varyantına sahip bireylerin, diğer HIV varyantlarına sahip bireylere benzer bağışıklık sistemi iyileşmesi ve hayatta kalmasına sahip olduğunu buldu. Gazetenin baş yazarı Oxford epidemiyoloğu Chris Wymant, AFP ile yaptığı röportajda, "Bu yeni viral varyantla alarm için bir neden yok" dedi. Araştırmacılara göre, varyant muhtemelen 1980'lerin sonlarında ve 1990'ların başında Hollanda'da ortaya çıktı, ancak 2010 civarında azalmaya başladı. Modern müdahaleler varyant üzerinde hala işe yarıyor gibi göründüğünden, araştırma ekibi Hollanda'daki yaygın HIV tedavisinin virüsün gelişimine katkıda bulunmadığına ve erken teşhis ve tedavinin çok önemli olduğuna inanıyor. Oxford araştırmacısı olan ortak yazar Christophe Fraser bir basın açıklamasında, "Bulgularımız, Dünya Sağlık Örgütü'nün HIV kapma riski taşıyan bireylerin erken teşhise ve ardından hemen tedaviye izin vermek için düzenli testlere erişebilmeleri konusundaki rehberliğinin önemini vurguluyor" dedi. bulguları duyuruyor. Çalışma aynı zamanda virüslerin daha öldürücü hale gelmek üzere evrimleşebileceği teorisini de desteklemektedir; bu, gerçek dünyadan çok az örneğinin bulunduğu, yaygın olarak varsayılmış bir fikirdir.
Yeni koronavirüsün Delta varyantı, yeni bir başka örnekti. Wymant, AFP'ye verdiği demeçte, HIV varyantının keşfi, "virüslerin sadece daha hafif hale geleceklerini söyleme konusunda asla aşırı güvenmememiz gerektiğine dair bir uyarı olmalıdır" dedi. Toplamda, ekip VB varyantı ile enfekte olmuş 109 kişi buldu, sadece dördü Hollanda dışında, ancak hala Batı Avrupa'da yaşıyor.
- 500 mutasyon - HIV virüsü sürekli gelişiyor, öyle ki, enfekte olan her kişinin biraz farklı bir versiyonu var. Ancak VB varyantının 500'den fazla mutasyona sahip olduğu bulundu. Wyman, "Yeni bir varyant bulmak normaldir, ancak olağandışı özelliklere sahip yeni bir varyant bulmak, özellikle de öldürücülüğü artırılmış bir varyant değildir" dedi. Araştırma ekibi ilk olarak, Avrupa ve Uganda'daki bir veri toplama ve analiz girişimi olan BEEHIVE projesinden alınan geniş bir veri setini ayrıştırarak 17 HIV pozitif bireyde VB varyantını tanımladı. 17 kişiden 15'i Hollanda'dan olduğu için, 6.700 HIV pozitif Hollandalı bireyden elde edilen verileri inceleyerek 92 kişiyi daha tanımladılar. Verilerinde VB varyantının en erken görünümü, varyantın erken bir versiyonuna sahip olan 1992'de teşhis konulan bir kişide ve en sonuncusu 2014'te bulundu. Diğer araştırmacılar, o zamandan beri 2014'ten sonra teşhis edilen varyantı olan başka bireyler buldular. Doktorlar genellikle HIV virüsü tarafından hedeflenen ve vücudu enfeksiyonlara karşı korumak için çok önemli olan CD4 T hücrelerinin düşüşünü izleyerek HIV'in bağışıklık sistemindeki bozulmayı ölçer. Araştırmacılar, VB varyantı ile enfekte olan hastalarda, CD4 düşüşünün diğer varyantlara kıyasla iki kat daha hızlı gerçekleştiğini ve "onları çok daha hızlı AIDS geliştirme riskine soktuğunu" söyledi. Ekip, bağışıklık sistemi üzerindeki artan etkisine ek olarak, VB varyantının daha yüksek oranda bulaşıcı olduğunu da buldu. Enfekte hastalardan alınan VB varyantının farklı versiyonlarını karşılaştırdıktan sonra bu sonuca vardılar. Bu kadar benzer olmaları, virüsün birçok mutasyon biriktirmeden önce hızla başka birine geçtiğini gösteriyor.
- Erken teşhis ve tedavi için 'Kritik' - Basın açıklamasında, "VB varyantı, bağışıklık sistemi gücünde daha hızlı bir düşüşe neden olduğundan, bu, bireylerin erken teşhis edilmesini ve mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlamasını kritik hale getiriyor" dedi. Fraser, "Bu, HIV'in bir bireyin bağışıklık sistemine zarar verebileceği ve sağlıklarını tehlikeye atabileceği süreyi sınırlar" diye ekledi. Fraser aynı zamanda HIV virüsündeki mutasyonların hastalar arasında değişen derecelerde şiddete nasıl yol açabileceğine dair veri toplamak için 2014 yılında başlatılan BEEHIVE projesinin de baş araştırmacısıdır. Bu farklılıkların daha önce çoğunlukla bireylerin kendi bağışıklık sistemlerinin gücüyle ilgili olduğu düşünülmüştü. Araştırmacılar, VB varyantındaki hangi genetik mutasyonun virülansına neden olduğunu belirleyemediklerini, ancak gelecekteki çalışmaların mümkün olacağını umduklarını söylediler."" (17)
"Bilim insanları uyardı: BA.2, Omicron'dan daha ciddi hastalığa neden oluyor
Japonya'da bulunan Tokyo Üniversitesi’nden bilim insanları, Omicron’un BA.2 adlı alt varyantının daha ciddi hastalığa neden olabileceğini ortaya koydu. Çalışmanın yazarları, "Nötralizasyon deneyleri, aşının neden olduğu bağışıklığın BA.1 gibi BA.2'ye karşı çalışmadığını ve özellikle BA.2'nin ciddiyetinin BA.1'den farklı olduğunu gösteriyor. RİSK OMİCRON'DAN DAHA FAZLA..Hamsterlarda yapılan hücre kültürü deneyleri, BA.2'nin insan burun epitel hücrelerinde daha hızlı yayıldığını gösteriyor. Büyük ölçekli araştırmalarımız, küresel sağlık için BA.2 riskinin BA.1'den potansiyel olarak daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor” açıklamasını yaptı..BURUN HÜCRELERİNDE DAHA HIZLI ÇOĞALIYOR. (....)" (47)
* Bunlar da Aşı savaşlarıyla ilgili bilgiler veriyorlar..İlginç..
"Aşı savaşlarını kinetik alıyorlar: Amerika'da aktif hale getirilen, aşısız Covid toplama kampları, tutuklama yetkisine sahip sol görüşlü “sağlık görevlileri” tarafından silah zoruyla kaçırılacak.
Washington Eyaletindeki Demokratlar şimdi, "sağlık memurlarına" (Demokrat aşı Gestapo) herhangi birini silah zoruyla kaçırma ve halihazırda aktif hale getirilmiş olan covid toplama kamplarına atma yetkisi veren WAC 246-100 yasasını bastırıyor. Bu zalim yönetim altında hedef alınan kişilerin evlerinden ve ailelerinden koparılmaları için herhangi bir hastalık veya enfeksiyon belirtisi göstermesine gerek yoktur. Demokratlar tarafından yönetilen tıbbi görevliler basitçe insanlara bakıp “Sen hastasın, sen ve sen” diyebilir ve halihazırda faaliyette olan toplama kamplarına hapsedilmeniz için silah zoruyla götürüldünüz (aşağıya bakınız).
NewsPunch'ın dün yazdığı gibi, "Demokratlar, Engellenmemiş Aileleri Tutmak için 'Grev Gücüne' Yetki Veren Yeni Yasa Tasarısı Dosyaladı: 'Gözaltı Kamplarımız Hazır'" Washington Eyaletindeki Demokratlar, eyaletin acımasız aşı zorunluluğuna uymadıkları için Kovid toplama kamplarında 5 yaşından küçük sakinlerin gözaltına alınmasına izin verecek yeni bir yasa tasarısı sundular. Kabul edilirse, WAC 246-100, yerel sağlık görevlilerinin "kendi takdirine bağlı olarak" "bir kişinin veya bir grup kişinin tecrit veya karantina amacıyla derhal gözaltına alınmasına neden olan acil bir gözaltı emri çıkarmasına" izin verecektir. Özünde, CHAZ'ın Seattle şehir merkezini ele geçirmesini durdurmak için hiçbir şey yapmayan (ve açıkça radikal Marksist Sol için çalışan) bir Demokrat vali (Inslee); aşısızları toplamak ve ölüm kamplarında yok etmek için “darbe kuvveti” ekipleri başlatacak.
Aşı soykırımı geldi ve bu, onu kinetik olarak ele aldıkları yıl.. Natural News, Temmuz 2021'de "darbe kuvveti" ekiplerine düdük çaldı. Beyaz Saray Sözcüsü Psaki'nin Temmuz 2021'de açıkça "darbe kuvveti" operasyonlarından bahsettiğini hatırlarsınız. Bunu "Beyaz Saray, kapı kapı dolaşacak ve karşıtları hedef alan aşı "çarpıcı kuvvetlerini" resmen açıklıyor başlıklı yazımızda işlemiştik. Vaxxers evlerinde, Amerikalıları öldürücü atışlar yapmaya zorluyor.” O makaleden: "Resmi: Beyaz Saray, Amerika'da kapı kapı dolaşarak kendi evlerinde aşılanmamış insanları hedef alan “askeri bir terim” olan “saldırı kuvvetlerinin” konuşlandırıldığını açıkça ve özür dilemeden duyurdu. Bu, dün Jen Psaki tarafından gururla duyuruldu. Çok hızlı bir şekilde, bu program tam zorunlu duruma getirilecek, bu da ölümcül atışların silah zoruyla uygulanması anlamına geliyor, bu da esasen ABD hükümetinin Amerika genelinde ölüm mangalarını saldığı anlamına geliyor. Jen Psaki'nin kendi kendine söylediği gibi, "Çalışmamız burada bitmiyor ve 12-18 yaşındaki çocuklara aşı yaptırmak için baskı yapmaya devam edeceğiz, bu grev güçlerini topluluklara gitmek için başlatmamızın nedenlerinden biri de bu...""
İnanmakta zorluk çekerseniz diye, Psaki'nin bunu söylediği video: Bu plan yıllardır yapılıyor. Ve sadece yasadışı olduğu için durmuyorlar. Hükümet, hayal edilebilecek her şekilde Amerikan halkına karşı kelimenin tam anlamıyla bir imha savaşı yürütüyor.
Bu yıl kinetik alıyorlar.. Eylül 2021'de Washington Valisi Inslee, "grev ekibi" yardım aranan reklamları yayınlayarak covid toplama kamplarının etkinleştirildiğini doğruladı. Sadece dört ay önce, Washington Eyaleti hükümeti, "grev ekibi" koordinatörleri için halka açık iş listeleri yayınlayarak aktif olarak covid toplama kampları aldıklarını doğruladı. Natural News bu hikayeyi 20 Eylül 2021'de şu başlıkla ele aldı: ONAYLANDI: Hükümet Inslee, Washington eyaletinde covid toplama kampları kuruyor ve “grev ekibi” koordinatörleri için iş listeleri yayınlıyor. Bu hikayede, Washington'un etkinleştirilme sürecinde olan covid toplama kamplarını doldurmak için "karantina grev ekibi" koordinatörlerine nasıl ihtiyaç duyulduğunu öğrendik. İşte orijinal iş listesinin bir görüntüsü:
Bu iş ilanıyla ilgili haberler viral hale geldiğinde, Washington hükümet personeli "grev gücü" dilini kaldırmak için iş listesini hızla gizlice düzenledi ve daha sonra işin giysi yıkamak ve yiyecek teslim etmekten biraz daha fazlasını içerdiğini iddia ettiler. (Kimse onlara inanmaz.) Şimdi, elbette, covid toplama kamplarının aslında siyasi güdümlü ölüm kampları olduğunu ve muhafazakarların, Hristiyanların, silah sahiplerinin, Trump destekçilerinin ve aşısız vatandaşların toplanıp bu toplama kamplarında, sanki bir sahneden koparılmış gibi hapsedileceğini biliyoruz. Nazi Holokost. Bunu, "Durum Güncellemesi, 21 Eylül 2021 - Washington Eyaleti, COVID karantina kampları için "grev ekipleri" işe alıyor" başlıklı bir Durum Güncelleme podcast'inde ayrıntılı olarak ele aldım. Burada mevcuttur: Özünde, Demokratlar Amerika'da ölüm kampları kurdular ve aşılanmamış insanları (çoğunlukla muhafazakar olan) var olmalarına izin verilmemesi gereken “öteki” olarak ilan ederek soykırım gerçekleştirmeyi planlıyorlar. Dünya Savaşı'nda Yahudilerdi. Çin Kültür Devrimi'nde akademisyenler vardı. Bugün Amerika'da doğal bağışıklığı olan insanlar var. Ne planladıklarını yanlış anlamayın: DEMOCIDE (hükümet tarafından ölüm). Sadece bir kapak hikayesi olarak aşıları ve covid salgınını kullanıyorlar, ancak amaçları aynı: siyasi düşmanlarını tamamen yok etmek.
Covid toplama kampları = gerçeğe dönüşen bir başka sözde “komplo teorisi”.. Doğru olduğu ortaya çıkan tüm sözde “komplo teorilerini” takip ediyorsanız, covid toplama kampları bunlardan sadece bir tanesidir. Ayrıca, Covid'in Çin'de Fauci aracılığıyla ABD hükümetinden işlev kazanımı fonu alan bir laboratuvardan çıktığı da doğrulandı. Benzer şekilde, medya uzun zamandır aşıların tehlikeli olduğu veya enfeksiyonları durdurmadığı iddialarının bir "komplo teorisi" olduğu konusunda ısrar ederken, bunların da doğru olduğu ortaya çıktı. Şimdi, biz bu covid toplama kamplarının imha/ölüm kamplarına dönüştürüleceği gerçeğini açıklarken, bu, tüm zaman boyunca covid histerisini ve aşıyı azaltma propagandasını zorlayan suç ortağı medya tarafından şüphesiz başka bir komplo teorisi olarak etiketlenecek. . Ancak 2022'nin sonundan önce, insanları tam burada, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bu kamplara koymak için toplu toplamalar ve tıbbi adam kaçırmalar göreceğiz. Doğal olarak mavi hallerde başlayacak.
Tüm bunları anlamak ve hayatta kalmak istiyorsanız, bunu anlamak aslında oldukça basittir: Dünya hükümetleri kasıtlı olarak insan ırkını yok etmeye çalışıyor ve hedeflerine ulaşmak için aşılar, toplama kampları, biyolojik silahlar ve gıda kıtlığı (tedarik zinciri kaosu) kullanıyorlar. Önümüzdeki on yılda, yaklaşık 1,5 milyar insanın aşıyla ilgili yaralanmalar, kanserler, nörolojik bozukluklar, organ hasarı ve ekonomik çöküş nedeniyle öleceğini biliyoruz. Her gün başka bir 30 milyon aşı yapılıyor ve bu da önümüzdeki on yıl içinde 10 milyon insanın daha ölümüne yol açıyor. Esasen günde 10 milyon insanı öldürüyorlar. Bu, her 14,4 saatte bir Holokost ölçeğinde bir olaydır. Ve neredeyse tüm radikal solcular bundan yana. Toplu katliamın başlamasını bekleyemezler. Ölüm kampları, aşı talimatlarına uymayı reddedenleri yok etmek için kuruluyor. Tam olarak faaliyete geçtiğinde, fırınlar veya giyotinler 7/24 çalışacak ve habersiz kitleler ölü yakma odalarına götürülecek; solcu sağlık bakanlığı "memurları" tarafından "enfekte" olarak etiketlendikten sonra, istedikleri kişiyi tutuklama ve hapsetme yetkisi verilecek.
Tüm bunları, korku faktörünü 11'e çıkaran yeni bir biyolojik silahın piyasaya sürülmesiyle başlatacaklar. Ve bu korkuyla, kurtulabileceklerini düşündükleri her şeyi silah zoruyla toplu imha ve toplu aşılama girişiminde bulunacaklar. Bunu yaparken elbette Amerika'da kinetik savaşı başlatacaklar, çünkü birçok insan yoldan çıkmış, cani, soykırımcı bir hükümet rejimi tarafından yok edilmeyi reddedecek. Bunun nasıl biteceğine dair çok doğru bir tasvir için Glen Tate'in kurgusal roman dizisi “299 Days”e bakın. (Ayrıca Audible.com'da sesli kitap olarak da mevcuttur. Bunu dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.) Ülkenin bazı bölgelerinde (Marksistler / faşistler tarafından kontrol edilen mavi alanlar) “soykırım” taşma noktasına artık sadece aylar kaldı. Bu yüzden tüm mantıklı insanlar bu bölgelerden kaçıyor ve bu tür ölüm kamplarına kesinlikle müsamaha gösterilmeyeceği kırmızı eyaletlere gidiyor. Ve evet, Solcular ve Demokratlar tam burada Amerika'da ölüm kampları ve toplu imha fırınları işleten gerçek faşist Naziler olmaya hazırlanıyorlar. Adolf Hitler'in bir zamanlar yaptığı gibi, muhalifleri yok ederek ve terör yoluyla yöneterek iktidarda kalmayı bu şekilde planlıyorlar." (48)
Çin, yeni küresel pandemiyi serbest bırakmak için “kaçan mutant” süper virüsler üretmek için kendi nüfusunu aşırı aşılıyor.
(natural news) Covid histeri kampanyasının bir sonraki aşaması, insanları zorunlu aşıları daha totaliter karantinalara ve covid toplama kamplarına iten panik reaksiyonuna sürükleyen çok daha tehlikeli bir türün serbest bırakılmasını görecek. Şu ana kadar covid cephesinde gördüğümüz her şeyin sadece bir “ısınma” turu olduğunu anlamamız gerekiyor. Onlar sadece ÇKP ve ABD'nin birlikte çalışması tarafından serbest bırakılmak üzere olan gerçek küresel biyoterörizme zemin hazırlıyorlar. Bu sonraki sürüm, çok yüksek bir ölüm oranına sahip olacak, belki %30 veya daha fazla. CNN kameralarının kitlesel panik yayması ve tüm ölümler için aşısızları suçlaması için sokaklarda cesetler üretecek. Tıbbi sıkıyönetim ilan edilecek. Aşısız olanlar avlanacak ve silah zoruyla hızla covid ölüm kamplarına dönüşecek olan covid toplama kamplarına götürülecek. Tüm bunların asıl amacı, oyları küreselcilerin ve faşistlerin iktidar hakimiyetini tehdit eden popülist muhafazakarları ortadan kaldırırken küresel nüfus azalmasını sağlamaktır. Bunun nasıl çekildiğini bilmeniz gerekiyor. Bugünkü Durum Güncelleme podcast'inde tüm hikayeyi dinleyin:" (49)
* Bunlar da Twitter'den seçmeler.. Bakın konu hakkında neler denmiş..
"İddia edilen Omicron varyantı için Koch Enstitüsü, Alman Hükümeti Verileri, "tam aşılanmış" kişilerin çoğunun, bağışıklık sistemlerinin aşılamadan sonra Ocak 2022'nin sonuna immün yetmezlik sendromuna (AIDS) sahip olacağını göstermektedir." (50)
"mRNA enjeksiyonları bağışıklık sistemi düzensizliğine, yani bağışıklık sistemi süreçlerinde bozulmaya neden oluyor. mRNA enjeksiyonları yalnızca uyarlanabilir bağışıklık sistemini değil, aynı zamanda > doğuştan gelen bağışıklık sistemini de baypas edip yeniden programlıyor." (51)
"mRNA aşılarında kullanılan LNP'ler inflamatuar. Aynı dozda intranazal olarak verilen Acuitas'ın LNP'leri, akciğerde benzer inflamatuar tepkilere yol açtı ve mekanizma çözülmemiş yüksek bir ölüm oranıyla sonuçlandı. Al sana bilim, bilin humanoid adamı." (52)
"mRNA "deneysel" enjeksiyonlarındaki Spike proteinleri, damar ve bağışıklık sistemlerine zarar veren daha fazla başak protein üretmek üzere programlanmıştır. Bu nedenle mRNA, insanların bedenlerini kendilerine saldırmaya çeviren biyolojik silahtır ..." (53)
"Doğal olarak Covid-19 enfeksiyonu geçirenler, muhtemelen ömür boyu bağışıklık kazanıyor. Covid-19 mRNA aşısı olanlar, muhtemelen ömür boyu enfeksiyona maruz kalacak, dirençli varyantlar geliştirecek ve ADE sonucu AIDS vb immün yetmezliğe yakalanacaklar." (54)
"İsrail'de Zabludowicz Otoimmün Hastalıklar Merkezi başkanı Yehuda Shoenfeld, COVID-19'un otoimmün hastalığa neden olabileceğini söylüyor. Aşıların yaptığı tam da bu; sürekli yüksek antikorların sağlıklı hücrelere saldırısı sonucu otoimmün yetmezlik." (55)
"Aşı tellalı haber kanalının bu ifşasının altındaki gerçek şu: Aşılar sizi asla korumaz, korumadığı gibi ADE (Antikora Bağımlı Alevlenme- Güçlendirme) geliştirerek doğal bağışıklığınızı yok eder. AIDS vb. OTOİMMÜN YETMEZLİĞE YOL AÇAR." (56)
"Küreselitlerin kadrolu yazanı Yuval Harari: "Yapay zeka insan beynini hack'leyebilecek seviyeye gelecek. Biyometrik verileri kontrol eden yapay zeka istediği anda istediği insanı yok edebilir. Anlamı: patronlarım sizi öldürülecek ama bu onların suçu değil! kahrolası yapay zeka?" (57)
"Prof. Dr.Luc Montagnier'den Şok iddia: "3. dozu alanlar bir laboratuvara gidip AIDS testi yaptırsın. Sonuç sizi şaşırtabilir. O zaman hükümetinizi dava edin." Luc Montagnier, 2008 Nobel Tıp Ödülü sahibi." (58)
"Kendi ağzından pek çok defa burada yayınlandı. Sayfada biraz araştırma yapmanız yeterli Tüm bu süreci en başından itibaren sorgulayan Dünya çapındaki üç uzmanı atlamayalım; 1 John P. Ionnidis, 2 Didier Raoult, 3 Luc Montagnier" (59)
"Luc Montagnier'i bir kez daha haklı çıkaran gelişme: Hollanda'da toplanan 6700 kan örneğinden, önceki bilinen HIV virüsünden 3.5 ila 5.5 kat daha fazla viral yüke sahip yeni HIV varyantı keşfedildi. Günün final sorusu: 6700 kan örneğinin ortak özelliği ne olabilir ??!" (60)
"Süper Bulaşıcı ve Bağışıklığı hızla çökerttiği iddia edilen yeni HIV varyantının yakın gelecekteki ismini biz verelim. Eğer Montagnier haklıysa, VAIDS - Vaccine induced autoimmune deficiency syndrome ismi en uygun seçim olabilir." (61)
"Luc Montagnier 12 Ocak konuşmasında şunları söyledi: "Bu aşılar zehirdir. Onlar gerçek aşı değil. MRNA, mesajının kontrolsüz bir şekilde vücutta kopyalanmasına izin verir. Bu mesajların nereye gideceğini kimse bizim için söyleyemez. Bu nedenle bu korkunç bir bilinmeyendir." (62)
"Bu bir DNA aşısıdır dedi. Her ne olursa olsun bu aşıyı olmayın, Gerekirse evinizi arabanızı satın dedi. Genesis 6 gibi genleriniz değişecek dedi
Aşı olanlar tuhaflaşıyor Allah'ı tanımıyor dedi..Wmat 2 GENİ." (63)
"Ne demiştik, covid aşıları AIDS geliştirir. mRNA aşıları kaçınılmaz olarak AIDS geliştirir. Şimdi, size aşı pazarlayanlar, köpek gibi aşılamaya kalkanlarda söylüyor. "Adenovirüs tip-5 vektörlü aşıların kullanımı: uyarıcı bir hikaye,Use of adenovirus type-5 vectored vaccines: a cautionary tale" (64)
"Covid, nezle, grip için yılda bir defa mRNA ile aşılama yapmak istiyorlar. Aşı ile yarattıkları Kanser,AIDS, Zona ve onlarca hastalık için mRNA'nız çıktı müjde diye bağıracak tellallar. Artık tek ve zorunlu bir tedavi şekli olacak; "Gen Modülasyon Cihazı" mRNA." (65)
"AstraZeneca, Pfizer/BioNTech, Moderna, hücrelere>virüs, spike protein genini doğrudan bir nanoparçacık içine sarılmış mRNA olarak verir. Spike proteinin kopyaları oluşturmasını sağlayarak çalışır. Oxford aşısı, adenovirüs vektörü aracılığıyla spike protein genini sokarak çalışır" (66)
"Aşıdan kaynaklı kanser olanlar için yeni tip mRNA aşıları hazır diyor uğur şahin, bunlar paralı olacakmış ve çok pahalı boşuna aşılamadılar milleti..
Her şeyinizi satın ve tedavi olun, tüm malınızı ve mülkünüzü istiyorlar.. Ha bir de karşılığında metaverse verecekler nasıl plan ?" (67)
"Covid, nezle, grip için yılda bir defa mRNA ile aşılama yapmak istiyorlar. Aşı ile yarattıkları Kanser,AIDS, Zona ve onlarca hastalık için mRNA'nız çıktı müjde diye bağıracak tellallar. Artık tek ve zorunlu bir tedavi şekli olacak; "Gen Modülasyon Cihazı" mRNA." (68)
"Nobel ödüllü Prof. Luc Montagnier, Dr. Wolfgang Wodarg, Viviane Fischer ve Reiner Fuellmich, insan popülasyonunun toplu aşılanmasından sonra ölüm, hastalık ve kısırlığı tahmin ediyor." (69)
"6 Gün önce ölü bulunan Nobel Ödülü sahibi Luc Montagnier, Kovid aşılara HIV eklendiğini doğruladı. sıvıları dayatanlar içeriğini de biliyor olmalı. kaç kişi HIV/aids ve kanserle öldürülecek." (70)
"Yoksa vücut neden Aids antikoru üretsin? Aşı olanlar akılları varsa gitsin Aids testi yaptırsın. Aşağıdaki profesör Luc Montagnier TV programında açıkça söyledi hadi biz atıp tutalım adamda mı boş konuşuyor?" (71)
"HİV yani AİDS kelimelerini yakın zamanda cok daha fazla duyacaksınız?? 3-4 kez bu sıvıları alanlarınız artık AİDS. Dünyaca ünlü, Nobel ödüllü virolog Dr Luc Montagnier diyor! Gidin test yaptırın, sonra kesin dava açacaksınız diyor" (72)
"Bunu buraya eklemek lazım . Bill Melinda Gates vakfı Biontech e 55-100 milyon dolar yatırım yaptı. Bu yatırım kanser aşıları, HIV Aşıları için. Okuyun. Doz doz mrna ile bağışıklığı çökert sonra immun hastalıklar hortlat sonra da onlar için aşı sat. Güzel tezgah" (73)
"Tüm yan etkiler,(parkinson,düşük, pıhtı atma,kalp,damar hast.,kısırlık,otoimmün hastalıklar, nörolojik hast.vb ) dâhil bu a ş ı larla ileride HİV ve Kanser de görüleceği ve yan etkilerin ancak %10 unun rapor edildiği belirtilmiş" (74)
"Sıvı tüccarları her gün rezil oluyor. Doz'ar doz'ar sıvılara koşanlara Pfizer'den uyarı. Kan pıhtısı, nefes darlığı, akciğerler de emboli, göğüs ağrısı. Biz komplocuların! bilimsel araştırmaları her gün tescilleniyor.??" (75)
"Kanser vakalarınin artacağını zaten biliyorlar.."Covid-19 salgınından sonra dünyada kanser vakalarında artış bekleniyor"" (76)
"50 MİlYON doz 'aşı', HIV testlerinde 'yanlış pozitifleri' tetiklediği için geri çağrıldı. Bunun büyüklüğü anlaşılmaz. Deney çok yanlış gitti!." (77) "HIV konuşması " "silinmiş" (78)
"İkinci dozdan birkaç gün sonra genç erkeklerde iki ölümcül miyokardit vakası. Evde canlandırma şansı olmadan ölü bulundu. Otopsiyle ilgili net bulgular. ABD Senatosu'nda 1/24 "bir dava çok fazla!" diye ifade verdim. Aileler ve çocuklar daha fazla ölüm olacağını bilmeli." (79)
"Prof. Dr. Dolores Cahill: Pandemi sürecinde söylenen her şey yalan üzerine kurulmuş. Malesef mRNA aşıları ömrünüzü kısaltacak. Allerji, enfeksiyon ve nörolojik algı sorunları yaşanacak. En önemli problemlerden biri ise, kısırlık olacak." (80)
"Nobel ödüllü Prof. Luc Montagnier, Dr. Wolfgang Wodarg, Viviane Fischer ve Reiner Fuellmich, insan popülasyonunun toplu aşılanmasından sonra ölüm, hastalık ve kısırlığı tahmin ediyor." (81)
"Tiyatro olarak izletilen görüntüler şimdi gerçeğe dönüştü. İnsanları korkutmak ve sürece inandırmak için patır patır yere düşenler vardı. O günler bir senaryoydu. Aslında mesaj; sıvılardan sonra durumunuz böyle olabilir demekti. Ve oluyor şu an." (82)
"Tüm yan etkiler,(parkinson,düşük, pıhtı atma,kalp,damar hast.,kısırlık,otoimmün hastalıklar, nörolojik hast.vb ) dâhil bu a ş ı larla ileride HİV ve Kanser de görüleceği ve yan etkilerin ancak %10 unun rapor edildiği belirtilmiş " (83)
"Sıvı tüccarları her gün rezil oluyor. Doz'ar doz'ar sıvılara koşanlara Pfizer'den uyarı. Kan pıhtısı, nefes darlığı, akciğerler de emboli, göğüs ağrısı. Biz komplocuların! bilimsel araştırmaları her gün tescilleniyor.?? " (84)
"Aşılarla insanların kanser ve AIDS olacaklarını biliyorlardı.." (85)
"Kanser vakalarınin artacağını zaten biliyorlar.. "Covid-19 salgınından sonra dünyada kanser vakalarında artış bekleniyor"" (86)
"#mRna aşısı mucidi ünlü Virolog Robert W. Malone çocuklara yönelik yapılan mRNA aşıları ile ilgili uyarıyor: "Bu Aşı, Bağışıklık Sistemlerinde temel değişiklikleri tetikleyebilir. Endişe verici olan nokta, bu hasarlar bir kez meydana geldiğinde, onarılamaz olmalarıdır"" (87)
NOT VE UYARI : Unutmayın, bu sayfadaki tüm bilgiler sizlere sadece bilgi vermek amacıyladır.. Burada verilen (ve medyada yeralan) konu ve virüs hakkındaki bazı bilgi,haber ve makalelerin ve tıbbi bilimsel çalışmaların doğru ve bilimsel geçerliliği olup-olmadığını da bilmiyoruz..Bu teorilerin,bilgilerin gerçek olup-olmadığını yada ilerde gerçekleşip-gerçekleşmeyeceğini bilemiyoruz.. Bizim yaptığımız sadece bilgi vermektir..Tıbbi olan/olmayan tüm bilgiler,hiç bir şekilde tavsiye niteliğinde ve herhangi bir sağlık yönlendirmesi amacıyla verilmemiştir.. Daha geniş bilgi ve genel uyarılar için BURADAKİ bilgileri okuyun..
NOT : Yabancı sitelerden alınan haber,makale gibi yabancı dillerin Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..
Sources:
-----------
(1) (BREAKING) Nobel Prize Winning Scientist: Coronavirus was leaked from a Chinese laboratory and has HIV DNA (Watch)
Amy MekApril 19, 2020
https://rairfoundation.com/breaking-nobel-prize-winning-scientist-coronavirus-was-leaked-from-a-chinese-laboratory-and-has-hiv-dna-watch/
ET:22.02.2022
(2) Nobel Ödüllü Bilim İnsanı: Koronavirüs Çin'deki bir laboratuvardan sızdırıldı ve HIV DNA'sı var
Nobel Prize Winning Scientist: Coronavirus was leaked from a Chinese laboratory and has HIV DNA
RirFontationUSA,Ocak-Aralık 2020
https://rumble.com/vbjvbd-nobel-prize-winning-scientist-coronavirus-was-leaked-from-a-chinese-laborat.html
ET:27.02.2022
(3) Censorship Alert: Facebook Flags Nobel Prize Winning Scientist's Findings on Coronavirus as 'False Information'
Renee NalApril 23, 2020
https://rairfoundation.com/facebook-slams-nobel-prize-winning-scientists-finding-on-origin-of-coronavirus-as-false-information/
ET:27.02.2022
(4) Luc Montagnier HIV Nobel Prize Winner Says Virus "Bio-engineered" in Lab
Alternative Narrative,January 27, 2022
https://rumble.com/vtfvkd-luc-montagnier-hiv-nobel-prize-winner-says-virus-bio-engineered-in-lab.html
https://web.archive.org/web/20200716154618id_/https://www.biorxiv.org/content/biorxiv/early/2020/01/31/2020.01.30.927871.full.pdf
ET:27.02.2022
(6) Uncanny similarity of unique inserts in the 2019-nCoV spike protein to HIV-1 gp120 and Gag
Indian Institute of Technology Delhi,Stanford University,Prashant Pradhan,Ashutosh Kumar Pandey vs,January 2020
https://www.researchgate.net/publication/338957445_Uncanny_similarity_of_unique_inserts_in_the_2019-nCoV_spike_protein_to_HIV-1_gp120_and_Gag
ET:27.02.2022
(7) Nobel Ödüllü Fransız virolog Montagnier: Yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) laboratuvarda üretildi
Enis Günaydın,18/04/2020
https://tr.euronews.com/2020/04/18/nobel-odullu-fransiz-virolog-montagnier-yeni-tip-koronavirus-sars-cov-2-labaratuar-uretimi
ET:21.02.2022
(8) LUC MONTAGNIER: IL CORONAVIRUS È STATO MANIPOLATO PER UN VACCINO ANTI-AIDS
aggiornato,giorgio,17-18.Apr.2020
https://www.agi.it/estero/news/2020-04-17/coronavirus-montagnier-wuhan-8364636
http://www.veja.it/2020/04/18/luc-montagnier-il-coronavirus-e-stato-manipolato-per-un-vaccino-anti-aids/
ET:23.02.2022
(9) "Une erreur stratégique qui impacte l'avenir de l'humanité" : appel du Pr Luc Montagnier
francesoir,07/08/2021
https://www.francesoir.fr/societe-sante/une-erreur-strategique-qui-impacte-lavenir-de-lhumanite-appel-du-pr-luc-montagnier
ET:23.02.2022
(10) Did science really cure the first case of HIV (aka AIDS)?
Brent Leung,February 07, 2011
https://www.naturalnews.com/031232_HIV_cure.html#ixzz1DFwgVO5s
ET:27.02.2022
(11) PROF. LUC MONTAGNIER'S EXTENDED HOUSE OF NUMBERS INTERVIEW
Carter Heavy Industries,February 14th, 2022
https://www.bitchute.com/video/vLKMiKiBU6Yf/
ET:27.02.2022
(12) EVERYONE has AIDS?!
ProgressiveTruthSeekers ,February 13, 2022
https://rumble.com/vuvjpn-everyone-has-aids.html
https://www.bitchute.com/video/mEhi8ut690AX/
ET:26.02.2022
(13) COVID-19 vaccines may increase the risk of HIV infections
Ethan Huff,December 23, 2020
https://naturalnews.com/2020-12-23-covid19-vaccines-could-cause-hiv-infection.html
ET:27.02.2022
(14) Vaccinated people around the world are showing AIDS-like symptoms
Mary Villareal,02/17/2022
https://newstarget.com/2022-02-17-vaccinated-people-worldwide-showing-aids-like-symptoms.html
ET:22.02.2022
(15) Cases of vaccine-induced VAIDS on the rise due to mass covid vaccination
dreddymd,DECEMBER 12, 2021
https://dreddymd.com/2021/12/12/cases-of-vaccine-induced-vaids-on-the-rise-due-to-mass-covid-vaccination/
ET:23.02.2022
(16) Vaccine Acquired Immune Deficiency Syndrome (VAIDS): 'We should anticipate seeing this immune erosion more widely'
americasfrontlinedoctors,Dec 06, 2021
https://americasfrontlinedoctors.org/news/post/vaccine-acquired-immune-deficiency-syndrome-vaids-we-should-anticipate-seeing-this-immune-erosion-more-widely/
ET:23.02.2022
(17) New "Highly Virulent" Strain Of HIV Discovered In The Netherlands
World Agence France-PresseUpdated,February 04, 2022
https://www.ndtv.com/world-news/new-highly-virulent-strain-of-hiv-discovered-in-the-netherlands-2748390
ET:23.02.2022
(18) As covid injections spread autoimmune disease and “VAIDS,” media pivots to incoming AIDS “vaccine” that will only accelerate the vaccine genocide
Ethan Huff,02/15/2022
https://newstarget.com/2022-02-15-covid-injections-spread-autoimmune-disease-media-aids-vaccine.html
ET:22.02.2022
(19) Media pushing “HIV variant” narrative as cover story for vaccine-induced immune system collapse
Mike Adams,02/16/2022
https://newstarget.com/2022-02-16-media-pushing-hiv-variant-narrative-as-cover-story-for-vaccine-induced-immune-system-collapse.html
https://www.brighteon.com/170a6f19-a2a4-4561-825d-29965167bb63
ET:22.02.2022
(20) Psst… The Covid-19 Vaccines cause AIDS… Pass it on…
BY THE EXPOSÉ ON,FEBRUARY 21, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/21/the-covid-19-vaccines-cause-aids-pass-it-on/
ET:22.02.2022
(21) Covid-19 Vaccines are causing people to develop AIDS according to wealth of Scientific Evidence & Government Data
BY THE EXPOSÉ ON FEBRUARY 16, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/16/scientific-evidence-proves-covid-vaccines-cause-aids/
(21.1) https://dailyexpose.uk/2022/01/30/new-study-finds-covid-vaccines-damage-immune-system/
(21.2) https://www.cedars-sinai.org/health-library/diseases-and-conditions/a/aids-related-cancers.html
ET:20.02.2022
(22) Official data suggests Triple Vaccinated Brits are just weeks away from developing Acquired Immune Deficiency Syndrome (AIDS)
BY THE EXPOSÉ ON FEBRUARY 20, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/20/triple-jabbed-brits-weeks-away-from-having-aids/
ET:21.02.2022
(23) Public Health Scotland will no longer publish Covid-19 Data because it shows the Fully Vaccinated are developing AIDS
BY THE EXPOSÉ ON FEBRUARY 18, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/18/phs-refuse-publish-covid-data-shows-fully-vaccinated-have-aids/
ET:21.02.2022
(24) PfizerGate Scandal: The Worldwide Cover-up of Data to disguise the fact Covid-19 Vaccines cause VAIDS
BY THE EXPOSÉ ON FEBRUARY 17, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/17/pfizergate-world-wide-coverup-covid-vaccines-cause-vaids/
(24.1) https://web.archive.org/web/*/https://health-infobase.canada.ca/covid-19/epidemiological-summary -covid-19-cases.html
(24.2) https://statistique.quebec.ca/en/produit/tableau/population-by-age-group-canada-and-regions
(24.3) https://www.canada.ca/content/dam/phac-aspc/documents/services/diseases/2019-novel-coronavirus- enfeksiyon/hayatta kalma-covid19-haftalık-epi-update-20220121-tr.pdf
(24.4) https://dailyexpose.uk/2022/01/02/german-gov-data-suggests-full-vaccinated-developing-ade/
(24.5) https://dailyexpose.uk/2022/01/09/life-insurance-data-proves-vaccinated-more-likely-to-die/
(24.6) https://dailyexpose.uk/2021/10/27/official-government-reports-suggest-the-ful-vaccinated-will-develop-acquired-immunodeficiency-sydrome-by-christmas/
(24.7) https://www.dailymail.co.uk/health/article-10155799/Stats-watchdog-scolds-PHE-replacement-data-misuse-supports-anti-vaxxers.html
(24.8) https://dailyexpose.uk/2021/12/09/distracted-by-christmas-party-data-shows-9-in-10-covid-deaths-vaccinated/
ET:21.02.2022
(25) MASSIVE 50 MILLION C0VID VACCINES RECALLED AS THEY TRIGGER FALSE POSITIVES IN HIV TESTS
dailynewsbreak,
https://dailynewsbreak.org/massive-50-million-c0vid-vaccines-recalled-as-they-trigger-false-positives-in-hiv-tests/
ET:23.02.2022
(26) https://twitter.com/MelissaLMRogers/status/1492233769117536261
ET:21.02.2022
(27) Effectiveness of Covid-19 Vaccination Against Risk of Symptomatic Infection, Hospitalization, and Death Up to 9 Months: A Swedish Total-Population Cohort Study
Peter Nordström,Marcel Ballin VS,25 Oct 2021
https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3949410
(27.1) https://doi.org/10.1016/S0140-6736(22)00089-7
https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(22)00089-7/fulltext
ET:23.02.2022
(28) BREAKING NEWS; SHOCKING! – 1.5 million Adverse Reactions to the Covid-19 Vaccine including Stroke, Cardiac Arrest & Paralysis have been reported to the MHRA; now they want to give it to kids aged 5-11
BY THE EXPOSÉ ON FEBRUARY 17, 2022
https://dailyexpose.uk/2022/02/17/adverse-reactions-covid-vaccines-kids-5-11/
ET:21.02.2022
(29) Why Aren’t We Investigating Surge in Sudden Deaths of Athletes?
Dr. Joseph Mercola,02/18/22
https://childrenshealthdefense.org/defender/surge-sudden-deaths-athletes/
ET:21.02.2022
(30) ALERT: Dr. Roger Hodkinson on Heart Damage, Blood Clotting from mRNA Injection (Exclusive)
Renee Nal,February 17, 2022
https://rairfoundation.com/alert-dr-roger-hodkinson-on-heart-damage-blood-clotting-from-mrna-injection-exclusive/
ET:22.02.2022
(31) Study: Myocarditis rates much higher in Moderna-vaccinated people than government claims
Ethan Huff,02/08/2022
https://vaccines.news/2022-02-08-myocarditis-higher-moderna-vaccinated-than-government-claims.html
ET:22.02.2022
(32) Cancers coming back with a vengeance is very common after the COVID vax
Steve Kirsch,06.02.2022
https://stevekirsch.substack.com/p/cancers-coming-back-with-a-vengeance?utm_source=url
News Editors,02/08/2022
https://vaccines.news/2022-02-08-cancers-coming-back-common-after-covid-vax.html
ET:22.02.2022
(33) The Covid Vaccine Linked To Cancer
Noyb Nal,January 21, 2022
https://www.scribd.com/document/558229757/The-Covid-Vaccine-linked-to-Cancer#from_embed
https://www.researchgate.net/publication/357994624
https://www.researchgate.net/publication/357994624_Innate_Immune_Suppression_by_SARS-CoV-2_mRNA_Vaccinations_The_role_of_G-quadruplexes_exosomes_and_microRNAs
ET:22.02.2022
(34) Dr. Jane Ruby: COVID-19 vaccine boosters can cause cancer
Dr Eddy Bettermann ,FEBRUARY 19, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/19/covid-19-vaccine-boosters-can-cause-cancer/
ET:24.02.2022
(35) Is the Covid 'Vaccine' Causing Cancer? (Exclusive Interview With Dr. Roger Hodkinson)
Renee NalFebruary 11, 2022
https://rairfoundation.com/is-the-covid-vaccine-causing-cancer-exclusive-interview-with-dr-roger-hodkinson/
ET:22.02.2022
(36) Dr. Zev Zelenko: Vaccination giving rise to more dangerous COVID variants
Dr Eddy Bettermann,FEBRUARY 22, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/22/zelenko-vaccination-giving-rise-to-more-dangerous-covid-variants/
ET:24.02.2022
(37) Dr. Ryan Cole: Covid vaccines cause CATASTROPHIC damage to organs
Dr Eddy Bettermann,FEBRUARY 22, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/22/covid-vaccines-cause-catastrophic-damage-to-organs/
ET:24.02.2022
(38) mRNA vaccines may cause your body to churn out PRIONS that “eat your brain” like Mad Cow Disease
Dr Eddy Bettermann,APRIL 10, 2021
https://dreddymd.com/2021/04/10/mrna-vaccines-may-cause-your-body-to-churn-out-prions-that-eat-your-brain-like-mad-cow-disease/
https://www.brighteon.com/a38639ee-56c1-4d2d-8bcd-868ef7b7ff79
ET:24.02.2022
(39) German MEP: 'More People Died from Covid Vax in 2021 than in the Last 20 years from all Vaccines Combined' (Video)
Amy Mek,September 29, 2021
https://rairfoundation.com/german-mep-more-people-died-from-covid-vax-in-2021-than-in-the-last-20-years-from-all-vaccines-combined-video/
ET:22.02.2022
(40) Bhakdi/Burkhardt pathology results show 93% of people who died after being vaccinated were killed by the vaccine
Steve Kirsch,Dec 28, 2021
https://stevekirsch.substack.com/p/bhakdiburkhardt-pathology-results?utm_source=url
ET:22.02.2022
(41) Contagious Vaccinosis: Are the Vaccinated a Threat to the Unvaccinated? (Video)
Renee NalFebruary 14, 2022
https://rairfoundation.com/contagious-vaccinosis-are-the-vaccinated-a-threat-to-the-unvaccinated-video/
ET:22.02.2022
(42) Nobel Laureate Warns Doctors: 'Vaccines are Not for Killing, They are for Shielding' (Video)
Renee NalJanuary 17, 2022
https://rairfoundation.com/nobel-laureate-warns-doctors-vaccines-are-not-for-killing-they-are-for-shielding-video/
ET:22.02.2022
(43) Dr. Carrie Madej tells Dr. Steve Hotze: COVID vaccines make humans part synthetic, part organic – Brighteon.TV
Dr Eddy Bettermann,FEBRUARY 24, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/24/covid-vaccines-make-humans-part-synthetic-part-organic/
ET:24.02.2022
(44) Researcher sounds alarm after finding PARASITES, nanobots and graphene in COVID-19 vaccines
Dr Eddy Bettermann,FEBRUARY 24, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/24/parasites-nanobots-and-graphene-in-covid-19-vaccines/
ET:24.02.2022
(45) Moderna’s president says if you can hack the rules of mRNA, “the entire kingdom of life is available for you to play with”
Dr Eddy Bettermann,FEBRUARY 16, 2022
https://dreddymd.com/2022/02/16/modernas-president-hack-the-rules-mrna-the-entire-kingdom-of-life-is-available-for-you-to-play-with/
ET:24.02.2022
(46) BioNTech'in kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci: AIDS’e karşı aşı geliştirmeye çalışıyoruz
Tokunbo Salako,27/10/2021
https://tr.euronews.com/2021/10/27/biontech-in-kurucular-500-farkl-patentimiz-var-aids-e-kars-as-gelistirmeye-cal-s-yoruz
ET:24.02.2022
(47) Bilim insanları uyardı: BA.2, Omicron'dan daha ciddi hastalığa neden oluyor
msn,20.02.2022
https://www.msn.com/tr-tr/yasam/other/bilim-insanlar%C4%B1-uyard%C4%B1-ba-2-omicron-dan-daha-ciddi-hastal%C4%B1%C4%9Fa-neden-oluyor/ss-AAU5lmd?ocid=msedgdhp&pc=U531#image=1
https://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/bilim-insanlari-uyardi-ba-2-omicrondan-daha-ciddi-hastaliga-neden-oluyor,myrryVMJoEmdBKQpV6C1Ng/XQZoIkXwlk2876UIqAAcFg
ET:20.02.2022
(48) They are taking the vaccine wars kinetic: Covid concentration camps activated in America, unvaxxed will be kidnapped at gunpoint by left-wing “health officers” with arrest power
Mike Adams,Monday, January 10, 2022
https://www.naturalnews.com/2022-01-10-they-are-taking-the-vaccine-wars-kinetic-covid-concentration-camps-activated-in-america.html
ET:12.01.2021
(49) China over-vaccinating its own population to PRODUCE “escape mutant” super viruses in effort to unleash NEW global pandemic
Mike Adams,Tuesday, January 11, 2022
https://www.naturalnews.com/2022-01-11-china-over-vaccinating-its-own-population-to-produce-escape-mutant-super-viruses.html
ET:12.01.2021
-twitter
(50) https://twitter.com/desi_athena/status/1477768936234049539
(51) https://twitter.com/desi_athena/status/1475082554608922628
(52) https://twitter.com/desi_athena/status/1474067966597681165
(53) https://twitter.com/desi_athena/status/1392253961437077506
(54) https://twitter.com/desi_athena/status/1455579251546198023
(55) https://twitter.com/desi__athena/status/1443274423851704327
https://www.nature.com/articles/d41586-021-00149-1
(56) https://twitter.com/desi_athena/status/1450796575714910213
(57) https://twitter.com/desi_athena/status/1455182649853718537
(58) https://twitter.com/H_Ciloglu/status/1489167665964933123
(59) https://twitter.com/H_Ciloglu/status/1489176068363857922
(60) https://twitter.com/H_Ciloglu/status/1489732311599964167
(61) https://twitter.com/H_Ciloglu/status/1489737590932754436
(62) https://twitter.com/ErkanTrukten/status/1483063897527570432
(63) https://twitter.com/hanifhuman/status/1483831630263377932
(64) https://twitter.com/desi_athena/status/1491702242243665921
https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(20)32156-5/fulltext
(65) https://twitter.com/desi_athena/status/1495380892117876742
(66) https://twitter.com/desi_athena/status/1487090106582323203
(67) https://twitter.com/hanifhuman/status/1484267791859560454
(68) https://twitter.com/desi_athena/status/1495380892117876742
(69) https://www.bitchute.com/video/4sE6kyRKYHUE/
(70) https://twitter.com/moraine_n/status/1493779328164765702
(71) https://twitter.com/SVEBO_/status/1491380671339970560
(72) https://twitter.com/Peanut855106501/status/1489679207235993604
https://twitter.com/atro_pa01/status/1489759698589036545
(73) https://twitter.com/atro_pa01/status/1489759698589036545
(74) https://twitter.com/zdndrn2/status/1493314295744057347
(75) https://twitter.com/aliosmanonder34/status/1493399187739840519
(76) https://twitter.com/pirireisbudak11/status/1493480195411652614
(77) https://twitter.com/PaulTTEaster/status/1492111260862791681
(78) https://twitter.com/PaulTTEaster/status/1493186062428033027 "silinmiş"
(79) https://twitter.com/P_McCulloughMD/status/1493549281541775361
(80) https://twitter.com/mansurbayka/status/1461048581494824961
(81) https://www.bitchute.com/video/4sE6kyRKYHUE/
(82) https://twitter.com/aliosmanonder34/status/1493377988414652419
(83) https://twitter.com/zdndrn2/status/1493314295744057347
(84) https://twitter.com/aliosmanonder34/status/1493399187739840519
(85) https://twitter.com/AYESAZAK3/status/1493708431680851969
(86) https://twitter.com/pirireisbudak11/status/1493480195411652614
(87) https://twitter.com/Phinehas_93/status/1478394784503017481
(88) https://pixabay.com/photos/gorilla-monkey-ape-914585/
(89) https://twitter.com/kekillimurat/status/1484803453289484290
ET:05.03.2022 (kontrolET)
Her şey büyük bir planın parçası. Biz ne yaparsak yapalım elimizden bir şey gelmez. Onların bir tuzağı varsa Hz. Allah hepsinin oyununu boşa çıkarır inşallah.
YanıtlaSilMedya bahsetmeyince normal hayatımıza döndük değil mi? Başından beri medya korku pohpohladı bizlere.
SilKorku pandemisi değil de dünya nüfusunu azaltmak için muhtemelen bu savaşlara da bile isteye onay verecekler.
SilTüm dünyayı deney alanına çevirmişler. Keşke her ülke her birey üzerinden aşı istatistiği tutabilseydi. Ama geçmiş olsun, atı alan Üsküdar'ı geçti. Önümüzdeki yıllarda artık hıv virüsünün tablolarını izleriz. Tabi açıklarlarsa. Covid daha bitmemişken üzerine hıv in gelmesi demek korku içinde yaşayacağımız günlerin hiç bitmeyeceği anlamına geliyor. Allah yardımcımız olsun.
YanıtlaSilSayenizde değerli bilgilere sahip oldum , araştırma için teşekkür ediyorum. :)
Müthiş bir iddia gerçekten, laboratuvarlarda birşeyler dönüyor, korku filmi gibi... Elinize sağlık Ertuğrul Bey
YanıtlaSilŞimdi de AlDS mi? Bakalım daha neler çıkacak?
YanıtlaSilToplama kamplarina ihtiyaclari yok insanlari öldürmek için aslında ama bir de aids olursak ben pes ederim heralde
YanıtlaSilDaha başımıza neler gelecek ? Allah sonumuzu hayır eylesin...
YanıtlaSil3 doz aşı oldum.Bilmiyorum akibetim ne olacak?
YanıtlaSilYaşayıp,göreceğiz.Şimdilik bir sıkıntım yok çok şükür.Korona da olmadım :)
Sil